• Sonuç bulunamadı

Cilt / No: 55 Sayı / No: 1 Nisan / April 2017 İÇİNDEKİLER/ CONTENTS

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Cilt / No: 55 Sayı / No: 1 Nisan / April 2017 İÇİNDEKİLER/ CONTENTS"

Copied!
48
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Cilt / No: 55 Sayı / No: 1 Nisan / April 2017 İÇİNDEKİLER/ CONTENTS

KLİNİK ÇALIŞMALAR/CLINICAL TRIALS

• Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi, Maksillofasyal Travma Deneyimlerimiz;

Epidemiyolojik Çalışma Mehmet ALTIPARMAK ve Ark.

• Sezaryen ya da Normal Spontan Doğum Yapan Primiparlarda Doğum Deneyiminin Doğum Sonu Yaşam Kalitesine Etkisi

Seçil HÜR ve Ark.

• Acil Kolorektal Cerrahi de Cerrahi Alan Enfeksiyonu İçin Risk Faktörleri: Retrospektif Analiz Turan ACAR ve Ark.

• Gebelerde Glikoz İntoleransının Yenidoğan Doğum Ağırlığı Üzerine Etkisi Yıldız AKDAŞ ve Ark.

• The Knowledge and Practices of Turkish Mothers on Newborn Jaundice Selda SİVASLIOĞLU ve Ark.

OLGU SUNUMLARI/ CASE REPORTS

• Successful Extirpation Of Icd Lead And Its Vegetations With Inflow Occlusion Technique

Developing In A Hypertrophic Non-Obstructive Cardiomyopathy Case Secondary To İnfective Endocarditis Ali GÜRBÜZ ve Ark.

• Boru Otu Zehirlenmesi: Bir Olgu Sunumu Gülseda DEDE ve Ark.

• İntravezikal Mesh Erozyonunda Endoskopik Tedavi: İki Olgu Sunumu Alper Cihat ERDAL ve Ark.

• Şizofreni Hastasında Rektum Perforasyonu: Yanıltıcı Anamnez, İntraoperatif Tanı Serkan KARAISLI ve Ark.

• İnhalasyon Yolu ile Kronik Toluen Kötüye Kullanımı: Kraniyal Manyetik Rezonans Görüntüleme Bulguları Tuğçe MENGİ ve Ark.

(2)

EGE KLİNİKLERİ TIP DERGİSİ

THE MEDICAL JOURNAL OF AEGEAN CLINICS

Baş Editör / Editor-in-chief Prof. Dr. A. Akın SİVASLIOĞLU

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

Yardımcı Editör / Associate Editor Doç. Dr. K. Erdinç KAMER

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

DANIŞMA KURULU/ADVISORY BOARD

Uzm. Dr. Gökhan AFACAN- İ.K.Ç. Ünv. A.E.A. Hast. Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Prof. Dr. Murat AKSUN-İ.K.Ç.Ünv.A.E.A.Hast., Anesteziyoloji Reanimasyon Kliniği Prof. Dr. Cezmi AKKIN-Ege Ünv. Tıp Fakültesi Hastanesi, Göz ABD Prof. Dr. Galip AKHAN-İ.K.Ç.Ünv. A.E.A.Hast., Nöroloji Kliniği Prof. Dr. Enver ALTAS -İ.K.Ç.Ünv. A.E.A.Hast., KBB Kliniği Prof. Dr. Özgür ASLAN-Dokuz Eylül Ünv. Hastanesi, Kardiyoloji ABD.

Prof. Dr. Yüksel ATAY- Ege Ünv. Tıp Fakültesi Hastanesi, Kalp Damar Cer. ABD.

Doç. Dr. Funda ATAMAZ- Ege Ünv. Tıp Fakültesi Hastanesi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon ABD.

Uzm. Dr. H. Mücahit ATALAY- İ.K.Ç.Ünv. A.E.A.Hast., Nükleer Tıp Doç. Dr. Çetin AYDIN - İ.K.Ç.Ünv. A.E.A.Hast. Kadın Doğum Kliniği Doç. Dr. Uğur BALCI - İ.K.Ç.Ünv. A.E.A.Hast. Üroloji Kliniği Uzm. Dr. İlgül BİLGİN- İ.K.Ç.Ünv. A.E.A.Hast ., Dermatoloji Kliniği Doç. Dr. Yeşim BECKMANN- İ.K.Ç.Ünv. A.E.A.Hast., Nöroloji Kliniği Prof. Dr. Murat BOZKURT-Yıldırım Beyazıt Ünv., Ortopedi ve Trav. ABD.

Prof. Dr. Çağrı BÜKE-Ege Ünv. Tıp Fakültesi Hastanesi, Enfeksiyon Hast. ABD Doç. Dr. Abdullah Erdem CANDA-Ankara Atatürk Eğt. ve Araşt. Hastanesi Üroloji Kliniği Prof. Dr. Fulya ÇAKALAĞAOĞLU- İ.K.Ç.Ünv.A.E.A.Hast., Patoloji Labaratuvarı Prof. Dr. Alpaslan ÇAKAN-Ege Ünv. Tıp Fakültesi Hastanesi, Göğüs Cer. ABD.

Yrd. Doç. Dr. Gülay OYUR ÇELİK- İ.K.Ç Ünv. Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü, Cerrahi Hastalıkları Bölümü Doç. Dr. Mehmet ÇELEBİSOY- İ.K.Ç.Ünv. A.E.A.Hast., Nöroloji Kliniği

Prof. Dr. Candan ÇİÇEK-Ege Ünv. Tıp Fakültesi Hastanesi, Mikrobiyoloji ABD.

Doç. Dr. Nihal DEMİREL-Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hast. Çocuk Hast., Yenidoğan Doç. Dr. Çetin DİNÇEL-Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği Prof. Dr. Giuseppe DODİ-Padua University Hospital, First General Surgery Unit Prof. Dr. Oktay ERGENE-Dokuz Eylül Ünv. Hastanesi, Kardiyoloji ABD.

Yar. Doç. Dr. Nazile ERTÜRK – Muğla Sıtkı Koçman Ünv., Çocuk Cerrahisi ABD.

Doç. Dr. Leyla GÜLSEREN-İ.K.Ç.Ünv. A.E.A.Hast., Psikiyatri Kliniği

Doç. Dr. Soner GÜRSOY-Dr. Suat Seren Göğüs Hast. Cer. Eğt. Ve Araşt. Hastanesi, Göğüs Cer. Kliniği Prof. Dr. Rezzan GÜNAYDIN- MedicalPark Hastanesi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Prof. Dr. Mehmet HACIYANLI- İ.K.Ç.Ünv. A.E.A.Hast.,Genel Cerrahi Kliniği Kliniği Prof. Dr. Mine HEKİMGİL-Ege Ünv. Tıp Fakültesi Hastanesi, Patoloji ABD.

Uzm. Dr. Arif KARAGÖZ- İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Doç. Dr. Volkan KARAÇAM- Dokuz Eylül Ünv. Hastanesi, Göğüs Cer. ABD.

Prof. Dr. Ali KARAKUZU- İ.K.Ç.Ünv. A.E.A.Hast., Dermatoloji Kliniği

Doç. Dr. Pelin KARTAL DURMAZLAR-S.B. Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğt. ve Araşt. Hast., Dermatoloji Kliniği Doç. Dr. Mustafa KARAÇELİK -İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi

İngilizce Dil Editörü/ English Language Editor Doç.Dr. Gonca Gül BURAL

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nükleer Tıp Polikliniği

İstatistik Editörü/Statistical Editor Prof. Dr. Eray ÇALIŞKAN VM Kocaeli Medical Park Hastanesi

Doç. Dr. Kaan KATIRCIOĞLU- İ.K.Ç.Ünv.A.E.A.Hast., Anesteziyoloji Reanimasyon Kliniği Doç. Dr. Uğur KOCA - İ.K.Ç.Ünv. A.E.A.Hast Anesteziyoloji ve Reanimasyon ABD.

Prof. Dr. Gülnihal KUTLU – Muğla Sıtkı Koçman Ünv., Nöroloji ABD.

Prof. Dr. Mehmet KÖSEOĞLU- İ.K.Ç.Ünv. A.E.A.Hast., Biyokimya Labaratuvarı Prof. Dr. Mehmet KIZILKAYA- İ.K.Ç.Ünv. A.E.A.Hast., Anesteziyoloji Ve Reanimasyon Kliniği Prof. Dr. Yakup KUMTEPE-Erzurum Atatürk Ünv., Kadın Doğum Kliniği

Doç. Dr. Levent METE- İ.K.Ç.Ünv. A.E.A.Hast., Psikiyatri Kliniği Prof. Dr. Mustafa NİŞANCI - Muğla Sıtkı Koçman Ünv., Plastik Cerrahi Kliniği Prof. Dr. Orhan OYAR- İ.K.Ç.Ünv. A.E.A.Hast., Radyoloji

Yrd. Doç. Dr. Ali ÖLMEZOĞLU- Celal Bayar Ünv. Tıp Fakültesi Radyasyon Onkoloji Prof. Dr. F. Esra ÖZER -Muğla Sıtkı Koçman Ünv, Neonataloji Kliniği Prof. Dr. Behzat ÖZKAN- İstanbul Medeniyet Ünv., Çocuk Endokrinoloji Dr. Cem PEŞKERSOY-EgeÜnv. Tıp Fakültesi Hastanesi,Diş Hekimliği Fakültesi

Prof. Dr. Peter PETROS- UNSW Academic Dept. Of Surgery St Vincent’s Clinical School, University of Western Australia Prof. Dr. Ercan PINAR- İ.K.Ç.Ünv. A.E.A.Hast., KBB Kliniği

Doç. Dr. Hüsnü PULLUKÇU-Ege Ünv. Tıp Fakültesi Hastanesi, Enfeksiyon Hast. ABD.

Prof. Dr. Sülen SARIOĞLU-Dokuz Eylül Ünv.Hastanesi, Patoloji ABD Prof. Dr. İbrahim Muhittin ŞENER- İ.K.Ç.Ünv. A.E.A.Hast, Ortopedi Kliniği Uzm. Dr. Atilla ŞENCAN- İ.K.Ç.Ünv. A.E.A.Hast.,Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği Doç .Dr. Ercüment TARCAN- İ.K.Ç.Ünv. A.E.A.Hast., Genel Cerrahi Kliniği Op. Dr. Bekir TATAR- İ.K.Ç.Ünv. A.E.A.Hast., KBB Kliniği Doç. Dr. Fatma TATAR- İ.K.Ç.Ünv. A.E.A.Hast., Genel Cerrahi Kliniği Prof. Dr. Hasan TATARİ-Dokuz Eylül Ünv. Hastanesi, Ortopedi ve Travmatoloji ABD.

Doç .Dr. Cengiz TAVUSBAY- İ.K.Ç.Ünv. A.E.A.Hast., Genel Cerrahi Kliniği Doç. Dr. Nesrin TÜRKER- İ.K.Ç.Ünv. A.E.A.Hast., İntaniye Kliniği

Prof. Dr. Sezgin ULUKAYA- Ege Ünv. Tıp Fakültesi Hastanesi, Anestezi ve Reanimasyon Kliniği Uzm. Dr. Serap URAL- İ.K.Ç.Ünv. A.E.A.Hast., Enfeksiyon Hast. Kliniği

Prof. Dr. Mehmet UĞURLU-Yıldırım Beyazıt Ünv., Aile Hekimliği ABD.

Op. Dr. Dilek UYSAL- İ.K.Ç.Ünv. A.E.A.Hast., Kadın Doğum Kliniği Prof. Dr. Erden Erol ÜNLÜER- Uşak Ünv. A.E.A.Hast., Acil Tıp ABD.

Prof. Dr. İdil ÜNAL-Ege Ünv. Tıp Fakültesi Hast., Deri ve Zührevi Hast. ABD.

Prof. Dr. Nur YAPAR-Dokuz Eylül Ünv. Hastanesi, Enfeksiyon Hast. ABD.

Doç. Dr. Aşkın YILDIZ- İ.K.Ç.Ünv. A.E.A.Hast., Kadın Doğum Kliniği Doç. Dr. Seyran YİĞİT- İ.K.Ç.Ünv. A.E.A.Hast., Patoloji Labaratuvarı

Prof. Dr. Levent YOLERİ-Celal Bayar Ünv., Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi ABD.

Doç. Dr. Süreyya GÜL YURTSEVER- İ.K.Ç.Ünv. A.E.A.Hast., Mikrobiyoloji Labaratuvarı

Sorumlu Müdür /Director in charge Dr. A.Akın SİVASLIOĞU Sahibi /Owner

İzmir Hastanelerine Yardım ve Bilimsel Araştırmaları

Teşvik Derneği Adına On behalf of the Society of Aid to Hospitals of İzmir and

Fosterage of Scientific İnvestigations

Dr. İlgül BİLGİN Dernek Başkanı Chairman of the society

Yönetim Adresi/

Administration address 177/7 Sok. No:1 D:1 Yeşilyurt

Tel: 0 232 244 34 38

Dergi Sekreterliği/Secretary

Aslı GİRİT

4 ayda bir olmak üzere yılda 3 sayı yayınlanır.

Dergi basım ayları Nisan, Ağustos ve Aralık’ tır.

The periodical is published three times in a year. The printing months are April,

August and December

Basım Yeri/ Printed in: Berke Ofset Ve Baskı Sistemleri Adres: Sanayi Caddesi No:30 Kazım Dirik Mah. Bornova-İZMİR Dergimizin Eski Adı: İzmir Atatürk Eğitim Hastanesi Tıp Dergisi’ dir. (1964-2012)

Dergimizin web adresi http://www.egeklinikleritipdergisi.com Dergimizin Amacı:

Akademik Çalışmaların Tüm Hekimlere Duyurulması

Dergimizin Kapsamı:

Tüm Klinik Ve Temel Tıp Bilimleri

«EGE KLİNİKLERİ TIP DERGİMİZ HAKEMLİ BİR DERGİDİR»

(3)

EDİTÖR’DEN / FROM THE EDITOR

Sayın Meslektaşım;

Dergimiz TÜBİTAK ULAKBİM Tıp Veri Tabanı’nda dizinlenilmeye başlamıştır. Bu başarıda emeği geçen tüm meslektaşlarıma; desteğini hiç esirgemeyen İzmir Hastanelerine Yardım ve Bilimsel Araştırmaları Teşvik Derneği Başkanı Uzm. Dr. İlgül BİLGİN’e ve dergi yazışmalarını büyük bir başarıyla götüren sekreterimiz Aslı GİRİT’ e teşekkür ediyorum.

Yeni hedefimiz Ege Klinikleri Tıp Dergisi’ni uluslararası alanda saygın bir tıp dergisine dönüştürmektir.

Bu süreci gerçekleştirecek azim ve bilimsel bilgi birikimine sahip olduğumuza inanıyorum.

Sağlıkla kalın…

Prof. Dr. A. Akın SİVASLIOĞLU Baş editör

Dear Colleague;

Our journal has started to be indexed in the TÜBİTAK ULAKBİM Medicine Database. I would like to thank all of colleagues who have taken part at this success as well as Dr.İlgul BİLGİN, the chairman of the Society of aid to Hospitals of İzmir and Fosterage of Scientific Investigations, for her outstanding support and Aslı GİRİT, the secretary of the journal, for her excellent efforts in the journal’s correspondance.

Our new goal has been set at transforming the Medical Journal Of Aegean Clinics into a prestigious international medical journal. I do believe that we have enough ambition and scientific knowhow in order to meet this target.

Prof. Dr. A. Akın SİVASLIOĞLU Editor-in-chief

(4)

GENEL BİLGİLER

Ege Klinikleri Tıp Dergisi, İzmir Hastanelerine Yardım ve Bilimsel Araştırmaları Teşvik Derneği’nin süreli ya- yın organıdır. Yılda üç sayı olarak yayımlanır. Dergide, tıbbın her dalı ile ilgili prospektif, retrospektif ve de- neysel araştırmalar, olgu sunumu, editöre mektup- lar ve derlemeler yayınlanır. Yayınlanan makalelerde konu ile ilgili en yüksek etik ve bilimsel standartlarda olması ve ticari kaygılarda olmaması şartı gözetilir. Ya- yın için gönderilen çalışmalar; orijinal, başka bir der- gide değerlendirme sürecinde olmayan ve daha önce basılmamış olması koşullarıyla kabul edilir.

Dergiye gönderilen makale biçimsel esaslara uygun ise, editör ve en az yurt içi-yurt dışı iki danışman ince- lemesinden geçip gerek görüldüğü takdirde istenen değişiklikler yazarlar tarafından yapılıp hakemlerce kabul edildikten sonra yayımlanır.

BİLİMSEL SORUMLULUK

Tüm yazarlar çalışmaya direkt olarak katkıda bulun- malıdır. Yazar olarak tanımlanmış tüm kişiler çalış- mayı planlamalı veya gerçekleştirmeli, çalışmanın yazılmasında, gözden geçirilmesinde ve son halin onaylanmasında rol almalıdır. Bilimsel kriterleri kar- şılayan bir metnin ortaya çıkması tüm yazarların so- rumluluğudur.

ETİKSEL SORUMLULUK

İnsan çalışmaları ile ilgili tüm makalelerde ‘ya- zılı onamım’ alındığını, çalışmanın Helsinki Deklarasyonu’na (World Medical Association Dec- laration of Helsinki http://www.wma.net/en/30/

publications/10policies/b3/index.html) göre yapıl- dığı ve lokal etik komite tarafından onayın alındığını bildiren cümleler mutlaka yer almalıdır.

Hayvanlar üzerinde yapılan deneyleri bildirirken ya- zarlar; labaratuvar hayvanlarının bakım ve kullanımı konusunda kurumsal veya ulusal yönergelerin takip edilip edilmediğini mutlaka bildirmelidirler.

Ege Klinikleri Tıp Dergisi yazarların cümlelerinden so- rumlu değildir. Makale bir kez kabul edildikten sonra derginin malı olur ve dergiden izinsiz olarak başka bir yerde yayınlanamaz.

İSTATİSTİKSEL DEĞERLENDİRME

Tüm retrospektif, prospektif ve deneysel çalışma ma- kaleleri bioistatiksel olarak değerlendirilmeli ve uy- gun plan, analiz ve bildirimde bulunmalıdır. p değeri yazı içinde net olarak belirtilmelidir (örn, p=0.014).

YAZIM DİLİ

Derginin resmi dilleri Türkçe ve İngilizce’dir. Türkçe metinlerde Türk Dil Kurumu’nca (www.tdk.gov.tr) www.tdk.gov.tr yayınlanan Türkçe sözlük temel alın- malıdır. Gönderilmiş makalelerdeki tüm yazım ve gra- mer hataları sunulan verileri değiştirmeksizin editör tarafından düzeltilir. Yazım ve gramer kurallarına me- tin yazımı yazarların sorumluluğundadır.

TELİF HAKKI BİLDİRİMİ

Telif hakkı devrini bildirmek için kapak mektubunda

‘Bu makalenin telif hakkı; çalışma, basım için kabul edilmesi koşuluyla Ege Klinikleri Tıp Dergisi’ne devre- dilir’ şeklinde belirtilmelidir. Makaleler için yazarlara herhangi bir ücret ödenmez.

YAZI TİPLERİ

Derleme: Derlemeler yeni veya tartışmalı alanla- ra ışık tutar. Dergi editörü derleme yazımı için yazar veya yazarlardan istekte bulunur.

Orijinal makaleler: Orijinal makaleler temel veya kli- nik çalışmalar veya klinik denemelerin sonuçlarını bil- dirir”. Orijinal makaleler 2500 kelime ve 25 kaynaktan fazla olmamalıdır.

Olgu Sunumları: Dergi, tıbbın her alanındaki belirgin öneme haiz olgu sunumlarını yayınlar. Yazar sayısı 6’yı, kaynak sayısı ise 5’i geçmemelidir.

Editör’e Mektup: Metin 400 kelimeyi geçmemeli ve kaynak sayısı ise en fazla 3 olmalıdır (kaynaklardan biri hakkında değerlendirme yapılan yayın olmalıdır) YAZI GÖNDERİMİ

Tüm yazılar elektronik ortamda idhdergi@yahoo.

com adresine gönderilmelidir.

Kapak mektubu: Kapak mektubu gönderilen makale- nin kategorisini, daha önce başka bir dergiye gönde- rilmemiş olduğunu, çıkar ilişkisi bildirimini, yayın hak- kı devri bildirimini ve varsa çalışmayı maddi olarak destekleyen kişi ve kurumların adlarını içermelidir.

Başlık sayfası: Bu sayfada çalışmanın tam ismi ve kısa başlığı (karakter sayısı ve boşluklar toplamı 55’i geçme- melidir) olmalıdır. Katkıda bulunanların adlarını ve çalış- tıkları kurumları listeleyin. Yazışmaların yapılacağı yazar (yazışma yazarı) belirtilmelidir. Bu yazar yayının basım sürecinde dergi editörü ile iletişimde bulunacaktır.

YAZARLARA YÖNERGELER

(5)

Öz ve Anahtar Kelimeler: Özet 250 kelimeyi geçme- melidir. Çalışmanın amacını, yöntemi, bulgu ve so- nuçları özetlemelidir. İlaveten 3 adet anahtar kelime alfabetik sırayla verilmelidir.

Giriş: Giriş bölümü kısa ve açık olarak çalışmanın amaçlarını tartışmalı, çalışmanın neden yapıldığına yönelik temel bilgileri içermeli ve hangi hipotezlerin sınandığını bildirmelidir.

Gereç ve yöntemler: Okuyucunun sonuçları yeniden elde edebilmesi için açık ve net olarak yöntem ve ge- reçleri açıklayın. İlk vurgulamada kullanılan araç ve cihazların model numaralarını, firma ismini ve adre- sini (şehir, ülke) belirtin. Tüm ölçümleri metrik birim olarak verin. İlaçların jenerik adlarını kullanın.

Sonuçlar: Sonuçlar mantıklı bir sırayla metin, tablo ve görüntüler kullanılarak sunulmalıdır. Çok önemli göz- lemlerin altını çizin veya özetleyin. Tablo ve metinleri tekrarlamayın.

Tartışma: Çalışmanın yeni ve çok önemli yönlerine, sonuçlarına vurgu yapın. Tartışma bölümü çalışmanın en önemli bulgusunu kısa ve net bir şekilde içermeli, gözlemlerin geçerliliği tartışılmalı, aynı veya benzer konulardaki yayınların ışığında bulgular yorumlan- malı ve yapılan çalışmanın olası önemi belirtilmelidir.

Yazarlara, çalışmanın esas bulgularını kısa ve özlü bir paragrafla vurgu yapmaları önerilir.

Teşekkür: Yazarlar araştırmaya katkıda bulunan ancak yazar olarak atanmayan kişilere teşekkür etmelidir.

Kısaltmalar: Kelime veya söz dizinini ilk geçtiği yerde parantez içinde verilir. Tüm metin boyunca o kısaltma kullanılır.

Tablolar: Metin içinde tablolar ardışık olarak numa- ralandırılmalıdır. Her bir tabloya bir numara ve baş- lık yazın. Tablolar fotoğraf veya grafik dosyası olarak gönderilmemelidir.

Kaynaklar: Kaynaklar metin içinde alıntılanma sıra- sına uygun olarak doğal sayılar kullanılarak numa- ralandırılmalı ve cümlenin sonunda parantez içinde verilmelidir. “ Uniform Requirements for Manuscript Submitted to Biomedical Journals” formatını kul- lanın. Yazar sayısı altı veya daha az ise hepsini, yedi veya daha fazla ise sadece ilk üç ismi yazın ve ‘ve ark.’ı ilave edin. Dergi isimleri tam olarak verilmelidir. Kay- nak ve kısaltılmış dergi adları yazımları Cumulated In- dex Medicus’a veya aşağıda verilen örneklere uygun olmalıdır.

Dergi makaleleri için örnek

Sigel B, Machi J, Beitler JC, Justin JR. Red cell aggrega- tion as a cause of blood-flow echogenicity. Radiology 1983;148(2):799-802.

Komite veya yazar grupları için örnek

The Standard Task Force, American Society of Colon and Rectal Surgeons: Practice parameters for the tre- atment of haemorrhoids. Dis Colon Rectum 1993; 36:

1118-20.

Kitaptan konu için örnek

Milson JW. Haemorrhoidal disease. In: Beck DE, Wex- ner S, eds. Fundamentals of Anorectal Surgery. 1 1992; 192-214. 1a ed. New York: McGraw-Hill

Kitap için örnek

Bateson M, Bouchier I. Clinical Investigation and Function, 2nd edn. Oxford: Blackwell Scientific Pub- lications Ltd, 1981.

İLETİŞİM

Doç.Dr. A.Akın SİVASLIOĞLU Editör

İzmir Hastanelerine Yardım ve Bilimsel Araştırmaları Teşvik Derneği

Yeşilyurt/ İZMİR Tel: 0232 244 34 38

E-mail. idhdergi@yahoo.com

(6)

GENERAL INFORMATION

The Medical Journal of Aegean Clinics is a periodical of the Society of Aid to Hospitals of İzmir and Foste- rage of Scientific İnvestigations. The journal is publis- hed quadmonthly. The articles which could be pros- pective or retrospective on investigaional studies, case reports, letter to the editor and reviews of every aspect of medicine are published. The studies should have paramount ethical and scientific standards as well as no commercial concerns

Articles are accepted for publication on the condition that they are original, are not under consideration by another journal, or have not been previously publis- hed. The studies that are sent to the journal provided that the study is appropriate for formal principles are evaluated by the editor and two peer reviewers. The study is published once the approval of the reviewers have been taken. Hence, the authors should make the necessary changes in accordance with the revi- ewers comments.

SCIENTIFIC RESPONSIBILITY

All authors should have contributed to the article di- rectly either academically or scientifically. All persons designated as authors should plan or perform the study, write the paper or review the versions, appro- ve the final version. It is the authors’ responsibility to prepare a manuscript that meets scientific criterias.

ETHICAL RESPONSIBILITY

Manuscripts concerned with human studies must contain statements indicating that informed, written consent has been obtained, that studies have been performed according to the World Medical Associ- ation Declaration of Helsinki http://www.wma.net/

en/30/publications/10policies/b3/index.html) and that the procedures have been approved by a local ethics committee. When reporting experiments on animals, authors should indicate whether the institu- tional and national guide for the care and use of labo- ratory animals was followed. All Authors are respon- sible for the quality, accuracy, and ethics of the work.

The Medical Journal of Aegean Clinics takes no res- ponsibility for the Authors’ statements. The manusc- ripts, once accepted, become property of the journal and cannot be published elsewhere without the writ- ten permission of the Journal.

STATISTICALLY EVALUATION

All retrospective, prospective and experimental rese- arch articles must be evaluated in terms of biostatics

and it must be stated together with appropriate plan, analysis and report. p values must be given clearly in the manuscripts (e.g. p=0.014).

LANGUAGE

The official languages of the Journal are Turkish and English.

Turkish dictionary published by Turkish Language Ins- titution (www.tdk.gov.tr ) should be predicated on Turkish manuscripts.

All spelling and grammar mistakes in the submitted articles, are corrected by the editor without changing the data presented.

It is the authors’ responsibility to prepare a manusc- ript that meets spelling and grammar rules.

COPYRIGHT STATEMENT

A copyright transfer statement indicating that the ‘ The copyright to this article is transferred to The Me- dical Journal of Aegean Clinics and will be effective if and when the article is accepted for publication’ sho- uld be sent in the content of cover letter. No payment is done to authors for their articles.

ARTICLE TYPES

Reviews: The reviews highlight or update new and/

or controversial areas. The editor of the Journal invi- tes author/authors for reviews.

Original articles: Original articles describe the results of basic or clinical studies or clinical trials. Original articles should not exceed 2500 words and 25 refe- rences.

Case Reports: The Journal publishes significant case reports related to the every aspect of medicine. The number of authors should not exceed 6 in the case reports.

Letter to the Editor: Text should not exceed 400 words, and include no more than 3 references (one of them should be the commenting article). Letters are selected for their importance, relevance, and ori- ginality; not all letters submitted can be published.

MANUSCRIPT SUBMISSION

All manuscripts must be submitted electronically to the idhdergi @yahoo.com

Cover letter: Cover letter should include statements about manuscript category designation, single-jour- nal submission affirmation, conflict of interest state- ment, copyright transfer statement, sources of outsi- de funding, equipments (if so).

Title Page: On the title page provide the complete title and a running title (not to exceed 55 characters and spaces). List each contributor’s name and institu-

INSTRUCTIONS FOR AUTHORS

(7)

tional affiliation. Corresponding Author is the cont- ributor responsible for the manuscript and proofs.

This is the person to whom all correspondence and reprints will be sent. The corresponding author is res- ponsible for keeping the Editorial office updated with any change in details until the paper is published.

Abstract and Key Words: The abstract must not ex- ceed 250 words. It should summarize the aim of the study and describe the work undertaken, results and conclusions. In addition, you should list up to three key words in alphabetical order.

Introduction: The Introduction should briefly discuss the objectives of the study and provide the backgro- und information to explain why the study was under- taken, and what hypotheses were tested.

Materials and methods: Clearly explain the methods and the materials in detail to allow the reader to rep- roduce the results. Equipment and apparatus should cite the make and model number and the company name and address (town, county, country) at first mention. Give all measurements in metric units. Use generic names of drugs.

Results: Results must be presented in a logic sequ- ence with text, tables and illustrations. Underline or summarize only the most important observati- on. Tables and text should not duplicate each other.

Discussion: This section should be concise. Empha- size only the new and most important aspects of the study and their conclusions. The Discussion should include a brief statement of the principal findings, a discussion of the validity of the observations, a dis- cussion of the findings in light of other published work dealing with the same or closely related sub- jects, and a statement of the possible significance of the work. Authors are encouraged to conclude with a brief paragraph that highlights the main findings of the study.

Acknowledgements: Authors must acknowledge individuals who do not qualify as Authors but who contributed to the research.

Abbreviations: The abbrevation of a word or word sequence is given in the first appearance within a bracket after the word or word sequence. The abbre- vation is used through the main text

Tables: Tables should be numbered consecutively within the text. Provide a number and title for each

table.. Tables should not be submitted as photog- raphs or graphics files.

Figure and table legends: Cite all tables and figures in the text, numbering them sequentially as they are cited. Each figure must have a corresponding legend.

The legend must be numbered with a natural num- ber

References: References in the text must be numbe- red in the order of citation and must be given with natural numbers within a bracket at the end of the sentence. Use of the form of the “Uniform require- ments for manuscript submitted to biomedical jour- nals” List all Authors when six or fewer; when seven or more, list only the first three and add ‘et al’. Journal titles should be cited in full. The style of references and abbreviated titles of journals must follow that of cumulated Index Medicus or one of the examples il- lustrated below:

Format for journal articles:

Sigel B, Machi J, Beitler JC, Justin JR. Red cell aggrega- tion as a cause of blood-flow echogenicity. Radiology 1983;148(2):799-802.

Format for Committees and Groups of Authors:

The Standard Task Force, American Society of Colon and Rectal Surgeons: Practice parameters for the tre- atment of haemorrhoids. Dis Colon Rectum 1993; 36:

1118-20.

Format for Chapter from a book:

Milson JW. Haemorrhoidal disease. In: Beck DE, Wex- ner S, eds. Fundamentals of Anorectal Surgery. 1 1992; 192-214. 1a ed. New York: McGraw-Hill

Format for Books and Monographs:

Bateson M, Bouchier I. Clinical Investigation and Function, 2nd edn. Oxford: Blackwell Scientific Pub- lications Ltd, 1981.

COMMUNICATION

Associate Prof. A. Akın SİVASLIOĞLU Editor

Izmir Hastanelerine Yardım ve Bilimsel Araştırmaları Teşvik Derneği

Yeşilyurt, Izmir/TURKEY Tel: 0 232 244 34 38

e-mail: idhdergi@yahoo.com

(8)

İÇİNDEKİLER / CONTENTS

KLİNİK ÇALIŞMALAR/CLINICAL TRIALS

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi, Maksillofasyal Travma Deneyimlerimiz; Epidemiyolojik Çalışma Our Experiences in Management of Maxillofacial Traumas at the Hospital of Muğla Sıtkı Koçman University

Mehmet ALTIPARMAK, Mehmet Levent PEKTAŞ, Şükrü KASAP, Mustafa NİŞANCI

Sezaryen ya da Normal Spontan Doğum Yapan Primiparlarda Doğum Deneyiminin Doğum Sonu Yaşam Kalitesine Etkisi

The Effect of the Cesarean or Normal Spontaneous Delivery Experience on Postpartum Quality of Life in Primiparae Seçil HÜR, Nurdan DEMİRCİ

Acil Kolorektal Cerrahi de Cerrahi Alan Enfeksiyonu İçin Risk Faktörleri: Retrospektif Analiz Risk Factors for Surgical Site Infection in Emergency Colorectal Surgery: A Retrospective Analysis Turan ACAR, Nihan ACAR, Mehmet HACIYANLI, Kemal ATAHAN,

Erdinç KAMER, Hüdai GENÇ

Gebelerde Glikoz İntoleransının Yenidoğan Doğum Ağırlığı Üzerine Etkisi The Effect of Maternal Glucose Intolerance on Neonatal Birth Weight

Yıldız AKDAŞ, Funda SALGÜR, Gülşah DAĞDEVİREN, Gülhan ÇETİNKAYA, Şafak ÖZDEMİRCİ

The Knowledge and Practices of Turkish Mothers on Newborn Jaundice Türk Annelerin Yenidoğan Sarılığı ile İlgili Bilgi ve Uygulamaları

Selda SİVASLIOĞLU, Hüsniye YÜCEL, Nihal DEMIREL, Ahmet Yağmur BAŞ

... 9

... 14

... 20

... 24

... 29

(9)

OLGU SUNUMLARI/ CASE REPORTS

Successful Extirpation Of ICD Lead And Its Vegetations With Inflow Occlusion Technique

Developing In A Hypertrophic Non-Obstructive Cardiomyopathy Case Secondary To Infective Endocarditis Hipertrofik Non- Obstrüktif Kardiyomyopatili Olguda Gelişen İnfektif Endokardite Bağlı ICD Lead’i ile Üzerindeki Vejetasyonların İnflow Oklüzyon Tekniğiyle Başarılı Ekstirpasyonu

Ali GÜRBÜZ, Ufuk YETKİN, İsmail YÜREKLİ, Murat AKSUN, Tayfun GÖKTOĞAN

Boru Otu Zehirlenmesi: Bir Olgu Sunumu Datura Stramonium Intoxication: A Case Report Gülseda DEDE, Semra KARAÇAYIR

İntravezikal Mesh Erozyonunda Endoskopik Tedavi: İki Olgu Sunumu Endoscopic Treatment of Intravesical Mesh Erosion: Two Case Reports Alper Cihat ERDAL, Sıtkı ÜN, Ahmet Selçuk DİNDAR, Osman KÖSE, Sacit Nuri GÖRGEL, Yüksel YILMAZ

Şizofreni Hastasında Rektum Perforasyonu: Yanıltıcı Anamnez, İntraoperatif Tanı Rectal Perforation in Schizophreniac Patient: Misleading History, İntraoperative Diagnosis

Serkan KARAISLI, İlker KIZILOĞLU, Erdem SARI, Turan ACAR, Mehmet HACIYANLI, Ercüment TARCAN

İnhalasyon Yolu ile Kronik Toluen Kötüye Kullanımı: Kraniyal Manyetik Rezonans Görüntüleme Bulguları

Choronic Toluene Abuse Via Inhalation: Cranial Magnetic Resonance Imaging Findings Tuğçe MENGİ, Aysel ÇOBAN, Yeşim BECKMANN

... 33

... 36

... 39

... 42

... 45

(10)

Mehmet ALTIPARMAK Mehmet Levent PEKTAŞ Şükrü KASAP

Mustafa NİŞANCI

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi AD

Yazışma Adresi: Mustafa NİŞANCI Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi AD E-Mail: drnisancı@gmail.com

ÖzYüz kemiklerindeki kırıklar ciddi morbidite sebebidir.

Maksillofasyal kırıkların sebeplerinin ve hangi tip yüz kırıklarının meydana geldiğinin analiz edilmesi, bu tür travmaların önlenmesinde yol göstericidir. Bu ça- lışmada Muğla iline ait maksillofasyal kırıkların epide- miyolojisi ortaya konuldu.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim- Araştırma Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi bölümünde 2007 Nisan ile 2015 Ağustos ara- sında maksillofasyal kırık nedeniyle tedavisi yapılan 302 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Çalışmada has- taların yaşı, cinsiyeti, ameliyatın yılı ve ayı, travmanın etyolojisi, lokalizasyonu ve yaşa göre etyolojik dağı- lımları, değerlendirilen parametreler arasında yer al- maktadır.

Üçyüziki hastadan 255’i erkek, 46’sı kadındı (5,5:1).

Yaş aralığına göre en sık 21-30 yaş aralığında (%40) olan hastalar tedavi görmüş. En fazla hasta Temmuz ve Kasım aylarında görülmüş. Etyolojide en sık araç içi trafik kazaları yer almaktayken bunu, motorsiklet ka- zaları, darp ve düşmeler takip etmektedir. Kırıklar en sık mandibulada (%38,1) görülmüş olup ikinci sırada zigoma (%26,1) ve üçüncü sırada orbita (%15,7) kırık- ları kaydedilmiştir. Parasimfizer kırık (%31,8), mandi- bulanın en sık kırık lokalizasyonu olarak bulunmuş ve bunu angulus (%31,3) ve simfizis (%20,2) izlemiştir.

En sık kırık sebebi olan AİTK’larının görülme yaşı or- talama 30,8 olup, en az kırık sebeplerinden olan iş kazasının yaş ortalaması ise 37,6’dır.

Muğla’da motorlu araç kazalarının sıkça meydana gelmesi, bölgenin bu konudaki ciddi alt yapı sorunu- nu ortaya koymaktadır. Bu çalışma, özellikle gençler- de meydana gelen maksillofasyal kırıkların önlenmesi için oluşturulacak programlara bir rehber olabilir.

Anahtar Kelimeler: Maksillofasyal kırıklar, Muğla, Epidemiyolojik çalışma

Abstract

Facial fractures may result in significant morbidities.

Analysing the etiological factors and types of maxillofa- cial fractures, is helpful in prevention of such traumas.

This study is undertaken to evaluate the epidemiologi- cal analysis of maxillofacial fractures in Muğla region.

KLİNİK ÇALIŞMA / CLINICAL TRIAL

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi, Maksillofasyal Travma Deneyimlerimiz;

Epidemiyolojik Çalışma

Our Experiences in Management of Maxillofacial Traumas at the Hospital of Muğla Sıtkı Koçman University

Geliş Tarihi: 29.12.16 Kabul Tarihi: 15.03.17

Ege Klin Tıp Derg 2017; 55 (1): 9-13

(11)

The medical records of 302 maxillofacial fracture cases hospitalized in Muğla Sıtkı Koçman University Faculty of Medicine Education and Research Hospital Department of Plastic, Reconstructive and Aesthetic Surgery between April 2007 and August 2015 were examined. All patients were treated by the same sur- geon (MLP). We recorded the distributions of age/

gender/year/season, fracture site and cause of in- jury. Age related etiological distributions of fractures were also evaluated.

Of the 302 patients, 255 were male and 46 were fe- male (5.5:1). Most fractures occured in indiviuals bet- ween ages 21-30 (40%) and were most prevelant in July and November. In-vehicle traffic accidents were the most common causative factor followed by mo- torcycle accidents, personal violence and falls. A to- tal of 38.1% patients suffered mandibular fractures, 26.1% had zygomatic and 15.7% had orbital fractu- res. Regarding the distribution of mandibular fractu- res, the majority occured in parasymphysis (31.8%), 31.3% in angulus and 20.2% in symphysis. The mean age of in-vehicle traffic accidents (most common eti- ological factor) were 30.8 and work related fractures (least common etiological factor) were 37.6.

The causes of maxillofacial fractures within Muğla which is mostly motor vehicle accidents reflect trau- ma causes as a serious problem. This study can provi- de a guide for the design of programs for prevention of maxillofacial fractures especially in young indivi- duals.

Keywords: Maxillofacial fractures, Muğla, Epidemio- logical study

Giriş

Yüz kırıkları doğru tedavi edilmediklerinde ciddi morbidite nedeni olabilirler. Maksillofasyal kırıkların onarımında hedef, yüzü travma öncesindeki estetik görünümüne kavuşturmak veya postravmatik defor- mite gelişimini önlemek gibi sadece kabul edilebilir bir kozmetik sonuç elde etmek değil, aynı zamanda normoklüzyonun sağlanması gibi fonksiyonel bir res- torasyon sağlamaktır. Bu çalışmanın amacı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’ne başvuran ve tedavi gö- ren maksillofasyal travmalı hastaların epidemiyolojik analizini gerçekleştirmektir. Çalışmamızın diğer bir amacı ise; bölgemizdeki maksillofasyal travmaların özellikle önlenebilir etyolojilerini ortaya koymaktır.

Yüz, sosyal insanın imaj algısını oluşturan en önemli estetik komponent olmasının yanında; çiğneme, so- lunum, görme ve iletişim gibi çok önemli fonksiyonla- ra da ev sahipliği yapar. Kısaca yüz; hem kozmetik ve hem de fonksiyonel olarak çok önemli bir anatomik bölgedir. Yüze nafiz travmalar, acil cerrahi girişim ge-

rektiren kanama veya solunum yolu obstrüksiyonuna neden olabileceği gibi, doğru tedavi uygulanmadığı takdirde de çiğneme ve görme gibi önemi fonksiyon kayıpları ve estetik deformiteler ile sonuçlanabilir.

Maksillofasyal travmaların etyolojileri, ortaya çıkan kırıkların özelliklerinin ve tiplerinin araştırılması, bu tür travmalardan sonra hastaya yaklaşım ve tedavi için oluşturulacak algoritmalar ve neden oldukları hasarların önlenmesi konusunda alınabilecek tedbir- ler bakımından yol gösterici olacaktır. Maksillofasyal travmaların epidemiyolojisi, ülkelerin ve bölgelerin coğrafi ve sosyoekonomik özelliklerine göre değiş- kenlik göstermekte ve alınabilecek önlemleri de bu bölgelerin özgün yapıları belirlemektedir (1). Yüz kı- rıklarıyla ilgili yapılmış epidemiyolojik çalışmaların çoğunda, artan nüfusa ve motorlu araç kullanımına bağlı olarak kırık tiplerinin basitten, daha komplike olanlara doğru değiştiği görülmektedir. Literatürde, yüz kırıklarında en sık rastlanan etyolojinin araç içi trafik kazaları (AİTK) veya darpların olduğu görül- mektedir (2, 3). Sonuçlar, değişken olarak sosyolojik, coğrafi ve mevsimsel özelliklere göre farklılıklar gös- termektedir (4).

Bu retrospektif çalışmada, genel olarak Muğla ve çev- resinden hasta kabul eden hastanemize, 2007 – 2015 yılları arasındaki 8 yıllık dönemde başvuran maksillo- fasyal kırıkların epidemiyolojik analizleri gerçekleştiril- di ve elde ettiğimiz sonuçlar literatürle karşılaştırıldı.

Gereç ve Yöntemler

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim- Araştırma Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi bölümüne 2007 Nisan ile 2015 Ağustos ara- sında maksillofasyal kırık nedeniyle başvuran 351 hastadan, verilerine ulaşılabilen 302 hasta, çalışmaya dahil edilmiştir. Çalışmamız Muğla Sıtkı Koçman Üni- versitesi Etik Kurulu onayı alınarak gerçekleştirilmiş- tir. Maksillofasyal travma sonrası, kırığı olup da çalış- maya dahil edilmeme kriterleri; ameliyat edilmeye ihtiyaç olmayan hastalar, patolojik kırıklar, ameliyat edilemeyecek kadar genel durumu kötü olan hasta- lar, revizyon ameliyatları ve izole burun kırıkları ola- rak belirlenmiştir.

Çalışmada hastaların yaşı, cinsiyeti, travmanın etyo- lojisi, kırıkların lokalizasyonu, ameliyat türü ve tarih- leri retrospektif olarak incelendi. Elde edilen veriler ile; bölgemizdeki maksillofasyal kırıkların yaşa göre, yıllara ve ayalara göre dağılımları çıkarıldı. Kırık et- yolojilerinin oranları belirlendi ve etyolojilerin cinsi- yete ve yaşa göre dağılımları çıkarıldı. Maksillofasyal travma sonrası oluşan kırıkların anatomik dağılımları ortaya konuldu. Travmanın lokalizasyonu değerlen- dirilirken, birden fazla yüz kırığı olan hastalarda kırık

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi, Maksillofasyal Trav-

ma Deneyimlerimiz; Epidemiyolojik Çalışma Our Experiences in Management of Maxillofacial Traumas at the Hospital of Muğla Sıtkı Koçman University

(12)

Altıparmak ve ark. Altıparmak et al.

sayısı toplandı. Hastaların yaş dağılımları dekatlar halinde incelendi. Hastanemizde izole nazal kemik fraktürleri Kulak-Burun-Boğaz Hastalıkları bölümü ta- rafından müdahale edildiğinden çalışma dışı bırakıldı fakat diğer yüz kırıklarıyla birlikte olduğunda değer- lendirmeye alındı.

Sonuçlar

1. Yaş ve Cinsiyet dağılımı

Hastalarımızın 255’i erkek, 46’sı kadındı (5,5:1). Mak- sillofasyal kırıklar en sık 21-30 yaşlar (% 40) arasında görülürken en az görülen yaş aralığı 71-80 (%1) arası olmuştur. Yaş oranları Tablo 1’de yer almaktadır.

Tablo 1. Maksillofasyal Kırıkların Yaş Oranları

2. Aylık ve Yıllık insidans

Maksillofasyal kırık hastalarının dağılımı yıllara göre çan eğrisi çizmektedir. En fazla kırık onarımlarının 2011 yılında gerçekleştirildiği görülmektedir. Kırıkla- rın yıllara göre dağılımı Tablo 2’de gösterilmiştir. Kırık onarımları en sık Kasım ve Temmuz aylarında en az Ocak ve Nisan aylarında gerçekleştirilmiştir.

Tablo 2. Maksillofasyal Kırıkların Yıllık Miktarı

Tablo 3. Maksillofasyal Kırıkların Aylara Göre Dağılımları

3. Kırık Etyolojisi

Kırık nedenleri bakımından incelendiğinde en sık araç içi trafik kazalarının (AİTK) olduğu, bunu motorsiklet kazaları, darp ve düşmelerin takip ettiği görülmekte- dir (Tablo 4). Araç dışı trafik kazalarının (1 tane), kafa- ya kapı düşmesi (1 tane), boğa tarafından yaralanma (1 tane) vs. gibi nedenlerin az görülmesinden dolayı

“Diğer” kategorisine alınmışlardır. Nedeni bilinmeyen kırıklar ise 7 tanedir.

Erkeklerde en sık kırık sebebi AİTK ve motorsiklet ka- zası iken, kadınlarda en sık AİTK ve yüksekten düşme- dir. Cinsiyete göre kırık sebeplerinin karşılaştırılması Tablo 5’te gösterilmiştir.

Tablo 4. Maksillofasyal Kırıkların Etyolojileri

Tablo 5. Kırık Etyolojilerinin Cinsiyete Göre Karşılaş- tırılması

4. Kırık Etyolojisi ve yaşa göre dağılımı

Yüz kırıkları oluşum sebepleri sınıflandırıldı ve hasta yaşlarının ortalaması alındı. Buna göre en sık kırık sebebi olan AİTK’larının görülme yaşı ortalama 30,8 olup, en az kırık sebeplerinden olan iş kazasının yaş ortalaması ise 37,6’dır. Kırık etyolojilerinin yaş ortala- maları Tablo 6’te görülmektedir.

(13)

Tablo 6. Kırık Etyolojilerinin Yaş Ortalamasına Göre Dağılımı

5. Kırıkların anatomik dağılımı

Yüz kırıklarının dağılımına bakıldığında en sık mandi- bula (%38,1), bunu takiben zigoma (%26,1) ve orbita kırıkları (%15,7) gelmektedir. Kırıkların dağılımları Şe- kil 1’de gösterilmiştir. Parasimfizer kırık (%31,8), man- dibulanın en sık kırık lokalizasyonu olarak bulunmuş ve bunu angulus (%31,3) ve simfizis (%20,2) izlemiş- tir. Mandibulanın kırık dağılımları Şekil 2’de gösteril- miştir.

Şekil 1. Yüz Kırıklarının Dağılımı

Şekil 2. Mandibula Kırıklarının Dağılımı

Tartışma

Maksillofasyal travmalardan sonra, uygun tedavi uygulansa bile gelişebilecek postravmatik şekil bo- zukluğu ve fonksiyon kayıpları, ciddi psikolojik ve sosyolojik problemlere neden olmakta, tedavileri için yapılacak girişimler ise toplum için ciddi bir ekono- mik yük oluşturmaktadır. Her ne kadar etkili ve algo- ritmik tedavi yaklaşımları iyi sonuçların alınması için önemli olsa da, bu travmaları önleyici tedbirlerin be- lirlenmesi problemi temelinden çözecek tek yoldur.

Epidemiyolojik analizlerin sonuçları ise, bu önleyici tedbirlerin belirlenmesindeki en önemli ve belki de tek rehber olma özelliği taşımaktadır.

Bizim çalışmamızda, erkeklerde maksillofasyal trav- manın kadınlara oranla daha fazla olduğu bulundu (E:K=5,5:1). Bu sonuç, literatürde yapılmış yüz kırık- ları epidemiyolojik çalışmalarıyla uyumldur (5). Er- keklerin sosyal ortamlarda daha fazla bulunmaları, alkol alma veya araç kullanma oranlarının yüksek ol- ması gibi faktörler bu sonucun ortaya çıkmasında et- kili olabilir. Etnik ve sosyolojik olarak ülkeler arasında erkeklerin ve kadınların özgürlükleri değişse de, er- keklerdeki yüz kırıkları tüm ülkelerin çalışmalarında değişken oranlarda yüksek bulunmuştur. Türkiye’deki çalışmalarda bu oran genellikle 3:1 şeklinde kayde- dilmiştir (6-8). Çin’de yapılmış bir çalışmaya göre (5) erkekler en sık motorsiklet, kadınlar da bisiklet kaza- ları nedeniyle maksillofasyal travmaya maruz kalırlar.

Çalışmamızda ise hem erkeklerde hem de kadınlarda AİTK nedeniyle yüz kırıkları onarımı yapılmıştır.

Kırık ortalamasının en yüksek olduğu yaş grubu 21-30 olarak bulundu. Literatürdeki çalışmaların çoğunlu- ğuna göre kırıkların en sık görüldüğü yaş yirmili yaş- lardır (8-10). Yüksek sosyal ve fiziksel aktivite nede- niyle en sık kırıklar bu yaş grubunda görülmektedir.

Yıllar içerisinde kırık oranları bir “çan eğrisi” çizmekte ve büyük oranda fark görülmemektedir. Bazı çalışma- lar bulgularımızı desteklese de (1) çoğu çalışmada yıl- lar içerisinde bu sayının katlanarak arttığı belirtilmek- tedir (9, 11) .Literatürde görülen hasta sayılarındaki artışın nüfus artışına mı, kırık hastalarının sayısındaki gerçek artışa mı, yoksa hastaların tedavi isteklerinde- ki artışa mı bağlı olduğu bilinmemektedir. Bu bulgu- ların geçerliliğinin değerlendirilmesi için ileri çalışma- lara ihtiyaç vardır.

Kırıklar en sık Temmuz ve Kasım aylarında meyda- na gelmiş ve tedavi edilmişlerdir. Park ve ark.’larının (1) çalışmasına göre maksillofasyal kırıklar en sık Mart, Mayıs ve Ağustos aylarında görülmüştür. Lee ve ark’ları (12) yüz kırıklarının genelde sosyal akti- vitelerin yoğun olduğu zamanlarda ve yaz aylarında meydana geldiğini vurgulamışlardır. Muğla ilinin yaz ayalarında artan nüfusu ve motorlu araç kulanımı, maksillofasyal kırıkların artışını açıklayabilir.

Literatürde maksillofasyal kırıkların en sık sebepleri-

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi, Maksillofasyal Trav-

ma Deneyimlerimiz; Epidemiyolojik Çalışma Our Experiences in Management of Maxillofacial Traumas at the Hospital of Muğla Sıtkı Koçman University

(14)

Altıparmak ve ark. Altıparmak et al.

nin sırasıyla motorlu araç kazaları, darplar ve düşme- lerin olduğu görülmektedir (7, 8). Bu durum, coğrafik, sosyokültürel ve siyasi özelliklere göre değişmektedir.

Örneğin darpların sağlık sigortaları tarafından karşı- lanmadığı Güney Kore’de, düşme, darp, diğer yaralan- malar, spor kazalarından sonra beşinci sırada motorlu araç kazaları gelmektedir (1) . Aydın ve ark’larının (7) çalışmasına göre trafik kazaları hem çocuk yaş gru- bunda hem de erişkin yaş grubundaki maksillofasyal kırıkların en sık sebebidir. Motorlu araç kazaları ne- deniyle oluşan yüz kırıkları, Muğla ili ve çevresinde

%48 gibi yüksek bir oranda hesaplanmıştır. Özellikle yaz aylarında artan maksillofasyal travmaların bilhas- sa motorlu araçlar ile meydana gelmesi, bu konuda alınabilecek caydırıcı tedbirlerle azaltılabileceğini dü- şündürmektedir.

Park ve ark.’larının (1) çalışmasına göre orta yüz kı- rıkları çoğunluğu oluştururken (%86,2), mandibu- la %12,2 gibi bir oranla ikinci sıradadır. Manodh ve ark’larına[13]göre maksillofasyal kırıklarda en sık mandibula etkilenmiş görünmektedir. Zigoma yan- dan gelen kuvvete ilk maruz kalan bölge olması se- bebiyle bilhassa darplarda sıklıkla kırılmaktadır. Dört ekleminin olmasından dolayı yüzün ortasındaki za- yıf noktaların birleşim yeridir. Orbita kırıklarının sık görülmesinin sebebi, buradaki kemiklerin nispeten daha ince ve dayanıklılığının düşük olmasıdır.

Mandibulada en sık parasimfizis kırıklarının görülmesi,Türkiye’de yapılmış bazı çalışmalarla (8, 14) örtüşmektedir. Fakat Şakrak ve ark’larına (6) göre mandibulanın en sık kırılan bölgesinin kondil olduğu belirtilmekte, ikinci sırada korpus iken parasimfizis ise en az kırılan bölge olarak gösterilmektedir. Çalışma- larda mandibulanın çeşitli alanlarının farklı yüzdeler- le kırılmasının sosyo-ekonomik, kültürel ve bölgesel değişikliklere bağlı olduğu yönünde yorumlanabilir.

Hatta dağılımlar arasındaki farklılıklar travma mer- kezlerine göre de değişebilmektedir.

Sonuç

Çalışmamız, Muğla ve çevresini kapsayan bölgede, maksillofasyal kırıkların epidemiyolojisini ortaya ko- yan ilk retrospektif çalışmadır ve ülkemizdeki nadir demografik verilere kaynak olma niteliğindedir. Mo- torlu araç kazalarının (özellikle motorsiklet kazaları- nın) sıkça meydana gelmesi, bölgenin bu konudaki ciddi alt yapı sorunlarıyla karşı karşıya olduğunu gös- termektedir. Alternatif ulaşım yollarının oluşturul- ması, trafik denetimlerinin belirli aylarda arttırılması, korunma yöntemleri konusunda eğitimlerin verilme- si, önleyici tedbirler olarak yüz kırıklarının azaltılma- sında yardımcı olabilir. Tedavi yöntemlerinin karşılaş- tırılması, kask ve kemer kullanımlarının belirlenmesi, maksillofasyal kırıkların devlete maliyetinin araştırıl-

ması ise ileride yapılabilecek çalışmalar arasındadır.

Bu çalışmalarla daha spesifik tedbirler ve caydırıcı önlemlerin alınması hedeflenmektedir.

Kaynaklar

1. Park KP, Lim SU, Kim JH, Chun WB, Shin DW, Kim JY, Lee H. Fracture patterns in the maxillofacial region: a four- year retrospective study. J Korean Assoc Oral Maxillofac Surg. 2015;41(6):306-16.

2. Gassner R, Tuli T, Hächl O, Rudisch A, Ulmer H. Cra- nio-maxillofacial trauma: a 10 year review of 9,543 cases with 21,067 injuries. J Craniomaxillofac Surg. 2003;31(1):51-61.

3. Motamedi MH. An assessment of maxillofacial frac- tures: a 5-year study of 237 patients. J Oral Maxillofac Surg. 2003;61(1):61-4.

4. Epidemiology of maxillofacial injuries in Ontario, Canada.

Al-Dajani M, Quiñonez C, Macpherson AK, Clokie C, Azar- pazhooh A. J Oral Maxillofac Surg. 2015;73(4):693.e1-9.

5. Zhou HH, Liu Q, Yang RT, Li Z, Li ZB. Maxillofacial Frac- tures in Women and Men: A 10-Year Retrospective Study. J Oral Maxillofac Surg. 2015 ;73(11):2181-8.

6. Şakrak T, Köse A, Karabağlı Y, Elmas İ, Tekgöz A, Çetin C.

232 Maksillofasyal travmalı hastanın geriye dönük analizi ve kliniğimizde uygulanan tedavi protokolleri. Turk Plast Surg 2010;18(2): 66-69.

7. Aydin OE, Tan O, Algan S, Kuduban SD, Barin EZ, Cinal H, Sarici M, Avsar U.Maxillofacial fracture experiences:

a review of 152 cases. Eurasian J Med. 2012;44(3):141-3.

8. Ozkaya O, Turgut G, Kayali MU, Uğurlu K, Kuran I, Baş L.A retrospective study on the epidemiology and treat- ment of maxillofacial fractures. Ulus Travma Acil Cerrahi Derg. 2009;15(3):262-6.

9. Kim HG1, Son YH, Chung IK. Facial Bone Fracture Pa- tients Visiting Pusan National University Hospital in Bu- san and Yangsan: Trends and Risks. Maxillofac Plast Re- constr Surg. 2014;36(4):140-5.

10. de Lucena AL, da Silva Filho GF, de Almeida Pinto Sar- mento TC, de Carvalho SH, Fonseca FR, de Santana Sar- mento DJ. Epidemiological Profile of Facial Fractures and Their Relationship With Clinical-EpidemiologicalVariables.

J Craniofac Surg. 2016;27(2):345-9.

11.Jeon EG, Jung DY, Lee JS, Seol GJ, Choi SY, Paeng JY, Kim JW. Maxillofacial Trauma Trends at a Tertiary Care Hos- pital: A Retrospective Study. Maxillofac Plast Reconstr Surg. 2014;36(6):253-8.

12. Lee JH, Mun GH, Bang SI, A clinical and statistical analysis of the facial bone fractures: 7 years survey. Jo- urnal of the Korean Society of Plastic and Reconstructive Surgeons, 1998. 25(6):1046-1052.

13. Manodh P, Prabhu Shankar D, Pradeep D, Santhosh R, Murugan A. Incidence and patterns of maxillofaci- al trauma-a retrospective analysis of 3611 patients-anup- date. Oral Maxillofac Surg. 2016;20(4):377-383.

14. Eskitaşcıoğlu T, Ozyazgan I, Coruh A, Günay GK, Yontar Y, Altıparmak M.Fractures of the mandible: a 20-year ret- rospective analysis of 753 patients. Ulus Travma Acil Cer- rahi Derg. 2013;19(4):348-56.

(15)

Seçil HÜR*

Nurdan DEMİRCİ**

*Lüleburgaz Devlet Hastanesi Eğitim Birimi

**Marmara Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Doğum ve Kadın Hastalıkları Anabilim Dalı

Yazışma Adresi: Seçil HÜR

Kırklareli Lüleburgaz Devlet Hastanesi Eğitim Birimi E-mail:secilhur0408@gmail.com

ÖzGiriş: Araştırma, sezaryen (C/S) ya da normal spon- tan doğum (NSD) yapan primiparların doğum dene- yiminin doğum sonu yaşam kalitesine etkisini değer- lendirmek amacıyla tanımlayıcı ve prospektif olarak planlanmış, İstanbul’da bir hastanede Temmuz-Ekim 2013 tarihleri arasında yapılmıştır.

Gereç ve yöntemler: Yaş, evlilik süresi, ekonomik du- rum, eğitim düzeyi, gebelik eğitimi alma ve primipar olma kriterlerine uyularak NSD yapan 66, C/S ile do- ğum yapan 73 anne çalışmaya alınmıştır. İki aşamalı olarak yürütülen araştırmanın ilk aşamasında araştır- maya alınan anneler doğum yaptıktan sonra taburcu olmadan önce; tüm annelere Bilgilendirilmiş Gönüllü Onam Formu ve Doğum Sonu 1. Görüşme Formu, ikinci aşamada ise doğum sonu 4.-6.haftalar arasında telefonla görüşme yöntemiyle Doğum Sonu 2. Görüş- me Formu, Doğum Sonu Yaşam Kalitesi Ölçeği(DSYÖ) ve Edinburg Doğum Sonu Depresyon Ölçeği(EDSDÖ) uygulanmıştır. Veriler SPSS.20 paket programıyla, Student t-test, ki-kare, Mann-Whitney U Testi, ANO- VA, Pearson korelasyon analizi yöntemleriyle analiz edilmiştir.

Bulgular: Araştırmanın sonucunda NSD grubundaki annelerin DSYKÖ toplam puan ortalaması 23.44±4.02, C/S grubunda ise 21.19±3.65 olarak saptanmıştır. Be- beğinde sağlık ve emzirme sorunu olmayan, bebeği kilo alan ve sadece anne sütü ile besleyen, gaz san- cısı olmayan annenin ve bebeğin uykusu iyi olan ve evde desteği olan NSD grubundaki annelerin DSYKÖ toplam puan ortalamaları, C/S grubundaki annelere göre daha yüksek bulunmuştur. EDSDÖ’ne göre NSD grubunda %83.3’ünde, C/S grubundaki annelerin ise

%71.2’sinde depresyon riski olmadığı bulunmuş olup doğum şekli ile depresyon riski açısından anlamlı fark bulunmamıştır. EDSDÖ’ne göre risk düzeyi azaldıkça DSYKÖ toplam puan ortalamasının arttığı saptanmıştır.

Sonuç: Doğuma hazırlık sınıflarının yaygınlaştırılması, doğum ünitelerinin olumlu doğum deneyimi kazandı- racak şekilde düzenlenmesi, emzirmenin erken baş- latılması ve desteklenmesi, doğum sonu anneye evde destek sağlanması, annelerde depresyon riskinin er- ken tespiti önerilebilir.

Anahtar Kelimeler: Doğum deneyimi, doğum sonu depresyon, doğum sonu yaşam kalitesi

KLİNİK ÇALIŞMA / CLINICAL TRIAL

Sezaryen ya da Normal Spontan Doğum Yapan Pri- miparlarda Doğum Deneyiminin Doğum Sonu Ya- şam Kalitesine Etkisi

The Effect of the Cesarean or Normal Spontaneous Delivery Experience on Postpartum Quality of Life in Primiparae

Geliş Tarihi: 12.01.16 Kabul Tarihi: 06.02.17

Ege Klin Tıp Derg 2017; 55 (1): 14-19

(16)

Abstract

Aim: This study was planned as descriptive and pros- pective research and conducted at a hospital in Is- tanbul over the period July-October 2013 to evaluate the effect of the Cesarean (C/S) or normal spontane- ous delivery (NSD) experience on postpartum quality of life in primipara.

Material and methods: The criteria of age, length of marriage, economic status, level of education, status of receiving prenatal education and being a primi- para were considered in recruitment into the study, which was carried out with 66 women who had given birth via NSD and 73 who had undergone C/S. The research was conducted in two stages, where the first stage consisted of obtaining the Informed Volun- tary Consent Form and the 1st Postpartum Interview Form from all of the mothers after their delivery but before discharge from the hospital, and the second of telephone interviews with the mothers 4-6 weeks after the birth and the filling out of the 2nd Postpar- tum Interview Form along with the implementation of the Postpartum Quality of Life Scale (PQOLS) and the Edinburgh Postnatal Depression Scale (EPDS). The data were analyzed using the SPSS.20 package prog- ram, Student’s t-test, chi-square test, Mann-Whitney U Test, ANOVA, and Pearson’s and Spearman’s corre- lation analysis methods.

Results: The results of the research revealed that the mothers in the NSD group displayed a total mean sco- re of 23.44±4.02 on the PQOLS, while the total mean score of the C/S group was 21.19±3.65. It was found that the PQOLS total mean scores of the mothers in the NSD group who had no problems with the baby’s health or with breastfeeding, whose babies gained weight through exclusive breastfeeding, who had no gas pains and whose infants had no sleep problems, and who received help at home were higher than the scores of the mothers in the C/S group. According to the EPDS, it was observed that 83.3% of the women in the NSD group and 71.2% of those in the C/S gro- up did not display a risk of depression and that there was no significant correlation between the mode of delivery and the risk of depression. The EPDS showed that the lower the level of risk, the higher was the total mean scores on the PQOLS.

Conclusions: Drawn from the study suggest the be- nefits of expanding the availability of prenatal clas- ses, the organization of maternity units to provide a positive childbirth experience, encouraging and giving an early start to breastfeeding, ensuring post- partum support for the mother at home and early diagnosis of depression risk in mothers.

Keywords: Childbirth experience, postpartum dep- ression, postpartum quality of life

Giriş

Gebelik dönemi ve doğum olayı, kadın yaşamının en önemli dönemlerinden birini oluşturur. Primipar bir gebenin doğum olayını nasıl deneyimlediği, nasıl al- gıladığı doğum sonu sürecini iyi geçirmesi açısından önemlidir. Bu süreci etkileyen bir diğer önemli husus ise doğum şeklidir. Doğum şeklinin doğum deneyimi üzerinde etkisi olduğu gibi doğum sonu dönemi de önemli ölçüde etkiler. Kaliteli bir doğum sonu dönem geçirmek, başta anne-bebek etkileşimi olmak üzere, emzirme, bebek beslenmesi, bebek bakımı ve lohu- sanın ruhsal sağlığı açısından oldukça önemlidir.

Doğum fiziksel olduğu kadar emosyonel tepkilerin de geliştiği bir deneyimdir. Bu deneyimin ebeveynler tarafından iyi ya da kötü olarak değerlendirilmesini etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Doğumun gi- dişi, süresi, bebeğin pozisyonu gibi fiziksel faktörler, doğum deneyimini etkileyen noktaların sadece bir bölümünü oluşturur. Kültür, doğumdaki beklentiler, destek kişilerin varlığı, aldığı bakım, bilgilendirme, ağrıyla baş etme şekli, doğum üzerindeki kontrol duy- gusu ve kararlara katılımı, iletişim, ortam, doğuma müdahaleler, erken dönem ebeveyn bebek ilişkisinin sağlanması ve doğum öncesi eğitim alma durumları gibi birçok faktör bu değerlendirmede önemlidir (1).

Yaşam kalitesi kavramı ilk kez Thorndike (1939) ta- rafından tanımlanmış olup, bireyin kendisini nasıl hissettiği, günlük yaşam aktivitelerini nasıl ve ne ye- terlilikte yapabildiğini ifade eden bir kavramdır. Yeni doğum yapan anneler için doğum sonu periyod an- nenin yaşam kalitesini etkileyen fiziksel, emosyonel ve sosyal değişimler zamanıdır. Anne, bebek ve aile- nin sağlığının korunması ve geliştirilmesinde önemli bir dönüm noktası olan ve ailenin yaşamında kısa bir periyodu içeren doğum sonu dönem ailede fiziksel, sosyal ve duygusal değişimlerin meydana geldiği bir geçiş dönemidir. Bu dönemde annenin hem fizyolo- jik hem de psikolojik olarak gebelik öncesi durumu- na dönmesi ve ebeveynlerin bebek bakımı vermesi, bebek için güvenli bir çevre oluşturması, bebekle iletişim kurması, yeni rollerine uyum sağlamaları ge- rekmektedir. Ortaya çıkan durumla baş edebilmek ve yeni rollere uyum sağlayabilmek için ailenin ge- belik döneminden itibaren oldukça iyi hazırlanması ve aile üyelerinin birbirlerine destek olması önemli- dir (2,3,4). Yaşam kalitesinin iyileştirilmesine önemli katkıları olan doğum deneyimi için hazırlık, bebeğin doğumu ile sona ermez. Doğum sonu dönem, aileye yeni bir üyenin katılmasından dolayı yeni bir düzenin kurulduğu önemli bir dönemdir. Bebeğine, doğum sonu rahatsızlıklara, ailedeki yeni düzene ve beden imgesindeki değişikliklere uyum yapmak zorunda olan anne için bu dönem oldukça zordur (5).

Hür ve ark. Hür et al.

(17)

Bu doğrultuda çalışma, C/S ya da NSD yapmış primi- par kadınların doğum deneyimlerinin doğum sonu yaşam kalitelerine ve doğum sonu depresyon geliş- me riskine etkisini incelemek amacı ile planlandı ve aşağıdaki sorulara yanıt arandı;

Doğum şeklinin doğum sonu yaşam kalitesine etkisi var mıdır?

Doğum sonu depresyon risk düzeyinin doğum sonu yaşam kalitesine etkisi var mıdır?

Doğum deneyiminin doğum sonu yaşam kalitesine etkisi var mıdır?

Gereç ve Yöntemler

Araştırmanın Evren ve Örneklemi

Tanımlayıcı ve prospektif türdeki araştırmanın örnek- lemi İstanbul’da bir hastanede Temmuz-Ekim 2013 tarihleri arasında doğum yapan, yaş, evlilik süresi, ekonomik durum, eğitim düzeyi, gebelik eğitimi alma, primipar olma ve özgeçmiş sorgulamasında psikolojik bir hastalığı olmaması kriterlerine uyularak NSD ya- pan 66, C/S ile doğum yapan 73 annenin çalışmaya alınmasıyla oluşturuldu.

Veri Toplama Araçları

Veriler, literatür doğrultusunda geliştirilen ve kadınla- rın demografik özelliklerini içeren NSD Doğum Sonu 1. Görüşme Formu, Sezaryen Doğum Sonu 1. Görüş- me Formu, Doğum Sonu Dönem 2. Görüşme Formu, Doğum Sonu Yaşam Kalitesi Ölçeği –(DSYKÖ) ve Edin- burgh Doğum Sonu Depresyon Ölçeği –(EDSDÖ) kul- lanılarak 2 ayrı görüşme yapılarak toplandı.

Verilerin toplanmasında; ilk görüşmede NSD ile do- ğum yapan kadınlarda doğumdan sonraki ilk 24 saat içinde yüzyüze görüşme yöntemiyle NSD Doğum Sonu 1. Görüşme Formu, sezaryenle doğum yapan kadınlarda ise doğumdan sonraki ilk 48 saat içinde Sezaryen Doğum Sonu 1. Görüşme Formu kullanıl- mıştır. İkinci görüşmedeki veriler; doğumdan sonraki 4.-6. haftalar arasında telefonla görüşme tekniği ile toplanmıştır. Bu görüşmede Doğum Sonu Dönem 2.

Görüşme Formu, Doğum Sonu Yaşam Kalitesi Ölçeği –DSYKÖ ve Edinburgh Doğum Sonu Depresyon Ölçeği –(EDSDÖ) kullanılmıştır.

Verilerin analizinde SPSS 20.0 paket programı kulla- nılmıştır. Veriler ortalama ± std.sapma yada sayı (yüz- de) olarak ifade edilmiştir. Tek örneklem Kolmogorov Smirnov test, tek yönlü varyans analizi (ANOVA), Tu- key post-hoc test, Student t test, Pearson korelasyon, Spearman korelasyon, kategorik verilerin karşılaştı- rılmasında ise ki-kare testi kullanılmıştır ve p<0.05 değeri istatistiksel anlamlılık sınırı olarak kabul edil- miştir.

Araştırmaya başlamadan önce Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Ensitüsü’nden etik kurul onayı ve İs-

tanbul Kuzey Anadolu Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği’nden çalışma onayı alınmıştır. Çalışmaya katılan annelerden Bilgilendirilmiş Gönüllü Onam alınarak, araştırma esnasında mahremiyet, yarar ve bilgi edinme ilkelerine bağlı kalınmıştır.

Bulgular

Buna göre NSD grubundaki annelerin yaş ortalama- sı 24.3±4.6, C/S grubundaki annelerin ise 25.3±3.9 olarak saptanmıştır. NSD grubundaki annelerin evlilik süresi ortalamaları 2.0±1.2, C/S grubundaki annele- rin ise 2.1±1.3’dir. Annelerin % 41.8’i lise mezunu ve

% 66.9’unun geliri giderine eşittir. Gruplar arasında yapılan istatistiksel analizde yaş ortalaması, evlilik sü- resi ortalaması açısından anlamlı fark bulunmamıştır (p>0.05).

Annelerin bebek sahibi olma ile ilgili beklentinin kar- şılanması, doğuma giderken korkma, doğumda yaşa- dığı olaylara hakim olma ve beklediğinden daha zor bir doğum yapma konularında gruplar arası anlamlı fark saptanmaz iken (p>0.05), annelerin doğumdan sonra yaşadığı duygulardan memnuniyet, doğum ola- yını acı verici olarak hatırlama, bebeğini kucağına al- dığında haz alma ve doğum şeklinden memnuniyet durumlarında gruplar arası anlamlı fark bulunmuştur (p< 0.05) (Tablo 1).

Tablo 1. Annelerin Doğum Deneyimine İlişkin Verile- rinin Gruplara Göre Karşılaştırılması

Sezaryen ya da Normal Spontan Doğum Yapan Primiparlarda

Doğum Deneyiminin Doğum Sonu Yaşam Kalitesine Etkisi The Effect of the Cesarean or Normal Spontaneous Delivery Experience on Postpartum Quality of Life in Primiparae

Referanslar

Benzer Belgeler

Nuchal Fold Nomogram and Relationship With Heart and Central Nervous System Anomalies Nukhal Fold Nomogramı, Kalp ve Santral Sinir Sistem Hastalıkları ile İlişkisi.. Aşkı

*Grip aşısı olma sıklığı istatistiksel analiz için her yıl, arada ve hiçbir zaman olarak ayrılmıştır.. † İstatistiksel analizde yaş 18-24,25-49 ve 50 yada üs-

HG olan hastaların öğrenim durumları arasında yeme bozukluğu durumu açısından istatis- tiksel olarak anlamlı fark saptandı (p=0.007).. Buna göre öğrenim durumları

İlk dönemlerde hastanemizde cerrahi için yüksek mortaliteye sahip hastalar TAVI için seçilirken iler- leyen dönemlerde ise farklı nedenlerden (bir hasta metastatik

Çalışmaya katılan olguların sosyal alan yaşam kalite skorlarına göre dahili ve cerrahi branşlar arasında an- lamlı bir fark bulunamamış ancak; olguların fiziksel, psikoljik

In our research, when all pneumothorax cases were etiologically evaluated, traumatic pneumothorax ratio was found to be higher than the other

Bu salgın sırasında acil cerrahi gerektiren durumlarda, COVID-19 pozitif olduğu veya COVID enfeksiyonu için yüksek klinik şüphesi olduğu bilinen hastalar için,

A report released in 2015 stated that pregnancy terminations were required in many of the patients who did not receive primary care level support for HEG and did not receive