• Sonuç bulunamadı

SARIYER ATATÜRK MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ MESLEKİ GELİŞİM DERSİ DERS NOTLARI HAZIRLAYAN: SEVİM BAKAR ENGİN)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "SARIYER ATATÜRK MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ MESLEKİ GELİŞİM DERSİ DERS NOTLARI HAZIRLAYAN: SEVİM BAKAR ENGİN)"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SARIYER ATATÜRK MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ MESLEKİ GELİŞİM DERSİ DERS NOTLARI

HAZIRLAYAN: SEVİM BAKAR ENGİN) Meslek Nedir?

Belli bir eğitimle kazanılan sistemli bilgi ve becerilere dayalı, insanlara yararlı mal üretmek, hizmet vermek ve karşılığında para kazanmak için yapılan, kuralları belirlenmiş işe meslek denir.

İş nedir?

Meslek, belli bir tür alanda etkinlikte bulunabilme gücüdür. İş ise belli bir işyerinde sürdürülen benzer etkinlikler grubudur.

Meslek seçimini etkileyen unsurlar nelerdir?

ÇEVRE VE AİLE İLGİ VE YETENEK

TOPLUMSAL İHTİYAÇLAR TOPLUMSAL DEĞERLER KİŞİSEL İHTİYAÇLAR EĞİTİM

Ahlak nedir?

Ahlak, toplumda iyilik ve kötülük hakkında oluşan değer yargılarına göre yapılması veya yapılmaması gereken davranışlara ilişkin kurallar bütünüdür

Hukuk nedir?

Toplumsal düzeni sağlayan yazılı kurallara hukuk denir AHLAK KURALLARI TÜRLERİ NELERDİR?

Kişisel (Öznel) ahlak kuralları Sosyal (Nesnel) ahlak kuralları Kişisel (Öznel) ahlak kuralları nedir?

Kişinin ferdi olarak benimsediği ama toplum düzenini de dolaylı olarak etkileyen ahlaki kurallara denir. Yalan söylememek, başkalarına kötü düşünceler beslememek gibi.

Sosyal (Nesnel) ahlak kuralları nedir?

Sosyal düzeyde uygulanan ve toplumsal hayatı düzenleyen ahlaki kurallar bütünüdür. Başkalarına saygılı olmak, dedikodu yapmamak, dürüst olmak gibi kurallar sosyal ahlak kurallarıdır.

Ahlak felsefesinin temel kavramları nlerdir?

Birey nedir?

Toplumsallaşmış insan, toplum içinde yaşayan kişi.

İyi nedir?

İnsanın yapması gereken ahlakça değerli davranışlar.

Kötü nedir?

İnsanın ahlaken yapmaması gereken davranışlar.

Özgürlük nedir?

İrade ile iyi veya kötü davranışlardan birini seçme gücü.

Erdem nedir?

İyi olana yönelme, fazilet.

Vicdan nedir?

Tutum ve davranışlarımızın ahlakça değerli olup olmadığını yargılama bilinci, iç muhakeme.

(2)

Ahlak yasası nedir?

Uyulması gereken ahlaki genel geçer kurallar.

Ahlaki karar nedir?

Özgür iradeyle ahlak kurallarına uymak.

Ahlaki eylem nedir?

Ahlaka uygun davranış gerçekleştirme Meslek ahlakı nedir?

meslek ahlakı kavramı, bir mesleğe bağlı olanların uyması gereken ahlaki ilkeleri ifade eder Meslek Ahlakı İlkeleri nelerdir?

Doğruluk Yasallık Yeterlik Güvenilirlik Mesleğe Bağlılık

İş hayatında mesleki değerlere uygun davranışlarda bulunmanın sonuçlarını şu şekilde sıralayabiliriz:

İş ortamında saygınlık kazanma, İş ortamındaki güvenirlik,

İş dünyasında iyi bir imaja sahip olma,

Meslek hayatında karşılaşılacak problemlerin çözümünde kolaylık görme, Ahlaki değerlerle kalite yönetimi, stratejik planlama gibi alanların

yönetilmesine de yardımcı olma,

Ahlaki değerlerle kurumların sosyal sorumluluklarını düzenli bir şekilde yerine getirmesini sağlama,

Ahlaki değerlerle haksız rekabetin engellenmesini sağlama, İş ortamında kabul görme ve vb.

AHİLİK NEDİR?

Ahilik, başlangıçta yardımlaşma, dayanışma ruhunu taşıyan, bozulmuş olan Anadolu birliğini ve toplumsal yapıyı yeniden kuran çok fonksiyonlu bir kurumdur. Ancak bu kuruluşun üyelerinin çoğunun esnaf olması, Ahiliğin sadece esnaf birliği olarak algılanmasına neden olmaktadır

Ahilik; iş birliği içinde, mutlu iş ve hayat anlayışı; dürüst, sade, sakin, kendine has insani değerlere sabırlı bir yaklaşımdır.

Ahiliğin gayesi nedir?

zenginle fakir, üretici ile tüketici, emek ile sermaye, halk ile devlet arasında iyi ilişkiler kurarak sosyal adaleti gerçekleştirmek ve ahlaki bir toplum düzeni meydana getirmektir.

Ahiliğin Tarihsel Gelişimi

Ahiliğin İslam’ın ilk asırlarında ortaya çıkan genç sanatkâr ve zanaatkârların bir araya gelmesiyle oluşmuş olan

“fütüvvet” anlayışının bir devamı olduğuna dair görüşler vardır. Fütüvvet, İslamiyet’in etkisiyle aşiret hayatından yerleşik hayata geçiş sürecinde Arap toplumunda “misafirperverlik”, “cömertlik”, “yiğitlik” gibi anlamlara karşılık gelir. Türklerin yerleşik hayata geçmelerinde özellikle esnaflar arasında bir örgütlenme biçimi olarak fütüvvet benimsenmiş ve bu da “Ahilik” olarak ortaya çıkmıştır. 13. yüzyılda Anadolu’da kurumsallaşmaya başlayan Ahilik, İslam inancıyla Türk örf ve adetlerinin sentezi sonucu oluşan bir düşünce sistemidir. Ahilik, 13. yüzyıldan itibaren Asya’dan Anadolu’ya gelip yerleşen Müslüman Türklerin yeni topraklarda hayatlarını devam ettirebilmeleri için gerekli maddi ve manevi ortamı oluşturabilmeleri için fütüvvet teşkilatını yeniden canlandırmalarının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.

Ahiliğin Ahlaki ve Mesleki Temelleri nedir?

(3)

Ahilikte meslek ahlâkı her şeyden önce gelmekteydi. Her birimin kendi denetleme organları mevcuttu ancak herkesin kendi kendine vicdani kontrolünün en doğru yol olduğu olgusu daha ağır basmaktaydı

Ahilik mensuplarının, pirlerine gönülden ve manen bağlanmaları işlerinde en küçük bir ihmal ve kusura yer vermemelerini sağlamıştır. Aksi durumda bağlı olduğu pirin ona karşı sevgisinin azalacağı veya yok olacağına inanırlardı. Bu da kişinin işine yoğunlaşmasında dikkatli ve özenli olmasını sağlardı

Ahilik İlkeleri nelerdir?

Açık olanlar

Ahinin eli açık (cömert), Kapısı açık (konuk sever),

Sofrası açık olmalıdır (İkramdan kaçınmamalıdı Kapalı olanlar

Ahinin gözü kapalı (Kimseye kötü gözle bakmamalı, kimsenin ayıbını araştırmamalıdır.),

Beli kapalı [Kimsenin ırzına, namusuna, haysiyet ve şerefine tasallut (saldırgan) etmemelidir.],

Dili kapalı olmalıdır (Kimseye kötü söz söylememelidir.)

Ahiliğin, çalışma hayatındaki psikolojik problemlere çözüm olacak bireysel davranış temelli değerler şunlardır:

Sabır gösterme Sevgi gösterme Sır tutma

Samimiyet ve içtenlikte bulunma Güven verme

Kanaat etme Sadakat Affedici olma Öfkelenmeme

Doğruluktan ayrılmama Değerlerimiz nelerdir?

Saygı sevgi yardımlaşma sorumluluk sabır dürüstlük adalet vatanseverlik Millî ve manevi değerlerimiz nelerdir?

Kültürüne ve tarihine sahip çıkma Dini inanç

Dil sevgisi Aile birliği Bayrak sevgisi İstiklâl Marşı sevgisi Vatan sevgisi

Ahilik Kültürünün Toplum Düzenindeki Yeri nedir?

Ahiliğin ahlaki eğitiminin hedefi iyi insan yetiştirmektir. İyi insan olmanın yolu; bilmek ve bildiğini uygulamaktan geçer. İnsan, fikrini, zihnini, duygularını ve organlarını yaratılış amacına uygun bir şekilde kullanmayı bilir ve bilgisini uygularsa o üstün şahsiyet kabul edilir. Türk-İslam medeniyetinin ideal insan tiplerinden birini yetiştiren Ahilik Kurumu daha çok sosyal ve ekonomik hayatta kendini göstermiştir. Toplumsal hayatı düzenlemiştir. Bireyleri kendi içinde eğiterek toplumsallaştırmış, bunu yaparken meslek ahlakını ön plana çıkararak toplumun

devamlılığını sağlamıştır.

Sosyal ve Ekonomik Hayatta Ahilik nedir?

Mesleğe girme ve meslekte yükselme Aşırı disipline dayalı kişisel ve mesleki eğitim Düzen, intizam ve tedbir

(4)

Çalışanların haklarının savunulması Can ve mal ortaklığı

Üretimde kalite

Hizmette mükemmellik Ahilik iç kontrol sistemi Üretimde sınırlama Millî ekonomiye destek Meslek ahlâkı

Ahilik Kültürünün Meslek Hayatına Katkılar nelerdir?

Ahiliğin dört temel amacı vardır:

Ahlaklı, bilinçli, üretici ve mutlu bir orta yapı oluşturup güçlülüğünü devam ettirmek,

Kişiyi eğitip üretici ve yararlı hâle getirmek,

Kişiyi toplumda layık olduğu en uygun yere oturtmak,

Yapılar arasında karşılıklı anlayış, güven, rıza duyguları ile iş bölümü ve iş birliği kurarak toplumda sosyal ve ekonomik dengeyi sağlamaktı

İş yeri nedir?

Mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile çalışanın birlikte örgütlendiği, işverenin iş yerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen iş yerine bağlı yerler ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve mesleki eğitim yerleri ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçları da içeren organizasyondur.

Tehlike sınıfı nedir?

İş sağlığı ve güvenliği açısından, yapılan işin özelliği, işin her

safhasında kullanılan veya ortaya çıkan maddeler, iş ekipmanı, üretim yöntem ve resimleri, çalışma ortam ve şartları ile ilgili diğer hususlar dikkate alınarak iş yeri için belirlenen tehlike grubuna denir.

İşveren Nedir?

Çalışan istihdam eden gerçek veya tüzel kişi yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar.

İşveren vekili nedir?

İşveren adına hareket eden ve işin, iş yerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimse.

Çalışan nedir?

Kendi özel kanunlarındaki statülerine bakılmaksızın kamu veya özel iş yerlerinde istihdam edilen gerçek kişidir.

Genç çalışan nedir?

On beş yaşını bitirmiş ancak on sekiz yaşını doldurmamış çalışandır.

Çalışan temsilcisi nedir?

İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalara katılma,

çalışmaları izleme, tedbir alınmasını isteme, tekliflerde bulunma ve benzeri konularda çalışanları temsil etmeye yetkili çalışan.

İş yeri hekimi nedir?

İş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmak üzere Çalışma ve

Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yetkilendirilmiş, iş yeri hekimliği belgesine sahip

(5)

hekim.

İş güvenliği uzmanı nedir?

İş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliği alanında görev

yapmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yetkilendirilmiş, iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip kişi.

Diğer sağlık personeli nedir?

İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinde görevlendirilmek

üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca belgelendirilmiş hemşire, sağlık memuru, acil tıp teknisyeni ve çevre sağlığı teknisyeni diplomasına sahip kişiler ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca verilen iş yeri hemşireliği belgesine sahip kişiler.

Tehlike nedir?

İş yerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek ve çalışanı veya iş yerini etkileyebilecek zarar veya hasar verme potansiyeli.

Risk nedir?

Tehlikeden kaynaklanacak kayıp, yaralanma ya da başka zararlı sonuç meydana gelme ihtimali.

Önleme: nedir?

İş yerinde yürütülen işlerin bütün safhalarında iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili riskleri ortadan kaldırmak veya azaltmak için planlanan ve alınan tedbirlerin tümü.

Risk değerlendirmesi: nedir?

İş yerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek

tehlikelerin belirlenmesi, bu tehlikelerin riske dönüşmesine yol açan faktörler ile tehlikelerden kaynaklanan risklerin analiz edilerek derecelendirilmesi ve kontrol tedbirlerinin kararlaştırılması amacıyla yapılan çalışmalar.

Acil durum planı: nedir?

İş yerlerinde meydana gelebilecek acil durumlarda

yapılacak iş ve işlemler dâhil bilgilerin ve uygulamaya yönelik eylemlerin yer aldığı plan.

İş kazası nedir?

İş yerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme

sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olay.

Meslek hastalığı nedir?

Mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalık.

Ramak kala olay nedir?

İş yerinde meydana gelen; çalışan, iş yeri ya da iş

ekipmanını zarara uğratma potansiyeli olduğu hâlde zarara uğratmayan olay.

Kişisel koruyucu donanım (KKD) nedir?

Çalışanı, yürütülen işten kaynaklanan,

sağlık ve güvenliği etkileyen bir veya birden fazla riske karşı koruyan, çalışan tarafından giyilen, takılan veya tutulan, bu amaca uygun olarak tasarımı yapılmış tüm alet, araç gereç ve cihazlardır.

İş sağlığı ve güvenliğinin başlıca amaçları şunlardır:

İş yerlerindeki riskleri tamamen ortadan kaldırmak ya da zararları en aza indirmek,

(6)

Çalışanların sağlığını fiziksel, ruhsal ve tıbbi açıdan korumak ve geliştirmek, Çalışanları çalışma koşullarının olumsuz etkilerinden korumak,

Ortaya çıkan sağlık zararlarını, meslek hastalıklarını tespit etmek ve tedavilerini sağlamak,

Uğradıkları iş kazası veya meslek hastalığı sonucu zarar gören çalışanların uygun işlerde çalışmalarına olanak sağlamak,

Meydana gelen zararların derecelerini objektif, bilimsel ve etik yollarla tespit etmek ve değerlendirmek,

Maddi ve manevi zararları ortadan kaldırmaktır.

Tehlike sınıfları üçe ayrılır:

Az tehlikeli işler Tehlikeli işler Çok tehlikeli işler

İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu, Yapısı, Görevleri ve Üyeler

İş sağlığı ve güvenliği; iş yerlerinde iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesi için gerekli bütün faaliyetleri kapsayan bir konu olup işveren ile çalışanın birlikte etkili iletişim, eşgüdüm ve katılımıyla yönlenebilecek bir yapıdır. İş yerinde bulunan herkesi kapsayan bir yaklaşım, kaza ve hastalıkları önleme çalışmalarında başarıyı doğrudan etkilemektedir. İşverenin kazaları önlemek için çalışanı gözetme borcu olduğu kadar çalışanın da işverenin bu borcunu yerine getirebilmesine destek olma zorunluluğu vardır.

İşverenin sağlık ve güvenlik risklerini etkili bir biçimde yönetme sorumluluğu bulunduğu kadar çalışanın da verilen eğitimleri alma, oluşturulan talimatları uygulama, alınan tedbirlerin sürdürülmesine yardımcı olma ve iş yerlerinde gördüğü tehlikeleri bildirerek sürekli iyileşmeye katılım sağlama görevi vardır. Durum böyle olunca sağlıklı ve güvenli iş yeri oluşturmada her iki tarafın karşılıklı iletişiminin sağlanacağı, değerlendirmede bulunabileceği, faaliyetlerini programlayabileceği, ortaya çıkan problemlere çözüm bulabileceği ve başarı seviyelerini gözden geçirebileceği bir ortam ve zemin oluşturulması gerekir ki bu zemin iş yerlerinde kurulan iş sağlığı ve güvenliği kuruludur. İşverenler iş sağlığı ve güvenliği kurullarınca İş Sağlığı Ve Güvenliği Mevzuatı’na uygun olarak verilen kararları uygulamakla yükümlüdürler.

İletişim, insanların duygu, düşünce ve bilgileri başka kişi veya kişilere ortak sembollerle aktarma sürecidir.

İletişimin Ögeleri İletişim, kaynak ile hedef arasında kurulan bir süreçtir.

İletişimin gerçekleşmesi için bazı unsurların bir araya gelmesi gerekir. İletişimde belirli mesajlar kodlanarak bir kanal aracılığıyla bir kaynaktan bir hedefe (alıcıya) aktarılır. Örneğin bir konuşmacı (kaynak), ortak bir dil

(7)

aracılığıyla kodladığı kelimeleri (ileti) konuşma (kanal) yoluyla alıcıya (hedef) aktarır. Dolayısıyla iletişimin "kaynak, kodlama, mesaj, kanal, kod çözme, alıcı, algılama ve geri bildirim” gibi ögeleri vardır.

Gürültü, iletişim sürecinin herhangi bir aşamasında istem dışı ortaya çıkan, iletişimi engelleyen, iletişim sürecini olumsuz etkileyen bir faktördür.

Etkili bir iletişim için aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:

 Kullanılan dil, açık ve sade olmalıdır.

 Gönderilen ileti, alıcının düzeyine uygun olmalıdır.

 İletiler, ses tonu ve beden dili ile tutarlı olmalıdır.

 En uygun iletişim kanalı ve araç seçilmelidir.

 Uygun zaman ve mekân seçilmelidir.

 İletişim destekleyici olmalıdır.

 Kaynağın ve alıcının iletişimde istekli olması gereklidir.

Empatik iletişim: Bir kişinin kendini karşısındaki kişinin yerine koyarak olaylara onun bakış açısıyla bakması ve o kişinin duygu ve düşüncelerini doğru olarak anlaması, hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi sürecine “empati”

denir.

İyi Bir Dinleyicinin Özellikleri İyi bir dinleyici aşağıdaki özellikleri taşır:

 Dikkatini karşısındaki kişiye verir.

 Konuşmacıyı sözünü kesmeden dinler.

 Konuşmacıya rahatlaması için kolaylık sağlar.

 Konuşmacıyla göz teması kurar.

 Son sözü söylemek için çabalamaz.

İletişim türlerini sözlü iletişim, sözsüz iletişim ve yazılı iletişim olmak üzere üç gruba ayırabiliriz.

Sözsüz iletişim; yüzdeki anlamları, göz hareketlerini, duruşu, giyimi, sesin özelliklerini içerir

Sözlü iletişim, konuşma dili olarak da adlandırılır. Yüz yüze görüşmeler, toplantılardaki konuşmalar, brifingler, halka hitaplar, telefonla yapılan görüşmeler, konferanslar vb. biçiminde kurulur.

Bilişsel İletişim Araçları Sanal bir ortamda, bilgi teknolojileri kullanılarak gerçekleştirilen bireysel ve toplu iletişim araçlarıdır (Örneğin e-posta, formlar, chat, messenger, web kamera, blok vs.).

.2. Görsel İşitsel İletişim Araçları Göz ve kulağımıza hitap eden, multimedya teknolojilerini kullanan iletişim araçlarıdır (Örneğin televizyon, radyo, sinema vs.).

.3.Telekomünikasyon İletişim Araçları Göz ve kulağa hitap eden, elektrik, elektronik, elektromanyetik, optik teknolojileri kullanarak gerçekleştirilen iletişim araçlarıdır (Örneğin telefon, cep telefonu, fax, telex vs.). Resim 1.3:

Telekomünikasyon iletişim araçları

(8)

.4. Kali-grafik İletişim Araçları Yazı ve çizi ile oluşturularak formatlandırılan ve basım-yayım araçları ile yapılan iletişimdir (Örneğin gazete, dergi, afiş, tabela, kitap vs.).

5. Organizasyon İletişim Araçları Ekipler aracılığıyla gerçekleştirilen kişi veya topluma aktarılacak mesajları tanıtım, eğlence, eğitim, gezme, tüketme adına ileten etkinlikleri sağladığı iletişim araçlarıdır (Örneğin fuar, konser, defile, konferans vs.).

6. Sanatsal İletişim Araçları İster plastik ister estetik olsun her türlü sanat faaliyeti veya sanatçı ile sağlanacak iletişim araçlarıdır (Örneğin dans, resim, müzik, şarkı, sergi, konser, tiyatro, heykel, animasyon vs

Algılama: Gerek iç gerekse dış dünyadan edinilen bilgilerin yorumlanması ve düzenlenmesidir.  Bellek:

Yaşanılanların, öğrenilenlerin ve algılananların geçmiş ve gelecekle ilişkisini bilinçli olarak zihinde saklama gücüdür.

 Muhakeme: Bilgiyi belirli bir anlam çıkarma ve sonuca varma amacıyla kullanabilme yeteneğidir.  Düşünme:

Bilgi ve çözümlerin sebep sonuç ilişkisi içerisinde değerlendirilip yorumlanmasıdır.  Yetenek: Bireyin öğrenme, iş yapabilme ve uyum gücüdür.

İlgi, belli faaliyetlere isteyerek yönelme, bu faaliyetleri kısıtlayıcı koşullar altında bile başka faaliyetlere tercih etme ve bu faaliyetleri yaparken yorgunluk yerine dinlenmişlik, bıkkınlık yerine devam etme isteği duyma durumlarında varlığına hükmettiğimiz bir iç uyarıcıdır.

Yetenek, bireyin bir işi başarma potansiyeline işaret eder ve belli bir eğitim ve hazırlıktan sonra gelebileceği noktayı anlatır. Bu anlamda yetenek daha çok bir bireyin öğrenme gücü, belli bir eğitimden yararlanabilme gücü anlamına gelir. Böylece yetenek, bireyin gelecekte elde edebileceği başarı düzeyini kestirmemiz konusunda ipuçları verir

Kendini ifade etmede kişinin konuşma biçimi, seçtiği sözcükler, ses tonu, beden duruşu, jest ve mimikler önemlidir.

İletişim; bilginin, fikirlerin, duyguların, becerilerin, simgeler kullanılarak iletilmesidir.

İletişim kurmaktaki asıl amaç, anlaşılabilir mesajlar göndermek ve karşı tarafın tutum ve davranışlarında değişiklik meydana getirmektir.

Herhangi bir konu hakkında herhangi bir grup ya da topluluğa bilgi vermek amacıyla gerçekleştirilen sözlü veya görsel iletişime sunum deni

İknayı kısaca kaynak kişi ya da kişilerin, hedefin belirli bir ürün, birey ya da görüşe ilişkin olumlu bir tutum oluşturmasını ya da var olan tutumunu değiştirmesini sağlama yönündeki çabası olarak tanımlayabiliriz.

Öz güven kazanma süreci, yaşamın önemli zorlukları ile başa çıkma gücüne sahip ve mutlu olmaya layık bir kişi olma deneyimidir.

Kendini Gerçekleştirme

Kendini gerçekleştirme Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi olarak hazırladığı piramidin en tepesinde bulunan ihtiyaçtır.

Maslow, insanın en temel ihtiyaçlarını fizyolojik ihtiyaçlar olarak belirleyerek hiyerarşide birinci sıraya koymuştur.

İnsanın en temel ihtiyaçları karşılandıktan sonra üst ihtiyaçları ortaya çıkar. Fizyolojik, güvenlik, ait olma ve saygı ihtiyaçları karşılanan bireyde ortaya çıkan en üst ihtiyaç, kendini gerçekleştirme ihtiyacıdır. Kendini

gerçekleştirme, kişinin içinde bulunan potansiyeli açığa çıkarması ve bunu kişilik hâline getirmesidir.

(9)

Kendini gerçekleştiren insanın özellikleri şunlardır:

 Gerçekliği verimli bir şekilde algılarlar ve belirsizliğe tahammül edebilirler.

 Kendilerini ve başkalarını oldukları gibi kabul ederler.

 Düşünce ve davranışları içtendir

.  Kendi üzerinde yoğunlaşmaktan çok, sorun üzerinde yoğunlaşırlar.

 İyi bir mizah anlayışları vardır.

 Çok yaratıcıdırlar.

 Gelenek dışı olmamalarına karşın öz kültürlerinin içselleştirilmesine karşı dirençlidirler.

 İnsanlığın refahı ile ilgilenirler.

 Yaşamın temel deneyimlerini değerlendirebilirler.

 Çok değil az insanla derin, tatmin edici kişiler arası ilişkiler kurarlar.

 Hayata nesnel bir açıdan bakabilirler

Toplumda insan ilişkilerini düzenleyen kurallar şunlardır:

 Görgü kuralları  Gelenek ve görenekler

 Dini kurallar  Ahlak kuralları

 Hukuk kuralları  İnsan hakları

Görgü, bir toplumda var olan ve uyulması gereken saygı ve incelik kurallarıdır.

Kişilerin birbirleriyle karşılaştıklarında nasıl davranmaları gerektiğini belirleyen kurallar; konuşma, giyinme, yeme- içme yöntemlerini, iş yerlerinde, bayramlarda ve düğünlerde nasıl davranılacağını belirler. Görgü kurallarını çiğneyen kişi “kaba, tuhaf, bilgisiz ve görgüsüz” diye nitelendirilir.

Toplumda dikkat edilmesi gereken görgü kuralları şunlardır:

 Hoşgörülü ve iyimser olmak

 Olgun bir kişiliğe sahip olmak için çaba göstermek

 Eleştiriyi yerinde ve zamanında yapmak

 Giyime önem vermek, giysinin mevki yer ve zamana uygun olmasına özen göstermek

 Başkalarını rahatsız edici davranışlardan sakınmak

 Verilen sözü tutmak  Ziyaretin kısa ve zamanlı olmasına özen göstermek

(10)

 Oturuş ve kalkışlarda hareketlere özen göstermek

 Gerektiğinde özür dilemesini bilmek  Özel konuşma yapanların yanına gitmemek  Uygun olmayan el şakası ve sözlü şakalardan kaçınma

Belirli davranış biçimlerinin toplumda yerleşmesi, bu davranışların tekrarlanması zorunluluğu ve inancının yaygınlaşmasıyla örf ve âdet kuralları oluşur.

Bir davranış modelinin örf ve âdet kuralı olarak kabul edilebilmesi için bazı şartları taşıması gerekir. Bu koşullar şunlardır:

Kesinlik Akla uygunluk Süreklilik Genel inanç

Genel olarak büyük ve üstün, insanın karşı koyamayacağı tabiatüstü ilahi bir varlık tarafından bazı şekiller altında emredildiği kabul olunan kural ve inançlardan oluşmuş bütüne din denir

Din ayrıca aşağıdaki fonksiyonları da yerine getirir:

 Din toplumun istikrarı ve devam edebilmesi için yardım eder.

 Dua etmek insanların ruhsal baskılardan sıyrılabilmesi için bir kurtuluş yolu sağlar.

 Dinsel törenler, toplum dayanışmasını kuvvetlendirici araçlardır.

 Dinler ortaya çıktıklarında sosyal düzene karşı bir eleştiri unsurunu getirmişlerdir.

ahlak, toplumda iyilik ve kötülük hakkında oluşan değer yargılarına göre yapılması gereken veya yapılmaması gereken davranışlara ilişkin kurallar bütünüdür. İ

Bireylerin toplumla, birbirleriyle ve devletle ilişkilerini, haklarını, yükümlülüklerini, ödevlerini düzenleyen ve uyulması kamu gücüyle sağlanan kurallara hukuk kuralları denir.

Tüm insanların sahip olduğu temel hak ve özgürlüklere insan hakları denir. İnsanın insan olarak doğmakla elde ettiği haklardır.

Temel insan haklarından bazıları şunlardır:

 Yaşama hakkı

 Sağlık hakkı  Eğitim hakkı  Mülk edinme hakkı

 Seyahat hakkı  Haberleşme hakkı

 Kanun önünde kendini savunma hakkı

(11)

 Hak arama hakkı  Seçme ve seçilme hakkı  Özel yaşamın gizliliği hakkı

 Devlet hizmetlerinden eşit olarak yararlanma hakkı

Toplumsal etkileşim genellikle iletişim yoluyla insanların ve grupların hareketlerinin karşılıklı etkileşimini de ifade eder

Statü, insanların toplum içindeki yerini ifade eden bir kavramdır. Kişilerin çocuk, doktor, öğretmen, işveren örneklerindeki gibi kim olduklarını belirtir,

Verilmiş (Edinilmiş) Statü Kişilerin yetenek ve becerilerine bakmadan ve onların bir çabası olmadan, kendileri dışındaki faktörler tarafından sağlanır yani kişi doğumuyla, cinsiyetiyle veya yaşıyla bu statüyü elde eder (Örneğin yaşlı, genç, kadın, erkek vb.).

Kazanılmış Statü Kişilerin kendi çabaları sonucu elde ettikleri statüdür (Örneğin anne, baba, öğretmen, doktor vb.).

Bu statü zaman içinde değişebilir.

Anahtar (Temel) Statü Bireyin sahip olduğu statülerden toplumda en etkin olanına anahtar statü denir. Anahtar statü, kişinin toplum içindeki kişiliğini belirler (Örneğin Cumhurbaşkanı, general, öğretmen vb.). Bu statü genellikle kişinin diğer statülerine göre en etkindir.

Prestij, bir bireye ya da kümeye (grup) başka birey ya da kümelerle ilişkilerinde üstünlük sağlayan duruma denir.

Örneğin doktorluk statüdür; doktorun sevilmesi, aranması durumuna ise prestij denir.

Toplumun bireyden statüsüne uygun olarak beklediği davranışlara rol denir

Temel roller: Kişilerin cinsiyet ve yaşlarına göre gerçekleştirmek durumunda oldukları rollerdir.

 Genel roller: Toplumca kabul edilmiş olan, sınırları davranış düzlemlerine göre değişen, sonuçları çoğu zaman toplumu veya grubu etkileyen rollerdir. Mesleki roller, bir tür genel rollerdir.

 Bağımsız roller: Etkileri bireysel olup yerine getirilmesi isteğe bağlı olan rollerdir.

(12)

GİRİŞİMCİ FİKİRLER VE İŞ KURMA GİRİŞİMCİLİKTE TEMEL KAVRAMLAR

Ekonomi ile ilişkili temel kavramlar; ihtiyaç, arz, talep, fayda, fiyat, piyasa vb. olarak sıralanabilir.

Üreticilerin ürettiği mal veya hizmetlerin tamamına arz,

tüketicilerin bedelini ödemek şartıyla mal veya hizmetlere sahip olma isteğine talep denir.

İhtiyaç ise karşılandığı zaman fayda, karşılanmadığı zaman mutsuzluk ve ızdırap yaratır.

İhtiyaçların karşılanma bedeli fiyattır ve tüm bunlar piyasayı oluşturur.

Girişimcilik, girişimci kişinin fırsatları görerek, risk alarak, öncü ve rekabetçi olarak gerçekleştirdiği bir değer oluşturma sürecidir.

Girişimci ise kazanç elde etmek üzere emek, sermaye, doğal kaynaklar ve teknolojiyi örgütleyerek kendi işini kuran kişidir.

Girişimci düşüncenin yenilikçi ve yaratıcı olma, risk alma, öncü olma ve rekabetçi düşünme olmak üzere dört ana bileşeni vardır:

Girişimcinin Özellikleri Başarılı bir girişimcide bulunması gereken kişisel özelliklerden bazıları şunlardır:

 Kararlılık: Sorunlardan kaçmaz, onları olduğu gibi kabul ederek çözmeye çalışır. Karar vermekten çekinmez hatta bunu arzular.

(13)

 Kendine güvenirlik: Karşılaşacağı tüm sorun ve zorlukların üstesinden geleceğine inanarak çalışmalarını sürdürür.

 Kabul edilebilir riskleri göze alma: Girişimci, kâr güdüsüyle hareket etse de çalışmaları sonucunda meydana gelebilecek olumsuz sonuçları (rizikoları) da göze alır.

 İş bitiricilik: Yapılması gereken işi sonuna kadar izler, gerektiğinde bizzat çalışarak işi bitirir.

 Planlı hareket etme: İşlerin planlandığı gibi zamanında, doğru ve rasyonel biçimde yapılmasını sağlar.

Atılımcılık: Yeni gereksinimleri herkesten önce sezinleyerek gerekli girişimlerde bulunur.

 Çok yönlülük: İşletme işlevlerinin gerçekleştirilmesinde belli sınırlar içinde kalmak yerine her işlevin yerine getirilmesinde otorite olmayı, önderlik yapmayı arzular ve bunun için kendini yetiştirmeye çalışır.

 İleri görüşlülük: İleride olabilecek değişim ve gelişmeleri öngörür.

 Önderlik: Yanında çalışanları işin gerektirdiği şekilde örgütleyerek işletmesinin amacına ulaşmasını sağlar.

 Uyumluluk: İş dünyasında ortaya çıkan hızlı değişimleri, yeni teknikleri izler ve onlara uyum sağlar.  Sosyal olma: Otoritesi altında çalışanlarla ve iş çevresiyle etkin bir iletişim kurar, sabır ve ikna becerisi ile güven sağlar.

Yaratıcı girişimcilik; yeni bir fikir ve buluşun ya da mevcut olan bir mal ve hizmetin dizayn, fiyat, kalite gibi yönlerden iyileştirerek kâr elde edilecek biçimde pazara sunulmasıdır.

Fırsat girişimciliği, pazardaki fırsatları görerek ya da potansiyel fırsatları sezinleyerek mevcut olan bir mal veya hizmetin pazara sunulmasıdır

İç girişimcilik, işletme ve örgüt içinde yapılan her türlü girişimcilik faaliyetleridir Bunun dışında kalan girişimcilik ise dış girişimcilik olarak adlandırılmaktadır.

Örneğin benzinli araba üretim yapan bir fabrikada elektrikli araba üretimine de geçilmesi iç girişimcilik, aynı girişimcinin tekstil sektöründe de faaliyet göstermesi ise dış girişimciliktir.

Kâr amacı güderek ekonomik mal veya hizmet üretmek ya da sadece pazarlamak için üretim faktörlerini sistemli bir şekilde bir araya getiren ve girişimlerinin sonucunda doğabilecek risklere Kadınlara ait girişimlerin giderek çoğalmasını çeşitli nedenlere bağlamak mümkündür. Bu nedenler;

 Sosyo-kültürel altyapıdaki değişim sonucu günümüzde çok sayıda kadının çalışma hayatına girmesi ve öğretim düzeylerinin yükselmesi,katlanan kadınlara kadın girişimci adı verilir.

 Yönetimin orta kadrolarında bulunan kadınların çalıştıkları şirketlerde personel azaltma politikası izlenmesi endişesi ile bir gün işlerini kaybedebilecekleri düşüncesi ve dolayısıyla kendi kendilerinin patronu olmayı arzulamaları,

 Başarılı kadın girişimcilerin sayısının artması ile örnek alabilecekleri kişilerin çoğalması olarak sıralanabilir.

Sosyal girişimcilik, girişimcilik yaklaşımlarının öncelikli toplumsal sorunlara uyarlanması ve böylece çevre, insan hakları, kalkınma gibi çeşitli toplumsal sorunların çözümüne yönelik yaratıcı ve sistematik çözümler geliştirilmesini kapsar.

internetten ürün satmak için kurulan yeni bir şirket, internet girişimi olarak nitelenirken zaten perakende ürün satışı yapan bir şirketin internet üzerinden satışa başlaması bir internet girişimi olarak nitelenmemektedir.

(14)

Girişimciyi Başarısızlığa Götüren Hatalar

 Kişisel güven:

Kişisel güven gerek özel yaşamda gerekse iş yaşamında mutlaka olmalı, aranmalıdır fakat sadece kişisel güvene dayanan işler tökezlemeye mahkûmdur. İşle ilgili gerekli araştırmalar yapılmalı ve deneyim eksikliği dikkate alınmalıdır.

 Yanlış ortak: Ortak seçimi genelde hâlihazırdaki duruma göre yapılır. Kişi kendi eksiğini tamamlayacak kişiyi ortak seçer. Fikri var, parası yoksa paralı ortak; ürünü var, pazarı yoksa satıcı ortak bulur. Aradan bir iki sene geçince şirket para kazanır veya satışı oturur, ortağa ihtiyaç kalmaz. Bu durumun çözümü, ortak seçerken gelecekteki ihtiyaçları ve dengeleri de gözeterek bugüne değil, yarına bakmaktır.

 Eksik kayıt: Yazmayı sevmediğimiz için pek kayıt tutmayız. Sonra da bu kimdi, kime, neyi, kaça satmıştık, diye arar dururuz. İşin parçası olan her şey, her zaman bulunabilecek şekilde kaydedilmeli ve saklanmalıdır.

 İyimserlik: İş kararlarını alırken pembe gözlüklerimizi takarız. Kötüyü düşünmez, beklentilerimizi yükseltiriz.

Satış cirosunu ve zamanlamasını abartır, masraf ve giderleri düşük öngörürüz. Karamsarlığa bürünmek doğru değil fakat gerçekçi de olmalıyız. Araştırmalarımızı iyi yapmalıyız ve her zaman bir B planı bulundurmalıyız. İyimser planımız tutmazsa en azından ne yapacağımızı bilmeliyiz.  Kanıksama: Elinden geleni yapmak, çalışan için belki yeterli olabilir fakat girişimci için yeterli değildir. Başarı ancak planlı çalışmayla gelir. Elden gelen yetmeyecekse çekilmek zarardan kurtarır. “Herkes kadar kötü” olmak, iş yapacağım diye ortaya çıkmayı gerektirmez

İŞ FİKRİ OLUŞTURMA

İş fikri, işletmenin ilk adımı ve başlangıcıdır. Girişimcilerin başarılı olabileceklerine inandıkları, yetenekleri, bilgi ve beceri düzeylerine uygun sahip olduğunu düşündükleri ve uygulamaya karar verdikleri fikirlere iş fikri denir İş fikrinin başlıca kaynakları şunlardır:

 Mevcut işletmeler  Tüketiciler

 Dağıtım kanalları

 Araştırma ve geliştirme

 Yenilikler

 Patentler ve lisans anlaşmaları  Araştırma kurumları

 Devlet

 Sanayi ve ticaret bağlantıları ile fuarlar

 Gazete, dergi ve ekonomik bültenler İnternet

 Televizyon ve radyo

(15)

Bir sorunla karşı karşıya iken sorunu çözmek için takip edilen bir aşamalar dizisi aşağıda sıralanmıştır: • Olguların / gerçeklerin belirlenmesi • Sorunun nedenini öğrenilmesi • Çözümler hakkında düşünülmesi • Mümkün olan çözümlerin elenmesi • En iyi çözümün seçilmesi • Seçilen çözümün uygulanması • Başarı veya başarısızlığın değerlendirilmesi

İnsanların temel ihtiyaçları aşağıdaki gibi sıralanabilir:

• Yiyecek ve içecek • Giyim • Barınma • Ulaştırma • Eğlence • Bilgi • Arkadaşlık iş fikirleri oluşturmak için kullanılan yöntemlerden bazıları şunlardır:

 Beyin fırtınası  Ters beyin fırtınası  Zihin haritası  Akıcılık egzersizi İşletmenin Kuruluş Nedenleri

Miras

Bağımsız İş Yapma İsteği Kazanç Sağlama İsteği Toplumsal İtibar Sağlamak Başka Fırsatların Yokluğu

Bir Düşünceyi ve Amacı Gerçekleştirme İsteği İşletmenin Kuruluş Aşamaları

İş Kurma Düşüncesi

Ön Araştırmalar (Fizibilite Etüdü) Değerlendirme

İş Planı

İşletmenin Faaliyete Geçmesi

(16)

Referanslar

Benzer Belgeler

takvim yılına ilişkin gelir vergisi ikinci taksiti hariç), 2014 yılına ilişkin olarak 30/4/2014 tari- hinden (bu tarih dâhil) önce tahakkuk eden vergi ve bunlara

Çalışanlara oryantasyon eğitiminden ayrı olarak verilen periyodik iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerine katılıp katılmadıkları sorulmuş ve

İş sağlığı ve güvenliği, çalışan işçilerin en temel hakkı olan yaşama haklarını koruma altına almak ve bunun için çalışanların güvenliğini sağlayabilmek, yaşanabilecek her

a) Asıl işveren ve alt işveren tarafından ayrı ayrı kurul oluşturulmuş ise, faaliyetlerin yürütülmesi ve kararların uygulanması konusunda iş birliği ve koordinasyon

Günümüzde dünyada meydana gelen iş kazaları ve meslek hastalıkları ve bunların neden olduğu maddi ve manevi kayıplar ürkütücü boyutlara ulaşmıştır. Bu nedenle

Sipariş veya üretim yoluyla elde edilen, kullanılmadan veya müşteriye arz edilmeden önce az veya çok belirli bir süre bekletilen mal miktarına stok denilmektedir.. Sipariş

Kanalizasyona verilen bu atık maddeler suya ve toprağa karışarak su ve toprak kirliliğine neden olurlar.. Bazı kumaş veya kumaş boyası üreten firmalar zararlı atık

Satış yapılacak rafların ısısı: Taze meyve ve sebzeler en çok 10oC’de; pastörize süt ve yoğurt, ayran gibi taze süt ürünleri buzdolabında; UHT süt, meyve suyu, süt tozu