• Sonuç bulunamadı

ETKİLEŞİMLİ KİTAP OKUMA PROGRAMI (EKOP)*

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ETKİLEŞİMLİ KİTAP OKUMA PROGRAMI (EKOP)*"

Copied!
42
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ETKİLEŞİMLİ KİTAP OKUMA PROGRAMI

(EKOP)*

*Bu program TÜBİTAK tarafından desteklenen 111K161 nolu proje kapsamında geliştirilmiştir.

(2)

Erken Okuryazarlık Becerilerinin Geliştirilmesine Yönelik Birlikte Kitap Okuma Etkinlikleri

Dil ve erken okuryazarlık becerilerinin geliştirilmesine yönelik yapılan ilk çalışmalarda yetişkinle çocuğun birlikte kitap okuması, bir yöntem olarak yaygın olarak kullanılmıştır.

Yetişkin ile çocuğun birlikte kitap okuduğu etkinliklerin müdahale programları çerçevesinde kullanılması, çocukların hem alıcı hem de ifade edici dildeki sözcük bilgilerinde önemli ölçüde gelişme sağlamaktadır.

Bu sonuçlar, anne babanın eğitim durumunun ve çocukların zeka düzeylerinin etkileri kontrol edildiğinde dahi aynı kalmaktadır.

Yetişkin ile çocuk arasında geçen birlikte kitap okuma etkinlikleri, çocukların yeni sözcükler öğrenmeleri için fırsatlar sunmaktadır.

(3)

Erken Okuryazarlık Becerilerinin Geliştirilmesine Yönelik Birlikte

Kitap Okuma Etkinlikleri

Tek bir kitap okuma etkinliğinde dahi çocuklar alıcı dilde yeni sözcükler öğrenebilmekte; küçük çocuklar sözcüklerin anlamlarının açıklanmadığı durumlarda bile kitabın iki kez okunması ile yeni sözcükleri kolaylıkla öğrenebilmektedirler.

Ancak kitabı tek bir kez okumak yerine tekrarlı okumak, çocukların hem alıcı dilde hem de ifade edici dildeki sözcük bilgilerini önemli ölçüde arttırmaktadır.

Yetişkinlerin öğretici davranışlar kullanarak gerçekleştirdikleri kitap okuma etkinlikleri ise çocukların dil becerilerinin geliştirilmesinde çok daha etkilidir.

Kitap okuma sırasında hedeflenen sözcükler hakkındaki soruları yanıtlayan çocuklar, hedeflenen sözcükleri sadece tekrarlayan ve parmakla gösteren akranlarına göre daha fazla sayıda sözcük öğrenmekte ve üretmektedirler.

Yapılan çok sayıda çalışma çocukların birlikte kitap okuma etkinliğine aktif katılımının ve yetişkinle çocuk arasındaki etkileşimin artırılmasının, öğrenme sürecini olumlu etkilediğini göstermektedir.

(4)

Etkileşimli Kitap Okuma

Etkileşimli Kitap Okuma (EKO; dialogic reading), okul öncesi dönemdeki çocukların dil gelişimini ve erken okuryazarlık becerilerinin gelişimini

desteklemek için yetişkin ve çocuk arasında aktif etkileşime dayalı birlikte kitap okuma etkinliği olarak ilk kez ABD’de Whitehurst ve arkadaşları

tarafından geliştirilmiştir.

Bu etkinlik sırasında yetişkin ve çocuk rolleri değişerek çocuk, yetişkinin yardımıyla öyküyü anlatan kişi konumuna geçmeyi öğrenir; yetişkin ise aktif dinleyici ve soru soran konumundadır.

Yetişkin öykünün okunması sırasında çocuklara konuşmaları için sık sık fırsatlar verir, sorular sorar, bilinmeyen sözcükleri açıklar ve okuma boyunca öğrenilen yeni sözcükleri tekrarlayarak öğrenilmesine yardım eder .

(5)

Etkileşimli Kitap Okuma

Bu yöntem öğretmenin;

(a) çocuklara öykünün karakterleri, bağlamı ve olayları hakkında açık uçlu sorular sormasını,

(b) çocukların cevaplarını tekrarlayarak, anlaşılır hale getirerek ve daha çok soru sorarak genişletmesini,

(c) çocukları öykü okunması sırasında daha çok konuşması ve katkıda bulunması için desteklemesini ve

(d) öyküyü ve öykü ile ilgili soruları seçerken çocukların ilgilerini temel almalarını gerektirir.

Bu yöntem ile çocukların kitabın okunmasına aktif olarak katılımı amaçlanır.

Etkileşimli kitap okuma çocukların doğrudan sözcük bilgilerini ve dinlediğini anlama becerilerini geliştirmeyi hedefleyen bir seri standart davranışların kullanılmasına dayalıdır.

(6)
(7)
(8)

Etkileşimli Kitap Okuma

Çok sayıda araştırma EKO’nun çocukların alıcı ve ifade edici dilde sözcük bilgilerini artırarak dil gelişimini desteklediğini göstermiştir.

Örneğin, Whitehurst ve arkadaşları tarafından 1994 yılında yapılan bir çalışmada EKO, alt SED’deki çocukların devam ettiği bir anaokulunda uygulanmıştır.

Birinci müdahale koşulunda EKO, sınıf ortamında küçük gruplarda uygulanmış, ikinci müdahale koşulunda sınıftaki küçük grup uygulamalarına ek olarak, EKO evde de anne babalar tarafından uygulanmış, üçüncü müdahale koşulunda ise küçük gruplardaki kitap okuma etkinliği yerine çocuklar öğretmenleri gözetiminde küçük gruplarda oyunlar oynamışlardır.

EKO’nun uygulandığı ilk iki müdahale koşulunda yer alan çocukların müdahale

öncesinde sözcük bilgileri ve sözel dil becerileri, ortalamadan daha düşük olmasına rağmen 6 haftalık bir uygulama sonunda bu becerilerde kontrol grubuna göre daha büyük ve anlamlı gelişmeler gösterdikleri görülmüştür.

Ayrıca, bu kazanımların 6 ay sonra yapılan izleme çalışmasında da korunduğu

gözlenmiştir. Bu çalışmada aynı zamanda, EKO’nun hem sınıf hem de ev ortamında uygulandığı müdahale koşulundaki çocukların EKO’nun sadece sınıf ortamında

uygulandığı koşuldaki çocuklara göre daha büyük kazanımlar gösterdikleri de bulunmuştur.

(9)

Etkileşimli Kitap Okuma

Diğer bir çalışmada Lonigan ve Whitehurst (1998), daha önceki çalışmalarda elde edilen olumlu bulgulara en büyük katkının öğretmenlerden mi yoksa ailelerden mi kaynakladığını belirlemek için çalışma desenine bir müdahale koşulu daha

ekleyerek (EKO’nun sadece ev ortamında uygulanması) çalışmayı daha ileri düzeyde sosyoekonomik yetersizlikler yaşayan bir grupla yinelemişlerdir.

Böylece EKO’nun etkiliğini 4 müdahale koşulu temelinde (sadece sınıf ortamında, sadece ev ortamında, hem sınıf hem ev ortamında ve kontrol) incelemişlerdir.

Aynı şekilde 6 hafta olarak uygulanan program sonucunda, çocukların sözel dil becerilerinde ve alıcı dildeki kelime bilgilerindeki en büyük kazanımların içinde ailelerin yer aldığı koşullarda (hem sınıf hem de ev ortamında EKO’nun

uygulandığı koşul ve ardından sadece ev temelli EKO uygulamalarının yapıldığı koşul) gerçekleştiği bulunmuştur.

Araştırmacılar sonuçları yorumlarken, ev ortamında anne babalar tarafından

yapılan uygulamalarda birebir etkileşimin daha çok olması ve hem sınıfta hem de ev ortamındaki uygulamalarda çocukların kitaplarla daha sık karşılaşmasının bu gruplarda elde edilen büyük kazanımların nedenleri olabileceğini belirtmişlerdir.

(10)

Etkileşimli Kitap Okuma

Okul öncesi dönemdeki çocuklarla yapılan çalışmalarda EKO’nun çocukların yazı farkındalığını artırdığını gösteren bulgular da vardır.

Yazı farkındalığını artırmaya yönelik çalışmalarda, kitap okuma sırasında yetişkinin yazıya değişik şekillerde işaret etmesi sağlanarak çocukların yazı kavramlarına, harflere, sözcüklere ve yazı ile konuşma arasındaki ilişkiye yönelik farkındalıklarının arttığı bulunmuştur.

Kitap okuma sırasında sorular sorularak (örn., Sence bu sözcük ne söylüyor?;

Bu hangi harf? vb.) veya yorum yaparak “Bu sözcük ‘Tehlike!’ diyor” veya bu

‘S’ harfi aynı Semih’in adında olduğu gibi”) veya yazıya işaret edilerek (hem parmakla işaret edip hem de “Tam buradan okumaya başlıyorum. Sayfanın başından ve soldan sağa doğru” denilerek) çocukların dikkatlerinin yazıya yönlendirilebileceği belirtilmektedir .

(11)

Etkileşimli Kitap Okuma

EKO’nun Türk çocuklarla etkiliğinin incelenmesi çalışmaları oldukça sınırlıdır.

Yapılan alanyazın incelemesinde sadece 2008 yılında gerçekleştirilen ve

EKO’nun aileler tarafından kullanılmasının çocukların alıcı dilde sözcük bilgisi ve okumaya karşı tutumları üzerinde etkilerinin incelendiği çalışma

bulunmuştur.

Bu çalışmada anne babaların çocuklarıyla EKO’yu 7 hafta boyunca uygulamaları sonucunda, çocukların alıcı dildeki sözcük bilgilerinin ve okumaya karşı olumlu tutumlarının önemli ölçüde artış gösterdiği bulunmuştur.

Bunun dışında EKO, TÜBİTAK tarafından desteklenen bir projede anasınıflarında uygulanmış ve etkililiği incelenmiştir.

Elde edilen olumlu sonuçlar temelinde EKO yaygınlaştırılmaya çalışılmaktadır.

(12)

Okuma Öncesinde Gerçekleştirilmesi

Beklenen Etkileşimli Kitap

Okuma Davranışları

(13)

 Ortamda çocukların dikkatlerini dağıtacak farklı uyaranların (çalışır durumda sesli aletler, veliler ve diğer yetişkinler) olmadığına dikkat edilir. Su ve tuvalet ihtiyaçlarının giderilmiş olması

sağlanır.

Kitap okuma sırasında çocuğun dikkatinin

mümkün olduğunca öyküye, anlatılanlara ve

sorulara yönelik olması için gereklidir.

(14)

Çocuklar, kitabın resimlerini kolayca görebilecekleri ve rahat olabilecekleri bir pozisyonda oturtulur. Çocuklar birbirlerinin önünü kapatmamalı ve öğretmenlerini rahatça görebilmelidirler. Öğretmene olan uzaklık kitabın resimlerini rahatça görebilecekleri şekilde

ayarlanmalıdır. "U" düzeninde çocukların yerleştirilmesi önerilir ancak bu düzende de uçlarda/yanlarda kalan çocukların resimleri rahatça görebilmeleri sağlanmalıdır.

Çocuğun duyduğu bilgiyi resimle ve resimden aldığı ipuçları ile ilişkilendirmesi dinlediğini anlamayı artıracaktır.

(15)

Kitap çocuklara doğru tutulur. Tüm okuma boyunca kitabın mümkün olduğunca çocuklara dönük olmasına dikkat edilir. Öykü okunduğu zamanlarda kitap

çocuklara dönük şekilde iken yan taraftan okunur.

Çocukların resimleri incelemesi için yeterli süre sağlanmış olacaktır.

(16)

Başlık okunur ve okurken aynı zamanda parmakla gösterilir.

Başlığın okunması ve okunan kısmın parmakla gösterilmesi yazı farkındalığı için önemlidir. Yazı farkındalığında okunan yazının nerede olduğunun,

yazının bir anlam ifade ettiğinin ve yazının soldan sağa doğru okunduğunun bilinmesi önemlidir. Ayrıca sözcük kavramının sözcükler arasındaki

boşluklara dikkat çekilerek geliştirilmesi gibi becerileri de içermektedir.

Yazı farkındalığı becerilerini kazanmış çocukların daha sonraki yıllarda okumayı öğrenme sürecinde daha başarılı oldukları yönünde çok sayıda araştırma sonucu bulunmaktadır. Bu nedenle yazıya dikkat çekilmesi ve yazı hakkında konuşulması erken okuryazarlık etkinliklerinin önemli bir parçasıdır.

(17)

Kitabın başlığına ve kapak resmine dikkat çekerek kitabın ne hakkında olduğuna ve öyküde ne tür olaylar olabileceğine dair çocuklara açık uçlu sorular sorulur. Örneğin;

Bu resimde neler görüyorsunuz?

Sizce bu nedir?

Sizce bu ….(resimde görülen öykü kahramanı veya nesne) …. ne yapıyor?

Sizce neden ….(resimdeki etkinlik)…. ?

Siz hiç daha önce bunu yapan bir ….(resimde görülen öykü kahramanı veya nesne) …. gördünüz mü?

Sizce bu öykü ne hakkında veya öyküde neler anlatılıyor olabilir?

Çocukların verdiği cevaplara karşılık; Neden böyle düşündün? şeklinde sorular sorularak daha çok konuşmaları sağlanır.

(18)

Çocuklara açık uçlu sorular sormak etkileşimli kitap okumada temel bir uygulamadır.

Çocuklara mümkün olduğunca çok konuşma fırsatı verilmelidir.

Çocukların başlığa ve kapaktaki resme bakarak öykü hakkında tahminde bulunmaları, kitap okunurken kendi tahminlerinin gerçekleşip

gerçekleşmediğini görmek için öyküyü daha dikkatli dinlemelerini sağlayacaktır.

Ayrıca çocukların resim hakkındaki konuşmaları, önceki bilgilerin aktif hale getirilmesini ve bu şekilde öyküyü var olan bilgileriyle

ilişkilendirebildikleri için daha kolay anlamalarını ve hatırlamalarını sağlayacaktır.

(19)

Çocuklardan gelen yanıtları genişletip tekrar ederek düşünceleri uygun şekilde ifade etme konusunda model olunur.

Çocukların dil becerilerinin özellikle ifade edici dil becerilerinin

geliştirilmesi için önemlidir. Öğretmen çocukların söylediklerini uygun şekilde tekrar eder ve genişletir. Böylece gramer kurallarına uygun daha uzun cümlelerin oluşturularak konuşulmasına model olur. Örneğin;

--Öğretmen: Küçük tavşan sizce neden koşuyor?

--Çocuk: Arkadaşına haber vermek için.

--Öğretmen: Evet, küçük tavşan arkadaşı sincaba yangını haber vermek için koşuyor.

(20)

Kitabın yazarının ve çizerinin adları okunur ve okurken aynı zamanda parmakla gösterilir.

Çocukta yazı farkındalığının gelişmesi sürecinde yazar ve çizer adlarının okunması ve okunurken parmakla gösterilmesi önemlidir. Ayrıca yazar ve çizer hakkında konuşulması çocuğun kitap kültürünün ve kitaplara ilgisinin gelişmesine yardımcı olacaktır.

(21)

Çocuklara kitapta geçen öyküyü dikkatlice dinlemeleri söylenir.

Öykü, çocuklara rahatça duyabilecekleri şekilde sesli olarak okunur.

Okurken vurgu ve tonlamalara dikkat edilir.

(22)

Okuma Sırasında Gerçekleştirilmesi

Beklenen Etkileşimli Kitap

Okuma Davranışları

(23)

Öyküdeki anlamı bilinmeyen sözcükler çocuk dostu terimler kullanılarak açıklanır.

Hedef sözcükler öykü okumadan önce kitap incelenerek çocukların bilmediği veya yeterince iyi bilmediği

düşünülen sözcükler arasından seçilmelidir.

(24)

Hedeflenen sözcüğün kitapta resmi bulunuyor ise

açıklarken aynı zamanda kitaptaki resimlerine de işaret edilir.

Örneğin;

--Görüyor musunuz, bakın burada yengecin kıskaçları var, makasa benziyor değil mi? Yengeçler kıskaçlarını makas gibi açar kaparlar ve yiyeceklerini parçalarlar.

(25)

Eğer kitapta resim yok ise veya yeterince açık olmayan bir resim bulunuyor ise hedef sözcüklerin anlamlarının daha iyi anlaşılabilmesi için ek materyaller (gerçek nesne, resim kartı, vb.) kullanılır. Hedef sözcük bir eylem ise (örn., tökezlemek, surat asmak) eylem gerçekleştirilerek gösterilir.

(26)

Hedef sözcükler ile çocukların kendi yaşamları arasında bağlantı kurmalarını sağlayacak örnekler verilir.

Örneğin;

--Hatırlıyor musunuz çocuklar, iki gün önce Semih yürürken ayağı yerdeki bir oyuncağa çarptığı için düşecek gibi olmuştu. İşte birisi böyle düşecek gibi olduğunda biz

"tökezledi" deriz.

(27)

Hedef sözcüklere yönelik olarak çocuklar kendi örneklerini vermeleri için teşvik edilir.

Örneğin;

--Peki siz hiç tökezlediniz mi?

Çocuklardan sözcüklerin resimlerini göstermeleri istenir.

Örneğin; Hedef sözcüğe ilişkin resmin olduğu sayfayı çocuklara doğru tutarak

-- Peki siz burada tökezleyen çocuğu gösterir misin?

(28)

Okuma sırasında uygun oldukça hedef sözcüklerin anlamları tekrarlanır.

Örneğin;

--Evet, burada da tökezleyen bir çocuğun resmi var. Dikkatinizi çekti mi? Bakın ayağı yerdeki taşa takıldığı için düşecek gibi oluyor yani tökezliyor.

Hedef sözcüklerin anlamlarının çocuklar tarafından tekrar edilmesi istenir.

Örneğin;

--Evet şimdi de siz tekrar eder misiniz, tökezlemek ne demekmiş?

(29)

Hedef sözcüklerin sesbilgisel özelliklerine (sözcüğün ilk ve son seslerine) dikkat çekilir ve çocuklardan sesleri tekrar etmeleri istenir.

Örneğin;

--Bunun kıskaç (resmine işaret ederek) olduğunu öğrendik, değil mi çocuklar... Kıskaç, hangi sesle başlıyor? Evet /k/ sesiyle başlıyor... Siz de söyler misiniz, /k/...

(30)

Öyküyü okurken zaman zaman durarak çocukların cümleyi tamamlamaları istenir. Bu, resmin yeterince ipucu sağladığı bir yere gelindiğinde veya öyküde tekrarlı cümlelerin olduğu bölümlerde yapılabilir.

Örneğin; resimde öykünün kahramanı mutlu bir şekilde bir partide gösterilmekte ise, metinde de "Can arkadaşlarının kendisi için

düzenledikleri sürpriz partiyi görünce çok mutlu oldu" türünde bir cümle varsa okuma sırasında cümle sonuna gelindiğinde çocukların "mutlu oldu"

kısmını tamamlamaları istenebilir.

(31)

Öykü ile ilgili çocuklara “kim, ne, nerede, ne zaman” ve

“niçin” soruları sorulur.

Örneğin;

---Can neden mutlu oldu?

---Arkadaşları neden sürpriz parti düzenlediler?

---Partiyi nerede yapmaya karar verdiler?

---Ayşe, Can'a ne hediye aldı?

---Ayşe, Can'a hediyesini ne zaman vermeye karar verdi?

(32)

Çocukların kitaptaki bir resme bakarak resimde geçen olayları tanımlamaları istenir.

Örneğin;

---Çocuklar siz bu resimde neler görüyorsunuz, anlatır mısınız bana?

---Sizce ne oluyor bu resimde?

(33)

Çocukların olayların akışı ve sonucu hakkında tahminde bulunmalarını sağlayacak açık uçlu sorular sorulur.

Örneğin;

---Sizce bir sonraki sayfada neler olacak, tahmini olan var mı?

---Sizce öykünün sonunda ne olacak?

(34)

Çocuklara öyküde yer alan karakterler, olaylar ve durumlar ile kendi yaşamları arasında bağlantı kurmalarını sağlayacak sorular sorulur.

Örneğin;

---Siz hiç bir arkadaşınıza yalan söylediniz mi?

---Sizin hiç sürpriz doğum günü partiniz oldu mu?

---Siz hiç tökezlediniz mi?

---Siz olsaydınız ne yapardınız?

(35)

Çocuklara yeni okunan öykü ile daha önce okunmuş olan bir öykü arasında bağlantı kurmalarını sağlayacak

sorular sorulur.

Örneğin;

---Daha önce okuduğumuz ... öyküsünde de ... aynı şekilde davranmış mıydı,

hatırlıyor musunuz?

---Peki o ne yapmıştı?

---Sizce hangisinin davranışı doğru?

---Siz olsaydınız hangi davranışı tercih ederdiniz? Neden?

(36)

Çocukların yanıtları tekrarlanır ve genişletilir.

Örneğin;

--Çocuk: Ben onun gibi yapardım.

--Öğretmen: Sen küçük tavşan gibi arkadaşını uyarmayı tercih ederdin.

(37)

Konuşmalarını pekiştirmek amacıyla çocukların öykü hakkındaki yorumları dinlenir.

Çocukların öykü hakkındaki yorumları dinlenmeli ve konuşmanın devamının sağlanması için uygun sorular sorulmalıdır. Çocuğa yorumları hakkında konuşma

fırsatı verilerek ifade edici dil becerilerinin gelişimine katkıda bulunulabilir.

(38)

Çocuklar, katılımları ve sorulara verdikleri yanıtlar için sözel olarak ödüllendirilir.

Çocukların öykü okumaya katılımlarını artırmak için konuştuklarında veya soruları cevaplandırdıklarında sözel olarak ödüllendirilmeleri (örneğin, aferin, güzel bir cevap, yorumunu beğendim, cevabın için teşekkür ederim, vb.) önemlidir.

(39)

Okuma Sonrasında Gerçekleştirilmesi

Beklenen Etkileşimli Kitap

Okuma Davranışları

(40)

Çocuklardan okunan öyküyü özetlemeleri veya öyküdeki olay sırasını tekrar etmeleri istenir.

Örneğin;

---Öyküde geçen olayları kim özetlemek ister?

---Öyküde neler olmuştu, neler hatırlıyorsunuz?

---Öyküde neler olduğunu sırasıyla kim söyleyebilir?

---Peki sonra ne olmuştu?

---Oraya gitmeden önce başka bir yere daha gitmişti, hatırlıyor musun?

Gerektiğinde ipuçları verilerek çocuğun özetlemesine veya olay sırasını tekrar etmelerine yardımcı olunabilir.

(41)

Çocuklara öykünün gerçek olup olmadığı yönünde sorular sorulur.

Örneğin;

---Peki sizce böyle bir şey olabilir mi? Neden?

---Olsaydı neler olabileceğini hayal edebiliyor musunuz?

 

Çocuklardan öykü için yeni bir son oluşturmaları istenir.

Örneğin;

---Öykü sizce başka nasıl bitebilirdi? Neden?

---Öykünün nasıl bitmesini isterdiniz? Neden?

(42)

Okuma Sonrasında

Yapılabilecek Etkinlikler

Öykü okuma sonrasında yapılacak etkinlikler ile hedeflenen öğretim amaçlarının gerçekleştirilmesi desteklenebilmektedir.

Bu etkinlikler sınıf içi rutin aktiviteler içine yerleştirilmelidir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Çocukların var olan sözcük dağarcığını geliştirmek için açık uçlu sorular etkileşimli kitap okuma programında kullanılmaktadır. Bu sayede çocuklar bilgilerini

Bu dönemde sözcükler genellikle bütünsel olarak okunur, tanınmayan sözcükleri okumak için yazıbirim-sesbirim ilişkisi kurulur, bağlam ipuçlarından yararlanılır ya

 Yetişkin ile çocuğun birlikte kitap okuduğu etkinliklerin müdahale programları çerçevesinde kullanılması, çocukların hem alıcı hem de ifade edici dildeki

Mülteci çocukların ülkelerinde ve göç sürecinde yaşadıkları olumsuzlukların (travmatik deneyimler) üzerine, yeni geldikleri ülkede de sosyal uyum

). Müdahale, örgüt geliştirme çabalarından ayrı olarak düşünülme­ melidir. Çünkü müdahale, örgüt geliştirme plan ve uygulamalarının bir parçasıdır ve bir

Bu nasihatlar, (hayırlı halef olacak) oğul gibi meydana gelen bir kalp semeresidir. Anılan kısa başlangıcın ardından şairin bazı Türk atasözlerini ve Türkçe tabirleri

Iter Ciliciam in Tauri alpes Bulghar Dagh (holo.. 5-10-headed corymb 6-10 cm across, with or without solitary capitula on short axillary branches below corymb,

Buna göre önce, seçtiği Arapça meselin aslını farklı bir renkle -kırmızı- ve harekeli olarak verir, daha sonra bu meseli tercüme eder. Meselin kaynağı ve hikâyesi