Biyolojik, genetik anlamda kadın ve erkek olmak üzere iki cinsiyet vardır, bu iki cinsiyeti ayıran özellik onların üreme sistemleridir.
Anatomik ve hormonal değişimlere göre birey
cinsiyetlerden birine ait olur.
Cinsiyet
Kadın Nüfusu
Türkiye nüfusunun (75 627 384) %49,8’ini kadın nüfus (37 671 216) oluşturmaktadır.
Kadın nüfusun doğuşta beklenen yaşam süresi erkek nüfustan yüksektir.
Doğuşta beklenen yaşam süresinin 2013 yılında
kadınlar için 79,2, erkekler için 74,7 yıl olması tahmin edilmektedir. Düzenli olarak artan doğuşta beklenen
yaşam süresinin 2023 yılında, kadınlar için 80,2 erkekler için ise 75,8 yıl olacağı
öngörülmektedir.
İstatistiklerle Kadın, 2012 TÜİK
Türkiye-Turkey
(1)78,0 75,3 80,7
Tüik-2014
İnsan sağlığının ya da hastalık durumunun
belirlenmesinde cinsiyet, biyolojik ve sosyal ilişkilerin kompleks ilişkisi etkili olmaktadır.
Cinsiyet - toplumsal cinsiyet arasındaki etkileşim, kadınlar ve erkekler için çok çeşitli ve birbirinden farklı sağlık
sonuçlarına yol açmaktadır.
Kadın ve erkeklerdeki sağlık ve hastalık örüntüleri bu anlamda belirgin farklılıklar gösterir.
Cinsiyet ve Sağlık
Kadınların beklenen yaşam umudu daha fazladır. Kadınlar erkeklerden daha uzun yaşadıkça, uzun yaşamın niteliği önem kazanmaktadır.
Pek çok toplumda, kadınların erkeklere göre daha fazla hastalık ve stres yaşadıkları bildirilmektedir.
Yaşam beklentisiyle ilgili kadınların avantajının bir kısmı biyolojik kökenlidir. Daha zayıf cinsiyet olarak
değerlendirilen kadınların aslında bütün yaşlarda erkeklerden daha güçlü olduğu görülür.
Cinsiyet ve Sağlık
Tüm toplumlarda, erkek fetüs daha fazla spontan düşük ve ölü doğumla karşılaşır. Bu mortalite modeli yaşamın ilk 6 ayında da belirgin şekilde devam eder.
Bunun kromozomal yapıda değişikliklerden ve erkeklerin akciğerlerinin testosteronun etkisiyle daha geç
olgunlaşmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Erişkin dönemde ise yine kadınlar menopoz dönemine kadar
biyolojik bir avantaja sahiptir. Çünkü cinsiyet hormonları onları iskemik kalp hastalıklarından korumaktadır.
Cinsiyet ve Sağlık
Kadın ve erkeğin biyolojik cinsiyeti ve üremeye ilişkin fizyolojik fonksiyonlarının farklılığı ve getirdiği yüklerin
yanı sıra, toplumun kendilerine biçtiği “toplumsal cinsiyet”
rolünden kaynaklanan ve sağlıklarını etkileyen
olumsuzluklar mevcuttur. Bu olumsuzlukların boyutu toplumdan topluma değişmekle birlikte özellikle
gelişmekte olan ülkelerde “Kadın” cinsiyeti yönünden olumsuzlukların boyutu daha da büyüktür.
Cinsiyet ve Sağlık
Yaşam sureci boyunca, intrauterin yaşamdan başlayarak, çocukluk, ergenlik, erişkinlik ve yaşlılık dönemlerinde,
erkeklere göre daha fazla risk faktörlerine maruz kalmaktadır.
Dünyada kadınlar şiddet, yoksulluk, aşırı iş yükü gibi olumsuz yaşantılarla ve zorlayıcı nedenlerle stresle daha fazla
karşılaşmakta ve psikolojik sorunlar daha yaygın görülmektedir.
Ancak kadınlar psikolojik sorunları olduğunda, yardım arama davranışı olarak fiziksel yakınmalarla sağlık kurumlarına
başvurmakta duygusal gereksinimlerini ifade edememektedirler.
Cinsiyet ve Sağlık
KADININ ÇAĞLARI
Kadın, doğası gereği yaşamın başından sonuna kadar farklı evrelerden geçer.
Bu evreler hormonal, bedensel ve ruhsal değişikliklere göre kadın hayatını birbirinden ayıran ve farklı özellikler taşıyan çeşitli
dönemlere ayrılabilir.
* Çocukluk Çağı
* Puberte /Ergenlik Çağı
* Üreme Çağı
* Menopoz Çağı
KADININ ÇAĞLARI
Bir çağdan diğerine geçişin hangi yaşta olacağını belirleyen en temel etken anne ve babadan alınan genetik özellikler olmakla beraber yaşanan yer, beslenme özellikleri ve çeşitli alışkanlıklar (sigara kullanımı gibi) etkili olabilir.