• Sonuç bulunamadı

ÇAĞDAŞ YÖNETİM ANLAYIŞI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ÇAĞDAŞ YÖNETİM ANLAYIŞI"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÇAĞDAŞ YÖNETİM ANLAYIŞI

• Daha önce incelediğimiz klasik yaklaşımlar, ekonomik ve teknik bir bakış açısıyla yönetimi ve örgütsel yapıyı rasyonel (akılcı) bir sistem olarak sunmuştur. Davranışsal yönetim anlayışına ilişkin yaklaşımlar ise bu sistemin ihmal ettiği insan öğesini yani doğal sistemi açıklamakla yetinmiştir.

• Öte yandan 1960’lı yıllardan bu yana ortaya atılan Çağdaş Yönetim Anlayış’ı bu iki yaklaşımı, diğer bir deyişle, rasyonel sistem ile doğal sistemi birleştirmeye yönelik çabalar olarak adlandırılabilir.

• Çağdaş yönetim anlayışına ilişkin yaklaşımlar arasında en

önemlileri; Sistem Kuramı Yaklaşımı, bunu izleyen Durumsallık

Yaklaşımı ve güncel olan Japon Yönetim Yaklaşımı sayılabilir.

(2)

1- Sistem Kuramı Yaklaşımı

• Sistem fikrini yönetime sunan ilk Elton Mayo olmasına rağmen, sistem yaklaşımının gelişimine katkıda bulunan kişiler Chester Bernard, Herbert Simon ve William Scott’dan oluşmaktadır.

• Genelde sistem, ortak amaçlara ulaşmak için birbirine bağımlı birden fazla parçalar (değişkenler) seti ya da bütünü olarak tanımlanabilir. Burada sözü edilen birbirine bağımlı ya da birbirin etkileyen parçalar ya da değişkenler «alt sistemler»

olarak nitelenebilir. Sistem kavramı fiziksel, mekanik, biyolojik

ve sosyal nitelikteki birçok konular için geçerlidir. İnsanı bir

sistem olarak algılarsak; bu sistem, insan vücudundaki

solunum, sindirim, sinir ve iskelet sistemleri gibi birbirine

bağımlı ya da birbirini etkileyen ve insanları canlı tutma

amacına hizmet eden birçok alt sistemlerden oluşur.

(3)

Kaynaklar

• İş gücü

• Materyal

• Araç-Gereç

• Finansal Kaynak

• İletişim

Yönetsel ve Teknik Yetenekler

• Planlama

• Organize etme

• Yöneltme

• Kontrol

• Teknoloji

Sonuçlar

• Mal ve Hizmetler

• Kar ve Zararlar

• İş görenlerin

gelişimi ve

doyumu

(4)

Bir sistem olarak örgüt (Açık Sistem)

GİRDİLER DÖNÜŞÜM

SÜREÇLERİ ÇIKTILAR

ÇEVREDEN GERİ BİLDİRİM

(5)

• Sistem kuramı yaklaşımına göre örgütler ve dolayısıyla işletmeler de yukarıda verilen örnekler gibi, örgütün ortak amacına hizmet eden değişik parçalar ya da alt sistemlerden oluşan bir sistem olarak algılanmaktadır. Bir sistem olan örgüt, aynı zamanda kendisini çevreleyen daha büyük bir sistemin alt sistemi durumundadır. Örneğin bir sistem olarak algılanan işletme, dış çevredeki ait olduğu sektörün alt sistemi, sektör de ekonomik sistemin, ekonomik sistem de toplumsal yapının birer alt sistemlerini oluştururlar.

• Açık sistem içinde bulunduğu çevreyle sürekli ilişkide bulunan, diğer bir deyişle varlığı çevreyle olan alış-verişe bağlı olan sistemlerdir.

• Kapalı sistemler ise, çevreyle çok az ya da hiç ilişki içinde bulunmayan, diğer bir deyişle yok sayılacak kadar geri bildirimi olan sistemlerdir.

• Çağdaş yönetim felsefesini yansıtan sistem kuramı yaklaşımında örgütler, örgütlerin teknik, ekonomik ve sosyal yapıları ile içinde bulundukları çevreden oluşan bir bütün yani bir sistem olarak ele alınır. Bu sistemin tüm yapıları (alt sistemleri) örgütün amacına ulaşması için sürekli birbirleriyle ilişkide ve birbirine bağımlı durumdadırlar.

(6)

• Diğer bir deyişle klasik yaklaşımlardaki gibi örgütün sadece ekonomik ve teknik yapısı, davranışsal yaklaşımlarda olduğu gibi sadece insan ilişkileri ya da sosyal yapısı ele alınmamaktadır. Etkin bir yönetim için sistem yaklaşımı, yöneticilerin örgütün sadece bir yapısı üzerinde yoğunlaşıp diğer yapıların göz ardı etmelerini uygun görmez ya da izin vermez.

• Örneğin bir işletme yöneticisi; üretim faaliyetlerini yürütürken işletmenin dış çevresi dahil sistemin parçaları olan tüm girdileri, üretim süreçlerini ve sonuç ya da çıktıların tümünü dikkate almak durumundadır.

• Öte yandan sistem yaklaşımının soyut kavramlara dayanması dengeli bir sistemin deneysel (ampirik) olarak belirlenmesi zorunluluğu sistemin esprisinin farklı bir bilim dalı olan biyolojiden gelmesi ve pratiklikten zayıf yönlerini oluşturmuş ve bu durum 1970’li yıllardan sonra yönetimde diğer bir çağdaş yaklaşım olan Durumsallık Yaklaşımı’nı gündeme getirmiştir.

(7)

2- Durumsallık Yaklaşımı

• Bu yaklaşıma göre örgütlerin karşılaştığı sorunlara, ne Taylor ve Fayol gibi klasik kuramcıların genel yönetim kuralları ile ne de sistem yaklaşımcılarının genel ve soyut ilkeleri ile günümüzde çözüm bulmak geçerli değildir. Yönetim sorunları, bilimin evrensel yaklaşımlara göre değil, ayrıntılı bir biçimde yürütülecek araştırmalara ile çözümlenmeye çalışılmalıdır.

• Örgütlerin değişik zaman, durum ve koşullarda karşılaştıkları yönetsel sorunların her defasında aynı genel yönetim ilkeleri ve teknikleri ile çözümlenmesi olanaklı değildir.

Yönetim uygulamaları ve teknikleri değişik durum ve koşullara göre farklılık gösterecektir.

Şu halde durumsallık yaklaşımı denildiğinde; örgüt yönetiminde her farklı durumda

geçerli genel (evrensel) ilkeler olmadığı anlaşılır.

(8)

3- Kantitatif Yönetim Yaklaşımı

• Kantitatif yönetim yaklaşımı II. Dünya Savaşı sırasında yaşam bulmuştur. Bu savaş sırasında İngiliz ve Amerikan silahlı kuvvetleri savaşa ayrılan kaynakların daha etkin biçimde kullanılması ya da yönetilmesi amacıyla kantitatif tekniklerden yararlanmışlardır.

• Kantitatif yönetim yaklaşımı matematik, istatistik ve bilgi işlem disiplinlerinin rasyonel karar vermede ve örgüt etkinliğini artırmada Yönetim Bilimi (Management Science), Üretim/İşlemler Yönetimi ((Production)/ Operations Management) ve Yönetim Bileşim Sistemleri (Management Information Systems)

‘dan oluşmaktadır.

(9)

Yönetim Bilimi (Yöneylem Araştırması)

• Yönetim Bilimi, istatiksel yöntemler ve matematiksel modellerden yararlanılarak değişik alanlarda yönetimin etkinliğinin arttırılmasını amaçlar.

Yönetim bilimi aynı zamanda Yöneylem Araştırması (Operations Research) olarak da bilinir. Bilgisayar kullanımının gittikçe yaygınlaşması, matematiksel model ve istatiksel tekniklerin örgüt yönetiminde kullanılma olanağını ciddi boyutlarda arttırmıştır.

• Yönetim biliminde kullanılan başlıca teknikler, diğer bir deyişle başlıca yöneylem araştırması teknikleri, doğrusal programlama, kuyruk (queuing) ya da bekleme hattı (waiting-line) kuramları ve dinamik programlamadan oluşur.

• Üretim/İşlemler Yönetimi

• Örgütte mal ve hizmetlerin üretim ve dağıtımı yönetimini kapsayan bir alan ya da disiplindir. Bu disiplin içine giren başlıca konular arasında envanter yönetimi, iç programlama, üretim planlaması, kuruluş yeri seçimi ve iş yeri düzeni, ürün tasarımı ve kalite güvencesi konuları sayılabilir. Bu disiplinde kullanılan başlıca kantitatif teknikler; tahminleme, (örgörümleme), ağ analizi (şebeke) modelleri, istatiksel kalite kontrol yöntemleri ve proje yönetiminden oluşur.

(10)

Yönetim Bilişim (Bilgi Sistemleri)

• Yönetim bilişim (bilgi) sistemleri, genellikle yönetimde kullanılmak amacıyla bilgisayara dayalı bilgi sisteminin tasarımlanması ve gerçekleştirilmesini kapsayan bir yönetim disiplini anlamına gelir. Bu sistemler, yönetimin değişik kademelerinde kullanılmak amacıyla ham verileri süratle anlamlı hazır bilgilere dönüştürür.

• Bilgisayara dayalı bileşim sistemlerinin hızla sağladığı kullanıma hazır yeni bilgiler, günümüzde işletmelerin birbirlerine üstünlük kurmalarında önemli bir rekabet silahı olarak uygulanmaktadır. Nitekim ülkemizde henüz çok yeni olmasına rağmen başta ABD ve Japonya olmak üzere sanayileşmiş ülkelerde pek çok sayıdaki işletmeler bu disiplinden büyük ölçüde yararlanmaktadırlar.

4- Japon Yönetim Yaklaşımı (Z Kuramı)

• Çağdaş yönetim yaklaşımlarının sonuncusu ya da güncel olanı, Amerikan ve Japon yönetim yaklaşımları üzerinde yapılan araştırma ve incelemeler sonucu ortaya çıkan ve yönetim uzmanı William Ouchi tarafından formüle edilen Z Kuramı’dır.

(11)

Z Kuramsal Yönetiminin Nitelikleri

Tip A (Amerikan)

• Kısa süreli istihdam

• Kişisel karar verme

• Hızlı değerlendirme ve terfi

• Açık , formel kontrol

• Uzmanlaşmış meslek yaşamı

• İş görenlere kısıtlı ilgi

Tip Z (Değiştirilmiş Amerikan)

• Uzun süreli istihdam

• Grubun karar vermesi

• Yavaş değerlendirme ve terfi

• Hissettirmeden informel kontrol

• Oldukça

uzmanlaşmış meslek yaşamı

• İş görenlere ve ailelerine ilgi

Tip J (Japon)

• Yaşam boyu istihdam

• Grubun karar vermesi

• Yavaş değerlendirme ve terfi

• Hissettirmeden informel kontrol

• Uzmanlaşmış meslek yaşamı

• İş görenlere yoğun ilgi

(12)

• Japon Yönetim Yaklaşımı olarak da adlandırılan Z kuramı, kısaca Japonya’daki yönetim uygulama ve ilkelerinin Amerikan koşullarına uygun biçimde ABD’nde uygulanmasını ifade eder.

• ABD’nde Japonya yönetim tarzına ilgi duyulması, Japon firmalarının imalat sektöründe, özellikle otomobil, video-kaset kayıt cihazları, televizyon ve bilgisayar üretiminde tartışılmaz üstünlüklerinden kaynaklanmıştır.

• Z Kuramı, Japon ve Amerikan yönetim uygulama ve ilkelerinin olumlu yönlerini, kapsamına alan diğer bir deyişle Japon yönetim ilkelerinin Amerikan yönetimine uyarlanmasını içeren Değiştirilmiş Amerikan yaklaşımıdır. Bu yaklaşımın amacı;

Amerikan toplumsal yapısı ve kültürünün norm ve değerlerine uymak koşuluyla Amerikan yönetiminin etkinliğini artırmaktır.

• Amerika için önerilen Z kuramı yaklaşımı (Tip Z), çalışanların iş güvenliği (istihdam güvencesi) ve karar alma sürecinde katılımları, grup yerine kişinin sorumluluğu, kalitenin yükseltilmesi, iş görenlerin kademeli ve yavaş terfi (yükseltilmesi) politikası, formel ya da biçimsel olmayan kontrol, aşırı uzmanlaşmadan kaçınma ve iş görenlerin işleri dışındaki özel yaşamlarına ilgi duyma gibi yönetim ilkelerini kapsamaktadır. Son yıllarda birçok Amerikan firması (Örneğin General Motors, Ford Motor Company, Hewlett- Packard ve Intel gibi) Z kuramını özellikle karar sürecine çalışanların katılımı, biçimsel olmayan kontrol ve görev sorumluluğu gibi ilkeleri, kendi bünyelerinde uyarlamışlardır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın zeytin sahalarının gençleştirilmesi ve madencilik sektörüne destek sa ğlayacak yönetmeliğine itiraz eden Cumhuriyet Halk

 Yönetime ilişkin temel kavramlar: Yönetim düşüncesinin gelişimi, örgüt ve yönetimin tanımı, yönetici türleri  Yönetici rolleri, yönetici becerileri.. 

Eğer sistem ile sistemin faaliyette bulunduğu çevre arasında enerji, bilgi ve materyal alışverişi varsa, bu tür sistemler açık sistem olarak adlandırılır.. Eğer sistem ile

İsa ELİRİ danışmanlığında Resul ÜNLÜ tarafından hazırlanan “1960 Sonrası Fotogerçekçi Eğilimler ve Çağdaş Türk Resim Sanatına Etkileri” adlı bu

10:00-13:00 (3 saat) Ahşap malzeme özellikleri, yapı teknikleri, uygulamaları ve çevre etkileri,. (Melih AŞANLI)

Gruplar arası çatışma: Örgüt içinde faaliyet gösteren gruplar arasında çeşitli nedenlerle ortaya çıkan yönetilmesi zor anlaşmazlıklar şeklinde ifade

Cumhuriyet Dönemi (1923-1950) Türk Ressamlarının Türk Resim Sanatının Gelişimine Yazıları ile Katkıları (yayımlanmamış doktora tezi), Mimar Sinan Üniversitesi

Diğer taraftan, klasik yaklaşımdan günümüzdeki çağdaş yönetim anlayışına kadar gelen uzun ve tarihsel bir süreci kapsayan strateji ve yönetim süreci;