• Sonuç bulunamadı

VERGİ MEVZUATINDA GÜNCEL GELİŞMELER

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "VERGİ MEVZUATINDA GÜNCEL GELİŞMELER"

Copied!
46
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

VERGİ

MEVZUATINDA GÜNCEL

GELİŞMELER

(2)
(3)

da lehtar grubunun yararlanması için, malvarlı- ğının maliki olan sözleşme kurucusu tarafından, söz konusu malvarlığının yönetimi, kullanımı ya da sözleşmede belirtilen diğer tasarruflarda bu- lunulması amacıyla sözleşmeyi icra eden bir mü- tevellinin kontrolüne bırakılmasını hüküm altına alan hukuki ilişkiyi,

ifade eder.

529 No.lu tebliğde yer verilen hükümlere başlıklar halinde aşağıda yer verilmiştir.

1. Gerçek Faydalanıcı Bilgisi Bildirimi Verme Zorunluluğu Getirilenler

Tebliğin konusunu teşkil eden gerçek fayda- lanıcı bilgisi bildirimini, bildirim verme süresinin başladığı 01.08.2021 tarihi itibarıyla faal olan (tasfiye işlemi devam edenler dâhil);

a) Kurumlar vergisi mükellefleri,

b) Kollektif şirketlerde şirketi temsile yetkili kimse veya ortak, eshamsız komandit şirketler- de komandite ortaklardan biri ve adi ortaklıklar adına en yüksek ortaklık payına sahip kişi, Tür- kiye’de yönetim merkezi olan veya Türkiye’de mukim yöneticisi olan yabancı ülkede kurulmuş trust ve benzeri teşekküllerin yöneticileri, müte- 529 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel

Tebliği

13/07/2021 tarih ve 31540 sayılı Resmi Ga- zete’de yayımlanan 529 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ ile tüzel kişiler ve tüzel ki- şiliği olmayan teşekküllerin gerçek faydalanıcı bilgisinin güncel, tam ve doğru bir şekilde tespit edilebilmesi amacıyla gerçek faydalanıcının be- lirlenmesine ve bildirilmesine ilişkin olarak bildi- rim zorunluluğu getirilen mükelleflerin kapsamı, bildirimin şekli, bildirimde bulunulacak dönem, bildirim verme zamanı, bildirimin gönderilme usulü ile uygulamaya ilişkin diğer usul ve esaslar belirlenmiştir.

Bu tebliğ uygulamasında aşağıdaki tanım ve kısaltmalara yer verilmiştir. Şöyle ki;

a) Gerçek faydalanıcı: Tüzel kişi veya tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri nihai olarak kont- rolünde bulunduran ya da bunlar üzerinde nihai nüfuz sahibi olan gerçek kişi veya kişileri,

b) Tedbirler Yönetmeliği: 10/12/2007 tarihli ve 2007/13012 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Suç Gelirlerinin Aklanması- nın ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmeliği,

VERGİ MEVZUATINDA GÜNCEL GELİŞMELER

HAZIRLAYAN Çağlar DOĞAN Vergi Müfettişi

Hazine ve Maliye Bakanlığı

(4)

Türkiye Jokey Kulübü ve Spor Toto Teşkilat Baş- kanlığı dâhil talih ve bahis oyunları alanında faa- liyet gösterenler,

r) Spor kulüpleri, s) Noterler,

ş) Savunma hakkı bakımından diğer kanun hükümlerine aykırı olmamak ve 19/3/1969 ta- rihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 35 inci maddesinin birinci fıkrası ile alternatif uyuşmaz- lık çözüm yolları kapsamında ifa edilen mesleki çalışmalar nedeniyle edinilen bilgiler hariç olmak üzere; taşınmaz alım satımı, sınırlı ayni hak ku- rulması ve kaldırılması, şirket, vakıf ve dernek kurulması, birleştirilmesi ile bunların idaresi, devredilmesi ve tasfiyesi işlerine ilişkin finansal işlemlerin gerçekleştirilmesi, banka, menkul kıymet ve her türlü hesaplar ile bu hesaplarda yer alan varlıkların idaresi işleriyle sınırlı olmak üzere serbest avukatlar,

t) Bir işverene bağlı olmaksızın çalışan ser- best muhasebeci, serbest muhasebeci mali mü- şavir ve yeminli mali müşavirler,

u) Finansal piyasalarda denetim yapmakla yetkili bağımsız denetim kuruluşları,

ü) Kripto varlık hizmet sağlayıcılar, v) Tasarruf finansman şirketleri,

ile bunların şube, acente, temsilci ve ticari vekilleri ile benzeri bağlı birimleri Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından talep edildiğinde müşteri- leri tarafından gerçekleştirilen işlemlerin gerçek faydalanıcı bilgisini Başkanlığa bildirmek zorun- dadır.

Merkezi yurtdışında bulunan yükümlünün şu- be, acente, temsilci ve ticari vekilleri ile benzeri bağlı birimleri Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından talep edildiğinde müşterileri tarafından gerçek- leştirilen işlemlerin gerçek faydalanıcı bilgisini Başkanlığa bildirmek zorundadır.

2. Gerçek Faydalanıcının Belirlenmesi Tüzel kişilerde,

Ayrıca; Tedbirler Yönetmeliğinde 11/10/2006 tarihli ve 5549 Sayılı Suç Gelirlerinin Aklanması- nın Önlenmesi Hakkında Kanunun uygulanma- sında yükümlü sayılan;

a) Bankalar,

b) Bankalar dışında banka kartı veya kredi kartı düzenleme yetkisini haiz kuruluşlar,

c) Kambiyo mevzuatında belirtilen yetkili mü- esseseler,

ç) Finansman ve faktoring şirketleri, d) Sermaye piyasası aracı kurumları ve port- föy yönetim şirketleri,

e) Ödeme kuruluşları ile elektronik para ku- ruluşları,

f) Yatırım ortaklıkları,

g) Sigorta, reasürans ve emeklilik şirketleri ile sigorta ve reasürans brokerleri,

ğ) Finansal kiralama şirketleri,

h) Sermaye piyasası mevzuatı çerçevesinde takas ve saklama hizmeti veren kuruluşlar,

ı) Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piya- sasına ilişkin saklama hizmeti ile sınırlı olmak üzere Borsa İstanbul Anonim Şirketi,

i) Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi ile kargo şirketleri,

j) Varlık yönetim şirketleri,

k) Kıymetli maden, taş veya mücevher alım satımı yapanlar ile bu işlemlere aracılık edenler,

l) Cumhuriyet altın sikkeleri ile Cumhuriyet ziynet altınlarını basma faaliyeti ile sınırlı olmak üzere Darphane ve Damga Matbaası Genel Mü- dürlüğü,

m) Kıymetli madenler aracı kuruluşları, n) Ticaret amacıyla taşınmaz alım satımıyla uğraşanlar ile bu işlemlere aracılık edenler,

o) İş makineleri dâhil her türlü deniz, hava ve kara nakil vasıtalarının alım satımı ile uğraşanlar ile bu işlemlere aracılık edenler,

ö) Tarihi eser, antika ve sanat eseri alım satı- mı ile uğraşanlar veya bunların müzayedeciliğini

(5)

Birinci ve ikinci fıkrada belirtilenlerin yeni mükellefiyet tesis ettirmesi veya daha önce bil- dirime ekledikleri bilgilerde değişiklik olması halinde, yeni mükellefiyet tesisini veya bilgi deği- şikliğini, bunların gerçekleştiği tarihi takip eden bir ay içerisinde bildirmeleri gerekmektedir.

4. Bildirimin Şekli

Kurumlar vergisi mükellefleri yıllık ve geçici vergi beyannamelerinin ekinde, kurumlar vergisi mükellefleri dışında kalan mükellefler ile bildirim yapması gereken diğer kişiler ise dördüncü fıkra- da belirtilen bildirim formu ile bildirim yaparlar.

Bildirim yapma yükümlülüğü getirilen ku- rumlar vergisi mükellefleri söz konusu beyan- nameler aracılığıyla; gerçek faydalanıcıların adı, soyadı, vatandaşlıkları, kimlik numaraları ve adresleri, varsa telefon, faks ve elektronik posta bilgileri ile gerçek faydalanıcılığın sebebini bildi- rirler.

Bildirim formu ile bildirim verme yükümlülü- ğü getirilenler, “gerçek faydalanıcıya ilişkin bildi- rim formu” ile gerçek faydalanıcıların adı, soya- dı, vatandaşlıkları, kimlik numaraları, adresleri, varsa telefon, faks ve elektronik posta bilgileri ile gerçek faydalanıcılığın sebebini bildirirler.

Kapsama giren mükellefler ve diğer kişiler tarafından bildirim; İnternet Vergi Dairesinde yer alan açıklamalara uygun şekilde elektronik or- tamda İnternet Vergi Dairesi üzerinden “gerçek faydalanıcıya ilişkin bildirim formu” doldurularak verilecektir.

Kapsama giren mükellefler ve diğer kişilerin bağlı bulunduğu vergi dairesinden kullanıcı ko- du, parola ve şifre almaları gerekmektedir. Kâğıt ortamında (elden veya posta ile) bildirim formu kabul edilmeyecektir. Bildirim formunun elekt- ronik ortamda verilmiş sayılabilmesi için sistem üzerinden onaylama işleminin yapılması şarttır.

Onaylama işlemi en geç bildirimin verilmesi ge- reken sürenin son günü saat 23:59’a kadar ta- mamlanmalıdır.

b) Tüzel kişiliğin yüzde yirmi beşi aşan hisse- sine sahip gerçek kişi ortağının gerçek faydalanı- cı olmadığından şüphelenilmesi veya bu oranda hisseye sahip gerçek kişi ortak bulunmaması du- rumunda, tüzel kişiliği nihai olarak kontrolünde bulunduran gerçek kişi ya da kişiler,

c) (a) ve (b) bentleri kapsamında gerçek fay- dalanıcının tespit edilemediği durumlarda, en üst düzey icra yetkisine sahip gerçek kişi ya da ki- şiler,

gerçek faydalanıcı olarak kabul edilerek bildi- rime konu edilir.

Tedbirler Yönetmeliğinin 12 nci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen tüzel kişiliği olmayan iş ortaklıkları gibi teşekküllerde;

a) Tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri nihai olarak kontrolünde bulunduran gerçek kişi ya da kişiler,

b) (a) bendi kapsamında gerçek faydalanıcının tespit edilememesi halinde tüzel kişiliği olmayan teşekkül nezdinde en üst düzeyde icra yetkisine sahip gerçek kişi ya da kişiler,

üst düzey yönetici sıfatıyla gerçek faydalanıcı olarak kabul edilir ve bildirime konu edilir.

Trust ve benzeri teşekküllerde; kurucular, mütevelli, yönetici, denetçi veya faydalanıcı sıfa- tını haiz olanlar ya da bu teşekküller üzerinde nü- fuz sahibi olanlar gerçek faydalanıcı olarak kabul edilerek bildirime konu edilir.

3. Bildirimin Dönemi ve Verilme Zamanı Bildirim yapma yükümlülüğü getirilen ku- rumlar vergisi mükellefleri, gerçek faydalanıcı bilgisini geçici vergi beyannameleri ve yıllık ku- rumlar vergisi beyannamesi ekinde bildirmek zorundadır.

Kurumlar vergisi mükellefleri dışında kalan diğer mükellefler ile diğer kişiler gerçek fayda- lanıcı bilgisini her yılın Ağustos ayı sonuna kadar Gelir İdaresi Başkanlığına bir form ile elektronik

(6)

530 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği

16/07/2021 tarih ve 31543 sayılı Resmi Gaze- te’de yayımlanan 530 Sıra No.lu Vergi Usul Kanu- nu Genel Tebliğ ile 03/6/2021 tarih ve 7326 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanu- nun 11 inci maddesi gereğince 213 Sayılı Vergi Usul Kanunun Geçici 31 inci Maddesinin altıncı fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen fıkranın uygulamasına ilişkin usul ve esasların belirlen- miştir.

Genel Tebliğde yer alan hükümler aşağıda başlıklar halinde açıklanmıştır.

1.Yeniden Değerleme Yapabilecek Mükellefler

Tam mükellefiyete tabi ve bilanço esasına göre defter tutan kollektif, adi komandit ve adi şirketler de dahil olmak üzere ferdi işletme sa- hibi gelir vergisi mükellefleri ile kurumlar vergisi mükellefleri bilançolarına kayıtlı iktisadi kıymet- lerini, Kanunda yazılı istisnalar dışında yeniden değerleme hakkına sahip bulunmaktadırlar.

Aşağıda yer alan mükellefler, 213 sayılı Kanu- nun geçici 31 inci maddesine 7326 sayılı Kanunla eklenen yedinci fıkra hükümlerinden yararlana- maz:

a) Dar mükellefiyet esasında vergilendirilen mükellefler.

b) İşletme hesabı (zirai işletme hesabı dahil) esasına göre defter tutan mükellefler.

c) Serbest meslek kazanç defteri tutan ser- best meslek erbabı mükellefler.

ç) Finans ve bankacılık sektöründe faaliyet gösteren mükellefler.

d) Sigorta ve reasürans şirketleri.

e) Emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları.

f) Münhasıran sürekli olarak işlenmiş altın, Bildirimin elektronik ortamda gönderilmesi

zorunlu olduğundan vergi dairesi müdürlükleri/

malmüdürlükleri, bildirimi kâğıt ortamında hiçbir şekilde kabul etmeyecektir.

Elektronik ortam dışında gönderilen bildirim verilmemiş sayılacaktır.

“Gerçek faydalanıcıya ilişkin bildirim formu”, mükellef tarafından bizzat gönderilebileceği gibi ilgili dönemde, aracılık ve sorumluluk sözleş- mesi bulunan serbest muhasebeci mali müşavir veya gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi tasdik sözleşmesi (tam tasdik sözleşmesi) bulu- nan yeminli mali müşavirler aracılığıyla da gön- derilebilir.

Bildirimin yapılmasının ardından bildirimin hatalı veya eksik olduğunun anlaşılması duru- munda bildirimin bu maddede belirtilen usuller- de yeniden verilmek suretiyle düzeltilmesi ge- rekmektedir.

5. Diğer Hususlar Ve Cezai Yaptırım Gerçek faydalanıcı bilgisi bildirimine konu edilen bilgilerin mükellefler tarafından, bildirimin verildiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren 5 yıl süreyle muhafaza edilmesi gerek- mektedir.

Bu Tebliğde yapılan düzenlemeler kapsamın- da bildirilmesi gereken bilgileri bildirmeyen, ek- sik veya yanıltıcı bildirimde bulunan mükellefler hakkında 213 sayılı Kanunun ilgili ceza hüküm- leri tatbik olunur.

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlı- ğı tarafından yapılacak araştırma, inceleme ve uluslararası bilgi değişimi ile vergi incelemesine yetkili olanlar tarafından yapılacak araştırma ve incelemeler neticesinde, 4 üncü maddede yer ve- rilen mükellef ve diğer kişilerin gerçek faydalanı- cı bilgisine ilişkin hatalı kayıtların bulunduğunun tespit edilmesi halinde, gerekli cezai işlemlerin ve sicil kayıtlarında gerekli değişikliklerin yapıla-

(7)

amortismanlar tam olarak ayrılmış varsayılarak belirlenir.

213 sayılı Kanunun 272 nci ve 273 üncü mad- deleri uyarınca maliyet bedeline intikal ettirilen giderler ile 163 ve 334 Sıra No.lu Vergi Usul Ka- nunu Genel Tebliğleri uyarınca maliyet bedeline dahil edilen kredi faizleri ve kur farkları da yeni- den değerleme kapsamına girmektedir.

4.Yeniden Değerleme Yapılmasında İhtiyarilik

İşbu tebliğde yeniden değerleme yapabile- ceği belirtilen mükelleflerin, yeniden değerleme yapması zorunlu olmayıp, bu karar mükelleflerin tercihine bırakılmıştır. Bu kapsamda, dileyen mü- kellefler bilançolarında kayıtlı iktisadi kıymetleri- ni yeniden değerlemeye tabi tutmayarak mevcut durumlarını muhafaza edebilirler.

Yeniden değerlemeye tabi tutulabilecek ik- tisadi kıymetlerin tamamı veya bir kısmı için bu uygulamadan yararlanılabilir.

5.Yeniden Değerleme Yapılabilecek Süre Yeniden değerleme, uygulamadan yararlan- ma hakkını haiz mükelleflerin 9/6/2021 tarihi iti- barıyla yasal defter kayıtlarında yer alan iktisadi kıymetler ve varsa bunlara ait amortismanlar esas alınmak suretiyle 31/12/2021 tarihine kadar yapılabilecektir.

Bahse konu uygulamadan yararlanılması için, söz konusu tarihe kadar yeniden değerleme işle- minin yapılması ve değer artışına ilişkin verginin de yeniden değerleme işleminin yapıldığı tarihi izleyen ayın son günü akşamına kadar beyan edi- lip, üç eşit taksitte (ilk taksiti beyanname verme süresi içinde, izleyen taksitler sırasıyla beyanna- me verme süresini takip eden ikinci ve dördüncü ayda olmak üzere) ödenmesi zorunludur.

Beyanda bulunduktan sonra, anılan madde kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulmak istenen ilave iktisadi kıymetler için ek beyanna- me verilmesi mümkündür. Bu durumda da, yu- karıda belirtilen şartlar aranır.

g) 213 sayılı Kanunun 215 inci maddesi uya- rınca kendilerine, kayıtlarını Türk para birimi dı- şında başka bir para birimiyle tutmalarına izin verilen mükellefler.

2.Yeniden Değerlemeye Tabi Tutulabilecek İktisadi Kıymetler

213 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesinin yedinci fıkrasının yürürlüğe girdiği 9/6/2021 tari- hi itibarıyla aktife kayıtlı bulunan iktisadi kıymet- ler bakımından söz konusu fıkra uygulamasından yararlanılabilir.

Sat-kirala-geri al işlemine veya kira serti- fikası ihracına konu edilen iktisadi kıymetler ile iktisadi kıymetlerin alım, satım ve inşa işleri ile devamlı olarak uğraşanların bu amaçla aktifle- rinde kayıtlı bulunan emtia niteliğindeki kıymet- ler, bahse konu fıkra kapsamında yeniden değer- lemeye tabi tutulamaz. Kapsama giren işletme- lerin kiralamaya konu ettikleri iktisadi kıymetler emtia niteliğinde bulunmadığından, yeniden de- ğerlemeye tabi tutulabilir.

Yeniden değerlemeye tabi tutulacak taşın- mazların, 213 sayılı Kanun uygulamasında amor- tismana tabi iktisadi kıymet mahiyetinde olması zorunluluğu bulunmadığından, müessese hü- kümlerinden faydalanmak isteyen mükelleflerce boş arazi ve arsalar da yeniden değerlemeye tabi tutulabilecektir.

3.Yeniden Değerlemeye Esas Değer Yeniden değerleme, iktisadi kıymetlerin ve varsa bunlara ait amortismanların, 213 sayılı Kanunda yer alan değerleme hükümlerine göre tespit edilen ve mezkur Kanunun geçici 31 inci maddesinin yedinci fıkrasının yürürlüğe girdiği 9/6/2021 tarihi itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer alan değerleri üzerinden yapılır.

İktisadi kıymetlerden amortismana tabi olan- lar için amortismanın herhangi bir yılda eksik ay- rılması veya hiç ayrılmamış olması durumunda, yeniden değerlemeye esas alınacak değer, bu

(8)

dikkate alınacak yeniden değerleme oranı, 2021 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin (666,79), 31/12/2004 tarihli bilançoyu takip eden ay olan 2005 yılı Ocak ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerine (114,83) bölünmesi ile bulunan katsayı olacaktır (666,79/114,83=5,80675). Hazine ve Maliye Ba- kanlığınca özel hesap dönemi tayin edilen mü- kellefler açısından ilgili tarihlerin esas alınması suretiyle yeniden değerleme oranının hesaplana- cağı tabiidir.

Enflasyon düzeltmesi yapılmış son bilanço tarihinden sonra iktisap edilen iktisadi kıymetler ve bunların amortismanlarının düzeltilmesinde dikkate alınacak yeniden değerleme oranı ise, 2021 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin (666,79), iktisadi kıymetin iktisap edildiği ayı iz- leyen aya ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan katsayı olacaktır.

Bu Tebliğ kapsamında yapılacak değerleme işleminde kullanılacak yeniden değerleme oran- larının hesabında dikkate alınacak Yİ-ÜFE endeks değerleri Tebliğe ekli listede (EK 1) yer almakta- dır. Yİ-ÜFE endeks değerlerine göre bulunacak ve yeniden değerlemeye esas olacak katsayının hesabında, kesirli (virgülden sonraki) kısım beş hane olarak dikkate alınacaktır.

Yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlere ait birikmiş amortismanlar da söz konusu iktisadi kıymetlere uygulanan katsayı ile yeniden değerlemeye tabi tutulacaktır. Ancak bu maddenin sekiz ve dokuzuncu fıkrası hükümleri saklıdır.

193 sayılı Kanunun 81 inci maddesinde sayı- lan devir ve tür değiştirme halleri ile 5520 sayılı Kanuna göre yapılan devir ve bölünme hallerin- de, devrolunan veya bölünen işletmeler/şirket- ler tarafından iktisap edilen iktisadi kıymetlerin devralanlar tarafından yeniden değerlenmesinde kullanılacak yeniden değerleme oranının he- sabında, söz konusu iktisadi kıymetlerin devir eden, tür değiştiren veya bölünen işletme/şirket 6. Yeniden Değerleme Oranı

213 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesi kapsamında;

a) Daha önce yeniden değerleme yapılmamış iktisadi kıymetlere ilişkin yeniden değerleme iş- leminde, yeniden değerleme oranı olarak, 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesine gö- re enflasyon düzeltmesine tabi tutulan;

i- En son bilançoda yer alan iktisadi kıymet- ler ve bunların amortismanları için, 213 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesine 7326 sayılı Kanunla eklenen yedinci fıkranın yürürlüğe gir- diği 9/6/2021 tarihinden bir önceki ay olan 2021 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin (666,79), söz konusu bilançonun ait olduğu tarihi takip eden aya (2005 yılı Ocak ayına) ilişkin Yİ-ÜFE değerine (114,83) bölünmesi ile bulunan oranın (666,79/114,83=5,80675),

ii- En son bilanço tarihinden sonra iktisap edi- len iktisadi kıymetler ve bunların amortismanları için, 2021 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin (666,79), iktisadi kıymetin iktisap edildiği ayı iz- leyen aya ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oranın,

b) Daha önce yeniden değerleme yapıl- mış taşınmazlara ilişkin yeniden değerleme işleminde, yeniden değerleme oranı olarak, 2021 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin (666,79), 2018 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerine (354,85) bölünmesi ile bulunan oranın (666,79/354,85=1,87907)

kullanılması gerekmektedir. Ancak bu mad- denin sekiz ve dokuzuncu fıkrası hükümleri sak- lıdır.

213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci mad- desi uyarınca hesap dönemi takvim yılı olan mü- kellefler için son olarak 2004 takvim yılı itibarıyla enflasyon düzeltmesi yapılmıştır. Bu durumda, Kanunun geçici 31 inci maddesi kapsamında ilk defa yeniden değerleme yapacak hesap döne- mi takvim yılı olan mükellefler için 31/12/2004

(9)

En son enflasyon düzeltmesi yapılan bilanço tarihinden sonra inşa edilerek aktifleştirilen bi- naların yeniden değerlemeye tabi tutulmasında, mükelleflerce bina maliyet bedeline dahil edilen arsa payı bedeli ile diğer maliyet unsurları ay- rıştırılmak sureti ile yeniden değerleme sonrası tutar hesaplanır. Buna göre, bu binaların yeniden değerleme sonrası değerlerinin hesaplanmasın- da, arsa payı için arsanın iktisap tarihine (arsa enflasyon düzeltmesi yapılmış en son bilanço tarihinden önce iktisap edilmiş ise enflasyon dü- zeltmesi yapılmış son bilanço tarihine) göre bu- lunacak yeniden değerleme oranı, diğer maliyet unsurları için ise binanın aktifleştirildiği tarihe göre bulunacak yeniden değerleme oranı dikkate alınacaktır. Bu binaların amortismanında kullanı- lacak yeniden değerleme oranı ise, binanın aktif- leştirildiği tarihe göre bulunacaktır. Söz konusu binaların aktifleştirilmesinden sonra 213 sayılı Kanunun 272 nci maddesi uyarınca bina maliyet bedeline eklenen giderler ile 163 ve 334 Sıra No.

lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri uyarınca maliyet bedeline dahil edilen kredi faizleri ve kur farkları için ise bu maddenin sekizinci fıkrasında belirtilen şekilde yeniden değerleme sonrası tu- tarların hesaplanacağı tabidir.

Daha önce 213 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesi kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulmuş yukarıda belirtilen kapsam dahilindeki binaların, bu Tebliğ kapsamında yeniden değer- lemeye tabi tutulmasında, daha önce yapılan söz konusu yeniden değerleme sonrası değerler ile 2021 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin, 2018 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerine bö- lünmesi ile bulunan oran dikkate alınacaktır. Ge- çici 31 inci madde kapsamında daha önce yapılan yeniden değerleme sonrasında, bina maliyetine intikal ettirilen giderler bakımından bu maddenin sekizinci fıkrasında belirtilen şekilde yeniden de- ğerleme sonrası tutarlar hesaplanacaktır.

Amortismana tabi olup faydalı ömür süresini tamamlayan iktisadi kıymetlerin yeniden değer- leme uygulamasından yararlanmaları mümkün Finansal kiralama yoluyla iktisap edilen ve

mülkiyeti devredilmiş olan iktisadi kıymetlere ait yeniden değerleme oranının belirlenmesinde iktisap tarihi olarak, kiracının kullanma hakkını aktifleştirdiği tarih esas alınır.

213 sayılı Kanun uyarınca maliyet bedeli ile değerlenen iktisadi kıymetlerin aktifleştirilme- sinden sonra maliyet bedeline eklenen giderler ile 163 ve 334 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri uyarınca maliyet bedeline dahil edilen kredi faizleri ve kur farkları için parçalı yeniden değerleme yapılacak ve iktisadi kıymetlerin yeni- den değerleme sonrası değeri bulunacaktır. Bu- na göre, iktisadi kıymetlerin 213 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesine 7326 sayılı Kanunla ek- lenen yedinci fıkranın yürürlüğe girdiği 9/6/2021 tarihi itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer alan maliyet bedeline dahil edilen her bir maliyet un- surunun yeniden değerlemeye tabi tutulmasında, 9/6/2021 tarihinden bir önceki ay olan 2021 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin, ilgili maliyet unsurunun aktifleştirildiği ayı izleyen aya ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oran dik- kate alınacaktır. Söz konusu iktisadi kıymetlere ait amortismanların yeniden değerlenmesinde ise yeniden değerlemeye esas alınan toplam amortisman rakamı içerisinde yer alan her bir maliyet unsuruna tekabül eden amortisman tu- tarı için ilgili maliyet unsurunun düzeltilmesinde kullanılan oran dikkate alınarak yeniden değerle- me yapılacaktır.

Daha önce 213 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesi kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulmuş yukarıda belirtilen kapsam dahilindeki unsurların, bu Tebliğ kapsamında yeniden de- ğerlemeye tabi tutulmasında, maliyeti içerisinde yer aldıkları ilgili iktisadi kıymetin bu Tebliğ kap- samında yeniden değerlemeye tabi tutulmasına bağlı olarak, daha önce yapılan söz konusu yeni- den değerleme sonrası değerler ile 2021 yılı Ma- yıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin, 2018 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulu- nan oran dikkate alınacaktır.

(10)

artışları ayrıntılı olarak gösterilecek şekilde, bi- lançonun pasifinde özel bir fon hesabına alına- caktır.

Hazine ve Maliye Bakanlığınca 213 sayılı Ka- nunun 315 inci maddesine istinaden tespit ve ilan edilen oranların tespitinde dikkate alınan faydalı ömür süresi tamamlanmamış amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yeniden değerleme sonra- sında bulunan değerleri üzerinden amortisman ayrılmaya devam edilir.

8. Değer Artışının Vergilendirilmesi Bu Tebliğ kapsamında yapılan yeniden değer- leme neticesinde hesaplanan ve pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarı üze- rinden %2 oranında hesaplanan vergi, yeniden değerleme işleminin yapıldığı tarihi izleyen ayın son günü akşamına kadar gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairesine beyan edilip, üç eşit taksitte (ilk taksiti beyan- name verme süresi içinde, izleyen taksitler sı- rasıyla beyanname verme süresini takip eden ikinci ve dördüncü ayda olmak üzere) ödenir.

Beyan edilen tutarın tamamının ilk taksit ödeme süresi içerisinde ödenebilmesi mümkün olduğu gibi, ikinci ve üçüncü taksitlerin toplamının ikinci taksit ödeme süresi içerisinde ödenebilmesi de mümkündür.

Söz konusu beyanname, gelir ve kurum- lar vergisi beyannamelerini elektronik ortam- da vermek zorunda olan mükellefler tarafından 30/9/2004 tarihli ve 25599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Sıra No: 340 ile 3/3/2005 tarihli ve 25744 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 346)’nde belirtilen usul ve esas- lar doğrultusunda elektronik ortamda, bu zorun- luluğa tabi olmayan mükellefler bakımından ise örneği bu Tebliğ ekinde (Ek 2) yer alan beyanna- bulunmaktadır. Ancak bu durumda, faydalı ömrü

sona ermiş amortismana tabi iktisadi kıymetle- rin yeniden değerleme sonrasında bulunan de- ğerleri üzerinden, daha önceki yıllarda ayrılma- mış amortismanlara ilişkin olarak amortisman ayrılmasının söz konusu olamayacağı tabiidir.

7. Yeniden Değerleme Uygulaması Kapsama giren iktisadi kıymetler ve varsa bunlara ait amortismanların, 213 sayılı Kanunda yer alan değerleme hükümlerine göre tespit edi- len ve 9/6/2021 tarihi itibarıyla yasal defter ka- yıtlarında yer alan değerlerinin, yeniden değerle- me oranı ile çarpılması suretiyle yapılan yeniden değerleme sonucunda, bilançonun aktifi, pasi- finden daha yüksek bir değere ulaşmaktadır. Ye- niden değerleme sonucunda ortaya çıkan değer artışını hesaplamada Kanun net değer artışı usu- lünü benimsemiştir. Net değer artışının hesapla- nabilmesi için yeniden değerlemeye esas alınan ve 9/6/2021 tarihi itibarıyla yasal defter kayıtla- rında yer alan değerlerin yeniden değerlemeden önceki ve yeniden değerlemeye tabi tutulduktan sonraki tutarları dikkate alınarak hesaplanan net bilanço aktif değerlerinin tespiti gerekmektedir.

Net bilanço aktif değeri, iktisadi kıymetlerin bilançonun aktifine kaydedildikleri değerden, bunlar için ayrılmış olup bilançonun pasifinde gösterilen birikmiş amortismanlarının indirilme- si suretiyle bulunan tutarı ifade etmektedir.

Amortismanların yeniden değerlenmiş tutar- larının belirlenmesinde, amortismanın herhangi bir yılda yapılmamış olması durumunda amor- tismanlar tam olarak ayrılmış varsayılacaktır. Bu durumda değer artışı, iktisadi kıymetlerin yeni- den değerlemeden önceki net bilanço aktif de- ğerinin, yeniden değerleme oranı ile çarpımından sonra bulunacak net bilanço aktif değerinden in- dirilmesi suretiyle hesaplanacaktır.

Yeniden değerleme neticesinde hesaplanan

(11)

indirilmesi suretiyle hesaplanacak olup, örneğimizde (114.683.312,50 - 19.750.000=) 94.933.312,50 TL olarak gerçekleşecektir.

Yapılan yeniden değerleme sonrasında 94.933.312,50 TL değer artışı üzerinden %2 ora- nında hesaplanan 1.898.666,25 TL verginin ku- rumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi daire- sine yeniden değerleme işleminin yapıldığı tarihi izleyen ayın son günü (31/8/2021) akşamına ka- dar beyan edilip aynı sürede ilk taksiti (632.888,75 TL), 31/10/2021 tarihine kadar (bu tarih dahil) ikinci taksiti ve 31/12/2021 tarihine kadar da (bu tarih dahil) üçüncü taksiti ödenecektir.

Değer artışının hesabında, yeniden değerleme öncesi ve sonrası net bilanço aktif değerleri ola- rak, Kanunun yürürlük tarihi (9/6/2021) itibarıyla binanın yasal defter kayıtlarında yer alan bedeli ile birikmiş amortismanları arasındaki ve bunla- rın yeniden değerleme sonrası bulunan tutarları arasındaki fark tutarlar dikkate alınacaktır.

Bu kapsamda değer artışı, taşınmazın;

- Yeniden değerleme sonrası net bilanço aktif değerinden (290.337.500,00 - 175.654.187,50 = 114.683.312,50),

- Yeniden değerleme öncesi net bilanço aktif değerinin (50.000.000 - 30.250.000 = 19.750.000)

len, hesap dönemi takvim yılı olan (A) A.Ş.’nin 9/6/2021 tarihi itibarıyla yasal defter kayıtlarında maliyet bedeli 50.000.000 TL ve birikmiş amor- tismanı 30.250.000 TL olan ve 1991 yılından iti- baren aktifinde yer alan binanın 2021 yılı Temmuz ayında bu Tebliğ kapsamında yeniden değerle- meye tabi tutulması halinde, yeniden değerle- meye ilişkin hesaplamalar aşağıdaki şekilde ola- caktır. Mükellef daha önce 2018 yılında 213 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesi uygulamasından yararlanmamıştır.

Bu vergi; gelir ve kurumlar vergisinden mah- sup edilmeyeceği gibi, gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak da dikkate alı- namaz.

Değer artışı üzerinden %2 oranında hesapla- nan verginin zamanında beyan edilmemesi veya tahakkuk eden verginin taksitlerinin sürelerinde ödenmemesi halinde 213 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesi hükümlerinden faydalanılamaz.

Örnek 1:

Tam mükellefiyet esasında vergilendiri-

Yeniden Değerleme Oranı Yeniden Değerlemeye Esas

Tutar Yeniden Değerlenmiş

Tutar

Taşınmaz (666,79/114,83=)5,80675 50.000.000 290.337.500,00

Birikmiş Amortisman (666,79/114,83=)5,80675 30.250.000 175.654.187,50

Yukarıda gösterilen işlemlere ait muhasebe kayıtları ise aşağıdaki şekilde olacaktır.

..../7/2021 Borç Alacak

252 Binalar 240.337.500

257 Birikmiş Amortismanlar 145.404.187,50

522 MDV Yeniden Değerleme Artışları 94.933.312,50

2021 yılı Temmuz ayında yapılan yeniden değerleme işlemi

(12)

(birinci geçici vergi dönemi) - 250.000 (ikinci ge- çici vergi dönemi) =] 2.653.375 TL,

- 2021 yılının dördüncü geçici vergi dönemi için gider olarak birikmiş amortisman tutarına dahil edilecek ilave tutar ise (5.806.750 - 1.451.687,50 - 250.000 - 2.653.375 =) 1.451.687,50 TL olacak

ve böylece 2021 yılı üçüncü geçici vergi dö- neminde ayrılmış toplam amortisman tutarı 4.355.062,50 TL ve dördüncü geçici vergi dö- neminde ayrılmış toplam amortisman tutarı ise 5.806.750 TL olarak gerçekleşecektir.

Örnek 2:

Tam mükellefiyet esasında vergilendiri- len (B) A.Ş.’nin 15/8/2017 tarihinde KDV hariç 20.000.000 TL bedelle satın aldığı faydalı ömrü 10 yıl olan jeneratörün birikmiş amortisman tu- tarı 9/6/2021 tarihi itibarıyla 8.500.000 TL olup, söz konusu jeneratör 2021 yılı Ağustos ayında yeniden değerlemeye tabi tutulacak olursa yeni- den değerlemeye ilişkin hesaplamalar aşağıdaki şekilde olacaktır.

Mükellef, yeniden değerlemeye tabi tuttuğu binayı yeni değeri üzerinden amortismana ta- bi tutabilecektir. Buna göre söz konusu binanın maliyet bedeli 290.337.500 TL’ye çıktığından, 2021 yılı ve müteakip yıllarda ayrılacak yıllık top- lam amortisman tutarı da (290.337.500 x %2 =) 5.806.750 TL olacaktır.

2021 yılının ikinci geçici vergi döneminde de, söz konusu bina için aktifte kayıtlı yeniden de- ğerleme öncesi değer üzerinden [(50.000.000 x

%2) / 4 = 250.000] amortisman ayıran mükel- lef tarafından (213 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesinin yedinci fıkrası gereğince, yeniden de- ğerlemede, 9/6/2021 tarihi itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer alan değerler dikkate alınabile- ceğinden, 2021 yılının birinci geçici vergi dönemi için ayrılan amortisman tutarı yeniden değerle- meye tabi tutulmuş, ikinci geçici vergi dönemine ilişkin amortisman tutarı yeniden değerleme ön- cesindeki değer üzerinden hesaplanmıştır.);

- 2021 yılının üçüncü geçici vergi dönemi için gider olarak birikmiş amortisman tutarına dahil edilecek tutar [(5.806.750 x ¾) - 1.451.687,50

.../8/2021

Borç Alacak

770 Genel Yönetim Giderleri (KKEG) 1.898.666,25

360 Ödenecek Vergi ve Fonlar 1.898.666,25

Vergi tahakkuku

.../8/2021 Borç Alacak

360 Ödenecek Vergi ve Fonlar 632.888,75

102 Bankalar 632.888,75

Yeniden değerleme değer artışı vergisi 1. taksit ödemesi

Yeniden Değerleme Oranı Yeniden Değerlemeye Esas Tutar

Yeniden Değerlenmiş Tutar

Jeneratör (666,79/300,90=) 2,21598 20.000.000 44.319.600

Birikmiş Amortisman (666,79/300,90=) 2,21598 8.500.000 18.835.830

(13)

+ 14.080,70 (2021 yılı birinci geçici vergi dönemi amortisman tutarı) =) 915.245,50 TL olarak yer almaktadır.

2021 yılının ikinci geçici vergi döneminde, söz konusu taşınmaz için aktifte kayıtlı değer üzerin- den amortisman ayıran mükellef bu defa 7326 sayılı Kanunla 213 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesine eklenen yedinci fıkra ve bu Tebliğ kap- samında söz konusu taşınmazı 2021 yılının Eylül ayında yeniden değerlemek istemektedir. Bu du- rumda, 2021 yılı Mayıs ayı Yİ-ÜFE değerinin 2018 yılı Mayıs ayı Yİ-ÜFE değerine bölünmesi sonucu bulunacak olan oran (666,79/354,85=1,87907) yeniden değerlemede kullanılacaktır.

Buna göre, 2021 yılı Eylül ayında yapılacak yeniden değerleme ve değer artışı aşağıdaki şe- kilde hesaplanacaktır.

b) Mükellef, yeniden değerlemeye tabi tuttu- ğu taşınmazını yeni değeri üzerinden amortis- mana tabi tutmaya devam etmiştir. Buna göre söz konusu taşınmazın yeniden değerlenmiş maliyet bedeli 2.816.140 TL olarak hesaplandı- ğından, 2018 yılı ve müteakip yıllarda ayrılacak yıllık amortisman tutarı da (2.816.140 x %2=) 56.322,80 TL olacaktır. 2018 yılı sonu itiba- rıyla (2018 dahil) birikmiş amortisman tutarı (746.277,10 + 5.000 + 23.161,40 + 14.080,70=) 788.519,20 TL’dir.

c) 9/6/2021 tarihi itibarıyla yasal def- ter kayıtlarında söz konusu binanın maliyet bedeli 2.816.140 TL, birikmiş amortismanı (788.519,20 + 56.322,80 (2019 yılı amortisman tutarı) + 56.322,80 (2020 yılı amortisman tutarı)

Örnek 3:

Tam mükellefiyet esasında vergilendirilen (C) Ltd. Şti.’nin 2005 yılı Temmuz ayında 1.000.000 TL bedelle satın alarak idari faaliyetlerde kullan- dığı binanın 25/5/2018 tarihi itibarıyla birikmiş amortisman tutarı 265.000 TL’dir. Mükellefçe, 50 yıl faydalı ömür ve %2 amortisman oranı dik- kate alınarak normal amortisman usulüne göre amortisman ayırılmaktadır.

a) Mükellef tarafından 2018 yılı Ağustos ayın- da söz konusu taşınmaz 213 sayılı Kanunun ge- çici 31 inci maddesi ve 500 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği çerçevesinde yeniden de- ğerlemeye tabi tutulmuş olup, 2018 yılındaki söz konusu yeniden değerleme sonrası tutarlar aşa- ğıdaki gibidir.

Bu durumda değer artışı;

- Yeniden değerleme sonrası net bilanço ak- tif değerinden (44.319.600 - 18.835.830 = 25.483.770),

- Yeniden değerleme öncesi net bilanço ak- tif değerinin (20.000.000 - 8.500.000 = 11.500.000)

indirilmesi suretiyle hesaplanacak olup, örne- ğimizde (25.483.770 - 11.500.000 =) 13.983.770 TL olarak gerçekleşecektir.

Yapılan yeniden değerleme sonrasında he- saplanan 13.983.770 TL değer artışı üzerinden

%2 oranında hesaplanan 279.675,40 TL verginin 30/9/2021 tarihine kadar kurumlar vergisi yö- nünden bağlı olunan vergi dairesine beyan edilip aynı sürede ilk taksiti (93.225,13 TL) ödenecektir.

İkinci ve üçüncü taksitler de sırasıyla 30/11/2021 ve 31/1/2022 tarihlerine kadar (bu tarihler dahil) ödenecektir.

Yeniden Değerleme Oranı Yeniden Değerlemeye Esas

Tutar Yeniden Değerlenmiş

Tutar

Bina (341,88/121,4=) 2,81614 1.000.000 2.816.140,00

Birikmiş Amortisman (341,88/121,4=) 2,81614 265.000 746.277,10

(14)

Diğer taraftan, mükellefin üçüncü ve dör- düncü geçici vergi dönemleri için ayırabileceği (birikmiş amortisman tutarına dahil edebileceği) amortisman tutarları şu şekilde olacaktır:

- İkinci geçici vergi döneminde gider olarak birikmiş amortisman tutarına dahil edilen tutar:

[(2.816.140 x %2) / 4 =] 14.080,70 TL

- Üçüncü geçici vergi dönemi için gider olarak birikmiş amortisman tutarına dahil edilebilecek tutar: [(105.834,48 x ¾) - 26.458,62 (birinci ge- çici vergi dönemi) - 14.080,70 (ikinci geçici vergi dönemi) =] 38.836,54 TL

- Dördüncü geçici vergi dönemi için gider ola- rak birikmiş amortisman tutarına dahil edilebi- lecek tutar: (105.834,48 - 26.458,62 - 14.080,70 - 38.836,54 =) 26.458,62 TL.

ç) Söz konusu taşınmaz, yeniden değerleme sonrasında amortisman ayrılmaya devam olu- narak 2023 yılı Ocak ayı içerisinde 5.000.000 TL bedelle satılmıştır. 2023 yılı Ocak ayında elden çı- karılan taşınmaza ilişkin ortaya çıkan kazanç şu şekilde hesaplanacaktır:

Satış Bedeli: 5.000.000,00 TL Maliyet Bedeli (-): (5.291.724,19 TL) Birikmiş Amortisman (+): 1.905.020,70 TL

Kar: 1.613.296,51 TL

* Her ne kadar yeniden değerlemenin yapıldığı tarihte birikmiş amortisman tutarı 929.326,20 TL olsa da, yeniden değerleme- de, 7326 sayılı Kanunun 11 inci maddesi ile 213 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesi- ne eklenen yedinci fıkranın yürürlüğe girdiği 9/6/2021 tarihi itibarıyla yasal defterlerde kayıtlı amortisman tutarı olan 915.245,50 TL dikkate alınacaktır.

Yeniden Değerleme Sonrası Net Bilanço Aktif Değeri (5.291.724,19 - 1.719.810,36 =) 3.571.913,83 TL

Yeniden Değerleme Öncesi Net Bilanço Aktif Değeri (2.816.140,00 - 915.245,50 =) 1.900.894,50 TL

Değer Artışı (3.571.913,83 - 1.900.894,50 =) 1.671.019,33 TL

Ödenmesi Gereken Vergi (1.671.019,33 x %2

=) 33.420,39 TL

Mükellef, yeniden değerlemeye tabi tuttuğu binayı yeni değeri üzerinden amortismana ta- bi tutabilecektir. Buna göre söz konusu binanın maliyet bedeli 5.291.724,19 TL’ye çıktığından, 2021 yılı ve müteakip yıllarda ayrılacak yıllık top- lam amortisman tutarı da (5.291.724,19 x %2 =) 105.834,48 TL olacaktır.

Yeniden Değerleme Oranı Yeniden Değerlemeye Esas Tutar

Yeniden Değerlenmiş Tutar

Bina (666,79/354,85=)1,87907 2.816.140,00 5.291.724,19

Birikmiş Amortisman (666,79/354,85=)1,87907 915.245,50* 1.719.810,36

Yukarıda gösterilen işlemlere ait muhasebe kayıtları ise aşağıdaki şekilde olacaktır.

.../9/2021 Alacak

252 Binalar

257 Birikmiş Amortismanlar 804.564,86

522 MDV Yeniden Değerleme Artışları 1.671.019,33

2021 yılı Eylül ayında yapılan yeniden değerleme işlemi

(15)

bında gösterilen değer artışı tutarları, satış ka- zancına dahil edilmez. Bu durumda fon hesabı kayıtlarda kalmaya devam eder.

Yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin elden çıkarılmasından önce 213 sa- yılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesi uyarınca enflasyon düzeltmesi yapılmasına ilişkin şartla- rın oluşması halinde, pasifte özel bir fon hesa- bında tutulan değer artışı tutarları özsermayeden düşülmek suretiyle enflasyon düzeltmesi yapılır.

Fon hesabının sermayeye eklenmesi halinde de, bu tutar sermaye hesabından düşülerek anılan madde uyarınca enflasyon düzeltmesi yapılır.

11. Yeniden Değerleme İşlemlerinin Kayıtlarda Gösterilmesi

Yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıy- metlerin her birine isabet eden değer artışları ile bunların hesap şekilleri, envanter defterlerinin ayrı bir sayfasında ayrıntılı olarak gösterilir.

Buna göre;

a) Yeniden değerleme sırasında bilançonun aktifinde kayıtlı iktisadi kıymetlerin her birinin aktife girdiği hesap dönemi ile bu kıymetler üze- 9. Özel Fon Hesabındaki Tutarlar

Pasifte özel bir fon hesabında gösterilen de- ğer artışı tutarının, mükellefler tarafından iste- nildiğinde sermayeye ilave edilmesi mümkün bulunmaktadır. Ancak, söz konusu fonun ser- mayeye ilave edilme dışında herhangi bir şekil- de başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen kısmı, bu işlemin yapıldığı dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin bu dönemde gelir veya kurumlar vergisine tabi tutulur.

Tasfiye halinde de bu kapsamda işlem tesis edilir. Ancak, 193 sayılı Kanunun 81 inci mad- desinde sayılan devir ve tür değiştirme halleri ile 5520 sayılı Kanuna göre yapılan devir ve bö- lünme hallerinde, fon hesabında yer alan tutar- lar işletmeden çekilmiş veya başka bir hesaba nakledilmiş sayılmaz. Söz konusu fon hesabının tamamen veya kısmen devrolunduğu kurumlar için de birinci fıkra hükümleri geçerlidir.

10. Yeniden Değerlemeye Tabi Tutulan İktisadi Kıymetlerin Elden Çıkarılması Yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin satılması veya herhangi bir şekilde

.../10/2021 Alacak

770 Genel Yönetim Giderleri (KKEG)

360 Ödenecek Vergi ve Fonlar 33.420,39

Vergi tahakkuku

.../10/2021 Borç Alacak

360 Ödenecek Vergi ve Fonlar 11.140,13

102 Bankalar 11.140,13

Yeniden değerleme değer artışı vergisi 1. taksit ödemesi

.../1/2023 Alacak

102 Bankalar 5.000.000,00

257 Birikmiş Amortismanlar 1.905.020,70

252 Binalar 5.291.724,19

679 Diğer Olağandışı Gelir ve Karlar 1.613.296,51

Bina satışı

(16)

man tutarı (ayrılmış sayılanlar dahil edilir).

6. Yeniden değerlemeden önceki net bilanço aktif değeri.

7. Yeniden değerleme oranı.

8. İktisadi kıymetlerin yeniden değerlemeden sonra bulunacak değeri.

9. Birikmiş amortismanların yeniden değer- lemeden sonraki değeri.

10. Yeniden değerlemeden sonraki net bi- lanço aktif değeri.

11. Değer artışı.

CUMHURBAŞKANI KARARLARI Ötv Oran ve Tutarlarının Yeniden Belirlenmesi

15/07/2021 tarih ve 31542 sayılı Resmi Ga- zete’de yayımlanan 4298 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanu- nuna ekli (III) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan ve aşağıdaki tabloda isimleri belirtilen malların vergi oranları karşılarında gösterildiği şekilde yeniden belirlenmiştir.

lan ve ayrılmış sayılan amortismanlar ayrı ayrı tespit edilir.

b) Geçici 31 inci maddeye 7326 sayılı Kanunla eklenen yedinci fıkra uyarınca bulunan katsayıla- rın uygulanmasından sonra her iktisadi kıymet ve amortismanlarının yeni değerleri gösterilir.

c) Yeniden değerlenen iktisadi kıymetler ve amortismanları ayrı ayrı ele alınarak değerleme- den önceki ve değerlemeden sonraki net bilanço aktif değerleri hesaplanır.

ç) Bu işlemlerin tamamlanmasından sonra her iktisadi kıymete ait değer artışları ile toplam değer artışı bulunur.

Yeniden değerlenen iktisadi kıymetlerin en- vanter defterine yapılacak kayıtlarının aşağıda belirtilen kapsamda yapılması gerekmektedir.

1. İktisadi kıymetin cinsi.

2. Aktife giriş tarihi.

3. Amortisman oranı.

4. 9/6/2021 tarihi itibarıyla aktife kayıtlı de- ğeri.

5. 9/6/2021 tarihi itibarıyla birikmiş amortis-

G.T.İ.P. NO Mal İsmi Vergi Oranı

(%)

Asgari Maktu Vergi Tutarı

(TL)

Maktu Vergi Tutarı

(TL)

2402.10.00.00.11 Tütün içeren purolar 45 0,4386 0,5863

2402.10.00.00.12 Uçları açık purolar 45 0,4386 0,5863

2402.10.00.00.19 Sigarillolar 45 0,4386 0,5863

2402.90.00.00.00

Diğerleri (Tütün yerine geçen maddelerden yapılmış purolar, uçları açık purolar, sigarillolar ve sigaralar) - Tütün yerine geçen maddelerden yapılmış purolar, uçları açık purolar ve sigarillolar

45 0,4386 0,5863

Eğlence Vergisi Oranının Belirlenmesi 14/07/2021 tarih ve 31541 sayılı Resmi Ga- zete’de yayımlanan 4273 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunun

21 inci maddesinde yer yerli ve yabancı film gös- terimleri için belirlenen eğlence vergisi oranları, 31/5/2022 tarihine kadar (bu tarih dâhil) uygu- lanmak üzere %0 olarak tespit edilmiştir.

(17)

ÖZELGE VE

YARGI KARARI

ÖZETLERİ

(18)
(19)

-9/1 inci maddesinde, vergi alacağının emni- yet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemle- re taraf olanları vergi alacağının ödenmesinden sorumlu tutma konusunda Hazine ve Maliye Ba- kanlığına yetki verildiği hüküm altına alınmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin;

- “Ticari Reklam Hizmetleri” başlıklı (I/C- 2.1.3.2.15.) bölümünün (I/C-2.1.3.2.15.1.) alt bölümünde,

“Tebliğin (I/C-2.1.3.1/a ve b) bölümünde sa- yılanların, Tebliğin (I/C-2.1.3.2.15.2.) bölümü kapsamındaki reklam hizmeti alımlarında (3/10) oranında KDV tevkifatı uygulanır.”,

- (I/C-2.1.3.2.15.2.) alt bölümünde;

“Ticari reklam, ticaret, iş, zanaat veya bir meslekle bağlantılı olarak; bir mal veya hizmetin satışını ya da kiralanmasını sağlamak, hedef kit- leyi oluşturanları bilgilendirmek veya ikna etmek amacıyla reklam verenler tarafından herhangi bir mecrada yazılı, görsel, işitsel ve benzeri yollarla gerçekleştirilen pazarlama iletişimi niteliğindeki duyurulardır.

Tevkifat kapsamına, mal veya hizmetlerin tanıtım ve pazarlamasına yönelik her türlü ticari reklam hizmeti alımları (reklama ilişkin danış- Özelge Özetleri

Konu: Müşterilere ait sosyal medya hesapla- rı için fotoğraf ve video çekimi ile sosyal medya hesaplarının tasarımına ilişkin verilen hizmetler- de KDV tevkifatı

Özelgeyi Veren İdare: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Özelgenin Tarih ve Sayısı: 30.06.2021- E-39044742-130[Özelge]-507917

“ “İlgide kayıtlı özelge talep formunda, reklam sektöründe faaliyet gösterdiğiniz, müşterilerin kendi markasına ait sosyal medya hesaplarında (Instagram, Facebook, Youtube, Pinterest) tanı- tımını ve pazarlamasını yaptığı ürünlerin görsel fotoğrafları ve videolarının çekimini yaptığınız, ayrıca sayfa tasarımı ve müşteriler yerine ilgili sosyal medya hesaplarında paylaşımlar yaptığı- nız belirtilerek, söz konusu hizmetler karşılığın- da müşterilere düzenlenecek faturalarda katma değer vergisi (KDV) tevkifatı uygulanıp uygulan- mayacağı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.”

3065 sayılı KDV Kanununun;

-1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçeve- sinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi

ÖZELGE ve

YARGI KARARI ÖZETLERİ

(20)

yacağınız hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.”

193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun 32 nci maddesinde; “Ücretin gerçek usûlde vergilendi- rilmesinde asgarî geçim indirimi uygulanacağı hüküm altına alınarak, uygulamaya ilişkin bilgi- lere yer verilmiştir.

Diğer taraftan asgari geçim indiriminin uygu- lamasına ilişkin olarak yayımlanan 265 Seri No.

lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “Medeni Durum ve Eşin Gelirinin Olmadığının Tespiti” başlıklı 6 ncı bölümünde,

«Ücretliler, medeni durumları ve çocuk sayı- ları ile eşinin iş ve gelir durumu hakkında Tebliğ ekinde yer alan «Aile Durumu Bildirimi» (EK:1) ile işverenlerine bildirimde bulunacaklardır. Du- rumlarında herhangi bir değişiklik olması ha- linde (evlenme, boşanma, ölüm, doğum vb.) bu değişiklikleri işverene bir ay içerisinde bildire- ceklerdir. Asgari geçim indirimi oranını etkileyen değişiklikler, söz konusu değişikliğin işverene bildirildiği tarih itibariyle uygulanacak olup, ço- cuklar sosyal güvenlik yönünden tabi oldukları eşin bildirimine dahil edilecektir.

Bu uygulamada eşin çalışmadığı ve herhangi bir gelirinin olmadığına ilişkin olarak (aksi tespit edilmediği sürece) ücretlinin beyanı yeterli ola- caktır.” açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, boşanmış olan eşlerin her ikisinin de çalışıyor olması duru- munda çocuklar için asgari geçim indiriminden;

öncelikle, çocukların velayetine sahip olan ve sosyal güvenlik yönünden çocukların tabi olduğu eşin faydalanması gerekmektedir. Bu eşin çalış- madığı durumlarda, çocuklar için nafaka ödüyor olması kaydıyla diğer eşin asgari geçim indiri- minden faydalanması mümkün bulunmaktadır.

Bu itibarla, velayeti babalarında bulunan ve tarafınızca nafaka ödemesi yapılmayan çocuk- hazırlanması ve tasarımı, reklamın yayımlan-

ması gibi reklama yönelik hizmetler dahil) gir- mektedir. Yüklenicileri tarafından tamamen veya kısmen alt yüklenicilere veya daha alt yükleni- cilere devredilen ticari reklam hizmetlerinde, işi devreden her yüklenici tarafından, kendisine ifa edilen hizmete ait KDV üzerinden tevkifat yapılır.

Reklam hizmetinin, reklam ajansları üzerinden alınması, söz konusu ajansların bu kapsamda alacakları yayın, prodüksiyon gibi reklama yöne- lik hizmetlerin tevkifata tabi tutulmasına engel teşkil etmez.

...”

açıklamaları yer almaktadır.

Buna göre, Tebliğin (I/C-2.1.3.1/a ve b) bölü- mü kapsamında yer alan müşterilerinizin sosyal medya hesaplarında tanıtımını ve pazarlamasını yaptığı ürünlere yönelik Şirketiniz tarafından ve- rilen fotoğraf ve video çekimi hizmeti ile müş- terilerinizin sosyal medya hesaplarına ait sayfa tasarımının hazırlanması, paylaşım yapılması ve takip edilmesi hizmetine ilişkin düzenlenecek fa- turalarda Tebliğin (I/C-2.1.3.2.15.) bölümü gere- ğince (3/10) oranında KDV tevkifatı uygulanması gerekmektedir.”

Konu: Velayeti babada olan çocuklardan do- layı annenin asgari geçim indiriminden yararlan- ması

Özelgeyi Veren İdare: Sakarya Vergi Dairesi Başkanlığı

Özelgenin Tarih ve Sayısı: 10.08.2020- 41931384-120[2019-7]-E.28781

“ “İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; ve- layeti babalarında olan boşandığınız eşinizden üç çocuğunuzun olduğu, babanın sosyal güvencesi- nin bulunmadığı, babayla ikamet eden çocukla- rınızın ihtiyaçlarının tarafınızca karşılandığı belir- tilerek, 09/01/2019 tarihinden itibaren çalışmaya

(21)

Aynı Kanunun, “Serbest Meslek Kazancının Tarifi” başlıklı 65 inci maddesinde; “Her türlü ser- best meslek faaliyetinden doğan kazançlar ser- best meslek kazancıdır.”

Serbest meslek faaliyeti; “sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ih- tisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işle- rin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk al- tında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.” hük- müne, 66 ncı maddesinin birinci fıkrasında ise

“Serbest meslek faaliyetini mutad meslek halin- de ifa edenler, serbest meslek erbabıdır. Serbest meslek faaliyetinin yanında meslekten başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılması bu vasfı değiştirmez.” hükmüne yer verilmiştir.

Bu hükümlere göre, resmi kurumlarda ve özel şirketlerde çalışan personeller ile kişile- re bireysel olarak “İnsansız Hava Aracı (Drone)”

eğitimine müteakip ticari pilot sertifikası verme faaliyetinin şahsi mesaiye ilmi ve mesleki bilgiye dayanarak şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabınıza yapmanız durumunda, söz konusu faaliyetin serbest meslek faaliyeti, bu faaliyeti- nizden elde edilen kazancın da serbest meslek kazancı olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, söz konusu faaliyetiniz için eğitimler, seminerler ve toplantı organizasyon- larının düzenlenmesi, bu işler için ilgili tesisat, ekipman ve insansız hava araçlarının temin edilmesi ve faaliyetinizin ticari bir organizasyon yapısı içinde yapılması halinde ise bu şekilde yürütülen faaliyetin ticari kazanç olarak değer- lendirilmesi ve elde edilen kazancın Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hükümleri çerçevesin- de vergilendirilmesi gerekmektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun Konu: İnsansız hava aracı eğitimi sonunda

ticari pilot sertifikası verilmesi halinde vergilen- dirme

Özelgeyi Veren İdare: Muğla Vergi Dairesi Başkanlığı

Özelgenin Tarih ve Sayısı: 13.11.2019- 96620903-120-E.142890

“ İlgide kayıtlı özelge talep formunda, … Der- neği adına ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü yetkisinde “İnsansız Hava Aracı (Drone)” eğitimi vererek ticari pilot sertifikası vermeye başladığı- nızı, resmi kurumlarda ve özel şirketlerde çalışan personeller ile kişilere bireysel olarak eğitim ver- diğinizi ve eğitim hizmeti mukabili faturaların ku- rumlar veya kişiler adına düzenleneceği belirti- lerek, bu faaliyetinizin ticari kazanç hükümlerine göre mi yoksa serbest meslek kazancı hüküm- lerine göre mi vergilendirileceği ile faaliyetinizde uygulanacak olan KDV oranı hakkında Başkanlı- ğımız görüşü istenilmektedir.

GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınai faaliyet- lerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiş, nelerin ticari kazanç sayılacağı ise 7 bend halinde sayılmıştır.

Ticari faaliyet, bir tür emek-sermaye orga- nizasyonuna dayanmakta olup, kazanç sağlama niyet ve kastının bulunup bulunmaması, böyle bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin ticari faaliyet olma niteliğine etki etmemektedir.

Ancak, bir faaliyetin ticari faaliyet sayılabilmesi için, kazanç sağlama niyet ve kastı gerekme- mekle birlikte, faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurları ile birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması ge- rektiği ortaya çıkmaktadır.

(22)

Yargı Kararı Özetleri

Konu: Amortisman yöntemlerinin seçimlik olduğu ve basiretli bir mükellefin, bu seçim ile birlikte enflasyona karşı koruma tedbirlerinin sonuçlarını öngörmesi gerektiği, davacı tarafın- dan binalarla ilgili normal amortisman yöntemi- nin seçilmesi nedeniyle amortisman süresinin son yılında itfa edilemeyen bakiye değerin tama- mının gider olarak yazılamayacağı hakkında.

Karar Veren İdare: Danıştay 4. Daire Kararı Tarihi: 26.12.2017

Esas No: 2013/3324 Karar No: 2017/9092

“Davacı şirket tarafından aktifindeki binalar- la ilgili normal amortisman yöntemini seçmesi nedeniyle amortisman süresinin son yılında itfa edemediği 579.295,42 TL bakiye değerin tama- mının gider olarak dikkate alınması gerektiği ihtirazi kaydıyla verilen 2011 yılı kurumlar ver- gisi beyannamesinde fazladan tahakkuk etti- rilen 115.859,08 TL’nin terkini ve yasal faizi ile iadesi istemiyle dava açılmıştır. İstanbul 3. Vergi Mahkemesinin 28/12/2012 gün ve E:2012/1531, K:2012/3490 sayılı kararıyla; davalı idare tara- fından, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Azalan Bakiyeler Usulüyle Amortisman” başlıklı müker- rer 315. maddesinin son fıkrasında yer alan, “bu sürenin son yılma devreden bakiye değerin o yıl tamamen yok edileceği” ibaresinin aynı Kanunun

“Normal Amortisman” başlıklı 315. maddesinde yer almadığı ve Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğünün 17 sıra numaralı Vergi Usul Kanu- nu 17. Nolu VUK Sirküsünün “Düzeltme İşlemine Tabi Tutulmuş Binalarda Amortisman Uygula- ması” başlıklı 7. bölümünde yapılan örnekleme ile normal amortisman usulünde amortisman süresinin sonunda kalan bakiye değer için ayrı- ca bir işlemin öngörülmediği nedenleriyle dava- cı kurumun aktifinde kayıtlı bulunan binalar için normal amortisman yönteminin uygulanması 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak

yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki I sayılı listede yer alan mal ve hizmetler için % 1, II sayılı listede yer alan teslim ve hizmet- ler için % 8, bu listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler için %18 olarak tespit edilmiştir.

Aynı Kanunun, “Serbest Meslek Kazancının Tarifi” başlıklı 65 inci maddesinde; “Her türlü ser- best meslek faaliyetinden doğan kazançlar ser- best meslek kazancıdır.”

Serbest meslek faaliyeti; “sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ih- tisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işle- rin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk al- tında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.” hük- müne, 66 ncı maddesinin birinci fıkrasında ise

“Serbest meslek faaliyetini mutad meslek halin- de ifa edenler, serbest meslek erbabıdır. Serbest meslek faaliyetinin yanında meslekten başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılması bu vasfı değiştirmez.” hükmüne yer verilmiştir.

Bu hükümlere göre, resmi kurumlarda ve özel şirketlerde çalışan personeller ile kişile- re bireysel olarak “İnsansız Hava Aracı (Drone)”

eğitimine müteakip ticari pilot sertifikası verme faaliyetinin şahsi mesaiye ilmi ve mesleki bilgiye dayanarak şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabınıza yapmanız durumunda, söz konusu faaliyetin serbest meslek faaliyeti, bu faaliyeti- nizden elde edilen kazancın da serbest meslek kazancı olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, söz konusu faaliyetiniz için eğitimler, seminerler ve toplantı organizasyon- larının düzenlenmesi, bu işler için ilgili tesisat, ekipman ve insansız hava araçlarının temin edilmesi ve faaliyetinizin ticari bir organizasyon yapısı içinde yapılması halinde ise bu şekilde yürütülen faaliyetin ticari kazanç olarak değer- lendirilmesi ve elde edilen kazancın Gelir Vergisi

(23)

ilişkin Kanunda bir hüküm bulunmadığı ve amor- tismanın genel mantığı açısından da son yılda kalan değerin indirilmesi gerektiği anlaşılmak- la, davacı kurumun aktifine kayıtlı binalar için normal amortisman yönteminin uygulanması nedeniyle amortisman süresinin sonunda kalan bakiye değerin son yılda gider olarak yazılma- sının kabul edilmemesi suretiyle davacı kurum adına fazladan tahakkuk ettirilen 115.859,08-TL kurumlar vergisi tutarında hukuka uyarlık bu- lunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu tutarın yasal faizi ile davacıya iadesine karar verilmiştir. Kararın, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Vergi Usul Kanunu’na 5024 sayılı Kanun ile eklenen, mükerrer 298/A maddesinde yer verilen ve 01/01/2004 tarihinden itibaren uygulanma- ya başlayan enflasyon düzeltmesi ise; parasal olmayan kıymetlerin enflasyon düzeltmesinde dikkate alınacak tutarların düzeltme katsayısı ile çarpılması suretiyle, mali tablonun ait olduğu tarihteki satın alma gücü cinsinden hesaplanma- sını ifade etmektedir. Enflasyon düzeltmesi, kap- sama giren mükellefler için zorunlu niteliktedir.

Buna göre, Toptan Eşya Fiyatları Endeksindeki (TEFE) artışın, içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde %100’den ve içinde bulunu- lan hesap döneminde %10’dan fazla olması ha- linde kapsama giren mükellefler mali tablolarını enflasyon düzeltmesine tabi tutacaklarıdır.

Yukarıda açıklanan ve 5024 sayılı Kanun ön- cesi binaların net defter değerleri ile birikmiş amortismanlarının hiçbir zaman eşitlenemiyor oluşuna sebep olan özel düzenlemeye, enflas- yon düzeltmesi uygulamasında yer verilmemiş;

298/A maddesinin 6. bendinde, amortismanların ve itfa paylarının düzeltilmiş değerler üzerinden hesaplanacağı hükmü, istisnası öngörülmeyerek düzenlenmiştir. Şöyle ki; enflasyon düzeltmesi uygulanırken, binanın aktife girdiği döneme ait düzeltme katsayısı, binanın düzeltmeye esas tu- yeceği belirtilerek davacı kurumun gider talebinin

kabul edilmemesi suretiyle davacı kurum adına tahakkuk işlemi yapılmış ise de, amortismana ilişkin mevzuat hükümlerinden anlaşılacağı üze- re amortismana tabi değerlerin yok edilmesinin amortismanın konusunu oluşturduğu dolayısıyla amortismana tabi bir iktisadi kıymetin amortis- man süresinin sonunda yok edilmesi gerektiği ve Vergi Usul Kanunu’nun 315. maddesinde yer alan normal amortisman uygulamasının seçil- mesi durumunda eğer yeniden değerleme ve enflasyon düzeltmesi söz konusu değilse amor- tisman süresinin son yılında amorti edilmeyen bir değerin kalmasının mümkün olmadığı, diğer taraftan azalan bakiyeler yöntemi seçildiğinde ise, amortisman süresinin sonunda yapılan he- saplamadan kaynaklı amorti edilmeyen kalan bir değerin kaçınılmaz olduğu dolayısıyla Kanun koyucu tarafından özellikle 213 sayılı Kanun’un

“Azalan Bakiyeler Usulüyle Amortisman” başlıklı mükerrer 355. maddesinin son fıkrasına “kalan bakiye değerin tamamen yok edileceği” ibaresi- nin eklendiği, diğer taraftan, 213 sayılı Kanun’un değişmeden önceki mükerrer 298. maddesine göre binaların yeniden değerlenmeden önceki değerler üzerinden yani ilk kayıtlı değer üzerin- den amortisman ayrılmasına ilişkin düzenleme- nin 5018 sayılı Kanunla yürürlükten kalktığı ve 5018 sayılı Kanunla getirilen yeni düzenlemede eski düzenlemedeki gibi bina amortismanlarına ilişkin bir özel düzenlemeye yer verilmediği do- layısıyla yeni düzenleme ile artık binaların alış bedeli üzerinden amortisman uygulamasına son verildiği ve artık eski düzenlemenin aksine yeni- den değerlemeye tabi tutulan binaların amortis- man süresinin sonunda itfa olmamaları gibi bir durumun söz konusu olmadığı gibi yeni Kanuni düzenlemeye göre bina değerinin, amortisman süresinin sonunda yeniden değerleme ve enf- lasyon düzeltmesinde yapılan hesaplamadan kaynaklı bir artı değerin kalması durumunda ise kalan artı değerin son yılda yok edilmeyeceğine

(24)

Konu: Sigorta şirketine, hayat sigorta poli- çesi hükümleri uyarınca davacıya ödenen toplam ödeme tutarından, ödeme yapıldığı tarih itibariyle en yüksek devlet memuruna ödenen en yüksek tazminat tutarı düşüldükten sonra kalan kısmın, davacının ücret geliri olarak 193 sayılı Gelir Ver- gisi Kanunu’ndaki oranlara göre vergilendirilme- si gerektiği hakkında.

Karar Veren İdare: Danıştay 4. Daire Kararı Tarihi: 25.05.2017

Esas No: 2016/13654 Karar No: 2017/4824

“İstemin Özeti: ... Sigorta Anonim Şirke- ti tarafından hayat sigortasının vade bitiminde ödenen ana para ve kar payı toplamı üzerinden yapılan tevkifatın yasal olmadığı belirtilerek ya- pılan düzeltme ve şikayet başvurusunun reddine ilişkin 06.08.2009 tarihli ve 76027 sayılı işlemin iptali ve fazladan kesilen tutarın iadesi istemiyle dava açılmıştır. Danıştay bozma kararı üzerine İstanbul 6. Vergi Mahkemesinin 12/01/2016 gün ve E:2016/41, K:2016/26 sayılı kararıyla; 193 sa- yılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 75’inci maddesinin ilk fıkrasında, menkul sermaye iradının tanımının yapıldığı ve açıkça nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkil sermaye dolayısıyla elde edilen kar payı, faiz, kira ve ben- zeri iratların menkul sermaye iradı olduğunun belirtildiği; buna göre davacının sigorta şirketine 10 yıl boyunca nakden yaptığı ödemeler dolayı- sıyla elde ettiği gelir, menkul sermaye iradı sayı- lacağından, sigorta şirketince yapılan ödemele- rin tamamı değil bu ödemenin ana para dışında kalan kısmının menkul sermaye iradı niteliğinde olduğu, bu nedenle davacıya iade edilen top- lam ödeme üzerinden yapılan tevkifatta hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın ka- bulüne karar verilmiştir. Kararın, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Tazminat tarı yani aktife girdiğindeki bedeli ile çarpılarak

amortismana tabi tutulmuş binanın 31/12/2003 tarihli bilançoda görünen değeri düzeltilmiş olacak, devamında binanın değerinde düzelt- me sonrası ortaya çıkan artış oram bulunacak;

bu artış oranı ise bina birikmiş amortismanına da uygulanacaktır. Böylece binalara ait birikmiş amortismanın artışı, düzeltilmiş değere ait artış oranına tabi tutulsa dahi; aktif değerdeki artışın yanında düşük kalacaktır. Önceden binalar gibi tarihi maliyetleri üzerinden amortismana tabi tutulan kıymetlerde, enflasyon düzeltmesiyle bir taraftan yeniden değerleme uygulamasının ik- tisadi kıymetler üzerindeki etkisi yok edilirken;

diğer taraftan birikmiş amortismanlar üzerinde- ki etkisi korunmuştur. Dolayısıyla binalara özgü istisna, 5024 sayılı Kanun ile uygulamadan kalk- sa bile önceki düzenlemeden kaynaklanan net defter değerinin yok edilememesi, amortisman süresi 01/01/2004 tarihinin sonrasında da devam eden kıymetler için de baki kalmaktadır.

Bu şartlar altında, azalan bakiyeler usulüne özgü olarak düzenlenen, amortisman süresinin sonunda itfa edilemeyen devreden bakiye değe- rin o yıl tamamen gider yazılmak suretiyle yok edileceği hükmünün, bina amortismanları için dezavantaj yaratan yeniden değerleme ve son- rasında getirilen enflasyon düzeltmesi karşısın- da net değerin sıfırlanmasını sağlayacağı açıktır.

Kanun’da bu hüküm yalnızca azalan bakiyeler için öngörülmüş olup, kıyas yolu ile genişleti- lemez; zira normal amortisman yöntemi bakı- mından Kanun koyucu kasıtlı olarak susmuştur.

Amortisman yöntemlerinin seçimlik olduğu ve basiretli bir mükellefin, bu seçim ile birlikte enf- lasyona karşı koruma tedbirlerinin sonuçlarını öngörmesi gerektiği aşikar olduğundan; davacı şirket tarafından binalarla ilgili normal amortis- man yöntemini seçmesi nedeniyle amortisman süresinin son yılında itfa edemediği bakiye de- ğerin tamamının gider olarak yazılması gerektiği

Referanslar

Benzer Belgeler

3- Talep formunun Yapılan Harcamaların Ayrıntılarını Gösteren Tablo başlıklı 2A bölümüne idareler, başvuru tarihine kadar Kanunun 21/f ve 22/d (temsil ağırlama

24) Tıpta Uzmanlık hariç diğer araştırma görevlisi kadrolarından ilişiği kesilenlerin, araştırma görevlisi kadrosuna dönemeyeceğine ancak istemeleri halinde

(a) İş yeri açma ve çalışma ruhsatı sahibinin (veya vekalet sahibinin) imzası ve talebinin bulunduğu dilekçede işyeri unvanı ile reklam aracının konulacağı

497 Sıra Nolu Tebliğ Kapsamındaki Değişiklikler 1.00 1 Yukarıda gösterilen uyarı mesajı onaylandığında Ekonomik Ömür ve Amortisman Oranı bilgileri şu

- Geçici 30 uncu maddesinde, “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra, 17/4/1957 tarihli ve 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununa göre sanayi sicil belgesini haiz

(1) Yapılan bütün ihaleler/alımlar fiyat üzerinde görüşme yapılarak veya ihale dokümanında belirtilmesi halinde fiyat üzerinde görüşme yapılmadan yapılan

MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ, 10/2011/EU sayılı “Gıda ile Temas Eden Plastik Madde ve Malzemeler Üzerine Komisyon Tüzüğü ve 85/572/EEC sayılı “Gıda maddeleri ile temasta

ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ LİSANS MEZUNU OLMAK VE KLASİK ARKEOLOJİ ALANINDA TEZLİ YÜKSEK LİSANS VEYA DOKTORA