SEBZENİN TANIMI
İnsan beslenmesinde kullanılan otsu bitkilerin yenen kısımlarıdır.
Meyve ve tahıl grubuna girmeyen bahçe tarımında yetiştirilen yaprak, tomurcuk, kök, yumru, soğan, sürgün, çiçek, meyve, tohum ve mantar gibi sap ve şapkası çiğ ya da pişirilerek yenen insan beslenmesinde kullanılan bitkisel üretim materyalidir.
Bitkilerin ilk olarak ortaya çıktığı ve evrimlerini tamamladıktan yerlere gen merkezi adı verilmektedir. Botanik bilimci Vavilov tarafından dünya üzerinde 8 gen merkezi belirlenmiştir.
Çin
Hindistan (Himalaya etekleri), Malezya, Siyam Orta Asya
Yakın doğu Akdeniz Havzası Etopya (Habeşistan) Güney Meksika
Çin
Hindistan
Orta Asya Yakındoğu
Akdeniz havzası Etiyopya
Güney
Meksika Güney
Amerika - Orta Asya, Kafkasya, Afganistan ve Anadolu - Hindistan
- Etopya
- Akdeniz Havzası
Trakya-Ege Bölgesi: Ekmeklik buğday, durum buğdayı, Poulard buğdayı, değnek buğdayı, küçük kızıl buğday, mercimek, nohut, kavun, burçak, acıbakla ve yonca.
Güney - Güneydoğu Anadolu: Çift taneli buğday (Triticum dicoccum), küçük kızıl buğday, Aegilops speltoides, kabak, karpuz, fasulye, mercimek, bakla, üzüm asması ve yem bitkileri.
Samsun, Tokat, Amasya: Çok sayıda meyve cinsi ve türü, bakla, fasulye, mercimek ve hayvan yemi olarak kullanılan çeşitli baklagiller.
Kayseri ve çevresi: Badem, elma, bezelye, meyve türleri, üzüm asması, mercimek, nohut, kaba yonca (alfalfa) ve evliyaotu.
Ağrı ve çevresi: Elma, kayısı, kiraz, vişne, yem baklagilleri ve karpuz.
Türkiye’de beş ayrı “mikro-gen merkezi” bulunmaktadır.
Ülkemizde çok sayıda sebze tür ve çeşidinin kültürü yapılmaktadır. Birçok uzman Türkiye’nin meyve ve sebzelerde tür ve çeşit zenginliğine sahip olduğunu vurgulamıştır.
Bu durum:
1. Türkiye’nin iklim ve toprak şartlarının çok sayıda bahçe bitkisinin yetiştiriciliğine uygun olması,
2. İki gen merkezi üzerinde bulunması,
3. Anadolu’nun tarihin en eski dönemlerinden beri pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olması,
4. Türkiye’den, İpek Yolu gibi tarihi göç yollarının geçmesi; doğu ve batı arasındaki savaşlarda geçiş güzergahı olarak kullanılması
5. Endemik tür sayısının oldukça yüksek olmasından kaynaklanmaktadır.
Dünyada 200’ün üzerinde sebze türü bulunmakta, bunlardan yaygın bilinen 80’e yakın türden 50 kadarı Türkiye’de üretilebilmektedir.
Türkiye, yetiştirilen sebze türlerinin sayısı ve çeşitliliği bakımından da dünya ülkeleri arasında önemli bir konuma sahiptir.
Tür ve çeşit zenginliğinin sağladığı faydalar
Farklı iklim koşullarına ve stres koşullarına uygun çeşit geliştirme olanağı sağlar.
Dış ve iç pazar isteklerine uygun değişik değerlendirme şekillerine uygun çeşit geliştirme olanağı sağlar.
Hastalık ve zararlılara dayanıklı çeşit geliştirme olanağı
sağlar.
Türkiye’nin zengin biyolojik çeşitliliğine yönelik tehditler şunlardır:
1. Kırsal alanlarda, hızlı nüfus artışından kaynaklanan ekonomik baskı ve mevzuat boşlukları nedeniyle, tarım alanlarının parselasyonda yaşanan sorunlar, çiftçilerin gelirlerinin düşmesine neden olmaktadır. Bu durum küçük çiftçileri, arazi kazanmak üzere orman açma, aşırı otlatma ile meraların tahribi ve bitkilerin aşırı toplanması gibi biyolojik çeşitliliği tahrip eden faaliyetlere yöneltmektedir.
2. Step alanlarında; verimli toprak elde etmek için meraların tahrip edilmesi biyolojik çeşitliliğe yönelik en büyük tehditler arasındadır.
3. Kıyı habitatlarının tahrip edilmesi, bir çok alanda karasal ve denizel ortamlardaki bir çok hayvan ve bitki türünün kaybolmasına neden olmaktadır.
4. Tarımsal sektörde, ağır kimyasal ve gübre kullanımı ile yanlış sulama projelerinin uygulanmasına neden olmuştur.
5. Anız yakma topraktaki mikro organizmaları yok etmekte, bir çok
küçük hayvanın ve böceklerin yok olmasına neden olarak toprak
yapısını verimliliğini yok etmektedir.
6. Verimli olmayan sulama nedeniyle, tarım alanlarının tuzlanması biyolojik çeşitliliğin kaybına neden olmaktadır.
7. Türkiye’de çevre koruma programlarında uzman ve teknik eleman
azlığı diğer önemli sorunlardan biridir. Özellikle de biyolojik çeşitliliğin
yaygın olduğu kırsal kesimde ve koruma alanlarında yetişmiş ve uzman
teknik eleman görevlendirme zorlukları yaşanmaktadır.
SEBZELERİN SINIFLANDIRILMASI
1. Yenilen kısımlarına göre sınıflandırılma
2. Yetiştirme mevsimlerine göre sınıflandırılma 3. Kültürlerine göre sınıflandırılma
4. Botanik sınıflandırılma
a) Familyalarına göre sınıflandırılması
b) Çiçeklenme (Döllenme) biyolojilerine göre sınıflandırılma
5. Ömürlerine göre sınıflandırılma
1. YENİLEN KISIMLARINA GÖRE SINIFLANDIRILMASI
Bu sınıflandırma sisteminde de sebzeler değerlendirilen kısımlarına göre sınıflandırılmaktadır. Sebzelerin değerlendirilen kısımları ve değerlendirilme şekillerinin ülkelere göre bazı farklılıklar göstermesi bu sınıflandırma sistemini zorlaştırmaktadır. Ayrıca sebzeleri yenilen kısımlarına göre kesin bir çizgi ile ayırmak da oldukça zordur. Çünkü fasulye ve bakla hem taze hem de kuru, biber ve patlıcan yine hem taze hem kuru, kereviz ve pırasanın hem toprak altı hem de toprak üstü kısımlarının değerlendirilmesi gibi özellikler bu sistemde zorluklar çıkarmaktadır.
Bu zorluklara rağmen Bayraktar (1981) sebzelerin
ülkemizdeki değerlendirme şekillerine göre şu şekilde
sınıflandırmıştır.
1. YENİLEN KISIMLARINA GÖRE SINIFLANDIRMA
a) Yumruları yenen sebzeler (patates, yerelması, tatlı patates)
b) Kökleri yenen sebzeler (havuç, turp, kök kereviz, şalgam, kök maydanoz, kırmızı pancar)
c) Soğan ve sürgünleri yenen sebzeler (soğan, sarımsak, pırasa, kuşkonmaz)
d)Yaprak saplarını yediğimiz sebzeler (yaprak kereviz) e) Yaprakları yenen sebzeler (ıspanak, pazı, marul,
lahana, semizotu)
f) Meyveleri yenen sebzeler
1- Olgunlaşmış meyveleri yenen sebzeler (kavun, karpuz, kestane kabağı, balkabağı, domates, biber) 2- Olgunlaşmamış meyveleri yenen sebzeler (hıyar, patlıcan, sakız kabağı, taze bakla)
g)Çiçek ve çiçek tablası yenen sebzeler (brokoli, karnabahar, enginar, bamya)
Kuru ve taze olarak tohumları yenen sebzeler (iç
2. YETİŞTİRME MEVSİMİNE GÖRE
Bu sınıflandırma sisteminde, sebzenin soğuk koşullara dayanma özelliği esas alınmaktadır. Çünkü çoğu sebzenin yetiştiği mevsim ve soğuklara dayanma gücü farklıdır. Kışlık sebzeler diye tanımlanan lahana, ıspanak, havuç vb. gibi sebzeler Ege ve Akdeniz Bölgelerinin kış soğuklarına dayanabilmelerine rağmen domates, hıyar, biber ve fasulye gibi yazlık sebzeler düşük sıcaklıklardan büyük oranda zarar görmektedirler.
a ) Sıcak mevsim sebzeleri (yaz sebzeleri) (domates, biber, patlıcan, börülce, kavun, karpuz, fasulye)
b) Serin mevsim sebzeleri (kışlık sebzeler) (pırasa, lahana, kırmızı baş lahana, karalahana, Çin lahanası, beyaz lahana, havuç, turp, ıspanak, bezelye, bakla)
Alabaş Havuç Kereviz Pazı Soğan
Bezelye Hindiba Lahana Ravent Şalgam
Bakla Ispanak Maydanoz Salata Turp
Brüksel lahanası Kırmızı pancar Marul Su teresi Tere
Enginar Karnabahar Pırasa Sarımsak Yer elması
Kuşkonmaz Brokkoli
Biber Fasulye Karpuz Tatlı mısır
Bamya Hıyar Kabak Tatlı patates
Sıcak İklim Sebzeleri Serin İklim Sebzeleri
Yetiştirme mevsimlerine göre yapılan bu gruplandırmada yer alan serin iklim sebzeleri aylık ortalama sıcaklık 15-18°C’de en iyi gelişmeyi gösterir.
Maksimum 27-30°C, minimum ise 2-4°C sıcaklık sınırları arasında bitki gelişmesinin devam ettiği belirtilmektedir. Buna karşılık sıcak iklim sebzeleri aylık ortalama sıcaklık 25-30 °C’de en iyi gelişimi gösterir. Maksimum 35- 36°C ve minimum 9-10°C sıcaklıklarda gelişme gösterdiği ifade edilmektedir.
Bu sınıflandırma sisteminde ise sebzenin yetişme döneminde uygulanan değişik işlemler esas alınmaktadır.
Tohum ekiminden sonra bitki gelişim dönemi ve hasat dönemine kadar yapılan işlemleri aynı olan sebzeler genelde aynı grupta toplanmaktadır.
Bu sınırlandırma sistemi familyalarına göre yapılan sınıflandırmaya benzerlik göstermesine rağmen pratik bir sınıflandırma olması nedeniyle bugün çoğu literatürdeki sınıflandırmalarda esas alınmaktadır.
3. SEBZELERİN KÜLTÜRLERİNE (YETİŞTİRME
SİSTEMLERİNE) GÖRE SINIFLANDIRILMASI
3. KÜLTÜRLERİNE (YETİŞTİRİLME SİSTEMİNE) GÖRE SINIFLANDIRMA
a) Çok yıllık sebzeler (kuşkonmaz, enginar, ravent) b) Otsu sebzeler (ıspanak, pazı, karahindiba)
c) Salata olarak sebzeler (marul, salata, yaprak kereviz, tere)
d) Lahanagiller (Cruciferae) grubu sebzeler (karnabahar, kırmızı baş lahana, karalahana, çin lahanası, brokoli, alabaş)
e) Köklü sebzeler (havuç, turp, kırmızı pancar, kök kerevizi, kök maydanozu, şalgam)
f) Soğangiller (Amaryllidaceae) grubu sebzeler (soğan, sarımsak, pırasa) g) Tatlı patates
h) Baklagiller (Leguminoceae) grubu sebzeler (bakla, bezelye, fasulye, börülce)
i) Patlıcangiller (Solanaceae) grubu sebzeler (domates, biber, patlıcan)
j) Kabakgiller (Cucurbitaceae) grubu sebzeler (balkabağı, kestane kabağı)
4. BOTANİK SINIFLANDIRMA
Bitkilerin sınıflandırılmasında kullanılan en yaygın sistem sistematik bilimcisi Linne tarafından geliştirilmiş olan botanik sınıflandırmadır. Botanik sınıflandırmada türler daha çok çiçek yapıları dikkate alınarak sınıflandırılmaktadır. Tür isimleri ise latince olarak verilmektedir. Botanik olarak sınıflandırılmış bir tür, dünyanın her yerinde aynı isimle bilinir.
Botanik özellikleri esas alınarak yapılan bu sınıflandırma sisteminde, ıslah çalışmaları ve eğitim programlarında çalışan bazı araştırıcılar ve bu konuda ün yapmış botanikçiler, kültüre alınmış sebzeleri:
1. Familyalarına göre
2.Çiçek ve döllenme biyolojilerine göre olmak üzere
iki başlık altında sınıflandırmaktadırlar.
Sebzelerin Çiçek ve Döllenme Biyolojilerine Göre Sınıflandırılması Kültür bitkilerinde olduğu gibi sebzelerde de çiçek tipleri farklıdır
1.Erselik (hermofrodit) çiçek yapısına sahip sebzeler (soğan, patlıcan) 1.1. Mutlak kendine döllenen sebzeler (fasulye, börülce)
1.2. Az oranda yabancı döllenme gösteren sebzeler (domates, biber, patlıcan )
1.3. Yüksek oranda yabancı döllenme gösteren sebzeler (havuç, turp, lahanalar, soğan)
2. Monoik çiçek yapısına sahip türler (hıyar, kabak, kavun, karpuz) 3.Dioik grubuna giren sebzeler (kuşkonmaz, bazı ıspanak türleri)
Erselik (Hermafrodit) Çiçekli Sebzeler
Kültür sebzelerinin çoğunda çiçek erselik yapıdadır. Bu grup sebzelerde erkek ve dişi organlar aynı bitkide ve aynı çiçek üzerinde bulunur (Erselik çiçek). Çiçek yapıları bakımından domates, biber, patlıcan, bamya, bezelye, fasulye gibi bir çok sebze bu grup içinde yer almaktadır.
Erselik (Hermafrodit) Çiçekli Sebzeler a) Mutlak kendine döllenen sebzeler
Erselik çiçek yapıları nedeniyle bu gruba giren sebzelerin çiçekleri açılmadan önce tozlanma ve döllenme gerçekleşir. Bazı çevresel faktörler (rüzgar, böcek, yağış, vs.) etkili olmadığı sürece bu sebzelerin çiçekleri mutlak kendine döllenirler. Fasulye, bezelye, bakla ve börülcenin yer aldığı Fabaceae familyası sebzeleri mutlak kendine döllenirler.
b)Az oranda yabancı döllenen sebzeler
Domates, biber, patlıcan, marul ve bamya genellikle az oranda yabancı döllenme göstermektedir. Domates'te %1-5, Biber'de %9-37, Patlıcan'da ise
%0.2-46 oranında yabancı döllenme olduğu belirlenmiştir. Belirlenen bu farklılıklar çeşit, ekoloji ve çiçek yapısından kaynaklanmaktadır.
c)Yüksek oranda yabancı döllenen sebzeler
Mutlak ve az oranda yabancı döllenen sebzeler dışında yer alan ve bugün büyük oranlarda kültürü yapılan soğan, pırasa, lahana, karnabahar, turp,
yabancı döllenme gösterirler.
Az veya yüksek oranda yabancı döllenmeye etkili olan bu faktörler şu şekilde özetlenebilir.
1.Tozlanma ve döllenmenin çiçeklenmenin değişik safhalarında oluşması, 2.Bir çiçekteki erkek ve dişi organların boylarının farklı uzunluklarda olması,
3.Polen tozlarının olgunlaşma döneminde dişi organın reseptif hale gelmemesi,
4. Uyuşmazlık. Bazı sebzelerde (lahana grubu sebzeler) uyuşmazlık nedeniyle az veya yüksek oranda yabancı döllenme meydana gelir.
5. Bitkinin genetik olarak kendine kısır olması. Çiçek tozu kısırlığı (erkek kısırlığı): soğan, havuç
6. Ekolojik nedenler
Erselik çiçekli sebzelerde görülen mutlak kendine döllenme,
az veya yüksek oranda yabancı döllenme büyük oranda tür,
çeşit, çiçek yapısı ve ekolojik koşullara bağlıdır.
Homogami
Erkek ve dişi organların aynı zamanda olgunlaşmasına denir.
Dikogami
Erkek ve dişi organların farklı zamanlarda olgunlaşmasına denir. İki çeşittir.
a) Protoandry: Erkek organların dişi organlardan önce olgunlaşmasıdır.
b) Protogeny: Dişi organların erkek organlardan önce ya da
diğer bir ifade ile erkek organların dişi organlardan sonra
olgunlaşmasıdır.
Monoecious (Tek evcikli) Çiçekli Sebzeler
Mısır ve kabakgiller familyası içinde yer alan sebzelerin çoğu bu grup içinde
bulunmaktadır. Erkek ve dişi organları taşıyan çiçekler aynı bitki üzerinde fakat ayrı ayrı yerlerdedir (Erkek ve dişi çiçek). Genellikle bitki üzerinde ilk önce erkek organlı çiçekler, daha sonra dişi organlı çiçekler oluşur. Hıyar, Kavun, Balkabağı ve Su kabağı gibi sebzelerde bu çiçek tipi görülmektedir.
Dioecious (Çift evcikli) Çiçekli Sebzeler
Erkek ve dişi organları taşıyan çiçekler ayrı ayrı bitkiler üzerinde yer almaktadır. Teorik olarak erkek ve dişi organlı bitkiler popülasyon içinde eşit oranda bulunmaktadır (Erkek çiçekli + dişi çiçekli bitkiler). Kuşkonmaz bu grup içinde yer almaktadır.
Kuşkonmaz iki evcikli bir bitkidir. Ancak tek evcikli bitkilere de rastlanmaktadır. Erkek bitkilere dişi organ, dişi bitkilerde erkek organ dumura uğramıştır. Çiçek altılı yapıdadır.
Trimonoecious Çiçekli Sebzeler
Bu grup içinde yer alan sebzelerde erkek, dişi ve erdişi organlı çiçekler aynı bitki üzerinde fakat ayrı ayrı yerlerde bulunmaktadır (Erkek, dişi ve erdişi çiçek). Hıyar, Kokulu kavun ve Su kabağı trimonocie çiçek yapısına sahip sebzelerdendir. Çiçeklerde erkek erdişilik; erkek çiçekte dumura uğramış dişi organın büyümesi, dişi çiçekte erdişilik ise dumura uğramış erkek organların faaliyete geçmesi ile ortaya çıkar.
Androecious Çiçekli Sebzeler
Bu gruba giren bitkiler sadece erkek organlı çiçekleri taşımaktadır (Erkek çiçekli bitkiler). Bu çiçek yapılarına sahip olan bitkiler ıslah materyali olarak kullanılmaktadır. Bazı Hıyar, Su kabağı ve Kokulu kavun gibi sebzeler bu grup içinde yer almaktadır.
Andromonoecious Çiçekli Sebzeler
Erkek organlı ve erdişi çiçekler aynı bitki üzerinde fakat ayrı ayrı yerlerde yer almaktadır (Erkek ve erkek çiçeğin erdişi hale dönüşmüş şekli). Bu çiçek yapısı kavunda predominant'tir. Nadiren Karpuz, Hıyar ve Su kabağı gibi sebzelerde de görülmektedir.
Gynoecious Çiçekli Sebzeler
Bu tip çiçek yapılarına sahip olan sebzeler ıslah materyali olarak kullanılmaktadır. Bazı Hıyar, Kavun ve Sukabağı gibi sebzelerde bu tip çiçekler görülmektedir. Populasyonun tamamı dişi organlı çiçeklere sahip bitkilerdir (Dişi çiçekli bitkiler).
Gynomonoecious Çiçekli Sebzeler
Erdişi ve dişi organlı çiçekler aynı bitki üzerinde fakat ayrı ayrı yerlerde yer almaktadır (Dişi ve dişi çiçeğin erdişi çiçeğe dönüşmüş şekli). Bu tip çiçek yapısına sahip olan sebzeler bazen ıslah materyali
Gynomonodioecious Çiçekli Sebzeler
Genellikle kabakgiller familyası sebzelerinde görülür. Bitki populasyonu içinde Monoecious ve Gynoecious çiçekli bitkiler bulunmaktadır (Dişi + erkek ve dişi çiçekli bitkiler).
Gynodioecious Çiçekli Sebzeler
Kabakgiller familyası sebzelerinde görülür. Gynoecious ve erdişi çiçekli bitkiler bir populasyon içinde yer almaktadır (Dişi + dişi çiçeğin erdişi çiçeğe dönüşmüş şekli).
Androdioecious Çiçekli Sebzeler
Androecious ve erdişi çiçekli bitkiler bir popülasyonda birlikte bulunmaktadır (Erkek + erkek çiçeğin erdişi çiçeğe dönüşmüş şekli). Kabakgiller familyası sebzelerinde görülmektedir.
Trioecious Çiçekli Sebzeler
Doğada erkek, dişi ve monocie çiçekli bitkiler ayrı ayrı fakat bir popülasyonda beraber bulunmaktadır (Erkek + dişi + erkek ve dişi çiçekli bitkiler). Bu çiçek tipi ıspanak
yapısı predominanttır.