FELSEF E - Bİ LİM ARAŞTIRM A LARI
JOU RNA L OF PHILOSO PHY - SC IENCE R ESEARC II
12
EKİM 2007
Kati b
Çelebı (RessamM ün if
Fchiın)BU SAYI
ÖLÜMÜNÜN ÜÇYÜZELLiNCi YILDÖNÜMÜNDE BÜYÜK TÜRK BiLGiNi KATi B ÇELEBi'YE
iTHAF
OLUNMUŞTUR.ISSN 1303-3387
MANEVİY A TTN FENOM ENOLOJİ S İ
İLK BAS ILIŞININ İKİYÜZÜN C Ü YlLDÖNÜMÜ
Ş.
Teoman
Duralı•
System
4tr
W i s s e n s ch a f t
Oe. Wllh. Pr. Heret
o~. .. ,.,..., .... •• ~ .. J.,..
... w• ...,., ,.,..._,,,. "··· ...
.:...,...
0.••~""" .. ..._
~Enter Tbell •
...
Phlnomenologie des Oelstes.
B••••rr n4 Wtrıhrr.
••7Joup1t Aotoe Ooebhroll,
ııo7.
Prof. Dr. Istanbul Ünivcrsnesı. felsefe Oöllimii.
Kmndgub/11[/ F•l•f!lt·Btflm Ara~ tırmn/arı l)tr~lst. Snyt 12. Ekim 211117 • .r Y·/6
10 Ş Ttomcın Durnit
The Twn-hundrcdth Annivcrsary of the First Publ
icaıionof Tl lE PllENOMENOLOGY OF SPIRIT
Full
Tiılc:"Systt:m
otSciı.:ncc:Firsl Part, the Plumomenology ofSpidf'.
ABSTRACT
This work is a
monumcnıto metaphysics and /legefs
masıcrpiccc.lt expounds the cpitomc of the spcculativc
meıaphysıcalsystem and dcals mainly with the occurrcnce of
conscıousncssout of the historieal development of the mind - the Gennan word Ocist has connotations of both 'spirit' and 'mind' in !-:.nglish. lt lrcaL<; the principal questions likc
spırıt,mind,
conscıousncss,sclf- consciousness,
hıstory, <.:ivilizaıion-of
ınctaphysic.:s,cthics, politics and reintroduces
phılosophy'sancicnt method of
dıalcctics wılha new facc-lifl. All thcsc facturs cause
"LlıePhenomenolog; of Spirit'
ıobccomc the milesione of Gcm1an idcalism in parti cu lar and, in a mo re general sense, the modern European history of philosophy.
"The Phenomcnolog; ofSpmr isa notoriously complcx and evcn, if wc may dare
tosay
S(),the most complicatcd piccc of reading in philosophy, so
ınuchsn that 1/cgcts
conıemporanemıs out-and-ouıadvcrsary, the grcat German philosophcr Arthur Sc/mpcnlwuc!; madc the harshcsl possiblc
comnıcnlaryon .. the
Plıc:nommolog;of Spirit':
.. 1 f 1 wcre to say thatthe so-ca ll ed philosophy of this fellow Hcgcl isa co lossal piccc of
ınystification which w ili yel
provıdcposteri[)' w ith an inexhaustiblc
ıhcmcfor
laughıcr aıour times, that
ll ısa pseudo- philosophy paralyzing all mental powcrs,
stiOıngall rcal thinking, and, by the most outragcous
mısuseof language,
puuıng ınits placc the most hollow and scnsclcss, thoughlless, and, as is confinned by its success, most stupcfYing vcrbiagc, 1 should be quitc right. Furlhcr, if 1
wcrc to say that this summus philosophus
ı...
ıscribblcd nonscnsc
quiıe
tmlike any mortat bcforc him, so that whocvcr could rcad his most culogizcd work, the so-ca ll cd •· Phc.: ·nomcnology ot the Mind', without feciing as if he wcrc in a madhousc, would qualify as an in ma tc for /Jcd/om, 1 should be no less
righı."i\ rthur Schc>pcnhau"·r. ··on the Bast:\ · ofMomlllj', pp 15- 16.
Keywords: Philosophy. mctaphysics,
spiriı/mınd. dıalcctics,history.
cthics, politics, scicncc.
ÖZET
ilk
basılışınıniki yüzüncü
yılını ıdrak ettiğimi;eser, llcgcl'in, spcküla-
Mfiiii'Vfylitw FciJflmemılojiri ll
tif
metafıziğcait zihnin(Geist), tarihi
gelişimin araştıran başyapıtıdır.Eserde,
merafiziğinruh, zihin, bilinç, öz-bilinç. tarih ve medeniyet gibi temel
kavramları yanındaahlak, siyaset ve kadim felsefenin diyalektik yönteminin yeni bir incelemesi
yapılır.Bu özellik leriyle eser, özelde Alman idealizminin genelde Avrupa felsefesinin
köşe taşlarındanbiri
olmuştur. Öte yandan Alman fılozofu Arthur Schopcnhauer'un de işaret
ettiği
gibi son derece girifl olan eser, felsefede
okunınasıen zor
yapıllardan birisidir.
Anahtar sözler: rclsefc, metafizik, dialcktik, mancviyat, maddiyat, ta- rih, ahlak, siyaset, bilim.
(1) "M1weviyatm Fennmenolojis/' ne
anlaşılmazyahut en
azındaner-
babı anlıyorsa
bile, çetin ceviz bir terkip! Niye? Görülenler (fenomen) ya- hut duyumlanabilirliklcr (aisthcsis)
dünyasınıgöz önüne serme dcrdinde
değil ı..le
ondan.
Görülür- duyulur cinsten olup bitenler
dünyasınagerçeklik diyoruz.
Görülür-duyumtanır
ölçülüp biçilcbilir
olayların dnldurduğunu düşündüğümüz
topyekun uzam (Fr extension) evrendir (univers). Peki, bu evren Lek
başına
ilksizliktcnberi varolup
sonsuzilığaakan sürcçmidir?
Galilei-Dcscartcs-sonrası Yeniçağ
maddecilik- mekanikcilik dünya- tasavvuru evren ilksiziikten
sonsuzluğayol alan maddi-mekanik süreçler bütünüdür. Her süreç, belli bir 'selef - süreç'ten, genellikle, kendi yol
açtığıbir 'halef - sürec 'e değişip dönüşmektedir. işle, Gcorg Friedrich Wilhelm He gel ( 1770 - I 831 ),
bahsettiğimiz Yeniçağdünyatasavvuru i Ic
-görüşüne karşı çıkmış,seçenek bir felsefe (-bilim diycmiyoruz) ortaya koymak is-
temiştir.
(2) Izini geçmişte Orrtaçağın klasik devrine değin gerisin geriye i:tlc- ycbildiğimiz Alman felsefesi mistiklikten rnetafiziğc
1doğru yol almıştır.
Metaliziğİn
en
koyıılaştığı, yoğunlaştığı döneınierdebile, mistiklik kendini
duyurmağa
devam
etmiştir.Melafiziğin baş
belirleyicisi
akıl, arıduru
gidinıli düşünme akışıilc onun verimi olan tcmcllcndirilmc ile delillcndirilmcye
açık düşünceyibo-
şandırır. Metafı7.iğin
tersine mistikliktc
akıl, farklıseviyedeki dlizlcmlere (for platc-formc) iner yahut
çıkar;yani hep ön planda bulunmaz. Daha da önemlisi, mistiklikte hakikata dair bilgi (irfan) vehbi olarak görülür, kabul edilir. Buna
karşılıkmetafizikte
gerçekliğeve hatta
kısmende olsa, hakikata
ilişkinbilgiler, kcsb1dir.
Mistikliğin, metafıziğe bulaşmasından
ortaya
çıkan çığıraidealism
1 Büyük Allıeri (Aibcrtus Mngnus. 1200 12801. Mcı:~rcr /;ckharl von lloclıhcım ( 1260 1328).
Kucs'li Nikolmıs(von Ku..:s· 1401 14M)
12 Ş Teomtın /)urtılt
demek yerindedir. İdealisı felsefe tarzı, spekulativ mcıafitik sisteme odak-
lanmıştır.
Filvaki
posiıiv tavırlı filosof-bilimadamınaspckulativ metafizik kabule
şiiyan değildir.Nitekim bunun delilini lmmanucl
Kantın{1 724 -
1804) "Salt Akim
I::lt.:ştli"ifl'nin ·'Giriş"indebuluyoruz. " ...
Mcıalıziğincsiıs gayesi doğrultusunda ldealismin, nice masum gözükürsc götüksün -
aslında
hiç de öyle olmamakla birlikte-
evvclcmırdeiçimizeleki duygunun bile, bilgi mal/.cmesini kendisinden
devşirdiği dışımıtda~i ~eylcrin varlığını
düpedü7 inanç konusu
kılması, dışımı7dakilcrin varolduğunu şüpheyle karşılayanlarada tatmin
cdicı kanıtlarla karşı çıkamaması,gerek felsefe gerekse insan aklı iç ın bir rctiilcttir. . .'' -XXXIX.
2Eckart Ustadan sonra mistiklikten
metafiziğc doğruyol alan, öncelikle de Büyük Albcrftcn itibaren biçimlencn Alman
felsefesının hakımrengi.
idealist
olmuştur.Bu
mistiğimsiidealist
özelliğiyleAlman felsefesi, Fars lilosofu Şehabeddiin Sülırcvcrd!'nin ( 1154- 1191) başını çektiği işrakiyc
çığrırıile Ispanya
doğumluArap iilosofu Muhiddln ibn /\rabi {1165
1240) gibi, islam felsefesinin bir kesimi hariç, Batılı gelenekler arasında
tektır,
Ölgündür.
Çağlarboyu
mistik-idealisırenginden
l~vlabir
şeyyilir- mcyen Alman
metalitiğinin şahikasını ··MancvıyatınFcnomenolojisi''
te~kil eder Daha
kitabının başlığıylalfegcl,
maddecilcşıp mckaniklcşcnYe-
niçağ Batı
Avrupa medcmyeline meydan
okumu~tur.Peki, mancviyat nedir'? Maddenin
açıklamaimkanlan çerçevesine ginneycn ne varsa, odur. 8u nedenle, bir
bakıma,mancviyat, olumsuz bir
ıstılah/tcıim
görünümünü sergilemektedir.
l lareket eden yahut edebilen uzarnit
varolanın ıcıncibirimi maddedir.
Yinninci
yüzyıl başlarına değinbahsi geçen birim, atom
şeklinde anılagclınmiş,bilahare
atnm<ıltıtanecikler onun yerini
almışlardır.Mad- deye
dayanılarak girışilcnnedensel
açıklamalarınçerçevesi dar olup bizleri 1.iyaclesiyle uzaklara
ıa~ımayıpderinlere indinnet. M ane'
ıyaıagelince;
onun önü sonu yoktur. Bundan
dolayı geçınışin kalbuıiistümctafizikcilcn
varlık öğretisinde ınaneviyalı 'kaldıraç
·
niyetıne kullanmışlardır.Mancviyaıcı idealisılerin
indinde maddenin
açıklama kapsamınagir- mcyen ne varsa, maneviyanan
sayılmıştır. Gclgclelinıonlar, bununla da
kalınaınışlardır. Gotıfricd
Wilhelm Leibnizin { 1646 - 1716), monad
öğretisinde
yaptığıüzrc, maddeyi de maneviyanan türelip onun
açısından açıklamağı denemişlerdir.
Nedir, öyleyse,
açıklayıcılık biibındanonu böylesine güçlü
kılan? Kısaca, görülür-duyulur, ölçülüp biçilir
şarılarla kısıılanmış olmayışıdır.Dü-
şünmenin
konusu
varlık,onun tümü
tamamıda
alemdır.ll an:ketc geçme dütlemimizi böyle
belırleyınce. varlığımutlak anlamda kaplam
kılmış;dolayısıyla duyumlanabılirliklcr
evrenini de
varlığınkaplarnma dahil
etmişAyrıca bkz. fcoman Dum/J: "VdJtmm lktyii7ıincü Ytlind.1 frmlttt· t:n onemli Fiktr Bmtilortn- d.?n flmnin Mim:irt lmrnrlflut:! Ktmt' 1 An:ırk"n" Vl. "Kmndguhl/ijl'ıc, 12. Slyı, Istanbul, ekim 2007.
/vlautviytitiiJ F~nomr.noloji.ri 13
oluyoruz. Fakat, duyulur cinsten olmayanlar onun
kaplamındadır. Bunlarısadece
düşünüyoruzyahut
düşünebiliriz. Şudurumda
düşündüğümüz,dü-
şüncbildiğimiz, duyuıniayıp duyurolayabildiğimiz
alemin
hakikatındandır.'Alemin hakikatı maneviyiHlır. imdi ma nev iyat, hakikatı da gerçekliği de kapsar. Zira
onlarınhepsi
düşünmemekonu olur yahut olabilir.
Görüldüğügibi,
maneviyalınbirinci derecedeki devindireni (Fr dynamo)
düşünmeyahut
düşünülebilirliktir. Maneviyalı düşünmeden,ondan daha fazla
açık kılanyahut
kıIabilen etken yoktur.
Duyumlanırlık,'bu-dünya 'ya, bahusus yeryüzüne
ilişkindir.Oysa
düşünebiiiriiğinsonu
sınırı varmıdır?Varsa bi-
le, kestirilcmez.
Düşünmenin çeşitli scviyeleıi
bulunur. En üstünü fclsefece
düşünmedir.Aklın,
felsefe
düzleınindcki düşünüşüdialektikle olur. imdi Hegcl, bizlere
yukarıda
bahsettiklerimizi
anlattıktansonra,
ınctafıziğinyönteminin dialcktik
oiJuğunu bildinniştir. Maneviyalın düşünme
dokusunu dialektik
oluşturur.Bunun da en bariz izhan fikirdir (idce).
Kantın bildirdiğiüzrc, fikir, salt
kavramdır.
Fikir,
şudurumda algtdan
bağımsızdır. Kavramın algıyladolma-
sından
yahut
dotdurulmasından düşünceortaya
çıkar. işlemiyürüten
akıl,görünür
olayın(phenomene)
karşısmdaedilgin
kalmayıpetkindir.
Karşılaşılan görünür olay, onu
düşünenden varlıkca bağımsızolmakla birlikte, bilin-
ıneye
konu
olmasıitibariyle
düşünene bağlmlıdır.Hcgc!e göre,
düşünce, düşüncc-olmayanı yakalayıponun üstiine
katlanır(übergreifl). Böylece
anlamdışı durunıda bulunan anlamlanır. işte, birtakım gök cisımlerine bakıp
onlara,
sözgelişi,samanyolu diyerek
onlarızihnimizde
birleştiriyorU?)sentczliyonız.
Varolan olarak varolmakla birlikte, ne tuhafbir
aykırılıktırki, o
varolanınüstünde
düşünüponu
birleştirinı-lcınediğimiz 1sentezlemedi-
ğimiz
takdirde onun 'at'
olduğunusöyleyemeyiz.
Kimi
şeylerin varoluşugörünürlüktc (phenomene)
verilmemişolmakla birlikte,
onları düşünerekbilincimizde var
kılarız:Din, ahlak, güzellik ilc matematik ölçüler gibi.
Dıştındaki şeylerin varolduğuna ilişkin inancım vadır.O da, öz
varltğıma beslediğim inancı aydınlatıp pckiştirir.Nitekim
Eflôtun' a
kalırsa, düşüncedahi
düşünmenin(V noezis noezeös) konusu
kılınabilir.
Bilinçlenme böyle
gerçekleşir.Bi lincin konusu dünya,
katlanılarak
düşünmeninverimidir. Bahsi geçen katlanarak
düşünme işlemininyolunu
yordamınıçizense, daha önce
belirtildiğiüzrc, yönlcndiricisi ilc yöneticisi
akılolan dialcktik
yönleındir.Kaıııllanmayı
bekleyen, taleb eden iddia, sav (thcse); onu
sınamak,denetiemek üzrc 'karşı'dan gelense. karşısavdır (antilhese). ikisinin birbi- rini deneyip
sınamasından birleştirim(synthese) ortaya
çıkar. Airlcştiriın,sav ilc
karşısavınbirbirlerine
karşıverdikleri ölüm
kalım savaşı;birinin,
öbüıiinü
mahvetme müdidelesi
değil;birbirlerini
sınayaraktamir
çabasıolup
onarılmış dunımdaikisini de
içleştire:rek aşar;ve yeniden
karşısavınıbekler halde
savlaşır.Dialektik
düşünme tarzıilc
hüneri/tekniği, ~ilemdekibütün
değerlerin,evrendeki olaylar ilc süreçlerin, dünyadaki görünürlerin
açıklanıtp
bilinmmcsindc anahtar mesabesindedir.
14 Ş Teomnn D11rnlı
Bir
şey açıklanır bilınmczse,onun
varlığındanbahsedilcmet..
Varlığı hakkındabir
şeysöylencmeyen, var
değildir.Bir
şeyin varlığını düşünüyor olacağızki, onun
hakkında konuşalım. Şudurumda
şeyleri düşünerekonla -
rı
var
kılıp varolanlaşlırıyoruz.'Oradaki at'
dediğimdc, gördüğümükavram yoluyla
varolanlaştırıyonım. Kavramiaştırma bır düşünme işlemidir.Ella-
lUn'un
tersine ve Anslott:!t..•s'c benzer biçimde 1 kgcl.
kavramın, düşünme aracılığıyla karşılaştianın varlığındançekip
çıkarıldığı;buna
karşılık Kan~kavramın, karşılaşılandan
once
akılca üretildiği,bilahare zihinde duyum- lananla
çakıştırtldığı kanısındadırlar.Tas"irini
sunduğumuzmanzaraya bakarak Hegcfc oranla Kant, Eflitun'a daha
yakın dunnakladırdiyebilir-
miyız?
Diyemeyiz. Zira Hlliitun'da 'bilgi',
açıkca, şüphcyeyer
bırakmazcasına ·varlık'tan neşct
eder. Ellalun'dan sonra
bırdaha kimse
bahseuığiıniz
resmi böylesine
tutarlılıkve
kararlılıkla çit.mcıniştir.Nitekim E/7i-
/ım'da 'varlık'ı 'düşünmcsem'
de
'varlık' 'var'dır.Böyle
inanıyorumdiye değil. Bu, öyledir de ondan. Alemin inşaasında 'varlık' temel yapıtaşıdır . O,
düşüncenin,öylcki
düşünülebilirliğinönünde ve öncesindcdir.
Varlık, düşünülebilcndir.O, olmasa neyi
Jüşüneccğim'?Öyleyse
düşünülebilirliğin şartıve belirlcyicisidir.
Desear/es'tan
ılibiiren 'varlık-öncelikle düşünme'nınyerini
'düşünmc-öncelikli
düşünüş' almıştır.Öyleki bu yeni hatta
bır adımöne
çıkanlf<:gçfin indinde
dü~ünınc,duyunun da duygunun da üstündedir. Duyu ile duyguya çekidüzen veren
düşünmedirde ondan.
lladdizatındagörünür o- lay (phcnomene),
düşünülendir.'Duyuyorum, ama
duyumladığımı düşünmüyortım
'da
'duyumladığım 'ın anlamıyoktur.
Anlamı olmayanında
değcri bulunmaz.
Anlamı olmayıp değer kazanmamışolan,
algılanmarnış sayılır. İşte bu sebepten, görünen olaylar, maddiyalın değil, maneviyiltın konu- sudurlar. Bilme
işlcyişınintemel birimi,
düşünmenın gördüğü olaydır.So- nuçta
"MancviyatınFenomenolojisi"nin
cğildiğı,irdclcyerek
incelediği düşünmeyegörünen
olaydır(3) Buraya dek özctlcycrek
açımlayagcldığımiz anıtlıkescrini yazma-
ğı
Gcorg Fricdrieh 1 !t:gcl. 14 ekim 1806da
bitirmi~tir.Bundan bir gün önccyse, flcgcfin üniversitesinde ders
okuuıığuJcna'da vukuu
bulmuşmeydan muharebesinde
Fransızhükümdan Nnpok:on
lJomıpnrtc(1769 - 1 821 ), Prusya ordusunu yenip Kutsal Roma- Germen Imparatorluğunu ta- rih sahnesinden silerek
Alınanyayı işğfıle başlamıştır.Kitabın
ilk
baskısıbir
yılsonra, yani 1807le
gerçekleşecektir.Eser,
Batı
felsefe tarihinde miliit mesiibesindcdir. Bundan böyle
Batıfelsefesine
"Maneviyalın
Fcnomenolojisi"nden önce ilc sonra diye Larih
düşülecektir.(4)
Yazarınkendisine gelince; kaderin
cilvesı çağların- Johann Scbastian Bach'la ( 1685 1750) birlikte- en
ınüdhışbesLeeisi Ludwig van Beethoven ( 1770 1 827) ve büyük
şair( 1770 - 1843) Johan n Christian Fricdrich Iki/dcrlin'le
aynıtarihte
tıcaretic uğraşanbir ailenin
oğlu
olarak
Sltıtıgarı'tııdünyaya
gelmiştir. Çocukluğubolluk içinde geç-
memiş olmasına rağmen,
parlak
zckasıylatcmayüi' ederek nilelikli okul-
Manroiytir111 Feııomenolojlsı 15
larda
okmulmuş,henüz
beş yaşmdaykende Latince
öğrenmiştir.Yüksek
öğrenime giniği
Tübingen üniversitesinde Friedrich Schclling ( 1775 - 1854) ve Hôldcr/liı'le birlikte okumuşnır. Üçü ömürlük dost olmuştur.
Hege!, üniversitede felsefe ile ilahiyat
öğrenimlerini tamamladıktansonra bir süre zengin ailelerde özel ders vererek geçimini
sağlamıştır.Gençliğinin
önemli
kısmınıdin
araştırınalarına hasretmiştir. Çalışmalannınen kayda
değerürünü olarak
karşımıza"isi' n m Hayati"
çıkacaktır.Otıızlarındaysa
tedricen dinin
dogmacı tarafını eleştirrneğe koyulmuş,ken- tiini git gide
Aydınlanmacılığa kaptınıııştır.Ünivcrsitcye intisiib edip hoca olduktan sonra .Johan n W ol fgang von
Goetlıc( 17 49 - 1 83 2), Nova/is
( 1772 - 1801 ), Schlcge/
kardeşler(August Wilhelm: 1767 - 1845 ile Karl Wilhelm Friedrich ( 1772 - 1829) gibi kalburüstü talebelen
olmuştur.Kısık
sesle
okutmasına rağmen, olağanüstüzengin ve
çeşitliliğihavl bilgi haznesi ve
öğreticilikkabiliyetiyle 1-/egc/, derslerini dizibe merkezi
kılmıştır. O kadar ki, onun sınıfı dolup taşarken, Acrlin Üniversitesinde kendisiyle
aynısaatte ders okulan Arthur
Schopcnlıaucr(1788 - 1860) si- nek avlamıştır.
3O dönem Alınan yüksek öğretim kurumlarında hocaların ücretini ders
okulluklarıtalebeler
L<ırafından ödendiğini düşünürsek, SclıopenlıaucJ'ındillere destan /kgel
düşmanlığını,bir nebzc de olsa, an-
lamış
oluru..:.
Şu,hafif lertip mizahi rivayel bir yana, llegel i le
Sc/ıvpenlıauer kişilik yapısı bakımından
öylesine
zıtkutuplara
ayrılmışlardı
ki,
uzlaşabilecekleribir payda bulmak güçlü. Yine de bir ortak
paydaları vardı;o da
karşıdurulmaz
nıcraklan,uçsuz
bucaksızbilgi
dağariarıve öte- ki
Alınan filosoflarıyla paytaştık ları;\
vnıpalıolmayan medeniyctlcre duy-
dukları hayranlık.
Sc:Jıupcnhauerın
tersine, Hcge/, evlenip çoluk
çocuğa karışmış;düz- gün, ilgili bir aile
babası olmuştur. Schopen/ıaueJ;keskin bir
eleştirieive güçlü bir
yonımcudur.Fakat sistem
kurmağaya tevcssül
etmemişya da bunu
becerememişlir.Bu yüzden, Karl Mao('a
değinmüteakip Alman fel- sefesini
başlan ayağaetkileyip
belirlemişllegel sistemi hep gözüne baL-
mıştır.
Ancak,
hakkıda asla
yenını;meli: Sclıopciılıaucr,Ilcgelin
felsefesıni en
esaslı şekilde elcştircndir.13ir
bakıma, EskiçağdaElltitun'un
karşısındaki
Kin ik Sinoplu Diogcncs'i ( 412 - 323)
hatırlatmaktadır.KAYNAK\'A
··Die: Plıtinomı:nologic des Gcistc.1~'; Fclix Me iner Verlag, Hamburg, 1952.
Michael lnwood. "/1 llegel Dictionnrj': Thı: Blackwell Philosophcr Dicıionary, 131tıckwcll, Oxford, 1992.
Marta Dolrr:ı T:ıp1ola: "Fcnomcnolc>gJ~1
del
üpiritıl'.286. 289.syllr: "Los Lihros de
' ı820, Berlin Üniversitesinde sadece kayıtlı beş talebesi olmuştur. Bu duruma çok içcrlcycn
Sdıopenhnuc:r. bir daha dönmeme k iizrc yüksekokul hocnlığını terketmiştir
16 $. T~omn11 Durn/ı
los Filosolos'; Arici, Barcelona, 2004.
Maria Lu isa Binneo "El Viajc del
Espirilıl',12.s, "El Pais'l Babclia, Madrid, 30 hazi- ran, 2007 .
lsidoro Rcgucnr. "El Ca/vario de la Concicncüi', 12.s,
aynıyer.
Luis Fcmando Morcno Claros.
"L:ıSab1duria Abso/uta de //ege!'. 13.s,
aynıyer
Arthur
Sc/ıopcnhaucr,"On !he &sis ol Morality' (" Obcr das
Fund:ımcnldcr Moral')
translaıcd