YEMDEN YARARLANMAYI ARTIRAN
BİYOTEKNOLOJİK PREPARATLAR
Prof. Dr. Gültekin YILDIZ
• Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları
• Anabilim Dalı
• Öğretim Üyesi
http://80.251.40.59/veterinary.ankara.edu.tr/yildiz/
Kaynaklar:
1- Ergün, A., Tuncer, Ş.D., Çolpan, İ., Yalçın, Sakine, Yıldız, G.,
Küçükersan, M.K., Küçükersan, S., Şehu, A. (2007). "Yemler, Yem Hijyeni ve Teknolojisi'". 3. Baskı. Pozitif Matbaa. s 1-400. Ankara. ISBN: 975-97808-0-1.
2- Ergün, A., Tuncer, Ş.D., Çolpan, İ., Yalçın, Sakine, Yıldız, G., Küçükersan, M.K., Küçükersan, S., Şehu, A. (2006). Hayvan
Besleme ve Beslenme Hastalıkları. 3. Baskı. Pozitif Matbaa. s 1-719. Ankara. ISBN: 975-97808-3-8
3- TUNCER, Ş.D., ÖNOL, A.G., YILDIZ, G., ÇOLPAN, İ. (1996). Besi sığırı rasyonlarına katılan canlı maya kültürünün besi performansı ve bazı rumen metabolitlerine etkisi. AÜ Vet Fak Derg, 43(1):37-44.
4-YILDIZ G (2002). Prebiyotik Güç Sindirilebilir Karbonhidratlar ve Sağlık İçin Yararlı Besinler. Yem Magazin, 30: 40-43.
5-YILDIZ G, AKAN HB (2004). Probiyotik Olarak Kullanılan Mikroorganizmalar ve Yararları. Yem Magazin, 36: 37-41
6- DROCHNER, W., STADERMANN, B. und YILDIZ, G. (1992). Studien zur limitierten Pektinverträglichkeit bei Geflügel. TAGUNG: Futterwert und Futterwertverbesserung für ökologiegerechte Stoffwandlung und Qualität der Produkte bei Schwein und Geflügel. Halle, 1-3 Dezember 1992, Univ. Leibzig, 147-151.
7- YILDIZ, G., DİKİCİOĞLU, T. (1999). Yumurta tavuğu rasyonlarına
kurutulmuş yerelması yumrusu ilavesinin yumurta kalitesi ve bazı kan parametrelerine etkisi. VIV. Poultry YUTAV, 3-6 Haziran 1999,
İstanbul. p, 380-387
8- YILDIZ, G, et all. 2006. The effect of dietary Jerusalem artichoke
(Helianthus tuberosus L.) on performance, egg quality characteristics and egg cholesterol content in laying hens. Czech J. Anim. Sci., 51, (8): 349–354.
9. YILDIZ, G., et all. 2008. The Effect of Jerusalem Artichoke
(Helianthus tuberosus L.) on Blood Parameters, Liver Enzymes and Intestinal pH in Laying Hens. Journal of Animal and Veterinary
Advances 7 (10): 1297-1300
Sağlık İçin Yararlı Besinler (SIYB)
• Bu yararlı besinlerle ilgili ilk çalışmalar 1980’li yıllarda Japonya’da, 1990 da Amerika’da, 1996’da Avrupa’da başlatılmıştır.
• SIYB’lerin bir çoğu bağırsak mikroflorasını geliştiren oligosakkaritler ve laktik asit bakterilerini içermektedir. • 1993 yılında sağlıklı gıdaların ve besin maddelerinin
• SIYB kavramı içinde fonksiyonel besinler tanımı ortaya konmuştur.
• Fonksiyonel besinler, doğal olarak içerdikleri fizyolojik aktif bileşenler ile sağlıklı beslenmeyi sağlayan, sağlığı geliştiren, hastalık riskini azaltan, vücuttaki hedef
• Fazla olarak tüketilen makro besin öğelerinin
(örneğin, yağlar) yerine sağlık üzerine yararlı
etkisi olduğu kanıtlanan bileşenleri (örneğin,
inulin) ekleyebiliriz.
• Diyetlerle 4-5 g/gün düzeyinde FOS
Fonksiyonel besinler ve etkileri
Fonksiyonel besin
Ana Bileşen Yararı Yulaf kepeği/yulaflı ürünler ß-glukan, çözünür posa Serum kolesterolünde düşme n-3 yağ asitlerince zengin yumurta
n-3 yağ asiti Serum kolesterolünde düşme
Fermente süt ürünleri
• Sindirilemeyen bazı oligosakkaritler
(Non-Digestible Oligosakkaritler, NDOs) (güç sindirilebilir karbonhidratlar)
1990‘ lı yılların ortalarından itibaren
prebiyotikler
• Probiyotikler, konakçı hayvanın bağırsak
florasını olumlu yönde değiştiren canlı,
mikrobiyel, yem katkı maddeleridir.
• Prebiyotikler ise, patojen bakterilerin
konakçının bağırsağında koloni
YEM KATKI MADDELERİ
9.01.2018 11
• Probiyotikler
• Prebiyotikler
• Sinbiyotikler
• Organik Asitler ve Tuzları • Enzimler
• NDO………. OLIGOSAKKARITLER…
• NDOs’lar Bifidobacterium’ların barsaklarda gelişmesi üzerine de olumlu etki yapmaktadır (=bifidium büyütme faktörleri)
• NDOs’lar kolondaki bakterileri aktive etmek ve
çoğalmalarını uyarmak suretiyle sağlık üzerine yararlı olurlar.
• İnsan ve hayvanların bağırsaklarında gerek
lactobacilluslar ve gerekse bifidobacteriumların yerleşik olması sağlık ve gelişme için faydalıdır.
• NDOs’ların fermentasyonu sonucu meydana
gelen laktik asit ve oluşan asidik ortam
Salmonella, Clostridia ve E.coli gibi patojen mikroorganizmaların koloni oluşturmasını engellemektedir.
• Patojen ve putreaktif mikroorganizmaları
baskılar (sağlık üzerine dolaylı olumlu etki).
• NDOs’lar
bağırsak mukozasını iyileştirmekte, villileri artırmakta
özellikle ince bağırsaklarda maltaz,
aminopeptidaz ve alkali fosfataz
enzim aktivitelerini yükseltmektedir.
• Oligosakkaritler aynı zamanda bağırsaklarda
tüketilen gıdaların geçiş süresini uzatarak da sindirime faydalı olmaktadırlar.
• NDOs’lar çoğunlukla ince bağırsak
sindiriminden by-pass olup kalın bağırsakta mikrobiyel fermentasyonuna uğramaktadır.
• 2-10 karbon kapsamakta olan oligosakkaritler, doğal
olarak değişik taze sebze ve meyvelerde bulunmalarının yanı sıra insan yiyecekleri ve hayvan yemleri için ticari olarak da üretilmektedir.
• Soya küspesi, kolza küspesi ve baklagiller alpha- galakto-oligosakkaritler (-GOS),
• Tane yemlerde frukto-oligosakkaritler (FOS),
• Süt ürünlerinde de transgalacto-oligosakkaritler (TOS)
bulunmaktadır.
Bu listeye mannan-oligosakkaritler (MOS) ‘de dahil
• Oligofruktoz veya inulin, invitro olarak, hayvanların sağlığını destekleyen Bifidobacterium cinsinin çoğalmasını sağlarlar.
• FOS ve MOS’un fermentasyondan sağladıkları enerjiyle çoğalan bu mikroorganizmalar probiyotik etki göstererek, Salmonella, Clostridium perfiringes ve E.coli gibi patojen bakterilerin üreme ve kolonizasyonunu durdururlar.
• Frukto oligosakkaritler (FOS) doğada
bulunan kompleks yapılı şekerdir.
• FOS, karbonhidratlar grubunda selülozsal
bileşikler olup normal sindirim enzimleri
tarafından parçalanamazlar, yalnızca
komensiyal bakteriler tarafından
• Rasyona fruktooligosakkarit katılımı fekal
yoğunluğu artırıp, intestinal akımı
düzenlemektedir.
• Bu kompleks şeker sekumdaki asit üreten
bakterilerin çoğalmasını sağlamakta ve
Salmonella ve E. coli gibi
• FOS kaynağının yemlere katılımı yemlerden magnezyum ve kalsiyum emilimini artırır.
• Günlük civcivler veya gelişmemiş sindirim sistemlerine yerleşmesi muhtemel
enteropatojenler tarafından sindirilemez.
Fruktooligosakkaritlerin
etkilerini;
• Sindirim sisteminin arka kısmında bifidobakterium sayısını arttırmak
• Sekumda asit oluşumunu yükseltmek • İleal sindirimi arttırmak
• Kolondaki proteolitik aktiviteyi azaltarak karsinojenik ajanları engellemek
• Klostridial kolonizasyonu azaltmak
• Yemlerden magnezyum ve kalsiyum emilimini artırmak
• İkibinli yıllara girerken büyütme faktörü
antibiyotiklerin bir çoğunun gerek Avrupa Birliği ve gerekse Ülkemizde kanatlı yemlerinde kullanımının yasaklanması;
• organik asitler, probiyotikler ile
mannanoligosakkaritler (MOS) ve
• Prebiyotik olarak fruktooligosakkaritler,
galaktooligosakkaritler, inulin, laktuloz, laktitol, laktoz, pektin, sorbitol ve ksilitol üzerinde
çalışmalar yapılmaktadır.
• Prebiyotikler selülozik yapıda olup, safra asitlerinin
• Kanatlı hayvan yetiştiriciliğinde yem katkı maddelerinin kullanım amaçlarından biri de
sindirim kanalında bulunan zararlı mikroorganizma populasyonunu kontrol altında tutmaktır. Bu
amaçla fruktooligosakkaritler kullanılmaya başlanmıştır.
• Kanatlı yetiştiriciliğinde hijyenik koşulların
yetersizliği, normal sindirim sistemi florasının
gelişimini engellemekte, patojen bakteriler ve stres etkisiyle performans düşmeleri yaratmaktadır.
• Bu amaçla kullanılan büyütme faktörü
Koku Kontrolünde FOS Kullanılması
• Dışkı ile ilişkili kokuları kontrol etmek ve/veya yok etmek için pek çok ticari ürün ele alınmıştır.
• Bunlar genel olarak kimyasal, enzimatik veya mikrobiyel olarak sınıflandırılmaktadır.
• Bu ürünlerin bazıları uygun çevre ve yönetim
• Prebiyotikler, intestinal flora tarafından C
• inulin içeren yem maddeleriyle beslemenin
domuzlarda bifidobacterilerin gelişimini
teşvik ettiği ve aynı zamanda domuz
dışkısında kötü kokuyu azalttığı
• İnulin içeren yem ile beslemenin verimi ve
immun sistemi teşvik ettiği gözlenmiştir.
• Söz konusu tavuklardan rast gele seçilen altı
adet tavuk, çalışmanın sonlandırılmasını takiben köy tavuğu tarzında yetiştiricilik yapan aile
işletmesindeki diğer tavuklara katılmış ve 54 ay süreyle yapılan takiplerde sağlıklı olduğu ve
• Mannan ve frukto oligosakkaritler prebiyotiktir. • Oligosakkarit uygulamaları özellikle patojenik
Salmonella ve E. coli bakterilerini önemli
düzeyde azaltır ve bağışıklık sistemini güçlendirir. intestinal mukozayı iyileştirir.
• Mannan oligosakkarit (MOS) eklenen yemlerde, patojenler büyük ölçüde mannan
oligosakkaritlere bağlandığı için bağırsak
epiteline tutunarak kolonize olan patojenlerin sayısında büyük ölçüde azalma
• BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ İLE İNTERAKSİYON: Antibiyotiklerden farkı, MOS’un immun yanıtı artırmasıdır.
• Rasyona MOS ilavesi, plazma IgG ve A
konsantrasyonunu artırır, immun cevapta da artar.
-IgA salgı konsantrasyonunu %25 oranında arttığı, -makrofaj tepkisinin arttığı tespit edilmiştir.
• İNCE BAĞIRSAK MORFOLOJİSİNDE
DEĞİŞMELER: Stres yapıcılar, ince
bağırsak mukozasında kısa villilere ve
daha derin kriptlerlere yol açar. Mannan
oligosakkarit verilen hindilerde kript
derinliğinde azalma ve villilerin
uzunluğunda artış tespit edilmiştir.
Frukto-oligosakkaritler (FOS)
• FOS’lar 2-10 adet glikoz ve fruktozdan oluşur.
• Bağırsak sindiriminin regülasyonuna yardımcı olur ve dışkı yoğunluğunu artırır.
• FOS; Kompleks yapılı bir şekerdir. Lactobacillus spp. tarafından enerji kaynağı olarak kullanılır.
• FOS’lar probiyotik etki de göstererek kan kolesterol düzeyini azaltır ve immun yanıtı yükseltir.
• Sonuç
• Fruktooligosakkarit ilavesi fekal yoğunluğu artırıp, intestinal akımı düzenler.
• Bu kompleks şeker, sekumdaki asit üreten
bakterilerin çoğalmasını sağlar, Salmonella ve E. coli gibi enteropatojenlerin bu bölgede kolonize olmasını önler.
İnulin
• Kök ve yumrularda bulunur. • Hidrolize olduğunda öncelikle
fruktoz buradan da fruktozana dönüşür.
• Bir diğer ifade ile iyi bir fruktoz kaynağıdır.
• En tatlı şekerler grubunu
oluşturur, kolay erir ve özellikle hindiba, yerelması, yıldız çiçeği ve enginarda bol bulunur.
• Inulin, Insan bağırsağında kısa zincirli yağ asitlerine fermente olabilir.
• Bifidus populasyonunun
artmasından dolayı intestinal flora gelişir.
• Aşırı dozda (40 g/gün) gaz
oluşturur. bunun dışında yan etkisi yoktur.
• Orta zincirli şekerlerden olan fruktooligosakkaritler (FOS) ve mannanoligosakkaritler (MOS) ile bir fruktan olan
inulin sindirim sistemi enzimleri tarafından hidrolize edilemeden kalın bağırsağa ulaşır.
• Burada Laktobasillus ve Bifidobacterium soyu mikroorganizmalar tarafından fermente edilir.
Mannan-oligosakkaritler (MOS)
• Özellikle genç hayvan bağırsağında patojen mo.ların kolonizasyonunu sınırlamakta ve bu yolla hayvanları hastalıklara karşı daha
dirençli kılmaktadır.
Başlıca MOS kaynakları:
• Bio-Mos, Saccharomyces cerevisae adlı mayanın hücre duvarından üretilmektedir.
Bu mayanın hücre duvarı
% 30 mannan, % 30 glukan ve % 12.5 proteinden oluşmaktadır.
Hücre duvarının güçlü bir antijenik uyarım özelliği vardır ve bu mannandan kaynaklanmaktadır.
• Sindirim sisteminin asit pH’sına dayanıklı olan
maya hücresi, bir çok hayvan türü için bioaktif bir özellik taşır. Dolayısıyla patojen
mikroorganizmaların kolonizasyonunu sınırlar. Ayrıca lactobacilluslar ve bifidobacteriumlar için enerji kaynağı oluşturur.
• Bu spesifik polisakkaritler aşılara eklenen adjuvanlar gibi çalışarak bağışıklığı da
artırmaktadır.
• Hücre duvarında bulunan mannan antijenik özellik gösterir ve antikor yanıtın ortaya
çıkmasını sağlar.
• Bunun sonucunda kanatlılarda plazma IgG ve IgA düzeyleri artmaktadır.
• Bio-Mos kanatlı karma yemlerine 0.5-1 ppm düzeyinde katılmaktadır.
Beta-Glukan ve MOS
(mannan oligosakkarit)
• Rasyona mannanoligosakkaritlerin ilavesi
intestinal mukozayı iyileştirir, villileri artırır,
özellikle de jejenumda maltaz,
• Beta-glukan & MOS:
Maya (Saccharomyces cereviesiae) Hücre duvarından elde edilen çoklu
bağ yapısında bir poliglükoz (oligosakkarit) molekülüdür.
• Sindirim sisteminin asit pH’sına dayanıklı olan
maya hücresi, bir çok hayvan türü için bioaktif bir özellik taşır. Dolayısıyla patojen
mikroorganizmaların kolonizasyonunu sınırlar. • Ayrıca lactobacilluslar ve bifidobacteriumlar için
• Bu spesifik polisakkaritler aşılara eklenen adjuvanlar gibi çalışarak bağışıklığı da artırmaktadır.
• Hücre duvarında bulunan mannan, antijenik özellik gösterir ve antikor yanıtın ortaya çıkmasını sağlar. • Bunun sonucunda kanatlılarda plazma IgG ve IgA
düzeyleri artmaktadır.