• Sonuç bulunamadı

G İğne Deliğinden Geçtim

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "G İğne Deliğinden Geçtim"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Türk Dili 23

G

özümle ayağım arasında hep beyaz bir tavan bulundu. Bakmamla yü- rümem arasında hep beyaz bir tavan bulundu. Her sabah hiçbir şeye geç kalmadan uyandım. Hiçbir sabah birkaç dakika gözlerimi tavana dikmeden ayağa kalkmadım. Böylece her sabah önce tavanda yürümüş oldum.

Dikiş ipini koparamadığım o sabah da öyleydi. Dikiş ipini koparamadığım için ardından yürüdüğüm o sabah da öyleydi. Uyanıp gözlerimi tavana diktiğimde dilime bir cümle dolandı: Yeni öğrendiğimizi sandığımız şey, aslında bildikleri- mizi hatırlamamızdır. Bunu bir yerde mi okumuştum yoksa şimdi ilk defa ken- dim mi söylüyordum? Hatırlamaya çalıştım. Kendi hafızam başka bir hafızaya, kendi benliğim başka benliğe -tanımadığım bir benliğe- bu denli karışmamıştı hiç. Dilime dolanan bu cümlenin beni sürüklediği hâl, nerdeyse hikmetli söz duymama ya da konuşmama yemini ettirecekti bana. Hafızamın, benliğimin başkasına karışması, benden uzaklaşmasıydı bu. Hafızamın bana ait olmaktan çıkmaya başlamasıydı. Oysa hafızam, bana ait olmalıydı. Başkasının hafızası da başkasına ait olmalıydı.

Gözlerim tavanda sağ elimi göğsüme koydum. İncecik bir dikiş ipliği par- mak uçlarıma değdi. Varlığını bana hissettirdi. Doğruldum, elime alıp baktığım- da dikiş ipliğinde düğüm olduğunu gördüm ve odanın dışına doğru uzandığını da… Benim tarafımdan mı yoksa başkası tarafından mı dile getirildiğini tüm uğraşmama rağmen hatırlayamadığım o söz artık iğnesiz ve kumaşsız bir dikiş ipliğiydi. Ben ipin ucunu merak ettim. İpi bulursam, belki bir gün kumaşı da merak etmeye vaktim olurdu. Gözlerimle ipi takip ettim. Çok inceydi ama yine de zeminin üzerinde onu oldukça net görüyordum. Kafamın içindeki soruyu ne kadar net görüyorsam incecik ipi de o kadar net görüyordum. Acaba nere- de bitiyordu? Bordo renkli bir ipti. Ki bordo, siyah ve kırmızının karışımıydı.

Siyah da kırmızı da kendi içinde öneme sahip iki renkti. Kafamdaki soru gibi.

İğne Deliğinden Geçtim

Handan Acar YILDIZ

ÖYKÜ

(2)

İğne Deliğinden Geçtim

24 Türk Dili

Kendime ait bir sözü başkasının zannetme yanılgısı, siyah rengi; hatırladığım eski bir sözü yeni ortaya koyuyormuş yanılgısı ise kırmızı rengi temsil ediyordu.

İkisinin karışımı da bordoyu… İpin sonunu bulmalı, kafamdaki sorudan kur- tulmalıydım. Elime aldığım dikiş ipliğinin sonunu bulmaya çalışarak yürüdüm.

İnsan bir ipin ucunu bulunca durmaksızın yürümeli. Ben de öyle yaptım. Sakin- ce başlayan yürüyüşüm zaman zaman sabırsızlığa ya da yorgunluğa dönüştü.

Yorulduğumda yere çöktüm. Yine de elimden bırakmadım bordo renkli ipi.

Çünkü o, siyah ve kırmızının karışımıydı.

Çünkü o, al ve karanın karışımıydı.

Çünkü o, bendeki iki sorunun karışımıydı.

Sabırsızlığımın arttığı zamanlarda koştum ip elimde. Koştuğumda, iğne- siz dikiş ipliği elimi kesti. Sabırsızlığımın bedelini kanımla ödemiş oldum. O zaman durdum. Durunca da, bana kendimi frenlemeyi öğretmiş oldu iğnesiz dikiş ipliği. Uzakta bir cisim gördüm aylar sonra. Ben yaklaştıkça uzuyordu. Bir elektrik direğine benziyordu. Metal, ince ve uzun… Toprağa saplanmıştı. Sivri yeri toprağa saklanmıştı. Sabra dair bildiklerimi yine unuttum. Kendimi tutama- dım koştum, ip yine elimi kesti. Yanına vardım ince, uzun, metal cismin. Başımı kaldırdığımda metalin ucunda kocaman bir delik gördüm. Toprağa saplanmış bir dikiş iğnesiydi bu. Elimdeki ip de içinden geçiyordu. İp, iğneyle buluşmuştu.

İğnenin sağ ve sol yanında derin iki çukur vardı.

İpin ucunu bulabilmek için iğnenin deliğinden geçmem gerekiyordu. İğne- ye tırmanıp deliğinden geçmeye karar verdim. Sonra döndüm, cesaretime şaşır- dım. İpe tutundum, çok inceydi ama kopmadı. Güçlükle deliğe kadar tırmandım.

Kollarımı geçirdim, fakat ilerleyemedim. Ne ileri ne geri gidemiyordum. İğne- nin deliği bana dar gelmişti. Birkaç saat bu hâlde bekledim. Hiç ummadığım kadar hızlı kilo verdim. İnceldim. İğnenin deliğinde asılı kalınca kısa sürede bir deri bir kemik kalabiliyor insan. İp gibi incelmiştim. Birkaç saat içinde yir- mi kilo verdiğimi düşünüyorum. Zaten bir iğnenin deliğinde sıkışmış kim olsa hızla kilo verirdi. Neyse belime kadar deliğe girdiğimde aşağı baktım. Çok yük- sekti iğne. Çok da kaygandı. Aşağı nasıl ineceğimi düşünüyorum. Baş aşağı ine- mezdim. Bulunduğum yerde ters döndüm. Önce iğnenin deliğini tepeden tuttum.

Oturma pozisyonu aldım. Sonra da ayaklarımı çekerek boşluğa saldım. Ellerimi, deliğin üst kısmından çekip aşağı tutundum. Uzun direği, daha doğrusu iğneyi kol ve bacaklarımla sardım. Olabildiğince dikkatli şekilde aşağı süzüldüm. Düş- meden inebildiğime şükrettim. Sonra ipin ucunu gördüm. Devamını bulmak için çabaladığım ip burada nihayete eriyordu. Ben iğne deliğinden geçtikten sonra ip de bitiyor ama beni yere kadar indirmiyordu. İpin burada bittiğini anlayınca geri tırmanıp yatağıma dönmek istedim. O an ip koptu. Bir daha hiç yatağıma dönmedim. Oysa uyumak istiyordum. Sadece uyumak… Deliksiz…

Referanslar

Benzer Belgeler

Yazılım güncellemesi yapmamız da aradaki çok büyük mesafelerden dolayı çok zor olacağı için, Kâşif kendi hatalarını keşfedip düzeltebilmeliydi.. Hatta önceliklerini

Üstelik bilim insanlarının hastalığa yakalanma olasılığının toplum genelinden 10 kat fazla olması, bu bilim insanları arasından da konusu astronomi olanların

Yörüngesi Dünya’ya yönelmiş, küçük ama çok hızlı bir gök cismi son anda fark edilmiş ve hakkında yeterli bilgi alınamadan Güneş’in arkasına geçerek gözden

En son izlediğim bilim insanı bu çarpışmanın Dünya’nın değil sadece insanlığın sonu anlamına geldiğini söyleyince çok rahatladım doğrusu. Zaten tam kılı kırk

Verimi arttırmak için seçilimle daha çok et, süt veren, daha uysal hayvanlar; çabuk olgunlaşan, büyük, tatlı meyveler veren, zararlılara dirençli bitkiler elde etmeye

Belli bir genetik kodun sporun filanca dalında büyük başarı getirdiğinin kanıtlanması, bütün insanları o genetik kodu istemeye yöneltmedi, çünkü çocuklarının

Tecrübesini, reflekslerinin hızını, daha önce aldığı cezaları, en son ne zaman hata yaptığı gibi faktörleri göz önüne alan ortalama bir sürücüye göre oluşturulan

Kuramsal fiziğe göre çok özel durumlarda zamanda geriye yolculuk yapılabileceği biliniyordu; acaba bu da gelecekteki fizikçilerden gelen bir mesaj mıydı?. Ya da