Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin Mimarlık Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlediği uluslar arası ‘Atatürk Orman çiftliği ve Ankara’nın Geleceği’ Sempozyumu çağdaş Sanatlar Merkezi’nde başladı.Sempozyumun açılış
konuşmalarını Mimarlar Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu üyesi ve Sempozyum düzenleme kurulu üyesi Cana Bilsel ve Ankara Şube Yönetim Kurulu Sekreter Ü;yesi Tezcan Karakuş Candan yaptı.Sempozyum programı okuyan ve özetleyen Cana Bilsel, “AOÇnin kültürel peyzaj olarak değerleri, konunun hukuki ve yönetsel boyutlarıyla
tartışılacağı bu sempozyumun, Ankara içinde AOÇ’nin geleceğine yönelik anlamlı bir açılım sağlamasını diliyorum. Ayrıca Sempozyumun sonuçlarını bir yayında toplamayı düşünüyoruz” dedi.
'KARANLIĞA SES VERİYORUZ'
Bilsel’in ardından açılış konuşmasını yapan Mimarlar Odası Ankara Şube sekreter Ü;yesi Tezcan Karakuş Candan, şunları söyledi: “Ü;lke olarak karanlık günler yaşıyoruz, karanlığın içinde mücadele yürütüyoruz. Karanlıkta nasıl hiç ses çıkmazken bir kalem yere düşer ve o ses karanlığa nasıl ışık olursa biz de karanlığın içinde o ses olmak için mücadele ediyoruz. Bugün burada AOÇ’nin ve Ankara’nın Geleceğini tartışacağız. Her dönemde AOÇ’nin toprak bütünlüğü parçalandı. Arazi 2006 yılında Büyükşehir Belediyesi’ne devrinden sonra en büyük talanını yaşıyor. Meslek odalarının açtığı davalar sürerken Başbakanlık bizim karşımızda müdahil olmak istedi. Şehir Plancıları Odası’nın, Peyzaj Mimarları Odası’nın, Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin açtığı davaya müdahil oluyor, zarar göreceğim diye? Neden zarar görüyor Başbakanlık binasını yapıyor ve tüm hukuksal sürece rağmen dava devam ederken Başbakanlık binasının temelleri atılıyor. Bu süreçte, 3000 ağacın kesildiğini 9000 ağacın yerinin değiştirileceğini biliyoruz. Herhangi bir izin olmadan Başbakanlık Hizmet Binasının temelleri atılıyor, açılan davada bilirkişi keşfinin yapılmasının süresi uzatılıyor.”
'YÖNETMELİKLERİNİN BİZİM İçİN ÖNEMİ YOK'
Candan, KHK’lara gönderme yaparak, “Ses çıkartmaya çalışanların sesini kısmaya çalışıyorlar. Mimarlar Odası’nın gelir kaybına neden olan yönetmelikler yayınlandı. Yalnız bizler kamu yararına, toplumun yararına çalışıyoruz gücümüzü gelirlerimizden değil, toplumdan alıyoruz, gücümüzü çalışmalarımızdan alıyoruz. Bu nedenledir ki bizi susturmaya çalışan herhangi bir yönetmeliğin bizim için önemi yoktur” şeklinde konuştu.
'GÖRÜ;NMEZ ELLERDEN ENGELLER'
Candan, Atatürk Orman çiftliğinde yapmak istedikleri tüm etkinliklerinin engellenmeye çalışıldığını belirterek şöyle söyledi: “Mimarlık Haftası etkinliklerinin açılış kokteylini AOÇ’de bulunan Şarap fabrikası müzesinde yapmak istedik, müze ile konuştuk, 'Ne kadar güzel olur' dediler, kabul ettiler. Kokteylimizi duyurduk. Birkaç gün sonra şarap fabrikası yazılı olarak talebin kabul edilmediğini, herhangi bir gerekçe sunmadan iletti. Bizler de açılışı AOÇdeki Merkez Lokantası’nda gerçekleştirmek istedik, konuştuk kabul ettiler. Yine duyurduk, ilan ettik. Bir hafta sonra aradılar, yapamıyoruz yeterli alt yapımız yok dediler. Biz bunun arkasında ne olduğunu biliyoruz. Ne zaman AOÇ ile ilgili bir adım atsak, Görünmez eller bu sürecin işlememesi için çaba sarf ediyorlar. Dava süreci uzatılıyor, bu sefer başbakanlık görünen el olarak davaya müdahil oluyor.”
'KARANLIĞA, SESSİZLİĞE SES VERİYORUZ'
Candan, karanlığa gönderme yaparak, “Bugün bu sempozyumla üretilecek bilgiler bizim mücadelemize güç verecek, bu hukuk
devletinden uzaklaşan tek sesli toplumda karanlığın ortasında AOÇ ile birlikte tüm değerlere sahip çıkmak amacıyla demokrasi mücadelesi veriyoruz. Mimarlık alanından ve kent alanından yürüttüğümüz bu mücadelede AOÇ önemli bir yer teşkil ediyor, Atatürk Orman çiftliği talanını ve tahribatını yapanlarla, onlara karşı çıkanlar karanlığa ve sessizliğe inat ses verenler tarihe not düşecekler. AOÇ’ye sahip çıkma ,nefesimizi çoğaltma, konusunda mücadelemiz ısrarla devam edecek. Bugün bu sempozyumda AOÇiçin üretilecek tüm fikirlerin temsilcisi, tüm eylemlerin uygulayıcısı olacağız. Sesiniz, karanlığa verdiğimiz sesimize güç katacaktır” dedi.
