• Sonuç bulunamadı

DOĞAL BİTKİLER DERS NOTLARI I

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "DOĞAL BİTKİLER DERS NOTLARI I"

Copied!
50
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

DOĞAL BİTKİLER DERS NOTLARI I

PROF. DR. M. EMİN BARIŞ

(2)

PINUS SYLVESTRIS

TÜRKİYE’DE DOĞAL OLARAK YETİŞEN ÇAMLAR

Pinus brutia Henry (P. halepensis var. brutia Henry, P. hispanica Cook., P. halepensis

Mill. x P. laricio Poir.) – Kızıl Çam, Türk Çamı, Türk Kızıl Çamı

Doğal olarak Akdeniz ve Karadeniz kıyılarında yetişen ancak çoğunlukla Doğu Akdeniz, özellikle ülkemizde Ege ve Akdeniz ve kısmen Marmara Bölgesinde rastlanılan bir çam türüdür. Orta Karadeniz ve Trakya Bölgesinde de lokal yayılış gösterir. Bunun dışında İtalya, Yunanistan, Girit ve Kıbrıs adaları, Suriye, Lübnan ve Irak P.

brutia’nın doğal yayılış bölgeleridir. Kızıl Çam aynı zamanda 1200 m. Yüksekliğe ulaşan vertikal bir dağılım gösterir. Kıyıda yetişenler genellikle düzensiz gövdeli, kalın dallı ve dağınıl taçlı

oldukları halde yükseklere çıkıldıkça düzgün ve uzun gövde, ince dallar ve toplu, sivri bir tepe oluşturan 25-30 m kadar boylanan ağaçlar şeklinde gelişirler.

(3)

PINUS SYLVESTRIS

P. brutia habitus bakımından P. halepensis’e benzer, ancak Halep Çamı kadar sık dallanma göstermez. Kozalakları daha uzu iğne yaprakları daha serttir. Genç sürgünleri ise Halep Çamında olduğu gibi açık gri olmayıp sarımsı kırmızıdır. İğne yaprakları ikili, koyu yeşil, 10- 16 cm, nadiren 18 cm uzunluğunda, kenarları keskin, uçları sivri, enine kesiti yarım daire şeklindedir.

(4)

Kozalakları nadiren tek tek, genellikle 2-6 tanesi bir arada çevrel dizilmiş, P.

halepensis’in aksine çok kısa saplı, horizontal veya hafifçe yukarıya doğru yönelmiş, uzunca konik, topaç şeklinde 5-12 cm uzunlukta, açık kahverengidir.

P. brutia yetişme alanı istekleri

bakımından oldukça kanaatkardır. Çok fakir, kurak ve taşlı topraklarda, güney yamaçlarda, nispi nemi çok düşük iklim şartlarında yetişebilir. Kışları sert ve soğuk geçen bölgeler uygun olmayan yetişme alanlarıdır. Ege ve Akdeniz Bölgelerinde çıplak alanların

ağaçlandırılmasında sulama olmadan başarılı sonuçlar elde edilmektedir.

(5)
(6)

Peyzaj mimarlığı çalışmalarında kent

çevresinde bulunan yeşil alanlarda, tarımsal peyzajda ve kent dışındaki rekreasyon

alanlarında özellikle kanaatkar oluşu ve gençlik devresinde hızlı gelişmesi nedeniyle soliter olarak kullanılması ya da gevşek gruplar oluşturulması uygundur. P.

brutia’nın peyzaj mimarlığında özellikle kent içerisindeki yeşil alanlarda ve tarımsal peyzajda kullanılmaya çok uygun bir alt türü ise P. brutia var. agroptiotii’ dir.

Ülkemizde doğal olarak Antalya, Mersin, Adana, fethiye ve Elmalı arasında Seki yaylasında yetişmekte olan bu alt tür sık ve yukarıya doğru dallanma gösterir.

P. brutia var.pyramidalis küçük yeşil alanlarda soliter halde bulundurulmaya, geniş yeşil alanlarda ise gruplar

oluşturulmasına uygundur. Küçük ölçekli bahçelerde ve kent içi yeşil alanlarda kullanıma uygun diğer bir kültür formu ise bodur ve yuvarlak formlu bir bitki olan P. brutia ‘Globosa Nana’ dır.

P. brutia Ten. ‘Globosa Nana’

(7)

Pinus halepensis Mill (P. pithusa Strangw., P.

abasica Carr., P. halepensis abasica Carr.) – Halep Çamı

Doğal olarak Portekiz’den Güney Anadolu’ya kadar, Akdeniz sahillerinde geniş bir yayılış bölgesine sahiptir. Ülkemizde Toros Dağları’nın eteğinde Seyhan ve Ceyhan nehirleri arasında kalan bçlge asıl yayılış alanıdır.

P. halepensis bol dallanma ve çatallanma gösteren, gençlik devresinde düzgün olmayan, sivri

piramidal, yaşlı halde ise dağınık taç oluşturan ve 10-15 m boya ulaşan bir çam türüdür. Dalları ince genellikle yanlara doğru yönelmiştir. Sürgünleri açık gri, tüysüz ve oldukça incedir. Tomurcukları sarımsı kahverenkli, yumurta şeklinde, kısa ve reçinesizdir.

(8)

İğne yaprakları oldukça ince ve narin, genellikle ikili, nadiren üçlü, açık yeşil renkte, 6-10 cm ve nadiren 20 cm uzunlukta, kenarları çok ince dişlidir. İğne yapraklar sürgün uçlarında sık dizilmiş olup fırça veya püskül şeklinde bir arada toplanmıştır.

(9)

Kozalakları uzun konik, olgun halde parlak sarımsı kahverengi veya tuğla kırmızısı, 5-10 cm uzunlukta, tek tek veya birkaç tanesi bir arada çevrel olarak dizilmiştir. Kozalaklar kalın ve uzun saplıdır, uçları aşağıya doğru yönelmiştir.

P. halepensis nem ve toprak isteği bakımından oldukça kanaatkardır. Kurak, besin

maddelerince fakir, kumlu topraklarda

gelişebilir. Bol güneşli yerlere ve ılıman iklim koşullarına gereksinim duyar. Habitus

bakımından güzel bir görünüşe sahip olmadığından Halep Çamı kent içi yeşil

alanlarda genellikle kullanılmaz. Ancak kent çevresinde, tarımsal peyzajda ve özellikle çıplak alanların ağaçlandırılmasında son derece

uygundur. Grup oluşturulduğunda ışık gereksinimi dikkate alınarak çok sık dikilmemelidir.

(10)

P. Halepensis Mill.

(11)

Pinus halepensis Mill.

(12)

Pinus nigra Arn. (P. laricio Poir, P. maritima Mill.) – Karaçam

Güney ve Orta Avrupa ile Batı Asya’nın dağlık bölgelerinde doğal olarak yetişmektedir. Gençlik devresinde geniş piramidal, yaşlı halde dağınık, şemsiye şeklinde tepeye sahiptir. Normal olarak 20- 40 m boya ulaşır, hızlı gelişir. Gövdesi düz olup kabukları siyahımsı gri ve derin çatlaklıdır.

(13)

Pinus nigra Arnold.

Gövdesi düz olup kabukları siyahımsı gri ve derin çatlaklıdır.

(14)

Sürgünleri parlak sarımsı yeşil veya sarımsı kahverengi, tüysüzdür. Sürgün uçlarında bulunan iğne yapraklar çanak gibi bir boşluk oluştururlar. Tomurcukları açık kahverengi ve

reçinelidir. İğne yaprakları ikili, koyu yeşil, uç kısmı sivri, 8-15 cm uzunlukta, kenarları ince dişli, eğri ve genellikle bükülmüştür.

(15)

P. nigra

Kozalakları parlak sarımsı kahverenkli, simetrik, yumurta biçiminde yuvarlak, 5-8 cm uzunluktadır.

(16)

Pinus nigra

(17)

Pinus nigra

Kozalakların 2-4 tanesi bir arada, çevrel dizilmişlerdir. Sapı yok denecek kadar kısadır.

Kozalaklar horizontal veya uçları hafifçe aşağıya yönelmiş durumdadır.

(18)

Pinus nigra

(19)

Pinus nigra

(20)

Pinus nigra Subsp. pallasiana

P. nigra orman ağacı olarak ekonomik öneme sahip olduğu gibi özellikle yaşlı haldeki

oldukça güzel habitusu ile peyzaj mimarlığında yararlanılan bir çam türü olarak önem taşır.

Karaçam geniş yeşil alanlarda soliter olarak veya küçük, gevşek gruplar halinde bulundurulmalıdır.

(21)

Yetişme ortamı istekleri bakımından kanaatkar, dona dayanıklı bir çam türüdür. Ancak kurak toprak ve iklim şartlarına P. brutia ve P. halepensis kadar

dayanıklı değildir. Karaçamın üstünlüğü veya avantajı Sarıçamın yetişemediği veya iyi gelişme gösteremediği yerlerde yetişmesidir. Karaçam deniz kenarına yakın saf kum topraklardan ağır balçık ve killi topraklara kadar çok farklı toprak koşullarında yetişebilir.

Anataşı kalker olan kireççe zengin topraklarda daha iyi gelişme gösterir. Denizden esen güçlü rüzgarlara karşı koyabilir, çok önemli bir rüzgar perdesi bitkisi olarak görev yapar. Rüzgar etkisi altında kalan

yerlerin korunmasında ön sıraya dikilebilecek bir ağaçtır.

(22)

Güneybatı, Güney, Güneydoğu Avrupa ile Batı Asya’nın submediterran bölgelerinde geniş coğrafi yayılış gösteren Karaçam 5 coğrafi alt türe ayrılmıştır. Bu alttürlerin coğrafi dağılışları şöyledir:

Subsp. nigra – Avusturya Karaçamı : Avusturya’dan Orta İtalya’ya kadar uzanır, Yunanistan ve Yugoslavya’da doğal olarak yetişir.

Subsp. larico – Korsika Karaçamı : Güney İtalya, Korsika, Sicilya.

Subsp. dalmatica – Dalmaçya Karaçamı : Yugoslavya’nın kuzeybatı sahilleri ve adalrı.

Subsp. salzmannii – Pirene Karaçamı : Orta ve Güney İspanya, Pirene Dağları.

Subsp. pallasiana – Anadolu Karaçamı : Balkanlar, Güney Karpatlar, Kırım, Türkiye, Kıbrıs, Suriye.

P. nigra subsp. pallasiana – Anadolu karaçamı: Diğer alttürlerden kozalak büyüklüğü ve iğne yaprak uzunluğu bakımından farklıdır. Anadolu Karaçamının ülkemizde 4 ayrı varyetesi bulunmaktadır. Bunlar:

var. pallasiana : Ülkemizde çok geniş bir yayılışa sahüptir, iklim ekstremlerine dayanıklıdır.

Stepe kadar sokulur.

var. pyramidata – Ehrami Karaçam :Yan dalları ve genç sürgünler gövdeye sıkıca kapanmış ve dik olarak yükselmiştir, sütun görünümündedir. Yavaş büyürler, son derece dekoratif park ağaçlardır.

(23)

P. nigra subsp. pallasiana var.

pyramidata – Ehrami Karaçam

var. şeneriana : Dipten dallanmış, küre biçiminde kompakt bir çalıdır. Son derece güzel bir park ağacı olmasına karşın henüz yeterince kullanılmamaktadır. Dipten son derece sık bir dallanma sistemine sahiptir.

var. yaltırıkiana – Büyük Kozalaklı Karaçam :Bu varyetenin iğne yaprakları uzun ve

kozalakları ise çok büyüktür. Boylu, geniş taçlı ağaçlardır.

(24)

P. pinea L. – Fıstık Çamı

Diğer çamlardan kolayca ayırt edilebilecek şemsiye gibi dağınık bir tepeye sahip 15-20 m boyunda bir ağaçtır. Gövde düzgün,

kırmızımtrak-gri renkli kalın kabuğu derin çatlaklıdır. Doğal olarak ülkemiz başta olmak üzere Akdeniz kıyılarında Portekiz, İspanya’da 1000 m yüksekliklere kadar, Doğu İtalya, Dalmaçya ve Makedonya’da, Girit adasında lokal yayılış gösterir.

Ülkemizde en yoğun olarak Batı Anadolu’da Bergama civarında, Edremit Körfezi

sahillerinde, Torbalı, Aydın – Muğla arasında, Antalya civarında Manavgat sahilleri, Marmara Gemlik Körfezi kıyıları ve Trabzon’da bulunur.

(25)

10-15 cm uzunluğundaki iğne yapraklar parlak açık yeşil renktedir, kenarları dişlidir.

Olgunlaşmasını 3. yılda

tamamlayan kozalak ovoidal veya hemen hemen küre

şeklindedir. Oldukça kısa saplı olduğundan sürgüne oturmuş gibidir. Olgun kozalaklar parlak, kırmızımtrak kestane rengindedir. Bu çam türünün tohumları çok büyüktür (1.5-2 cm). Fıstık Çamının tohumları halk arasında “Çam fıstığı” diye adlandırılır ve yenir.

(26)
(27)
(28)

P. pinea gençlik devresinde yuvarlak, yaşlı halde ise dağınık, şemsiye şeklinde tepe ve düzgün gövde gelişimi gösterir. Kök sistemi genellikle kuvvetlidir, elverişli topraklarda ilk yaşlardan başlayarak derine giden kazık kök yapar.

(29)

Fıstık Çamı yetişme koşulları açısından oldukça kanaatkardır.

Fakir, kumlu, kireçli veya killi

topraklarda, kurak iklim şartlarında yetişebilir. Güneşli yerlere gereksinim duyar. Soğuk ve sert iklim şartlarında gelişemez. Ekstrem kötü koşullarda Fıstık Çamı ince ve kısa iğne yaprak ve küçük kozalak oluşturur, cılız gelişme gösterir.

(30)
(31)

Hızlı gelişen, özellikle yaşlı halde oldukça dekoratif tepe yapısına sahip olan Fıstık Çamları sahillerde yer alan yeşil alanlarda son derece cazip peyzaj şekilleri ortaya koyar. P.

pinea kent içi yeşil alanlarda olduğu kadar kent çevresi, tarımsal peyzaj ve rekreasyon alanlarında

bulundurulmaya çok uygun bir çam türüdür. Peyzaj mimarlığında geniş yeşil alanlarda soliter halde

bulundurulmalı, çok geniş yeşil alanlarda ise gevşek gruplar oluşturulmalıdır.

(32)

Pinus pinea L.

(33)

P. sylvestris L. - Sarıçam

Yetişme yerine göre 20 – 40 m’ye kadar boylanan narin ve silindirik gövdeli, sivri tepeli ve ince dallı (yüksek bölgelerde) ya da dolgun gövdeli, yayvan tepeli ve kalın dallı (alçak bölgelerde) bir ağaçtır.

Bazen de fakir topraklarda kayalıklar üzerinde ve arktik rejyonlarda çalı halinde, bodur halde

bulunur.

Sarıçam çok geniş bir yayılış alanı gösterir.

Avrupa’nın hemen hemen bütün bölgelerinde, ülkemizde, Kafkaslar’da, Sibirya’da bulunur.

Doğu Avrupa ve Kuzey Asya ormanlarının ana ağaç türünü oluşturur. P. sylvestris’in güney yayılış sınırını Türkiye oluşturur. Kuzeydoğu ve Kuzey Anadolu ile Güneydoğu Marmara Bölgesi Sarıçamın yayılış bölgesidir. Doğu Karadeniz Bölgesinde sarıçama 1200 – 2000 m

yüksekliklerde rastlanmaktadır. Orta Karadeniz Bölgesinde 1300-1400 m’den itibaren orman sınırına kadar bölgenin karakteristik ağacını oluşturur. Bundan başka Uludağ, Eskişehir ve Kütahya dolaylarında, Afyonkarahisar’ın Ahır Dağında rastlanır. Akdağmadeni civarı, Kayseri ve Maraş arasında Pınarbaşı dolayları ise

Sarıçamın lokal yayılış gösterdiği alanlardır.

(34)

PINUS SYLVESTRIS

İğne yaprakları ikili, mavi yeşil renkte, genellikle kıvrık, sık dizilmiş, 4-5 cm, nadiren 6-7 cm

uzunlukta, uçları sivri, kenarları keskindir.

(35)

Kozalakları mat gri-kahverengi, konik kısa veya uzun saplı, uçları aşağıya doğru yönelmiş, tek tek ya da 2-3 tanesi bir arada, 3-7 cm uzunluktadır.

(36)

Sarıçamın Park ve bahçelerde görülen kültivarları şunlardır:

cv. ‘Argentea’ – Yaprakları gümüşi – mavi yeşil olan bir taksondur.

cv. ‘Aurea’ – Yavaş büyüyen küçük bir ağaçtır, yaprakları kışın altın sarısı renktedir.

cv. ‘Bouvronensis’ – Küre şeklinde kompakt, çok kısa boylu bir çalıdır. İğne yaprakları kısa, mavi- yeşil renklidir.

cv. ‘Fastigiata’ – Sivri kavak görünümünde sütun gibi yükselen, gösterişli bir taksondur.

cv. ‘Nana’ – Yavaş büyüyen bodur bir çalıdır.

cv. ‘Watereri’ – Geniş yumurtamsı – yuvarlak, çalımsı, kompakt formda gelişme gösteren 2-3 m boylanan bir çalıdır.

(37)

Pinus Silvestris L. ‘Watereri’

(38)

Cedrus libani A. Rich. (C. libanitica Link., C. libanensis juss.)- Lübnan Sediri, Toros Sediri

Toros Sediri olarak anılan bu türün doğal yayılı alanı ülkemizde, Güney Anadolu Bölgesi, özellikle batı sınırı Köyceğiz

civarından başlamak üzere doğuya doğru Toroslar, Göksun, Maraş dolaylan ile

Amonoslar'da, Kuzey Anadolu'da ise Kelkit- Yeşilırmak vadisinde, Erbaa yakınında

Çatalan köyü civarında, Niksar'da yüz hektarlık adacıklar halinde ve Lübnan'da (Cebelülübnan) yetişir. Ancak yoğun saf veya Abies cilicia, Pinus nigra, Juniperus drupcea türleri ile karışık olarak Batı

Toroslar'da (Antalya dolaylarında Elmalı'da genellikle kalker formasyonlan üzerinde) 1200-2000 m arasında rastlanır.

(39)

İğne yaprakları: koyu yeşil, sert, uçları sivri ve batıcı, oldukça kısa (1,5- 3,5 cm), 30-40 tanesi bir arada demetler halindedir.

(40)

Kozalakları kahverengi, 8-10 cm uzunlukta ve 4-6 cm genişliktedir.

Dalları kalın, gençlik devresinde hafifçe yukarıya doğru yönelmiş, yaşlı ağaçlarda ise horizontaldir.

Yan dallar bol sayıda ve kısa olup, iğne yapraklarla birlikte özellikle yaşlı bitkilerde tabakalı görünümdedir.

Lübnan sediri gençlik devresinde geniş piramit şeklinde gelişme gösterir. İleri yaşlarda ise taç yayvan ve basık bir şemsiye şeklini alır. Lübnan sedirinin ülkemizde (Mersin, Cehennemdere) 40 m boya, 2 m çapa ve 1000 yaşına ulaşan örneği

bulunmaktadır. C. libani yavaş gelişir. Ancak özellikle ileri yaşlarda son derece güzel taça sahip oluşu, toprak ve nispi nem bakımından kanaatkar oluşu dolayısiyle C. libani peyzaj mimarisi

çalışmalarında diğer sedir türlerine tercih. edilir.

Geniş çim alanlarda soliter kullanımı uygundur.

(41)

C. libani cv. 'Aurea', Sarı Alaca Lübnan Sediri - İğne yaprakları yeşilimsi altın sarısıdır. Özelikle kış aylannda iğne yapraklarda altın sarısı renk daha belirgindir.

C. libani cv. 'Decidua' Kışın Yapraklannı Döken Lübnan Sediri -Kışın iğne yapraklarını döker. Dallan kısa ve bol sayıdadır. Habitusu çalı formundadır. Yavaş gelişen bir sedir formudur.

C. libani cv. 'Glauca' (C. libani argentea Lodd.), Mavi Lübnan Sediri -lğne yaprakları .mavi yeşil veya gümüşi yeşil renktedir. Toroslarda C. libani ile birlikte rastlanılmaktadır.

C. libani cv. 'Nana', (C. libanitica var. nana Bail, C. libani f. prostrata), Bodur Lübnan Sediri -lğne yaprakları ana türe benzer. Dalları bol sayıda olup, bitki yuvarlak bir çalı formu gösterir. Peyzaj mimarisi çalışmalarında taş bahçelerinde kullanılmaya uygun bir formdur.

C. libani cv. 'Sargentii' (C. libani f. pendula-sargentii Hornibr.)- lğne yaprakların enine mavi şeritleri olup, kalın ve uzundur. Gövde bol sayıda dallara sahip, kısa ve bodurdur (1-1,5 m boyunda). Dallar gençlik devresinde horizontal, ileri yaşlarda yukarıya ve yanlara doğru yönelmiş ve uç kısımları hafifçe aşağıya doğru sarkıktır. C. libani cv. 'Sargentii' peyzaj mimarisi çalışmalannda özellikle taş bahçelerinde kullanılmaya uygun bir formdur.

C. libani cv. 'Pendula', Sarkık Dallı Lübnan Sediri - İğne yaprakları ince ve uzundur. Dalları aşağıya doğru sarkar ve kısmen yere sürünür. Çalımsı formu olup, yavaş gelişme gösterir.

C. libani var. stenocoma Davis (C. libani ssp. stenocoma Schwarz) - Doğal olarak Güneybatı Anadolu'da, özellikle Antalya dolaylarında, 1000-1800 m yüksekliklerde yetişmektedir. Narin piramidal formu ile ladine benzeyen C. libani var. stenocoma, ileri yaşlarda dahi piramit şeklindeki taç formunu korur. Habitusu bu bakımdan C. libani' den ayrılır. lğne yapraklan C. libani'ninkinden daha kısa, kozalak- lan ise daha küçüktür.

Dalları horizontal, uçlan hafifçe aşağıya doğru yönelmiştir.

C. libani cv. 'Stricıa' - lğne yaprakları parlak gri yeşil veya gümüşi gri renktedir. Dallan bol sayıda, kısa ve yukarıya doğru, yönelmiştir. Dar piramidal, toplu gelişme gösterir.

C. libani cv. 'Viridis', Yeşil Lübnan Sediri

Genellikle C. libani'ye benzer. İğne yaprakları parlak filizi yeşildir. Hızlı gelişir. Soğuk iklim şartlarına dayanıklı bir formdur.

(42)

Picea orientalis Lk., Doğu Ladini

Bu ladin türü, doğal olarak Doğu Karadeniz Bölgesi'nde Batum ile Giresun arasında ve Kafkaslar'da yetişmektedir. Bu bölgede Doğu

Ladini'ne esas itibariyle kestane kuşağının üzerinde ve kayın kuşağının alt kısmında yüksek dağlarda, 1200- 2400 m arasında, genellikle Abies nordmanniana ve Fagus orientalis ile karışık halde, nadiren de saf meşçereler halinde, rastlanır ve doğal yetişme ortamında 40-60 m boya ulaşır.

P. orientalis geniş piramidal gelişme ve bol dallanma gösteren, kısa iğne yaprakları ile diğer ladin

türlerinden kolayca ayırt edilebilen bir türüdür.

Toprağa kadar dallanan, dekoratif ve güzel bir görünüşe sahiptir. Dalları gayri muntazam, çevrel dizilmiş olup yukanya ve aşağıya doğru yönelmiştir.

(43)

Genç sürgünler parlak açık kahverengi veya beyaz, tüylüdür. İğne yapraklan gayet sık dizilmiş, parlak koyu yeşil, üst kısmında 1-2, alt yüzünde 3-4 stoma çizgisini haiz, uçları küt, düz veya hafifçe eğri, kısa, 6-10 mm uzunluktadır. lğneyapraklar sürgünlerin bilhassa üst kısımlarını sık bir şekilde örterler.

(44)

Erkek çiçekleri sürgün uçlarında düzensiz veya ikişer ikişer yer alırlar;

yumurta biçiminde veya silindir şeklinde, uç kısmı küt, kırmızı renktedir. Dişi çiçekleri morumsu kırmızı kozalakçıklar halindedir.

Kozalakları uzun yumurta biçiminde, 5-9 cm uzunlukta, 2 cm genişlikte, genç halde yeşil veya morumsu kırmızı, olgun halde ise açik kahverengidir. Kozalak pulları kahverengi, ters yumurta biçiminde, yuvarlak, sırt kısmı çizgili, kenarları düzdür.

(45)

P. orientalis, özellikle gençlik devresinde yavaş gelişme gösterir ve bu sebebten de sadece yeşil sahalarda değil, küçük yeşil alanlarda, özellikle ev bahçelerinde de

bulundurulabilir. Sık, ince dallanma gösteren ve parlak yeşil yaprakları ile çok dekoratif görünüşe sahip olan yerli bir ladin türü olarak önemlidir. Çok soğuk geçen kışlardan ve özellikle ilkbaharda kuvvetli, yakıcı güneş ışınlanndan zarar görür. Ancak böyle hallerde dahi bitki bir süre sonra tekrar gelişmesine devam eder. Bununla beraber Doğu Ladini nispi nemi düşük olan iklim şartlannda iyi gelişemez. Sub-tropikal iklim şartlannda bitki cılız ve yavaş gelişme gösterir.

Ankara'da yeşil alanlarda sık sık kullanılmasına rağmen, 20- 25 yaşındaki bitkilerin gayet cılız gelişme ve seyrek

dallanma gösterdikleri, çıplak bir görünüşe sahip oldukları görülmektedir. Böyle iklim şartlannda 30-40 yaşındaki P.

orientalis'lerde tepe kurumalarına genellikle

rastlanılmaktadır. İstanbul iklim şartları ise P. orientalis’in gelişmesine daha elverişlidir.

Doğal yetişme şartlarının incelenmesinden de anlaşılacağı gibi Doğu Ladini nispi nemi yüksek, yağışlı, yazları serin olan yerlerde en güzel gelişmeyi gösterir. Rüzgara maruz olmayan, aydınlık veya yarı gölge ortamlardan ve nemli topraklardan hoşlanır. P. orienta1is peyzajda geniş yeşil alanlarda soliter veya gruplar oluşturmada kıllanılmalıdır.

Ancak grup kullanımında topraktan itibaren dallanmış formu korunabilmesi için, bitkilerin sık dikilmemeleri gerekir.

Küçük yeşil alanlarda kullanımımda ise soliter halde bulundurulmalıdır. Doğu Ladini'ne yeşil alanlarda makasa gelebilen boylu çit halinde de kullanılabilir.

(46)

P. orientalis cv. 'Aurea' (P. orientalis aurea Otto, P. orientalis aurea nova Nesse), Sarı Alaca Yapraklı Doğu Ladini - Dalları düz, horizontal yönde çıkan, altın sarısı-bronz iğne yaprak rengini uzun süre koruyan bir formdur. İğne yapraklar yeşile dönerler.

P. orientalis cv. 'Aureospicata' (P. orientalis f. aureospicata Beissn.) - Gelişmesi ana türe benzeyen, genç sürgünleri altın sarısı renkte iğne yaprakıara sahip olan fevkalade dekoratif, narin görünüşlü bir formdur.

Sürgünler olgunlaştıktan sonra iğne yapraklar yeşile dönerler. Özellikle gelişmiş bitkiler arka kısımlarında koyu yeşil fona sahip olduklarında çok etkili görünüş sağlarlar.

P. orientalis cv. 'Gracilis' (P. orientalis gracilis A. Kort., P. orientalis gracilis compacta Rort.) - İnce, narin dallanma gösteren ve yuvarlak habitusa sahip olan bodur bir formdur. 3 m boya ulaşır. Ana türe nazaran çok daha sık dallanma gösterir. Belçika'da Antwerpen'de Van Geert fidanlığında elde edilmiş bir kültür formu olan (KRÜSSMANN, 1955, s. 198) 'Gracilis'in küçük yeşil alanlarda, taş bahçelerinde soliter halde bulundurulması uygundur.

P. orientalis cv: 'Nana' (P. orientalis nana Carr.), Bodur Doğu Ladini - Geniş piramidal veya yuvarlak gelişme gösteren bodur bir formdur. Dalları beyaz veya açık kahverengidir ve horizontal yönde çıkarlar. Alt dalları toprak üzerine yayılır. Yan dallan sık ve iki sıralı diziImiştir. Genç sürgünleri ince tüylüdür. lğne yapraklan parlak koyu, yeşil, kısa, kalın, uç kısmı küt, radyal dizilmiş olup sürgünleri tamamen örterler. Genişliği boyundan fazla olan nana formu küçük yeşil sahalarda, özellikle ev ve taş bahçelerinde soliter halde bulundurulmalıdır.

P. orientalis cv. 'Nutans' (P. orientalis nutans Niemetz) - Sarkıcı formda gelişme gösterir. Gövde ile oldukça geniş bir açı teşkil ederek yukarıya yönelmiş olan dalları farklı uzunluktadır. Dal uçlan horizontal veya hafifçe aşağıya doğru yönelmişlerdir. Yan dalları ise narin olup aşağıya doğru sarkarlar. Dekoratif bir görünüşe sahip olan 'Nutans' geniş çim alanlarda soliter kullanılmalıdır.

(47)

Cupressus sempervirens -FAM. CUPRESSACEAE

(48)

Cupressus sempervirens

(49)

Cupressus sempervirens

(50)

Cupressus sempervirens

Referanslar

Benzer Belgeler

Örneklemden hesaplanan ortalamanın, evren ortalamasını tahmin etmede ortaya çıkardığı hata miktarını gösteren ölçüdür.. d) Değişim (Varyasyon) Katsayısı.

Sitokin ve kemokinler: Mast hücrelerinden salınan IL-4 ve IL-5 allerjik yanıtın daha da güçlenmesine yol açar, mast hücre kökenli bazı kemokinler nötrofil göçüne ve

Çok hücreli organizmada, erkek ve dişi eşey (cinsiyet) hücrelerinin birleşmesi ile (döllenme) meydana gelen zigot adı verilen tek hücreden, bir dizi mitoz bölünmelerle

Dü şey doğrultuda ( -ekseni boyunca) yukarı doğru noktasından noktas ına hareket eden kütleli bir cisim düşünelim. Az önce bulduğumuz sonucu kullanarak, cismin

Ancak toprağı kazmak suretiyle meydana getirilen dehlizler, tüneller, çukurlar vs canlıların sadece iklim faktörlerinin sert etkisinden korunmak için değil, aynı

BİZE DE FEN ALIK EDİYORSUNUZ” diye yazarsa­ nız, binlerce, onbinlerce mektubun her biri muhakkak A S A L A ’mn eline geçecek ve büyük tesir

Midye ve balık yaşamı için önemli olarak (Askıda katı madde)] analizi Hatay il Kontrol varsayılan su bitkilerinin tespiti ile gölün Laboratuar Müdürlüğü'nde

İki tane asal sayının toplamı her. zaman