Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL
Dıştan veya içten gelen kuvvetlerle kemik veya kıkırdak dokusunun
bütünlüğünün bozulmasına kırık ( fraktür ) denir.
Eklemi oluşturan kemik uçlarının yer
değiştirmesi sonucu eklemin bozulmasıdır.
Eklem kısmen, geçici olarak çıkmış ve destek sağlayan ligamentlerin bir kısmı gerilmiş ve yırtılmıştır.
Lif kopması, kas kopmasıdır.
Ligamet veya kapsülde hasar yoktur.
Vücudun desteğini sağlar
Vücut iskelet sistemini oluşturur
Hareketi sağlar
Sinir hücrelerini oluşturan Ca ve P diğer minerallerin depolanmasını sağlar
Kemik iliği kısmı kan yapını sağlar
Majör damarlardan aktif kanama
Ciddi ezilme yaralanmaları
Ciddi açık kırık(lar)
Proksimal amputasyon
Multiple proksimal ekstremite kırıkları
Arter yaralanması veya tıkanıklığı
Kompartman sendromu
Açık kırık
Sınırlı ezilme yaralanmaları
Eklem çıkıkları
Primer bakının bir parçası olarak;
◦ Direkt basınç uygulama ile kanama kontrolü
İkincil bakının parçası olarak;
◦ Her uzvun nörovasküler durumunu değerlendirmek
◦ Bütün muhtemel kırık ve çıkık yerlerinin tanımlanması
◦ Özellikle potansiyel anstabil yaralanmalarda atel uygulanması
◦ Bütün yumuşak doku yaralanmalarının tanımlanması
Kesin müdahalenin bir parçası olarak;
◦ Kırık veya çıkıkların kapalı veya cerrahi tekniklerle redüksiyonu(kırığın yerine oturtulması)
◦ Yara onarımı
Yaralanmanın zamanı
Yaralanmanın mekanizması
Yeni redükte edilmiş bir
dislokasyonun(çizgisel kusur) olup olmadığı
Daha önceki ekstremite yaralanma veya problemlerinin olup olmadığı
Alandaki kan kaybını tespit etmek
Allerjiler / ilaç öyküsü
Tetanoz immünizasyon durumu
Şunları İçermelidir
◦ Deformite, şişme, ekimoz ve cilt yaralarının inspeksiyonu,
◦ Ekstremitenin hassasiyet ve krepitasyon açısından tüm uzunluğunca palpasyonu,
◦ Distal nabızlar, kapiller geri dönüş, duyu, motor gücü, eklemlerin aktif hareket aralığını test
etme (olası kırık veya çıkık varsa pasif olarak yapmayın)
◦ Tendon bütünlüğü ve fonksiyonlarını değerlendirme
Palpe edilebilen nabız majör vasküler yaralanmayı ekarte ettirmez
Aşağıdaki durumlarda vasküler yaralanmadan şüphelen;
◦ Yaralanmaya uygun olmayan, açıklanamayan ağrı,
◦ Nabızda zayıflama
◦ Kapiller geri dönüşün 3 sn. den uzun olması
◦ Parestezi
◦ Solukluk
◦ Motor fonksiyonda azalma
Ezilme yaralanmaları, kırıklar, ateşli silah yaralanmaları, çevreleyen yanıklar, arter yaralanmaları veya tıkanıklıklarında
şüphelenilmelidir
Kas kompartmanları içindeki doku basınçlarının artması perfüzyon azalmasına ve doku ölümüne sebep olabilir
Bulgular;
◦ Şişme, ağrı (özellikle kompartman içindeki kasın pasif olarak gerilmesiyle)
◦ Ayrıca güçsüzlük, paralizi, hassasiyet, geç dönemde nabız zayıflaması ve arter yaralanmasındaki gibi distal kapiller geri dönüşün azalması
Uzun kemik çiftinin birinin kırığı, diğerinin çıkığı ile beraberdir
Femur kırığı aynı taraf kalça çıkığı ile beraber olabilir
Kalkaneus kırığı lomber vertebra
kompresyon kırığı ile beraber olabilir
Ayak bileği kırığı proksimal fibula kırığı ile beraber olabilir
Eğer majör vasküler yaralanma veya kompartman sendromundan
şüpheleniliyorsa zaman çok önemlidir
Ekstremite doku ölümü vasküler hasar veya kompartman sendromu varlığında 4-6 saatte başlar
Her iki durum mümkün olduğunca
çabuk saptanmalı ve tedavi edilmelidir
Acil anjiografi veya eksploratif
cerrahi(Laparotomi, Torakotomi,
Mediastinotomi) yapılmalıdır
1. Direk kırıklar
2. İndirek kırıklar
Doğrudan doğruya zorlamanın olduğu yerde olur. Vurma, çarpma veya düşme sonucu
olabilir.
Bazen travmanın rastladığı yer ile kırılmanın olduğu nokta çok farklı olabilir.
Yüksekten düşmeye bağlı omurga kırıkları, çocuklarda kemik uçlarının aşırı zorlanması sonucu kırıklar oluşabilir.
1. Kapalı kırık
2. Açık kırık
1. Tam kırık deplase kırık
2. Tam olmayan kırık nondeplase kırık
Çatlak
Yeşil ağaç kırığı
Çökme kırığı
Kompresyon kırığı
Dişlenmiş kırığı
Epifiz ayrılması
Transvers
Oblik
Spiral
Parçalı
Segmentel kırıklar
Kompresyon kuvvetlerin
Fleksion kuvvetlerin
Ekstansion kuvvetlerin
Makaslama kuvvetlerin
Traksiyon kuvvetlerin yol açtığı kırıklar
Tek kırık
Çift kırık
Multıplı kırıklar
Deformasyon
Hassasiyet
Ekstremiteyi kullanamama
Şişme ve ekimoz
Kırık uçların açıkta olması
Krepitasyon
Yalancı hareket
Ekstremite anormal bir şekilde durur,
kısalmış, açı yapmış veya eklem olmayan bir yerden dönmüş olabilir.
Genellikle lezyon yerinde lokalizedir. Parmak ucu ile palpe edilerek bulunur.
Kırığın en güvenilir bulgusudur.
Kırık olan kısım ağrıdan dolayı kişi hareket ettiremez.
Kemik uçları bir birine sürtündüğünde çıkan ses. Çıtırtı sesi ve bazen duyulur.
Normalde olmaması gereken bir yerde hareket kırık belirtisidir.
Eklemde belirgin deformite
Eklem bölgesinde şişme
Eklemde ağrı
Eklemin normal hareketinin tamamen kaybı
Palpasyonla eklem etrafında hassasiyet
Nabız
Kapiller geri dolum
His
Motor fonksiyon
Yaralının distalindeki nabız palpe edilir.
Nabzın olmaması dolaşımın bozuk olduğunu düşündürür.
Derinin rengi belirlenir.
Kapiller yatak en iyi el ve ayak parmak tırnakları altında görülür.
Tırnak ucuna basılır beyazlaştırılır. Basınç kaldırıldığında tırnak yatağının pembe
rengini alması için geçen zamana “ kapiller geri dolum” denir.
Normali 2 sn dir.
Kırığın distalinde parmaklara ufak teması hissetmesi sinir hasarı olmadığını gösteren iyi bir belirtidir.
Kas aktivitesi kontrol edilir.
Hastaya ayağını ve ellerini hareket ettirmesi söylenir.
Bilinçsiz hastalarda his ve motor muayenesi yapılamaz.
Klavikula en sık kırılan kemiklerden biridir.
Klavikula uzatılan elin üzerine düşme sonucu oluşur.
Hasta omuz ağrısından yakınır ve genellikle kırık olan taraftaki kolunu göğüs duvarına yapışık tutar.
Skapula kırığı genellikle direk gelen darbelerle kırılır.
Skapula civarında sıyrık, ezik, şişme,
hassasiyet ve nefes almada güçlük vardır.
Klavikulanın dış ucu ile scapulanın akromion çıkıntısı arasındaki ekleme
akromioklavikular eklem denir. Buradaki lezyona omuz ayrılması yada A/K ayrılma denir.
Klavikula ve scapula kırıkları,
akromioklavikular ayrılma üçgen bandajla boyuna asılıp sonra göğse tespit edilerek atellenir.
Üçgen bandajın etkisi kolun ağırlığını
destekleyip yerçekimin gücünü önlemektir.
Kol aynı zamanda göğse sargı bezi ile sarılmalıdır.
Omuz eklemi, humerus başı ile skapulanın glenoid fossasındai eklemdir( glenohumeral eklem ).
Kolun şiddetli abduksiyon ve eksternal rotasyonu omuz çıkığına neden olur.
Omuz çıkığı çok ağrılıdır. Hasta diğer eliyle kolunu tutar.
Omzun normal yuvarlak hattı kaybolmuştur.
Omuz yana doğru düzleşmiştir.
Humerus başı koltuk altındaki sinirlere bası yapar ve kolda uyuşma olur.
Omuz çıkığı omuz ekleminde bir çok ligament zedeler. Daha sonra bu ligamentlerde tam
iyileşme görülmediğinde hastanın omzu sürekli çıkabilir. Cerrahi işlem gereklidir.
Eklem hastanın en rahat pozisyonunda atellenmelidir.
Kol ile göğüs arasına bir yastık konularak boşluk doldurulup atellenmelidir.
Dirsek 90 derece bükülebilir.
Sonra kol üçgen bandaj ile vücuda bağlanır.
Proksimal diafiz kırıkları çok sık görülür.
Radial sinir humerus diafizine yakın seyrettiğinden bu sinir yaralanabilir, yırtılabilir.
Bu sinir yaralandığında hasta elini dorsifleksiyona getiremez. Düşük el belirtisine neden olur.
Elin üzerinde uyuşukluk olabilir.
Humerus diafiz kırıkları üçgen bandaj ve vücuda sarılarak immobilize edilmelidir.
Kolun dış bölümüne tahta atel konulabilir.
Bu bölgede en çok görülen yaralanmalar, suprakondiler kırıklardır.
Genellikle çocuklarda ve indirek mekanizma ile olur.
Ekstansiyon ( %97 ) Distal fragman arkaya ve yukarı çekilmiştir.
Fleksiyon tipi ( %3) Distal fragman öne ve yukarıya
Dirsekte belirgin deformite ve hematom
vardır.
Kol olduğu pozisyonda atele alınır.
Tüm kırıkların %10’u ön koldadır.
Genellikle direkt travma ile radius ve ulna beraber, çoğunlukla orta diafizden kırılır.
Kırık hattında deformite ve hematom görülür.
Tespit atelleme ile yapılır.
Daha çok yaşlı, osteoporotik
kişilerde görülür.
En çok görülen tipi,
radius distal ucunun
dorsale açılanmalı
kırığı olan Colles
kırığıdır.
El sert tahta atel üzerine yerleştirilir. Avuç içerisine dolgu madde konularak atelleme yapılır.
Elde daha çok “crush injury” ezilme ve parçalanma ile kırıklar görülür.
İlk yapılması gereken müdahale kanamayı durdurmaktır.
İkinci işlem yüzük gibi takı eşyalarını çıkarmak.
Üçüncü olarak ampütasyon varsa uygun koşullar sağlayarak en yakın hastaneye götürülmesi.
Parmakların derin ve yüzeysel olmak üzere iki fleksor tendonu vardır.
Yüzeysel tendon “fleksör digitorum
superfisialis:FDS”(el parmaklarının yüzeysel bükücü kası) orta falanksa
Derin tendon ise”fleksör digorum
profundus:FDP” distal falanksa yapışır.
FDP tendon kontrolünde orta falanks
parmak tutulup hastadan parmak ucunu fleksiyona getirmesi istenir. Bunu
yapamazsa FDP tendonu kesik denir.
FDS tendonu kontrolünde ise o parmağın komşu olan iki parmak ekstensiyonda
tutulurken hastadan parmağını bükmesi istenir. Bükemez ise FDS tendonu kesik denir.
Pelvis vücut ağırlığına destek olması
nedeniyle sindirim ve genitoüriner sistem organları ile yaşamsal önemi olan damar ve sinirleri çevreler ve korur. Bu açıdan pelvis kırıkları önem taşır.
Majör kırıklar; içerisinde bulunan organların yaralanması nedeniyle öldürücü olabilir.
Özellikle bilinç kaybı olan kişilerin pelvis kırığı bulunabileceği düşünülerek taşınmalı
Pelvis kırıklarının %10’unda mesane ve uretra yırtıkları, bazılarında arter, kolon, rektum, uterus, lomber ve sakral pleksus yaralanması da olabilir.
Muayenede bilinci açık bir hastada her iki iliak krestten 2 el ayası ile önce arkaya
sonrada içten dışa bastırarak instabilite ve ağrının araştırılmasıdır.
Acil bir patolojidir.
Genellikle araç içi kazalarda, dizin aracın ön panele çarpması sonucu arkaya çıkık olur.
Ayrıca öne çıkıklarda olur.
Arkaya çıkıklarda, alt ekstremite, adduksiyon, fleksiyon, iç rotasyon pozisyonundadır.
Öne çıkıklarda, abduksiyon, fleksiyon ve dış rotasyon pozisyonu izler.
Arka kalça çıkıklarında siatik sinir yaralanmaları sık görülür.
Parsiyel yada tam siatik sinir felci gelişebilir.
Siatik sinir felci olan hastada baldır ve ayakta his azalması vardır.
Ayak kaslarında özellikle dorsi fleksiyon
yaptıran kaslarda( ayak ve parmakları yukarı büken kaslar) güçsüzlük vardır. Düşük ayak denir.
Direkt travma ile meydana gelir.
Kişide 1-2lt kan kaybı vardır.
Komplet kırıklarda o ekstremitede kısalık, dış rotasyon ve hafif abduksiyon göze
çarpar.
Femur, vücudun en sağlam ve uzun kemiği olup aynı zamanda en fazla direkt
travmayla karşılaşan kemiğidir. Tüm kırıkların %8-10’unu içerir.
Bir femur kırığında yaklaşık 1500-3000 cc kan kaybedilebilir.
Ayrıca %5-10’u oranında yağ embolisi görülür.
Açık yaralanma varsa kanama kontrolü yapılır.
Bacak traksiyon ateline alınır.
Diz çıkıkları: Dizi destekleyen ligamentlerin tümüyle yırtılması eklem çıkığına neden
olabilir.
Belirgin olarak deformasyon, şiddetli ağrı, eklemi kullanamama vardır.
Diz deforme biçimde atellenmelidir.
Diz altı desteklenmelidir.
Diz kırığı; Femur alt uç kırıkları Patella kırıkları
Tibia plato kırıkları şeklinde görülür.
Tedavi aynıdır.
Travmatolojide en sık görülen, tedavisi en sıkıntılı komplikasyonları en fazla olan
kırıklardır
Genellikle iki kemik beraber kırılır.
Bu kırıkları %52 açık kırıktır.
Tibia-fibula kırıklarında ayak sırtında
dorsalis pedis ve tibialis posterior nabızları alınmalı.
Tedavide sert atel veya şişme atel kullanılmalı.
Ayak bileği en sık yaralanan eklemdir.
Nondeplase(ayrılmamış) ayak bileği
kırıklarını basit bir burkulmadan ayırt etmek güçtür. Atelleme topuktan başlayıp diz
eklemini içine almalıdır.
Ayak yaralanmalarında torsal, meta torsal kemikler veya falankslar biri veya bir çoğu yaralanmış olabilir.
Torsal kemikler arasında en fazla yaralanan kemik kolkaneustur.
Bu kemik kişi direkt olarak topuk üzerine düşerse kırılır.
Bu tür yaralanmalarda vertebra kırıkları şüphesi unutulmamalıdır.