• Sonuç bulunamadı

Bunun ardından master plan yapıldı ve GAP'ın 2005'te bitirilmesi hedeflendi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bunun ardından master plan yapıldı ve GAP'ın 2005'te bitirilmesi hedeflendi"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

(Kayıtlı Üyeler İçindir) Neredeyse yarım yüzyıl sonra Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) gündemimizin baş köşesine oturdu. Daha birkaç yıl öncesine kadar GAP sözcüğünü hatırlamayan hazretlerin hepsi projeyi ağızlarından düşürmez oldular. Ne değişmişti de GAP'ın ciddi biçimde hayata geçirilmesi söz konusu ediliyordu? Madem o kadar önemli ve yaşamsal bir projeydi, bugüne kadar neden ihmale uğramıştı? Bütün bu sorularıma yanıtı Dursun Yıldız'la

söyleşimizde aradım.

- Entegre bir proje olan GAP 1967'de başladı. Şu anda 2008 yılındayız. Siz entegre bir projenin belli bir zaman içinde tamamlanması gerektiğini savunuyorsunuz. Sizce GAP neden bu kadar ihmal edildi?

DURSUN - Atatürk' ün 1930'larda verdiği emirle Fırat ve Dicle nehirlerinde çalışmalar başladı. Daha sonra Keban Barajı devreye girdi. Bunun ardından master plan yapıldı ve GAP'ın 2005'te bitirilmesi hedeflendi. Ama hazırlanan diğer bir planla GAP'ın 2010 yılında ancak tamamlanabileceği söylendi.

Bu uzun sürecin zaman zaman kesintilere uğramasının çeşitli nedenleri olabilir. Ama ben bunun en temel nedeninin GAP'a siyasi ilgideki azalma olduğunu düşünüyorum. Yani GAP'taki ilerleme ya da yavaşlama siyasi iradeyle doğrudan ilgi içinde. Bir yıl önceki durumu dikkate alacak olursak GAP'a olan ilgi şu andaki kadar fazla değildi. O dönemden bugüne ekonomimiz çok fazla bir iyileşme içinde olmadığı için GAP'a olan ilginin ekonomik gelişmenin bir sonucu olduğunu düşünmemiz mümkün değil. Ama siyaseten GAP'a sahip çıkmanın sonucunu görmek mümkün.

- Peki, belli dönemlerde neden siyaseten GAP'a sahip çıkılmadı?

- Dediğiniz gibi belirli bir dönem uykuya yatırıldı. Bunun birinci nedeni şu: O dönemin hükümetlerinin öncelikler sırası farklı olabilir. Ülke kalkınması ve gelişmesiyle ilgili olarak politikalarda farklılıklar ortaya çıkabilir. Buna 2001'deki ekonomik krizi de eklersek bütün bunlar Türkiye'nin öncelikleri sırasında belirli sapmaların olmasına, bunun da GAP gibi bir projeye öncelikler sırasında daha altlarda yer verilmesine neden olmuş olabilir. Ama bütün bunlar siyasetin GAP üzerindeki ilgisi arttığı anda projenin ilerlemesine engel teşkil etmiyor. çünkü şu anda GAP siyasetin gündeminin ortasına oturmuş durumda. Bu ilgi arttığı anda GAP'la ilgili raporlar da hazırlanıyor. Ya da o bölgede yapılacak çalışmalarla ilgili birçok toplantı da düzenleniyor. Yani işin esası siyasi ilgidir.

Entegre proje geciktirilmez

- Peki, GAP'ın entegre proje olarak bu kadar geciktirilmesine ne diyorsunuz?

- Bir entegre proje olarak GAP'tan beklenen o bölgedeki sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel gelişimi sağlamasıdır.

Yani GAP bir yapısal dönüşüm projesidir. Bu nedenle entegre özelliği hep öne çıkmıştır. Yani GAP'ın sadece enerji ve sulama amaçlı bir proje olmadığı, büyük oranda sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel kalkınmayı da içeren çok kapsamlı bir proje olduğunu hatırlamamız gerekir.

Entegre projeyi gerçekleştirme zorlukları da vardır.

Entegre proje birçok sektörün bir arada geliştirerek yürütülmesi amacını taşır. Bu gelişmeyi kontrol etmek, bunu yönetmek ve ilerletmek de çok kolay olmayabilir.

Bunun için de siyasi iradeye ve siyasi desteğe ihtiyaç vardır. Bu destek azaldığı anda entegre projenin bileşenleri arasındaki ilişki kopuyor. Yani bir sektör diğer sektörden daha farklı bir noktaya gidebiliyor. Bu da projeden beklenen bütüncül faydanın alınmasını zorlaştırıyor.

- Peki, bugün için GAP'taki hidroelektrik enerji projelerinin sulama projelerinden daha ön plana çıktığı görüşleri sizce doğru mu?

- Ben bunlara katılmıyorum. Bunun sebebi de şu:

GAP'ta şu anda tamamlanan 16 projeden 8'inde hidroelektrik enerji santralı var. Ama bunun diğer 8'inde ise sadece

(2)

sulamaya yönelik bir planlama bulunuyor. Yani şu anda bitirilenler itibarıyla dengeli. Bugüne kadar tamamlanan barajlardan Atatürk, Birecik, Dicle ve Batman barajlarında hidroelektrik santralın yanı sıra sulama amacı da var. Öyle ki bu barajlardan sulanması gereken arazinin, GAP'ta tümünün sulanması düşünülen arazinin yarısına eşit olduğunu söyleyebilirim. Yani bu arazi 850 bin hektar. Yani GAP'ta sulanacak 850 bin hektarlık arazinin depolama sistemi hazır.

Biz bu depolama sistemini yaparken tabii ki hidroelektrik santralları da baraj inşaat süresi içinde inşa etmek

zorundayız. Bu hidroelektrik santrallar baraj yatırım maliyetinin dörtte biri ve beşte birine tekabül ediyor. Yani bunlar yapıldığı için sulama sistemleri ötelenmiş değil. Ama teknik bir zorunluluk olarak baraj yapılırken hidroelektrik santralın da birlikte yapılması ve daha sonra baraj doldurulurken bu süre içinde sulama sistemlerinin de yapılması planlanabilir.

Daha açık söylemek gerekirse, baraj yapıldıktan sonra enerji üretmemek diye bir lüksünüz olamaz.

Biraz önce saydığım barajlardan hem elektrik enerjisi üretilmiştir hem de bu rezervuarlarda sulama için su biriktirilmiştir.

Ama GAP'ta sulama sistemlerinin yüzde 15 oranında geride kalması hidroelektrik enerjinin tamamlanma oranının bu kadar yüksek olmasından kaynaklanmamıştır.

- Peki, neden kaynaklandı?

- Bu bir teknik zorunluluktur. Sistem itibarıyla hidroelektrik santral yapıldıktan sonra da elektrik enerjisi üretilmiştir.

Bu elektrik enerjisi tüm Türkiye'de kullanılmıştır.

çoğu yerde söylenmeye çalışılan hidroelektrik enerji konusundaki ilerleme GAP'taki sulama alanındaki ilerlemeyi biraz engelledi yönündeki görüşlerin çok doğru olmadığını söylemek durumundayım.

- İyi de, sulama sistemleri neden tam olarak faaliyete geçirilemiyor?

- Hidroelektrik enerjiyi ürettikten sonra bunu fayda haline dönüştürmek için sadece trafo merkezlerine ve iletim hatlarına ihtiyacınız var. Ama sulama sistemlerinden geri dönüş alabilmek için sulama sistemini yaparken aynı zamanda o bölgede çiftçinin eğitimi, toprak potansiyeli ve özelliklerinin tespiti, arazi tesviyesi, sulama altyapısının halledilmesi, arazi toplulaştırması ve ürün deseni planlamasını yapmak gerekmektedir.

Yani sulama açısından geri dönüş alabilmek için sadece sulama kanalını yapmakla hiçbir şey bitmiyor. Ayrıca buna Güneydoğu Anadolu'da özellikle yapılması gerektiğine inandığım, yarım kaldığını düşündüğüm toprak reformunu da eklemek gerekiyor. Böyle bir durumda sulamadan geriye dönecek faydalar açısından zamana ihtiyaç duyulduğunu söylemek zorundayız. Ama enerji açısından öyle değil. Enerjiyi ürettiğiniz anda geri dönüşü oldukça kısa bir sürede gerçekleşiyor. Bu nedenle bugün GAP'ta sulama sistemlerinin geliştirilmesi açısından gösterilen ilginin bu geri dönüşü de dikkate alarak değerlendirilmesinde yarar olduğunu düşünüyorum.

GAP stratejiktir

- Bir de siz entegre projelerde en önemli faktörlerden birisinin zaman olduğunu savunuyorsunuz. Neden zaman?

- Bu projeler sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel yapısal dönüşüm projeleri olduğu için geri dönüşümün de hızlı olabilmesi açısından bir an önce tamamlanmaları gerekir. Bu nedenle zaman önemli bir faktördür.

Bu dönemde GAP'a artan siyasi ilginin bu zaman faktörünün öneminin anlaşılmasından da kaynaklandığına

inanıyorum. GAP zaman faktörü de dikkate alınarak geçmişte kesintiye uğratılmamalıydı; siyasi ilgi azalmamalıydı.

GAP'a özellikle 2000'li yılların başından itibaren kamu finansmanından azalan pay GAP'taki sürekliliği bozmuş ve GAP'ın bileşenleri arasındaki ilerleyişi farklılaştırmıştır.

(3)

Bu nedenle de GAP'tan üçüncül bir geri dönüşün alınması biraz zorlaşmıştır. GAP stratejik bir projedir ve bunun hiçbir şekilde kesintiye uğramaması gerekmektedir.

- Peki, GAP sadece Türkiye'yle sınırlı olarak düşünülebilir mi?

- Hayır. Sadece Türkiye'de değil, Ortadoğu'da ve Kuzey Afrika ülkelerinde geliştirilmeyi bekleyen ender bir su

havzası projesidir. Diğer projelerin çoğu geliştirilmiştir. Örneğin Nil Havzası'nın Kuzey Afrika bölümü geliştirilmiştir.

Ortadoğu'da başka projeler de geliştirilmiştir.

Ama Fırat ve Dicle nehirlerinin oluşturduğu GAP halihazırda bu bölgede geliştirilmeyi bekleyen tek havza olarak sadece Türkiye için değil, bölge açısından da çok büyük bir önem taşımaktadır. çünkü GAP'ta tarıma dayalı sanayinin de gelişmesiyle özellikle Arap ülkelerinin 30 milyar dolarlık tarım ithalat pazarını besleyebilmek mümkün olacaktır.

Bu anlamda da GAP sadece Türkiye için değil bölge için de önemli bir tarımsal ürün ihracat ve ithalat ortamı yaratacaktır. GAP'ın geliştirilmesiyle Türkiye su ve tarım ürünleri açısından bölgede stratejik

bir konum kazanacaktır. Bütün bunlar dikkate alındığında GAP'taki sürekliliğin bozulmasının hiçbir zaman düşünülmemesi gerektiği ortaya çıkıyor.

Geçmişte Sayın Süleyman Demirel GAP için çok büyük çaba göstermiştir. Hatta onun döneminde MGK'de GAP'ın 2010'da tamamlanması yönünde tavsiye kararı da çıkmıştır. Bütün bunlara rağmen GAP'a olan ilginin azaldığını görüyoruz. Demirel'in, "GAP'ı gaptırmam" sözünün de o dönemde siyaseten önemli fakat ondan sonraki dönemde çok fazla üzerinde durulmayan bir söz olarak kabul edildiğini de anekdot olarak anlatmak istiyorum.

- Dünya Bankası'nın geçmiş dönemlerde GAP kredilerini kestiğini ve projenin bu nedenle de aksadığını biliyoruz.

Bundan sonra GAP'ın finansmanı için neler yapılıyor?

- GAP için yeni finans modelleri geliştirmemiz zorunlu. Türkiye GAP'a başlarken hiçbir uluslararası finans

kuruluşlarından destek görmedi. Her şeye karşın Türkiye kendi öz kaynaklarıyla GAP'ı heyecanla başlattı. Ama ne yazık ki bu heyecanı uzun süre devam ettiremedi.

İleriki yıllarda GAP'a olan uluslararası ilgi arttı. Uluslararası kredilerde bir miktar gelişme sağlandı. Ama tabii ki bunlar GAP'ın tamamlanması için yeterli olmadı. Bu dönemde GAP için yeni finansman modelleri geliştirilirken projenin stratejik öneminden dolayı çok uzun erimli bazı öngörülerde bulunulması gerekiyor.

GAP'a yeni kaynağın daha çok devlet bütçesinden aktarılması gerektiğini düşünüyorum. Onun dışındaki kaynakların GAP'ta çok dikkatli biçimde kullanılması lazımdır.

SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU Cumhuriyet 06.01.2008

Referanslar

Benzer Belgeler

GAP-BK İ, Kültür Bakanlığı, Turizm Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, TKB, Orman Bakanlığı, Yerel Yönetimler, STK'lar, yerel halk, uluslararası kurum ve kuruluşlar,

Planlama ekibi, ilgili kurum ve kuruluşlar ile temas kurarak yeni planın genel kalkınma stratejilerine ilişkin önerileri (Taslak Strateji Dokümanı) belirlemiş ve

Plan dönemi için hesaplanan asgari vergi geliri (mevcut vergi altyapısı ve tahsilat / tahakkuk oranlarının geçerli olaca ğı varsayıldığında) 1998 yılı fiyatlarıyla 1

Bölgede kırsal yerleşim birimleri oldukça dağı nık, bazılarına ulaşım güçtür. Özellikle mezra -.. sağlık ve eğitim hizmeti sunmada sorun

( 2) Büyük ölçekli ve çok-sektörlü bir proje olan GAP'ın çevre üzeri nde önemli etkileri olacaktır.. özellikle büyük su birikimleri ve havzalar arası

· Kurumsal kapasite yetersizliği; GAP’ da sulamaya açılmış ve açılacak tarım alanının büyüklüğü dikkate alındığında bölgede çalışan direkt konu uzmanı

12 Şubat 2013 tarihinde Adıyaman-Kahta’ da düzenlenen eğitime Kahta ilçesinde kamu ve özel sektörde çalışan 24 teknik eleman katılmıştır.. Eğitim, GAP-TEYAP

Mardin Artuklu Üniversitesi Açık ve Kapalı Spor Tesisi: Açık spor alanları İnşaatı işi devam etmekte olup, fiziki gerçekleşmesi % 3'tür.. Siirt Üni versitesi Açık ve