Çatışma ve Öfke
Çatışma günlük hayatta ne kadar doğal ve kaçınılmaz ise çatışma
sonunda yaşanan öfke duygusu da doğaldır. Çatışmalar çatışma nedenlerini doğru saptanarak, uygun çözüm yöntemleri ile çözülmelidir.
Çatışma duygusu olan öfke toplumsal kurallar ve beklentiler sonucu ortaya çıkar (Bayrak, s. 122, 2013).
Öfkenin TDK sözlüğünde anlamı, engellenme, incinme ya da göz dağı karşısında gösterilen saldırganlık tepkisi, kızgınlık, hışım, hiddet olarak belirtilmiştir.
Öfke Nedir
Her kültürde farklı ortaya çıkan öfke, insanın günlük yaşamında önemli yere sahip olan evrensel bir duygudur (Balkaya ve Şahin, 2003). Durumluk ve sürekli olmak üzere iki tür öfke vardır (Bayrak, s. 122, 2013):
«1-Durumluk öfke: amaca yönelmiş davranışın engellenmesi veya haksızlık algısı karşısında gerginlik sinirlilik hiddet gibi duyguların yaşandığı durumdur.
2-Sürekli öfke: bireyin sürekli olarak öfke duygusunu bünyesinde barındırması veya öfke eğiliminde olması durumu»
Öfkenin işlevleri
Öfkenin motivasyon sağlama ve hedef oluşturma bireyin amaçlarına ulaşmasını sağlamada araç olma gibi olumlu işlevleri yanında, öfkeye uzun süre maruz kalmanın da yüksek tansiyon, kalp ve damar hastalıkları, bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi sağlık sorunlarına yol açtığı olumsuz işlevleri bulunmaktadır (Bayrak, s. 122, 2013).
Korkut’a (2002) göre ise, öfkenin, güç ve kontrol etme isteği, sorumluluktan kaçma, zayıf iletişim becerilerine sahip olma, başka duygulara karşı savunma aracı olarak kullanma işlevlerinin yanı sıra, kişinin kendi sınırlarını koruma ve haksızlıkları düzeltmek için kişiyi harekete geçirme işlevleri de bulunmaktadır.
Öfkenin İşlevleri
Öfkenin olumlu işlevleri şu şekilde sıralanabilir (Novaco, 1975’den akt;
Şahin, 2004):
1. Öfke enerji verir.
2. Öfke, kişinin duygularını daha da kabartan, rahatsız edici iç tepkisel davranışları önler.
3. Öfke, olumsuz duyguların başkalarına karı dışa vurumunu kolaylaştırır.
4. Öfke, kaygının dışsal çatışmalara yönelmesi sonucu, egonun zarar görme ihtimaline karşılık bir savunma oluşturur.
5. Öfke, kişiyi isteklerini elde etme konusunda daha atılgan bir hale getirir.
6. Öfke, kişiyi tahrik edildiğine ilişkin uyarır.
Öfkeye Yol Açan Nedenler
Öfkeye yol açan nedenler şu şekilde sıralanabilir(Bayrak, s. 123, 2013):
1. Bireyin adaletsiz bir şekilde muamele gördüğünü hissetmesi.
2. Bireyin olumsuz olayların kontrol edilebileceğine olan inancı.
3. Uğratılan zararın kasıtlı olduğu kanaatinin oluşması.
4. Başkalarını suçlamanın uygun olduğunun kabul edilmesi.
5. Birinin saldırısına uğradığı ya da tehlikeye atıldığı inancı ile ilişkilendirme yapılması.
6. Birilerinin istediklerini yapma konusunda sürekli engel çıkarttığını düşünmesi.
7. Başkalarının soruna yönelik abartılı bilgi vermesi veya bu yönde tahrik edici telkinlerde bulunması.
8. Öfke yaşantısı olan bireylerin öfkelerini göstermek yoluyla sorunu çözebileceklerine inanması.
9. Başkaları tarafından hafife alınması.
10.Bireyin beklentilerine uygun biçimde yanıtlanmayan veya var olan algıya yeterince uygun olmayan durumların olması.
Öfke kontrolü
Öfke düzeyi kişiden kişiye genetik ya da fizyolojik nedenlerden dolayı değişebilir. Huysuzluk, alınganlık ve çabuk sinirlenme gibi davranışların çok erken yaşlarda itibaren görüldüğüne ilişkin bulgular vardır (Kökdemir 2004).
Kadınların da erkekler kadar ve onlara benzer yoğunlukta ve benzer nedenlerle öfkelenmekte, erkekler kadınlara öfkelerini daha doğrudan ifade ederken, kadınların daha dolaylı biçimde ifade etmektedir (Balkaya, Şahin, 2003).
Öfkeyi «saldırganlıktan uzak, şiddet içermeyen, kişinin kendisine ve çevresindekilere zarar vermeyecek şekilde duygusunu ifade etme becerisini kazanmaya “öfke kontrolü” denir (Kökdemir 2004).
Öfke kontrolü
• Öfke kontrolünü öğretirken, kişinin kendi kişiliğine, yaşam tarzına uygun yöntemi uygulaması sağlanmalıdır (Kökdemir 2004). Öfke kontrolü için hazırlanan eğitim programları ile «çatışma çözme, ben dilinin kullanım gücünü fark etme, öfkeliyken duygu ve düşünceleri ben diliyle ifade etmeye yardımcı olma, sözel ve fiziksel olarak öfkeye verilen tepkilerin ve sonuçlarının farkında olmayı öğrenme, öfke ve çatışmayı uyaran çevresel uyarıcıların çevresel koşulların farkına varmayı sağlama gibi davranışların kazandırılması» söz konusudur (Korkut, 2004).
Öfkenin ifade ve kontrol biçimi kişinin eğitimine, çevresine, yaşına cinsiyetine ve kültürel özelliklerine göre değişiklik gösterir(Bayrak, s. 123, 2013).
Uygun ifade edildiğinde sağlıklı bir duygu olan öfke, problem çözme aracı, öç alma veya intikam yolu, başkalarını suçlama biçimi, şiddet gösterme veya suç işleme nedeni, başkalarını kontrol etme ya da haklı olma yolu olarak görülmemelidir (Soykan, 2003).
Öfkenin Belirtileri
• Öfke duygusu ile birlikte kişide «kas geriliminin artması, kaşların çatılması, dişlerin gıcırdatılması, ters ters bakma, yumrukları sıkma, yüzün kızarması, titreme hissi, uyuşma hissi, tıkanma hissi (nefes almakta zorluk), vücudun çeşitli bölgelerinde seyirmeler olması, terleme, kontrol kaybı, sıcaklık hissi, burundan soluma, dudakları ısırma, beynin zonklaması, baş ağrısı ve hareketlerin hızlanması»
gibi tepkiler ortaya çıkabilir (Tavris 1989; Akt.
Balkaya ve Şahin, 2009).
Kaynaklar
Bayrak, C. (2013). (2013). Çatışma ve Stres Yönetimi I. «Çatışma Yönetiminde Öfke Kontrolü ».
Anadolu Üniversitesi Yayınları: Eskişehir.
Korkut, F. (2004). Okul Temelli Önleyici Rehberlik ve Psikolojik Danışma. Ankara: Anı Yayıncılık
Şahin, H. (2005). Öfke Denetiminin Kuramsal Temelleri. SDÜ Burdur Eğitim Fakültesi Dergisi, 26(3),47.62.
Balkaya, F., Şahin, H. N. (2003). Çok Boyutlu Öfke Ölçeği, Türk Psikiyatri Dergisi 2003;
14(3):192-202
Kökdemir, H. (2004). Öfke ve öfke kontrolü. Pivalko, 3(12), 7-10.
Soykan, Ç. (2003). Öfke ve Öfke Yönetimi , Kriz Dergisi 11 (2) 19-27