Kaz Dağları’nı kundaklayıp yaktılar... Vicdansız bunlar.
Çevreciler ağlıyor... Birsel Lemke, Fikret Akova, Cengiz Balkan, Kamil Saka, Murat Narin ağlıyor... Edremit, Akçay, Altınoluk ağlıyor... Pınarbaşı, Hasanboğuldu ağlıyor...
Kim, kimler kundakladı o güzelim bitki örtüsünü, meşe, karaçam ağaçlarını... Ormanlarımızı, koylarımızı, büklerimizi, ovalarımızı sattılar yetmedi.
Şimdi sıra geldi denizlerimize!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı 1/100 binlik “İl Çevre Düzeni Planı”, İstanbul’u pazarlamaya yönelik. Küresel şirketlere satılacak Marmara Denizi.
Rant sağlanacak, köşe dönücülüğü yapılacak!
Dağlarımızı ve ovalarımızı çokuluslu altın avcılarına, Kanadalı, Amerikalı ve İngiliz şirketlerine peşkeş çeken zihniyet, şimdi Marmara Denizi’ne Dubai’de olduğu gibi yapay adalar yaptıracak.
İstanbul’un tarihi, kültürel ve doğal dokusu bozulacakmış, kent ve insan odaklı planlamalar rafa kaldırılacakmış kimsenin umurunda değil!
Hesaplara bakılırsa Kartal ve Küçükçekmece’de birer ada yeri belirlenmiş bile! Galataport, Haydarpaşa, Zeyport derken, şimdi de Küçükçekmece ve Kartal... Tarihi doku gidecek ama para gelecek!
Kentin yaşam alanları kısıtlanacak, olsun mıngırlar kasalara dolacak!
Ormanlarımız yok olacak, su kaynaklarımız kuruyacak ama Türkiye Dubai’ye benzeyecek. Oldu olacak Marmara Denizi’ni toptan satın!
Alsın çokuluslu şirketler, dilediğini yapsın.
Bu arada Büyükada, Kınalı, Burgaz, Heybeli ve öteki adalar satılsın! Gökçeada, Bozcaada elden çıkarılsın!
***
Üçüncü köprü var sırada...
CHP İzmir Milletvekili Selçuk Ayan soruyor:
“Üçüncü köprünün güzergâhında arazi toplayan şirketler kimlerindir?” Biraz bekleyelim, arazileri hangi şirketlerin aldığını yakında öğreniriz.
Tarih, kültür, doğa vız geliyor AKP’li belediyelere...
Bodrum Yarımadası’nı peşkeş çektiler, şimdi sıra Datça ve Çeşme Yarımadası’na geldi. İmar izni Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın eline geçti geçecek...
Zeytin Yasası’yla birlikte o güzelim kıyılarımız birilerine peşkeş çekilecek.
Yaktılar gözüm Kaz Dağları’nı, yaktılar Mehmet Alan’ı cayır cayır, “ulusal parkı” yaktılar. Bu arada madencilik sektörünün orman alanlarında arama yapılmasına Bakanlar Kurulu olur verdi. Avukat Noyan Özkan dostumuz ne diyor:
“Bu karara imza atan Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanlar anayasanın hukuk devleti ilkesini ihlal etmek suretiyle TCK’nin 309. maddesinde düzenlenen anayasayı ihlal suçunu işlemişlerdir.”
Mermerciler, granitçiler, taşocakları işletenler dalacaklar yaka yaka bitiremediğimiz ormanlarımıza.
Peki, Türkiye’nin taraf olduğu, Avrupa kentsel koşulu, su kuşları yaşama ortamı, öneme sahip sulak alanlar, dünya kültürel ve doğa mirasının korunmasına ilişkin sözleşme...
AKP hükümeti uluslararası sözleşmeleri çiğniyor! ***
Yaktılar Kaz Dağları’nı hainler! Göz göre göre katlettiler!
Gelişmiş demokratik toplumlarda sıradan bireyin çevre bilinci vardır... Bizi yönetenlerin ise böyle bir bilinci yok!
CHP’li Gürsel Tekin, İstanbul’a üçüncü köprü güzergâhını ortaya koyunca Başkan Topbaş kıvırmaya başladı, Tayyip Bey, “öyle değil” dedi.
Ankara’dan İstanbul’a uçakla dönerken Beykoz, Sarıyer’de ormanların nasıl katledildiğini görürsünüz. AKP’li eski Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, Turgutlu’daki Çaldağı’nda çalışan İngiliz Sardes Nikel Madencilik’le baş edemedi ve siyasi yaşamı bitti.
Çaldağı’nda ağaç katliamı yapıldığını eski bakan söylüyor, ben değil. Peki, Kaz Dağları’nı kundaklayanlar kim, kimler?
Biz “demokratik açılım” derken, denizler de açılmayı, ormanlarımızı yakanları, Kaz Dağları’nı kundaklayanları görmezden geldik, Tanrı’ya şükürler olsun!
Şimdi sırada neresi var? Hikmet ÇETİNKAYA
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69
