• Sonuç bulunamadı

1999 MARMARA DEPREMİ SONRASI ADAPAZARI ŞEHİR MERKEZİ HASAR DURUMLARININ ANALİZİ VE DEPREMİN EKONOMİK BOYUTU

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "1999 MARMARA DEPREMİ SONRASI ADAPAZARI ŞEHİR MERKEZİ HASAR DURUMLARININ ANALİZİ VE DEPREMİN EKONOMİK BOYUTU"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1999 MARMARA DEPREMİ SONRASI ADAPAZARI ŞEHİR MERKEZİ HASAR DURUMLARININ ANALİZİ VE DEPREMİN

EKONOMİK BOYUTU

A.Bengü Sünbül1,Uğur Dağdeviren2, Zeki Gündüz3, Hasan Arman3

SUMMARY

Turkey is located on one of the most active fault zones in the world. Hence the earthquake is the most important type of natural disaster in Turkey. According to the last century earthquake records of Adapazarı region, Adapazarı city has been faced 5 heavy damaged earthquakes. 1999 Marmara Earthquake is the most devastating one.

After the earthquake, when the cases of damage have been investigated in the region, which has been set up alluvium soil, the quantity of damage has been high degrees. The aim of the study is to attract attention structural damages and local site effects in Adapazarı, after the Marmara earthquake. Also, a general economic evaluation of the earthquake will be discussed.

ÖZET

Ülkemiz dünyanın en aktif fay kuşaklarından birisinin üzerinde yer almaktadır.

Bunun için deprem ülkemizde üzerinde durulması gereken en önemli afet türüdür.

Adapazarı bölgesinin deprem aktivitelerine bakıldığında son yüzyılda 5 önemli deprem ile şehir büyük zararlar görmüştür. 17 Ağustos 1999 Marmara depremi en yıkıcı olanıdır. Deprem sonucunda meydana gelen hasar durumlarına bakıldığında genç alüvyon zemin üzerine kurulmuş bölgede hasar miktarının yüksek olduğu görülmektedir. Bu çalışmanın amacı, Marmara depremi sonrasında Adapazarı’nda oluşan yapısal hasarlara ve yerel zemin şartlarına dikkati çekmektir. Ayrıca, depremin ekonomik zararlarla ilgili genel bir değerlendirmesi yapılmıştır.

1.GİRİŞ

Dünyadaki en etkin deprem kuşaklarından Alpin Kuşağı üzerinde yer alan Kuzey Anadolu Fay (KAF) Zonu, Doğu Anadolu ve Fay Zonu ve Batı Anadolu Fay Zonu gibi birçok diri fayın etkisinde olan ülkemizin ekonomisi ve sanayisi de bu fay hatlarının üzerinde kurulmuştur. 1900–1999 yılları arasında ülkemizde 149 adet hasar yapan deprem meydana gelmiş ve bu depremler 578.544 binanın yıkılmasına veya ağır hasara uğramasına ve 97.203 insanın ölmesine neden olmuştur. Bu rakamlara göre Türkiye’de

1İnş. Yük. Müh., SAÜ, Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Sakarya

2Arş. Gör., SAÜ, Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Sakarya

3Prof. Dr., SAÜ, Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Sakarya.

(2)

ortalama her 7 ayda bir hasar yapan deprem oluşmakta ve bu depremler ortalama olarak her yıl 5844 binanın yıkılmasına ve 982 insanın ölmesine neden olmaktadır.

İnceleme alanı Adapazarı; KAF’ın kuzey koluna en yakın noktada 3 km., en uzak noktada 10 km. uzaktadır. Ayrıca bölgenin deprem aktivitelerine bakıldığında geçmişte bölgeyi etkileyen Tablo 1’de gösterilen 5 önemli deprem şehirde büyük zarara neden olmuştur.

Tablo 1. Son Yüzyılda Adapazarı’nı Etkileyen Büyük Depremler Deprem Büyüklük 1943 Hendek Ms : 6.6

1957 Bolu-

Abant Ms : 7.1

1967

Adapazarı Ms : 7.2

1999 Marmara Mw : 7.4 1999 Düzce Mw : 7.2

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi sonunda hasarın Adapazarı şehir merkezi içerisinde dağılımı incelendiğinde genç alüvyon üzerinde yer alan bölgedeki hasarın, şehrin yüksek yerlerinde oluşan hasara göre fazla olduğu görülmektedir. Şehir merkezinin genel zemin özelliklerine bakıldığında ise inceleme alanının %90’ının alüvyonlarla kaplı olduğu görülür. Kaya zeminlerin alüvyon örtüsü altından çıkarak yüzeylendiği bölüm inceleme alanının güneybatı kesiminde Beşköprü, Maltepe ve Hızırtepe mahallelerinin yüksek kesimleridir. Yerleşim alanlarının genç alüvyon zemin üzerine kurulmuş olması da hasarın daha yoğun olmasına neden olmuştur.

Adapazarı yerleşim alanları belirlenirken yüksek kesimlerin yerleşime açılması önerilmiştir. Bu amaçla 1945 yılında Alman kökenli plancılar tarafından hazırlanan ilk imar planı çalışmalarında jeolojik araştırmalar sonucunda elde edilen veriler kullanılarak planlama yapılmıştır ve sonuç olarak yapılaşmaya müsait olmayan alanlar yeşil alan olarak ayrılmıştır. Daha sonraları yerel yönetimler tarafından yeşil alan olarak kabul edilen alüvyon zeminler; nüfusun hızla artması ve yerleşim alanlarına duyulan ihtiyaçtan dolayı plan tadilatları ile yerleşime açılmıştır. 1984–1989 yılları arasında iskâna dönüştürülen yeşil alan 189.475 m2, 1989–1994 yılları arası 150.635 m2 ve 1994–1999 yılları arasında da 64.719 m2’dir. 1984 yılında ise imar planlarında parsel bazında yapılacak yapı kat adedinin 4-5 kata çıkarılması sonucu plan tadilatları ile imar alanına çevrilen bu yerlerde hızlı bir şekilde yapılaşmaya gidilmiştir [1]. Çalışma kapsamında, imara açılan yeşil alanlar üzerindeki mahalleler ile yapılaşmanın önerildiği yüksek kesimlerdeki mahalleler arasında 1999 Marmara depreminde gözlenen hasar durumları açısından karşılaştırma yapılmıştır.

Sakarya Valiliği’nin yaptığı araştırma sonuçlarına göre, 27 adet merkez mahalleyi kapsayan bina tespit ve hasar değerlendirme çalışmaları incelenmiştir [2]. Bu incelemeler sonucunda mahalle bazında hasar durumlarına ulaşılmıştır.

Depremler, can kaybının yanında, ülke ekonomisini de büyük ölçüde etkilemektedir. 1999 Marmara depreminin sonrasında, Adapazarı kanalizasyon sisteminin ve ulaşım yollarının tamamen yenilenmesi, yıkılan bina enkazlarının bertaraf edilmesi, depremi hasarlı olarak atlatmış yapıların güçlendirilmesi, tadilatı ve özellikle

(3)

yeni yerleşim alanına yapılan konutların maliyetleri göz önünde tutularak depremin ekonomik boyutu irdelenmiştir.

2. BÖLGENİN JEOLOJİK VE GEOTEKNİK ÖZELİKLERİ

İnceleme alanı Adapazarı şehri Türkiye’nin kuzey batısında yer alır. Karadeniz’den 50 km. güneyde ve çok yüksek rakıma sahip olmayan bir şehirdir. Ülkenin önemli bir nehri olan Sakarya nehri güneyden gelip şehrin ortasından geçerek Karadeniz’e dökülür.

Ayrıca Sapanca gölünün fazla sularını deşarj eden şehrin merkezinden geçen Çark Deresi Sakarya nehrinin bir kolunu oluşturur. Bu sebeple Adapazarı zeminleri nehrin taşıdığı çökeller ve genç oluşumlardan meydana gelmiştir, %90’ı alüvyonlarla kaplıdır.

Kaya zeminin alüvyon dolgusu altından çıkarak yüzeylendiği bölge inceleme alanının güneybatı kesimlerindeki yüksek kesimlerdir. Alçak kesimdeki zeminlerde kil, silt ve kum seviyeleri veya bunların karışımından oluşan seviyelere rastlanmaktadır. Yeraltı su seviyesi çoğu zaman yüzeye yakındır, Çark Deresi ve Sakarya Nehri’ne doğru akım göstermektedir. Mevsimsel olarak 0.60–3.95 m arasında değişmektedir.

Bölgede yapılan jeofiziksel çalışmalar sonucunda şehrin merkezinde alüvyon kalınlığı 1000-1500 metre olarak açıklanmıştır [3].

Bölge doğudan batıya uzanan KAF’dan dolayı deprem açısından aktif konumdadır.

Geçmişteki deprem kayıtları incelendiğinde bölge oldukça yüksek sismisiteye sahiptir.

Jeoloji ve yerel zemin koşulları incelendiğinde bölge deprem esnasında sıvılaşma ve zemin büyütmesi açısından büyük potansiyele sahiptir. Zemin özellikleri nedeniyle muhtelif zamanlarda meydana gelen şiddetli depremlerde büyük hasar görmüştür.

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi sonrasında bölgede yapılan incelemelerde deprem fayı Adapazarı’nın 4 km güneyinde bulunan TEM otoyolunun tam kuzey kenarına paralel şekilde geçmektedir. Burada en büyük sağ yanal yırtılma meydana gelmiştir. 3.45 metrelik sağ yanal ötelenme ve deprem kırığının yaklaşık 100–120 km oluşu depremin büyüklüğünün 7.4 olduğunu destekleyen bir veridir [3].

Ayrıca depremde zeminden kaynaklanan yıkımların görüldüğü değişik yerlerde yapılan CPT deneyleri sonuçlarına dayanarak 4 adet zemin profili verilmiştir. Bu profillerde ilk 1.5 m’de alüvyon dolgu, ardından 2.5 m. silt veya kil, yaklaşık 9 m’nin ardından sıkı kum belirlenmiştir [4].

Deprem sonrası arazide yapılan çalışmalar sonucunda yapı hasarları ve bölgenin yerel zemin koşulları arasındaki ilişki incelenmiştir. Adapazarı merkezinde yapısal hasarın en yoğun olarak gözlendiği bölgede, temel zemini düşük plastisiteli veya plastik olmayan siltli zemin tabakalarından oluşmaktadır. Bu tabakaların bazı kesimlerinde kum içeriği %50’ye kadar ulaşmaktadır [5].

3. DEPREM HASAR DURUMLARI VE ÖZELİKLERİ

1999 Marmara Depremi Kocaeli, Sakarya ve Yalova başta olmak üzere, İstanbul, Bolu, Bursa, Eskişehir ve Zonguldak’ta etkili olarak hissedilmiştir. Afet İşleri Genel Müdürlüğü tarafından çizilen eş şiddet haritasına göre 17 Ağustos 1999 depreminden 11.807.738 kişi VI şiddetinde, 1.521.558 kişi VII şiddetinde, 666.936 kişi VIII şiddetinde, 676.122 kişi IX şiddetinde ve 419.699 kişi X şiddetinde etkilenmiştir.

(4)

Bu veriler ışığında 49061 km2’lik alanda 15.090.056 kişi ve 3.530.304 konut depremi hissetmiştir. Bu da ülke nüfusunun dörtte biri demektir. Resmi kayıtlara göre, depremde 17.480 kişi ölmüş, 43.953 kişi yaralanmış, 505 kişi de sakat kalmıştır. Ayrıca, 213.843 konut ve 30.540 işyeri de hasar görmüştür [6].

Deprem sonrasında hasar gören iller incelendiğinde, 244.383 tane hasarın 72313 tanesi (%29.6) Kocaeli’nde, 57661 tanesini (%23.6) Sakarya’da oluşmuştur. Sakarya ili için hasar durumları Tablo 2 verilmiştir. Sakarya ilindeki hasar durumları incelendiğinde, konutların %65.8’inin depremi hasarsız olarak atlattığı, %34.2’sinin de depremden farklı derecelerde hasar gördüğü belirlenmiştir. Hasarlı konut ve işyerlerinin hasar türlerine göre dağılımları Şekil 1’de verilmiştir.

Tablo 2. Sakarya ili için hasar durumları [Türkiye Deprem Vakfı] [7]

Ağır hasar Orta hasar Az hasar Hasarsız Toplam

Konut 19043 12200 18712 96262 146217

İşyeri 4068 1963 1675 - -

Toplam 23111 14163 20387 - -

38

53

40 24

26

25 38

22

35

0%

10%

20%

30%

40%

50%

60%

70%

80%

90%

100%

Konut İşyeri Toplam

Az hasar Orta hasar Ağır hasar

Şekil 1. Sakarya ilinin konut ve işyerleri için hasar türü dağılımı

Sakarya ilinin merkez ilçesi olması bakımından, Adapazarı’ndaki yıkımlar ayrı bir önem taşımaktadır. İl bazında verilen değerlere göre, yüzde olarak en fazla can ve mal kaybı merkeze bağlı mahallelerde gözlenmiştir [7]. Sakarya Valiliğinin deprem sonrası yaptığı çalışma sonucunda, Adapazarı Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisindeki 27 adet merkez mahalleyi kapsayan bina tespit ve hasar değerlendirme çalışmalarına göre, mahallelerde oluşan yapı hasarlarının sayısal değerlendirmesi Şekil 2’de verilmiştir.

Şekil 3’de gösterilen mahalle bazında hasar durumlarına ulaşılmıştır [2].

(5)

0 1000 2000 3000 4000 5000 6000 7000 8000 9000

AKINCILAR BEŞKÖP

CUMHUR İYET

Ç.AHM EDİYE

LLÜ K

HIZIRTEPE İSTİKLAL

KARAOSMAN KUR

TULUŞ MALTEPE

THATPAŞA ORT

A

OZANLAR PAPUÇCULA

R

SAKARYA SEM

ERLER ŞEK

ER

ŞİNEVLER TEKELER

TEPEK UM

TIĞCILAR TUZLA

YAĞCI LAR

YAHYALAR YEN

İCAM İ

YEN İDO

ĞAN YEN

İGÜN

Konut Sayısı

Ağır Orta Az Hasarsız

Şekil 2. Yapı hasar oranlarının mahallelere göre dağılımı

Şekil 3. Adapazarı şehir merkezindeki 27 adet mahalle için hasar durumları*

* İlgili kaynakta Beşköprü mahallesine ait değerler bulunmadığı için bu mahalle için yapılan değerlendirme kaynak 9’dan alınmıştır.

*

*

(6)

Merkeze bağlı 27 adet mahalle dikkate alındığında, depremde hasar gören binalar kat adetlerine göre değerlendirilmiştir. 3 ve daha az katlı yapılarda hasar oranı %40 civarındayken, 4 kat ve üzerine çıkıldığında bu oran %60-90’a ulaşmaktadır [8]. Tablo 3’de görüldüğü üzere 4, 5 ve 6 katlı yapılarda beklenen hasar oranı daha yüksektir.

Buradan kat adedinin artması ile depremde hasar görme oranın da arttığı görülmektedir.

Tablo 3. Kat adedinin hasara etkisi

Ağır Hasar Orta Hasar Az Hasar Hasarsız

1 kat % 4 % 13 % 25 % 58

2 kat % 3 % 13 % 28 % 56

3 kat % 2 % 10 % 29 % 59

4 kat % 5 % 21 % 34 % 40

5 kat % 8 % 40 % 33 % 19

6 kat % 17 % 51 % 23 % 9

Adapazarı merkezinde yüksek binalar genelde birbirlerine bitişik ve temelleri yüzeysel temel olup derinlikleri 0.5-1.2 metredir. Bu da zayıf zemin koşulları sonucunda binaların yan yatma, batma veya yerinden çıkma gibi hasarlar ile kullanılamaz hale gelmesine sebep olmuştur. Zemin sıvılaşmasının ve taşıma gücü kaybının en yaygın olarak görüldüğü bölge; genç nehir çökellerinin bulunduğu yumuşak ve sıvılaşma potansiyeli yüksek silt ve kumların bulunduğu alanlardan meydana gelen Adapazarı merkezidir. Bölgedeki yapılarda sıvılaşma ve taşıma gücü kaybından kaynaklanan 1.5 m derinliğe kadar oturmalar tespit edilmiştir. Bu alanlar ağırlıklı olarak Tığcılar, Cumhuriyet ve Kurtuluş mahallesi çevresidir. Şekil 3’de bu mahallelerdeki hasarların büyüklüğü dikkat çekmektedir. Kaya ortamların alüvyon örtüsü altından çıkarak yüzeylendiği sağlam zemin diye nitelendirilen bölüm şehrin yüksek kesimleridir. Bu bölgedeki Beşköprü, Maltepe ve Hızırtepe mahallerindeki yapı hasar durumlarına bakıldığında hasar durumları gözle görülür şekilde diğer mahallere göre azalmaktadır.

Adapazarı Merkez Belediyesi tarafından, 2005 yılında Bayındırlık Bakanlığı verileri esas alınarak yapılan değerlendirme sonuçlarına göre, depremden hasar gören yapıların inşa yöntemleriyle ilişkisi incelenmiştir [9]. Betonarme, ahşap ve diğer yapı inşa türlerinin hasar durumlarına göre dağılımı Şekil 4’de gösterilmiştir.

4. DEPREMİN EKONOMİK BOYUTU

17 Ağustos depreminin ülke ekonomisine etkileri söz konusu olduğunda imalat sanayi işyerlerinde bina, makine kaybı, stok kaybı, işgücü eksilmesi olarak ortaya çıkarken, üretime ara verilen tesislerden kaynaklanan üretim kaybı ve dış satımın azalması şeklindeki etkileri kayıp olarak değerlere yansımaktadır.

İmalat sanayinde faaliyet gösteren kamu kuruluşlarından T. Petrol Rafinerileri A.Ş., Türkiye Vagon Sanayi, İstanbul Gübre San. A.Ş., Selüloz Kâğıt Fabrikaları A.Ş., Pektim Petrokimya A.Ş., Adapazarı Şeker Fabrikası ve Zirai Donatım Kurumunda cari fiyatlarla toplam 105.8 milyon YTL tutarında hasar olduğu tahmin edilmektedir.

(7)

52 60

34

36 28

40

12 12

25

0%

10%

20%

30%

40%

50%

60%

70%

80%

90%

100%

Ağır hasar Orta hasar Az hasar

Diğer Ahşap Beton

Şekil 4. Hasar görmüş yapılarda bina türü dağılımı

DİE konu ile ilgili Bolu, Kocaeli, Sakarya ve Yalova illerinde imalat sanayinde faaliyet gösteren 1.186 işyerini içeren bir anket yapmıştır [10]. Bu anket verilerine göre deprem nedeniyle, imalat sanayinde 295.9 milyon YTL fiziki hasar, 355.4 milyon YTL üretim kaybı gerçekleştiğini belirtilmiştir. Ankette 10 kişiden az kişi çalışan işyerleri dikkate alınmamıştır ve bu işyerlerine ait üretim kaybı 6.5 milyon YTL olarak tahmin edilmiştir. Bu durumda imalat sanayinde toplam zarar 657.9 milyon YTL olup, toplam üretim kaybı da 361.9 milyon YTL’dir. Bu durumda toplam üretim kaybının, Türkiye imalat sanayi içinde % 0.95, deprem bölgesi imalat sanayi içinde ise % 5.81 olduğu görülür. İmalat sanayinde depremden 3.491 çalışan etkilenmiş. Üretim kaybına neden olabilecek nitelikli personel sayısı ise 1.314 tür. Depremden en çok etkilenen Kocaeli, Sakarya ve Yalova dikkate alındığında bu illerdeki imalat sanayinin toplam Türkiye sanayi içerisindeki payının katma değer, işyeri ve istihdam olarak sırasıyla %16.9, %5.1 ve %6.8 oranlarında olduğu görülmüştür. Bu anket sonuçlarına göre, Sakarya’daki 218 adet işyerinden 208 adedi depremden doğrudan, 185 adedi ise depremden hasar görerek etkilendiği ve toplam zararın yaklaşık 182 bin YTL olduğu belirtilmiştir. Sakarya ilindeki imalat sanayi işyerlerinin hasar gören ünite oranları Şekil 5’de verilmiştir.

Adapazarı Merkez Belediyesi AR-GE Birimi tarafından yapılan araştırmaya göre, Sakarya ili bazında imalat yapan sanayi kuruluşlarının üretim durumları incelendiğinde normal şartlarda %100 verimle çalışan gıda sanayi (3),orman ürünleri sanayi (2), petrokimya sanayi (1) olmak üzere 6 adet firma tamamen kapanmıştır. Diğer mevcut sanayi kuruluşları da kapasitelerini %50-70 oranlarında azaltmışlardır [9].

TCK tarafından Kocaeli, Sakarya, Bolu ve Yalova illerinde tahrip olan karayolları için 188 bin ton asfalt betonu kullanılmıştır. Bunun için 8.6 milyon YTL harcanmıştır.

(8)

33 23 26

14 22

4

22 12 11

0 10 20 30 40

Bina

Makine T echizat

Depo ve Tanklar

Altyapı Ultırma ar

ları Demirblar

Mamul madde stokla Hammad

de stokları Diğer

Hasar Oranı (%)

Şekil 5. Deprem sonrası üretim azalmasını etkileyen faktörler

İller Bankası Genel Müdürlüğü tarafından alt yapı inşaatları için bölgede toplam 70.6 milyon YTL harcanmıştır. Depremde alt yapısı tamamen tahrip olan Adapazarı’nın 450 km’lik içme suyu şebekesi için 2.6 milyon YTL keşif bedelli üç kademeli ihale açılmıştır. Ayrıca bölgedeki belediyelere 1999 yılı ve 2000 yılının 6 aylık bölümünde 104.5 milyon YTL afet payı farkı ödenmiştir. Yalnızca İller Bankası’nca tamamlanan ve yapılması planlanan altyapı yatırımlarının tutarı 340 milyon YTL’dir. Deprem bölgesindeki belediyelerin payları afet dolayısıyla artırılmış, böylece Eylül 1999- Haziran 2000 arasında belediyelere toplam 104 milyon YTL ek pay gönderilmiştir.

Okulların onarım güçlendirme amacıyla 3.8 milyon YTL ödenek tahsis edilmiştir.

Yine yaptırılan öğretmen evleri için 154 bin YTL ek nakdi yardım yapılmıştır.

Bayındırlık Bakanlığı tarafından 1.958 depremzedeye aldıkları konutlar için 6000 YTL uygun koşullu kredi verilmiş, bu amaçla toplam 11.8 milyon YTL ödemede bulunulmuştur. Sakarya’da konutları ağır-yıkık ve orta hasarlı olan 29.000 kişiye 25.6 milyon YTL barınma yardımı, az hasarlı binaya sahip 20.364 kişiye de 12 milyon YTL onarım yardımı dağıtılmıştır. Yine 2246 kişiye 1.7 milyon YTLölüm yardımı, 42 kişiye 16.5 milyar YTL sakatlık yardımı yapılmıştır.

Enkaz kaldırma ve altyapı çalışmaları Köy Hizmetleri, Karayolları, İller Bankası, DSİ, BOTAŞ, TKİ, TEAŞ, TEDAŞ gibi kamu kuruluşlarınca ve ihale yoluyla yaptırılmıştır. Çalışmalara yalnızca kamu kuruluşlarından 5 binden fazla iş makinesi katılmıştır. İhtilaflı olanlar dışında yıkılan veya ağır hasar gören 16.970 binadan yaklaşık 2.5 milyon ton enkaz kaldırılmıştır. Çadırkent ve prefabrik altyapıları için 3000 dönüm araziye 2 milyon ton dolgu yapıldı.

Sakarya ilinde deprem sonrasında, şehrin sağlam zeminli olarak nitelendirilen Karaman, Camili ve Korucuk’ta, TOKİ tarafından yapılan 8226 adet kalıcı konut için toplam harcama miktarı yaklaşık 65 milyon YTL olarak belirlenmiştir.

Kızılay’ın 1990–1998 yılları arasında yaptığı deprem harcaması 1.1 milyon YTL’dir. 1999–2000 yılları arasında deprem harcaması 66 milyon YTL’dir. Harcama oranlarına bakıldığında 8 yılda yapılan harcamanın 60 katı 2 yıl içinde harcanmıştır. Bu

(9)

da Marmara Depreminin büyüklüğünün ve etki alanının genişliğinin bir diğer gösterimidir. Aynı değerler 2001 yılında tekrar 420 bin YTL ye düşmüştür.

Ayrıca Maliye Bakanlığı kayıtlarına göre 17 Ağustos 1999–31 Mayıs 2000 tarihleri arasında kamu kurum ve kuruluşlarınca depremler dolayısıyla yaklaşık 1.032 milyar YTL harcama yapılmıştır.

5. SONUÇLAR

Sakarya ilinin de içinde bulunduğu bölgeden geçen ve ülkemiz için büyük depremler üreten Kuzey Anadolu fay hattı dünyanın en aktif fay kuşaklarından birisidir. Bunun için deprem ülkemizde üzerinde durulması gereken en önemli afet türüdür. Deprem aktivitesi açısından ülkenin büyük çoğunluğu risk altındadır.

1996 yılında Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından yayınlanan deprem bölgeleri haritasına göre; depremden en fazla etkilenen Kocaeli, Sakarya ve Yalova il sınırları içindeki bölgenin hemen hepsi I. Derece deprem bölgesindedir. Bu bölgelerde yer ivmesinin 0.4g veya daha büyük olması beklenmektedir. 1999 Marmara Depremi sonrasında bölgede kaydedilen en yüksek yatay ivme kaydı 0.41g ile Adapazarı’ndan alınan kayıttır. Deprem nedeniyle bölgede bulunan yapılarda görülen ağır hasarın

%29’u, orta hasarın %18’i ve hafif hasarın %23’ü Sakarya ilinde meydana gelmiştir.

Bölge genelinde bu depremde hayatını kaybedenlerin %22’si Sakarya ilinde bulunmaktadır. İl bazında en fazla can ve mal kaybı merkez ilçe olan Adapazarı’nda olmuştur.

Bu çalışmanın kapsamında Marmara depremi sonrasında Adapazarı’nda oluşan yapısal hasarların oluşumunda yerleşim bölgelerinde yerel zemin şartlarının dikkat edilmesi gereken önemli bir konu olduğu gösterilmiştir. Yerel zemin şartlarına göre, yerleşime açık mahalleler arasında hasar bazında yapılan sıralamanın ortaya çıkardığı durum tartışılmıştır. Sonuç olarak, şehrin alçak kesimlerinden yüksek kesimlerine doğru gidildiğinde yapılarda görülen hasarlarda ciddi bir azalma olduğu görülmektedir.

Deprem sonrası yapılan kalıcı konutların yerleşim bölgesinin seçiminde bu durumun gözetildiği görülmüştür.

Deprem bölgelerinde yapılan yapılarda kat adedi sınırlamasının gerekliliğini ortaya koymak amacıyla deprem hasarına kat adedinin etkisi incelenmiştir. 3 ve daha az katlı yapılarda hasar oranı %40 civarındayken, 4 kat ve üzerine çıkıldığında bu oran

%60-90’a ulaşmaktadır. Bu nedenle, Adapazarı’nda yapılacak yapıların kat sayısının en fazla 3 olması gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bunlara ek olarak, betonarme, ahşap ve diğer yapı inşa türleri ile deprem hasar oranları arasındaki ilişki değerlendirilmiştir.

Ayrıca, depremin ülkeye ve şehre verdiği ekonomik zararlarla ilgili genel bir değerlendirme yapılmıştır. İmalat sanayinde faaliyet gösteren kuruluşların depremden etkilenmesi, tahrip olan karayolu ve altyapının onarılması ve yeniden yapılması, enkaz kaldırma çalışmaları, evsiz kalanlara yeni yerleşim alanları belirlenmesi gibi birçok kalemde yapılan deprem harcamalarının, ülkemize verdiği ekonomik kayıplar değerlendirilmiştir. Bu veriler ışığında depremden kaynaklanan ekonomik zararın yaklaşık 20 milyar dolar civarında olduğu görülmüştür.

TEŞEKKÜR

Çalışmada kullandığımız verileri sağlayan Adapazarı Merkez Belediyesi personeli Jeoloji Mühendisi Nigar COŞAR BAL’a teşekkür ederiz.

(10)

KAYNAKLAR

1. Adapazarı Merkez Belediyesi Araştırma Geliştirme Dairesi, “Adapazarı Proje Yatırım Faaliyet Raporu, 1994–1999”, 1999.

2. Sakarya Valiliği, “Sakarya ve Deprem”, Deprem Serisi:1, Eylül 2000.

3. Komazawa et.all, (2002), “Bedrock Structure in Adapazarı Turkey-a possible cause of severe damage by the 1999 Kocaeli Earthquake” Journal of SDDE, Philedelphia, USA.

4. Sancio et.all., “Correlation Between Ground Failure and Subsurface Soil Conditions in Downtown Adapazarı, Turkey”, Journal SDDE, 2002.

5. Erken ve diğ., ”17 Ağustos Kocaeli Depreminde Adapazarı’nda oluşan Hasar üzerinde Yerel Zemin Koşularının Etkisi”, Türk Deprem Vakfı Araştırma Projesi, Proje No: 00-A-113, 2003.

6. T.C. Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi, “Depremler 1999”, Ağustos 2002.

7. Özmen, B., “17 Ağustos 1999 İzmit Körfezi Depreminin Hasar Durumu (Rakamsal Verilerle)”, TDV/DR 010-53, Türkiye Deprem Vakfı, 2000.

8. Sünbül, A.B., “Adapazarı Zeminlerinde Sıvılaşma Unsurlarının Belirlenmesine ve Sıvılaşmanın Önlenmesi için Çözümler geliştirilmesi”, Yüksek Lisans Tezi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Sakarya Üniversitesi, 2004.

9. Adapazarı Merkez Belediyesi, “Deprem Hasar Verileri”, 2005.

10. T.C. Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü, “İmalat Sanayinde Depremin Etkisi Anket Sonuçları”, 1999.

Referanslar

Benzer Belgeler

“Yerel Yönetimlerde Çalışma İlişkileri: Sakarya Örneği” başlığını taşıyan bu tez çalışmasında; öncelikle Türkiye’de çalışma ilişkilerinin değişimi

Cumhuriyet Mahallesi Yakın Sokak No: 12 Pafta: 54 Ada: 390 Parsel: 84 sayılı yerin birim ağırlık, kayma modülü ve kayma dalgası hızı grafikleri.. Cumhuriyet Mahallesi Yakın

Bir çiftlikte 136 kaz yumurtası, kaz yu- murtasından 66 fazla ördek yumurtası, ördek yumurtasından 119 fazla tavuk yumurtası vardır?. Çiftlikte toplam kaç

Bu çalışmada araştırıcılar, yeni bir yön araştırma, SHH’nin crush hasar sonrası pelvik gangliyonlara (PG)/CN’e nörop- rotektif olup olmadığını belirleyip, ikincil bir

(2016)’da [4] sunulan deprem tehlike modeli ile elde edilen zemin bağımlı spektral ivmeler (0,2s ve 1.0s için) kullanılarak oluşturulan tepki spektrumları ile dikkate

Mutluluk bir kuş gibi avucunun içinde Ara onu kendinde, neşende, sevincinde Bak gözünün içine, sevgiyi bulacaksın Tut elinden güzelim, çok mutlu olacaksın. Hayat akan bir

Kartal halk ı, 6 ve 8 Eylül günlerinde yaptığı kitle toplantılarında, AKP’li Büyükşehir Belediyesi’nin Kentsel Dönüşüm adı altında dayattığı kentsel bölüşüm

Bu hasarlara en yakın sonucu veren sonlu eleman analizi için Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik (DBYBHY 2007) ışığında çalışmalar yapılmıştır.