• Sonuç bulunamadı

Türkiye’de 2000 Yılı Sonrası Uygulanan Tarım Politikaları : Tarım Reformu Uygulama Projesi – ARIP

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türkiye’de 2000 Yılı Sonrası Uygulanan Tarım Politikaları : Tarım Reformu Uygulama Projesi – ARIP"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Türkiye’de 2000 Yılı Sonrası Uygulanan Tarım Politikaları : Tarım Reformu Uygulama Projesi – ARIP

Sibel TAN1 Taner KUMUK Ferhan SAVRAN Bengül EVEREST

ÖZET

Türkiye’de özelikle Planlı Dönemin başlangıcıyla birlikte sistematik olarak uygulanan tarım politikaları uzun yıllar boyunca fiyat ve girdi desteği şeklinde sürdürülmüştür. Bu politikalar zaman içerisinde bütçeye yük olmaya başlamıştır. Dolayısıyla ekonomik istikrarın sağlanması, tarımın bütçe üzerindeki yükünün azaltılması ve tarım sektörünün gelişimini hızlandırmak amacıyla 2000 yılında Dünya Bankasıyla yapılan Ekonomik Reform Kredisi anlaşması imzalanmıştır. Bu anlaşma ile Yedinci ve Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planında ilk sinyallerini veren tarım politikası reformunda en önemli adım atılmış ve 2002 yılında Tarım Reformu Uygulama Projesi (ARIP) başlamıştır. Tarım Reformu Uygulama Projesi’nin temel amacı tarımda tüm desteklerin aşamalı olarak kaldırılarak kamu kaynakları üzerindeki baskının azaltılması ve düşük gelirli çiftçileri hedef alan Doğrudan Gelir Desteği (DGD) sisteminin geliştirilmesi olarak belirlenmiştir.

Bu çalışmada 2000 yılı sonrası uygulanan tarım politikaları, özellikle de Tarım Reformu Uygulama Projesi (ARIP) hakkında bilgi verilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Tarım Politikası, Tarım Reformu Uygulama Projesi.

The Post - 2000 Agricultural Policies In Turkey: Agricultural Reform And Implementation Project-Arip

ABSTRACT

Agricultural policies implemented systematically with the beginning of planned period in Turkey maintained in the form of price and input support. These policies maintained in the form of price support became a burden on budget over time. Therefore, the Economic Reform Credit Agreement was signed with the World Bank in 2000 in order to ensure economic stability, reduce the burden of agriculture on the budget and accelerate the development of agricultural sector. With this agreement, an important step was taken in agricultural policy reform giving first signals in the Seventh and Eighth Five Year Development Plan and the Agricultural Reform Implementation Project (ARIP) started in 2002. The main objective of the Agricultural Reform Implementation Project was determined as reducing the burden on public resources by decreasing all supports in agriculture gradually and developing Direct Income Support System (DISS) aiming at low income farmers. This study examines the Post-2000 agricultural policies, in particular Agricultural Reform Implementation Project.

Key words: Agricultural Policy, Agricultural Reform Implementation Project

I. GĐRĐŞ

Türkiye’de uzun yıllar tarım sektörü farklı politikalarla desteklenmiş, ancak değişen ulusal ve uluslar arası koşullar Türkiye’de tarım sektöründe farklı politika yaklaşımlarını ve reform gerekliliğini gündeme getirmiştir. Bugüne kadar uygulanmakta olan tarımsal destekleme politikaları, sağlanan desteklerin hedef kitleye yeterince yansımaması, belirlenen amaçların gerçekleştirilememesi, kamu kaynaklarına getirdiği mali yükle etkisini yitirmiş, kalkınmaya yönelik hedefleri engelleyen unsurlar olarak gündeme gelmiştir (Ören ve Binici, 2004). Dolayısıyla Türkiye’de özellikle 1980’li yıllardan sonra serbest piyasa ekonomisine geçişle tarım politikalarında reform arayışları sürekli gündeme gelmiştir. Yedinci ve Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planlarında mevcut destekleme politikaları ile üretici gelirinde istikrar sağlanamadığı, dünya fiyatları üzerindeki destekleme alım fiyatlarının bazı ürünlerin ekim alanlarının genişlemesine, üretim fazlası oluşmasına ve devletin fazla alım yaparak stok maliyetlerinin yükselmesine

1Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Çanakkale.

(2)

sebep olduğu ifade edilmiş ve tarım politikalarında ilk reform sinyalleri verilmiştir (Anonim, 2000).

Bu çerçevede, tarımsal desteklerin ulusal bütçe üzerindeki etkisini azaltmak ve tarım sektörünün gelişimini hızlandırmak amacıyla, Doğrudan Gelir Desteği sisteminin uygulanması, alternatif ürünlere geçişin desteklenmesi, tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin yeniden yapılandırılması önceliklerini içeren ARIP 2002 yılında uygulamaya konulmuştur. Bu çalışmada projenin temel amaçları irdelenmiş, ana bileşenleri ve alt bileşenleri incelenmiş ve ARIP’in sonuçları ve etkileri kısaca gözden geçirilmiştir.

2. TARIM REFORMU UYGULAMA PROJESĐ (ARIP)

Türkiye’de tarım politikalarını belirleyen iç dinamikler; desteklerin bütçeye yükü, dış borç ve krediler, cari işlemler açığı, Türkiye tarımının yapısal problemleri ve siyasi istikrarın etkileri olarak sıralanabilir. Politikalarımızı etkileyen dış dinamikler ise Avrupa Birliği, Uluslararası Para Fonu (IMF), Uluslararası Đmar ve Kalkınma Bankası (IBRD) ve Dünya Ticaret Örgütü (WTO) dur (Yavuz, 2006).

Dünya ekonomisinde 1980’li yıllarda ortaya çıkan değişim ve küreselleşme eğilimi tarım kesimini de önemli ölçüde etkilemiş ve dünya genelinde tarım politikalarında büyük değişimler yaşanmaya başlamıştır. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tarım politikalarında ciddi reformlar uygulanmaya başlamıştır. Türkiye’de tarım politikalarında reform uygulamalarına geçişte en önemli adım Dünya Bankasıyla yapılan “Ekonomik Reform Kredisi Anlaşması” kapsamında uygulanmaya başlayan “Tarım Reformu Uygulama Projesi (ARIP)” dir. Bu anlaşma çerçevesinde bir taraftan dünya politikaları ile uyumlu rekabet düzeyi yüksek bir tarımsal yapının oluşturulması hedeflenirken, diğer taraftan tarımın bütçe üzerindeki baskısını azaltmanın gerekliliği vurgulanmıştır.

Türkiye 2001 yılından itibaren uygulanmaya başlanan ARIP kapsamında; tüm tarımsal fiyat desteklemelerini ve girdi sübvansiyonlarını kaldırarak Doğrudan Gelir Desteğine (DGD) geçmiştir. Başka bir deyişle 2000 reformu, Türkiye tarımsal destekleme politikalarında radikal bir değişiklik olarak gündeme gelmiştir (Yalçınkaya ve ark., 2006).

Dünya Bankası desteği ile 2000 yılından itibaren uygulanmaya başlayan tarım reformu üç ana unsur içermektedir. Bunlardan birincisi Doğrudan Gelir Desteği (DGD) uygulamasının yaygınlaştırılması, ikincisi fiyat ve girdi desteklerinin aşamalı olarak kaldırılması, üçüncüsü ise tarımdaki devlet işletmelerinin özelleştirilerek tarım ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanmasında hükümet müdahalesinin azaltılmasıdır (Abay ve ark., 2005).

DGD ve Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS), Kırsal Kalkınma Programları ve tarım satış kooperatiflerinin yeniden yapılandırılması ve özelleştirilmesi projenin üç ana bileşenini oluşturur. Kırsal kalkınma bileşeni kapsamında uygulanan Alternatif Ürün Programı (AÜP), Arazi Toplulaştırması, Köy Bazlı Katılımcı Yatırım Programı (KBKYP), Çiftçi Örgütlerinin Kurumsal Güçlendirilmesi (IRFO) ve Çevresel Amaçlı Tarım Alanlarının Korunması (ÇATAK) programları ise Tarım Reformu Projesinin alt bileşenleridir. Söz konusu proje Dünya Bankası’ndan sağlanan 20 milyon ABD Doları program kredisi olmak üzere 600 milyon ABD Doları tutarında kredi ile yürütülmüştür .

1.1. PROJENĐN BĐLEŞENLERĐ

ARIP’in ana bileşenleri DGD ve Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS), Kırsal Kalkınma Programları ve tarım satış kooperatiflerinin yeniden yapılandırılması ve özelleştirilmesidir. Fakat ARIP’de Kırsal Kalkınma Bileşeni kapsamında 2004 yılında yapılan revizyonlarla arazi toplulaştırma çalışmalarının yapılması, kırsalda küçük ve orta ölçekli tarım işletmelerinin desteklenmesi (KBKYP), çiftçi kuruluşlarının ve seçilen bölgesel kooperatif birliklerinin kapasite oluşumlarını destekleyen, Çiftçi Örgütlerinin Kurumsal Yapısının Güçlendirilmesi Projesi (IRFO) ve Çevre Amaçlı Tarım Alanlarının Korunması Projesi (ÇATAK) projeye eklenen yeni bileşenler olmuştur.

(3)

1.1.1. Doğrudan Gelir Desteği ve Çiftçi Kayıt Sistemi

Doğrudan Gelir Desteği üretim ve girdi miktarı dikkate alınmadan üreticilere aktarılan transferleri kapsamaktadır (Babacan, 2000). Türkiye’de DGD uygulaması Uluslararası Para Fonuna (IMF) 9 Aralık 1999 tarihinde verilen iyi niyet mektubu ile Dünya Bankasına 10 Mart 2000 tarihinde verilen niyet mektubu esas rolü oynamıştır.

Türkiye’de 2000 yılında pilot uygulama ile başlatılan Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) ve DGD uygulaması 2001 yılında ülke genelinde yaygınlaştırılmıştır. DGD ödemelerinde 2001 yılında üst limit arazi miktarı 200 dekar olarak belirlenmiş ve dekar başına 10 TL ödeme yapılmıştır. 2002 yılından itibaren üst limit arazi miktarı 500 dekara çıkarılmış ödeme miktarı da artırılarak 13.5 TL olarak belirlenmiştir. Dekar başına DGD ödemesi 2003 yılından sonrası için 16 TL olarak belirlenmiştir (Yılmaz ve ark., 2008). Toplam destekleme ödemeleri içerisinde DGD için ayrılan pay 2001 yılında %14i iken 2002’de toplam desteklerin %83’ünü oluşturmuştur. 2002’den sonra toplam destekler içinde DGD’nin payı azalmaya başlamış ve DGD ödemelerinin sona erdiği 2008 yılında %19’a kadar düşmüştür (TÜGEM, 2008). Günümüzde yapılan alan bazlı destek olarak organik tarım yapanlara dekara 25TL, iyi tarım uygulamaları yapan üreticilere dekara 20TL, örtü altı iyi tarım uygulamaları yapan çiftçilere ise dekara 80TL ödeme yapılmaktadır. Bir diğer alan bazlı destek şekli gübre ve mazot desteği olup, ürün çeşidine bağlı olarak dekara 2 ile 5,5 TL arasında mazot desteği, 3 ile 5,5 TL arasında ise dekara gübre desteği ödemesi yapılmaktadır (tarim.gov.tr.,2010).

Tarım Reformu Uygulama Projesi’nin en önemli ayaklarından biri DGD ile birlikte ivme kazanan Çiftçi Kayıt Sisteminin (ÇKS) oluşturulmasıdır. ÇKS’nin temel amacı üreticilerin kayıt altına alınarak sağlıklı bir tarımsal envanter oluşturulmasının sağlanmasıdır. ÇKS başvurusu sırasında üreticilerden üretimle ve tarımsal varlıkları ile alınan belgeli bilgiler neticesinde, Türk tarımının tarımsal envanteri çıkarılarak güncel ve modern bir tarımsal veri tabanı oluşturulması hedeflenmiştir. Verilecek tarımsal desteklerde ÇKS şartının aranması ile tarımsal veri tabanının hızla tamamlanması, gerçek üreticiye ulaşan şeffaf ve verimli bir destekleme sisteminin kurulması hedeflenmiştir.

1.1.2. Kırsal Kalkınma

Alternatif Ürün Programı (AÜP)

Alternatif Ürün Programı, öncelikli olarak arz fazlası ürün stoklarının ekonomi için ciddi bir yük teşkil ettiği fındık ve tütün üretim alanlarında uygulanan bir programdır. Bu program kapsamında, bugüne kadar piyasa koşulları ile ilgisiz yüksek taban fiyatı uygulamalarından kaynaklanan üretim sahası genişlemiş ve arz fazlası ürün stokları oluşmuş fındık ve tütün alanlarının daraltılması ve bu alanlarda ihtiyaç duyulan başka ürünlerin üretiminin özendirilmesi amaçlanmaktadır. Tütün üretiminden vazgeçen üreticilere önerilen alternatif ürünler buğday, ayçiçeği, kanola, kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, pamuk, fiğ, korunga, bağ, incir, bodur elma, zeytin, ceviz, kiraz, sebze üretimi, çilek, tıbbi ve aromatik bitkilerdir.

Fındık üretiminden vazgeçen üreticilere önerilen alternatif ürünler ise ayçiçeği, mısır, silajlık mısır, açıkta sebze, örtü altı sebze, kuru fasulye, soya fasulyesi, kolza, patates, fiğ, üzümsü meyve, çilek, kivi, trabzon hurması, yonca, kuşburnu, süs çalıları, soğan, sarımsak, aromatik ve tıbbi bitkilerdir. Güncel rakamlar itibariyle alternatif ürünlere geçen üreticilere telafi edici ödeme olarak tütünde dekara 120 TL, fındıkta 150 TL ödeme yapılmaktadır (tarim.gov.tr., 2010).

Arazi Toplulaştırma

Tarımsal üretimin artırılması amacıyla, kişi ve işletmelere ait olan, küçük parseller halinde birden fazla parçaya bölünmüş, değişik yerlere dağılmış veya elverişsiz biçimde şekillenmiş arazilerin modern tarım işletmeciliği esaslarına göre ve ayrıca sulama hizmetlerinin geliştirilmesine en uygun bir şekilde birleştirilmesi, şekillendirilmesi ve düzenlenmesi amacıyla ARIP kapsamında uygulanan bir programdır. Bu amaçla tarımsal

(4)

verimliliğin artırılması için seçilen illerdeki tarımsal arazilerin toplulaştırılmasını ve yeniden tasarlanmış parsel planları içinde yeni yolların yapımını, inşaat ve teknik hizmetlerin finanse edilmesi yoluyla destek sağlayan faaliyetleri kapsar.

Köy Bazlı Katılımcı Yatırım Programı (KBKYP)

Köy Bazlı Katılımcı Yatırım Programı (KBKYP), 16 ilde (Adıyaman, Ardahan, Artvin, Batman, Bolu, Burdur, Çanakkale, Denizli, Gümüşhane, Hatay, Karaman, Konya, Malatya, Niğde, Rize ve Tokat) pilot olarak uygulanan %50 hibe destekli bir kırsal kalkınma projesidir. Projenin temel amaçları Doğal kaynakların korunmasını dikkate alarak; kırsal alanda gelir düzeyinin yükseltilmesi, tarımsal üretim ile tarımsal sanayi entegrasyonunun sağlanması, kırsal alanda alternatif gelir kaynaklarının yaratılması, tarımsal alt yapının güçlendirilmesi, özellikle de uluslar arası fonları kullanmak için projeye dayalı yatırım potansiyelinin geliştirilmesidir. Proje kapsamında istihdama katkı sağlayan, özellikle kadın ve genç nüfusun girişimcilik düzeyini teşvik eden, yerel potansiyelin değerlendirilmesini sağlayan, üretici gelirlerini artıran ve çeşitlendiren nitelikteki projelerin desteklenmesi hedeflenmiştir (Tan, 2009).

Türkiye genelinde 2005-2008 yılları arasında üç yıl süreyle uygulanan KBKYP’da toplam 503 kırsal kalkınma projesi uygulanmış ve bu projelere 67.953 bin TL kaynak aktarılmıştır (TEDGEM, 2009).

Çiftçi Örgütlerinin Kurumsal Güçlendirilmesi (IRFO)

Bu projenin temel amacı çiftçi örgütlerinin geliştirilmesi ve güçlendirilmesi suretiyle, etkin çiftçi örgütlerinin tüm ülke düzeyinde geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için model oluşturmak ve rehberlik etmektir. Projenin diğer yan amaçları ise kooperatiflerin kurumsal yapılarının ve hizmet kapasitelerinin güçlendirilmesi, yasal ve yönetsel yapılarının geliştirilmesi, yönetim ve denetim sisteminin geliştirilmesidir. Bu amaçlara ulaşmak için Türkiye çapında 3.024 kooperatif yöneticisi, 420 profesyonel personel ve 37.500 kooperatif ortağı ile çeşitli eğitim programları düzenlenmiştir.

Kapasite geliştirme programları, yönetici eğitimleri, proje hazırlama eğitimleri, envanter çalışmalar ve mevzuat konusunda verilen bazı eğitimler bu proje kapsamında yapılan faaliyetlerdir.

Çevresel Amaçlı Tarımsal Arazilerin Korunması (ÇATAK)

ÇATAK Programı ile tarımsal arazilerde toprak ve su kalitesinin korunması, yenilenebilir doğal kaynakların sürdürülebilirliği ve yoğun tarımsal faaliyetlerin olumsuz etkilerinin azaltılmasına yönelik gerekli kültürel tedbirlerin alınması amaçlanmıştır. Bu amaçla Çanakkale, Isparta, Kahramanmaraş, Karaman, Kayseri, Kırşehir, Konya, Nevşehir ve Niğde illerinde programa katılan ve hibe sözleşmesi imzalayan çiftçilere Bakanlıkça tarımsal destekleme ödemesi yapılmasına karar verilmiştir. Kanuna göre çevre koruma amacıyla tarım arazilerinin boş bırakılması halinde dekara 60 TL, arazide çevre dostu tarım teknikleri ve kültürel uygulamalar yapılması halinde ise 135 TL destek verilmesi öngörülmüştür ( 17.01.2009 tarihli ve 27113 sayılı Resmi Gazetede). ÇATAK olarak adlandırılan bu proje 2006-2010 yılları boyunca devam etmiş, 9 milyon Dolarlık proje bütçesinin tamamı Dünya Bankası tarafından finanse edilmiştir.

1.1.3. Tarım Satış Kooperatiflerinin (TSK) ve Tarım Satış Kooperatif Birliklerinin (TSKB) Yeniden Yapılandırılması ve Özerkleştirilmesi

Tarımsal kooperatif ve birliklerin kendi üyelerinin sahipliğinde üyelerine hizmet eden kuruluşlara dönüştürülmesi ve tarım ürünlerinin pazarlanması ve işlenmesinde devletin rolünün azaltılması hedeflenmektedir. Bu bileşen kapsamında a) TSK'ların mali özerkliğinin ve bağımsızlığının sağlanması ve üyesi oldukları TSKB'ler üzerindeki mülkiyet haklarını kullanma yeteneklerinin artırılarak asli fonksiyonlarına dönmelerinin sağlanması, b) TSK'ların üye çiftçiler adına ürünleri satma, işleme ve üye çiftçilere girdi sağlama yeteneklerinin artırılması, c) Bu amaçlara ulaşmak için TSK'ların yeniden

(5)

yapılandırılması, personel azaltılması ve kapasite oluşturma yardımı yapılması, d) Proje kapsamına alınan TSKB'lerin, TSKB/TSK kanununa göre TSK'lara sağlamakla yükümlü olduğu pazarlama ve işletme hizmetleri konusunda kapasitelerinin artırılması, e) TSKB'lere yeniden yapılanma, gider azaltma, kapasite oluşturma ve iş geliştirme yardımının ikraz kaynaklarından sağlanması planlanmaktadır.

Tarım Satış Kooperatif ve Birliklerinin özerkleştirilerek yeniden yapılandırılması, ARIP’in önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Bu konuda kooperatif ve birliklerin düzenlenmesi hakkında hazırlanan kanun 16.6.2000 tarih ve 4572sayı ile yürürlüğe girmiştir.

3. SONUÇ

Tarım ülke nüfusunun önemli bir kısmını yakından etkileyen bir sektördür. Bu açıdan bakıldığında tarımda uygulanan politikalar ve bu politikalarda yapılan reform çalışmaları ülke gündeminde önemli bir yer tutmaktadır. Bu çalışmada Türkiye’nin OTP’ye uyumu çerçevesinde uygulamaya koyulan Tarım Reformu Uygulama Projesi (ARIP) incelenmiştir. Bu projenin en önemli bileşeni Doğrudan gelir Desteğidir (DGD).

Dünyada bir çok ülkede DGD çeşitli fiyat politikaları, üretim planlamaları ve diğer ekonomik politikalarla birlikte uygulanmakta olup, üretim fazlası olan ürünlerde alan veya ürün kotasının çiftçi gelirlerinde yaratacağı gelir düşmesini giderme amacıyla uygulanan bir politikadır. Dolayısıyla Türkiye’de DGD mevcut tarımsal yapıya uyum sağlamamış tek yönlü bir politika olmuştur. Fakat DGD ile birlikte gündeme gelen ÇKS uygulaması tarımın kayıt altına alınması ve sağlam bir veri tabanı oluşturulması açısından çok faydalı olmuştur. Diğer taraftan alternatif ürün projelerinde türün ve fındıkta istenilen hedeflere ulaşılmadığı tespit edilmiştir. Projenin kırsal kalkınma bileşeni kapsamında yürütülen KBKYP özellikle kırsal kesimde proje bilincinin oluşması ve küçük ve orta ölçekli tarım işletmelerinin desteklenmesi açısından önemli bir adım olmuştur.

KAYNAKLAR

Abay, C., Uysal, E., Yavuz, F., 2005. Türkekul, B., Türkiye’de Tarım Politikalarında Değişim, VI.

Teknik Kongre, Ankara.

Anonim, 2000. Uzun Vadeli Strateji ve Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, DPT Yayınları, Ankara. s:160-163.

Anonim, 2006. Dokuzuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı 2007-2013, Ankara, DPT Yayınları, Ankara. s:40-42.

Anonim, 2008. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, TÜGEM Tarımsal Destekleme Kayıtları, Ankara.

Anonim, 2009, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, TEDGEM, Köy Bazlı Katılımcı Yatırım Programı Kayıtları, Ankara.

Babacan, A., 2000. Genel Tarım Politikaları Çerçevesinde Doğrudan Gelir Ödeme Sistemi, DPT, Đktisadi Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü, Ankara.

Ören, M. N., Binici, T. 2004. Doğrudan Gelir Desteği, Uygulamasının GAP Alanı Tarımsal Yapı ve Gelirine Etkileri, Türkiye VI. Tarım Ekonomisi Kongresi, Tokat, s:53-60

Tan, S., 2009. Tarım Reformu Uygulama Projesi Kapsamında Kırsal Kalkınma Projeleri.

Çanakkale Đli Köy Bazlı Katılımcı Yatırım Programı Örneği, Girişimcilik ve Kalkınma Dergisi, Cilt:4, Sayı:2, Çanakkale.s:51-62.

Yalçınkaya, N., Yalçınkaya, M., H., Çılbant, Ç., 2006. Avrupa Birliğine Yönelik Düzenlemeler Çerçevesinde Türk Tarım Politikaları ve Sektörün Geleceği Üzerine Etkisi, Yönetim ve Ekonomi, Cilt:13, sayı:2, Celal Bayar Üniversitesi, Manisa, s: 97-118.

Yavuz, F., 2006. Türkiye’de Tarım, Ankara, TKB, Strateji Geliştirme Başkanlığı, Ankara. s:46.

Yılmaz, H., Demircan, V., Dernek, Z., 2008. Türkiye Tarımında Doğrudan Gelir Desteği Uygulamaları: Isparta Đli Üreticileri Açısından Bir Değerlendirme, Doğuş Ün. Dergisi, Đstanbul. s:249

http://www.tugem.gov.tr/document/alternatif_urun_destegi.html (16.07.2010) http://www.tugem.gov.tr/document/mazot_gubre_destegi.html (16.08.2010) http://www.tugem.gov.tr/document/organik_iyitarim_destekleme.html (16.08.2010)

http://www.tugem.gov.tr/document/catak_destek.html (9.08.2010)

Referanslar

Benzer Belgeler

 İyi bir sulama yapmak için; bitkinin ve toprağın özelliklerine göre Sulama Yöntemini seçmek gerekir..  Daha sonra suyun ne zaman, ne kadar ve nasıl verileceğinin

 Samsun İlinde tarımsal altyapının iyileştirilmesi ve kırsal kalkınmanın sağlanabilmesi için; tarımsal üretim ve tarıma dayalı sanayi entegrasyonunun sağlanması,

  salep orkidelerin yayılış alanlarının artırılması ile salep orkidelerin yok olmasının önüne geçilmesi amacıyla hazırlanan “TR83 Bölgesinde Salep

Ekipman Dağıtımı Etkinliği"ne; Siverek Kaymakamlığı, GAP BKİ Temsilcileri , Kırsal Kalkınma Teknik Destek Ekibi, Siverek T icaret ve Sanayi Odası, Tarım İl

 Serada ısı gereksiniminin belirlenebilmesi için öncelikle seradan oluşan ısı kayıplarının hesaplanması gerekir..  Seralarda kış mevsiminde ısıtma dönemi süresince

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Sürekli Eğitim ve Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından gerçekleştirilecek "Türkiye'de Tarım ve Kırsal Kalkınma

Tarlma Dayalı Ekonomik Yatırımıarln Uygulama Rehberin yayımından itibaren 90 (Doksan) gün başvuru süresi tanlnacak ve belirtilen usul ve esaslara göre haıırlanan

Proje limitleri baŞvuru sahibinin özelliğine göre değişmemekte olup tüm yatırım konularına yönelik olarak Hibeye Esas Proje Tutarı;.. YeniYatırım|ar İçin Tamamlama