• Sonuç bulunamadı

N. Zaporozhets, A. Svanıdze, Tales of the Middle Ages çev. Menekşe Bekaroğlu, 2. Baskı, Ankara, 2006.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "N. Zaporozhets, A. Svanıdze, Tales of the Middle Ages çev. Menekşe Bekaroğlu, 2. Baskı, Ankara, 2006."

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

History Studies Volume 3/2 2011

N. Zaporozhets, A. Svanıdze, Tales of the Middle Ages çev. Menekşe Bekaroğlu, 2. Baskı, Ankara, 2006.

Tarihte ve Mitolojide İsyan

Tamer Yıldırım1 Kitap, M. S. 5. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar insanların günlük yaşayışı, feodal düzen, sosyal, bilimsel ve düşünsel gelişimlerini anlatmaktadır. Bu anlamda Alman ve Slav halklarının yaşayış tarzı, kanunları, askeri teşkilatları vb. kurumlarına değinmekte ve böylece feodalitenin daha iyi anlaşılmasını sağlamaktadır. Fakat eserde görülen bazı eksikler de mevcuttur.

Kitapta anlatılan pek çok bölümdeki bilgiler kitabın başlığında belirtildiği gibi öykü veya mitik olaylar değildir. Tarihte gerçekten yaşanmış olan olaylardır. Hatta bazı bölümler doğrudan tarihi bazı olayların anlatılmasına ayrılmıştır. Örneğin; İlk bölüm olan

“Cermenler”de tarihçi Tacitus’un kitabı “Germenia” ve Julius Sezar’ın eseri “Galya Seferi”nden hareketle Cermenler hakkında verilen tarihi bilgilere değinilmiştir. “Basılmış İlk Kitap” adlı bölümde matbaanın icadı, “John ve Mary Ne Pişiriyordu?” kısmında ortaçağdaki yemek kültürü, “Ortaçağ Avrupa’sının Haritası” adlı bölümde ortaçağdaki yerleşim yerlerinin nerelere niçin kurulduğu, ormanlık arazilerin miktarı, “Ortaçağ Tiyatroları”nda ise tiyatroların durumu ve insanların eğlence kültürü gibi konular anlatılmıştır.

Kitapta çok fazla bilinmeyen bazı hususlara da değinilmiştir: “Çizgili Yelkenli Gemi”

adlı bölümde Kuzey Amerika’ya ayak basan ilk Avrupalıların Vikingler olduğu (s. 69) “Nike İsyanı” adlı bölümde de Ayasofya’nın kubbesinin altınla yapıldığı belirtilmektedir.

Yazar “Bulgar Tarihinden Sayfalar”da Bulgarların krallarına Kağan dediğini Azak Denizinin etrafından geldiklerini Türkçe konuştuklarını belirtip, onların Ogurlar olarak bilinen göçebeler olduğunu yazmasına karşın Türk olduklarını hiçbir şekilde ifade etmemektedir.

Kitapta genelde tarihsel sıraya göre bölümler yerleştirilmeye çalışılsa da her zaman bunun takip edildiğini ve konu birliğinin gözetilerek verildiği söylemek mümkün değildir.

“Çizgili Yelkenli Gemi” bölümünün zamanı 793, bir önceki bölümün “Domesday”ın tarihi 1066, bir sonraki bölüm olan “Haçlı Seferleri”nin tarihi 1095 veya “Goldyadlar” adlı bölüm 12. yüzyılda geçmekte bundan önceki bölüm ise 15. yüzyılda.

1 Yrd. Doç. Dr; Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi – Şırnak.

(2)

Tarihte ve Mitolojide İsyan … 418

History Studies Volume 3/2 2011

Kitabın isimlendirilmesine baktığımızda, 34 bölümden oluşan kitapta anlatılan olaylardan sadece 4 tanesi isyanla ilgili ve kitabın orijinal isminde isyan kelimesi yer almamaktadır. Kitabın orijinal adının Türkçeye çevirisi “Ortaçağ Öyküleri” (Tales of the Middle Ages) şeklinde olabilir ve bu isimlendirme içeriğe de daha uygundur.

Kitapta olaylar anlatılırken araya kişi veya kavram tanımlamaları ve açıklamaları, bazen tarihi bilgiler, tarihi şahsiyetlerin özellikleri verilmiştir. Bu da öykü olarak anlatılmaya çalışılan metnin biçim olarak özelliğini ve bütünlüğünü bozmaktadır. Bazen de normal tarihsel bilgiler veriliyor ki, bu tarihsel gelişmelerin öyküyle hiç alakası olmuyor. Dolayısıyla anlatılan bazı olayların gerçek mi yoksa öykü mü olduğu tam olarak seçilemiyor.

Kitapta bazı konular tarihi belgelerle anlatıldığı söylense de sadece kitap adı veya yazar adı verilmekle tarihi belgenin ortaya konulduğunu söylemek güçtür. Arap kavimleri hakkında da bilgi verdiği söyleyen kitap sadece İbn Battuta (s. 132–136) kısmında ve 6 sayfalık bir açıklama yapmaktadır. Ortaçağ Arap dünyasını 6 sayfalık ve tek bir kişi ekseninde değinip bunun orta çağ Arap kavimleri hakkında bilgi vermek olarak nitelemek doğru bir niteleme olmasa gerek. Kitapta okuduktan sonra Avrupa ve Asya halklarının birbirleriyle çok daha iyi kıyaslanabilecek hale gelinmiş olacağını (s. 7) belirtse de Asya’dan bahsetmeyen kitabın okuyucuyu nasıl böyle bir duruma getireceği merak konusudur.

Sonuç olarak kitap, tarihsel bazı olayları bazen hikâye tarzında bazen olayın tarihsel şeklini betimler tarzda yazılmış bir eserdir Bu açıdan eser hikâye tarihçiliği olarak nitelendirilemeyeceği gibi akademik bir tarih kitabı olarak da nitelendirilemez. Bunun tersten ifadesi de doğrudur. Yani kitabın türünü belirlemek oldukça güçtür: “hem odur hem budur, ne odur ne budur” gibi bir durum söz konusudur. Çevirisi genelde akıcı olsa da kavramsal bazı kullanımların tam olarak verilmediği görülmektedir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Matthews’un ekibi de bakteriye maruz kalan farelerin, yani dolayısıyla bağışıklık sistemi uyarılmış olan farelerin beyin kökündeki bir grup beyin hücresinin etkin

Adenozin almaçla- rından A2A’nın NAcc bölgesinde yoğun olarak bulun- ması, bilim insanlarına bu bölgenin adenozin yığılma- sına gerek kalmadan beyni yavaş dalga uykusuna

Fizyolojik sarılık olarak isimlendirilen bu durum dışın- da bebeklerde sarılığa yol açan başka nedenler de (örne- ğin hepatite neden olan bazı virüs enfeksiyonları, anne ile

Kendi toprağının sesine kulak veren Hüseyin Su, geçmişin hikâye anlatıcılarıyla bugünün modern anlatıcıları arasında farklar olduğu- nu düşünür..

Projede kullanılan aydınlatma armatürleri, ışık kaynaklarının (lambaların) tipleri, teknik ve fotometrik özellikleri, konumları uzman kişilerin yardımları ile

Korkuyorum, çünkü, belki O’na demişlerdir ki rakip holding organik tarım sektörünü kapılamış durumdadır.. Korkuyorum, çünkü, belki O’na demi şlerdir ki

Its main proponent was the Italian Dominican Thomas Aquinas (1225-1274), later declared a saint, an angelic teacher and a doctor of the Church, who in order to achieve the

(1962) Centuries of Childhood, A Social History of Family Life. Arkeolojik Eserlerde Çocuk. Haz.) Toplumsal Tarihte Çocuk Sempozyum içinde (ss.. İstanbul: Tarih Vakfı