Dünyada ve Türkiyede Evde Bakım Evde Bakımın Sağlık Politikamızdaki Yeri
Dünyadaki Çalışmalar
Kronik hasta ve yaşlı nüfusu arttıkça uzun süreli ba-kımın maliyeti her geçen gün artmaktadır ve dünya ge-nelinde hükümetler için büyük yük oluşturmaktadır.Finansmanı bir çok ülkede genel vergilendirme vezorunlu sosyal sigorta kurumları tarafından yapılmak-tadır. Özel sigortaların rolü ülkeden ülkeye değişmesi-ne rağmen daha azdır. İngiltere, Amerika, Danimarka,Hollanda, Almanya gibi ülkelerde genel bütçenin yak-laşık %1’i uzun süreli bakıma ayrılmaktadır.Ülkemizde sağlık hizmetlerine yönelik kapsamlımaliyet-fayda, maliyet-etkililik çalışmaları olmaması-na karşın, diğer ülkelerde yapılan çalışmalar evde ba-kım sisteminin sağlık hizmetlerinin maliyetlerini dik-kati çeker boyutlarda düşürdüğünü, ayrıca, evde bakı-mın hasta ve aileler açısından da birçok yararları oldu-ğunu göstermektedir.
Evde bakım hizmetleri, kurum hizmetleri ile karşı-laştırıldığında maliyet yönünden oldukça avantajlı-dır.ABD’de Ulusal Evde Bakım Birliği’nin yayınladığırapora göre, ventilatöre bağımlı hastanın hastanedekiaylık sağlık bakımı maliyeti 21570 USD iken evdekibakım maliyeti 7050 USDdır. Buna göre evde bakımhizmeti yalnızca bir vakada ve bir aylık sürede 14520USD kâr anlamına gelmektedir. Bütün bunlar evde ba-kımın hasta ve aileleri açısından da birçok yararlan ol-duğu göstermektedir. Örnek vermek gerekirse;
Evde ve hastanede kemoterapi uygulanan çocuklarayönelik bir araştırmaya göre, hastanedeki bakım maliyeti 2329 USD iken, aynı etkinlikte evde bakım maliyetinin1865 USD'a düştüğü, yanı sıra, evde bakım hizmeti verilen çocukların bağımsızlık, kendini iyi hissetme, iştah, genel duygusal durum, okula devam konularında hastanede tedavi görenlerden daha iyi durumda oldukları, aile yaşam biçimlerinin olumlu yönde etkilendiği,
• Ventilatöre bağlı hastalarda hastane bakım giderleri 270.000 USD iken, evde bakım giderlerinin 21.000USD'a düştüğü,
• * Bronkopulmoner displazili çocuklarda evde oksijentedavisinin 173.160 USD kâr sağladığı; 90 günlük hasta-ne masrafları 46.920 USD iken evde bakım giderlerinin5.195 USD olduğu
Ülkemizdeki Durum
1990 yılı verileri ülkemizde, bireylerin hastalıklarınagöre hastanede kalış sürelerinin uzun olduğunu düşündürmektedir.
Örneğin; hastanede yatış gün sayısı, enfeksiyon ve paraziter hastalıklarda 10.6, malign tümörlerde 11.2, kemik, kas ve bağ dokusu hastalıklarında12.3, yarık damak/dudakta 8.6, mental retardasyonda 37.8, diyabette 9 ve gripte 6.2'dir. Bunların hepsi, daha kısa bir hastane döneminden sonra hastaların kendi evortamlarında profesyonel bakım ve danışmanlık alabilecekleri durumlara örneklerdir.
Hastane enfeksiyonlarının önlenmesinin en önemliyöntemlerinden birisi de hastanın mümkün olduğu enerken dönemde taburcu edilerek hastanede kalış süresini kısaltmaktır. Bu da ancak uygun bir evde bakımhizmeti ile mümkündür. Örneğin, Hacettepe Üniversitesi Erişkin Hastanesi'nde 1997 yılında yapılan farmako ekonomik bir değerlendirmede hastane enfeksiyonu nedeniyle hastanede kalış süresinin hasta başına yaklaşık 20 gün uzadığı, hasta başına maliyetin 1582 dolar arttığı gösterilmiştir.Yine aynı çalışmada hastane enfeksiyonu gelişmeyenhastalarda ölüm oranı yüzde 3, enfeksiyon gelişen hastalarda ise yüzde 20 olarak bulunmuştur
Önemli bir bölümü de verimli ve iyi bir planlama ile kullanılmamaktadır. Bu yetersizlik hastanede yatarak tedavi gereksinimi olanların bu olanaktan yararlanma olasılığının azalmasına yol açmakta ve giderek erken taburculuk zorunluluğunu doğurmaktadır. Bu sorunlara bir çözüm olarak yataklı tedavi kurumlarının ve hasta yataklarının arttırılması düşünülebilir.Ancak diğer ülkelerde yapılan yarar-maliyet çalışmalarının sonuçlarına göre, bu girişimlerin evde bakım olanaklarının güçlendirilmesi ile karşılaştırıldığında, maliyeti çok artırdığı belirtilmektedir. Oysa daha ekonomik ve gerçekçi çözüm, varolanın yatak kapasitesinin etkin/verimli kullanılması ve evde bakım hizmetlerinin bir an önce geliştirilip güçlendirilmesidir.
Ayrıca, hastanelerde hastaların ve ailelerinin hastanesonrası yaşamlarında, tedavi ve bakımları sırasında karşılaştıkları sorunların çözümünde yol gösterebilecek birçalışmanın olmadığı gibi mevcut yatak kapasitesindendaha fazla kişinin yararlanmasını sağlayacak sistemli bir"taburculuk planlaması"nın yapılmadığı gözlenmektedir. Ülkemizde taburculuk planlamasının ve evde bakım hizmetlerinin olmamasının diğer bir sonucu da, hastaların hastanede kalış sürelerinin uzayabilmesidir. Bu durum hastanın hastanede yatış ile ilgili birçok fiziksel(hastane enfeksiyonları riski gibi), psikolojik ve sosyal sorunların eklenmesine neden olmakta ve uzun süreli hastane bakımı aile bütçesine olduğu kadar ülke ekonomisine de yük getirmektedir.