Ülkemizde 40 yıldır Nükleer Santral kurma girişimleri, dün Filistin de bugün ülkemizde yaşam haklarımızı gasp eden neoliberal savaş politikaların sonucu olan Dünyada yaşanan enerji ve egemenlik savaşlarının bir uzantısıdır. Nükleer Santrallerin taşıdığı riskler,nükleer atık sorunu,kaza riskleri ve Çernobil Kazası gibi geri dönüşümü olmayan sonuçlar,nükleer santral teknolojisinin pahalı ve dışa bağımlı olması Dünya genelinde nükleer santral programlarının durdurulmasına neden olmuşken,maalesef AKP hükümeti sürekli gündem değiştirerek, uluslar arası tekellere ve yerli işbirlikçilerine ülkemizin kaynaklarını hibe edecek, zarara uğratacak, Ülkemizin ve çocuklarımızın geleceğini karartacak olan Rusya ile Akkuyuda nükleer santral yapımı için sözleşme imzalamıştır.Bu sözleşme gereği Akkuyu Ruslara satılmıştır.Akkuyuda kurulması planlanan nükleer santral tamamen Rusyanın olacaktır.
Akkuyuda Nükleer Santralin yapımı için Rusya ile 20 milyar dolarlık bir yatırım maliyetiyle yapılan sözleşme , enerji alanında %70 oranında bağımlılığımızın olacağı, satın alınacak nükleer enerjinin kwh ücreti 12.35 centin oluşu Dünyada üretilen nükleer enerjinin iki katı,ülkemizde üretilen enerjininde 4 katı oluşu nükleer enerjinin çok pahalı olduğunun ve 15 yıl alım garantisinin oluşu ile Rusyaya ortalama 71 milyar dolar ödenecek oluşu , geçmiş yıllarda Rusya ile yapılan doğal gaz antlaşmalarıyla alım garantisi verilerek nasıl ki kullanmadığımız doğal gazın parasını Rusyaya ödeyerek kamu kaynaklarımız zarara uğratıldıysa bugünde Rusya ile yapılan nükleer santral antlaşması gereği de kamu kaynaklarımız nükleer lobilere aktarılacağı bir gerçektir.Nükleer santralde kullanılacak tüm teknoloji,hammadde ve çalışacak tüm personelin Rusyadan sağlanacak olan bir Nükleer Santralden ucuz elektrik enerjisi üretileceği,teknolojiye sahip olunacağı,enerjide arz güvenliğinin sağlanacağı,Büyükeceli halkına iş imkanı sağlanacağı söylemleri kandırmaca söylemlerdir.
Buradan tüm milletvekillerine sesleniyoruz, Meclisteki yemininize sadık olun ve bu nükleer soyguna ortak olmayarak sözleşmeyi onaylamayın.Ülkemizi nükleer maceraya sürüklemeyin. Bu nükleer soygun yatırımına ses çıkarmayan herkes tarımımıza,turizmimize darbe vurulmasından ve yaşam alanlarımızın tahrip edilmesinden sorumludur. Tüm yurttaşlarımızı bu Nükleer soyguna dur demek için,
Ülkemizin “Nükleer çöplük” olmasına, Nükleer silahlanmaya,
Bilimsel olmayan, tamamen siyasal tercihlere dayalı, Dünyada işsiz kalan “nükleer lobilerin Nükleer Santral Kurma” kararına karşı durmak için
26 Haziran 2010 tarihinde saat 14.00 te Metropol miting alanında yaşam hakkımızı ve ülkemizin geleceğine sahip çıkmak için düzenleyeceğimiz “NÜKLEER SANTRALLERE KARŞI” MİTİNGİMİZE bekliyoruz.