• Sonuç bulunamadı

B-Deprem(ŞİDDET): Şiddet değerleri aletsel bir büyüklük değildir. Şiddet değeri hasar tespit çalışmalarıyla ortaya çıkar ve ARAMA VE KURTARMA

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "B-Deprem(ŞİDDET): Şiddet değerleri aletsel bir büyüklük değildir. Şiddet değeri hasar tespit çalışmalarıyla ortaya çıkar ve ARAMA VE KURTARMA"

Copied!
44
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ARAMA VE KURTARMA

ARAMA VE

KURTARMA BİLGİSİ 1

AFET NEDİR: İnsanlar için var olan sistemin normal şekilde işleyemediği, fiziksel normal yaşamı ve insan faaliyetlerini durdurarak veya kesintiye uğratarak toplulukları etkileyen, ekonomik ve sosyal kayıplar meydana getiren, hizmet sistemlerinin kilitlendiği, kaynakların yetersiz kaldığı, doğal, teknolojik ve insan kökenli olaylara

afet denir.

TEHLİKE:Can ve mal kayıplarına neden olmak ile birlikte sosyo ekonomik düzen ve etkinliklere zarar verme potansiyeli olan her şeydir.

Tehlike yaşam kaybını ya da mallara veya çevreye gelecek zararı tetikleyici olay. Tehlike fiziksel bir olaydır. Tehlikenin şiddet, süre, mevsim ve hız gibi etkenlere bağlıdır. Tehlikeler, kırılgan toplumlarda afete dönüşür.

ACİL DURUM NEDİR: Normal zamanlarda sorunsuz işleyen bir müdahale sistemimiz vardır. Olumsuz etkilerini en aza indirmek için acil önlemler alınmasını gerektiren beklenmedik ve ani gelişen olaylara acil durum denir.

Acil durumlar yerel kapasiteyi zorlar, ekonomik ve sosyal faaliyetleri aksatır. Acil durumlarda da ölümler veya yaralanmalar olabilir; ancak afetteki gibi genel bir etki değil yerel bir etki içerisinde gerçekleşir.

AFET VE ACİL DURUMLAR ARASINDAKİ FARKLAR

1. Trafik kazası ya da ev yangını gibi olaylar, acil durumlara örnektir. Bu gibi durumlarda polis, itfaiye, ambulans gibi halk için çalışan personel yardıma gelir.

2. Şehrin büyük bir kısmını etkileyen ve mevcut kaynakların müdahaleye yetersiz kaldığı durumlar ise afet olarak nitelendirilir.

AFET ÇEŞİTLERİ NELERDİR

1-Doğal afetler: Belirli bir süreç içerisinde ve aniden meydana gelen tabiat olaylarıdır. Doğal afetler bölgesel olarak farklılık göstermektedir. Örneğin Amerika’da hortumlar ve kasırgalarken Japonya’da

deprem, Maldiv Adaları’nda tusunami .Türkiyede depremler,sel, çığ, heyelan, orman yangınları, sıcak ve soğuk dalgaları, kuraklık vb.

A-Deprem (BÜYÜKLÜK):Büyüklük kavramı denildiği zaman aletsel büyüklük anlaşılmalıdır. Yani

depremin derinliği frekans şiddeti gibi kavramlar sayesinde oluşturan sayısal değerdir. Richter ölçeği olarak adlandırılır.

Ülkemizde en yetkin kurum Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi’dir. Büyüklük değerleri SİSMOGRAF denilen bir aletle ölçülür.

Sismograf: Çok hassas bir cihaz olup yer kabuğundaki hareketlilikleri ölçer.

B-Deprem(ŞİDDET): Şiddet değerleri aletsel bir büyüklük değildir. Şiddet değeri hasar tespit çalışmalarıyla ortaya çıkar ve yaşamın etkilenmişlik düzeyi olarak tanımlanabilir. Depremin yapılar ve inşalar üzerindeki etkilerine Şiddet adı verilir.

Mercalli Skalası denilen bir ölçeklendirme sistemi vardır. En büyük hasar “XII” olmak üzere “I” ‘e kadar hasar düzeyi azalacak şekilde sınıflandırılır.

Van Depremi:23 Ekim 2011 Gölcük Depremi:17 Ağustos 1999 Marmara Sel Dizisi:09 Eylül 2009

Nüfusu 10 milyondan yüksek olan metropoller arasında deprem riski olan şehirler: Tokyo, San Francisco ve İstanbul.İstanbul’u tehdit eden fay hattı Kuzey Anadolu Fay hattı olarak adlandırılır.

2-İnsan Kaynaklı Afetler: İnsan eliyle oluşan ve hayatın akışını bozacak ölçüde sonuçlar doğuran afetlerdir. Etkileri de

beklenmedik büyüklükte olabilir.Hava kirliliği, ozon tabakasının delinmesi, asit yağmurları, nükleer, biyolojik ve kimyasal kazalar, terör saldırıları, göçler vb.

3-Teknolojik Afetler: Doğal afetler veya teknik arızalar sonucu oluşan ve hayatın akışını bozacak ölçüde sonuçlar doğuran olaylara insan kaynaklı afet denir. Maden kazaları, sanayi kazaları, ulaşım kazaları, biyolojik, nükleer, kimyasal silahlar ve kazalar vb.

Ülkemizde Afetler

Heyelan (Toprak Kayması): Kayalardan, döküntü örtüsünden veya topraktan oluşmuş kütlelerin, çekimin etkisi altında yerlerinden koparak yer değiştirmesine heyelan (toprak kayması) denir

Sel:Suyun doğal ya da yapay yatağından taşarak tehlikeye neden olan doğal bir afettir. Bazı seller birkaç gün içerisinde meydana gelir. Fakat seylaplar (ani sel) birkaç dakika içerisinde suların kabarmasına neden olurlar.

(2)

Erozyon:Erozyon, tabiatın normal süreci içinde meydana geliyorsa normal erozyon; insanın tabiattaki toprak, su ve bitki arasındaki dengeyi bozucu nitelikteki müdahaleleri sonucu meydana geliyorsa hızlandırılmış erozyon adını almaktadır. Normal erozyon, genellikle insan müdahalesi olmayan yerlerde görülür ve çok yavaş olarak gelişir.

HIZLI MÜDAHALE VE ERKEN UYARI SİSTEMLERİ

Hızlı Müdahale Sistemleri:Kuvvetli yer hareketi ölçen cihazların belirli bölgelere yerleştirilerek,

parametreleri çok çeşitli olan zarar görebilirlik oranlarına göre hesaplanarak risk haritalarından da faydalanarak deprem sonrasında en kısa sürede en çok hasar gören alanları saptamayı sağlayan sistemler “Hızlı MüdahaleSistemleri”dir.

Erken Uyarı Sistemleri:Deprem başladığı anda birincil deprem dalgalarını hissederek ve daha tehlikeli olan ikincil deprem dalgalarının sarsacağı uzak bir noktanın birkaç saniye önceden uyarılmasını sağlayan sistemler “Erken Uyarı Sistemleri”dir.

deprem dalgalarının geldiği haberi daha depremden etkilenmemiş olan bölgeye iletilir ve elektrik, doğalgaz gibi ikincil afet riski taşıyan faktörlerin kapatılarak ortadan kaldırılması sağlanır. Ancak bu iletişim ağı saniyeler mertebesindedir.örğ:Japonya’da erken uyarı sistemi.

Erken Uyarı Sistemi insanları uyararak evlerinden çıkmalarını sağlama amacı taşımamaktadır. Bu çalışma daha çok tahmin üzerine kuruludur.

DEĞERLENDİRME SORULARI

1.İnsanlar için var olan sistemin normal şekilde işleyemediği, fiziksel normal yaşamı ve insan faaliyetlerini durdurarak veya kesintiye uğratarak toplulukları etkileyen, ekonomik ve sosyal kayıplar meydana getiren, hizmet sistemlerinin kilitlendiği, kaynakların yetersiz kaldığı, doğal, teknolojik ve insan kökenli olaylara ne denmektedir?

a) Tehlike b) Acil Durum c) Afet d) Risk e) Kaza 2. Erozyon, tabiatın normal süreci içinde meydana geliyorsa nasıl adlandırılmaktadır?

a) Hızlandırılmış Erozyon b) Deprem c) Doğal Afet d) Normal Erozyon e) Sel

3. Büyüklük kavramı denildiği zaman aletsel büyüklük anlaşılmalıdır. Yani depremin derinliği frekans şiddeti gibi kavramlar sayesinde oluşturan sayısal değerdir. Bu sayısal değerler ölçek olarak nasıl adlandırılır?

a) Richter b) İnç c) Metre d) Candela e) Kilometre

4. Aşağıdakilerden hangisi Doğal Afet değildir?

a) Depremb) Sel c) Yoğun Kar Yağışı d) Paranın değer kaybetmesi e) Heyalan

5. Kuvvetli yer hareketi ölçen cihazların belirli bölgelere yerleştirilerek, parametreleri çok çeşitli olan zarar görebilirlik oranlarına göre hesaplanarak risk haritalarından da faydalanarak deprem sonrasında en kısa sürede en çok hasar gören alanları saptamayı sağlayan sistemler ne tür sistemlerdir?

a) Acil Müdale Sistemi b) Acil Durum Plan ıc) Hızlı Mücadele Sistemleri d) Yavaş Müdahele Sistemleri e) Müdahale Sistemleri

6. Büyüklük kavramı denildiği zaman aletsel büyüklük anlaşılmalıdır. Yani depremin derinliği frekans şiddeti gibi kavramlar sayesinde oluşturan sayısal değerdir. Richter ölçeği olarak adlandırılır. Ülkemizde en yetkin kurum neresidir?

a) Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi b) Atom Enerji Kurumu c) Türk Standartlar Enstitüsü d) Çalışma Bakanlığı e) Valilikler

7. Can ve mal kayıplarına neden olmak ile birlikte sosyo-ekonomik düzen ve etkinliklere zarar verme potansiyele ne denmektedir?

a) Tehlike b) Risk c) Olay d) Doğal Afet e) Olay

8. Erozyon, tabiatın normal süreci içinde meydana geliyorsa normal erozyon; insanın tabiattaki toprak, su ve bitki arasındaki dengeyi bozucu nitelikteki müdahaleleri sonucu meydana geliyorsa nasıl bir erozyondur?

a) Normal Erozyon b) Hızlandırılmış erozyon c) Olası Sonuç d) Deprem e) Heyalan

9. Doğal afetler veya teknik arızalar sonucu oluşan ve hayatın akışını bozacak ölçüde sonuçlar doğuran olaylara ne denir.

a) İnsan kaynaklı afet b) Doğal Afet c) Büyük Erzoyon d) Deprem e) Zarar

10. Büyüklük kavramı denildiği zaman aletsel büyüklük anlaşılmalıdır. Yani depremin derinliği frekans şiddeti gibi kavramlar sayesinde oluşturan sayısal değerdir. Richter ölçeği olarak adlandırılır. Büyüklük değerleri denilen bir aletle ölçülür. Bu aletin adı nedir?

a) Barometre b) Dozimetre

c) Sismograf d) Richtermetre e) Monografi Cevaplar: 1.C, 2.D, 3.A, 4.D, 5.C, 6.A, 7.A, 8.B, 9.A, 10.C

(3)

ÜNİTE 1 TEMEL BİLGİ VE KAVRAMLAR Tekrar edelim

Afet: Afet, Arapça kökenli olup, “büyük felaket, bela, yıkım” olarak sözlükte yer almaktadır. Afetin İngilizce karşılığı olan

“disaster” kelimesi ise; “dis”(istenmeyen) ve “astro” (yıldızlar) kelimelerinden oluşmaktadır. O dönemlerde insanların, belalara ve musibetlere kötü yıldızların neden olduğunu düşünmeleri sebebiyle böyle bir kelime kullanılmıştı.

İnsanlar için var olan sistemin normal şekilde işleyemediği, fiziksel normal yaşamı ve insan faaliyetlerini durdurarak veya kesintiye uğratarak toplulukları etkileyen, ekonomik ve sosyal kayıplar meydana getiren, hizmet sistemlerinin kilitlendiği, kaynakların yetersiz kaldığı, doğal, teknolojik ve insan kökenli olaylara afet denir.

Afet durumunda maddi ve manevi kayıplar yaşanır ve AFAD arama-kurtarma ekiplerine, sivil toplum kuruluşlarına ve sivil savunma ekiplerine ihtiyaç duyulur. İlk 72 saat, müdahalenin en önemli olduğu zamanlardır; bu süreyi etkin kullanmak için etkin müdahale becerilerimizin geliştirilmesi gerekmektedir.

Tehlike: Can ve mal kayıplarına neden olmak ile birlikte sosyoekonomik düzen ve etkinliklere zarar verme potansiyeli olan her şeydir.

Tehlike yaşam kaybını ya da mallara veya çevreye gelecek zararı tetikleyici fiziksel bir olaydır. Tehlikenin şiddeti, süre, mevsim ve hız gibi etkenlere bağlıdır. Tehlikeler, kırılgan toplumlarda afete dönüşür. Şekil 1’de tehlikeyle afetlerin kesişim noktası gösterilmektedir.

Acil durum: Normal zamanlarda sorunsuz işleyen bir müdahale sistemimiz vardır. Olumsuz etkilerini en aza indirmek için acil önlemler alınmasını gerektiren beklenmedik ve ani gelişen olaylara acil durum denir. Acil durumlar yerel kapasiteyi zorlar, ekonomik ve sosyal faaliyetleri aksatır. Acil durumlarda da ölümler veya yaralanmalar olabilir; ancak afetteki gibi genel bir etki değil yerel bir etki içerisinde gerçekleşir.

Afet ve Acil Durumlar Arasındaki Farklar

Trafik kazası ya da ev yangını gibi olaylar, acil durumlara örnektir. Bu gibi durumlarda polis, itfaiye, ambulans gibi halk için çalışan personel yardıma gelir. Şehrin büyük bir kısmını etkileyen ve mevcut kaynakların müdahaleye yetersiz kaldığı durumlar ise afet olarak nitelendirilir.

Afet Çeşitleri Doğal Afetler,

İnsan Kaynaklı Afetler Teknolojik Afetler

Doğal afetler: Belirli bir süreç içerisinde ve aniden meydana gelen tabiat olaylarıdır. Doğal afetler bölgesel olarak farklılık göstermektedir. Örneğin Amerika’da doğal afetler genellikle hortumlar ve kasırgalarken Japonya’da deprem, Maldiv Adaları’nda tsunami olarak karşımıza çıkar. Ülkemizde doğal afet denilince çoğunlukla depremler akla gelse de sel, çığ, heyelan, orman yangınları, sıcak ve soğuk dalgaları, kuraklık vb. doğal afetler de tarihte yerlerini almışlardır.

Büyüklük: Büyüklük kavramı denildiği zaman aletsel büyüklük anlaşılmalıdır. Yani depremin derinliği frekans şiddeti gibi kavramlar sayesinde oluşturan sayısal değerdir. Richter ölçeği olarak adlandırılır. Ülkemizde en yetkin kurum Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi’dir. Herhangi bir deprem durumundan sonra yanlış bilgilere mal vermemek adına Kandilli Rasathanesi bir açıklama yapmadığı sürece depremin aletsel büyüklüğüne dair haberlere inanmamak gerekir. Büyüklük değerleri SİSMOGRAF denilen bir aletle ölçülür. Sismograf çok hassas bir cihaz olup yer kabuğundaki hareketlilikleri ölçer.

Şiddet: Şiddet değerleri aletsel bir büyüklük değildir. Şiddet değeri hasar tespit çalışmalarıyla ortaya çıkar ve yaşamın etkilenmişlik düzeyi olarak tanımlanabilir. Depremin yapılar ve inşalar üzerindeki etkilerine şiddet adı verilir.

Mercalli Skalası denilen bir ölçeklendirme sistemi vardır. En büyük hasar “XII” olmak üzere “I” ‘e kadar hasar düzeyi azalacak şekilde sınıflandırılır.

Mercalli Skalası:

I HİSSEDİLMEZ II ÇOK AZ HİSSEDİLİR III ZAYIF HİSSEDİLİR

IV GENİŞ BİR BİÇİMDE HİSSEDİLİR V KUVVETLİ HİSSEDİLİR

VI AZ HASAR OLUŞUR VII HASAR OLUŞUR VIII AĞIR HASAR OLUŞUR IX YIKICI HASAR OLUŞUR X ÇOK YIKICI HASAR OLUŞUR XI ÇÖKME OLUŞUR

XII TAMAMEN ÇÖKME VE YIKILMA OLUŞUR

İnsan Kaynaklı Afetler: İnsan eliyle oluşan ve hayatın akışını bozacak ölçüde sonuçlar doğuran afetlerdir. İnsan kaynaklı afetlere dünyanın her yerinde rastlanabileceği gibi etkileri de beklenmedik büyüklükte olabilir. Önlem alınmışlık düzeyine göre afetin de büyüklüğü değişir. Örneğin hava kirliliği, ozon tabakasının delinmesi, asit yağmurları, nükleer, biyolojik ve kimyasal kazalar, terör saldırıları, göçler vb.

Teknolojik Afetler: Doğal afetler veya teknik arızalar sonucu oluşan ve hayatın akışını bozacak ölçüde sonuçlar doğuran olaylara insan kaynaklı afet denir. Örneğin maden kazaları, sanayi kazaları, ulaşım kazaları, biyolojik, nükleer, kimyasal silahlar ve kazalar vb.

Ülkemizde Afetler Heyelan (Toprak Kayması)

(4)

Kayalardan, döküntü örtüsünden veya topraktan oluşmuş kütlelerin, çekimin etkisi altında yerlerinden koparak yer değiştirmesine heyelan (toprak kayması) denir. Bazı heyelanlar büyük bir hızla gerçekleştikleri halde bazı heyelanlar daha yavaş gerçekleşirler.

Heyelanlar yeryüzünde çok sık meydana gelen ve çok yaygın bir kütle hareketi çeşididir ve aşınmada önemli rol oynarlar. Büyük heyelanlar aynı zamanda topografyada derin izler bırakırlar.

Sel

Suyun doğal ya da yapay yatağından taşarak tehlikeye neden olan doğal bir afettir. Bazı seller birkaç gün içerisinde meydana gelir. Fakat seylaplar (ani sel) birkaç dakika içerisinde suların kabarmasına neden olurlar. Hızla akan sel suları içerisinde birçok kaya, taşlar, ağaçlar ve diğer enkazlar büyük tehlikelere neden olabilir. Hızla artan sel suları yüksek bentleri ve dik toprak kenarlarının üzerini aşarak yüksek yerlerde de tehlike oluşturabilir. Ayrıca oluşturduğu balçık ve kaygan çamurlar büyük tehlike oluşturur.

Erozyon

Erozyon, tabiatın normal süreci içinde meydana geliyorsa normal erozyon; insanın tabiattaki toprak, su ve bitki arasındaki dengeyi bozucu nitelikteki müdahaleleri sonucu meydana geliyorsa hızlandırılmış erozyon adını almaktadır. Normal erozyon, genellikle insan müdahalesi olmayan yerlerde görülür ve çok yavaş olarak gelişir.

Hayvanların Meraları da aşırı derecede otlatılması, ormanların tahrip edilmesi ile daha az korunan toprak, su ile kolayca taşınabilmektedir ve erozyon hızlanmaktadır.

Ülkemizde sel, çığ gibi doğal afet çeşitleri de görülse de en çok akla gelen afet çeşidi depremdir. Depremler büyüklük ve şiddet olmak üzere iki başlık altında ölçeklendirilir.

İstanbul ve Deprem

İstanbul nüfus, ekonomi ve tarihi açıdan Türkiye’nin en büyük şehridir. İstanbul’da 15 milyondan fazla insan yaşamakta ve ekonominin büyük bir bölümü bu ilimiz üzerinden geçmektedir. Sosyoekonomik öneminin yanı sıra stratejik konumu açısından da dünyanın sayılı şehirlerindendir.

Nüfusu 10 milyondan yüksek olan metropoller arasında deprem riski olan şehir sayısı çok fazla değildir. Bunların arasından en önemlileri Tokyo, San Francisco ve İstanbul sayılabilir. İstanbul’u tehdit eden fay hattı Kuzey Anadolu Fay hattı olarak adlandırılır. Olası bir İstanbul depreminin gerçekleşmesi ve çok sayıda insanın etkilenecek olması bilimsel bir gerçektir.

İstanbul büyük bir depremden etkilenirse ne olur?

• Tahmini can kaybı 73.000 – 87.000 kişi.

• Tahmini ekonomik kayıp Türkiye’nin yıllık GSMH’sının %24,5 – 27,8’si

Bu verilerden ortaya çıkan sonuç ise; Olası bir Marmara depreminde insan kaybının da yanında, Türkiye’nin sosyo-ekonomik istikrarına büyük bir tehdit olmasıdır

Hızlı Müdahale ve Erken Uyarı Sistemleri

Kuvvetli yer hareketi ölçen cihazların belirli bölgelere yerleştirilerek, parametreleri çok çeşitli olan zarar görebilirlik oranlarına göre hesaplanarak risk haritalarından da faydalanarak deprem sonrasında en kısa sürede en çok hasar gören alanları saptamayı sağlayan sistemler “Hızlı Müdahale Sistemleri”dir. Bu sistemler müdahale ekipleriyle koordineli çalışır ve bu sayede afet sonrası yardımları hızlandırır.

Bilindiği üzere şuan ki teknoloji ile depremlerin önceden bilinmesi mümkün değildir. Ancak deprem başladığı andan birincil deprem dalgalarını hissederek ve daha tehlikeli olan ikincil deprem dalgalarının sarsacağı uzak bir noktanın birkaç saniye önceden

uyarılmasını sağlayan sistemler “Erken Uyarı Sistemleri’dir. Bu sayede deprem dalgalarının geldiği haberi daha depremden etkilenmemiş olan bölgeye iletilir ve elektrik, doğalgaz gibi ikincil afet riski taşıyan faktörlerin kapatılarak ortadan kaldırılması sağlanır. Ancak bu iletişim ağı saniyeler mertebesindedir.

ÜNİTE 2 SAHA KOORDİNASYONU VE YÖNETİMİ

Saha koordinasyonu kavramıyla modern afet yönetiminin her evresinde karşılaşmak doğal bir sonuçtur. Çünkü afetlerde saha, afetin olduğu ve veya olması muhtemel yerdir ve zarar azaltma, hazırlık, müdahale son olarak da iyileştirme aşamalarında afete ilişkin tüm çalışmalarda karşımıza çıkar.

Afetlerde Müdahale Evresi

Saha çalışmalarının en yoğun ve fazla sayıda personelle karşımıza çıktığı evre müdahale evresidir. Müdahale evresinde yapılan çalışmalar yaşam alanlarının yanı sıra canlı yaşamını direkt ilgilendirdiğinden ayrıca hassasiyet taşır.

Depremler

Afete dönüşen depremler son yıllarda oldukça artmakta ve büyüklükleri sınırları zorlayan depremlerin etkileri de inanılmaz coğrafik alanları etkileyerek can ve mal kayıplarına yol açmaktadır. Bu afetleri yaşayan ve onlara yardıma gelen ekiplerin her seferinde elde ettikleri deneyimler sonucunda bu ekip temsilcileri bir araya gelerek deneyimlerini paylaşmışlar olayları ve yaklaşım biçimlerini, teknikleri malzemeleri tartışmışlar ve standart sayılabilecek sonuçlara ulaşmışlardır.

Bu alanda ilk deneyimin 1988 Ermenistan depreminde yaşandığı bazı kaynaklardan bilinmektedir. Akabinde birleşmiş milletler bünyesinde;

OCHA ( Office for the Coordination of Humanitarian Affairs/ İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi) altında FCSS ( Field Coordination Support Section/Koordinasyon Destek Birimi ),

OSOCC ( On- Site Operation Coordination Center/ Saha Operasyonları Koordinasyon Merkezi) ,

VOSOCC ( Virtual On- Site Operation Coordination Center/ Sanal Saha Operasyonları Koordinasyon Merkezi ) RDC ( Reception Departure Center / Varış Ayrılış Merkezi),

UNDAC ( United Nations Disaster Assesment and Coordination/ Birleşmiş Milletler Afet Değerlendirme Ve Koordinasyonu) birimleri oluşturulmuştur.

(5)

Söz konusu bu birimlerle afeti yaşayan ülkenin yardımına gidilirken bunu bir sistematik biçimde yapmak, afeti yaşayan ülkeye yük olmamak ve başka bir sorun olarak o ülkenin karşısına çıkmadan sorunlarını çözmesine kendi kaynaklarını kullanıma sunarak yardımcı olmak hedeflenmiştir. Tüm bunlar hedeflenirken bu konularla ilgili olarak çalışan ekip ve grupların bir araya gelerek oluşturdukları INSARAG (International Search and Rescue Advisory Group/ Uluslararası Arama Kurtarma Danışma Grubu) vasıtasıyla var olan standartları geliştirmek, yeni deneyimleri paylaşarak yaygınlaştırmak ve afet ülkesine yapılan yardımları en ideale ulaştırarak maksimum faydayı sağlamak hedeflenmiştir.

ULUSLARARASI İLETİŞİM

Afet yaşandığında Birleşmiş Milletler organizasyonunda isteyen ülkeler yardım yapabileceklerini ve ellerindeki imkân

kabiliyetlerini bildirirler. Afeti yaşayan ülke kendi kaynaklarıyla afetin olumsuz etkileriyle başa çıkabileceğini düşünüyorsa yardım çağrısı yapmaz ve bu durumda uluslararası organizasyon işlevini tamamlar. Eğer afeti yaşayan ülke yardım çağrısı bildiriminde bulunursa, yardıma hazır olduğunu söyleyen ülkeler harekete geçerek afet ülkesine intikale geçerler. Kargaşaya mahal vermemek için yukarıda bahsedilen yapılardan ilk kullanılanlardan biri VOSOCC’dur.

Yardım ülkeleri afet ülkesine intikallerini tamamladıklarında ilk olarak RDC departmanına kayıtlarını yaptırırlar. Böylelikle gelen ekiplerin hangileri olduğu kaç personel ve hangi ekipmanlarla geldikleri sistem içinde kayıt altına alınmaya başlar, ilk gelen ekip RDC’yi oluşturur afet ülkesi afet yönetim koordinasyon merkezi ile (LEMA) ile irtibat kurarak son gelişmeleri afetin etkileri muhtemel riskler ve yardıma gelecek ekiplerin çalışması için yönlendirileceği bölgeler, onlara ayrılan toplanma alanları vb. bilgileri alırlar. OSOCC un nerede kurulacağı belirlenir. İrtibat kişileri karşılıklı bildirilerek sistem harekete geçirilir. İlk gelen yardım ekibi bu iş ve işlemleri UNDAC yetkililerinin afet ülkesine henüz gelmemesi durumunda onlar adına yaparlar ve OSOCC çadırını kurarak işletmeye başlarlar. Eğer UNDAC ekibi gelmişse yukarıdaki sistemi kurmak RDC kurmak, LEMA’yla görüşmek ve OSOCC çadırını işleterek gelen ekipleri yönlendirmek onların görevidir.

Sonrasında gelen ekipler kendilerine verilen bölgelerde çalışırlar, çalışırken ihtiyaç duydukları konularda OSOCC çadırındaki UNDAC yetkililerine bildirirler UNDAC yetkilileri de gerek LEMA’dan, gerek diğer ekiplerden gerekse OCHA’dan bu ihtiyaçları karşılamaya çalışırlar. Görüldüğü üzere sistem yardıma gelen ekiplerin saha koordinasyonunu sağlamak ve her ekibin kendine göre LEMA’yı arayarak meşgul etmesi ve zaten birçok sorunla uğraşan yerel yönetiminin kafasının karıştırılmasının önüne geçilmesini ve düzenli bir çalışmayı öngörür.

Çalışan ekipler günlük çalışmalarının raporlamasını OSOCC’a yaparlar. OSSOC yetkilileri yardıma gelen ülkelerin ekip liderleri ile günlük değerlendirme toplantıları gerçekleştirerek çalışma stratejilerini ve günlük çalışma planlarını günceller. LEMA ve UNDAC yetkililerinin kurtarma çalışmasının sonlandırılmasına ilişkin görüşmeleri sonucunda durum ekiplere bildirilir ve kurtarma

operasyonları sonlandırılarak geri dönüş prosedürleri başlatılır. Geri dönüşün de yine geliş gibi koordinasyon içinde yapılması standart formların doldurularak OSOCC’a bildirilmesi istenilen bir durumdur.

Ortak dil oluşturulması kabul edilmiş standart operasyonel yeteneklerin geliştirilmesi, formlar işaretlemeler vb işlemler için INSARAG yapısı normal zamanlarda toplantılar yapar ve güncellemeler hayata geçirilir. Tüm bunların uygulanabilir olması için de bu sistemin içinde kabul görmeyi hedefleyen akreditasyon değerlendirmeleri yapılır. Bunun için INSARAG çalışma grubu 128 kriterden oluşan değerlendirme formu hazırlamış ve talep eden ülkelerin istenilen standartlara ulaşıp ulaşmadığını belirlemek için hafif orta ağır sınıflar gibi sınıfları müdahale ekipleri için kararlaştırmış ve akreditasyonu yine sistemin içinde olan ülke

temsilcileriyle yapmayı hedeflemiştir.

Ülkemizdeki saha koordinasyonu da uluslararası koordinasyona paralel olmak durumunda kendini geliştirmiş ancak koordinasyonda rol alması gereken unsurlar henüz istenilen noktaya gelmemiştir. Türkiye’nin resmi birim temsilcisi olarak İstanbul AFAD Sivil Savunma Ve Arama Kurtarma Birlik Müdürlüğü, Uluslarası (Heavy Team) Ağır Arama Kurtarma Ekibi kategorisinde

akreditasyonunu ilk alan ve şu an itibarıyla ilk ve tek ekiptir.

TÜRKİYE’DEKİ SAHA KOORDİNASYON SİSTEMİ

Türkiye’deki saha koordinasyon sistemi yeni bir oluşum içindedir. Günümüzde 29.05.2009 tarihinde çıkarılan 5902 sayılı yasa ile afetlerde ayrı ayrı görevleri bulunan üç genel müdürlük; İçişleri Bakanlığı bünyesindeki Sivil Savunma Genel Müdürlüğü,

Başbakanlığa bağlı Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü Bayındırlık Bakanlığına Bağlı Afet İşleri Genel Müdürlüğü kapatılarak Başbakanlık Afet Ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) kurulmuştur. Böylelikle afet ve acil durumların tek elden yürütülmesi ve kargaşanın ortadan kaldırılması hedeflenmiştir.

Afet yada acil durum mahallinde kurulan kriz merkezi ve bu merkez bünyesinde oluşturulan ACİL DURUM hizmetleri grubu marifetiyle gelen ekipler kayıt altına alınır görev yerlerine dağıtılırlar, günlük raporlamalarını ekip sorumluları marifetiyle afeti yaşayan ilde oluşturulmuş kriz merkezine iletirler. Ekipler yine ayrılışlarını da buraya yaparak olay bölgesinden izinle ayrılırlar. Bu sistem gönüllü ekipler için de aynı şekilde işletilir.

Olay afet koordinasyonundan olay yeri yönetimine indirgendiğinde, müdahale için yönlendirilen tüm resmi ve gönüllü ekiplerin koordinasyonu bölgedeki mülki amir adına yetkilendirilen resmi ekip lideri tarafından yapılır. Bu koordinasyon o ilin afet yönetim merkezi adına mülki amir yetkilerini kullanarak sağlanır.

AFAD başkanlığının tek işinin müdahale konusunda koordinasyonu sağlamak olmadığı hazırlık ve zarar azaltma ve afet sonrasında iyileştirme evrelerinde de bir çok görevinin olduğu unutulmamalıdır.

(6)

Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat Şeması

AFAD Başkanlığı afet yönetimi ve saha organizasyonlarında; Afet ve acil durumların doğuracağı hallerle ilişkili olarak;

Hayat kurtarmak, Yaralanmaları azaltmak,

Kesintiye uğrayan hayatı ve faaliyetleri en kısa sürede normale döndürmek, Müdahale çalışmalarını hızlı ve etkin bir şekilde gerçekleştirmek,

Halk sağlığını korumak ve sürdürmek, Mülkiyet, çevre ve kültürel mirası korumak, Ekonomik ve sosyal kayıpları azaltmak, İkincil afetlerin etkilerini azaltmak,

Kaynakların etkin kullanımını sağlamak amacı,

Müdahale ve saha koordinasyonunun ideal bir şekilde yapılabilmesi için yapılan Bu planlamayla; Afet ve acil durum hizmetlerinin düzenlenmesinden, koordinasyonundan, denetlenmesinden ve eğitiminden AFAD sorumludur.

Hizmet grubu planlarından; hizmet grubundan sorumlu olan bakanlık asli sorumlu olmakla birlikte, hizmet grubu planlarında görevlendirilen kurum ve kuruluşlar, özel sektör, STK’lar ve gerçek kişiler de ayrı ayrı sorumludurlar.

İl afet müdahale planının hazırlanmasından ve uygulanmasından, il ve ilçelerde Vali ve Kaymakamlar sorumludur.

Bakanlık, kurum ve kuruluşlarda planın hazırlanmasından ve uygulanmasından; üst yönetici, özel sektörde ise sahibi veya yetkili temsil organları görevli ve sorumludur.

Sorumlulukların belirlenmesinin akabinde oluşan afetler seviye ve etki derecelerine ayrılmış ve Ulusal afet ve acil durum müdahale çalışmalarının 4 seviyede yürütülmesi ön görülmüştür.

Afet Seviye Etki Derecelendirmesi 1. Seviyede; Yerel imkânlar yeterlidir.

2. Seviyede; Destek illerin takviyesine ihtiyaç vardır.

3. Seviyede; Ulusal desteğe ihtiyaç vardır.

4. Seviyede; Uluslararası desteğe ihtiyaç vardır.

AFAD;

Afet ve acil durum olayı sonrası, bölgeden aldığı ilk bilgiler doğrultusunda olayı değerlendirir. Değerlendirme sonucuna göre AFAD olay seviyesini ilan eder. İlan edilen olay seviyeleri koordinasyonun ve organizasyonun düzeyini belirler.

1. seviyede ilgili İAADYM (İl Afet Ve Acil Durum Yönetim Merkezi) faaliyete geçer. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi gelişmeleri takip eder ve değerlendirir.

2. seviyede Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi, ihtiyaç duyulan hizmet grubundan ana çözüm ortağı bakanlık, kurum ve kuruluş ile il afet ve acil durum yönetim merkezleri faaliyete geçirilir.

3 ve 4. seviyelerde Afet Koordinasyon Kurulu ile Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi ve diğer afet ve acil durum yönetim merkezleri (Bakanlık ve İl Merkezleri) faaliyete geçirilir.

Olay sonrası devam eden bilgi akışı doğrultusunda Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi tarafından seviye değişikliği yapılabilir.

Karar verilen seviye bildiriminden sonra, hizmet grupları mevcut afet müdahale planları doğrultusunda hareket ederler.

“Seviye 2” kararı verilmesi halinde, iller ve bu illerde görevli hizmet grupları görevlendirilir. Afet ve acil durum bölgesine destek olur.

(7)

“Seviye 3” kararı verilmesi halinde, UAMP’ ye göre tüm ulusal güçler müdahaleye katılır.

“Seviye 4” kararı verilmesi halinde, tüm ulusal güçler müdahaleye katılır ve uluslararası yardım çağrısında bulunulur.

Afet koordinasyonu için Başbakanlık AFAD Başkanlığı bazı kurulların oluşumuna sistem kurgusu içinde yer vermiştir.

Koordinasyon birimi olarak,

• Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu (Bakanlar),

• Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu (Müsteşarlar),

• Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi,

• Bakanlıkların Afet Ve Acil Durum Yönetim Merkezleri görev yaparlar.

İl bazında ise, İl Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu ve İl Afet Ve Acil Durum Yönetim Merkezleri de yukarıda sayılan üst kurullarla uyumlu şekilde çalışmak, afetlere önceden hazırlık yapmak, yerinde afet yönetimi ile saha koordinasyonunu sağlamak ve değişen durum güncellemelerinden üst makamları bilgilendirmek üzere faaliyet gösterirler.

Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu

Afet ve acil durumlarla ilgili olarak hazırlanan plan, program ve raporları onaylamakla görevli, Başbakan veya görevlendireceği Başbakan Yardımcısının başkanlığında, Milli Savunma, İçişleri, Dışişleri, Maliye, Milli Eğitim, Çevre ve Şehircilik, Sağlık, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme, Enerji ve Tabii Kaynaklar ile Orman ve Su İşleri Bakanlarından oluşan Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu kurulmuştur. Kurul toplantılarına, ilgili Bakan, kurum ve kuruluş, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve konu ile ilgili uzmanlar çağırılabilir. Kurul, yılda en az iki kez toplanır. Kurul, ayrıca Kurul Başkanının isteği üzerine toplanabilir. Kurulun

sekretaryasını Başkanlık (AFAD) yürütür.

Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu

Afet ve acil durum hallerinde bilgileri değerlendirmek, alınacak önlemleri belirlemek, uygulanmasını sağlamak ve denetlemek, kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşları arasındaki koordinasyonu sağlamak amacıyla, Başbakanlık Müsteşarının Başkanlığında, Milli Savunma, İçişleri, Dışişleri, Maliye, Milli Eğitim, Çevre ve Şehircilik, Sağlık, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Orman ve Su İşleri bakanlıkları ve Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarları, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı, Türkiye Kızılay Derneği Genel Başkanı ile afet veya acil durumun türüne göre Kurul Başkanınca

görevlendirilecek diğer bakanlık ve kuruluşların üst yöneticilerinden oluşan Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu kurulmuştur.

Kurul, yılda en az dört kez toplanır. Ayrıca, ihtiyaç halinde Kurul Başkanının çağrısı üzerine olağanüstü toplanabilir. Kurulun sekretaryasını Başkanlık (AFAD) yürütür.

Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi

Deprem, sel, fırtına, toprak kayması, çığ, iltica ve nüfus hareketleri, yangınlar ve kazalar, kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer madde kazaları veya olayları, tehlikeli ve salgın hastalıklar gibi büyük ölçekli, doğal, teknolojik ve insan kaynaklı afet ve acil durumlar ile Başbakan tarafından acil durum veya afet olarak değerlendirilen diğer olay ve durumlarda ulusal düzeyde etkin müdahale ve koordinasyonu sağlamak üzere Başbakanın veya yetkilendireceği Başbakan Yardımcısının talimatıyla AFAD Başkanının başkanlığında, Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezleri Yönetmeliğinde yer alan bakanlıkların, asgari daire başkanı düzeyindeki temsilcilerinden oluşur.

Bakanlıklar Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi

Bakanlıklarda, müsteşar veya yetkilendirecekleri yardımcılarının başkanlığında 7/24 saat çalışma esasına göre kurulur. Görevleri Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezleri Yönetmeliğinde belirtilmiştir.

Ulusal Düzeyde Müdahale Yönetimi

Minimum hiyerarşi, maksimum etkinlik, olay türü ve boyutuna göre modüler yapıya sahip müdahale organizasyonunda, operasyon servisi, bilgi ve planlama servisi, lojistik ve bakım hizmetleri servisi, finans ve idari işler servisi olmak üzere dört servis kurulmuştur. Seviye 3 ve 4 için Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi Servislerinin yönetimi aşağıdaki şekildedir;

• Operasyon

• Bilgi ve Planlama

• Lojistik ve Bakım

• Finans ve İdari İşler Servislerine AFAD Daire Başkanları başkanlık eder.

Operasyon servisi;

Afet ve acil durum olayına müdahale seviyesi ve olay türü mantığından hareketle iki alt servise ayrılmıştır. Küçük çapta ki bir olay için minimum hizmetler göz önünde bulundurularak, Acil Durum Hizmetleri alt servisi oluşturulmuştur.

Büyük çaptaki afetler dikkate alınarak Ön iyileştirme Hizmetleri ikinci alt servisi olarak operasyon servisi içinde yer almıştır.

İyileştirme çalışmalarının ilk adımını oluşturan bu hizmetler acil durum çalışmalarının bitmesinden sonra uzun dönem iyileştirme çalışmalarının başlangıcını oluşturmaktadır. Haberleşme, Ulaştırma, Güvenlik ve Trafik, Yangın ve Tehlikeli Maddeler, Arama ve Kurtarma, Sağlık ve Sanitasyon, Enerji, Acil Barınma, Beslenme, Defin, Alt Yapı, Hasar Tespit, Gıda, Tarım ve Hayvancılık, Psikososyal Destek ve Enkaz Kaldırma olmak üzere 15 hizmet grubundan oluşmaktadır. Hizmet gruplarında ulusal düzeyde bakanlıkların üst düzey (Müsteşar yardımcısı, genel müdür, genel müdür yardımcıları) görevlileri yer alır.

Bilgi ve planlama servisi;

Müdahale süresince veri toplar ve analiz eder, Keşif yapar, durum hakkında bilgi sağlar,

İhtiyaç duyulan kaynakları belirler, durumu değerlendirir,

Coğrafi bilgi sistemleri (CBS), haritalar, veri tabanları, uzaktan algılama konularında gerekli çalışmaları yaparak verileri değerlendirir,

Olaya ilişkin elde ettiği veriler ile meydana gelebilecek diğer ihtimalleri hesaplar ve modellemeler ile alternatif stratejiler hazırlar.

Tahliye ve yerleştirme konularında ki çalışmaları yürütür.

(8)

Lojistik ve bakım servisi;

Müdahalede görev alan hizmet gruplarına destek olmak amacıyla tesisler kurmak, gerek duyulabilecek malzeme, ekipman vb. temin etmekten sorumludur.

Finans ve idari işler servisi;

Mali konulara ilişkin çalışmaları takip etmekten sorumludur. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi ile il afet ve acil durum yönetim merkezlerinde basın müşaviri, hukuk müşaviri, irtibat sorumlusu ve güvenlik sorumlusu Başkana yardımcı olmak amacıyla görev yaparlar.

Denetim Birimi

Denetim birimi, Başkanlık bünyesinde oluşturulan ve Başkan tarafından denetimle görevlendirilen AFAD personelinden oluşturulur. UAMP (Ulusal Afet Müdahale Planı) kapsamında hizmet grupları ile il afet ve acil durum yönetim merkezleri hazırlıklarını ve olay bölgesi çalışmalarını denetler.

Yerel Düzeyde Müdahale Yönetimi

Yerel düzeyde müdahale yönetimi, ulusal düzeydeki yönetim yapısının paralelinde düzenlenmiştir. Seviye 1 ve Seviye 2 için müdahale çalışmaları yetkilendirilmesi durumunda Vali adına İl Afet Ve Acil Durum Merkezi ( İAADM ) tarafından yürütülür.

Seviye 3 ve Seviye 4 için ise;

• Operasyon Servisini görevlendirilecek vali yardımcısı,

• Bilgi ve Planlama Servisini görevlendirilecek vali yardımcısı,

• Lojistik ve Bakım Servisini görevlendirilecek vali yardımcısı,

• Finans ve İdari İşler Servisini görevlendirilecek vali yardımcısı yönetir.

Servislerin altında yer alan hizmet gruplarına vali tarafından işin önemi ve büyüklüğüne göre ayrıca vali yardımcısı

görevlendirilebilir. Bu konuda İçişleri Bakanlığı mülki idare amirleri içerisinden yeterli sayıda personeli afet ve acil durumlar öncesi AFAD Başkanlığı ile koordinasyon halinde eğitime tabii kılmak üzere sorumludur. Valiye yardımcı olmak üzere basın sözcüsü, valilik hukuk sorumlusu, irtibat sorumlusu, güvenlik sorumlusu da çalışmalarda yer almaktadır.

İllerdeki mevcut 112 acil çağrı merkezleri, il afet ve acil durum yönetim merkezlerinde, operasyon servisi içinde yer alan “Acil Durum Hizmetleri Haberleşme Hizmet Grubunun” çekirdeğini oluşturur. 112 acil çağrı merkezleri acil haberleşmenin sağlanması için ilk harekete geçen birim özelliğine sahip olup afet anında haberleşme sisteminde kesinti meydana gelmesi halinde ilk haberleşme çalışmalarını yürütür.

Olay Yeri Yönetimi

Olay yeri yönetimi, müdahale sırasında birçok ekibin aynı noktada birlikte çalışması durumunda, ekiplerin çalışmasının organize edilmesini ifade etmektedir. Olaydan etkilenen alan büyüklüğüne göre; belli bölgelere ayrılarak müdahale çalışmalarının

yürütülmesi için belirlenen bölgelere alan yeri yönetim yetkilileri atanır, bu bölgelerde birden fazla çalışma noktası oluşturulur.

Her bir noktaya da olay yeri yöneticisi atanır. Olaydan etkilenen alanın küçük olması halinde; Alan yönetim yetkilisi (AYY) kademeleri kaldırılır. Herhangi bir acil olayda olay noktasına ilk intikal eden ekip sorumlusu geçici olarak olay yeri yönetimi yetkilisidir.

Acil durum hizmet grupları sorumlusunun belirleyeceği OLAY YERİ YÖNETİM YETKİLİSİ olaya intikal ettiğinde yetkiyi devralır ve aşağıda tanımlanan görevleri yürütür:

Olay yerinde bağımsız hareket etmeyi ve çoklu komutaları engeller.

Müdahale edenlerin görevli kişiler olmasını güvenceye alır.

Olay bölgesine gelen müdahale ekiplerini bilgilendirir.

Olayın ön değerlendirmesini yapar. Bu ön değerlendirme; tehlike tipini, yaklaşık yaralı sayısını, tehdit altındaki bölgenin büyüklüğünü ve de ikincil (takip eden) olay olasılığını içerir.

Elde ettiği bilgiler doğrultusunda ekiplerin hareket tarzını belirler ve olay yeri güvenliğinin alınmasını sağlar.

Acil Durum Hizmet Grupları Sorumlusu (ADHGS)

Olayın boyutuna ve türüne göre, alan yönetim yetkilisini/olay yeri yöneticisini belirler ve koordine eder. Alanlardaki tüm

çalışmaları yönetir. Alandan AYY (alan yönetim yetkilisi) kanalıyla gelen raporları değerlendirir il afet yönetim merkezi başkanına iletir. Üst düzey yetkililerden gelen emir ve talimatları da AYY kanalıyla alt birimlere aktarır.

Alan Yönetim Yetkilisi (AYY)

Olay yeri yetkililerini belirler ve alan yönetim yetkilileri birbirleri ile sürekli irtibat halinde bulunur. Acil durum hizmet grupları sorumlusu ile irtibat sağlar. Alan çalışmasını yönlendirir. Acil durum merkezine durum gelişmeleri ile ilgili raporlamaları iletir.

Olay Yeri Yönetimi Yetkilisi (OYY)

Operasyon alanında görev yapan ekiplerin görevlerini yerine getirmelerini ve koordinasyonlarını sağlar. Alan yönetim yetkilisine karşı sorumludur ve sürekli irtibat halindedir. Kendisine gelen raporlamaları alan yönetim yetkilisine (AYY) bildirir, merkezden ve AYY’den gelen talimatları ekip amirlerine iletir.

Ekip Amiri

Olay yerinde ekibine verilen görevin en iyi şekilde yerine getirilmesi için personel arasındaki uyum ve koordinasyonu sağlar. Olay yeri yöneticisine (OYY) karşı sorumludur. Sahadan ilk bilgileri aktarır ve yapılan çalışmalar ile değişen durum güncellemelerini yetkililere yapar.

1)Afet yönetiminin her evresinde en önemli yer...dır.

SAHA KOORDİNASYON EKİBİ

2)Saha çalışmalarında en fazla personel hangi evrede karşımıza çıkar?

MÜDAHALE EVRESİ

3)Kurtarma faaliyetlerinde koordinasyon neden önemlidir?

Yapılan çabalar beklenen faydayı sağlamamakta hatta insanların yaşamını kaybetmesine dahi neden olmaktadır.

(9)

4)Afet yaşayarak ve onlara yardıma gelen ekiplerin temsilcileribir araya gelerek deneyimlerini tartışmışlar ve standart sayılabilecek sonuçlara ulaşmışlardır.Bu olayda ilk deneyimhangi ülkede veyılda yaşanmıştır.?

1988 ERMENİSTAN DEPREMİ.

5)OCHA ‘nın açılımı nedir?

İNSANİ YARDIM KOORDİNASYON EKİBİ

6)Birleşmiş Milletler Afet Değerlendirme ve Koordinasyonu ‘nun kısaltılması nasıl dır?

UNDAC

7)Oluşturulan Afet birimlerinin hedefi nedir?

Sistematik Çalışmak,afeti yaşayan ülkeye yük olmamak ve başka bir sorun olarak o ülkenin karşısına çıkmadan kendi kaynaklarından yararlanarak yardımcı olmak.

8)INSARAG kimler tarafından oluşturulmuştur?

OCHA-FCSS-OSOCC-VOSOCC-RDC-UNDAC

9)Afet bölgesinde kargaşaya mahal vermemek için oluşturulan birim ismi nedir?

VOSOCC

10)Afet ülkesine intikaller tamamlandıktan sonra kayıtlar hangi birime yaptırılır?

RDC departmanına

11)Afet ülkesi,afet yönetim koordinasyonmerkezi nedir?

LEMA.

12)Çalışan ekiplerin,günlükçalışmalarını rapor ettikleri yer neresidir?

OSOCC

13)INSARAG çalışma gurubunun hazırladığı değerlendirme formu kaç kaç kriterden oluşur?

128 kriterden oluşur..

14)Türkiye’nin resmi birim temsilcisi kimdir?

AFAD

15)Türkiye’de ilk sistemli hedef hangi tarihte oluşturulmuştur?

27.12.1999 tarihinde tarihinde 586 sayılı kanun hükmünde 7126 sayılı sivil savunma kanununda 1 madde değiştirilmiş ve 11 ilde bölge anlamında görev yapacak birlikler kurulmuştur..

16)29.05.2009 tarihinde açılan 5902 sayılı yasa ile afetlerde ayrı ayrı görevleri bulunan 3 müdürlük nerededir?

Sivil Savunma Müdürlüğü(İçişleri Bakanlığı) Afet İşleriGenel Müdürlüğü

Acil Durum yönetimi genel Müdürlüğü

17)Afetlerde hazırlık zarar azaltma ve afet sonrasında iyileştirme evrelerinde unutulmaması gereken unsur nedir?

AFAD başkanlığının tek işinin müdahale konusunda koordinasyonu sağlamak olmadığı unutulmamalıdır.

18)Teşkilat şemasındaHukuk müşavirliği ve Özel kalem müdürlüğü doğrudan nereye bağlıdır?

BAŞKAN

19)Afet ve Acil durum hizmetlerinin düzenlenmesinden ,koordinasyonundan,denetlenmesinden ve eğitiminden neresi sorumludur?

AFAD

20)İl ve İlçelerde Vali ve Kaymakamlar ın afet ile ilgili sorumlulukları nelerdir?

İl afet müdahale planının hazırlanmasından ve uygulanmasından sorumludur.

21)Afet seviye etki derecelendirilmesinde 4. Seviye nedir?

Uluslar arası desteğe ihtiyaç vardır.

22)Birinci seviyede faaliyete geçen merkez neresidir?

İAADYM(İl Afet ve Acil Durum Yönetimi Merkezi) 23)Afet ve Acil durumyüksek kurulu kimlerden oluşur?

Başbakan veya yard.başkanlığında Milli Savunma Bakanlığı,İçişleri,Dışişleri,Maliye,Milli Eğitim,Çevre ve Şehircilik,Sağlık ,Ulaştırma,Denizcilik ve Haberleşme,Enerji ve Tabi kaynaklar,Orman ve Su işleri Bakanlığı

24)Kurul yılda kaç kez toplanır?

2 kez toplanır

25)Seviye 3 ve 4 için Başbakanlık Afet ve Acil durum yönetim merkezi servislerinin yönetimi nasıldır?

Seviye 3 kararı verilmesi halinde ,UAMP ye göre tüm ulusalgüçler müdahaleye katılır

Seviye 4 kararı verilmesi halinde ,tüm ulusal güçler müdahaleye katılır ve uluslararası yardım çağrısında bulunur..

26)UAMP nereyi denetler?

İl ve Acil durum merkezi hazırlıklarını ve olay bölgesi çalışmalarını denetler..

27)Bilgi planlama servisinin görevleri nelerdir?

-Müdahale sürecince toplanır ve analiz edilir.

-Keşif yapar,durum hakkında bilgi sağlar.

-İhtiyaç duyulan kaynakları belirler,durumu değerlendirir.

-Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS)haritalar,veri tabanları,uzaktan algılama konularında gerekli çalışmaları yaparak verileri değerlendirilir.

-Olaya ilişkin elde ettiği veriler ile meydana gelebilecek diğer ihtimalleri hesaplar ve modellemeler ile alternatif stratejiler hazırlar.

-Tahliye ve yerleştirme konularındaki çalışmaları yürütür..

28)Lojistik ve Bakım servisinin görevleri nelerdir?

(10)

Müdahalede görev alan hizmet gruplarına destek olmak amacıyla tesisler kurmak,gerek duyulabilecek malzeme ,ekipman ve vb.temin etmekten sorumludur.

29)Afetlerde mali konuları kim denetler?

Finans ve İdari İşler Servisini

30)Denetim birimi kimlerden oluşur ve neyi denetler?

Denetim birimi ,Başbakanlık bünyesinde oluşturulan ve Başkan tarafından denetimle görevlendirilen AFAD personelinden oluşturulur.UAMP (Ulusal Afet Müdahale Planı)kapsamında hizmet grupları ile il afet ve acil durum yönetim merkezleri hazırlıklarını ve olay bölgesi çalışmalarını denetler.

31)Seviye 1 Seviye 2 için müdahale için müdahale yetkilendirilmesi durumunda Vali adına kim tarafından yürütülür?

İl Afet ve Acil Durum Merkezi (İAADM)

32)Seviye 3 Seviye 4 de vali tarafından işin önemi ve büyüklüğü ne göre kim görevlendirilir?

VALİ YARDIMCISI 33)AYY nedir?

Alan Yönetim Yetkilisi

34)Olay yeri yönetimi neyi ifade eder ?

Operasyon alanında görev yapan ekiplerin görevlerini yerine getirmelerini ve koordinasyonlarını sağlar.

35)ADHGS nin görevi nedir?

Acil durum hizmet grupları sorumlusu olayın boyutuna ve türüne göre alan yönetim yetkilisini olay yeri nyöneticisini belirler ve koordine eder..

36)Saha çalışmalarında en yoğun ve fazla sayıda personelle karşımıza çıkan evre hangisidir?

MÜDAHALE EVRESİDİR.

ÜNİTE 3 SİVİL KORUNMA

Sivil korunma, komuta ve kontrol yöntemlerinden ziyade iş birliği ve bilgi paylaşımına dayalı yönetim biçimlerine doğru

ilerlemektedir. Sivil savunma ve sivil korunma terimlerinin arasındaki fark sivil savunmanın genellikle otoriter bir yapıda olmasına karşın sivil korunmanın iş birliği ve bilgi paylaşımını içermesiyle açıklanmaktadır. Birleşik Avrupa Sivil Korunma Stratejisine göre günümüzde sivil korunma hem deniz kirliliği, sel, depremler gibi geleneksel işleri, hem de terör saldırıları, küresel iklim değişikliği gibi yeni çalışmaları kapsamaktadır.

Avrupa Birliği’nde Sivil Korunma en etkin iş birliği alanlarından biridir. Avrupa Birliği’nde sivil korunma için iş birliğine yönelik tehditler arasına kaza veya kasıtlı olarak ortaya çıkan kimyasal patlamalar da girmiştir. Olası tehditler arasında doğal veya insan yapımı hastalıklar, terör eylemleri ve teknolojik, radyolojik çevre kazaları bulunmaktadır.

1976 yılında İtalya’da Seveso Kasabası’nda kimyasal bir tesisteki kaza sonrasında kasaba çevresinde yoğun buhar bulutu salınımının oluşması, kimyasal kirliliğe neden olması tesisin boşaltılmasına yol açmıştır. Bu olayla birlikte ilk kez Avrupa Birliği’nin gündemine kimyasal kirliliğinin çevreye bulaşması sorunu da girmiştir.

Bu kaza anında bir dizi beklenmeyen olayların sonucunda tahliye vanalarının açılması ile içinde 1 kg 2,3,7,8 tetraklorodibenzodioksin (TCDD) bulunan 6 ton kimyasal madde 18 km’lik alana yayılmıştır.

Olay sonrasında 3300 hayvan ölüsü bulunmuş, 80 binin üzerinde hayvan kesilmiş, birçok kişi uzun yıllar ciddi sağlık problemleri yaşamıştır.

Seveso kazası sonrasında;

Güvenlik işlemlerinin firmaların müdürleri tarafından yapılmış olması,

Kaza haberinin saklanmaya çalışılması, bu nedenle dioksin açığa çıkmasından bir hafta sonra kazanın halka duyurulmuş olması neticesinde tahliye işlemlerinin gecikmesi,

Yerel yetkililerle merkezi otorite arasında kopukluk olması, yerel yetkililerin ilgisizliği,

Halkın kaza olduğunda olay hakkında yeterli bilgiye sahip olmaması, özellikle kırsal kesimde yaşayan halkın gözle görülmeyen ama insan sağılığına son derece zararlı olması muhtemel zehirle ancak bu kaza ile karşılaştıklarında yüzleşmiş olmaları, içinde bulundukları güvensiz ortamla karşılaştıklarında çok endişe duymaları o bölgede yaşayan sivil halkı korumasız bırakan etmenler olarak görülmüştür.

Seveso kazasına benzer kazaların hem Avrupa’da, hem de Dünya’da sivil insanların hayatını giderek daha vahim şekilde etkilemesi sivil korunma kavramı etrafındaki unsurların gelişmesine yol açmıştır. Özellikle 1984 Çernobil Nükleer Rektörü kazası ve 2011 yılında Japonya’da deprem sonrası Fukuşima Nükleer reaktörlerindeki kazalar sadece ülkelerin sınırlarını aşarak küresel anlamda büyük sorunlara neden olmuştur.

2011 yılındaki kazadan beri tüm müdahale çabalarına rağmen hâlen günde 300 tonluk bir sızıntı okyanusa boşalmaktadır.

Fukuşima'daki son sızıntının miktarının önceki dört sızıntıdan oldukça fazla olması nedeniyle uzmanlar bu sızıntının son derece ciddi sonuçlara neden olabileceği uyarısında bulunmaktadırlar. Sivil Korunma Birliğinin anlamı Avrupa Birliği’nin kanunlarının ve dokümanlarının yer aldığı serbest erişimli EUR-Lex web sitesinde yer alan dokümanlarda da açıklanmaktadır.

AB Sivil Korunma Mekanizmasının Yapılanması

Acil durum; gönderme ve alma, gereken desteğin detayları ile ilgili yardım teklifi yollamak için ve devam eden acil durumun gelişimini takip etmek için bütünleşik bir platform sunmayı amaçlamaktadır. MIC kısaltması ile bilinen İzleme ve Bilgi Merkezi (Monitoring and İnformation Centre) mekanizmanın operasyonel kalbi olarak tanımlanmaktadır. CECIS ( The Common Emergency and Information System) kısaltması ile bilinen Genel Acil Durum ve Bilgi Sistemi ise katılımcı ülkeler arasında acil durum iletişimi sağlama amacıyla oluşturulmuş güvenilir web tabanlı bir alarm ve bilgilendirme uygulamasıdır.

Sivil Korunma Proje Örnekleri ve Eğitim Çalışmaları

(11)

Günümüzde kamu idareleri giderek daha fazla karmaşık ve öngörülemez kriz yönetimi görevleriyle karşılaşmaktadır. Koruma sorumluluğu; 2005 Dünya zirvesinde belirtildiği üzere mezalimi engelleme ile ilgili önemli ve gelişmeye devam eden bir kavramdır.

Temel amacı savaş ve barış zamanında meydana gelebilecek toplu zulümleri engellemektir. Sivil korunma ifadesi toplumun tüm kesimlerine sorumluluk yükleyen yeni bir eğitim kültürünün oluşmasına da kapı aralamaktadır.

Bu kapsamda eğitime yönelik projelerin desteklenmesine de önem verilmektedir. Örneğin SEE kısaltması ile bilinen, Safeguarding Educational Environment ECHO/SUB/2012/638511 Projesi kapsamında korunma ve hazırlık ile ilgili eğitim sistemine atıfta bulunan web temelli araçlar seti geliştirilmektedir. SEE iki yıldır sivil korunma finans birimi tarafından desteklenmektedir. Bu projede doğal ve insan kaynaklı afet durumlarında itibar görmüş olan yöntem ve kurallar ile ilgili öğrenciler, ilgili personel, sivil korunma gönüllüleri ve profesyonellerin eğitimi ve korunma, hazırlık, kendini koruma ve risklerin kültürel kavranması ile ilişkili tüm kategorilerin oluşturulması ve bu kategorilerde eğitimle ilgili kaynak setlerinin önerilmesi amaçlanmaktadır. SEE projesi Avrupa Sivil Korunma Platformun eğitime yönelik başlıkları 3 farklı içerikte incelenebilir. Bunlar:

• Mini-web günlüğü içerikleri o İçeriklerin şeffaflığını arttırma

• İşbirliği ve sosyal öğrenme o Öğrenci ve pratisyen komitesi oluşturma

• Video ve görsel öğrenme o Özel durumdaki kişilerin ihtiyacını karşılama

Eğitim sistemine ait başlıca çalışma kategorileri şu şekilde özetlenebilir:

Afetin kökeni ve nedenlerinin bilgileri

Afet durumunda okul örgütlenmesi ile ilişkili okul nüfusu, gönüllüler ve profesyonellerin hazırlanmasına atıfta bulunan eylemlerin doğrulanması

Afet öncesi, sırası ve sonrasında doğru davranış ve yönergeler hakkında bilgi vermede kullanılacak ortak araçlar (e-çalışmalar, PC oyunları, konsol araçları)

Web TV Öğrenme Araçları, bunlar sırasıyla kesintisiz etkinlikler (halkın sorularına ve müdahalelerine izin veren etkileşimli seminer ve toplantılar),TV programları (Afet durumunda geliştirilecek yönergeler ve eylemler ile ilgili farklı dillerde altyazısı olan İngilizce TV programları ), talep üzerine geliştirilecek ürünler (var olan videolar ve proje için gerçekleştirilmiş yeni videolar) Web TV çoklu platformlarının kullanılması

ÜNİTE 3

SİVİL SAVUNMA VE SİVİL KORUNMA KAVRAMLARININ TARİHSEL SÜREÇTEKİ GELİŞİMİ

Sivil savunma düşman saldırılarına, tabii afetlere, sabotajlar ve büyük yangınlara karşı halkın can ve mal kaybının en az seviyeye indirilmesi, hayati öneme sahip her türlü resmî ve özel tesis ve teşekküllerin korunması ve faaliyetlerinin devamı için acil tamir ve ıslahı, korunma gayretlerinin sivil halk tarafından azami surette desteklenmesi ve afet sonrası maneviyatının muhafazası

maksadıyla alınacak her türlü silahsız koruyucu ve kurtarıcı önlem ve faaliyetleri içermektedir.

Sivil savunma ve sivil korunma terimlerinin arasındaki fark sivil savunmanın genellikle otoriter bir yapıda olmasına karşın sivil korunmanın iş birliği ve bilgi paylaşımını içermesiyle açıklanmaktadır. Kısaca özetleyecek olursak sivil korunma ifadesi nüfusun olaylar ve felaketler karşısında savunulmasını lüzumlu kılan etkinlikleri de içermektedir. Sivil korunma terimine alternatif olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde “Acil Duruma Hazır Bulunma” ifadesi de kullanılmaktadır.

NOT:Sivil korunma, komuta ve kontrol yöntemlerinden ziyade iş birliği ve bilgi paylaşımına dayalı yönetim biçimlerine doğru ilerlemektedir.

Sivil korunmayı insan haklarıyla birlikte savunanlara göre eğer kadın hakları desteklenmezse kadınlar için fiziki güvenlik baltalanabilir, bu nedenle sivil korunma kadınlar için fiziki güvenlik haklarını da içermelidir.

Koruma sorumluluğu: 2005 Dünya zirvesinde belirtildiği üzere mezalimi engelleme ile ilgili önemli ve gelişmeye devam eden bir kavramdır. Temel amacı savaş ve barış zamanında meydana gelebilecek toplu zulümleri engellemektir.

AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİNDE SİVİL KORUNMA YAKLAŞIMI

AB ülkeleri arasında sivil korunma en etkin iş birliği alanlarından biri olmuştur.Birlik anlamında sivil korunma ile ilgili gelişmelerde siyasi düzeydeki ilerlemelerden daha çok uygulama alanı ve uygulama alanını etkileyen ana etmenler etkili olmaktadır. Bu nedenle sivil korunmanın gerçekte ulusal otoritelerin anahtar sorumluluğunda olması, risk algısı ve beklentilerin ülkeden ülkeye değişkenlik göstermesi gibi etmenler önemini korumaktadır.

Sivil korunmayı içeren günümüz Avrupa yasama çerçevesi 1985 tarihinde Roma’da oluşturulmuştur. İlerleyen yıllarda benimsenen taslaklar arasında 1991’de benimsenen taslak en önemlilerinden biri olarak kabul edilmektedir. Mali inisiyatifin oluşturulması ancak 2007 yılında gerçekleştirilmiştir. Finans yapılanması sivil korunma etkinliklerinin; önleme ve hazır bulunma, müdahale, iyileştirme şeklinde 3 ana yönünü kapsamaktadır. Olası tehditler arasında doğal veya insan yapımı hastalıklar, terör eylemleri ve teknolojik, radyolojik çevre kazaları bulunmaktadır. Avrupa Birliği’nde sivil korunma için iş birliğine yönelik tehditler arasına kaza veya kasıtlı olarak ortaya çıkan kimyasal patlamalar da girmiştir. Bu kazalar içme sularının kimyasal olarak kirlenmesine, bitki ve hayvanlara, çevreye zarar verilmesine, insanların hastalanmasına veya ölümüne yol açabilmektedir. Örneğin 1976 yılında İtalya’da Seveso Kasabası’nda kimyasal bir tesisteki kaza sonrasında kasaba çevresinde yoğun buhar bulutu salınımının oluşması, kimyasal kirliliğe neden olması tesisin boşaltılmasına yol açmıştır. Bu olayla birlikte ilk kez Avrupa Birliği’nin gündemine kimyasal kirliliğinin çevreye bulaşması sorunu da girmiştir.

NOT 1:Avrupa Birliği’nde Sivil Korunma en etkin iş birliği alanlarından biridir

NOT 2:Avrupa Birliği’nde sivil korunma için iş birliğine yönelik tehditler arasına kaza veya kasıtlı olarak ortaya çıkan kimyasal patlamalar da girmiştir.

AB SİVİL KORUNMA MEKANİZMASININ YAPILANMASI

MIC kısaltması ile bilinen İzleme ve Bilgi Merkezi (MonitoringandİnformationCentre) mekanizmanın operasyonel kalbi olarak tanımlanmaktadır. Bu merkez ECHO (TheHumanitarianAidandCivilProtectionDepartment of theEuropeanCommission) kısaltması

(12)

ile bilinen Avrupa Komisyonu İnsani Yardım ve Sivil Korunma Dairesine bağlı, DG ECHO tarafından yönetilmektedir. Bu birimlere 24 saat boyunca erişilebilmektedir.

Büyük bir felakete maruz kalan birliğin içindeki ya da dışındaki her ülke bu izleme ve bilgi merkezinden destek almak için başvurabilmektedir. Bu merkezlerin katılımcı ülkeler, afetlerden etkilenen ülkeler, bu alandaki saha uzmanları ve gönüllüler arasında iletişim platformu görevi görmeleri amaçlanmıştır.İzleme ve Bilgi Merkezi MIC Etkinlik Şeması;

CECIS ( TheCommonEmergencyand Information System) kısaltması ile bilinen Genel Acil Durum ve Bilgi Sistemi ise katılımcı ülkeler arasında acil durum iletişimi sağlama amacıyla oluşturulmuş güvenilir web tabanlı bir alarm ve bilgilendirme uygulamasıdır.

Acil durum; gönderme ve alma, gereken desteğin detayları ile ilgili yardım teklifi yollamak için ve devam eden acil durumun gelişimini takip etmek için bütünleşik bir platform sunmayı amaçlamaktadır.

SİVİL KORUNMA PROJE ÖRNEKLERİ VE EĞİTİM ÇALIŞMALARI

Koruma sorumluluğu; 2005 Dünya zirvesinde belirtildiği üzere mezalimi engelleme ile ilgili önemli ve gelişmeye devam eden bir kavramdır. Temel amacı savaş ve barış zamanında meydana gelebilecek toplu zulümleri engellemektir. Sivil korunma ifadesi toplumun tüm kesimlerine sorumluluk yükleyen yeni bir eğitim kültürünün oluşmasına da kapı aralamaktadır.

Toplumda sivil korunma bilincinin oluşması için sivil korunma vatandaşlık kavramlarının hem düşünce, hem de eylem olarak harekete geçeceği öğrenme ortamları hazırlanmalıdır.

Sivil korunma destek girişimlerinin koordinasyonunu katılımcı devletlerin müdahale takımları arasındaki uyumu ve tamamlayıcılığı sağlayarak geliştiren bir eğitim programı oluşturulmuştur. Ayrıca sivil savunma destek harekâtında yer alan uzmanların

tecrübelerini paylaşmalarına olanak tanımaktadır.

SEE iki yıldır sivil korunma finans birimi tarafından desteklenmektedir. Bu projede doğal ve insan kaynaklı afet durumlarında itibar görmüş olan yöntem ve kurallar ile ilgili öğrenciler, ilgili personel, sivil korunma gönüllüleri ve profesyonellerin eğitimi ve korunma, hazırlık, kendini koruma ve risklerin kültürel kavranması ile ilişkili tüm kategorilerin oluşturulması ve bu kategorilerde eğitimle ilgili kaynak setlerinin önerilmesi amaçlanmaktadır. SEE projesi Avrupa Sivil Korunma Platformun eğitime yönelik başlıkları 3 farklı içerikte incelenebilir. Bunlar:

• Mini-web günlüğü içerikleri o İçeriklerin şeffaflığını arttırma

• İşbirliği ve sosyal öğrenme

o Öğrenci ve pratisyen komitesi oluşturma

• Video ve görsel öğrenme

o Özel durumdaki kişilerin ihtiyacını karşılama

Kısaca özetlemek gerekirse SEE projesi ile Avrupa Sivil Korunma platformu risk bölümleri ve kullanıcı kategorilerine

bölünmüştür. Platform halen var olan ve yeni oluşturulacak olan elektronik öğrenme araçlarını kullanıma açmıştır. Platform ayrıca

(13)

“sosyal” olarak oluşturulmuş olup, bu bakış açısıyla katılımcı sayısını ve katılım seviyelerini arttırmak için sosyal ağlarla etkileşim içinde bulunulması hedeflenmiştir.

Eğitim sistemine ait başlıca çalışma kategorileri şu şekilde özetlenebilir:

• Afetin kökeni ve nedenlerinin bilgileri

• Afet durumunda okul örgütlenmesi ile ilişkili okul nüfusu, gönüllüler ve profesyonellerin hazırlanmasına atıfta bulunan eylemlerin doğrulanması

 Afet öncesi, sırası ve sonrasında doğru davranış ve yönergeler hakkında bilgi vermede kullanılacak ortak araçlar (e-çalışmalar, PC oyunları, konsol araçları)

• Web TV Öğrenme Araçları, bunlar sırasıyla kesintisiz etkinlikler (halkın sorularına ve müdahalelerine izin veren etkileşimli seminer ve toplantılar),TV programları (Afet durumunda geliştirilecek yönergeler ve eylemler ile ilgili farklı dillerde altyazısı olan İngilizce TV programları ), talep üzerine geliştirilecek ürünler (var olan videolar ve proje için gerçekleştirilmiş yeni videolar)

• Web TV çoklu platformlarının kullanılması .

ARAMA VE KURTARMA BİLGİSİ ÜNİTE=3 (SİVİL KORUMA)

1-) Sivil savunma ve sivil korunma terimlerinin arasındaki fark nedir ?

> sivil savunmanın genellikle OTORITER bir yapıda olmasına karşın,

> sivil korunmanın IŞ BIRLIĞI VE BILGI PAYLAŞIMINI içermesiyle açıklanmaktadır.

2-) Sivil savunma ve sivil korunma terimleri günlük dilde en genel anlamıyla nasıl ifade etmek için kullanılmaktadır.?

> zor durumdaki insanlar arasındaki yardımlaşma ve dayanışmayı ifade etmek için kullanılmaktadır.

3-) Sivil savunma düşman saldırılarına, tabii afetlere, sabotajlar ve büyük yangınlara karşı halkın can ve mal kaybının en az seviyeye indirilmesi, hayati öneme sahip her türlü resmî ve özel tesis ve teşekküllerin korunması ve faaliyetlerinin devamı için acil tamir ve ıslahı, korunma gayretlerinin sivil halk tarafından azami surette desteklenmesi ve afet sonrası maneviyatının muhafazası maksadıyla alınacak her türlü silahsız koruyucu ve kurtarıcı önlem ve faaliyetleri içermektedir. şeklinde tanımlanan kavrama ne ad verilir?

> Türkiye Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) resmî web sitesinde, SİVİL SAVUNMA ifadesi

4-) savaş ve çatışma zamanlarında bütün operasyon yönetim araçlarını kullanmak anlamına gelmekte, bu da büyük ölçüde otoriter yönetim tekniklerini ve bireysel özgürlüklerin kısıtlanmasını gündeme getirmektedir. şeklinde tanımlanan kavram nedir?

> sivil savunma

5-) komuta ve kontrol yöntemlerinden ziyade iş birliği ve bilgi paylaşımına dayalı yönetim biçimlerine doğru ilerlemektedir. Kısaca özetleyecek olursak nüfusun olaylar ve felaketler karşısında savunulmasını lüzumlu kılan etkinlikleri de içermektedir. şeklinde tanımlanan kavrama ne ad verilir?

> sivil korunma

6-) NOT : >> komuta ve kontrol yöntemlerinden ziyade iş birliği ve bilgi paylaşımına dayalı yönetim biçimlerine doğru ilerlemektedir. şeklinde tanımlanan kavrama ne ad verilir?

> Sivil korunma

7-) Sivil korunma terimine alternatif olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde hangi ifade kullanılmaktadır?

> “Acil Duruma Hazır Bulunma”

8-) Amerika Birleşik Devletleri’nde meydana gelen 11 Eylül 2001’deki saldırıların gerçekleşmesiyle acil durum planlaması ihtiyacının ortaya çıkması sivil korunma ifadesinin kapsamına askerî otoritelerin yeniden devreye girmesini gerektirdiğini düşündürmüş, bu tarihten sonra sivil korunma ifadesi hangi anlamı da içermeye başlamıştır?

> tedricen terör saldırılarına karşı sivil halkın korunması anlamını da içermeye başlamıştır.

9-) Eylül 2001'deki saldırılardan sonra benzer şekilde terörle mücadele Alman iç politikasının da en önemli konuları arasına girmesiyle beraber 2004 yılında Almanya'da hangi kurum kurulmuştur?

> Sivil Korunma ve Acil Yardım Federal Dairesi kurulmuştur.

10-) günümüzde sivil korunma hem deniz kirliliği, sel, depremler gibi geleneksel işleri, hem de terör saldırıları, küresel iklim değişikliği gibi yeni çalışmaları kapsamaktadır. hangi kuruma sivil korunma yukarıdaki gibi tanımlanmıştır?

> Birleşik Avrupa Sivil Korunma Stratejisine göre

11-) sivil savunma felsefesinden doğan, zaman içerisinde acil durum yönetimini de kapsayacak şekilde gelişen şemsiye kavram olarak düşünülen kavram nedir?

> sivil korunma

12-)NOT : > sivil korunmanın _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ilişkisine dikkat çekilmektedir.?boşluğu doldurunuz.

> temel insan haklarıyla

13-) Bazı katılımcılara göre koruma sadece _ _ _ _ _ _ _ _ _ ifade ederken, diğerlerine göre _ _ _ _ _ _ _ _ _ olmadan korunma eksik kalacağı ileri sürülmüştür.? boşlukları doldurunuz.

>1.boşluk > fiziksel güvenliği --- 2.boşluk > insan hakları

14-) Sivil korunmayı insan haklarıyla birlikte savunanlara göre eğer kadın hakları desteklenmezse kadınlar için fiziki güvenlik baltalanabilir, bu nedenle sivil korunma kadınlar için _ _ _ _ _ _ _ _ _ haklarını da içermelidir.? boşluğu doldurunuz.

> fiziki güvenlik

(14)

15-) 2005 Dünya zirvesinde belirtildiği üzere mezalimi engelleme ile ilgili önemli ve gelişmeye devam eden bir kavramdır. Temel amacı savaş ve barış zamanında meydana gelebilecek toplu zulümleri engellemektir. şeklinde tanımlanan kavrama ne ad verilir ?

> Koruma sorumluluğu

16-) AB ülkeleri arasında sivil korunma en etkin _ _ _ _ _ _ _ _ alanlarından biri olmuştur. boşluğu doldurunuz.

> iş birliği

NOT : > Avrupa Birliği’nde Sivil Korunma en etkin iş birliği alanlarından biridir.

17-) Sivil korunmayı içeren günümüz Avrupa yasama çerçevesi _ _ _ _ _ tarihinde_ _ _ _ _ ’da oluşturulmuştur.

> 1.Boşluk > 1985 --- 2.boşluk > ROMA

18-) Finans yapılanması sivil korunma etkinliklerinin 3 ana yönünü kapsamaktadır.bunlar:

> 1- önleme ve hazır bulunma 2- müdahale 3- iyileştirme şeklinde 3 ana yönünü kapsamaktadır.

19-)NOT : > Avrupa Birliği’nde sivil korunma için iş birliğine yönelik tehditler arasına _ _ _ _ _ veya kasıtlı olarak ortaya çıkan _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ da girmiştir.

> 1.boşluk > kaza --- 2.boşluk > kimyasal patlamalar

20-) 1976 yılında İtalya’da Seveso Kasabası’nda kimyasal bir tesisteki kaza sonrasında kasaba çevresinde yoğun buhar bulutu salınımınınoluşması, kimyasal kirliliğe neden olması tesisin boşaltılmasına yol açmıştır. Bu olayla birlikte ilk kez Avrupa Birliği’nin gündemine _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ sorunu da girmiştir. boslugu doldurunuz.

> kimyasal kirliliğinin çevreye bulaşması

21-) ilk kez Avrupa Birliği’nin gündemine kimyasal kirliliğinin çevreye bulaşması sorununun girdiği kaza nerede gerçekleşmiştir?.

> 1976 yılında İtalya’da Seveso Kasabası’nda kimyasal bir tesisteki kaza 22- Seveso kazası sonrasında;

1- Güvenlik işlemlerinin firmaların müdürleri tarafından yapılmış olması,

2- Kaza haberinin saklanmaya çalışılması, bu nedenle dioksin açığa çıkmasından bir hafta sonra kazanın halka duyurulmuş olması neticesinde tahliye işlemlerinin gecikmesi,

3- Yerel yetkililerle merkezi otorite arasında kopukluk olması, yerel yetkililerin ilgisizliği,

4- Halkın kaza olduğunda olay hakkında yeterli bilgiye sahip olmaması, özellikle kırsal kesimde yaşayan halkın gözle görülmeyen ama insan sağılığına son derece zararlı olması muhtemel zehirle ancak bu kaza ile karşılaştıklarında yüzleşmiş olmaları, içinde bulundukları güvensiz ortamla karşılaştıklarında çok endişe duymaları o bölgede yaşayan sivil halkı korumasız bırakan etmenler olarak görülmüştür.

23-) devletlerin genellikle acil müdahale unsurlarını ve donanımlarını en kötü felaket senaryosuna göre ayarlamamaları nedeniyle gerekli görülmekte olan nedir ?

> Sivil Korunma Birliği

24-) Avrupa Birliği’nin kanunlarının ve dokümanlarında tek tek ülkelerin günün birinde büyük bir felakete maruz kalacakları varsayımına dayanarak tek başlarına çok büyük harcamalar yapamayacaklarının altı çizilmiştir. dökümanlardaki kavramın tanımlandığı kurum nedir?

> Sivil Korunma Birliği

25-) İzleme ve Bilgi Merkezi (Monitoring and İnformation Centre) mekanizmanın operasyonel kalbi olarak tanımlanmaktadır.

İzleme ve Bilgi Merkezi mekanizmanın kısaltması nasıl tanımlanmaktadır?

> MIC

26-) AB SİVİL KORUNMA MEKANİZMASININ operasyonel kalbi olarak tanımlanan kavram nedir?

> İzleme ve Bilgi Merkezi

27-) AB SİVİL KORUNMA MEKANİZMASININ İzleme ve Bilgi Merkezi(mıc) hangi kuruma baglıdır ve hangi kurum tarafından yönetilmektedir?

> Bu merkez ECHO kısaltması ile bilinen Avrupa Komisyonu İnsani Yardım ve Sivil Korunma Dairesine bağlı, DG ECHO tarafından yönetilmektedir.

28-) devam eden acil durum ile ilgili güncel bilgi temin etmekte, bu bilgiler ışığında felakete maruz kalan ülkelere katılımcı ülkeler tarafından yapılan destek tekliflerini koordine edici bir görevi de üstlenmekte olan kurum nedir? > MIC (İzleme ve Bilgi Merkezi )

29-)NOT: > Acil durum; gönderme ve alma, gereken desteğin detayları ile ilgili yardım teklifi yollamak için ve devam eden acil durumun gelişimini takip etmek için bütünleşik bir platform sunmayı amaçlamakta olan kurum nedir?

> Genel Acil Durum ve Bilgi Sisteminin (CECIS)

30-) Genel Acil Durum ve Bilgi Sisteminin kısaltması nedir?

> CECIS

31-) katılımcı ülkeler arasında acil durum iletişimi sağlama amacıyla oluşturulmuş güvenilir web tabanlı bir alarm ve bilgilendirme uygulamasına ne ad verilir ?

> Genel Acil Durum ve Bilgi Sistemi (CECIS)

32-) katılımcı ülkeler arasında acil durum iletişimi sağlama amacıyla oluşturulmuş güvenilir web tabanlı bir alarm ve bilgilendirme uygulamasıdır. Acil durum; gönderme ve alma, gereken desteğin detayları ile ilgili yardım teklifi yollamak için ve devam eden acil durumun gelişimini takip etmek için bütünleşik bir platform sunmayı amaçlamakta olan sisteme ne ad verilir?

> Genel Acil Durum ve Bilgi Sistemi (CECIS)

33-) AB Sivil Koruma Sistemine üye ülkeler > 1- Norveç 2- İzlanda 3- Liechtenstein üye olmayan ülke> TÜRKİYE

34-) 2005 Dünya zirvesinde belirtildiği üzere mezalimi engelleme ile ilgili önemli ve gelişmeye devam eden bir kavramdır. Temel amacı savaş ve barış zamanında meydana gelebilecek toplu zulümleri engellemektir. şeklinde tanımlanan nedir?

Referanslar

Benzer Belgeler

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yürütülen Afete Hazır Türkiye projesi kapsamında AFAD tarafından Okul Afet ve Acil Durum Yönetimi Planı Hazırlama

• her ne kadar belirtiler 1,5 yıl sonra azalıyor gibi görünse de, özellikle de insan kaynaklı afetler sonrasında etkilerin çok daha uzun sürebildiği (örn., 6-14

• Doğal afetlerin de arasında bulunduğu travmatik olaylar sonrasında, olumsuz psikolojik etkiler olacağı yadsınamaz bir gerçektir, ancak bilimsel araştırmalarda, travmatik

➢ Yardım çalışmaları sırasında bazı durumlarda yapılan görevden kaynaklı olarak doğrudan bireyin yaşamına yönelik bir tehdit söz konusu olabileceği gibi dolaylı olarak

• Genel olarak, afete maruz kalan insanların çoğu kısa bir süre içinde travmanın olumsuz etkilerinden sıyrılmakta ve uzun süreli olumsuz etkiler (ör., TSSB, Depresyon ya da

Felaket sonrası çevresel zorluklar sadece afete uğramış kişiler için değil psikososyal faaliyet gibi yardım çalışması yürüten ekipler için de risk faktörüdür.. •

Afet ve acil durum hâllerinde; arama, kurtarma, tıbbi ilk yardım, tedavi, defin, salgın hastalıkları önleme, yiyecek, içecek ve giyecek temini, acil barındırma,

Prensipleri: Ortak terminoloji, Modüler Yapı, Hedeflerle Yönetim, Olay Hareket Planlaması, Yönetilebilir Kontrol Alanı, Tesis Yerleri, Kapsamlı Kaynak Yönetimi, Entegre