• Sonuç bulunamadı

BETON GÖKLERE DOĞRU YAYILIYOR

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "BETON GÖKLERE DOĞRU YAYILIYOR"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A

B

İçten görünüş

BETON GÖKLERE DOĞRU

YAYILIYOR

«Her devir, kendi teknolojisine istinad eden ve zamanının ruhunu tebarüz ettiren mimarîyi yaratmak mecburiyetindedir.»

Yazan: Mary KANDY

Christian Sciense Monitor Mecmuasından (USIS) Beton ve çelik ilk kullanılmağa baş-landığı zaman, mimarlar bu iki inşaat malzemesini, taş ve keresteyi kullandık-ları gibi kullanıyorlardı. Romalılar Pantheon'u inşa ederlerken, beton tuğ-lalardan istifade etmişlerdi, fakat beton tuğlaların tatbik şekli ile taş arasında bir tefrik yapmamışlardı.

Asırlar geçtikçe inşaatçılar yeni sa-halar buldular: Meselâ çeliğin yeni ve değişik işler yapabileceği anlaşıldı Neti-cede Eyfel kulesi inşa edildi.

(2)

Son zamanlarda betonun, tuğla ve taşa nazaran daha başka vasıfları oldu-ğu da anlaşıldı. İnşaatçılar betonu, çelik takviyelerin etrafına dökmek suretiyle gökleri tırmalayan binalar yaptılar, 1900 denberi Amerika ve Avrupadaki köprü-lerin birçoğu betonla imâl edildi.

Keza, tayyare hangarlarının damları-nı teşkil eden betonun göklere doğru yayıldığını gördük.

En yeni inkişaflardan biri, Massa-chusetts Institute of Technology de ince beton satıhları üzerinde yapılan tecrü-beler neticesinde elde edilmiş ve bu metod bir toplantı salonunun kubbesine tatbik edilmiştir.

Bu kubbeyi teşkil eden beton o de-recede incedir ki binanın hacmi ile mu-kayese edildiği zaman kabuğunun yu-murta hacmına nisbeti kadar ince olduğu anlaşılır.

8 Mayıs 1955 te Kresze toplantı sa-lonu ile bununla ilgili klişe ve meyda-nın açılma töreni yapıldı.

Bu işler için sarfedilmiş olan 2 mil-yon doları mütecaviz para, M.I.T. mek-tebine gurur verecek mahiyette mimarî yenilikleri Amerikaya sokmuş bulundu-ğunu gösterdi.

Bu fikri ilk olarak ortaya atan Fin-lândiyalı Eero Saarinen'dir.

Mr. Saarinen ve arkadaşları M.I.T. deki toplantı salonunun 20 nci asır mi-marisini temsil ettiği kanaatinde bulu-nuyorlar. Binanın mimarlarının işaret ettiklerine göre, taş ve kereste gibi eski inşaat malzemelerinin mahdut imkân-larının dışına çıkan yeni metodlar ve yeni malzemeler 20 nci asır tekniğinin sağladığı mazhariyetlerdir ve bu sayede mimarîde yenilik yapmak mümkün ol-maktadır.

Mr. Saarinen şöyle diyor: «Her devir, kendi teknolojisine istinad eden ve za-manının ruhunu tebarüz ettiren mimariyi

yaratmak mecburiyetindedir. Bu düs- 'A

tur, modern mimarinin temelini teşkil eder. İkinci düstur da şudur: Mimarî, fonksiyon bakımından bir bütün teşkil etmelidir, fakat form, mutlak surette fonksiyona yüzde yüz sadık kalmakla elde edilmez.

İnşaatın bir bütün olarak mütalea edilmesi ve vazıh olması şarttır. İnşaatı vazıh bir şekilde ifade edersek form doğrudan doğruya bunun bir neticesi ,B

olarak ortaya çıkar. , Meselâ M.I.T. deki toplantı

(3)

Oditoriyum'un dış görünüşü

nun formu 3 köşe üzerine tesbit edilen bir kürrenin 8/1 inden müteşekkildir, ve bu durum inşaat tarzının tabiî bir so-nucudur. Son olarak mesahaya ehemmi-yet vermek icap ettiğini tebarüz ettire-lim. Mimarlar mesaha mefhumunun, küt-le mefhumundan daha mühim olduğu yerler bulunduğunu idrâk etmelidirler.» Yeni yapılan toplantı salonu bu fi-.kirlerin hepsini ihtiva etmektedir. Be-ton kubbe sadece üç köşesinden mesnet-ler üzerine oturtulmuştur. Ve bölme du-varlarının en üst noktaları beton kub-benin 10-15 cm. altındadır. Aradaki boş-luk lâstik conta malzemesi ile doldurul-muştur. Bu sayede kubbe sıcak ve so-ğuk havalarda serbestçe inbisat veya ta-kallüs eder. Dış taraftaki holün cam pen-cereleri ve yeşil, mavi ve orkide rengi koltukları vardır.

10 senedenberi ince kabuklu bir kub-besi bulunan bir toplantı salonu inşa et-meyi düşünen Mr. Saarinen:

«Bu bina, 35 sene evvel imkânsız addedilen metodları bünyasmda toplamış tır» demektedir.

Gri renge boyanmış olan tavana asılmış mustatilî panolara «bulut» adı veriliyor. Bu bulutların vazifesi kub-benin altında kalan sesi uygun şekilde aksettirmek. Eski standardlara göre, akustik bakımdan, iyi netice vermiyece-ği muhakkak olan bu kubbe sisteminde akustik mühendislerinin yapmış olduk-ları bu buluş, tiyatro, konser salonu,-konferans salonu gibi binaların inşasın-da birkaç mahdut forma sadık kalmak zaruretinden mimarları kurtarmış olu-yor.

Bu inşaatın ikmali için 200 işçi 2 sene çalışmıştır. Her yenilikte olduğu gibi bu inşaatı da hor görenler, mahzur-lu bulanlar ve hattâ gülenler eksik ol-muyordu. Bina tamamiyle münhanîlerle inşa edilmiş olup paralel çizgiler mev-cut değildir. Bilindiği gibi potreller,

borular, ve kalaslar umumiyetle düz olarak imâl edilir. Halbuki bu binanın miinhanilerden teşekkül etmesi, inşaat-çıları, tesisatçıları ve elektrikçileri çok müşkül durumlara sokmuş ve yeni bir çalışma metodu ihdasını zarurî kılmıştır.

Tatbik edilmesi arzu edilen şekille-rin kâğıt üzeşekille-rine intikal ettirilmesi

baş-lıbaşma bir problem olmuştur. Fa-kat mimarlar ve işçiler, ne olursa ol-sun, her şeyin en büyük titizlikle yapıl-masını kendilerine şiar edinmiş olduk-larından elde edilen netice bütün tah-minlerin fevkindedir. Çok güzel bir şe-kilde imâl edilmiş olan alüminyum pen-cereler, hususî surette yapılmış olan kü-peşteler, ve hiç bir yerde eşi olmayan kapı kolları binaya oldukça bir hususi-yet vermektedir.

Aradan iki sene geçtikten sonra ni-hayet betonyerlerin, makkaplarm ve varyozların sustuğuna şahit oluyoruz. Kresge Fondation bu inşaata 1,5 mil-yon dolar hediye ederek kendisine bü-yük bir şeref payesi ayırmış bulunuyor. Seneler geçip te inşaatın patırdısı ve açı-lış merasiminin heyecanı unutulduktan sonra bile meydana getirilmiş olan ese-rin mimarî ehemmiyeti devam edecek-tir. Mr. Saarinen'in dediği gibi «Henüz yepyeni bir mimarî devrinin eşiğinde bulunmaktayız.»

Bu makale, Christian Science Mo-nitor mecmuasının 2 Mayıs 1955 sayısın-da çıkmıştır. Makaleyi yazan, bu mec-muanın muharrirlerindendir.

Referanslar

Benzer Belgeler

birikimi; bu alanlardaki kuramsal ve uygulamalı bilgileri inşaat mühendisliği problemlerini modelleme ve çözme için uygulayabilme becerisi. 5 PÇ2 Karmaşık

Markasına dikkat ediniz, çünkü bu İsveç fabri kası dünyanın en kârlı, şık ve sağlam mutfak.. ocaklarını

Türkiye’de beton üretimi her yıl artmaktadır. 1988’den 2012 yılına kadar üretim miktarlarını Şekil 2’den de görebilirsiniz. Hazır Beton sektörü 1988’den 2012

Muhtelif teshin sistemlerinin muhassanatı ve seyyiatı aşağıda kısaca zikredilmiştir: Buhar veya su ile yüksek tazyikli teshinatı boru kuturlarının kü- çüklüğü ve

Bilim insanları özellikle son 20 yıl- dır sıcaklık değişimi, rüzgâr, yağmur gibi etkenlere maruz kalma sonucu yapısında çatlaklar oluşan betonun, insan müdaha- lesi

Ancak geleneksel iş yapış şekilleri uzaktan çalışma kültürüne yabancı olduğu için birçok iş için fiziksel olarak ortak bir mekânda bulunma zorunluluğu devam

In this study, the egg yield was predicted based on the individually collected hatching period, line, body weight (BW), age at sexual maturity (ASM) and body weight at sexual

It utilises first order logic to verify the security properties and supports multi-domain RBAC (Role Based Access Control) authorization and authentication model. OpenStack [3] is