ASLINI KAYBEDİŞ GECESİ: YILBAŞI

31.12.2021 – Cuma Hazırlayan: Bilgin EKŞİ

ASLINI KAYBEDİŞ GECESİ: YILBAŞI

Kıymetli Müminler;

Dünyanın hemen hemen her ülkesinde Aralık ayını Ocak ayına bağlayan bu gece,

Allah’ın rızasının olmadığı

birçok eğlence etkinlikleri ile kutlanmaktadır. Bu etkinliklerin zirvede kutlandığı ülkelerden biriside maalesef Türkiye’dir.

Peki, bu gece kutlanan yılbaşı diğer ismi ile

Noel’in tarihteki yeri nedir.

Sohbetimize bu konu üzerinden giriş yapalım.

A) NOEL İNANCI

Her yıl 25 Aralık Hz. İsa (a.s.)’ın doğumunun yıl

dönümü kabul edilerek

bir hafta boyunca çeşitli etkinliklere yer verilmektedir.

Katolik ve Ortodoks kiliseleri de bu olayı sahiplenmek suretiyle

Hz. İsa (a.s.)’ın doğumunun hatırasına

bu süre içinde

üç dinî ayin

gerçekleştirmektedir.

Türkçe’ de yanlış olarak yılbaşı kutlamalarıyla özdeşleştirilen

“Noel”

Latincede,

“Tanrının doğum günü”

^anlamına

gelen ve Hz. İsa’nın doğum günü kutlamasını ifade eden “dies natalis” teriminin Fransızca karşılığıdır.

Noel, putperestlikten kalma bir âdettir.

Hıristiyanlıkla alakası yoktur. Şirk âdetidir.

Noel baba,

efsane bir kişidir.

Dinimizde ise;

yılbaşı ve Noel kutlamalarının yeri yoktur.

Yılbaşının biz müslümanlar için, milletler arası takvim başlangıcı olmak fonksiyonundan başka hiçbir özelliği yoktur.

B) İSA’YI İLAHLAŞTIRMA İNANCI Kıymetli Müminler;

Hristiyanlık’ ta Kur’an’ı Kerim ile uyuşmayan

ve bağdaşmayan inanışlardan biriside Hz. İsa (a.s)’ın tanrının oğlu olduğu inanışıdır.

Bu husus Kur’anı Kerimde şöyle ifade ediliyor:

ِهّٰللا ُنْبا ُحي ٖسَمْلا ىَرا َصَّنلا ِتَلاَقَو

Hıristiyanlar da

"Mesih (İsa) Allah'ın oğludur“

dediler.

Hâlbuki yüce Mevlamız onların bu söylemlerini;

ْمِهِهاَوْفَاِب ْمُهُلْوَق

Bunlar, onların ağızları ile söyledikleri gerçeği yansıtmayan sözlerdir

ifadesiyle bizlere bildirmektedir.

İşte bugün bizler yılbaşı gecesini kutlayarak onların bu batıl inanışlarına bir nevi ortak olmaktayız.

Kendimizi, biz onların dediklerine inanmıyoruz sadece yeni bir yıla girmenin sevincini kutluyoruz diyerek kandırmak ise şeytanın ancak bir aldatmacasından başka bir şey değildir.

Zira biz bugün yılbaşı gecesini kutlayarak

İhlas suresinin 3. Ayetinde;

ْدِلَي ْمَل

Allah’ın çocuğu yoktur emrine muhalefet eden

bu günahkâr kavmin adetlerinin de yayılmasına yardımcı olmaktayız.

Hâlbuki bize yakışan;

َهّٰللا اوُر ُصْنَت ْنِا

Rabbimizin dininin uygulanmasına yardım etmektir.

(Muhammed Suresi 7. Ayet)

C) ÇAM AĞACI:

Değerli Müminler;

Noel kutlamasının bir başka unsuru olan

çam ağacı ise,

Yunan ve Roma pagan kültüründeki Attis tanrısına yönelik ayinden kaynaklandığı kabul edilmektedir.

Bugün sadece çam ağacı diye basit görüp

evlerimize alarak çeşitli süslerle süslediğimiz ve yılbaşı ile özdeşleşen bu batıl uygulamanın dinimize ters düşen birçok yönü vardır.

Zira Bereket tanrısı Attis’in çam ağacında yeniden vücut bulduğu hususundaki bu inanış,

ُهّٰللا اَّلِا ٍهٰلِا ْنِم اَمَو

Allah’tan başka ilah yoktur ayetindeki tek tanrı inancına ters düşmektedir.

(Al-i İmran Suresi 62. Ayeti)

Bir başka inanışta ise;

Çam ağacının ölümsüzlüğü temsil ettiği inancı, Rabbimizin;

ِتْوَمْلا ُةَقِئاَذ ٍسْفَن ُّلُك

Her canlı ölümü tadacaktır ayetini inkâr etmektir.

(Ankebut Suresi 57. Ayet)

Ağaca bağlanan mumların ise kötü ruhları ve cadıları

kovacağı inancı ise, Rabbimizin;

اَنْبَنَا َكْيَلِاَو اَنْلَّكَوَت َكْيَلَع اَنَّبَر

Rabbimiz biz yalnız sana dayandık ve sana yöneldik ayetindeki inancı terk etmektir.

Ayrıca ağaca asılan küçük ay, güneş ve yıldız süsleri Babil tanrılarının simgeleri olup Hıristiyanlığa ise Yunan ve Roma yoluyla girerek günümüze kadar ulaşmıştır.

Kıymetli Müminler;

Bu gece gerek inanışlarımıza ters düştüğü gibi gerekse de icra edilişindeki haramlarla bir müslümanın kesinlikle uzak durması gereken bir uygulamadır.

Geliniz sohbetimizin devamında yılbaşı gecesi diye kutlanan lakin günah gecesi olmaktan öte gitmeyen bu gecede işlenen günahlara bir göz atalım.

YILBAŞI: Alkol ve Kumar Gecesidir

Kıymetli Müminler;

Yılbaşı gecesinde ençok işlenen

haramların başında içki ve kumar gelmektedir.

Kur’an’ı Kerim’de;

اوُنَمٰا َنيٖذَّلا اَهُّيَا اَي

Ey iman edenler ifadesiyle iman etmiş kullarına seslenen

rabbimiz ayetin devamında ise;

ْنِم ٌسْجِر ُماَلْزَاْلاَو ُبا َصْنَاْلاَو ُرِسْيَمْلاَو ُرْمَخْلا اَمَّنِا ِناَطْيَّشلا ِلَمَع

İçki, kumar, dikili taşlar ve fal oklarını şeytan işi bir pislik olarak tarif etmektedir.

Ayetin kalan kısmında ise;

َنوُحِلْفُت ْمُكَّلَعَل ُهوُبِنَتْجاَف

Bunlardan kaçınılarak kurtuluşa erişilebileceği bildirilmektedir.

(Maide Suresi 90. Ayet)

İçki ve Kumar hem kişinin kendisini hemde toplumun dengesini bozan iki büyük günahtır.

Peygamber Efendimiz (s.a.v) içkinin olduğu her mekândan uzak kalınması hususunda ashabını uyarmış, içki içmese bile içilen yerde bulunanları ikaz etmiştir.

Zira Peygamber Efendimiz (s.a.v) bu hususla ilgili olarak;

اَلَف ِر ِخآْلا ِمْوَيْلاَو ِهَّللاِب ُنِمْؤُي َناَك ْنَم ُلوُقَي

ِرْم َخْلاِب اَهْيَلَع ُراَدُي ٍةَدِئاَم ىَلَع َّنَدُعْقَي

Allah’a ve ahiret gününe iman eden kişi içki içilen sofrada oturmasın diye buyurmuşlardır.

Çünkü içkinin kendisi kötü olduğu gibi onun içildiği yer ve mekânlarda kötüdür diyerek Müslümanlara sadece içkiyi değil onun bulunduğu tüm ortamları da terketmenin hikmetini bildirmiştir.

YILBAŞI: İsraf Gecesidir Kıymetli Müminler;

Rabbimiz Araf Suresinin 31. Ayetinde bizleri;

يٖفِرْسُمْلا ُّب ِحُي اَل ُهَّنِا اوُفِرْسُت اَلَو اوُبَرْشاَو اوُلُك

Yiyin, için ve israf etmeyin.

Çünkü O (Allah), israf edenleri sevmez diye buyurarak israf hususunda bizleri dikkatli olmaya davet etmektedir.

Lakin bu gecede yapılan israf

maalesef rabbimizin ayetini iyi anlayamadığımızın en açık göstergesidir. Bizim dinimiz israfın her türlüsünü yasaklamıştır. Bu isterse şer yolunda yapılsın, isterse hayır yolunda. Eğer yapılışında israf varsa dinimizce bu iş kusurludur.

Bakınız bu hususa Peygamber efendimiz (s.a.v)’in bir

sözüyle örnek verelim.

Abdullah b. Amr anlatıyor:

Bir gün Sa"d (b. Ebû Vakkâs) abdest alırken Resûlullah (sav) onun yanına uğramıştı ve ona;

:َلاَقَف ”؟ ُفَرَّسلا اَذَه اَم

“Bu ne israf?” buyurdu.

Sa"d b. Ebû Vakkâs ise;

:َلاَق ”؟ ٌفاَرْسِإ ِءو ُضُوْلا ىِفَأ

“Abdestte de mi israf olur?” Diye sorunca, Resûlullah (sav),

ٍرا َج ٍرَهَن ىَلَع َتْنُك ْنِإَو ،ْمَعَن

“Evet, akan bir nehirde(n) bile (abdest alıyor) olsan (israf olur).” Diye cevap verdi.

(İbn Mâce, Tahâret, 48)

YILBAŞI: Gayri Meşru Eğlencelerin Gecesidir Değerli Müminler;

Bu gece işlenen günahlardan biriside zinadır. Yılbaşı gecesini kutlamak için eğlence mekânlarına doluşan birçok kişi Rabbimizin;

ىٰنِّزلا اوُبَرْقَت اَلَو

Zinaya yaklaşmayın emrini çiğneyerek,

اًليٖبَس َءاَسَو ًةَشِحاَف َناَك ُهَّنِا

Çirkin bir iş ve kötü bir yol diye tarif edilen Zina günahına bulaşmaktadır.

Bugün toplumda gelinen nokta

maalesef birçok büyük günahın helal sayılmasıdır. Karşılıklı memnuniyetler uğruna işlenen bu suçlar bugün insanlığı manevi felaketlere sürüklemektedir.

Peygamber efendimiz (s.a.v) asırlar öncesinden

bu durumun haberini vererek bu hususta şöyle buyurmuşlardır.

ُذوُعَأَو َّنِهِب ْمُتيِلُتْبا اَذِإ ٌسْمَخ َنيِرِجاَهُمْلا َرَشْعَم اَي ُّطَق ٍمْوَق ىِف ُةَش ِحاَفْلا ِرَهْظَت ْمَل َّنُهوُكِرْدُت ْنَأ ِهَّللاِب ُعا َجْوَألاَو ُنوُعاَّطلا ُمِهيِف اَشَف َّالِإ اَهِب اوُنِلْعُي ىَّتَح َال ْسَأ ىِف ْت َضَم ْنُكَت ْمَل ىِتَّلا اْو َضَم َنيِذَّلا ُمِهِف

Bir gün Peygamber Efendimiz bir arada oturmakta olan muhacirlerin yanına gelerek onlara;

Beş konuda imtihana çekilmelerinden tedirgin

olduğunu söylemiş ve bunlardan biri olarak da;

Zinanın bir toplumda açıkça yapılacak şekilde yayılması hâlinde orada daha önceleri atalarında hiç görülmemiş hastalık ve salgınların ortaya çıkacağını haber vermiştir.

( İbn Mâce, Fiten, 22.)

Bugün günümüze baktığımızda dünyanın birçok bölgesin isimleri farklı birçok salgın hastalık vardır.

Maalesef günümüz toplumlarında Peygamber efendimizin tedirgin olduğu zina günahı oldukça rahat işlenmekte ve hatta günah değilmiş gibi bir algı oluşturulmaktadır.

YILBAŞI: Kâfirlere Benzeme Gecesidir Değerli Müminler;

Peygamber Efendimiz (s.a.v);

ُلِلاَخُي ْنَم ْمُكُدَحَأ ْرُظْنَيْلَف ِهِليِلَخ ِنيِد ىَلَع ُلُجَّرل َا

“Kişi, dostunun dini (yaşayışı) üzeredir. Öyleyse sizden biri, kiminle dost olduğuna dikkat etsin.”

(Ebû Dâvûd, Edeb, 16)

…diye buyurarak

seçtiğimiz arkadaşlarımıza ve bulunduğumuz ortamlara dikkat etmemiz gerektiği mesajını bizlere vermektedir. Zira iyi arkadaşlar kişiyi hayra, kötü arkadaşlar kişiyi kötülüğe davet eder.

Bu hususta Rabbimiz Al-i İmran Suresinin 104.

Ayetinde;

ِرْيَخْلا ىَلِا َنوُعْدَي ٌةَّمُا ْمُكْنِم ْنُكَتْلَو

Sizden hayra çağıran bir topluluk bulunsun ve bu topluluk size;

ِفوُرْعَمْلاِب َنوُرُمْاَيَو

İyiliği emredip,

ِرَكْنُمْلا ِنَع َنْوَهْنَيَو

Sizleri kötülüklerden men etsin.

Rabbimizin bu emri gereği bizlerde iyiliği emreden kötülüklerden men eden bir hayır topluluğu olmalı ve bizleri hayra davet edecek insanlarla dostluk kurmalıyız.

Zira yanlış yapacağımız dostluk seçimleri bizlere aslımızı kaybettirecektir.

Bakınız Rabbimiz Rad Suresinin 11. Ayetinde;

ْمِه ِسُفْنَاِب اَم اوُرِّيَغُي ىّٰتَح ٍمْوَقِب اَم ُرِّيَغُي اَل َهّٰللا َّنِا

Şüphesiz ki, bir kavim kendini bozmadıkça Allah’ta

onları bozmaz ifadesiyle bizleri uyarmaktadır.

Ayette geçen bozulmadan bahis aslını kaybetme, başka topluluklara benzeme ve günahlara bulaşmaktır.

Bu ayetle Allah’u Taala bizleri zulüm ehline benzeme konusunda uyarmaktadır. Zira bozulan toplumlar örnek aldığı topluluklara benzerler.

Bu hususta sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:

ْمُهْنِم َوُهَف ٍمْوَقِب َهَّبَشَت ْنَم

"Kim kendini bir kavme benzetirse, o da onlardandır."

(Ebû Dâvûd, Libâs, 4)

Değerli Müslümanlar;

İçerisinde birçok günahı barındıran ve insanlığa aslını kaybettiren bu günah gecesi adetlerinden uzak duralım. Çünkü bu ve bunun gibi batıl uygulamalar kişinin ahiretine bir tehdittir.

Yarın biz rabbimiz tarafından hesaba çekileceğimizi asla unutmamalı ve

Allah Resulünün şu sözüne kulak vermeliyiz.

ُهَسْفَن َناَد ْنَم ُسِّيَكْل َا

“Akıllı kişi, nefsine hâkim olan

ِتْوَمْلا َدْعَب اَمِل َلِمَعَو

Ve ölüm sonrası için çalışandır.

اَهاَوَه ُهَسْفَن َعَبْتَأ ْنَم ُزِجاَعْلاَو

Zavallı (ahmak) kişi ise nefsinin arzu ve isteklerine uyan,

ِهَّللا ىَلَع ىَّنَمَتَو

Ve buna rağmen hala Allah’tan (iyilik) temenni edendir.”

(Tirmizî, Sıfatü"l-kıyâme, 25;)

DUA İLE KAPANIŞ

Yar Rabbi, sen bizleri aslını kaybedenlerden olmaktan koru ve muhafaza eyle.

Ya Rabbi, kafirlerin adetlerine heves eden tüm din kardeşlerimize İslam’ın değerlerini yaşama şuuru nasip eyle.

Ya Rabbi, bizleri kafir kavimlere benzeyecek işleri yapmaktan muhafaza eyle.

Ya Rabbi, bizleri sevdiğin işleri yapanlarda, sevmediğin işleri terk edenlerden eyle.

Ya Rabbi, sana temiz bir şekilde gelebilmeyi ve bir mümin olarak canımızı verebilmeyi bizlere nasip eyle.

EL-FATİHA…