• Sonuç bulunamadı

İngtlterede mahalli makamların yaptırdığı mesken inşaatı ve mimarın durumu hakkında rapor

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İngtlterede mahalli makamların yaptırdığı mesken inşaatı ve mimarın durumu hakkında rapor "

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

M İ M A R I N K A R Ş I L A Ş T I Ğ I İ K İ B A Ş L I M U Ş K U L

İngtlterede mahalli makamların yaptırdığı mesken inşaatı ve mimarın durumu hakkında rapor

Yazan: Tom M E L L O R

Liverpool Üniversitesinde Şehir mimarîsi sahasında ilmî araştırıcı

Mahallî makamlarm yaptırdığı evlerin idaresi veya bunların plânlarının hazırlanması ile ilgili olan kimsele- rin ekserisi, kiraların yevmiyelere nisbeti meselesiyle meşgul olmaya başlamışlardır.

Kiraların yevmiyelere nisbeti meselesi, mahallî ma- kamların yaptırdığı evlerin idaresi veya bunların plân- larının hazırlanmasiyle ilgili olan kimselerden ekserisini meşgul etmeye başlamıştır. Evlerin maliyeti o kadar yük- sektir ki yapılan yardım şeklindeki ödeneklere rağmen birçok yerlerde kiralar vasat bir işçinin veremiyeceği nisbette yüksektir.

Harp sonrası ev inşaatı dört senedir devam etmesine rağmen bu meselenin ancak şimdi farkedilmeğe başlan- masının muhtelif sebepleri vardır. Birincisi, ilk fiyat tek- lifi ile müteahhidin nihaî hesaplarını sunması arasında uzunca bir zaman geçmesi ve bu müddet zarfında, iki üç sene fiyatların durmadan yükselmesi neticesi işçi ve materyel masraflarının da artmış olmasıdır. Muhtemel bir ikinci sebep de, anormal arsa ve materyel vaziyetleri için Sağlık Bakanlığının kabul etmiş olduğu ödenekler sisteminin bir evin hakikî maliyeti ne tuttuğunu anlama- yı zorlaştırmasıdı r. Üçüncü sebep, mahallî makamlardan birçoğunun ekseriya harpten önceki kiralardan teraküm etmiş bulunan paraların yardımı ile bir yardım tahsisatı veya kira tevzii sistemi tatbik etmeleridir.

Harpten dört sene sonra şimdi nihaî hesaplar görü- lüyor, birikmiş paralar tükeniyor ve kira tevzii sistemi- nin tatbik edildiği yerlerde, bu yüzden kiraların umumî seviyesinin yükselmesine sebep olacak kadar yeni inşa edilmiş evlerin sayısı fazlalaşmış bulunuyor.

Ananevî inşaat tarzında ve Mesken Kılavuzunda ve- rilen standarlara göre yapılmış, üç yatak odasını havi, 900 - 1000 kadem kare büyüklüğünde bir evin 1100 - 1400 İngiliz lirasına çıktığı ve yollar, lâğımlar, elektrik ve ha- vagazı gibi servisler için de 100 - 180 İngiliz lirası ara- sında bir ilâve yapılmak gerektiği artık açıkça belirmek- tedir. Böyle bir evin kirası, plânın teferruatına, kulla-

The Town Planing revievv, Haziran 1949 sayısından

nılan malzemeye ve mahallî şartlara göre haftada 15/- ilâ 1 İngiliz lirası, 7 şiling ve 6 pens arasında olacaktır.

Yüksek kiraların sosyal neticeleri de artık açıkça görülmektedir. Birçok yerlerde, bilhassa harpten önce inşa edilmiş ev sayısının az olduğu ve yeni ev kirala- rının tesirini azaltacak derecede fazla bulunmadığı kü- çük kasabalarda ve ziraî bölgelerde yeni evlere talip olan kiracıların listesi gittikçe küçüldü. Şimdiye kadar tamamlanmış olan evlerden bir çoğu orta sınıfın alt kademelerinde bulunan ailelerle yüksek yevmiye alan işçi aileleri tarafından işgal edilmiştir. Yevmiyesi dü- şük olan işçiler, kalabalık ailelerine dar gelen ve ekse- riyetle gayri sıhhî olan eski yerlerinde oturmakta de- vam ediyorlar.

İnşaat maliyetinin yüksekliği ve bunun doğurduğu sosyal ve iktisadî neticeler meselesi Sağlık Bakanlığını inşaat masraflarını tetkike memur bir komisyon teş- kiline sevketmiş ve bu komisyon ilk raporunu geçen-

u z « n c e a c v x . < O C » - » o z o c e > z -» o cs. t- > O

""".s s î î 5 s I U İ s S î s î r 3 s î ? ? î s S ! s

IJ

\

IOO ı * o

pp. ct or Houie pcb SOUARC TOOT

1

no JOO

BUH.DING MATERİAL P*lCES- -PfllCESO»' INOUSTRIAL UAT5. A UANUfACTUAES

WAGE BATE İN DUIUD1NC INOUSTRT SOUAHE rcct

UOO lOSO IOOO

»so

900

CSO

SOO

CCNCBAL WACE RATC •

I

biz c r ou SE

4 J

IOJO IOOO 9 »O

«OO 630 eoo 1*46

(Şekil 1)

(2)

lerde yayınlamıştır. Komisyonun ileri sürdüğü teklif- lerden biri Dudley Raporunda ve Mesken Kılavuzunda talep edilen eb'ad ve malzeme. standarlarının yeniden gözden geçirilmesidir. Bu münasebetle, Dudley Rapo- runun inşaat masraflarına müteallik fıkralarını hatırla- mak yerinde olur. 1944 de neşredilmiş olan bu rapor harpten hemen sonra mahallî makamlar tarafından in- şa ettirilecek evlerin daha geniş olmasını ve daha iyi malzeme kullanılmasını tavsiye etmekte, aynı zamanda bunun inşaat maliyetini yükselteceğine ve zaten bu masrafların henüz bilinmeyen bir nisbette yükselmiş ol- duğuna işaret etmektedir. Komisyon bu yükselme teh- likesinin tamamiyle farkına varmış, fakat bu hususta hiç bir hal çaresi ileri sürmemiştir.

Raporda deniliyor ki: «1939 dan beri inşaat masraf- larının birhayli yükselmiş olduğunun farkındayız. Bu yükselişin nisbetini tahmin yolunda sarih rakkamlarm henüz elde mevcut olmadığını, fakat bunun yüzde yüz nisbstindc dahi olabileceğini biliyoruz. Bugünkü geçim endeksi harpten öncekine nisbetle %30 yükselmiştir ve içinde bulunduğumuz vaziyetin aksak tarafı da inşaat masraflarmdaki yüksekliğin hayat pahalılığmdaki yük- selme ile ayni nisbette olmayışıdır. Geniş mikyasta ye- ni inşaat ancak, inşaat masrafları umumî hayat pahalı- lığı ile az çok uygun bir seviyede olursa mümkündür.

Lüzumundan fazla yükselmiş olan inşaat masrafları u- mumî hayat pahalılığına göre makul sayılacak bir se- viyeye düşünceye kadar bir zaman geçebilir, fakat er- geç bu olmadıkça hükümetin üç dört milyon ev inşa et- mek programı asla gerçekleşemez. Bu sebeple, bu ayar- lamanın tahakkuku için her ne yapılmak gerekiyorsa yapılacağını ve inşaat masraflarının harp öncesinden aşağı yukarı yüzde 30 bir farkla istikrar bulacağını pe- şinen kabul ediyor.»

İnşaat Masrafları Komisyonunun raporunda Dud- ley Raporunun yukarıdaki mütalâası hakkında şöyle deniliyor: «Dudley komisyonu inşaat masraflarının harp öncesinden yüzde 30 bir yükselme ile istikrar bulaca- ğını kabul etmişti. Halbuki kasım 1947 de bu masraf- lar yüzde 140 nisbetinde yükselmiştir.»

İnşaat masraflarının umumi hayat pahalılığına uy- gun bir seviyeye düşeceğini kabul etmek şimdi fazla iyimserlik gibi görünüyor. İnşaat maliyetini ı yüksekli- ği çeşitli âmillerden doğmaktadır; inşaat malzemesinin pahalılığı, çalışma saati başına randımanın düşmesi, yevmiyelerin yüksekliği, inşaat yerinde malzeme ve işçi darlığı veya bu hususta duyulan emniyetsizlik yüzün- den işlerin iyi teşkilâtlandırılamaması, idarî masrafların artışı bu âmiller arasındadır. Halbuki hayat pahalılığı endeksleri, yiyecek, giyecek ve kira gibi hükümetten yardım şeklinde tahsisatla desteklenen esas maddelere dayanmaktadır.

Bu vaziyette, inşaat standartlarının düşürülmesi hem muhtemel, hem de zarurî görünüyor. Bununla be-' raber, esas mahiyeti itibariyle bir mimarlık problemi o- lan bu meseleyi iyi veya kötü bir şekilde ele almanın yolları vardır. Mimarlarla şehir plâncıları bu işle ya- kından alâkadardırlar; bugünkü standartları koyanlar ve hâlâ muhafaza edenler de onlardır. Şu halde, harp sonrası ev inşaatında mimarın işini ve mesken plânı ha- zırlamak meselesini iktisadî vaziyet bakımından tetkik etmek faydalı olur. İyi hazırlanmış bir mesken plânının artık gücümüzün yetmediği bir lüks addedilmesi tehli- kesi ciddî surette belirmiştir; halbuki meselenin doğru hal çaresi mimarın, programının yeniden gözden geçi- rilmesi, malzemenin standardize edilmesi gibi yollarla, karşılaştığı teknik müşküllerin azaltılması ve kendisi- nin plân yapma kabiliyetinin sosyal ve estetik bakımdan cazip ve iktisadî bakımdan münasip olacak yeni stan- darlara yöneltilmesidir.

Harp sonrası mesken inşaatına dair çeşitli sergileri görmüş olan hiç bir kimse bu işte ehliyetli mimarların gittikçe büyüyen rolünü ve yaptıkları hizmetin ehem- miyetini inkâr edemez. Resmî makamların mimarlara rağbetinin artışı kısmen iktisadî âmiller dolayısıyledir,

(İnşaatın kontrolü ve mesken ve sanayi işleriyle fazla meşguliyet), kısmen de, mimarların hizmetinin resmî makamlar tarafından takdiri yolunda Mimarlar Enstitü- sünün yürüttüğü uzun mücadelenin muvaffakiyete eriş- mesindedir.

Enstitünün sarfettiği gayretlerin tesiri, mesken in- şaatına müteallik bütün raporlarda ve el kitaplarında ehliyetli mimarların kullanılması hususunda yapılan kuvvetli tavsiyelerden ve haziran 1948 de Enstitünün bir toplantısında konuşmuş olan Sağlık Bakanının sözlerin- den bellidir. Bakan demiştir ki: «Mahallî makamlar ye- ni ikametgâh bölgeleri tesis ederken bu işte mümkün mertebe mimar kullanmağa gayret etmelidirler.»

Şimdiye kadar neşir veya teşhir edilmiş olan mes-

ken ve mahalle plânları, mimarlarla şehir plâncılarının

muasır bir İngiliz üslûbu meydana getirmeye doğru git-

tiklerini göstermektedir. Bu hareketin menşeleri belki

(3)

L e Carbusier'in plânlarına ve harpten önce Zurich'deki o meşhur Menhül Estate ile İsveç Kooperatifleri Mimar- lık Ofisinin çalışmalarına kadar götürülebilir. Bununla beraber şüphe yok ki dıştan gelen bu tesisler iki cihan harbi arasında Thomas Sharp ve diğerleri tarafından an'anevî İngiliz kasaba ve köy plânının yeniden değer- lendirilmesi hareketiyle (ki bu hareket dergimizin da- ha önceki sayılarında birkaç mukavelenin mevzuunu teşkil etmiştir) tadile uğramıştır.

Bu yeni üslûbun tipik misalinde evler bir sırada ve birbirine bitişik ev blokları şeklinde gruplandırılır. Nis- beten dar ve ön cepheleri uzundur. Ziftli düz damarlı ba- kır levhalarla veya birbirine geçen kiremitlerle örtülür, ve hipped olmaktan ziyade gabled tipidir. Pencereler umumiyetle ufkîdir ve pencere gözleri asgarî sayıdadır, bazen verandalarda veya kafesli duvarlar gibi detaylar- da İsveç tesirleri görülebilir. Mahalle plânlarında ev blokları manzaradan istifade edebilecek şekilde tertip edilmiştir ve ekseriya birbirine bağlı bir arka veya ön bahçe dizisi teşkil ederler. Bu bahçeler arasında yollar, Ville Radieuse'in ikametgâh mıntıkasını hatırlatan bir şekilde, gelişi güzel kıvrılıp bükülürler. Diğer bazı ma- hallerde de birbirine bitişik ev blokları ana yollara a- mud olarak inşa edilir ve müşterek bahçelerden geçen patikalarla bu yollara bağlanır (bu mimarî tarzında yarı müstakil vaziyette ev yapmaktan titizlikle kaçınılır). Bu üslûbun son bir kaç örneğinde birbirine bitişik ev blok- larını üç katlı yapmak suretiyle bir tenevvü yaratmak istenmiştir. Bu inşaat tarzında elde edilen kesafet düşük- tür; ekseriya bir İngiliz dönümüne 8-10 ev düşmektedir;

dönüm başına ev sayısı hiç bir zaman 12 yi geçmez. (Şe- kil 2, 3).

Yeni üslûp, fonksiyonalistlerin haşin üslûbundan ol- duğu kadar, ekseri şehirlerin varoşlarında.görülen o bir- birine benzer tenevvüden de ayrılmaktadır. Bu üslûpta sosyoloğlarm ve LewisMumford gibi hümanistlerin tesiri vardır; birçok bakımdan, maksada uygun ve cazip bir telifçilik ifade etmektedir ve en iyi örnekleri, Unwin ile Adshead'in açtıkları isabetli yolu devam ettirmektedir.

Fakat maalesef bu yeni üslûp hem inşa maliyeti bakı- mından, hem de mimarın zamanı ve sabrı bakımından külfetlidir. Bununla beraber, yapılmış olan bu vaitkâr başlangıcı devam ettirip geliştirebilecek yeter sayıda eh- liyetli mimarlarımız vardır.

Son otuz sene zarfında umumiyetle mimarlığımız genişlemiş ve kuvvetlenmiştir. Mimar okulları plân ha- zırlama işini ve bunun imkânlarını daha şuurlaştırmıştır.

Modern mimarî hareketi yeni ilham kaynakları temin etmiş ve inşaat icap ve tekniklerinin fennî bir sentezini hedef tutmuştur; son zamanların yeni romantik cereya- nı ise malzemenin nescinin ve iklim tesirlerinin ehem- miyetini hatırlatmış ve göze hoş gelen manzaraya, çiçek

(Şekil: 3)

ve ağaç dikmenin teferruatma, arazinin hususiyetine ve dekorasyonun münasip şekilde kullanılmasına karşı a- lâkavı canlandırmıştır. Açıkça görülüyor ki gerek res- mî makamların, gerekse aydın çevrelerin görüşü mima- rın tarafını tutmaktadır ve mimarlar iyi netice verebi- lecek bir teknik geliştirmişlerdir. Bütün bu müsait şart- lara rağmen yeni mimarî hâlâ büyük kısmiyle masada plân üzerinde kalmaktadır. Uç buut üzerine müşahhas olarak belirdiği bir kaç misalde de elde edilen netice es- tetik bakımdan azbuçuk hayal kırıcıdır ve iktisadî ba- kımdan da elverişli değildir. Bunun sebebi mimarın bugünkü şartlar altında mümkün olmayanı gerçekleş- tirmeye teşebbüs etmek zorunda bırakılışıdır. Meydana getireceği plân hem Sağlık Bakanlığının şartlarına ve tavsiyelerine uymalı, hem —daha mühimi ve belki de daha zoru— mimarın kendisini tatmin etmeli, hem de inşaat müddeti ve konması gerekecek kira inşaat komis- yonunu ve müstakbel kiracıyı memnun etmelidir. Eğer plânı hazırlayan mimar kendi hesabına serbest çalışıyor- sa ve işini ciddiye alan bir kimse ise emeğinin karşılığı- nı alamıyacaktır; yok işin kolayına giden bir insana al- dığı ücret fazlasiyle yetip artacaktır bile.

Bu müşkülleri iyi belirtecek muhayyel bir misal a-

layım: Genç ve hevesli bir mimar ziraî bir bölgenin mec-

lisi tarafından o bölgedeki mesken inşaatı için plânlar

hazırlamağa memur edilmiş olsun. Bu genç mimar ev-

velâ ziraat işçisine has meseleleri tetkike ve mesken

meselesinin her cephesi üzerinde toplanmış olan malû-

matın hiç değilse bir kısmını (bu malûmat işçi sınıfı

ailelerinin sosyolojik etütlerinden, binaları ısıtma eko-

nomisinde ilmî araştırmalara kadar uzanır) hazmetmeye

çalışır. Bundan sonra Mr. Gilberd'in tavsiye ettiği şekil-

de, binaların yapılacağı yeri inceden inceye gözden ge-

çirir: «Sadece büyük ağaçları değil, çitleri, duvarları,

bahçe parmaklıklarını ve saireyi hep not etmelidir; bun-

ların ne büyüklükte olduğu, rengi ve nesci bu notlarda

(4)

(Şekil: 4)

yazılmış olmalıdır ve plânımızı mümkün olduğu kadar bunları da nazarı dikkate alarak hazırlamalıyız. İnşaat yerinin iç manzarası ve uzaktan bakıldığı zaman görü- nüşü ve buradan görünen dış manzara da not edilmeli- dir. Ben kendim bu işi yapmak için bir fotoğraf maki- nesi ve kaba taslak çizdiğim basit krokileri kullanı- rım.» (1). Bürosuna dönünce mimar balsa tahtasiyle ve plastisin ile işe koyulur; «modellerin teferrüatı yapıl- masına lüzum yoktur, plastisinden veya diğer bir mad- deden kaba taslak yapılabilir.» (2). Genç mimar niha- yet, her ağacı ve fidanı yerinde muhafaza eden, hem gö- rünüşü güzel, hem de hesaba uygun bir plân meydana getirir; dikkatle tertip ve cihetlerini gerektiği şekilde ta- yin ettiği ev bloklarında hem küçük, ham de büyük ai- leler için çeşitli ev tipleri vardır; bu evler ccnvector sis- teminde ısıtılacaktır; hepsinin bir müşterek dahilî boru ve lâğım sistemi olacaktır: evlerin münasip yerlerinde gömme dolaplar bulunacaktır.

Sağlık Bakanlığının bölge müdürü plânı hararetle tasvip edecek ve muvaffakiyet temennisinde bulunacak- tır ve genç mimar, az çok müşkülâtla karşılaşmakla be- raber, hazırladığı plânının garip görünse bile aslında münasip ve iyi olduğu hususunda mesken komisyonu- nu iknaa muvaffak olacaktır. Plân nihayet açık eksilt- meye konacaktır.

Tekliflerle birlikte mimarın başı derde girer. O ka- dar uğraşarak meydana getirdiği plânı müteahhitler çok şüphe ile karşılar ve bu şüphe teklif ettikleri fiyatlarda kendini belli eder. Fiyatı en fazla kıran müteahhit, ge- cikmelerin ve sık sık tekrar edilen şüphelerin tesiriyle mimarı birçok fikrinden vazgeçireceğini umar. Böyle ol- duğu halde yine de yapılan teklifler, inşaatı yarı müs-

(1) R.I.B.A. Journal, August 1948. Report of Lecture by F. Gil- berd on «Three Dimensional aspects of Housing Layout» sahiîe 433-44.

(2) Aynı eser.

(Şekil: 5) Arizonada asgarî ölçüde kurulmuş bir mesken

takil iki çeşit ev tipine inhisar ettiren ve bütün müte- ahhitlerle iyi geçinen komşu bölgedeki mühendisin elde ettiği fiyatlardan yüksektir.

Teklif edilen fiyatlar Sağlık Bakanlığının kabul ede- bileceği bir seviyeye düşünceye kadar epey zaman ge- çer; convector ısıtma sistemi, gömme dolaplar, sürme kapılar maziye karışır, siperli taş duvarlar âdi tuğlaya ve büyük tas döşeli yollar çakıllı yollara çevrilir. N i - hayet ihale yapılıp müteahhit işe başladıktan sonra da mimar, iki sene müddetle, gittikçe daha az dostâne bir hale gelen bitmez tükenmez şantiye ve komisyon top- lantılarına ve komşu bölgedeki mesken inşaatının sür'- ati vc şayanı hayret ucuzluğu ile gittikçe daha sık mu- kayeseler yapılmasına hazır olmalıdır.

Böylece birkaç ay geçtikten sonra vaziyeti tahlil edince, mimar aldığı ücretin masraflarını ancak karşıla- dığım ve inşaatın tamamlanıp teslimine ve hesapların kat'î tesviyesine kadaı belki daha bir sene beklemek icap edeceğini görür.

Bu şartlar altında genç mimar bir daha mesken inşa- atı ile uğraşmâya tövbe ederse, veya komşu bölgedeki mühendisi taklit ederek inşa komisyonu ile müteah- hitlerin memnun olacağı, Sağlık Bakanlığının ise çare- siz müsamaha edeceği, nısbetleri oldukça makul çift evler tipinde yeknasak bir inşaat şekline saparsa hiç şaşmamalıdır (Şekil 4).

Verdiğimiz misal kendi hesabına çalışan bir mima- ra aittir, fakat aynı gaye ve ideallerle işe başlayan ma- aşlı mimarın başına gelenler de bundan farklı değildir.

Maaşlı memurun yaptığı masraflar' pek belli olmaz ve maaşlı olduğu için de şahsan zarar etmek endişesi yok- tur; buna mukabil, inşaat komisyonu ile daha sıkı te- masta bulunduğu için günlük işlerin seyri ve kira me- selesi onu çok daha yakından meşgul eder.

Mimarın, kendi kendisini tatmin etmenin kolay bir yolu olarak ebadı büyültmek ve malzeme kalitesini yük- seltmek yoluna sapması vaziyeti büsbütün güçleştirir.

Odaların daha büyük, pencerelerin daha geniş, kapıların

(5)

daha iyi cinsten olmasını talep edişi hem bu standard- ları talep etmeğe alışık olmasından, hem de bir mimar olarak şöhretinin yüksek kalitede iş çıkarmaya bağlı olduğunu hissetmesindendir. Her meselenin en temiz ve en ucuz hal çaresini bulmak üzere dikkatli tetkikler ya- pılırsa daha ucuz ve daha yüksek kaliteli evler inşa e - dilebilir; fakat bu, iyi iş çıkarmanın zor yoludur, plân- ların hazırlanması bakımından çok zaman sarfına ihti- yaç gösterir ve bugünkü şartlar altında mimar için kârlı bir yol değildir.

Mimarın kendi menfaati, yetişme tarzı, inşaat bah- sinde yapılan resmî ve gayri resmî tavsiye ve propa- gandalar, müşavirlerle siyaset adamlarının ileri sürdük- leri insaniyetçi ileri görüşler hep birleşerek Mesken K ı - lavuzlarında şart koşulanlardan daha da yüksek stan- dardların meydana gelmesine âmil olmaktadır. Mesken inşaatı maliyetiyle meşgul bulunan komitenin raporun- da «yapılan evler tavsiye edilen 900 kadem kare asgarî haddini gittikçe aşmaktadır» deniliyor. «1949 senesinin ilk üç ayında ihale edilen inşaatta evlerin vasatı mesa- hası şöyle idi:

Ocak 1051,1 kadem kare Şubat 1058,7 » » Mart 1062,6 » » (1)

Düşük yevmiyeli işçilere müsait bir kira ile iyi tanzim edilmiş muhit şartları içinde güzel birer ev te- mini mesken inşaat siyasetinin esas şartıdır. Bugünkü inşaat standardı ve maliyetiyle, kira ödeneklerini bir- hayli yükseltmeden bu hedefe erişmeye imkân yoktur.

Bununla beraber evlerin plânlarının hazırlanışında yük- sek bir seviyeye erişilirse eb'adı küçültmek, malzeme- den tasarruf etmek ve hem hesaplı, hem de kullanışlı ve güzel evler inşa etmek mümkün olur.

Zarurî mahiyette olan bu neticeye varabilmek için bugünkü inşaat politikasını değiştirmek lâzımdır. Şüp- hesiz bu iş bugünkü vaziyetin inceden inceye tetkikini ve araştırmalar yapılmasını gerektirecektir; inşaat standardlarmın ve plân kontrolünün çok geçmeden de- ğiştirilmesi bilhassa ehemmiyetlidir.

Bu hususta, asla kat'î mahiyette olmayan bazı tek- lifler ileri süreceğiz. Bunlardan bazıları daha etraflı tet- kiklere mevzu teşkil edebilir. Kolaylık olsun diye bun- ları muayyen başlıklar altında topladık.

Eb'ad Standardları:

Meydana getirilmiş olan küçük tipte ev plânların- dan çoğu orta sınıfa has hayat tarzını esas olarak kabul etmiştir. Plânmı muayyen ve müşahhas bir müşteri için hazırlamayan mimar, kendisine ve meclis üyelerinden pek çoğuna (bilhassa bunlar eski tarz işçi evlerinden

(3) The Cost of House Building, sahife 28-29.

orta sınıf evlerine taşınmış kimselerse) hoş ve muvafık görünen şekilde ev yapmak temayülündedir. Normal iş- çi ile karısının bu husustaki fikirleri hemen hiç hesaba katılmaz; bu sahada sosyal araştırmalar yapıldığı zaman dahi gerçek ihtiyaçları şayanı arzu görünen ihtiyaçlar- dan ayırt etmek müşküldür. Şömineli bir misafir oda- sı ve kapalı bir ocakla ısıtılan mutfak-yemek odası ta- lep edilmiş olabilir ve orta sınıf standartlarına göre bu kullanışlı ve ekonomik bir tertip sayılabilir. Halbuki kazancı ancak bir ateş yakmaya kâfi gelen işçinin karısı suyu da ısıtan kapalı ocağın karşısına geçip oturmaya yaramadığını görür. Misafir odasmdaki şömine ise se- nenin 350 gününde yakılmadan durur.

Antre ile misafir odasının sembolik ve sosyal bir değeri vardır. Fakat ailenin günlük hayatının geçtiği yeri bu yüzden yüzde 40 nisbetinde daraltmak doğru olur mu? İhtiyaca kâfi gelen pratik bir oda olmak şar- tiyle ailenin bütün gününü tek bir odada rahat bir şe- kilde geçirmesi mümkündür; sadece belki yemeğin pi- şirildiği köşeyi bir dolap veya konsolla maskelemek i - cap edebilir.

Eğer bütün ailenin oturma odası olarak bir tek bü- yük oda bulunacaksa, yatak odalarının aynı zamanda birer oturma odası şeklinde de kullanılabilmesi için bir bölge ısıtma sistemi veya convector ısıtma sisteminin müessir bir şekli temin edilmelidir; bu suretle misafir odasının gördüğü işi bu odalar görmüş olurlar. Bu tek- lif küçük evlerde ailenin odalardan istifadesini artırmak maksadıyla çok defa ileri sürülmüş, fakat zaten yüksek olan inşaat standardı dolayısiyle tahakkuku imkânsız bir lüks addedilerek reddedilmiştir. Halbuki evin me- sahası küçülünce bunu temin etmek mümkün ve fay- dalı olacaktır.

Pencereler muvafık eb'adda olmak şartiyle, birinci kat odalarının tavam 7 kadem 6 pusa indirilebilir. İyi havalandırma tertibatı bulunan dolaplar, içeri girilmesi zaruretinden dolayı 6 kadem yerin ziyan edilmesine se- bep olan kiler odalarının yerini alabilir. Kömürlükler de başka bir şekilde yapılarak küçültülebilir. Evlerin birçoğunda zemin katında ayrı bir helâ bulunmayabilir;

hele projede umumî helâlariyle birlikte çocuk bahçe- leri yapılması da derpiş ediliyorsa, buna hiç lüzum yok- tur.

Bugünkü küçük tipte ev plânlarının birçoğu iki ci- han harbi arasında spekülasyoncu müteahhitlerin mey- dana getirmiş oldukları ve her odanın müstakil bir ka- pısı olmasını hedef tutan umumî bir plân şekline da- yanır. İçten merdivenli eski tarz evlere kıyasla bu plân- lar çok yer ziyan ederler; eski tarz bir ev plânının bu- günkü «ileri» İsveç ve Amerikan ev plâncılığma çok yaklaşması şayanı dikkattir.

Eski tarz evlerde ailelerin nasıl yaşadığı tetkik edi-

(6)

lirse, iyi modem malzeme ve teçhizat ve modern satıh usullerinin kullanılması güzel bir mahalle plânı yap- mak şartiyle bu eski ev plânının birçok harp sonrası plânlarmdan daha fazla işçi sınıfının ihtiyaçlarına ce- vap verdiği neticesine varılabilir.

Mahalle plânı:

Evlerin cephesinin küçülmesi yol ve lâğım masraf- larında tasarruf temin eder; fakat ev tipinin yeknasak- lıği ve bitişik nizam şeklinin kullanılışı arada geniş sa- ların bırakılmasını ve bunların çeşitli şekillerde tertibi- ni lüzumlu kılar. Plânlarda evlerin tekâsüfü ile açık mey- dan ve bahçelerin tezadı v e apartman, küçük ev ve üç katlı ev tipleri kullanılmak suretiyle bina silüetlerinde ve irtifamda tenevvü bulunmalıdır. Evlere giriş yolu olarak patikalardan daha fazla istifade edilebilir. Plâna müşterek bahçeler konurken bakım masraflarının asga- riyle indirilmesi bakımından bu mesele iyice tetkik edil- melidir. Evlerin sık olduğu noktalarda da düşünülerek ağaçlandırılmış taş veya beton döşeli küçük ön bahçe- ler bunların yerini alabilir. Orta sınıf ölçülerine göre müşterek bahçıvan için ev başma haftada bir şilin veya bir şilin altı pens ödemek münasip ve hesaplı bir hal çaresi sayılabilir. Fakat daha önce bahçesiz bir evde o- turmuş olan dar gelirli bir aile için bu ciddî bir yük teşkil edebilir.

Malzemenin Standardizasyonu ve Siparişi :

Standardize edilmiş mamullerin sayısı artmakta ve esas inşaat malzemesi standard şartnâmelerle tayin edil- mekte olmasına rağmen, mimar hâlâ içinden seçip ayır- mak zorunda olduğu büyük bir çeşitlilikle karşılaşmakta ve teslimatta vukua gelen kendi kontrolü haricindeki teehhürler ve noksanların da mesuliyetini yüklenmek mecburiyetinde kalmaktadır. Bu sebeple ekseri mimar ihtiyatlı davranmayı ve uzun tecrübeden geçmiş mater- yel ve usulleri kullanmayı tercih ediyorlar. Meselâ da- ha pahalıya mal olmak v e daha kötü netice vermek ih- timali olduğu halde kapılar, pencereler ve dolaplar ek- seriyetle mahallî müteahhide havale edilir. Çünkü mi- mar mahallî müteahhidi ve siparişin teslimini daha ya- kından kontrol edebilir.

Bunlar işlerin normal seyrinde beliren meselelerdir.

Fabrika mamulü malzemeyi yapan fabrikatör iyi yapıl- mamış bir zemini veya kamburlaşmış bir kontrplak ka- pıyı umumiyetle hiç müşkülât çıkarmadan ve geciktir- meden düzeltir, fakat 500 kapının birden kusurlu görü- lebileceği inşaat projelerinde mesuliyeti kendi üzerine almamak için elinden geleni yapacaktır. Böyle bir va- ziyetin sebep olacağı teehhürler ve müşküller çok bü- yüktür ve bu gibi hâdiseler (bunları önlemek mimarın elinde olmadığı ve memnuniyet verici bir hal çaresi

bulmak için ekseriyetle pek çok zaman harcadığı halde) mimarın şöhretine zarar getirir.

Öyle sanıyoruz ki bu meseleleri halletmenin yolu, külliyetli miktarda siparişlerde bulunup elde edilen mamul malzemeyi inşaata tevzi eylemektir. Böyle ha- reket edebilmek için de evvelâ dikkatli araştırmalar yap- mak, plânları itina ile hazırlamak ve üzerinde umumi- yetle ittifak edilmiş olan gardrop, eşya dolabı, kapı ve kapı çerçevesi eb'admı ve tahtanın cinslerini ve madenî pencere çerçevelerini standardize etmek lâzımdır. Şim- diden bu sahada standardize mamuller vardır fakat bunlar arasından en münasiplerini seçmek ve muayyen hallerde tadiller yaptırmak hem mimarın plân hazırla- masını kolaylaştırır hem de daha iyi ev plânları yapıl- ması işini mümkün kılar.

Normal olarak umumî bütçelerden ödenen mamul inşaat malzemesi münasip modellerde yapılmış sağlam mamuller listesinden seçilerek toptan sipariş edilse ve bunların inşaata teslimi Sağlık Bakanlığının işletme şubesi tarafından tanzim edilse, mimarın karşılaştığı me- selelerden birçoğu basitleşir ve bugün fert olarak mi- marın veya mimarlık şubelerinin imkânları dışmda o - lan tecrübelere girişmek ve ilerlemeler kaydetmek ka- bil olur.

Mimarın Mesuliyetleri:

Mahallî makamların yaptırdığı inşaatta çalışan mi- marın önüne çıkan zorlukları böylece belirtmiş olduk.

Mimarlık mesleğinin şerefi bakımından memnuniyet v e - rici olan nokta, mimara verilen ücretin maliye hesapla- rına bağlı tutulmayışıdır. Bununla beraber verilen üc- retler o kadar düşük, müteşebbis ve hevesli olmanın ce- zası o kadar büyük ve işin sür'atle ikmali hususunda edilen İsrar o kadar fazladır ki, inşaat projelerinden pek azı plânların hazırlanması safhasında gereken dikkat ve itinaya mazhar olmaktadır. Mimarlar iki şıkla karşı- laşmaktadırlar: Ya hemen hiç bir rizikosu olmayan yek- nasak bir inşaat tarzı tutturmak veya elinden geldiği kadar güzel bir inşaat projesi hazııiıyarak (inşaat ko- misyonlarından çoğu böyle bir projeyi şüphe ile kar- şılıyacaklardır) teehhürlere ve hem kendisi için, hem de inşaat komisyonu için para sıkıntılarına sebep olmak.

Bu vaziyetten kurtulmak için çıkar bir yol, mimar-

ların Sağlık Bakanlığı Bölge Müdürlüğü tarafından ta-

yini olabilir. Bu yapılabilirse ve standardize edilmiş

malzeme Sağlık Bakanlığı tarafından temin edilirse mi-

marın karşılaştığı müşküllerden birçoğu hafifler ve

Sağlık Bakanlığının bölge mimarları rnşaat plânlarının

daha iyi hazırlanması hususunda ısrar edebilirler. Diğer

taraftan mevcut inşaat standardlarının düşürülmesi ve

(Devamı 193 üncü sayfada)

(7)

müştür. Kira kışlaları gerek sıhhi ve gerekse ahlâki bakımdan mahzurlu olduğu gibi şehircilik bakımından da hatalıdır. Hiç bir mimar şehirlerin şakuli olarak yükselip sakil manzara almasını istemez. Böyle binalar aynı zamanda iktisadî de değildir.

Buna mukabil aynı komisyonun «b» fıkrasında teklif ett ği gibi inşaat bölgelerinin hususiyetine göre. meselâ merkeze 3-4 katlı ev- lerle, civarlarda bölgelerinin hususiyetine göre. meselâ merkezde 3 - 4 katlı evlerle, civarlarda 1-2 katlı bahçeli grup evlerin inşası gayet iyidir. Esasen başarılı bir bahçeli şehir hareketinin gayesi de böyle şehirler meydana getirmektir. Bunun faydaları şu şekilde hülâsa edilebilir:

1. İktisadî faydası: pahalılığı önler.

2. Hür aile fikrinin gelişmesine yol açar.

3. Sıhhî bakımdan da iyidir.

Netice olarak kanaatim: imar ve şehircilik komisyonu rapo- runda yapılan tekliflerin yerinde oluşudur. Şahsen bu tarzı hare- keti kütlevî inşaata tercih ederim.

B — ...Gerçi memleketimizde resmen kat mülkiyetini temin eden mevzuat yoksa da bugünkü medenî kanunun suplesi içinde dolambaçlı yollardan g derek pek âlâ kat mülkiyetine benzer bir takım haklar elde etmek kabildir. Meselâ:

1. Üst hakkı «İnşaat hakkı», 2. Süknâ hakkı, 3. Müşterek mül- kiyet.

Bütün bunlar kat mülkiyetinin muhtelif formüllerle memle- ketimizdeki tatbikatından başka bir şey değildir.

Diğer taraftan kat mülkiyetinin mahzurları mevcuttur.

1. Ekonomik bakımdan: «Kütlevî inşaatın mahzurlarına yuka- rıda işaret edildi».

2. Fiilî bakımdan: İhtilâflar «İcâbi-selbi ihtilâflar» Bakım, tâ- mir, müşterek kısımların kullanılması gibi.

3. Hukukî bakımdan: Gayri menkulün tasarrufu bahis konu- sudur. Tapuda güçlük çıkar. wieland: «Tapuya tesçilde müşterek k ı - sımların çıkaracağı güçlüklere ve zelzele, yangın gibi haller vu- kuunda alttaki kiracının vaziyetine» işaret eder.

4. Kanuni mahzur: Tâdil bekleyen birçok maddelerin değiş- mesine yol acar.

Bütün bu mahzurlar dolayısiyel memleketimizde kat mülkiyeti kabul edilmiştir. Bütün bu izahat sonucundan anlaşılacağı üzere kredi komisyonu raporundaki teklifleri kabul etmek doğru değil- dir kanaatindeyim.

3920 Şaban Ormanların cevabından :

...b — Bu fıkrada ucuz evler için azami kat adedi tayin et- mek meseleyi açık olarak halletmez. Bazı bölgelerde, bilhassa kat evleri, şakulî ranta uygun arsalarda «azalan verim kanunu» na göre optimal noktaya varması bu suretle daha ucuza çıkabilmesi İçin zikredilen katlardan daha yükseğe çıkması icabedebilir. «Ta- bii yapı nizamları ve estetik endişeler gözönüne alınarak". Böyle çok katlı binaların, ayrık nizamdaki az katlı binalara nazaran yarı yarıya mâledildiğ'ni unutmamalıyız. Arsayı şakuli rantta hatâ yapmadan kullanmak, yani ondan verebileceği azami verimi almak borcumuzdur,

arsa fiyatı 15

mesken fiyatı = 100 Tabii kat mülkiyetinin tanınmayın, böyle bi- nalara kapital yatırımının güç olduğu memleketimizde bu işe yapı organizasyonlarının ve devletin yardım etmesi lâzımdır.

B — Kredi komisyonu raporunun tenkidi :

Fıkrada tanınmamış diye gösterilen kira mukabili âhârın ar- sasına inşaat tanınmıştır. Üst .-inşaat» hakkı başkasının arsasına inşaat yapmayı «1 kat tanımaktadır. Sonra, kat mülkiyeti birçok sebeplerden «İktisadi, hukukî ve kanunî mâniler» kabul edilmemiş bulunmasına rağmen müşterek mülkiyetin müsait taraflarından faydalanarak kat mülkiyetine benzer haklar elde etmek mümkün- dür. Kat mülkiyetinin bazı mahzurları da gözönüne katılırsa bu.

nu. mesken buhranının ve sosyal mesken dâvasının halli için bü- yük bir mâni saymak biraz iddialı görünüyor.

— Baş tarafı 191 inci sayfada —

mimara daha sarih talimat verilmesi suretiyle, şimdi teklifler geldikten sonra indirmeler ve değiştirmeler yapmakla geçirilen zaman çok kısaltılmış olur. Diğer makul bir tedbir de, şarta bağlı mukaveleler yerine gö- türü inşaat mukaveleleri yapmak olur. Bunun mümkün olabilmesi için fiyatların istikrar bulması lâzımdır; fa- kat bugün dahi müteahhitler bu çeşit mukavelelere rı- za göstermektedirler. Bu usul tatbik edilirse müteahhit- lerin ve malzeme kontrol mühendislerinin defter tutmak için harcadıkları zamandan çok tasarruf edilmiş olur.

Hülâsa, birçok hallerde evlerin konfor ve kullanış- lılığından hiç bir fedakârlıkta bulunmadan eb'adı küçül- tebiliriz. Mahalle plânlarının hazırlanmasında ve tatbi- kinde tasarruflar tahakkuk ettirilebilir ve inşaat mal-

zemesinin standardize edilmesiyle hem zamandan, hem

de paradan tasarruf etmek mümkündür. Diğer taraftan

idarî sahada ve mesuliyetlerde değişiklikler yapılarak

mimarın zamanı ve emeği lüzumsuz müdahalelerden

kurtarılabiliı

-

ve bunların en verimli olabilecekleri saf-

hada, plânların hazırlanması safhasında, kullanılmasını

temin etmek mümkün olur. Kirası, kazancı en az işçile-

rin dahi ödeyebilecekleri bir seviyede olan güzel ve sağ-

lam evler inşa etmek meselesi, bir hassasiyet işi olduğu

kadar bir akıl işidir de. En iyi mimarlarımıza kendile-

rini göstermek fırsatı verilirse bu hasletler elde edile-

bilir, fakat bugünkü şartlar altında plânların da, çıka-

rılan işin de kalitesi düşüktür. Modern teknik ve mal-

zeme en iyi şekilde kullanılmak şartiyle, evlerin eb'a-

dmı küçültmek makul bir hal çaresi olabilir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Lazer kalemlerin bü- yük ço¤unlu¤u düflük bir demet ç›k›fl gücüne (bir miliwatt ya da daha dü- flük) sahip olduklar›ndan, ürettikleri lazer demeti normal ve

Hem inorganik seramik katı elektrolitlerin, hem de organik polimer katı elektrolitlerin, iyonik iletkenlik, mekanik özellikler, yüksek kimyasal ve termal kararlılık

ncceı 3trııGjİ çcrçevtsindc cn İolıy vc ücuı §.ğlının, çcvrcyc ıırır varmcıcn tocrjiler üztrindc durulmı. Ayrrcı, tüneş .n.rji§inin bol bulunduğu yız

– Tüketim deneyimi ve değerlendirme (yemeğin sizi tatmin edip etmediğine karar vermek). – Geribildirimi sağlama

Adananın şehir plânında bu kısma ait hudutlar içine gir- miş olan yollar, arsalar, evler Adananın iklim şartlarına g ö - re uydurulmuş, rüzgâr istikametlerine göre

Bugünlerde adını daha çok ‘kaygı bozukluğu’ olarak duyuyoruz, yaşamımızı sürdürmemiz için gerekli birçok duygudan biri olan kaygı ile iletişimimiz bozuldu ve artık

Darülaceze Cad. Surgical skin-marking techniques. Plast Reconstr Surg. in plastic surgery: A helpful suggestion. Plast Reconstr Surg. Preoperative surgical skin marking in

Although some of the conventional fiberoptic light sources have the advantages of coordi- nated video recording function and perfect operative field lightening quality with