• Sonuç bulunamadı

Türkiye'de Atrial Fibrilasyonlu Olgularda Oral Antikoagülan Kullanımı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türkiye'de Atrial Fibrilasyonlu Olgularda Oral Antikoagülan Kullanımı "

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Türk Kareliyol Dem

Arş

2000; 28: 534-537

Türkiye'de Atrial Fibrilasyonlu Olgularda Oral Antikoagülan Kullanımı

Uz. Dr. Nilgün

İNCESOY,

Prof. Dr.

İnci

FIRATLI, Doç. Dr. Cengizhan TÜRKOGLU, Prof. Dr. Muzaffer ÖZTÜRK

i.ü. Kardiyolo

ji Enstitiisii, Haseki, istanbul

ÖZET

Ça!ışmanuwı amacı Tiirkiye'de

atrial f

ibrilasyon (AF)'Iu

hastalarda

olması

muhtemel olan tromboembotik olayla-

riskini azalrmak

amacıyla

aspirin ve

wmfarirıin

hangi oranlarda

kullanıldığı

m

araştırmak! ı.

Bu amaçla 438 kardiyolog ve

lıasralıkları uzmanına

AF'da

waıfarin

ve aspirin

kullammıy/a ilgili sorular içe-

ren anker formu gönderildi. 253 (%69.1 )'a iç

hasralıklan uzmanı,

113 (%30

.9)'ii

kardiyolog olmak üzere

r

oplam 366 hekimden cevap

alındı.

Kronik (Kr.)AF'Iu romafizmal kalp

hastalığı

olanlarda

kardiyologların

%38.1'i

waıfarini

kullamyor, %22.1

'i

kul-

/anmıyordu.

Bu oranlar iç

hasralıkları uzmanlarında sıra­

sıyla

%27.3 ve %52.2 bulundu.

Wmfarin kullammı

km·di- yologlarda iç

hasralıkları uzmanlarına

göre önemli dere- cede yiiksekri (p=0.00005).

Kr.AF'Iu non-valvuler kalp

lıasralığı

olanlarda kardiyo-

logların %23.0'ı

wmfa

rin

kullamyor,

%56.'sı kullanmı­

yordu. iç

hasralıkları uzmanlarının

ise %4.7'si ku/lmuyor,

%77.9'u

kullanmıyordu

(p< 0.00001 ).

i111ermillenr

AF'Iu romarizmal kalp

hasralığı

olanlarda

kardiyologların

%27.4'ü,

hasralıkları uzmanlarının

%22.J'i wmfarin kullamyordu (p< 0.05).

inrermillenr AF'Iu

non-valvuler kalp

hasralığı

olanlarda kardiyologlar ile iç

hastalıkları uzmanları

arasmda war- farilt

ku/lammı

yönünden

anlamlı

fark yokru. Wmfarin kullam m

oranları

kardiyologlarda %10.6,

lıasralıkları uzmanlarında

%12.7 idi.

Kr. AF'Iu romafizmal kalp

hasralığı

olanlarda kardiyolog-

ların

%77.9'u

,iç hastalıkları uzmanlarımn

%87.4'ii (p<

0.05 }, Kr. AF'

lu

non-valvuler kalp

hasra/ı ğı

olanlarda

kardiyologların

%83.2'si,

/ıastalıkları uzman/arımn

%97.2' si aspirin kullamyordu (p< 0.00001).

Çalışmanuzın

sonucunda AF'Iu hastalarda wmfarin kul-

lammı olması

gerekenden az bulundu. Kullamm

oranları

kardiyologlarda

hasralıkları uzmanlarına

göre daha yiiksek

oranlardaydı.

Analı/ar kelimeler: Atrial fibrilasyon, wmfarin, aspirin

AF klinikte en

sık rastlanılan

aritmi tipidi r.

Yetişkin­

lerde Framingham

çalışmasına

göre %4

oranındadır Alındığı

tarih: 1 7

Ağustos

1 999, revizyon 23

Mayıs

2000

Yazışma

adre.si: Dr. N ilgün

İncesoy, İÜ.

Kardiyoloji E nstitüsü, 3304 H aseki, I stanbul Tlf: (0212) 589 5707

Bu

çalışma

XII. U lusal K ardiyoloj i Kongresi Antalya, 1 6-20 E kim, 1996 ve

3~th

Annual World Congr ess International Colle- ge of Angioloji, Istanbul, Turkey 29 June-4 July 1997'de sunul-

muştur.

534

(1).

75

yaşın

üzerindeki

kişilerde

bu oran %5 'in üze- rindedir (2).

AF'lu hastalarda tromboembolik olaylarla

sık karşı­ laşılır.

Framingham

çalışınasında

AF'nun özellikle

yaş,

hipertansiyon, sigara

alışkanlığı,

d iabet, ele ktro- kardiyografide sol ventrikül hipertrofisinin bulunma-

sı,

miyokard e nfaktüsü öyküsü, kalp

yetersizliği,

val- vüler kalp

hastalığı

ile

birlikteliğinde

sistemik e mbo- li ve morralitede

artışa

neden

olduğu saptanmıştır

C3l.

Non-valvuler (NVKH) olan AF'lularda emboli riski

%5.6, ro marizmal kalp

hastalığı

(RKH) olan AF'lu- larda % 17.6 olarak

bildirilmiştir

(4). RKH özellikle de mitral stenozu olan AF'lu hastalarda tromboem- boli

olasılığını

önlemek

amacıyla

antiko agül an teda- vi

kullanımı

konusunda fi kir

birliği

mevcuttur. Anti- koagülasyonun emniyetli

şekilde yapılamadığı

du- ruml ard a aspirin tedav isi

uygulanmalıdır.

NYK H olan AF'Iularda da antikoagülan tedavinin

yararını

gösteren

çalışmalar

mevcuttur.

Tromboemboli riskinin %37-86

azaltıldığı

saptan-

ınıştır

(5- I

1).

Ancak oral antikoagülan

kullanımındaki

e n büyük güç lük protrombin

zamanının

ve kanama

komplikasyonlarının

tak ibidir.

Bilindiği

gibi antiko- agülan

kullanımına bağlı

büyük kanamalan n

yıllık sıklığı

%0.8-2'dir (6,10,12).

AF'da antikoagülan

kullanımı

konusunda hekimlerin

tutumlarını araştıran

birkaç

çalışma

mevcuttur (1 3- 1 6). Biz de ülkemizdeki hekimlerin bu konudaki tu-

tumlarını araştırmak amacıyla

bu

çalışınayı

planla-

dık.

MA TERYEL ve METOD

Türkiye'nin

çeşitli şehirlerinde çalıştıkları

kurum ve kuru-

luşlara bakılmaksızın

sadece

uzmanlıkları

dikkate

alınan

hastalıkları uzmanı

ve kardiyolog toplam 438 hekime ha-

rlanan

anket

formları

gönderildi. Anket formunda he- kimlere kronik veya intermittent AF'lu hastalarda

ayrıca

RKH ve NYKH'na da göre de gruplara

ayrırarak

warfarin

ve aspirin

kullanıp kullanmadıkları

soruldu. Warfarin kul-

(2)

N. incesoy ve ark.: Türkiye'de Arrial Fibrilasyonlu Olgularda Oral Anrikoagülan Kullamm1

lanımı için ayrıca şartlar el vermediği için kullanmadıkları­

belirlemek amacıyla ayrı bir soru soruldu.

Hekimlerden gelen cevaplar önce tüm hekimler daha sonra da iç hastalıkları uzmanları ve kardiyologlar yönünden ay- rı ayrı değerlendirildi. İç hastalıkları uzmanları ile kardi- yologların hem warfarin hem de aspirin kullanımları yö- nünden chi-kare testi kullanılarak karşılaştırıldı. Ayrıca coğrafi bölgelere göre hekimlerin dağılımı incelendi.

BULGULAR

Anket formu gönderi

len 438

he kimin 366

(%83.5)'sından

cevap

alındı.

366

hekimin

253

(%

69.1 )'

ü

hastalıklan uzmanı,

113 (%30.9)'ü kardi- yolog idi.

Tablo 1

'te görüldüğü

gibi toplam hekimlerin

%

30.6'i Kr.AF'Iu RKH'da warfarin

kullanıyordu.

Bu oran kardiyologlarda %38. 1, iç

hastalıkları

uzmanla-

rında %27.3'tü (p=O.OOOOJ).

Kr.AF'I

u NVKH'da topl

am hekimle

rin %1

0.4'

u

war- farin

kullanıyordu.

Kardiyologlarda bu oran

%23

.0 bulunu rken iç

hastalıklan uzmanlarında %4.7 bulun-

du (p< 0.00001).

İntermittent

AF'Iu RKH olan hastalarda tüm

hekim-

lerin %23 .7's i warfarin

kullanıyordu.

Kardiyologlar- da

kulanım oranı

%27.4, iç

hastalıkları uzmanlarında

%22.1

(p< 0.05) idi.

İntermittent

AF'Iu NVKH olanlarda tüm hekimlerin

%12.0'si, kardiyologların %10.6'sı,

hastalıkları

uz-

manlarının %

12.7'si warfarin

kullanıyordu.

Kardi

-

yoglarla

iç hastalıkları uzmanları arasında anlamlı

fark yoktu.

Aynı değerlendirme

aspirin için

yapıldığında

T

ablo

3 ve 4'de

görüldüğü g

ibi asp

irin kulanıını

bütün gruplarda yüksek

oranlardaydı.

Kr.AF'lu RKH olan-

larda tüm hekimlerin %84.4'ü, Kr.AF'Iu

NVKH olanlarda %92.9'ü, intermittent AF'Iu RKH olanlarda

%8

1.4'ü, intermittent AF'Iu NVKH'Ianlarda %87

.4'ü

aspirin

kullanıyordu.

Ka rd

iyologlarla

hastalıkları uzmanları açısından değerlendirildiğinde

aspiri

n kul-

lanımı

hastalıkları

uzmanl

annda kardiyologlara

göre

anlamlı

ölçüde

fazlaydı.

Hekimlerden gelen

cevaplandırılmış anket formları­

na göre kard

iyolog ve iç hastalıkları uzmanlarının dağılımı

tablo 5'de

görüldüğü gi

bi M

armara

Bölge- sinde en fazla, Karadeniz ve

Doğu

Anadolu Bölgele- rinde en az bulundu.

TARTIŞMA

AF'da tromboemboli riskinin

oral

antitrombotik te- davi ile %64'e varan oranda

azaldığı yapılan çalış­

malarda

gösterilmiştir (2). Yapılan

büyük

çalışmala­

rın

meta analizinde de bu oran % 62 o

larak

bulun-

Tablo 1. Kronik AF'Iu valvuler ve nonvalvuler kalp hastalarında oral antiko:ıgülan kullanıını

iç Hastalıklan Uzmanı Kardiyolog Total

n=253 n=ll3 n=366

+ ±

-

+ ±

-

+ ± -

RKH n 69 52 132 43* 45 25 112 97 157

% 27.3 20.5 52.2 38.1 39.8 22.1 30.6 26.5 42.9

N V KI-l n 12 44 197 26** 23 64 38 67 261

% 4.7 17.4 77.9 23.0 20.4 56.6 10.4 18.3 71.3

+= Kullananla,r, ±= Şanlar elverdiğinde kullanan/ar, - = Kulanmayan/ar

*p= 0.00005 (Iç hastaliklan uzmanlan ile kardiyologlarm wmfarin kullammfarkl)

**

P< 0.00001

Tablo 2. İnterıniltent AF' lu valvuler ve nonv:ılvüler kalp hastalarında oral antikoagül:ın kullanıını

Hastalıkları Uzmanı Kardiyolog Total

n=253 n=ll3 n=366

+ ± - + ± - + ± -

RKI-I n 56 42 155 31* 36 46 87 78 201

% 22.1 16.6 61.3 27.4 31.9 40.7 23.8 21.3 54.9

NVKI-I n 32 38 183 12** 12 89 44 50 272

% 12.7 15.0 72.3 10.6 10.6 78.8 12.0 13.7 74.3

+= Kullanqnlar, ±= Şanlar elverdiğinde kullanan/ar, -

=

Kulanmayan/ar

*p< 0.05 (Iç hasrafiklan uzmanlan ile kardiyologlarmıvOifarin kullammfarkl)

**

P=n.s.

535

(3)

Türk Kareliyol Dem Arş 2000; 28: 534-537

Tablo 3. Kronik AF.'Iu valvüler ve nonvalvüler Kalp hastalarında aspirin kullanımı

Hastalıkları Uzmanı Kardiyolog Total

n=253 n=ll3 n=366

+ - + - + -

RKH n 221 32 88* 25 309 57

% 87.4 12.6 77.9 22.1 84.4 15.6

NVKH n 24.6 7 94** 19 340 26

% 97.2 2.8 83.2 16.8 92.9 7.1

+= Kullanqnlar, ±=Şartlar elverdiğinde kullanan/ar, - = Kulwımayanlar

*p< 0.05 (Iç hasralıklan uzmanlan ile kardiyologlarm waıfarin kullammfarkı) **p<O.OOOOI

Tablo 4. İntermittent AF.' lu valvuler ve nonvalvuler kalp hastalarında aspirin kullanımı

Hastalıkları Uzmanı Kardiyolog Total

n=253 n=ll3 n=366

+ - +

-

+

-

RKH n 218 35 80* 33 298 68

% 86.2 13.8 70.8 29.2 81.4 18.5

NVKH n 230 23 90** 23 320 46

% 90.9 9.1 79.7 20.3 87.4 12.5

+= Kullanan~ar, ±=Şartlar elverdiğinde kullanan/ar, - = Kulanmayan/ar

*p< 0.0008 (Iç hasralıklan uzman/cm ile kardiyolog/ann waıfarin kullammfarkı) **p<0.005

Tablo 5. İç hastalıkları uzmanları ve kardiyologların bölgesel

dağılımı

BÖLGELER İÇ HAST. UZ. KARDiYOLOG TOPLAM

Marmara 105 57 162

Ege 59 5 64

Anadolu 20 32 52

Karadeniz 7

-

7

Akdeniz 16 3 19

Doğu Anadolu 7 4 ll

G. D. Anadolu 8 8 16

Bilinmeyen 31 4 35

Toplam 253 113 366

muştur (17).

Paul Szekely

çalışmasında

RKH ve em- boli hikayesi olanlarda tekrarlayan

eınboliyi

%3.4 hasta

yılı

bulurken antikoagülan

alınayanlarda %9.6

bulmuştur (18).

Do uglas 1962

yılında

RKH olan ve emboli geçiren hastalarda uzun süreli oral antikaa- gülan tedavinin

gerektiğini belirtmiş (19),

1963'de Owre n

(20)

oral antikoagülan alan 15 hastada toplam 90 has ta

yılı

izlernede bir embolik o

lay gözle

rken kontrol grubunda 8

1 hasta yı I ında

17 hastada 22 em- bolik olay

saptamıştır.

AF'da

antitroınbotik

tedavinin

kullanımının son derece

ö ne mli

olmasına rağmen

gerek yurt içinde gerekse yurt

dışındaki

hekimlerin

536

AF'da warfarin

kullanım oranları

bekl enen oranlarda

değildir.

Bu konuda

yapılmış bazı çalışmalar

mev- cuttur

(13-16).

Kutner ve

arkadaşları (14)

1991

yılında

üni versitede

çalışan

hekimler üzerinde

yaptıkları

ça-

lışmada

üniversitede

çalışan

hekimlerin %25 'nin an- titrombotik tedavinin

yararına inanmadıklarını

tespit

etmişlerdir.

Bu

çalışmaya katılan

he kimlerin

% 18.3'ü NVKH olan AF'lularda warfarin

kullandık­

larını,

%64. l'

i

tromboe mboli sonucunda

gelişen

fe

lçli hastalarda warfarin kullandıklarını

ifade

etmiş­

le rdir. Mc. Crory ve

arkadaşları (15)

NV KH olan AF'lu

yaşlı

hastalarda hem

düşük

oran

larda

hem de

düşük dozlarda warfarin kullandıklarını,

King ve ar-

kadaşları (16)

hekimlerin yüksek tromboemboli riski

taşıyan

mitra l stenozlu AF'u olan

yaşlı

hastala rda ve dilate kard

iomyopatisi olan AF'lu

hastalarda warfari- ni daha yüksek oranlarda

kullandıklarını

ifade

etmiş­

lerdir (

16).

Bizim

çalışmaınızın sonuçları

da ülkemizdeki he- kim

lerin AF'lu hastalarda warfarin kullanımının

dü-

şük

oranlarda

olduğunu göstermiştir.

Kr.AF'lu RKH olan ve en çok warfarin

kullanılması

gere ken grupta dahi bu oran

düşüktür.

Kardiyologlar ile iç

hastalık­

ları uzmanları karşılaştırıldığında

hastalıklan

uz-

manlarının

warfarini d aha d a

düşük

oranda kullan-

dıkları

görü

lmektedir.

Fakat asp

irin kullanıını

bütün

(4)

N. İncesoy ve ark.: Türkiye'de Atrial Fibri/asyon/11 Olglılarda Oral Antikoagii/an K111/an1m1

gruplarda yüksek oranlardadır. Özellikle de

RKH

olan

Kr.

AF'lu grupta yüksektir. Bu da hekimlerin AF'da tromboembolik olayların bilincinde olduklan- nı göstermektedir. Warfarin kullanmayanların davra- nışları ise warfarinin yararı konusunda bilgi sahibi olmadıkianna bağlanabilir.

Şartlar elverdiğinde kullanılması warfarinin yararına inanıldığını ancak protrombin zamanının özellikle kırsal kesimlerde laboratuvar imkansızlıkları nede- niyle takip güçlüğünün olmasına, mali sorunlara ve hasta uyumsuzluğu gibi faktörlere bağlı olabileceği­

ni düşündürmektedir. Nitekiııı prutroınbin zamanının

takibindeki zorluk nedeniyle Yamak ve arkadaşları (21,22) protez kapaklı hastalarda tromboemboli riski- ni azaltmak amacıyla sabit doz warfarin uygulama- sıyla ilgili çalışmalar yapmışlardır. Benzer çalışma­

lar son yıllarda da yapılmıştır (23,24).

Sonuç olarak ülkemizde AF'da tromboemboliyi ön- lemek amacıyla warfarin kullanımı oldukça düşük oranlardadır. Bu oranı yükseltmek amacıyla hekim- lere daha fazla bilgi verilmesi, laboratuvar imkanla- rının genişletilmesi ve hastaların bilinçlendirilmesi gerekmektedir.

KAYNAKLAR

1. Kannel W, Abbott R, Savage D, et al: Epidemiologic features of chronic aırial fibrillation: the Framinganı

Study. N En gl J Med 1982; 306: 1018-22

2. Cairns JA, Connolly SJ: Noıırheumatic atrial fibrillati- on: Risk of stroke and role of antithronıbotic therapy. Cir- culation 1991; 84:469-81

3. Benjamin EJ, Wolf PA, D'Agostino RB et al: Impact of atrial fibrilation on the risk of death: the Framingham Heart Study. Circulation ı 998;98:946-52

4. Orsinelli DA: Current recommendations for the antico- agulan of paticnts with atrial fibrillation. Prog Cardiovasc Dis 1996;1:1-20

5. Atrial Fibrillation Investigators. Risk factors for stroke and efficacy of antithrombotic therapy in atrifibrillation :analysis of pooled data from five randomized trials. Arch lntern Med. 1994; 154: 1449-57

6.

The stroke Prevention in Atrial Fibrillation Study Group Investigators. Stroke Prevention in Atrial Fibrillation Study: fina.! results. Circulation. 1991 ;84:527-39

7. Stroke Prevention in Atrial Fibrillation Investiga- tors. Warfarin versus aspirin for prevention of thronıboem­

bolisnı in atrial fibritlation: Stroke Prevention in Atrial Fibrillation II Study. Laneel 1994;343:687-96

8. European Atrial Fibrillation Trial Study Group. Secon- dary prevention in non-rheumatic atrial fibrillation after ischaemic aııack or min or stroke. Lancet. 1 993; 342:1255- 62

9. The Boston Area Anticoaguıaıion Trial for Atrial Fibril-

ıation lnvestigators: The effect of ıow dose warfarin on the risk of stroke in patients w ith nonrheumatic atriaı fibrillati- on. N Eng J Med. 1990; 323: ı505-ı ı

10. Peterson P, Boysen G, Godtfredsen J: Pıaccbo cont- rolled randomized trial of warfarin and aspirin for preven- tion of thronıboemboıic complications in chronic atriaı fib- rillation. The Copenhagen AFASAK Study. Lancct.

ı 989; ı: ı 75-9

ll. Ezekowitz MD, Bridgers SL, Kenneth JE, et al: For the Yeterans Affairs Stroke Prevention in non-rheumaticaı Atriaı Fibrillation lnvestigators. Warfarin in the prevention of stroke associated with nonrheunıatic atrial fibrillation.

N Eng J Med ı 992; 327: 1406-12

12. Connoly SJ, Laupacis A, Gent M, et al: Canadian

Atriaı Fibrillation Anticoaguıation (CAFA) Study. J Anı

Co ll Cardiol 1991; 18:349-55

13. Chang HJ, Beli JR, Deroo DB, et al: Physician varia- tion in anticoaguıation patients with atrial fibrillation.

Dartnıouth Prinıary Care COOP Project. Arch lntern Med 1990; ı 50: 83-6

14. Kutner M, Nixon G, Silverstone F: Physicians' attİtu­

des toward oral anticoagulants and antiplatelet agent for stroke prevention in elderly patients with atriaı fibrillation.

Arch Intern Med ı991; 151:1950-3

15. McCrory DC, Matchar DB, Sarnsa G, et al: Physici- an attitudes about anticoagulation for nonvalvular atrial fibritlation in the elderly. Arch Inıern Med 1995; 155:277-

81 .

16. King D, Davies KN, Slee A, et al: Atriaı fibrillation in the eıderly: physicians' attitudes to anticoagulation. Br J

in Pract 1995; 49: ı 23-5

17. Hart RG, MD, Benavente O, MD, McBride R, BS, et al: Antithronıbotic therapy toprevent stroke in patients with atrial fibrillation a nıeta-analysis, Ann lntern Med 1999; 131 :492-50 ı

18. Paul Szekely, MD: Systenıic enıbolisnı and anticoagu-

ıant prophylaxis in rheuınatic heart disease. B Med J 1964; ı

:

1209-12

19. Douglas AS: Anticoagulant Therapy, 1962; p. 220.

Blackwell Oxford.

20. Owren PA: Arch Intern Med ı963;ı 1 ı: 240

21. Yamak B, Karagöz HY, Zorlutuna Y ve ark: Low- dose anticoagulant ınanagement of paticnts with St. Jude medical nıechanical valve prostheses. Thorac Cardiovasc Surgeon 1993;41: 38-42

22. Yamak B, Sener E, Kızıltepe U ve ark: Low-dose anticoagulation after St. Jude medical presthesis implanta- tion in patients under 18 years of age. J Heart Ya! ve D is 1995;4: 274-8

23. Gullov AL, MD, Koefoed BG MD, Petersen P MD, et al: Fixed minidese warfarin and aspirin alone and com- bination vs adjusted-dose warfarin for stroke prevention in atrial fibrillation. Arch Intern Med 1998; 158:1513-21 24. Pengo V, MD, Zasso A, MD, Barbero F, MD, et al:

Effectiveness of fixed minidose warfarin in the prevention of thromboeınbolisand vascular deaılı in nonrheunıatic

atrial fibrillation. Am J Cardiol 1998;82:433-7

537

Referanslar

Benzer Belgeler

Uluslararası hukuku korumakla yetkili kurumların, muhalefete yönelik baskıları ve diğer türde ciddi insan hakları ihlallerini etkili biçimde engelleyebilecekleri, bu

[r]

Çünkü o gece güneş batınca Allah Teâlâ dünyaya rahmet nazarı ile bakar ve fecir oluncaya kadar şöyle buyurur: ‘Benden af dileyen yok mu, onu

Âişe’nin merakını gidermek hem de Allah’ın rahmetinin bu gece ne kadar geniş olduğunu anlatmak için şöyle buyurmuştu: “Şaban ayının yarısına denk gelen bu

Yazarlar, oral antikoagülan tedavi kullanımının artmasını, 1989-1992 yılları arasındaki AFASAK (Atriyal Fibrillation Aspirin and Anticoagulation), [14] SPAF (Stroke Prevention

Fonksiyonel tek ventr iki.il (FTV), bir veya iki atriyo- vent rikü ler (AV) bağlan tısı olan, küçük rudimenter bir ikinci ventrikül odacığının da bu l unabildi ği

Laktikdehidrogenaz (LDH), gamaglu- tamil transferaz KKY'ne veya miyokarditle birlikte.. olan hepatite bağlı olarak artabilir. Bazı hastalarda sedimentasyon ve akut faz

Çoklu ilaç kullanımı kadın ve erkek hastalar arasında karşılaştırıldığında, 5 ve üzeri ilaç kullanımının kadın hastalarda erkekle- re göre daha sık olduğu