• Sonuç bulunamadı

Trk Halk Tiyatrolarnn Gelime Evreleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Trk Halk Tiyatrolarnn Gelime Evreleri"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

http://www.millifolklor.com 1

Cilt/Volume/Tome: 8 • Y›l/Year/Année: 15 • Say›/Number/Nombre: 60 •

K›fl/Winter/Hiver: 2003 • ISSN 1300-3984

M ‹ L L Î F O L K L O R

Üç Ayl›k Uluslar Aras› Halkbilimi Dergisi

International and Quarterly Journal of Folklore

Revue Internationale et Trimestrielle des Arts et Traditions Populaires

‹Ç‹NDEK‹LER / Contents / Sommaire

enstitüsü 1966 yılında bu adla kuruldu.

Hakem Kurulu /Editorial Board / Comité d'Experts...3 Birkaç Söz/Foreword/ Par l'éditeur ...4

M. Öcal O⁄UZ

Prof. Dr. Ethem Ruhi F›¤lal›’n›n Özgeçmifli/A Short Biography of Prof. Dr. Ethem Ruhi F›¤lal›/Curriculum Vitae du Professeur Ethem Ruhi F›¤lal›...6

Prof. Dr. Ethem Ruhi F›¤lal›’n›n Bilimsel Çal›flmalar›ndan Seçmeler/Selected Scientific Works of

Prof. Dr. Ethem Ruhi F›¤lal›/Quelques études du Professeur Ethem Ruhi F›¤lal› ...8

Prof. Dr. Ethem Ruhi F›¤lal› ile Söylefli/An Interview with Prof. Dr. Ethem Ruhi F›¤lal›/Reportage avec

le Professeur Ethem Ruhi F›¤lal› ...14 Yard. Doç. Dr. Ali A. ÇINAR

Muallim Cevdet ve O¤uzname/Muallim Cevdet and O¤uzname/Muallim Cevdet et l’O¤uzname ...35 Prof. Dr. Ahmet B. ERC‹LASUN

Dirse Han O¤lu Bu¤aç Han Hikayesi/The Story of Bu¤aç Han the Son of Dirse Han in the Book of Dede Korkut/le Recit de Bu¤aç Khan fils de Dirse Khan ...47

Prof. Dr. Himmet UÇ

Türk Halk Tiyatrolar›n›n Geliflme Evreleri/Evolution Periods of Turkish Folk Theaters/Les phases

de l’évolution du théâtre populaire turc ...57 Prof. Dr. Ahmet P‹RVERD‹O⁄LU

Halkbilim Araflt›rmalar›nda Üçüncü Boyut/Third Dimension in Folklore Studies/La troisième dimension dans les recherches folkloriques ...72

Doç. Dr. Metin EK‹C‹

Anadolu’da Ya¤mur Duas›na Ba¤l› Olarak Oynanan Bir Oyun: “Çömçeli Gelin”/An Anatolian Folk Game Related to Rain Prayers: “Çömçeli Gelin”/“Çömçeli Gelin”: Un jeu lié à la prière pour la pluie en Anatolie ...78

Doç. Dr. Esma fi‹MfiEK

Yozgat ve Yöresinde Baz› fiamanik ve Kozmogonik ‹nançlar/On Same of the Shamanistic and Cosmogonic Beliefs in and Around the City of Yozgat/Croyances chamaniques et cosmogoniques dans la région de Yozgat ...88

Doç. Dr. Hayrettin RAYMAN

Türk Dü¤ünlerinde Gerdek Sonras› Duvak Gelene¤i/The “Duvak” Tradition, which Takes Places Following the Wedding Ceremony, in Turkish Wedding Ceremony/Tradition du voile nuptial après les noces en Turquie...92

Doç. Dr. Nerin KÖSE

Tezkirelerde fiiirin Ahengini Belirten Kelimeler Üzerine/On the Harmony Creating Poetic Words

in Tezkires/A propos des mots qui définissent la musicalité de la poésie dans les biographies traditionnelles ...110 Doç. Dr. Filiz KILIÇ

Atasözlerinde Anlam Kaymalar›, Zamana Ba¤l› Anlam ve Co¤rafi Mekan Kay›plar›/The Meaning Change in Proverbs and the Meaning Depended On the Era and the Loose of Geographical Place/Changements et pertes de signification liés au temps et à l’espace géographique de proverbes ...116

(2)

Evolution Periods of Turkish Folk Theaters

Les phases de l’évolution du théâtre populaire turc

Prof.Dr. Ahmet P‹RVERD‹O⁄LU

*

* Mu¤la Üniversitesi, Ça¤dafl Türk Lehçeleri ve Edebiyatlar› Bölümü Ö¤retim Üyesi

ÖZET

Bir halk›n hayat›n›n çeflitli yönleri ile ba¤lant›l› olan, bu halk›n eski inançlar›, gelenek ve görenekleri-nin en arkaik izlerini kendinde koruyan tiyatro sanat›, ayn› zamanda onun tarihi, kültürü, soy-kökü ve di¤er halklarla iliflkileri hakk›nda bilgiler de içermektedir. Bu aç›dan Türk Halklar›n›n tiyatro kültürünün sistem-li bir flekilde incelenmesi büyük bir önem tafl›maktad›r.

Türklerde tiyatronun geliflimi di¤er halklardan farkl› bir süreç geçirmifl, büyük ölçüde Türk kültürü, dinî felsefesi, gelene¤i ve mitolojik görüfllerini temel alm›flt›r.

Makalede Türk Halk Tiyatrolar›n›n geliflme evreleri üç merhalede ele al›nm›flt›r:

1. Avc›l›k-bal›kç›l›k kültürüyle ilgili inanç sistemleri çerçevesinde tiyatrosal ö¤elerin oluflmas› ve bu süreçte Totemist ve fiamanist törenlerin rolü.

2. Tar›m ve hayvanc›l›k kültürleri ile ilgili olan mevsimî törenler ve ça¤dafl anlamda tiyatronun bir çok ö¤esini içinde bar›nd›ran Köy seyirlik oyunlar›n›n ortaya ç›kmas›.

3. fiehirleflme sonucu oluflan profesyonel, geliflmifl halk tiyatrolar› Orta Oyunu, Karagöz, Meddah, Hok-kabaz, Kukla vs.

Her ne kadar 19. yüzy›lda M.F.Ahundzade (1850) ve ‹.fiinasi (1861) taraf›ndan yaz›lan ilk Avrupa tipi oyunda Türk Tiyatrosu yeni bir döneme girmifl, zaman›n flartlar›na uygun bir tiyatro sistemi ve kültürü ge-liflmeye bafllam›flsa da, bunun temelinde Türk kültürü ve gelenekleri yatmaktad›r.

Anahtar Kelimeler

Halk Tiyatrolar›, Totemizm, fiamanizm, Dinsel Törenler, Orta Oyunu

ABSTRACT

The art of theatre, relevant to the various features of people’s life and retaining the ancient beliefs and the archaic traces of the traditions and habits of these people, additionally preserves their history, culture,ge-neology and their relations with other people. Because of this, it is very important that we should systemati-cally examine the theatrical culture of Turkic people.

The development of theatre among the Turkic people has gone through a different process as compared to the other people. To a great extent, it has been based upon the culture,religious philosophy, tradition and the mitology of the Turks.

In this article, the progressive periods of Turkic People’s Theatre have been examined in three levels: 1. The constitution of theatrical concepts within the framework of belief systems concerning the

cultu-re of hunting and fishing.

2. Seasonal feasts relevant to the cultures of agriculture and hushandry and the emergence of village plays containing many aspects of theatre in contemporary level.

3. Professional and modern people’s theatres emerging as a result of urbanism such as Orta Oyu-nu(Middle Play), Karagöz, Meddah, Hokkabaz, Kukla etc.

Although Turkish theatre entered into a new era as a result of the first European type plays written by M.F.Ahundzade and I.Shinasi in 19th century and began to develop theatrical system and culture in accor-dance with the conditions of that age, in its base,Turkish culture and traditions lie.

Key Words

(3)

Bir halk›n hayat›n›n çeflitli yönleri ile ba¤lant›l› olan, bu halk›n eski inanç-lar›, gelenek ve göreneklerinin en eski izlerini kendinde koruyan seyirlik oyun-lar, ayn› zamanda onun tarihi, kültürü, soy-kökü ve di¤er halklarla iliflkileri hakk›nda bilgiler de içermektedir. Halk-lar›n ruhanî hayat› ve eski inan›fllar› ile ilgili bu kültür de¤erleri genelde çok sa¤-lamd›r ve kendi anlam çekirde¤ini koru-yarak yeni inanç sistemlerine kolayl›kla uyum sa¤larlar. Bu aç›dan eski tarihleri hakk›nda çok az fley bilinen ve ço¤u za-man Hint-Avrupa bilimcileri taraf›ndan göçebe, barbar, iflgalci olarak tan›t›lma-ya çal›fl›lan Türk Halk›’n›n titan›t›lma-yatro kül-türünün sistemli bir flekilde incelenmesi büyük bir önem kazanmaktad›r.

‹lk seyirlik oyun ö¤elerinin ortaya ç›kmas›, flüphesiz büyü ve ilkel inançlar-la ba¤l› olmufltur. Bununinançlar-la ilgili oinançlar-larak flöyle bir soru akla gelmektedir: Tiyatro tarihi ilk önce dinler tarihi mi, kültür ta-rihi midir? Bu iki alan birbiriyle s›k› bir flekilde ba¤l›d›r ve bunlar› ayr› aral›kta araflt›rmak mümkün gözükmemektedir. Seyirlik oyunlar›n meydana ç›kma ve ge-liflme evrelerini araflt›r›rken her bir dö-nemin inanç sistemini de yak›ndan tet-kik etmek, bunlarla ba¤l› dinî törenlerde bulunan oyun/tiyatro ö¤elerini bulmak gerekmektedir.

Bilindi¤i üzere tüm halklar bir eko-nomik kültürden, di¤erine ayn› zaman içinde geçmemifller. Ama eninde sonun-da avc›l›k-bal›kç›l›k kültüründen, hay-vanc›l›k ve tar›ma geçmifl, bunun yan› s›ra kendi inanç sistemlerinde de bir ge-liflme ve tekamül geçirmifller. Farkl› ekonomik kültürlerle ba¤l› olan inanç-lar, amaca ulaflabilmek için düzenlenen törenlerin flekli aç›s›ndan da farkl›l›klar göstermektedirler. Bu törenlerde toplum genellikle iki noktay› amaçl›yordu:

Bi-rincisi, toplumun esas g›das›n› olufltu-ran hayvan› kutsallaflt›rarak, hareketle-rini, sesini taklit ederek onun ço¤almas›-na, üremesine yard›m etmek; ikincisi, tanr›çalar, kültür kahramanlar› ve ec-datlar hakk›ndaki mitleri ve efsaneleri sahnelemek yoluyla bu kutsal kiflilerden belli hayvan ve bitkilerin ço¤almas›na yard›m etmelerini sa¤lamak.

Görüldü¤ü gibi, eski dinsel törenle-rin temel fonksiyonel amac›n› do¤an›n üreme gücünü artt›rmak oluflturmakta-d›r. Bununla ilgili olarak, e¤er avc›l›k ve bal›kç›l›k kültürü ça¤›nda bu törenlerin bafll›ca tipleri hayvanlar idi ise, daha sonralar›, hayvanc›l›k ve tar›m›n yerlefl-mesiyle, bu hayvan tipleri kendi yerleri-ni ola¤anüstü bir yarat›ktan daha fazla insana benzeyen tanr›lara b›rakm›fllar. Yani gelecek tiyatro sanat› bu dönemde en temel unsurunu -aktör ve insan tipini kazanm›fl oluyor.

Dinsel törenlerin konular› da genel bir sabitlik göstermektedir. Sergilenen tiplerin hayvan veya insan, tanr› veya ecdat olufluna bakmaks›z›n bu tö-ren/oyunlarda bir “ölüm- yeniden do¤ufl” mücadelesi yaflanmaktad›r. Eski top-lumlar›n görüfllerine göre, Ay, Günefl, Tabiat zaman zaman ölüyor ve yeniden diriliyordu. Toplumun refah›n›n baz› kozmik unsurlar›n ölümden sonra yeni-den dirilifline ba¤l› oldu¤unu anlayan es-ki insanlar tüm dinsel- mitolojik sistem-lerini bu mücadele üzerine kuruyorlard›. Onlar› en çok ilgilendiren de mevsim de-¤ifliklikleri idi. Fakat do¤an›n k›fl›n öl-dükten sonra tekrar dirildi¤i, canland›¤› mevsim olarak kabul edilen baharla ilgi-li törenler toplum hayat›ndaki önemi do-lay›s›yla daha canl› kalm›flt›r. J.J. FRE-ZER, bu törenleri insanlar›n dinî- mito-lojik görüfllerinden daha fazla “sempatik büyü” ile ba¤lamaktad›r: “ Böylece, y›l›n

(4)

mevsimleri hakk›nda eski büyü teorisi (yani eski insanlar›n büyü yoluyla mev-simlerin geliflini h›zland›rmak veya ya-vafllatmak teflebbüsleri- A.P.) daha son-ralar dinsel teori ile yer de¤iflmifltir. Çünkü flimdi insanlar mevsimlerin de¤i-flimini genel olarak tanr›larla ba¤lasalar bile, yine de baz› büyüsel törenler yap-makla hayat kayna¤› olan tanr›n›n ölüm unsuruyla mücadelesinde ona yard›m edebileceklerini düflünüyorlard›. fiimdi onlar, bitkilerin yeflermesi ve solmas›n›, hayvanlar›n üreyip artmas›n›; tanr›lar›n evlenmesi, ölümü ve yeniden dirilmesi ile izah ettiklerinden dolay›, düzenledik-leri dinsel- daha do¤rusu büyüsel- tören-ler de bu konuyla ilgili idi”1

XIX.-XX.yy Sibirya ve baz› Orta As-ya Türklerine ait etnografik bilgilere gö-re, bu halklar›n hayat›nda önemli rol oy-nam›fl Totemist ve fiamanist inançlarda “ölme- dirilme” fikri merkezi yer iflgal et-mifl ve bunu ölüp- dirilen hayvan ve Kam/fiaman tipleri aksettirmektedir. 2

Türklerde tiyatronun geliflimi di¤er halklardan ayr› ve farkl› bir süreç geçir-mifl, büyük ölçüde Türk kültürü, dinî fel-sefesi, gelene¤i ve mitolojik görüfllerini temel alm›flt›r. Bu sanat türünün gelifl-me evrelerini genel hatlar›yla üçe ay›ra-biliriz:

1. Avc›l›k- Bal›kç›l›k kültürüyle ilgi-li inanç sistemleri çerçevesinde il-kel tiyatrosal ö¤elerin oluflmas›. Totemizm ve fiamanizm’le ilgili törenler.

2. Tar›m ve hayvanc›l›k kültürleri ile ilgili mevsimi törenler. Köy se-yirlik oyunlar›

3. fiehirleflme sonucu ortaya ç›kan geliflmifl halk tiyatrolar›. Orta Oyunu, Meddah, Hokkabaz, Kuk-la, Karagöz v.d.

1. Avc›l›k- Bal›kç›l›k Kültürüyle ‹lgili Törenler

1.1. Totemizm ve ölüp- dirilen hayvan kültü.

‹nsan›n hayvanlara tapmas› çok es-ki tarihlere kadar gitmekte ve belli din-sel sistem veya inançlardan daha fazla “sempatik büyü” 3ile ba¤lant›l›d›r. Tote-mizm’in ortaya ç›k›fl›yla hayvanlara tap-ma, kendine özgün tören ve oyunlar› olan kesin belirlenmifl bir sisteme dönü-flüyor. J. Frezer bunun iki z›t fleklini kaydetmektedir: “Birincisi; hayvanlara tap›yorlar ve bunun için de onlar› öldür-mek ve yeöldür-mek yasakt›r. ‹kincisi; zaten avland›klar› ve yenildikleri için hayvan-lara tap›yorlar.” 4

Dikkat edilirse, J.Frezer iki ayr› olaydan bahsetmektedir. Birinci flekil to-temist inanc›, ikinci ise bunlardan daha sonra, toplumun gelifliminin daha yük-sek merhalesinde ortaya ç›kan avc›l›k – bal›kç›l›k inanc›n› aksettirmektedir. Z.P. Sokolova : “ Avc›l›k- bal›kç›l›k inanc› ay-nen totemizm gibi hayvanlara tapma fleklidir. Bu inanc›n temelinde avda ba-flar›l› olmaya yönelik oyun ve büyüsel tö-renler durmaktad›r.”5diye yaz›yor. Yani totem hayvan›n öldürülmesini yasakla-yan totemizmden farkl› olarak avc›l›k – bal›kç›l›k inanc› avda baflar› sa¤lamaya hizmet ediyordu.

Avc›l›k – bal›kç›l›k inanc›nda do¤a ve hayvanlar›n iye- ruhlar›n› ve avlanan hayvanlar›n kendi ruhlar›n› merhamete getirmeye hizmet eden törenlerin büyük rolü vard›. Bu arada hayvan ruhlar›n› yumuflatmaya daha büyük önem verili-yordu. Çünkü bu toplumlar öldürülen hayvanlar›n yeniden dirilerek ormana (veya denize) döndüklerine inan›yorlar-d›. Bunun için de büyüsel törenlere önem veriyor, bunun gelecek av s›ras›n-da baflar› sa¤lamaya yard›mc› olaca¤›n› umuyorlard›.

(5)

S.A. Tokarev’e göre “ Bu ‘ölen ve ye-niden dirilen hayvan hakk›nda mit’ (V.G. Bogoraz’›n tabirince), tar›mla u¤-raflan halklarda görülen ‘ölen ve dirilen bitki tanr›s›’ hakk›ndaki mite benzemek-tedir.” 6

Temelini “ölme-dirilme” mücadelesi oluflturan ve avc›l›k – bal›kç›l›k inanc› ile ba¤l› olan tören ve oyunlar Türk kül-türünde seyirlik oyun (tiyatro) unsurla-r›n›n daha da geliflmesinde önemli rol oynam›fllar. Bir önceki cümlede “ daha da” kelimesinin alt›n› çizmemiz ise flu-nunla ilgilidir: Totem hayvan›n hareket-lerini taklit eden eski avc› ve totemist danslar, çeflitli hayvanlar›n maske ve derilerini kullanmakla sergilenen av sahneleri gibi çok eski oyun unsurlar› avc›l›k- bal›kç›l›k inançlar›ndan da önce-ki ça¤lara aittir. Esönce-ki Türklerde avc›l›k-bal›kç›l›k kültürünün yerleflmesi, bu u¤-rafl dallar›yla ilgili inanç sistemlerini de gelifltirmifl, belli bir düzene sokmufltur. Çeflitli kültürlerle ilgili, ço¤u zaman farkl› unsurlar, nihayet bir araya gele-rek bir sistem oluflturmufl ve kendini tö-ren ve oyunlarda göstermifltir.

Örne¤in, avc›l›k ve bal›kç›l›kla u¤-raflan Sibirya Türklerinin kültüründe ça¤›m›za kadar süregelmifl ölüp- dirilen hayvan törenlerinde daha önceki kültür-lerin de izkültür-lerini tespit eden Z.P. Sokolo-va, bunlar›n afla¤›daki temel unsurlar-dan olufltu¤unu düflünmektedir:

a) Hayvan›n yeniden do¤aca¤›na inam ve onun naafl›n›n korunma-s›;

b) ‹ye ruhlar›n varl›¤›na inam ve onlar› merhamete getirme çaba-lar›;

c) Hayvan avland›ktan sonra bile her fleyi görüp duydu¤u görüflüne ba¤l› ondan özür dileme;

d) Kutsal hayvan›n etinden tatma;

e) Hayvan›n dirilme töreni.7 Söylenenlere aç›kl›k getirmek için Sibirya Türklerinin ölüp- dirilen hayvan kültü ile ilgili gerçeklefltirdikleri tören, oyun ve flölenlerden birkaç örnek vere-lim.

Yakut Türkleri avlanan kürk hay-van›n› önemli bir misafir gibi a¤›rlard›. ‹.S. Gurviç’in tasvirine göre, ihtiyar bir kad›n hayvan›n yüzüne ya¤ sürer, a¤z›-na bir parça ya¤ koyar ve oa¤z›-na yalvararak gelecekte de ev sahiplerini ziyaret etme-sini, di¤er kardefllerine de bu eve misafir gelmelerini tavsiye etmesini rica eder-mifl. Bundan sonra hayvan› uyuyormufl gibi bir flekilde yat›r›rlarm›fl. Üç gün ev-de gürültü etmemeye özen gösterir ve sonra hayvan›n derisini soyarlarm›fl. Na’fl›n› ateflin etraf›nda üç defa döndür-dükten sonra bir a¤ac›n dal›na asarlar-m›fl.8

fior ve Sagay Türkleri avlad›klar› ay›n›n derisini soyduklar› zaman sürek-li a¤l›yor, teessüfleniyor ve “Akrabam›z öldü” diyorlarm›fl.9

Bu törenlerden en ilginci y›lda bir defa düzenlenen büyük flenliklerdi. Avc›-lar, y›l boyunca avlanan hayvanlar›n ba-z› parçalar›n› bu tören için biriktirirdi. Bunlar, derinin bir parças›, kulak, kuy-ruk ucu, b›y›k, kemik, kafatas› v.s. olabi-lirdi. Böylece bu törene sadece yeni avla-nan hayvanlar de¤il, bir y›l zarf›nda av-lanm›fl tüm hayvanlar da “kat›l›yordu.” “Misafirleri” (yani bu hayvan kal›nt›lar›-n›) yumuflak ot demetleri, kürk püskül-leri, deri parçalar›, kad›n gerdanl›klar› ile süslüyor, hepsine et, bal›k, fleker, tü-tün, alkol ikram ediyorlard›. Hayvanla-r›n difllerine ya¤ ve kan sürerek: “ Kar-defllerinize burada misafirleri nas›l gü-zel a¤›rlad›klar›n› söyleyin. A¤abeyleri-nize de gelmelerini tavsiye edin. Biz on-lar› sizden de iyi a¤›ron-lar›z.” diyorlard›.

(6)

fiölende hayvan danslar› yap›l›rd›. Kürk giymifl kad›nlar tef eflli¤inde hayvanla-r›n hareket ve seslerini taklit ederek dans ediyorlard›. Erkekler, ayaklar›n› yere vurarak: “ Biz de¤iliz sizi öldüren, biz de¤iliz!” diye ba¤›r›r, kad›nlar da onaylayarak: “Hay›r, hay›r, hay›r” diyor-lard›. Erkekler: “Da¤dan düflen tafl sizi öldürdü! fiimflek sizi öldürdü. Ruslar sizi öldürdü.” diyor, kad›nlar da : “Evet, evet, evet” diye ba¤›r›yordu. Bu törenler bir-kaç gün sürüyor ve son gün “misafirleri” evlerine gönderiyorlard›.10

Dinî inançlar›n geliflmesi, yeni sos-yal sistemin ve ekonomi türlerinin olufl-mas›yla, ölüp dirilen hayvan törenleri bir nevi tiyatro fleklini al›yor. Bunun en güzel örne¤i tüm Sibirya’da bilinen,,Ay› Bayramlar›’’d›r. Z.P. Sokolova’ya gö-re,,Bu,,ay› bayramlar›’’ geleneksel folk-lor ve do¤açlaman›n kullan›ld›¤› tiyatro flekline sokulmufl ayinlerdir. Oyuncular genellikle erkeklerdir. Onlar çok az ak-sesuar ve ilkel makyaj malzemeleri kul-lanarak hayvan, kufl cildine giriyor ve kad›n rolleri oynuyorlard›’’11

Burada bir hususu vurgulamak ge-rekmektedir. Kad›n rollerini erkeklerin oynamas› birçok halk›n, özellikle de Türk halklar›n›n tiyatro kültürü ve mev-simi seyirlik oyunlar›nda görülen bir olayd›r. Bunun sebebini galiba avc›l›k ve bal›kç›l›kla ilgili gelenek ve törenlerde aramak gerekecektir. Avc› ve bal›kç› top-lumlarda .ava haz›rl›k döneminde ka-d›nlarla ilgili yasaklar-tabular konulu-yor ve bu durum av bitene kadar devam ediyordu . J.J. Frezer Amerika, Afrika, Asya k›talar›nda avc› – bal›kç› toplumla-r›n uygulad›klar› bu tür tabulara çok sa-y›da örnek vermektedir.12Türklerle ilgi-li kaynaklarda da bunun örneklerine rastlamaktay›z.13Bu örneklerden de gö-rebilece¤imiz gibi, kad›nlar ritüel ve

bü-yüsel aç›dan temiz say›lmad›klar›ndan dolay› onlar›n tören ve ayinlere kat›lma-lar› yasaklan›yordu. Dolay›s›yla baz› araflt›rmac›lar›n seyirlik oyunlarda ka-d›nlar›n rol almamas›n› ‹slam’la, din adamlar›n›n yasaklamas›yla ba¤lamala-r›n› do¤ru bulmak mümkün de¤il.

Bu bölümde söylenenleri sonuçlar-sak, bir çok Türk halk›n›n mevsimi tö-renlerinde hala da korunmakta olan ve tiyatro sanat›n›n geliflmesini büyük öl-çüde etkileyen flu unsurlar› ay›rabiliriz: ——K›l›k de¤iflmek (hayvan maske ve

postunun kullan›lmas›);

——Taklit: Av s›ras›ndaki insan ve hay-vanlar›n hareketlerinin taklidi ve ses taklitleri ;

——Mimik hareketler (ac›,keder,sevinç vs. gibi hislerin mimik icras›); ——Monolog (hayvan ve ruhlara yönelik

dua ve yakarmalar);

——Erkeklerin kad›n rollerini oynama-s›;

——Müzik dans ve flark›lar.

1.2.fiamanizm ve kam Törenleri

Türklerde fiamanizm çok eski bir tarihe sahiptir.ve dünya dinleri / inan›fl-lar› aras›nda bir nevi ola¤an d›fl› bir olay addedilmektedir.Yontma tafl Devrinde (Paleolit), animist inan›fllar›n bellfli bir döneminde ortaya ç›kt›¤› san›lan fiama-nizm, avc›l›k ve hayvanc›l›kla u¤raflan Sibirya halklar› aras›nda XX.yy.’a kadar yaflam›fl ve geliflmifltir.14

Tungus-Mançu dillerinden al›nan ve genel bir terim olarak ilgili dünya li-teratürüne giren,,flaman ‘’ kelimesi Türk halklar›nda farkl› flekillerde ortaya ç›k-maktad›r.

Yakut (Saha) Türkleri erkek flama-na “Oyun”,kad›flama-na “Udagan”, Türkmen-ler “Porhan”, Altay TürkTürkmen-leri ise “Kam” demekteler. Rus Literatüründe de

(7)

“fla-man” kelimesinin yan› s›ra en çok kulla-n›lan terim ”Kam”, törenler için ise “Kamlaniye” yani “kamlama”d›r.V.Basi-lov kam›n görevlerini flöyle s›ralamakta-d›r:

“Kam›n görevlerini iki kelime ile aç›klamak olanaks›zd›r.Onun faaliyet alan› genifl ve çok çeflitliydi .O Gök Tan-r› ve Ruhlardan toplum için refah ve sa¤-l›k istiyor; insan ve hayvanlar›n üreme-sini sa¤l›yor;baflar›l› av ve iyi hava te-min ediyordu. Felaket ve kazalarda kam ruhlar› yard›ma ça¤›r›yordu .

Hayatta olan soydafllar›n› koruyor, ölen soydafllar›n›n ruhunu öteki dünya-ya götürüyordu.Hastal›klar›n sebebini bulmak ve hastalar› tedavi etmek de onun görevleri aras›nda yer al›yordu. Ruhlar›n yard›m›yla o, insan› gelecekte nelerin bekledi¤ini ö¤reniyor, kaybolan insan, hayvan ve eflyalar› buluyordu. Ya-ni ola¤an üstü güçlerin kar›flmas› gere-ken tüm olaylar kam›n görevleri aras›n-da yer al›yordu.’’15

Ayr›ca kam, fertler aras›ndaki tar-t›flmalar› hallediyor;mahkemeler yapa-rak suçluyu cezaland›r›yor;geleneklere uyulmas›n› denetliyor;dü¤ün, do¤um tö-renlerine kat›l›yor; bazen yeni do¤an ço-cuklara ad veriyor ve kaderlerini söylü-yor; gerekti¤inde toplum üyeleri aras›n-da av alanlar›n› paylafl›yordu.

Kam tanr›larla insanlar/veya top-lum aras›nda bir arac›-medyatör rolü üstleniyordu.Bundan dolay›d›r ki top-lum içindeki inanc›n kuvvetlenmesinde, yap›lan törenlerin baflar› kazanmas›nda kam›n özel nitelikleri ve profesyonel be-cerileri önemli rol oynuyordu. Kam ola-¤an üstü haf›za, güzel ses, hayal gücü, dikkatlilik, hipnoz,mitolojik bilgiler, ruh ve tanr›lar hiyerarflisinin de yer ald›¤› inanç sistemi hakk›nda bilgilere sahip olmal›yd›. Böyle birisini toplum kendi

içinde yetifltiriyor, bu a¤›r görevi ona ve-riyor ve ona güveniyordu. Kam olmadan önce (ihtiyaç do¤du¤u zaman) toplumun bir üyesi “kam hastal›¤›na” yakalan›yor. Bu hastal›k süresinde(üç günden birkaç y›la kadar) Ruhlar taraf›ndan “öldürüle-rek” e¤itiliyor ve,,yeniden dirilerek’’ kaml›k görevlerine bafll›yordu.

Kam veya kamlama törenleri yuka-r›da zikretti¤imiz nedenlerden dolay› düzenleniyordu.Gece aç›k havada çad›r-da veya bu ifl için özel olarak tahsis edil-mifl mekanda bir atefl etraf›nda düzenle-nen törenler sabah›n ilk ›fl›klar›na kadar sürer ve amaca ulafl›lana kadar (gerekir-se birkaç gün) devam ederdi.

Örnek olarak Tuva kam›n›n tedavi amaçl› törenine bir göz atal›m . Günü-müz tiyatro sanat› ile ne kadar benzerlik gösterdi¤ini ortaya koymak için bu töre-ni ça¤dafl tiyatro terimleritöre-ni kullanarak belli bölümlere ay›rman›n uygun olaca-¤›n› düflünmekteyiz.Zaten örnekten de görece¤imiz gibi, ça¤dafl tiyatronun ya-p›s›n› oluflturan tüm elemanlar kam oyunlar›nda da bulunmaktad›r.

Girifl (prolog): Kam›n yapt›¤› te-davi töreni güneflin bat›m›yla bafllar ve günefl do¤ana kadar devam eder.Tören elbisesini giyinen kam, tef ve tokma¤› eline al›r ve ard›ç yakarak tütsü yapar. Sonra kam çok yavafl sesle kufl ve hay-van seslerini taklit etmeye bafllar. Bu zaman sanki çok yak›nda karga,kuz-gun,saksa¤an,puhu kuflu, kurt, ay› ve baflka hayvanlar varm›fl gibi bir görüntü oluflur. Bunu yapmakta amaç tören için gereken sesi, belli fliir ritmini ve hastaya tedavi için moral verecek kelimeyi- fikri bulmakt›r.Bu arada kam kendi görevini anlat›yor, kendinî hasta ve seyircilere tan›t›yor.

Sürüm (Ekspzition): Bu bölüm hastal›¤›n nedenini aramaya yöneliktir.

(8)

Hastaya yard›m etmenin kendi görevi ol-du¤unu anlatan ve imkanlar›n› aç›kla-yan kam, hastal›¤›n nedenini bulmaya çal›fl›r. O kendi,,ruhlar›yla’’ konuflur ve ayn› zamanda hastay› psikolojik olarak gelecek heyecanl› olaylar› haz›rlar. Kam hastaya moral verir ve hastal›k tarihçe-sini oluflturmaya çal›fl›r.

Dü¤üm: Kam hastal›k nedenini dünyan›n her taraf›na gönderdi¤i yar-d›mc› ruhlar arac›l›¤›yla bulurdu. Uzak yolculuktan dönen ruhlar ö¤rendikleri her fleyi kama anlat›rlard›. Kam, hangi ruhla konufltu¤unu seyircilerin de anla-mas› için üstün müzik ve aktörlük bece-rilerini kullan›rd›. O, her bir ruhun ken-dine mahsus müzi¤ini çalar ve çeflitli ses ve mimik taklitleri yapard›.

Ara Kamlama: Tuva kamlar› “Al-g›fl araz›nda algan›r al“Al-g›fl” denilen bir bölüm uygulard›.Bu esas kamlama töre-ninin aras›nda yap›lan ek kamlamaya denir. Kam›n burada bulundu¤unu du-yan yak›n köylerden bir kifli gelerek ka-m› kendi evine davet edebilirdi.Bu za-man kam töreni yar›da kesiyor, ikram edilen pipoyu içiyor ve verilen hediyeyi kabul ediyordu . Tedavi töreninde bir ara oluflurdu ve ara kamlama bafllard› .Fakat yabanc› birinin gelmesi hiç de flart de¤ildi. Bazen kam törene kendisi ara verir ve edebiyatta “Lirik ricat” adla-nan konu d›fl› bir bölüm eklerdi. Bunda amaç kamlaman›n ilk bölümüyle doruk noktas›n› birbirine ba¤lamakt›.

Doruk(Kulmination): Hastal›¤›n varabilece¤i en kötü sonucu anlatmakla kam, olaylar› doruk noktas›na ulaflt›r›r-d›.Bu bölümde seyircilerin, özellikle has-ta yak›nlar›n›n heyecan› had safhaya ç›-kard›. Kam manzum flekilde hastan›n kendi efli ve çocuklar›yla, yaflad›¤› yer-lerle vedalaflmas›n› anlat›yor.

Çözüm: Bu bölümde kam ruhlar›n

döndü¤ünü ve hastan›n iyileflmesi için gereken çözümün bulundu¤unu bildiri-yor.

Bitifl(Epilog): Bu törenlerin bitifl k›sm› gelenekseldir. Kam manzum flekil-de ne kadar uzak yerlere seyahat etti¤i-ni, ruhlar›n›n da yard›m›yla hastan›n düflmanlar› üzerinde nas›l zafer kazan-d›¤›n›, bunun ne kadar zor oldu¤unu ve çok yoruldu¤unu anlat›yordu . Bu bölüm genellikle sabah saatlerine denk geliyor-du.16

Yukar›da verdi¤imiz bu flematik tö-ren birçok baflka unsurlarla da etlendiri-liyordu.Kam kendinin ve ruhlar›n yer al-t›na, gök katlar›na seyahatlerini anlat›-yor; çeflitli ruhlar ve iyelerle sohbetlerini canland›r›yordu. Burada müzik, flar-k›,dans, illüzyon gösterileri, komik sah-neler yer al›yordu. Yani kam 10-12 saat boyunca hem görevini yap›yor, hem de seyircileri e¤lendiriyordu.

Kam törenlerinin tiyatro sanat› ile iliflkisini birçok araflt›rmac›lar da kay-detmekteler.

“Kam törenlerini tiyatro sanat›n›n en eski flekli olarak kabul edebiliriz.” (V.Basilov)17“ Kam törenleri çok belirgin bir flekilde tiyatro sahnelerini, kam›n oyunu ise ilkel tiyatro sanat›n›n geliflme sürecini hat›rlatt›¤›ndan dolay› fiama-nizm’in bu yönünü görmezlikten gelmek mümkün de¤ildir.” (A.Avdeyev)18 “Bu (Yani kam törenleri – A.P.) zaten tiyatro seciyesi tafl›yan dramatik, bazen de ko-mik, çok sahneli bir oyundur.” (N.Alek-seyev)19

Bu törenler bir aktörün tiyatrosuy-du. Bazen bu oyuna kam›n yard›mc›s›, müzisyen / veya müzisyenler, özel olarak seçilmifl genç k›z ve erkekler, seyirciler kat›lsa da, yine tüm hallerde bafl rolü kam kendisi oynuyordu. O, bütün kahra-manlar›n / tiplerin yerine konufluyor,

(9)

hayvan, insan ve nesnelerin sesini taklit ediyor ve böylece tam bir aktör gurubu-nun ifllevini yap›yordu.

Kam yaratt›¤› tipleri çeflitli el-kol, vücut hareketleri ve mimiklerle tamam-l›yordu. Her bir ruhun kendi pozlar› ve hareketleri vard› ve seyirci buna göre onlar› hemen tan›yordu.

Tiplerin karakteristi¤ini oluflturan di¤er bir önemli eleman da müzikti. Hiç-bir tören müziksiz yap›lmazd›. SiHiç-birya ve Kuzey- Do¤u Asya Türklerinde müzik aleti olarak tef/ davul, Orta Asya Türkle-rinde ise Kob›z/ Kovuz/ Kopuz, dutar, g›-jak (bir tür keman), kaval veya tef kulla-n›lmaktad›r.

Sibirya kamlar› tefi o kadar iyi kul-lan›yordu ki seyirciler müzi¤in ritmi, darbelerin s›kl›¤›na göre hangi ruhun geldi¤ini hemen anl›yorlard›. Tuva’l› bir kam›n yard›mc›s› müzi¤in törendeki önemi hakk›nda flunlar› söylemektedir: “ Kamlama s›ras›nda flaman genellikle tef çalarak ayin yap›yor. O, hastal›¤›n ka-rakteri, törenin amac›na göre müzik se-çiyordu. Bunda amaç kendi fliirinin ba-zen korkutucu, baba-zen büyüleyici, baba-zen de flefkatli motiflerini seyirciye ulaflt›r-makt›. ... fiaman kendi müzi¤inin melo-disi, fliirlerinin edebi gücüyle, hastaya iyileflece¤i fikrini telkin etmeye can at›-yordu. Geleneksel bayramlarla ilgili tö-renlerde ise kendi seyircisinde bir bay-ram haleti ruhiyesi uyand›rmaya çal›fl›-yordu.20

Kamlar bu müzik yetene¤ini onlara ruhlar›n verdi¤ini söylüyorlar. Örne¤in, 19.yy’ da yaflam›fl meflhur Kazak kam›/ baks›s› Oken flöyle anlatmaktayd›: “ Es-kiden kob›z›n ve yay›n nas›l tutulaca¤›n› bile bilmiyordum. Aniden çeflitli müzik parçalar› ve motifler çalmaya bafllad›m ve hatta flark›lar söyledim. Tüm bunlar ruhlar›n bana verdi¤i ilhamla oldu.” 21

Destandan parçalar söyleyerek has-talar› iyilefltirme, tabiat› etkileme yete-neklerinin oldu¤u söylenen K›rg›z Ma-nasç›lar› ise hiçbir müzik aleti kullan-madan, kendi sesleri ile müthifl bir mü-zik fonu oluflturuyor, olaylar›n h›z›na, kahramanlar›n gücüne göre bu müzi¤i de¤ifltirebilme becerisi sergiliyorlard›.

K›sacas›, müzi¤in yard›m›yla kam yapt›¤› törenin etki gücünü artt›r›yor, flu veya bu ruhun geliflini haber veriyor, be-lirli olaylar›n önemini vurguluyor ve ni-hayet, anlat›m aralar›nda seyirciyi mü-zikle e¤lendiriyordu.

Kam törenlerinin konumuz aç›s›n-dan di¤er ilginç yönü de el çabuklu¤u, talimli bir vücudun imkanlar› ve hipno-za dayanan çeflitli illüzyon gösterileridir. Bunlar›n, törenin esas amac›yla hiçbir ilgisi yoktu ve ancak kam›n gücünü, ruh-lar üzerindeki hakimiyetini sergilemeyi amaçl›yordu.

Yakut Türklerine göre, her bir ka-m›n on bir yard›mc› ruhu bulunuyordu bunlardan biri de “illüzyon ruhu” idi. “Bu ruh kam›n vücuduna girdi¤i zaman kam b›çakla kendi karn›n› kesiyor, iç ya-¤›n› ç›kararak ateflte k›zart›yor, daha sonra ise kendi kafas›n› kesiyordu. Kafa-s›z oturan kam herkese kendi içya¤›n-dan ikram ediyordu.”22

Orta Asya kamlar› da tören s›ras›n-da illüzyon gösterilerine genifl yer ver-mekteydi. Onlar k›zg›n demiri yal›yor, vücutlar›na bast›r›yor, b›çakla vücutlar›-n› kesiyor, keskin k›l›c› kar›nlar›na sap-l›yor veya yal›n ayakla onun üzerine ç›-k›yorlard›. Belki de bu özelli¤inden dola-y›d›r ki Türkmenler kam törenine “ Oyun” demifller.

fiamanizm, Türk halklar›n›n mane-vî – kültürel hayat›n›n bir çok yönlerini kendisinde biriktirerek saklam›flt›r. Bu gün Asya’n›n çeflitli yörelerinde yaflayan

(10)

irili ufakl› birçok Türk boyunun tarihi, felsefesi, kültür de¤erleri ve dünya görü-flü hakk›nda bilgiler için kamlara borçlu-yuz. G.N. Potanin bu konuda : “ Genel-likle Altaylarda, Sayanlarda, Tannu-ol’da halk rivayetlerinin bafll›ca koruyu-cular› kamlard›r” diye yazmaktad›r.23

Türkler aras›nda genifl yay›lm›fl hi-kaye anlatma sanat›n›n fiamanizm kül-türü içinde geliflti¤i araflt›rmac›lar tara-f›ndan da kabul görmektedir.:” Kam›n anlatt›klar› seyirciyi sürekli etki alt›nda tutmal›yd›. Tören estetik bir etkilemeyi amaçlad›¤›ndan belagatli, canl› ve renk-li bir dil gerekmekteydi. Halk a¤›z edebi-yat›n›n tüm zenginli¤ini kullanan kam, ayr›ca kendi üslubunu da gelifltiriyor, konuflmas›na yeni cinas ve teflbihler ek-liyordu”.24Ço¤u zaman bofl vakitlerinde soydafllar›n›n kamdan bir hikaye anlat-mas›n› istemesi bununla ilgiliydi. Özel-likle fiamanizm’in mevcut oldu¤u halk-lar, yaln›z bu halk›n efsane, mit, rivayet, menk›be, flecere ve destanlar›n› iyi bilen usta hikayecileri gerçek kam, ruhlar›n hükümdar› say›yorlard›. Yani kam, hem de halk ozan›, halk hikayecisi rolünü de üstleniyordu.

Çok sonralar halk hikayecili¤i fia-manizm’den koparak sözlü halk edebiya-t›n›n ve kültürünün bir türünü olufltur-mufltur. Ozan, Afl›k, Meddah, Bak-fl›/Baks›, Ak›n ve di¤erlerinin sanat›nda farkl› dinler ve komflu kültürlerin etki-siyle yeni çizgiler oluflmas›na ra¤men bunlar›n fiamanist menfleini gösteren birçok izler de hâlâ korunmaktad›r.

Tüm bu anlat›lanlara ra¤men, ça¤-dafl anlamda tiyatroyu do¤rudan kam tö-renleri / oyunlar› ile ba¤daflt›rmak da yanl›fl olurdu. Kam töreni, içinde bulu-nan tüm tiyatrosal özellik ve ö¤elere ra¤-men, toplum ve insanlar için hayati önem tafl›yan ruhanî bir amaca hizmet

ediyordu. Gayet tabii, seyirciler de bura-daki olaylar› bir hayal ürünü olarak de-¤il, bir gerçek olarak kabul ediyor, olay-lar›n ve kahramanolay-lar›n /tiplerin gerçek-ten var oldu¤una inan›yorlard›.

Ama görünen flu ki daha sonraki dö-nemlerde köy seyirlik oyunlar› ve özel-likle geliflmifl Halk Tiyatrolar› ile anla-t›m ve illüzyon gösterilerine dayal› sanat türlerinin oluflumunda bu törenlerin bü-yük etkisi olmufltur.

2. Tar›m ve Hayvanc›l›k Kültür-leri ile ilgili Mevsimî Törenler. Köy Seyirlik Oyunlar›

“Köy seyirlik oyunlar›”, “Köy Orta Oyunlar›” veya “ Köy Tiyatrosu” olarak adland›r›lan tar›m ve hayvanc›l›k kültür-leri ile ilgili mevsimî törenkültür-lerin daha ge-nifl yay›ld›¤› ve korundu¤u alan Anadolu ve Azerbaycan co¤rafyas›d›r. Bu co¤raf-yadaki Türk nüfusunun büyük k›sm›n›n yerleflik veya yar› yerleflik hayata geçme-si, tar›m ve hayvanc›l›k kültürlerinin ge-liflmesiyle eski Totemist ve fiamanist gö-rüfllere dayal› inan›fllar giderek ortadan kalkm›fl, yerini yeni gelenek ve inan›flla-ra b›inan›flla-rakm›flt›r. Ama eski gelenekler de tümüyle kaybolmam›fl, yap›lan törenlerin içinde korunup saklanm›flt›r.

Ritüel ve profan mahiyette olmalar› itibariyle ikiye ayr›lan bu oyunlardan bi-rincisi y›l›n belli mevsimlerinde, ikincisi ise herhangi bir sebeple (dü¤ün, milli ve-ya dinî bayramlar vs.) ve zaman gözet-meksizin yap›lmaktayd›. Eski gelenekle-rin yaflat›lmas› aç›s›ndan ritüel oyunlar daha fazla ilgi çekmektedir. Bu oyunlar› zaman ve amaç aç›s›ndan üçe ay›rabiliriz:

a) Y›l de¤iflimi, bahar›n gelifli ile ilgili olarak yap›lan tören ve oyunlar:

Genellikle Mart ay›nda, Nevruz flenlikleri ile ilgili yap›lan Köse Gelin/

(11)

Köse Oyunu / Kosa Kosa, Han Bezeme / Han- Han Oyunu, Godu-Godu oyunlar› yeni y›l›n karfl›lanmas›, k›flla bahar›n, yeni ile eskinin mücadelesini yans›tmak-tad›r.

Bunlardan “ Köse Oyunu”nda çeflit-li komik sahnelerin yan› s›ra Köse’nin öl-mesi / veya öldürülöl-mesi ve daha sonra da dirilmesi yer almaktad›r. Ölüp dirilen hayvan- flaman – tanr› inan›fl›n›n deva-m› niteli¤inde olan bu motif eski Ön As-ya kültürlerinde de görülmektedir. Bun-lar eski Sümerlerde Dumuzi/ Temmuz, eski M›s›r’da Osiris, eski Yunanlarda Di-onis’in ölüp dirilmesi ile ilgili yap›lan tö-renlerle paralellik göstermektedirler.

Bu aç›dan “ Han Bezeme” veya “ Hanhan” oyunu da ilgi çekmektedir. Azerbaycan’›n baz› yörelerinde, Nev-ruz’da, ayr›ca Nogay, K›r›m, Karaçay-Malkar, Tatar Türklerinde ilkbaharda yap›lan “ Sabantuy” törenlerinde bayra-m› yönetmek için yafll›, varl›kl› ve çok ço-cuklu birisinin seçilmesi, ona bir hüküm-darm›fl gibi muamele edilmesi, gerek Türk Ergenekon törenlerinde hükümda-r›n ifltiraki, gerekse de eski Ön Asya kül-türlerinde Y›lbafl›/ Bahar flenliklerinde hükümdarlar›n bafl› çekmesi gelene¤i ile benzerlik ortaya koymaktad›r.

b) K›fl mevsiminin bitimine do¤-ru hayvanc›l›kla ilgili yap›lan Saya/ Saya Gezme / Sayac›/ Sayu, Tekecik, Koç Kat›m›, Teke Oyunu, Ay› Oyunu, Tilki Oyunu, Kartal Oyunu, Eçki Uy-ni vs. adlarla bilinen ritüel törenler:

Bu törenlerde dramatik unsur az yer iflgal eder, ama hayvan kültü ile ba¤-lant›l› eski Totemist geleneklerin yafla-t›lmas› aç›s›ndan dikkati çekerler. Özel-likle Anadolu’da yap›lan Ay›, Kartal, Til-ki oyunlar› kam törenlerinde yer alan hayvan ses ve hareketlerinin taklidi aç›-s›ndan önemlidir.25

c) Bahar – Nevruz Bayra-m›’ndan az önce veya bu s›rada yap›-lan tar›m kültürü ile ilgili törenler:

Çiftçi Baba/ Cütçü Baba/ Cütcü fiu-mu / Bobo Dehkan, Cemalcik/ Cemal Oyunu vb. adlarla bilinen bu törenlerin amac› çeflitli ritüeller, ayinler ve oyun-larla topra¤› k›fl uykusundan uyand›r-mak, onun verimlili¤ini artt›rmakt›r. Önceleri gerçek öküz ve sabanla yap›lan bu ayin, daha sonralar› tiyatro oyunu flekline sokulmufl ve öküzlerin yerini maskeli oyuncular tutmufllar.26

Bu oyun- törenler hem de eski bitki kültü ile ilgili geleneklerin yaflat›lmas› aç›s›ndan ilginçtir.

Çeflitli sebeplerle ve her mevsimde sadece zaman geçirmek ve e¤lenmek amac›yla yap›lan profan mahiyetindeki oyunlarda ise genellikle günlük hayat-tan al›nan komik olaylar konu edilmek-tedir. Halk›n çok eski tiyatro gelenekle-rini canl› tutmaya yönelik bu oyunlar›n içinde yer alan Samit/ Lal oyunlar (pan-tomimler) fiaman gösterilerinde bulu-nan taklit oyunlar›n›n günümüzde, yeni kültür de¤erleri sisteminde bile yaflat›l-d›¤›n› göstermektedir.

Çok k›sa olarak, adeta konu bafll›k-lar› fleklinde de¤indi¤imiz bu oyunbafll›k-lar›n yap›l›fllar›nda da istikrarl› bir süreklilik göze çarpmaktad›r. Aç›k alanlarda, köy meydanlar›nda veya varl›kl› kiflilerin ge-nifl mekanlar›nda düzenlenen bu oyunlar önceden halka duyuruluyor, tüm haz›r-l›klar el birli¤i ile yap›l›yordu. “Sahnenin canl›l›¤›n› temin”27için atefl yak›l›yor (fla-man törenlerinde oldu¤u gibi), kad›n rol-lerini erkekler oynuyor, cans›z nesne ve hayvan rolleri bile insanlar taraf›ndan yap›l›yordu. Bu oyunlarda makyaj mal-zemesi olarak un, is, hamur, yün kulla-n›lmaktayd›. Genellikle daire, bazen de dikdörtgen fleklinde olan “sahne”nin orta

(12)

taraf›n› seyirciler (flenlik) oturarak veya ayakta durarak çevreliyor ve zaman za-man sözlü müdahale ederek, ufak roller alarak oyuna bir canl›l›k kat›yorlard›.28

Görüldü¤ü üzere köy seyirlik oyun-lar›nda aktör, seyirci ve rol var. Aktörler makyaj kullan›yor, sahte sakal ve b›y›k tak›yor, rollerine uygun k›yafet giyiyor-lar. Ayr›ca sahneleyecekleri konuyu seçi-yor veya kendileri uyduruseçi-yor, rolleri paylafl›yor, sahne ve dekorasyonu haz›r-l›yorlar. Nihayet, bu oyunlar hayat›, in-san› ve toplumu yans›t›yor, elefltiriyor, alay ediyor, övüyor. Yani ça¤dafl anlam-da tiyatronun gerektirdi¤i tüm ö¤elere sahiptir. Ritüel mahiyetini kaybetmeyen bu basit oyunlar, eski dinî- ayinî tören-lerle ça¤dafl tiyatro aras›nda bir geçifl merhalesi oluflturmufl ve daha sonraki dönemlerde ortaya ç›kan geliflmifl halk tiyatrolar› (Orta Oyunu vd.) için bir ze-min haz›rlam›flt›r diyebiliriz.

3. Geliflmifl Halk Tiyatrolar› Türk kültürü içinde yüz y›llar bo-yunca süre gelen tiyatro gelene¤i, kül-tür, sanat, zenaat merkezleri olan flehir-lerin ortaya ç›kmas›yla h›zl› bir flekilde profesyonelleflmeye bafllam›fl ve Anado-lu’da “Orta Oyunu”, “Karagöz”, “Med-dah”, ”Hokkabazl›k”, ”Kukla”, Azerbay-can’da “Maskara”, “Mezheke”, “Hokka”, “Garavelli”, “Lotu”, “fiebih”, “Kilim Ara-s›”, Orta Asya’da “ Maskarabaz”, “Kol-Korçak”, “Çad›r- Hayal”, “K›z›kç›” ve bu-nun gibi birçok geliflmifl profesyonel Halk Tiyatrosu türleri oluflmufltur. Ç›k›fl tarihleri kesin olarak bilinmemekle bir-likte, XII. yy’dan bafllayarak tarihî kay-naklarda bunlar hakk›ndaki bilgilere rastlamak mümkündür. Sadece Türk Kültürü de¤il, Dünya Kültürü aç›s›ndan büyük önem tafl›yan bu de¤erlerimiz XIX. yy’dan bafllayarak araflt›rmac›lar›n

dikkatini çekmifl, G. Jacob, H. Ritter, T. Menzel, O.Spies, ‹.Kunos, V. Goredlevs-ki, M.F. Köprülü, M.And, C. Kudret, R.A. Sevengil, A. Sultanl›, M. Allahver-diyev, M. Rahmanov ve ad›n› zikretme-di¤imiz bir çok bilim adam› bunlar hak-k›nda eserler yazm›fllar.29Fakat burada ad› geçen ve geçmeyen araflt›rmac›lar›n bir ço¤u yüzy›llard›r Türk Kültüründe bulunan geleneklere fazla önem verme-yerek, bunlar› daha çok yabanc› kültür-lerin etkisiyle aç›klamaya çal›flm›fllar. Bunda hiç flüphesiz Avrupa santralizmi mevkiinden ç›k›fl eden Bat›l› bilim adamlar›n›n da büyük rolü olmufltur. Baz› araflt›rmac›lar büyük ço¤unlukla Avrupa, bazen de ‹ran, Arap, Çin ve di-¤er kültürlerde bulunan tesadüfi, yüzey-sel benzerliklere dayanm›fl, de¤erlerimi-zin bu kültürlerle ba¤lant›s›n› kan›tla-yabilmek için bofluna çaba harcam›fl ve bunlar›n Türk kültüründeki köklerine dikkat etmemifller.30

Özellikle Türk araflt›rmac›lardan M. And, M. Allahverdiyev, M. Rahma-nov’un eserlerinde Yunan, ‹talyan, ‹s-panyol, Frans›z, ‹ran, Çin vd. kültürle-rin etkisi öne ç›kar›lmaya çal›fl›lmakta, Türk kültür gelenekleri zaman zaman göz ard› edilmektedir.

Türk Halk Tiyatrolar›n›n Avrupa, ‹ran, Hint ve Çin kültürlerinden hiç et-kilenmedi¤ini söyleyemeyiz. Ama bunla-r›n temelini oluflturan kültürün eski Türk kültür gelenekleri oldu¤una birkaç örnek vermekle fikrimizi kan›tlamaya çal›flaca¤›z.

Avrupa tiyatrosuna daha fazla ben-zeyen Orta Oyunu’nun menflei XIX. yy dan bafllayarak araflt›rmac›lar aras›nda bir tart›flma konusu olmufltur. Bunun, Karagöz’ün canl› aktörler taraf›ndan oy-nanmas› sonucu ortaya ç›kt›¤›; ‹talyan “ Komedia del Arte”, Yunan “Mimus”,

(13)

‹s-panyol “Juglares” tiyatrolar›ndan kay-nakland›¤›; Venedik ve Ceneviz’den tüc-carlar, ‹spanya’dan Yahudiler arac›l›¤›y-la Anadolu’ya geldi¤i gibi fikirler ileri sü-rülmüfltür. Hatta “Orta” kelimesinin bile “Arte”, “Auto” gibi kelimelerden ç›kt›¤›, tef, tokmak (daha sonra flakflak) maske, tahta k›l›ç gibi aksesuarlar›n Avrupa’dan al›nd›¤› gibi faraziyeler ortaya at›lm›flt›r. Oysa bütün bunlar›n kendi kültürü-müzde, özellikle kam törenleri ve mev-simlik oyunlarda bulundu¤unu görebili-riz.

Köy seyirlik oyunlar›nda oyunun geçti¤i alana “orta”,seyirciye “flenlik” denmektedir. Yakut Türkleri erkek ka-ma, Türkmenler ise kam törenlerine “oyun” derler.Tef,tokmak ve maskenin kam törenlerinin birer parças› oldu¤unu da yukar›da kaydetmifltik.

Orta Oyunu’nda gösteriden önce tüm oyuncular›n sahneye ç›karak hopla-y›p z›plamas›, garip bir flekilde dans et-mesi (Curcuna) aynen kam›n törenden önceki ›s›nma hareketlerini and›rmakta-d›r. Bu gösterilerde müzi¤im kullan›lma-s›, her kahraman›n / tipin kendine özgün müzik parças›n›n olmas› olay› da kam tö-renleri ile benzerlik göstermektedir.

Orta Oyunu’nda yerine göre dük-kan, ev, kahve, hamam vs. olarak geçen ve,,Yeni Dünya’’ adland›r›lan paravana veya kafeslerin menflei de ilginçtir. Bu kafesler çeflitli mekanlar› sembolize edi-yor ve oyun alan›n›n etraf›nda oturan bütün seyircilerin bu mekanda olanlar› görebilmesine imkan sa¤l›yordu . Arafl-t›rmalarda bu dekorun menflei farkl› fle-killerde (Çingeneler, ‹stanbul’un yeni mahalleleri vs.) aç›klanmakta veya buna hiç de¤inilmemektedir. Bu konuya ›fl›k tutacak bilgiyi Türkmenistan’daki kam geleneklerinde görmek mümkündür. Türkmenlerde kam töreni-oyun çad›rda

yap›lmaktad›r. Bu çad›ra altm›fl kifli s›-¤ar. Daha fazla seyirci topland›¤› zaman (ki bu say› bazen iki yüze ulafl›r) çad›r›n kafesini d›fltan kaplayan keçeler al›n›yor ve d›flar›da oturanlar da oyunu seyredi-yordu.31 Orta Oyunu’nda kullan›lan pa-ravanalar (Yeni Dünya) buradan kay-naklanm›fl olabilirler.

Ayr›ca Orta oyunu ile köy seyirlik oyunlar›ndaki di¤er ortak yönler (belli metnin olmamas› ve do¤açlama yap›lma-s›;komik sahnelerin a¤›r basmas› ;seyir-ciyle do¤rudan temas vs.) de bu kültür de¤erleri aras›nda bir gelenek ba¤› oldu-¤unun göstergesidir.

Benzeri yaklafl›m çok eski tarihi olan, ama günümüzde koruyamad›¤›m›z, Hokkabazl›k’’la ilgili ortaya ç›kmaktad›r. Bu sanat türünün de Avrupa’dan, özellik-le ‹spanya ve Portekiz’den Yahudiözellik-ler ara-c›l›¤› ile geldi¤i iddia edilmektedir.32

Hokkabazl›k el çabuklu¤u,hipnoz, il-lüzyon, jonglörlük,konuflma ve espri yap-ma sanatlar›n›n bir araya gelmesinden oluflan bir gösteridir.Azerbaycan’da Hok-kabaz ve Lotu adlanan bu kiflilerin küçük komik sahneler de yapt›¤› bilinmekte-dir.Kam törenleri s›ras›nda kamlar›n yapt›¤› illüzyon gösterileri hakk›nda ye-terince bilgi vermifltik. Bu gösteriler s›ra-s›nda kam ile yard›mc›s› veya seyirciler aras›nda komik söylefliler de geçiyordu.

El çabuklu¤u, gözba¤c›l›k, illüzyon sanat› hemen hemen bütün halklarda mevcuttur. Fakat Türk kültüründe oldu-¤u gibi, illüzyon ve söz sanatlar›n›n bir arada bulundu¤u bir örne¤e rastlanma-maktad›r. Ayr›ca Hokkabazlar›n da kamlar gibi tef ve tokmak /flakflak kul-lanmas›, repertuarlar›n›n benzerli¤i bunlar aras›nda genetik bir ba¤lant›n›n bulundu¤una iflaret etmektedir.

Baz› araflt›rmac›lar›n ‹talya’dan (el kuklalar›) veya ‹ngiltere’den (ipli

(14)

kukla-lar) getirildi¤ini iddia etti¤i Kukla Tiyat-rosu da çok eski dönemlerden Türkler aras›nda bilinmektedir. Azerbaycan flairi Genceli Nizamî’nin (XII yy.) “ Hüsrev ve fiirin” eserinde insanlar Tanr›n›n oynat-t›¤› kuklaya benzetiliyor, Fars flairi At-tar’›n “Üflturname” eserinde ise kukla oy-natan bir Türk’ten bahsediliyor. Bugün bile Orta Asya Türkleri kuklaya “ Kol Korçak” demekte ve bu sanat türünü ya-flatmaktalar. Azerbaycan’da da kuklan›n çeflitli türlerinin yan› s›ra “ Kilim aras›” ve bir çuval içinde oynat›lan flekilleri de mevcuttu. Ayr›ca Sibirya’daki Türk me-zarlar›nda bulunan kuklalar da bu sana-t›n çok eski köklerine iflaret etmektedir.

Türk toplumunda tiyatro zevkinin geliflmesini etkileyen ve yüzy›llar boyun-ca güldürü, elefltiri, e¤lencenin yan› s›ra toplumun bilgilenmesine hizmet eden bir di¤er sanat türü de Gölge Tiyatrosu Karagöz’dür. Konu, dil, anlat›m ve sesli taklit flekilleri aç›s›ndan halk tiyatrolar› gelene¤ini sürdüren Karagöz de sürekli baflka halklara mal edilmeye çal›fl›lm›fl, Çin, Cava, Hindistan, M›s›r ve hatta Yu-nanistan’dan geldi¤i iddia edilmifltir.

Bir defa Cava ve Hindistan’daki Gölge Tiyatrolar› yaln›z kutsal konular› (Ramayana ve Mahabharata’dan) ele al-m›fl ve üzerinde sahnelerin çizildi¤i bü-yük panolar› atefl önünden geçirmekle yap›lm›flt›r.

Memlûklerle ayn› zamanda M›-s›r’da bilinmeye bafllayan Gölge Tiyatro-su ise ilkel siyah- beyaz figürlerin oyna-t›ld›¤› bir oyundur.Arap toplumunda “Aragoz” (M›s›r), “Karakus” (Libya), “Karaguz” (Tunus), vb. adlarla bilinmek-tedir. Bu adlar›n hiç birisi Arapça de¤il ve “ karagöz” anlam›na gelmektedir. Ya-ni bu tiyatro da Türk Karagöz’ü için bir örnek olamazd›, tam tersi Türkçe ad›yla Arap kültürüne girdi¤i aç›kt›r.

Her ne kadar hak iddia etseler de, Yunan Gölge Tiyatrosu “ Karagiozis” de bafl oyuncular (Karagiozis, Hatziavatis) ve hatta ikinci dereceli tiplerin adlar› da-hil (Çelebi, Zenne vs.), konu itibariyle bi-le Türk Karagözünün tam bir kopyas›d›r. Kuklalar›n boyutu (1,5-2 m), dil malzemesinin kullan›fl› ve anlat›m flekil-leri aç›s›ndan farkl›l›klara ra¤men, Türk Karagöz’üne en yak›n olan› Çin gölge ti-yatrosudur ki bu konuda da hangi kültü-rün hangisinden ald›¤›n› kesin söylemek mümkün de¤il.

Ama kesin olan flu ki bu sanat de¤e-rini Türkler eski ana yurtlar›ndan Ana-dolu’ya getirmifl, burada kendi gelenek ve göreneklerine göre flekillendirerek Osmanl› Devletinin s›n›rlar› içinde yafla-yan halklara tan›tm›fllar.

Hikaye (masal, destan, efsane, menk›be, vs.) anlatma sanat› dünyan›n hemen hemen her halk›nda var olan bir kültür ürünüdür. Türkler aras›nda Med-dah, K›ssahan, Mukkallit, Masalguy, Nakkal vd. isimlerle bilinen ve a¤›rl›kl› bir dramatik özellik tafl›yan bu sanat, yüzy›llar boyunca Türk kültürü içinde geliflerek günümüze dek ulaflm›flt›r.

Hikaye anlatma gelene¤inin kam törenleri içindeki yeri ve önemi hakk›n-da yukar›hakk›n-da yeterince bilgi vermifltik. Türklerin Müslümanl›¤› kabulü ile ka-m›n baz› görevlerini Ozan- Afl›k- Bakfli-Baks›’lar üstlenmifl, bat›ya do¤ru ilerle-dikçe de bunlar›n aras›nda bir ‘uzman-laflma’ gerçekleflmifltir. Kopuz çal›p tür-kü söyleyen, ‘ boy boylayan ‘ (yani hika-ye, destan anlatan), toplumun bilicisi, yard›mc›s›, dan›flman› olan ozan tipi (ki bunun klasik örne¤i Dede Korkut’tur .)33 yerine, sadece saz çal›p türkü söyleyen afl›klar ve sadece hikaye / destan anla-tan meddahlar ortaya ç›km›flt›r. Bu ara-da Azerbaycan ve Do¤u Anadolu’ara-daki

(15)

(Erzurum, Kars yöresi) hem saz çal›p – türkü söyleyen, hem de destan anlatan afl›klar, Orta Asya’daki ozan- baks› tipi ile Bat› Anadolu’daki (‹stanbul, Bursa) Afl›k-Meddah tipleri aras›nda geçifl mer-halesini temsil etmekteler.

Anadolu ve Azerbaycan’da bu anla-t›m sanat› her ne kadar Fars ve Arap ge-leneklerinden etkilense de (‹ran edebi-yat› örnekleri ve ‹slamî hikayeler), bu et-kilenme sadece konu aç›s›ndan olmufl, anlat›m tekni¤i ve dramatik ö¤eler aç›-s›ndan Türk geleneklerini korumufl ve gelifltirmifltir. Örne¤in, kam törenleri s›-ras›nda kam›n farkl› seslerle söylefli (di-yalog) yapmas›, insan, hayvan, nesne, do¤a seslerini, insan ve hayvan hareket-lerini taklit etmesi, mimikler, tiplerdeki kiflilefltirme unsurlar› vs. aynen meddah sanat›nda görülmektedir. Kam›n, tefini ve tokma¤› yerine göre kalkan, kay›k, ok, k›l›ç, binek hayvan› vs. yerine kul-land›¤› gibi meddah da elindeki sopay› / bastonu ayn› amaçlarla kullanmaktad›r.

19. yüzy›lda M.F. Ahundzade (1850) ve ‹. fiinasi (1861) taraf›ndan yaz›lan ilk Avrupa tipi oyunlarla Türk tiyatrosu ye-ni bir döneme girmifl, zaman›n flartlar›-na uygun bir tiyatro sistemi ve kültürü geliflmeye bafllam›flt›r. Ça¤dafl Türk ti-yatrosu flekil ve teknik aç›s›ndan her ne kadar Avrupa tiyatrosunu örnek alsa da temelinde Türk kültürü ve gelenekleri yatmaktad›r.

KAYNAKÇA

1. Alekseyev N.A. Ranniye Form› Religii

Tyurko-yaz›çn›h Narodov Sibiri / Sibirya Türk Halkar›n-da ‹lkel Din fiekilleri, Novusibirsk, 1980

2. Alekseyev N.A.fiamanizm Tyurkoyaz›çn›h

Na-rodov Sibiri/ Sibirya Türk Halklar›nda fiama-nizm, Novosibirsk, 1984

3. Allahverdiyev M. Azerbaycan Halk Teatr›

Ta-rihi. Bak›, 1978

4. And M. Geleneksel Türk Tiyatrosu. Ankara,

1969

5. And M. 100 Soruda Türk Tiyatrosu Tarihi.

‹s-tanbul, 1970

6. And M. Dünyada ve Bizde Gölge Oyunu.

Anka-ra, 1977

7. And M. Türk Tiyatrosu’nun Evreleri. Ankara,

1983

8. Avdeyev A.D. Proishojdeniye Teatra /

Tiyatro-nun Menflei – Leningrad – Moskova, 1959

9. Basilov N.A. ‹zbranniki Duhov / Ruhun

Seçtik-leri. Moskova, 1984

10. Drevniye Obryad›, Verovaniya i Kult› Narodov Sredney Azii/ Orta Asya Halklar›n›n Eski Tören, inan›fl ve Kültleri, Moskova, 1986,

11. Elçin fi. Anadolu Köy Orta Oyunlar› (Köy

Tiyat-rosu) 2. Bask›, Ankara, 1977,

12. Elçin Ressam . Ellik Tamaflalardan. 3. Cütçü

fiumu Hasretinde. Gobustan Dergisi, Bakü, 1976, say›.4

13. Frezer J.J. Zolotaya Vetv/ Alt›n Dal.- Moskova,

1984

14. Gordlevski V.A. ‹z Nastoyasçego ‹ Profllogo

Meddahov v Tursii/ Türk Meddah›n›n bugünü ve geçmifli. – Seçilmifl Eserleri, c. 2., Moskova, 1961

15. Hudyakov ‹.A. Kratkoe Opisanie

Verhoyansko-go Okruga / Verhoyansk Vilayetinin k›sa Tasvi-ri-Leningrad, 1969

16. Jacob G. Türkische Litteraturgeschichte in

Ein-zeldarstellungen. Heft I. Das Türkische Schat-tentheater . Berlin, 1900

17. Jacob G. Vortrage Türkischer Meddah’s

(mi-mischer Erzahlungkünstler). Berlin 1904

18. Kazmaz S. Köy Tiyatrosu, Ankara, 1950 19. Kenin- Lopsan M.B. Obryadovaya Praktika i

Folklor Tuvinskogo fiamanizma. Konets XIX. –Naçalo XX v./Tuva fiamanizminde Tören Pra-tikleri ve Folklor. 19.yy sonu – 20.yy bafllar› – Novosibirsk. 1987

20. Köprülü M.F. Meddah, Türkiyat Mecmuas›, c.1,

‹stanbul, 1925

21. Kudret C. Karagöz I. Ankara, 1968; II. Ankara,

1969; III.Ankara, 1970

22. Kudret C. Orta oyunu, Ankara, 1973

23. Kunos ‹. Das türkische Volksschauspiel - Orta

Ojnu. Leipzig, 1908

24. Menzel T. Meddah, Schattentheater.und Orta

Ojnu. Praj, 1941

25. Pirverdio¤lu A. Bilimde Avrupa Merkezcili¤i

ve Türk Kültürü, Yeni Türkiye Dergisi, Say› 15, May›s, Haziran 1997

26. Pirverdio¤lu A. Dede Korkut ve fiamanizm.

Uluslar aras› Dede Korkut bilgi flöleni, AKM ya-y›nlar›, Ankara, 2000

27. Potanin G.N. Oçerki Severo- Zapadnoy

Mongo-lii/ Kuzey-Bat› Mo¤olistan Hakk›nda Denemeler, - St.Petrsburg, 1883

28. Potapov L.P. Ohotniçyi Poverya ‹ Obryad› u

Al-tayskih Tyurkov/ Altay Türklerinde Avc›l›k Ge-lenek ve ‹nançlar›. “Kultura i Pismennost Vosto-ka”, c.5, Baku, 1929

29. Rahmanov M. Uzbekskiy Teatr s Drevneyflih

Vremyon do 1917 goda/En Eski Dönemlerden 1917 Y›l›na Kadar Özbek Tiyatrosu, Taflkent, 1981

(16)

Hannover, 1924; II. ‹stanbul, 1941; III. Weisba-den, 1953;

31. Sevengil R.A. Eski Türklerde Dram Sanat›,

An-kara, 1969

32. Sokolova Z.P. Kult Jivotn›h V Religiyah/

Din-lerde Hayvan Kültü, Moskova, 1972

33. Spies O. Türkisches Puppentheater. Emsdetten

Westf., 1959

34. Sultanl› A. Azerbaycan Dramaturgiyas›n›n

‹n-kiflaf Tarihinden Bak›, 1964

35. Tokarev S.A. Ranniye Form› Religii i ih

Razvi-tiye/ ‹lkel din fiekilleri ve Onlar›n Geliflimi, Mos-kova, 1964

36. Tokarev S.A. Religiya v ‹storii Narodov Mira/

Dünya Halklar› Tarihinde Din, - Moskova, 1976

NOTLAR

1FREZER J.J. Zolotaya Vetv/ Alt›n Dal.- Moskova,

1984, s. 306, 307

2Bkz. : Alekseyev N.A. Rannnniye Form› Religii

Tyurkoyaz›çn›h Narodov Sibiri/ Sibirya Türk Halklar›nda ‹lkel Din fiekilleri, Novosibirsk, 1980; yine O’nun, fiamanizm Tyurkoyaz›çn›h Na-rodov Sibiri/ Sibirya Türk Halklar›nda fiama-nizm, Novosibirsk, 1984; Basilov N.A. ‹zbranniki Duhov/ Ruhun Seçtikleri, Moskova, 1984; Toka-rev S.A. Ranniye Form› Religii i ih Razvitiye/ ‹l-kel din fiekilleri ve Onlar›n Geliflimi, Moskova, 1964 vd.

3JJ.FREZER’e göre büyü iki prensibe

dayanmakta-d›r: birincisi, benzer fley kendi benzerini do¤uru-yor veya sonuç onu do¤uran sebebe benzido¤uru-yor (go-meopatik büyü) ; ikincisi, ne zamansa birbiriyle temas halinde olan iki nesne, bu direkt temas bit-tikten sonra da uzaktan uza¤a birbirini etkileme-ye devam ediyorlar (kontagoioz büyü). Frezer, her iki büyü fleklini “sempatik büyü” terimiyle tan›m-l›yor. Bkz.: Frezer J.J. Alt›n Dal, s. 19-20 vd.

4a.g.e., s.499

5Sokolova Z.P. Kult Jivotn›h V Religiyah/ Dinlerde

Hayvan Kültü, Moskova, 1972, s.44

6Tokarev S.A. Religiya v ‹storii Narodov Mira/

Dün-ya Halklar› Tarihinde Din, - Moskova, 1976, s.44

7Bkz.: Sokolova Z.P. Kult Jivotn›h., s.96 8Alekseyev N.A. Ranniye Form›., s.98 9a.g.e., s. 121-122

10Sokolova Z.P. Kult Jivotn›h..., s.51-5 11a.g.e., s.76

12Bkz.: Frezer J.J. Alt›n Dal, s. 210-215

13Bkz.:Potapov L.P. Ohotniçyi Poverya i Obryad› u

Altayskih Tyurkov/ Altay Türklerinde Avc›l›k Ge-lenek ve ‹nançlar›. “Kultura i Pismennost Vosto-ka”, c.5, Baku, 1929, s. 123-129; Alekseyev N.A. Ranniye Form›..., s. 262-270 vd.

14bkz..:Basilov V.N. ‹zbranniki Duhov, s.8-9 15a.g.e., s.13

16Kenin- Lopsan M.B. Obryadovaya Praktika i

Folk-lor Tuvinskogo fiamanizma. Konets XIX. –Naçalo XX v./Tuva fiamanizminde Tören Pratikleri ve Folklor. 19.yy sonu – 20.yy bafllar› – Novosibirsk. 1987, s. 90-105

17Basilov V.N. ‹zbranniki Duhov, s. 134

18Avdeyev A.D. Proishojdeniye Teatra / Tiyatronun

Menflei – Leningrad – Moskova, 1959, s. 156

19Alekseyev N.A. fiamanizm..., s.187

20 Kenin- Lopsan M.B. Obryadovaya Praktika...,

s.33-34

21Basilov V.N. ‹zbranniki Duhov, s.122

22Hudyakov ‹.A. Kratkoe Opisanie Verhoyanskogo

Okruga / Verhoyansk Vilayetinin k›sa Tasviri-Le-ningrad, 1969, s. 346

23Potanin G.N. Oçerki Severo- Zapadnoy Mongolii/

KuzeyBat› Mo¤olistan Hakk›nda Denemeler, -St.Petrsburg, 1883, s.4,61

24Basilov V.N. ‹zbranniki Duhov, s.119- 120 25Bkz.: Elçin fi. Anadolu Köy Orta Oyunlar› (Köy

Ti-yatrosu) 2. Bask›, Ankara, 1977, s. 42,47,53-55 vd.

26Elçin Ressam . Ellik Tamaflalardan. 3. Cütçü

fiu-mu Hasretinde. Gobustan Dergisi, 1976, say›.4

27Elçin fi. Anadolu Köy Orta Oyunlar›, s.76 28bkz.: Kazmaz S. Köy Tiyatrosu.- Ankara, 1950,

s.13

29Bkz.: Jacob G. Türkische Litteraturgeschichte in

Einzeldarstellungen. Heft I. Das Türkische Schatten- theater . Berlin, 1900; yine onun: Vort-rage Türkischer Meddah’s (mimischer Erzahlung-künstler). Berlin 1904, Ritter H. Karagös. Tür-kische Schattenspiel . I. Hannover, 1924; II. ‹s-tanbul, 1941; III. Weisbaden, 1953; Menzel T. Meddah, Schattentheater.und Orta Ojnu. Praj, 1941; Spies O. Türkisches Puppentheater. Ems-detten Westf., 1959; Kunos ‹. Das türkische Volksschauspiel - Orta Ojnu. Leipzig, 1908; Köp-rülü M.F. Meddah. Türkiyat Mecmuas›, c.1, ‹s-tanbul, 1925; And M. Dünyada ve Bizde Gölge Oyunu, Ankara 1977; yine onun: Geleneksel Türk Tiyatrosu, Ankara, 1969; yine onun: Türk Tiyat-rosunun Evreleri, Ankara, 1983; Kudret C. Kara-göz. I. Ankara, 1968; II. Ankara, 1969; III. Anka-ra, 1970; yine onun : Orta Oyunu, AnkaAnka-ra, 1973; Sevengil R.A. Eski Türklerde Dram Sanat›. Anka-ra, 1969; Gordlevski V.A. ‹z Nastoyasçego; ‹ Profl-logo meddahov v Tursii/ Türk Meddah›n›n bugü-nü ve geçmifli. – Seçilmifl Eserleri, c. 2., Moskova, 1961; Sultanl› A. Azerbaycan Dramaturgiyas›n›n ‹nkiflaf Tarihinden, Bak›, 1964; M.Allahverdiyev. Azerbaycan Halk Teatr› Tarihi. Bak›, 1978; M. Rahmanov. En Eski Dönemlerden 1917 Y›l›na Kadar Özbek Tiyatrosu, Taflkent, 1981 vs.

30Daha genifl bilgi için bkz: Pirverdio¤lu A. Bilimde

Avrupa Merkezcili¤i ve Türk Kültürü. Yeni Tür-kiye Dergisi, Say› 15, May›s, Haziran 1997, s. 744- 747

31 Drevniye Obryad›, Verovaniya i Kult› Narodov

Sredney Azii/ Orta Asya Halklar›n›n Eski Tören, inan›fl ve Kültleri, Moskova, 1986, s.98

32Bkz. : And M. 100 Soruda Türk Tiyatrosu Tarihi,

‹stanbul, 1970, s.35 ; yine onun: Geleneksel Türk Tiyatrosu, s. 201

33Bu konuda daha genifl bilgi için bkz. :Pirverdio¤lu

A. Dede Korkut ve fiamanizm. Uluslar aras› Dede Korkut bilgi flöleni, AKM yay›nlar›, Ankara, 2000

Referanslar

Benzer Belgeler

Hafız zaman zaman, ayetleri, diğerlerine ümit vermek için sesli okuyor, onun sesi bu kahredici mekânda gönüllere bir ümit ışığı gibi süzülüyordu.. Krasnoyarsk denilen

Kalite Çemberleri Paylaşım Konferansı -SMED KalDer Ankara Yönetim Kurulu Üyeleri ile EFQM 2020 Modeli Tanıtım Eğitimi.. 2021 Kalite Çemberi Kaizen Ödülü

Trabzon, Halep (1724) ve Bosna (1734) valilikleri yapan Ali Paşa, Kânî’nin hayatında da önemli bir yere sahiptir. Ayrıca kaynaklarda Hekimoğlu Ali Paşa için

Bahadır Kaleağası AB Komisyonu üyeleri ve yöneticileri, Avrupa Parlamenterleri, AB ülkeleri bakanları ve bürokratları, Avrupa Yatırım Bankası yetkilileri, AB nezdinde

TÜSİAD Yönetim Kurulu tarafından Mart ayında gerçekleştirilen Brüksel ziyareti çerçevesinde TÜSİAD Yönetim Kurulu üyelerinden oluşan heyet

Bahadır Kaleağası AB Konseyi Başkanı, Komsiyonu üyeleri, Avrupa Parlamenteri, AB ülkeleri bakanları, AB Komisyonu ve Bakanlar Konseyi yetkilileri, Avrupa Yatırım

“Gümrük Birliği’nde Yeni Dönem ve İş Dünyası” başlıklı TÜSİAD raporu 8 Aralık tarihinde Brüksel’de Avrupa Parlamentosu Uluslararası Ticaret Komitesi Türkiye

düşünce kuruluşları, medya ve uluslararası iş dünyası temsilcileriyle 2014 yılında gerçekleştirdiği görüşmeler ve katıldığı toplantılarda özellikle ABD ile