• Sonuç bulunamadı

TÜRK ARKEOLOJİ VE ETNOGRAFYA DERGİSİ 57. Resim: 1

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "TÜRK ARKEOLOJİ VE ETNOGRAFYA DERGİSİ 57. Resim: 1"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

I. GELENEKSEL NİĞDE EVLERİNİ OLUŞTURAN ETKENLER

Coğrafya İklim ve Bitki Örtüsü

Niğde, İç Anadolu Bölgesi’nin "O rta Kızılırmak"

olarak adlandırılan kesiminde bulunmaktadır. Niğde İli ta rih i ve doğal güzellikleri ile bilinen Kapadokya Bölgesi içe risind e y e r alır. A ksaray, Nevşehir, Kayseri, Adana, İçel ve Konya sınır komşusudur.

Deniz seviyesinden yüksekliği 125 0 m e tre civarında olan Niğde ili’nin yüzölçümü 7312 km2dir.

İlin batı kesimi dalgalı düzlükler; kuzey, güney ve doğu kesimleri ise dağlık alanlarla kaplıdır. Güney ve güneydoğu sınırlarını Toroslar ın bir uzantısı olan Bolkar Dağları o luşturm aktadır. Toroslar’ın diğer bir kolunu oluşturan A ladağlar ise ilin doğusunda y e r a lm a k ta d ır. İlin kuzeybatı kesimini volkanik Melendiz Dağları ile Göllüdağ kaplamaktadır. Ayrıca H asandağı’nın uzantılarının bir kısmı Niğde il sınırları içerisinde kalmaktadır. Misli Ovası, Melendiz Ovası, A ltın h is a r Ovası ile Bor Ovası p a ta te s ve şeker pancarı tarım ının yapıldığı, d ağlar arasında kalm ış düzlüklerdir. Çamardı Ecemiş Deresi ile U lukışla’daki Ç iftehan Deresi dışındaki akarsu kaynaklarını mevsimlik dereler olu ştu ru r. Genelde bitki örtüsü bakımından zengin görünümlü olmayan Niğde’nin güneyindeki T o ro s la r’da çam, köknar, meşe, ardıç gibi türlerin yer aldığı ormanlık alanlar bulunur. Melendiz ve Göllüdağ çevresi de yer yer meşeliklerle kaplıdır. İç Anadolu Bölgesi’nin genel iklim özelliklerine sahip olan Niğde’ye karasal iklim hâkimdir.

Tarih

Niğde ve çevresinin ta rih i bugünkü bilgilere göre M.Ö. VI. binyıla dayanır. Köşk Höyük’te yapılan kazılarda Geç Neolitik, Erken Kalkolitik çağlara

a it k ü ltü r düzeyi çok yüksek yerleşim yeri o rta ya çıkarılmıştır. Eski Tunç (Göltepe Höyüğü) ve H itit İm paratorluk (Porsuk Höyük) dönemlerini yaşayan Niğde’nin ta rih te bilinen ilk adı Geç H itit Döneminde

"N a h ita "d ır. Bölge Tabal Krallığı hâkim iyetinde bulunan küçük şehir krallıkları olan N ahita Krallığı ve Tuvanuva K rallığı (M .Ö .1 2 0 0 - M.Ö.7 0 0 ) idaresinde kalm ıştır.

Resim: 1

(2)

Resim: 2

M. Ö. 3 3 0 yılına k a d a r bölge Frig ve Pers hâkimiyetine girm iştir. Hellenistik Dönemde bölgede Kapadokya Krallığı (M.Ö. 3 3 2 -M .S . 17) hüküm sürer. Roma ve Bizans Döneminde Niğde’ye çok yakın olan Tyana (Kem erhisar) önemli bir merkez konumuna gelm iştir. Bizans Döneminde birkaç kez A rap hâkimiyetine giren bölge, kesin olmamakla b irlik te 1166 yılı sonrasında Anadolu Selçuklu id a re s in e g ire r. Bu dönem de N iğ d e ’nin adı

"N ekite"dir. S elçukluların zayıflam asıyla ilhanlı hâkim iye tine giren Niğde 1471 yılında F a tih ’in Karam anoğulları’nı kesin yenilgiye uğratm asına kadar Eretna Beyliği ve Karamanoğulları idaresinde k a lm ış tır. Osmanlı Döneminde fa z la b ir önem taşım ayan Niğde, Konya Vilayetme bağlı bir sancak durumunda iken Cumhuriyet sonrası 1923 yılında il s ta tü s ü n e kavuşm uştur.

Sosyal ve Kültürel H ayat

Birçok m edeniyetin yaşam sürdüğü Niğde’ye damgasını Selçuklu ve Beylikler Devrindeyapılmış ta rih i eserler vurm uştur. Niğde Kalesi (13. Yüzyıl) ve A la a d d in Camii (1 2 2 3 ) d e vrinin en güzel eserlerindendir. Yine Selçuklu geleneğini sürdüren Hüdavent Hatun Türbesi (1310), Gündoğdu Türbesi (1344), Sungur Bey Camii (1335) ve Ak Medrese

(1410) B eylikler Devri m im arîsinin en seçkin örneklerini te ş k il eder. O sm anlIlar Döneminde yapılan Dışarı Camii (16. Yüzyıl), Kiğılı Camii (1B.

Yüzyıl) ve M u ra t Paşa Külliyesi (17.yüzyıl) ile b e d e s te n (17. y ü z y ıl) O sm anlı m im a rîs in in g ö ste rişte n uzak mütevazı eserlerindendir.

Türklerden başka azım sanmayacak m iktarda Rumlar ve daha az sayıdaki Ermeniler, Niğde’nin sosyal ve kültürel yapısını oluşturan gruplardandı1.

Niğde merkezinde yer alan 19. yüzyıla a it iki Rum kilisesi ile bir Ermeni kilisesi günümüze ulaşan azınlık eserleridir. Camilerin ve kiliselerin birbirine çok yakın olması da Niğde’deki etnik grupların iç içe barış ortamında yaşadıklarını ve ortak bir kültür o lu ş tu rd u k la rın ı b e lg e le m e k te d ir2. Y u ka rıd a maddeler halinde sunulan etkenler (Coğrafya-iklim- ta rih -s o s y a l ve kültürel hayat) geleneksel Niğde ev mimarîsinin oluşumunda o rta k bir payda olarak yer alm ıştır.

II. NİĞDE EVLERİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ Yapı Malzemesi

Niğde evlerini o lu ş tu ra n ana yapı malzemesi ta ş tır. Evlerin büyük bir çoğunluğunda yöreye özgü olan sarı t r a k it t a ş ı kullanılm ıştır3. Selçuklu’dan Osmanlı'ya h a tta erken C um huriyet Dönemine kadar inşa edilm iş bütün dinî, kültürel ve resm î yapılarda hep aynı ta ş tercih edilmiş, sivil mimarlık örneklerinde özellikle cephelerde kesme ta ş olarak kullanılm ıştır. Siyah renkli baza lt ta ş , sağlamlığı nedeniyle daha çok zemin k a t köşelerinde, kapı sövelerinde ve çıkm aları ta ş ıy a n konsollarda kullanılm ıştır (Resim: 1).

D u va r a ra la r ın a a tıla n h a tılla r d a , kapı le n to la rın d a , balkon ve ç ık m a la rd a , kapı ve pencerelerde, ta v a n , ta v a n göbeği, do\ap ve yüklüklerde daha çok süslem e unsuru olarak ahşaptan yararlanılm ıştır.

Resim: 3

(3)

Resim: 4

Avlu kapılarında ahşap üzerine sac kaplama olarak, balkon pencere parmaklıkları ve kafeslerinde, kapı to k m a k ve k ilitle r in d e d e m ir ve p irin ç kullanılmıştır.

Niğde e vle rin d e hemen hiç k e rp iç k u lla ­ nılmamıştır. Bu yönüyle Niğde evleri komşusu olan Kayseri ve Nevşehir 'in geleneksel evleriyle benzerlik gösterm ek-tedir. Oysa Niğde'nin 13 km. batısında bulunan ilçesi Bor'da ta ş la birlikte yoğun biçimde kerpiç kullanıldığı gözlenm ektedir4. Bunun Bor Ilçesi’nin geniş bir ova üzerinde yer alması nedeniyle malzeme ve gelenekle ilgisi olmalıdır.

Düz damlı olan evlerde ü s t ö rtü sistem inde h asır ve to p ra k , en ü s tte de çorak adı verilen sıkıştırılmış killi toprak-özellikle kışları s e rt ve yağışlı geçen Niğde'de y a lıtk a n lığ ı nedeniyle- te r c ih e d ilm iş tir . İç d u v a rla r yine to p ra k sıvalı ve badanalıdır. K irem itli ç a tı kullanımı yok denecek kadar azdır.

Yapı Elemanları

D u varlar: Tem ellerde m oloz t a ş d u v a rla r kullanılm ıştır. Ayrıca cephesi bulunmayan yan duvarlarda ve avlu duvarlarında da moloz ta ş a yer v e rilm iş tir. Ön cephe duvarlarında özellikle ü s t k a tla rd a kesme t a ş veya kesme t a ş kaplama kullanılmıştır. Bazı avlu duvarlarının da kesme ta ş kaplama olduğu görülür. Duvar kalınlıkları avlu ve dış cephelerde geniş, iç m ekânlarda daha ince tu tu lm u ş tu r. '

Dam: Çatı ve kiremidin çok az kullanıldığı Niğde evlerinde toprak dam çoğunluktadır. D am lar" hezen örme" adı verilen ağaçlarla kapatılarak üzerine ta h ta , hasır, saz ö rtü lü r. Daha üzerine çam ur to p ra k , en üstü n e de çorak denilen killi to p ra k dökülerek pekiştirilir5.

Plân Elemanları

Niğde evlerinde yüksek duvarla çevrili avlu çoğunlukla sal ta ş ı döşemeli olup anıtsal görünümlü bir kapıdan bu avluya girilir. Avluda yemek pişirmeye m ahsus kemerli bir ocak, m u tfa k , helâ gibi mekânlar bulunur. Bazı evlerde ise avlu evin arka ta ra fın d a yer almış ve eve giriş doğrudan sokağa açılan kapı ile sağlanmıştır. Bir kısım anıtsal evlerde ise iki katın girişi ayrılmış durumdadır. Zemin kata g iriş kemerli a n ıts a l bir kapıdan, ikinci kata ise merdivenlerle ulaşılan revaklı bölümden sağlanır (Resim: 2).

Arazi yapısı engebeli olduğu için bazı yam aç evlerde "to l" adı verilen kemerli t a ş to n o z la r üzerinde y e r ka za n ıla ra k te r a s k a tla r inşa edilm iştir. Bu tonozlu yapılar ahır, depo, samanlık görevi görür. Volkanik a razi yapısından dolayı yumuşak olan t ü f kayaların oyulmasıyla elde edilen m ağaralarda özellikle kiler olarak kullanılmakta ve gıda m addeleri uzunca bir süre bu depolarda bozulmadan saklanabilmektedir. Aşağı Kayabaşı Mahallesi ile Kale Mahallesindeki evlerin bir kısmı bu gruba girm ektedir.

Kapısı avluya açılan evlere g iriş sundurm alı, bazen s ü tu n la r la ç e v rilm iş eyvan şeklinde düzenlenmiş girişle sağlanır. Evlerin giriş katında

(4)

Resim: 6

içerisinde büyük b ir kemerli ocağın bulunduğu m u tfa k ve h izm e t birim leri y e r alır. İkinci k a ta merdivenlerle çıkılır. Bu merdivenler sofaya ulaşır.

Sofalar genelde bir çıkma ile sokağa bakar. Sofanın dışa açıldığı pencerelerin önündeki sekiler sokakla ilişkileri düzenleyen te k mekân gibidir. Sofanın tavanı süslemelidir. Sazı büyük evlerde haremlik ve selamlık kısımları vardır. M isa fir odası da selâmlık kısmında yer alm aktadır. Odalar geniş ve yüksek tu tu lm u ş tu r. Odalarda duvarları kaplayan ahşap dolaplar, yüklük ve gusülhane bütün odaların çok a m a ç lı k u lla n ım a h iz m e t e de ce k ş e k ild e biçimlenmesini sağlam ıştır.

Cephe Düzeni

Niğde evleri sokak düzeni ve yer olanaklarına göre cephe özelliklerini k a za n m ıştır. Cepheleri biçimlendiren esas unsur çıkm alardır. Genellikle hiçbir zaman düzenli olmayan bir arazi m ülkiyeti sonucu yapı parselleri düzgün değildir. Ü st katlarda düzgün bölümler elde edilmek istendiği için, onları a lt beden duvarları üzerinden ta ş ırm a k genel bir tu tu m d u r6. Değişik biçimlerde çıkma türle ri görülür.

Dikdörtgen, gönye ve yarım daire çıkmalar en çok te rc ih edilen şekillerdir. Kadem elendirilm iş t a ş konsollar üzerine binen çıkmalarla, odalar ve sofalar

geniş tu tu la ra k ü s t ka tlarda n yer kazanılmıştır.

N adir de olsa çıkmaların t a ş y a s tık la r üzerine binen ahşap d e ste kle r ta ra fın d a n taşındığı da görülür. Pencere açıklıkları uzunlamasına dikdörtgen şeklinde olup bazıları t a ş silmelerle, bazıları ise kemerlerle ko ntu rla n m ış tır (Peşim: 3 ). B ir kısım evlerde yıldız ve daire form lu küçük havalandırma pencereleri g örülür. Bu pencereler cephelerde hareketliliği ve e s te tiğ i a rtırır. Bazı evlerde sofa bir balkona açılır şekilde düzenlenmiştir. K a t araları cephelerde bir silme ya da kirpi saçak şeklinde b e lirle n m iş tir (Resim: 4 ). Çatı kısımları da aynı şekilde silm elerle, kirpi saçak ya da d iş sırası biçiminde konturlanm ıştır.

Pencereler değişik şekillerde yapılm ış dem ir parmaklık ve kafeslerle kapatılm ıştır. Özellikle "S"

kıvrımları çizerek meydana getirilmiş demir kafesler bir s a n a t eseri kaygısıyla biçim lendirilm iştir. Dam üzerine yerleştirilen değişik form lardaki çörtenler de cephelerin zenginleşmesini sağlam ıştır. Niğde evleri içerisinde köşk oda geleneğini yansıtan, çatı üzerine y e rle ş tirilm iş , ön ta r a fı balkon şeklinde düzenlenmiş cepheye hareketlilik getiren bir örnek de m e v c u ttu r (Resim: 5). Bazı ça tılı ve balkonlu evlerin ahşap saçakları te s te r e d işi biçiminde sü sle nm iştir. N adir örneklerde A rn a v u t bacaları çatı üzerinde tamamlayıcı bir unsur gibi görülebilir.

Süslem e

Eski Niğde evlerinde t a ş süslem e ön plâna çıkmaktadır. K atları birbirinden ayıran mukarnaslı ve profilli silmeler, pencereler arasına yerleştirilm iş m ukarnas ve iyon başlıklı sütünceler, pencereleri çevreleyen silm eler ve kemerler ile nadir örnekler de olsa kemerlerdeki farklı renklerde t a ş kullanımı cephelerde dış süsleme unsurları olarak karşımıza çıkar. Bunların yanı sıra çıkmaların üzerine oturduğu kademeli ve s tiliz e hayvan başı biçimi (a sla n) verilmiş konsollar ile değişik hayvan (ejder, a t) ve şekillerde (kaşık, kepçe) işlenmiş çö rten le r de dış süsleme unsurları arasında sayılabilir (Resim: 6 ).

Ünik bir örnekte bir evin dış kapısının söve taşlarının ü zengi k ıs ım la rın ın a s la n başı b iç im in d e şekillendirildiğini görüyoruz (Resim: 7).

Evlerin dış cephelerinde çıkma ve saçaklarda a z da o ls a a h ş a p s ü s le m e u n s u r la r ıy la ka rşıla şm a kta yız. Çatı saçaklarında ve balkon eteklerinde fistolu pervaz ta h ta ları en yaygın ahşap süslem elerdir. Çıkmalarda ve pencerelerde dem ir çubukların değişik şekillerde bükülüp bağlanmasıyla elde edilmiş parmaklık ve kafesler m etal işçiliğinin

(5)

dış cephelerdeki yansımasıdır. Müze koleksiyonunda ve n a d ir de olsa y e rle rin d e korunan d eğişik biçimlerdeki kapı tokm akları evlerin dış kapılarını süslemekteydi. Bunlar içerisinde kadın eli biçimindeki to k m a k la r özellikle d ik k a t çekicidir. Daha çok güvercini anım satan ç if t başlı kuş arması şeklinde düzenlenmiş kapı kilit sistem i de ilginç metal işçiliği örneklerindendir (Resim: ö).

Evlerin iç mekânlarında süslemede kullanılan malzeme ahşap olm uştur. İç kapılarda, dolap ve yüklüklerde özellikle de tavan göbeklerinde süsleme elem anı o la ra k k a rşım ıza çık a r. A z sa yıd a örneklerinin günümüze ula ştığ ı ahşap süsleme sanatını Kadıoğlu Konağı olarak bilinen bir konakta ve bir kaç evde görmekteyiz. Merkezî kompozisyonlu ışın sa l m o tifle rin te r c ih e d ild iğ i ta v a n la rın bazılarında tavan süslemelerinin boyandığı görülür (Resim: 9). Kapı, dolap ve yüklüklerde daha sade bir uygulama göze çarpar. Dikdörtgen panolara ayrılan yüzeyler "S" ve "C" kıvrımlı barok karakterli b itk is e l süslem eler, ro z e t ve m a d a lyo n la rla bezenm iştir (Resim: 10).

Niğde evlerinin süsleme özellikleri şüphesiz ki yukarıda anlatılanlardan ib a re t değildi. Ne var ki Niğde'nin eski evleri de diğer kentlerimizdeki evler gibi her geçen gün b iraz daha d eform asyona u ğ r a m a k ta d ır . Ö z e llik le iç m e k â n la rd a k i düzenlemeler ve antika dünyasının talebi nedeniyle bir kaç ev dışında bütün evlerin iç süslemeleri yok edilm iştir.

III. PLÂN TİPLERİ

E ski N iğde e vle rin in plân t ip in i iç s o fa oluşturm aktadır. Ele alınan bütün yapılarda küçük değişikliklerle merkezi oluşturan sofa ile etrafında ye r alan odalar ve diğer hizm et birimleri (m utfak, banyo, helâ gibi) evlerin plânlarını oluşturm aktadır.

B ir avlu içerisinde yer alan evlerde, avlunun bir kenarında te k ya da ç if t kemerli m u tfa k (ta n d ır evi) olarak kullanılan müştemilâtı bulunur. Genellikle girişin karşısına y e rle ş tirilm iş yemek pişirmeye mahsus bir de kemerli ocağı vardır.

Tek katlı evlerde doğrudan sofaya geçilmektedir.

Evin merkezini o lu ş tu ra n sofaya d iğ er oda\ar açılm aktadır. İki katlı yapılarda ise a lt k a tta bir hole girilmekte, merdivenlerle ikinci k a tta k i sofaya ulaşılmaktadır (Çizim: T2). Azınlıklardan kalan bazı evlerin sofalarının haç şeklinde biçim lendirildiği görülür. Evde esas yaşam a birimi sofa olm uştur.

Diğer odalar amaçlarına göre m isafir odası, oturm a odası, y a ta k odası vb. isim ler a lm ış tır. O dalar

içerisindeki en görkemli oda Türk misafirperverliğine uygun olarak m isafire ayrılm ıştır. Bazı oda\arda yüklükler içerisine gizlenmiş banyolar (gusülhane) görülür.

İki katlı evlerin g iriş ka tla rı genelde m utfak, depo, banyo, tuvalet gibi yardımcı hizmet birimlerinin yer aldığı mekânlar olarak değerlendirilm iştir. İç sofalı plân tipinin değişik örnekleriyle karşılaşmak mümkündür. Bazı evlerde nadir de olsa odaların çıkma yaptığı görülm ektedir. Genelde ise so fa la r sokağa doğru çıkma yapm aktadır. Sofa çıkmaları çoğunlukla t a ş konsollar üzerine o tu ru r. Ahşap konsolların taşıdığı çıkma örnekleri azdır. Evlerin b ir kısmında sofa biraz geriye çekilerek üzeri su n d u rm a lı ve kem erli balkon ö rn ekle ri elde edilmiştir. Bazı evlerde ise köşk oda yer almaktadır.

Avluda yer alan evler içerisinde bir grubu da revaklı evler olu ştu rm akta dır. İki katlı olan bu tip evlerde merdivenlerle ulaşılan ikinci k a tta üç ta ra fı kapalı, bir ta ra fı bahçeye bakan, sütunlar üzerinde taşınan kemerli yazlık bölüm yer alır.

Resim: 7

(6)

Ş

\ , | i V ^ y

A

\

> ^

^ —

f

■ * 7

.o r ¿A

F T P

. V

V Resim: 8

IV. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ

Günümüze ulaşan eski Niğde evleri; coğrafya, iklim, bitki ö rtü s ü , ta rih , sosyal ve kültürel h a ya t gibi çe şitli unsurların o rta kla şa vücuda getirdiği, çoğunluğu 19. yüzyıl ile 2 0 . yüzyıl b a şla rın a tarihlenen sivil mimarlık örnekleri arasında yer alm aktadır.

Coğrafî koşullar Niğde için ta ş ın en güzelini bol m ik ta rd a su nm uş ve s o n u ç ta sadece ta ş ın k u lla n ıld ığ ı ç o k g ü z e l b ir m im a r î d o k u o lu ş tu ru lm u ş tu r. Nevşehir ve Kayseri ile benzer coğrafî özelliklere sahip olan Niğde’nin evleri de bu ille rim izd e bulunan sivil m im arlık örnekleriyle benzerlikler g ö s te rm e k te d ir7. Evlerin büyük bir çoğunluğunda yöreye özgü yumuşak ve gözenekli sarı t r a k it ta ş ı kullanılmıştır.

Geleneksel Niğde evleri yüksek duvarla çevrilmiş bir avlu içerisinde yer alan iki ya da üç katlı, iç s o fa lı, düz to p ra k damlı, sokağa açılan cumbalı, cephelerde kesme ta ş , diğer ta ra fla rd a moloz ta ş kullanılarak meydana getirilm iş prizmatik yapılardır.

Karasal iklim Niğde evlerinde-diğer O rta Anadolu evlerinde olduğu gibi- iç sofalı plân tip in i zorunlu k ılm ış tır. Ele alm a n b ü tü n y a p ıla rd a küçük değişikliklerle merkezi oluşturan sofa ve etrafında y e r alan odalar ve diğer hizm et birim leri, evlerin plânlarını o lu ştu rm akta dır.

Birçok unsurun vücuda getirdiği geleneksel Niğde k o n u t m im a rîs in d e t a r ih te n gelen geleneğin yaşatıldığı unsu rla r oldukça önemlidir. Niğde’nin

kü ltürel yaşam ına dam gasını vurm uş olan bazı m im arlık örneklerinden Niğde sivil m im arîsinin etkilenm em esi düşünülem ezdi. Nitekim öyle de o lm u ştur. Evlerin cephelerinde gördüğüm üz ikiz sivri kemerler 1 4 0 0 ta rih li Ak Medrese’nin cephe düzenlemesinde yer alan kemer sistem iyle büyük b en ze rlikler g ö s te rir . Niğde sivil m im arîsinin etkilendiği yapılardan birisi de yapımında Kıbrıs veya Kilikya’dan gelmiş ustaların çalıştığı düşünülen, G otik sanatının izlerini taşıyan 1335 tarihli Sungur Bey C am ii’d ir 8. Evlerde k a tla r ı a yıran süslü silmelerle yıldız ve daire biçimli küçük havalandırma pencereleri bu camideki örneklerle büyük benzerlikler gösterm ekte olup daha sade bir İşçiliğin ürünleridir.

Evlerin avlu kapısı İle giriş kapılarında gördüğümüz silmelerle belirlenmiş, yanlara doğru açılan köşeli portal şeması Osmanlı Dönemi yapılarından M u ra t Faşa Camii (17. yüzyıl) ve Kiğılı Camii (16>. yüzyıl) avlu kapıları ile Rahmaniye Camii (I747) g iriş kapısında karşımıza çıkmaktadır.

Farklı renklerde kullanılan t a ş düzeni, sivri kemerler, ta ş silmeler ve mukarnaslı sütun başlıkları da aynı tarih sel geleneğin uzantısı durumundadır.

Süsleme elemanı olarak kullanılan aslan, ejder ve ç if t başlı kuş figürleri yine aynı köklü geleneğin günün koşullarına göre yorumlanmasından başka bir şey değildir. Selçuklu fig ür kabartm alarında en yaygın örneklerden olan aslan m o tifi9 eski evlerin t a ş k o n s o lla rın d a ve b ir evin avlu kapısının sövelerinde stilize olarak karşımıza çıkm aktadır.

Niğde A lâaddin Camii’nin aslan başı biçimindeki ç ö r t e n le r in d e n e s in le n e r e k y a p ıld ığ ın ı düşündüğümüz bu kabartm alar Selçuklu geleneğini y a n s ıtm a k ta d ır. A nadolu Selçuklu s a n a tın d a semboller dünyasıyla ilgili olarak kullanılan ejder f ig ü r ü y le N iğ d e e v le r in in ç ö r t e n le r in d e karşılaşm aktayız. Bu fig ü rle ri H üdavent H atun

Resim: 9

(7)

Resim: 10

Türbesi ile S un g ur Bey Cam ii’nin süslem eleri arasında görmekteyiz. Kayseri evlerinin çörtenleriyle olan benzerliği ayrıca dikkate değerdir. Bazı evlerin kapı kilitlerinde görülen ç if t başlı kuş figürü yine yukarıda adı geçen yapılarda görülm ektedir.

Niğde evlerini k a rş ıla ş tıra b iie c e ğ im iz en iyi örneklen Kayseri ve Nevşehir’de bulabilmekteyiz.

C o ğ ra fî ve so syo - k ü ltü re l a n lam d a büyük benzerliklerin bulunduğu bu şehirlerdeki evlerde kullanılan malzemenin yanı sıra plân tipleri ile cephe düzenlemeleri de benzerlik gösterir. Özellikle revak şeklinde düzenlenmişyazlık bölüm (köşk), ikiz kemerli cephe d ü ze n le m e si, ç ık m a la rı ta ş ıy a n t a ş konsolların yapısı ile süslem e unsuru o la ra k kullanılan aslan figürleri ile ejder biçimli çörtenler Niğde evlerini Kayseri evlerine y a kla ştırır. Ancak Niğde evleri hem yapısal hem de süsleme açısından Kayseri evlerinin görkeminden uzak, daha mütevazı örnekler olarak karşımıza çıkar. K onut mim arîsi bakımından O rta A nadolu’nun özellikle Niğde ve

Kayseri (eski Kapadokya) bölgesinin ta ş mimarîsi kaynakta Kuzey Suriye ile buluşm aktadır10.

Bugün Niğde merkezinde sivil mimarlık örneği olan 5 5 a d e t ev değişik koruma kurullarınca tescil edilerek koruma altına alınmış durumdadır. Sokak ölçeğinde korum a a ltın a alınm ış doku m evcut değilse de eski ev bakımından yoğunluk gösteren birkaç sokak özellikle dikkat çekicidir. Bunlar Aşağı Kayabaşı M a h a lle si’ndeki Kadıoğlu Sokağı ile Sungur Mahallesi’ndeki Cullaz Sokağı’dır.

G e len e ksel Niğde e vle ri O sm anlı Im p a- ra torluğu’nun bir potada e rittiğ i ve sonuçta aynı kültürü özümseyen insanların oluşturduğu o rta k bir m ira s tır. Bu m iras da diğer kentlerim izde bulunan evlerle aynı kaderi paylaşmaktadır. Çarpık kentleşm e bu evleri birer birer yok e tm ekte d ir.

B eto n laşm a a y a k ta kalanları da t e h d it eder duruma gelm iştir. Bugün sahipleri tarafın da n ya tam am en te r k edilen ya da ç e ş itli ta d ilâ tla rla kiraya verilen bu evlerin durum u her geçen gün biraz daha kötüye gitm ektedir. Halkımızın bilinçsiz tu tu m u da bu süreci hızlandırmaktadır.

Her geçen gün ta r ih i binaların yok edilmeye çalışıldığı ülkemizde geleneksel Niğde evleri de kendi payına düşeni almaktadır. Evlerin tescil edilmesinin, o evlerin koruma altına alındığı anlamına gelmediği, a rtık bilinen bir gerçektir. V akit çok geç olmadan bu evlerin ayakta kalabilmesi için gereken duyarlılığın gösterilmesi ve vatandaş-devlet işbirliği ile harekete geçilmesi gerekmektedir. Çünkü yok olan geçmişimiz değil, bizim geleceğimizdir.

Çizim : 1 Resul Özkul Evi Çizim : 2 Resul Özkul Evi zemin kat plânı 1. kat plânı

(8)

NOTLAR

* M ahm ut ALTUNCAN, S a n a t Tarihçisi (M.A.), Müze Müdürlüğü, Niğde, TÜRKİYE.

1 Mehmed Hayri (Çev. Ilhan Gedik), Niğde Sancağı, Niğde, 1922 (1994), s. 3 7 -3 9 .

2 Bela Horvath (Çev. Tarık Demircan), Anadolu 1913, İstanbul, 1996, s.73.

İMAMOGLU, V., Geleneksel Kayseri Evleri, Ankara, 1994.

KARA, N.,"Geleneksel Sor Konutları", S anatT arihi A ra ş tırm a la rı Dergisi, C. 2, S: 6 , İstanbul, 1969, s. 31-35.

KUBAN, D., Türk ve Islâm Sanatı Üzerine Denemeler, İstanbul,1995.

MEHMED HAYRİ, (Çev. Ilhan Gedik), Niğde Sancağı, Niğde, 1994. Niğde Müzesi Arşivi ONEY, G., Anadolu Selçuklu Mimari Süslemesi ve

El Sanatları, Ankara, 1966.

3 A lb e rt Gabriel (Çev. A. A. Tütenk), Niğde Türk Anıtları, Ankara, 1962, s. 25.

4 Bkz. Nuran Kara, "Geleneksel Bor Konutları", S a n a t Tarihi A ra ştırm aları Dergisi, C. 2, S:6, İstanbul, 1966, s. 31-35.

5 Mehmed Hayri, a.g.e., s. 62.

6 Doğan Kuban.Türk ve İslam S a n a tı Üzerine Denemeler, Istan bu1,1995, s. 226.

7 Bkz. Vacip Imamoğlu, Geleneksel Kayseri Evleri, Ankara, 1 9 9 4 ; Mehmet Ali Esmer, Avanos’un Eski Türk Evleri, Ankara, 1992; Berrin Alper,"Halk M im a ris i ve El S a n a tla r ı" K ap a d o k y a , İstanbul,1996, s. 5 25 -5 4 7.

e Halil Ethem, Niğde Kılavuzu, İstanbul, 1936, s.16; O ktay Aslanapa.Yüzyıllar Boyunca Türk S anatı -14. Yüzyıl, Ankara, 1977, s. 71.

9 Gönül Öney, Anadolu Selçuklu Mimari Süsleme ve El S anatları, Ankara, 1966, s.37.

10 Doğan Kuban, a.g.e., s.227.

KAYNAKÇA

ALPER, B., "H alk M im a ris i ve El S a n a tla rı"

Kapadokya, İstanbul, 1996, s. 5 2 5 ­ 547.

ASLANAPA, O., Yüzyıllar Boyunca Türk S anatı - 14.Yüzyıl, Ankara, 1977

ESMER, M. A., Avanos’un Eski Türk Evleri, Ankara, 1992.

GABRİEL, A., (Çev. A. A. Tütenk), Niğde Türk Anıtları, Ankara, 1962.

HALİL ETHEM, Niğde Kılavuzu, İstanbul, 1936.

HORVATH, B., (Çev.Tarık Demircan), Anadolu 1913, İstanbul, 1996.

Referanslar

Benzer Belgeler

Diyarbakır'ın Çermik ve Dicle ilçelerinde yetiştirilen 10 adet nar genotipinin pomolojik ve morfolojik özelliklerini belirlemek amacıyla yapılan çalışmada

Teklifi kabul eder etmez yüzlerce tuvaletten olu­ şan gardırobun karşısı­ na geçip uzun uzun dü­ şünmüş, kendisini bir deniz kızma benzeten tuvalette karar

Matemati¤in Nobel’i konumundaki Abel Ödülü, bu y›l New York Üniversitesi’nde matematikçi olan Hintli Srinivasa Varadhan’a verildi. Norveç Bilimler Akademisi’nin 975

Dante’nin oradan oraya sürüklenerek gerçekleştirdiği sürgün yolculuklarını bir siyasi suçlu ve yasa dışı biri olarak yaptığını ve her yerde, hatta dost ülkelerde

- Bilinebilir olması bakımından en basit ve kolay parçadan başlayarak adım adım en kompleks parçaya doğru düzenli olarak ilerlerim ve zihnime belli bir düzen içinde

a) 31 Aralık 2020 tarihinde sona eren ara döneme ait konsolide finansal tablolar, 31 Aralık 2019 tarihinde sona eren yıla ait konsolide finansal tablolarda

( * Hazreti Musa Mısırdan çıkar - ken Hazreti Yusufun tabutunu alıp Tih sahrasına götürmüştü; ölümün­ de onu Yûşa teslim aldı ve Eriha- yı

 Açık kanunlar ihtilafı hukuku kuralları klasik özellikler taşıyan kanunlar ihtilafı kuralları iken örtülü kanunlar ihtilafı kurallları ise aslında maddi özel