Söylendiğinde varlıkların yerini tutan ve onlara ad olan kelimelere “isim” denir.
animal (n) : hayvan tomato (n) : domates
story (n) : hikaye
shelf (n) : raf
life (n) : hayat
deer (n) : geyik
generosity (n) : cömertlik measles (n) : kızamık
food (n) : gıda
March (n) : Mart
Friday (n) : Cuma
Africa (n) : Afrika
Söylendiğinde sayı olarak tek bir cins varlığın yerini tutan isim türüne “Tekil isim” denir.
forest (n) : orman
bird (n) : kuş
potato (n) : patates brush (n) : fırça
box (n) : kutu
toy (n) : oyuncak
baby (n) : bebek
roof (n) : çatı
wolf (n) : kurt
fish (n) : balık
mouse (n) : fare
goose (n) : kaz
Söylendiğinde sayı olarak aynı türden birden fazla sayıda varlığın yerini tutan isim türüne
“Çoğul isim” denir.
Türkçe’de tekil bir isim çoğul bir isime dönüştürülürken tekil isimin sonuna “-ler” veya“-lar” çoğul eklerinden birisi eklenir.
ÖRNEK :
öğretmen(+)ler öğretmenler
okul(+)lar okullar İngilizce’de tekil bir isim çoğul bir isime dönüştürülürken tekil isimin sonuna % 95’e varan bir kısmı “-s” çoğul eki getirilir. Diğer çoğul yapma biçimleri ise istisna olarak düşünülebilir.
student (n)[-s] : öğrenci teacher (n)[-s] : öğretmen book (n)[-s] : kitap photo (n)[-s] : resim tobacco (n)[-s] : tütün
key (n)[-s] : anahtar play (n)[-s] : oyun gulf (n)[-s] : körfez roof (n)[-s] : çatı safe (n)[-s] : kasa
tomato (n)[-es] : domates potato (n)[-es] : patates
brush (n)[-es] : fırça bus (n)[-es] : otobüs
NOT : (n) işareti, önünde yer aldığı kelimenin türünün bir “isim” olduğunu göstermektedir.
NOT : [-s] işareti, türü “tekil isim” olan kelimenin “s” çoğul eki kullanılarak çoğul isime dönüştürüldüğünü göstermektedir.
NOT : [ ] içinde yer alan ekler veya kelimeler o tekil isimin ne biçimde çoğul isime dönüştürüldüğünü göstermektedir.
Parts Of Speech Kelime Türleri
Chapter Chapter Chapter Chapter I I I I
Noun İsim
Singular Noun Tekil İsim 1
Plural Noun Çoğul İsim 2
NOT : [-s] işareti, türü “tekil isim” olan kelimenin “s” çoğul eki kullanılarak çoğul isime dönüştürüldüğünü göstermektedir.
country (n)[-ies]: ülke baby (n)[-ies]: bebek
leaf (n)[-ves]: yaprak shelf (n)[-ves]: raf
scarf (n)[-ves]: eşarp wolf (n)[-ves]: kurt
knife (n)[-ves]: bıçak life (n)[-ves]: hayat
sheep (n)[sheep] : koyun fish (n)[fish] : balık
child (n)[children] : çocuk mouse (n)[mice] : fare
honesty (n) : dürüstlük hriendship (n) : dostluk brotherhood (n) : kardeşlik information (n) : kardeşlik measles (n) : kızamık
draughts (n) : dama
water (n) : su
sugar (n) : şeker
April (n) : Nisan
Monday (n) : Pazartesi
Turkey (n) : Türkiye
Europe (n) : Avrupa
Islam (n) : İslam
Christianity (n) : Hristiyanlık
Varlıkların renklerini, sayılarını, biçimlerini, ne durumda olduklarını, miktarını, yerlerini, ve bunlara benzer özelliklerini ve niteliklerini açıklayan, belirten kelimelere “sıfat” denir.
successful (adj) : başarılı beautiful (adj) : güzel tall (adj) : uzun boylu hard-working (adj) : çalışkan polite (adj) : nazik
one (adj) : bir
two (adj) : iki
first (adj) : birinci second (adj) : ikinci third (adj) : üçüncü fourth (adj) : dördüncü
this (adj) : bu
that (adj) : şu
these (adj) : bu
those (adj) : şu
a (adj) : bir
an (adj) : bir
every (adj) : her each (adj) : her bir
another (adj) : diğer bir ; bir başka
any (adj) : herhangi bir ; hiç other (adj) : diğer
both (adj) : her iki some (adj) : bazı ; biraz
all (adj) : tüm
many (adj) : birçok
most (adj) : çoğu
several (adj) : birkaç
a lot of (adj) : birçok ; çok fazla a great number of (adj) : çok sayıda a great deal of (adj) : çok fazla a few (adj) : birkaç much (adj) : çok fazla a little (adj) : biraz cultural (adj) : kültürel traditional (adj) : geleneksel American (adj) : Amerikalı British (adj) : İngiliz green (adj) : yeşil white (adj) : beyaz
NOT : [-ies] işareti, türü “tekil isim” olan kelimenin son harfi olan “y”nin düşerek “ies” eki ile çoğul isime dönüştürüldüğünü göstermektedir.
NOT : [-ves] işareti, türü “tekil isim” olan kelimenin son harfi olan “f”nin ya da “fe” harflerinin düşerek “ves” eki ile çoğul isime dönüştürüldüğünü göstermektedir.
NOT : İngilizce’de çok az da olsa bazı isimlerin “tekil” ve “çoğul” biçimleri aynıdır. Bu Türkçe’de olmayan bir durumdur.
NOT : İngilizce’de çok az da olsa bazı isimlerin “tekil” ve “çoğul” biçimleri farklıdır. Bu Türkçe’de olmayan bir durumdur.
NOT : Türü “isim” olan kelimenin önünde [ ] işareti yoksa o kelime için çoğulluk söz konusu değildir ve tekil olarak kabul edilir.
NOT : (adj) işareti, önünde yer aldığı kelimenin türünün bir “sıfat” olduğunu göstermektedir.
Adjective Sıfat
3
Kendi başına hiçbir anlamı olmayan, birlikte kullanıldığı yapılarla anlam kazanan, kelime veya kelime grupları arasında “anlam” ve “görev” yönünden ilgi kuran kelimelere “edat”
(preposition) denir.
UYARI : İngilizce’de türü edat ( preposition ) olan kelimeler tek bir kelime olabildiği gibi birden fazla kelime bir araya gelerek de türü edat olan bir kelimeyi oluşturabilmektedir.1. about (pre) : hakkında ; ile ilgili ; (-la/-le) ilgili ; -la ; -le
2. above (pre) : (-ın/-in/-un/-ün) yukarısında
3. according to (pre) : (-a/-e) göre
4. after (pre) : (-dan/-den/-tan/-ten) sonra
5. against (pre) : (-a;-e) karşı
6. along (pre) : boyunca
7. among (pre) : arasında
8. around (pre) : (-ın/-in/-un/-ün) çevresinde ; (-ın/-in/-un/-ün) etrafında
9. at (pre) : - da ; - de ; - ta ; - te
10.because of (pre) : (-dan/-den) dolayı ; yüzünden
11.before (pre) : (-dan/-den/-tan/-ten) önce
12.behind (pre) : (-ın/-in/-un/-ün) arkasında
13.below (pre) : (-ın/-in/-un/-ün) altında
14.beside (pre) : (-ın/-in/-un/-ün) yanında
15.between (pre) : arasında
16.beyond (pre) : (-ın/-in/-un/-ün) ötesinde ; (-dan/-den/-tan/-ten) sonra ; (-dan/-den/-tan/-ten) başka
17.by (pre) : (-ın/-in/-un/-ün) yanında ; (-ın/-in/-un/-ün) kenarında ; (-a/-e) kadar ; -la ; -le
18.despite (pre) : (-a/-e) rağmen ; (-a/-e) karşın
19.down (pre) : (-ın/-in/-un/-ün) aşağısında
20.due to (pre) : - a/-e bağlı
21.during (pre) : sırasında ; esnasında ; süresince ; boyunca
22.except (pre) : (-ın/-in/-un/-ün) haricinde ; (-ın/-in/-un/-ün) dışında
23.for (pre) : -dır ; -dir ; -dur ; -dür ; (-dan/-den/-tan/-ten) beri ; için ; (-la/-le) ilgili ;
24.from (pre) : -dan ; -den ; -tan ; -ten ; yüzünden ; (-dan/-den/-tan/-ten) itibaren
25.in (pre) : -da ; -de ; -ta ; -te ; içinde ; -a ; -e ; içine ; halinde ; bakımından ; açısından
26.inside (pre) : (-ın/-in/-un/-ün) içinde ; (-ın/-in/-un/-ün) içerisinde
27.into (pre) : içine ; içeri ; -a ; -e
28.in front of (pre) : (-ın/-in/-un/-ün) önünde
29.in spite of (pre) : (-a/-e) rağmen ; (-a/-e) karşın
30.like (pre) : gibi
31.near (pre) : (-ın/-in/-un/-ün) yanında ; (-a/-e) yakın ; (-a/-e) bitişik
32.next to (pre) : (-ın/-in/-un/-ün) yanında
33.on (pre) : -da ; -de ; -ta ; -te ; üzerinde ; üstünde ; üzerine ; hakkında ; ile ilgili
34.out (pre) : (-dan/-den/-tan/-ten) dışarıya ; (-dan/-den/-tan/-ten) öteye
35.outside (pre) : (-ın/-in/-un/-ün) dışında
36.over (pre) : (-ın/-in/-un/-ün) üzerinde
37.since (pre) : (-dan/-den) beri
38.such as (pre) : gibi
Preposition Edat 4
NOT : (pre) işareti, önünde yer aldığı kelimenin türünün bir “edat” olduğunu göstermektedir.
39.till (pre) : (-a/-e) kadar ; (-a/-e) değin
40.through (pre) : içinden ; arasından ;vasıtasıyla
41.to (pre) : -a ; -e ; (-a/-e) göre ; (-a;-e) karşı ; (-a/-e) doğru ; (-a;-e) kadar ; (-a/-e) kala
42.toward (pre) : (-a/-e) doğru
43.towards (pre) : (-a/-e) doğru
44.until (pre) : (-a/-e) kadar ; (-a/-e) değin
45.under (pre) : (-ın/-in/-un/-ün) altında
46.up (pre) : -a ; -e ; -dan ; -den
47.with (pre) : ile, ile birlikte ; -la ; -le
48.without (pre) : -sız ; -siz ; -suz ; -süz
Kendi başına hiçbir anlamı olmayan, birlikte kullanıldığı yapılarla anlam kazanan, kelime veya kelime grupları, eşdeğer yapıları birbirine bağlayan kelimelere “ bağlaç “conjunction”
denir.
UYARI : İngilizce’de türü bağlaç (conjunction) olan kelimeler tek bir kelime olabildiği gibi birden fazla kelime bir araya gelerek türü bağlaç olan bir kelimeyi oluşturabilmektedir.1. and (conj) : ve
2. but (conj) : fakat, ama
3. or (conj) : veya
4. both .... and ... (conj) : hem ... hem de
5. either ... or ... (conj) : ya ... ya da
6. neither ... nor ... (conj) : ne ... ne de
7. not ... but ... (conj) : ... değil fakat ...
8. not only...but also... (conj) : yalnızca ... değil aynı zamanda ...
9. so (conj) : bu nedenden ötürü ; bu nedenden dolayı ; bu yüzden
10.for (conj) : çünkü
11.yet (conj) : buna rağmen ; gene de ; yine de
12.all the same (conj) : buna rağmen ; bununla birlikte ; yine de
13.only (conj) : ne var ki
14.therefore (conj) : bu nedenden ötürü ; bu yüzden ; bunun için
15.also (conj) : ayrıca … da ; aynı zamanda … da ; üstelik … da
16.besides (conj) : ayrıca … da ; aynı zamanda … da ; üstelik … da
17.furthermore (conj) : ayrıca, ek olarak, bundan başka, bunun yanı sıra
18.in addition (conj) : ayrıca, ek olarak, bundan başka, bunun yanı sıra
19.however (conj) : bununla birlikte ; yine de ; her nasılsa ; buna rağmen
20.in other words (conj) : başka bir deyişle ; bir başka söylemle
Özel ve cins isimlerin yerini tutan ve onların yerine kullanılan kelimelere “zamir” denir.
Zamirler bazen diğer zamirlerin yerine de kullanılabilir.
1. I (pro) : Ben
2. You (pro) : Sen
3. He (pro) : O (Cins ve özel erkek isimleri)
Conjunction Bağlaç 5
NOT : (conj) işareti, önünde yer aldığı kelimenin türünün bir “bağlaç” olduğunu göstermektedir.
Pronoun Zamir 6
NOT : (pro) işareti, önünde yer aldığı kelimenin türünün bir “zamir” olduğunu göstermektedir.
4. She (pro) : O (Cins ve özel bayan isimleri)
5. It (pro) : O (İnsan dışındaki cins ve özel isimleri)
6. We (pro) : Biz{ler}
7. You (pro) : Siz{ler}
8. They (pro) : Onlar
9. mine (pro) : benimki ; benimkisi ; benimkiler
10.yours (pro) : seninki ; seninkisi ; seninkiler
11.his (pro) : onunki ; onunkisi ; onunkiler
12.hers (pro) : onunki ; onunkisi ; onunkiler
13.its (pro) : onunki ; onunkisi ; onunkiler
14.ours (pro) : bizimki ; bizimkisi ; bizimkiler
15.yours (pro) : sizinki ; sizinkisi ; sizinkiler
16.theirs (pro) : onlarınki ; onlarınkiler
17.everybody (pro) : herkes
18.everyone (pro) : herkes
19.somebody (pro) : biri ; birisi
20.someone (pro) : biri ; birisi
21.nobody (pro) : hiç kimse
22.noone (pro) : hiç kimse
23.this (pro) : bu
24.that (pro) : şu
25.these (pro) : bunlar
26.those (pro) : şunlar
Bir eylem, bir hareket ve bir oluş bildiren kelimelere “fiil” denir.
be (v) : ol(mak)
like (v) : hoşlan(mak) ; beğen(mek) ; sev(mek)
look (v) : bak(mak)
cry (v) : ağla(mak)
go (v) : git(mek)
come (v) : gel(mek)
let (v) : izin ver(mek)
do (v) : yap(mak)
have (v) : sahip ol(mak)
UYARI : İngilizce’de bazı fiiller isimlerle, sıfatlarla, edatlarla ve benzeri kelimelerle birlikte kullanılarak kalıplaşırlar, kendi gerçek anlamlarını yitirirler ve farklı anlam kazanırlar. Bu tür fiillere “deyimsel fiil” (phrasal verb) denir.look for (phr v) : ara(mak)
cry off (phr v) : cay(mak) ; sözünden dön(mek) go crazy (phr v) : çıldır(mak) ; delir(mek)
come out (phr v) : görün(mek) ; ortaya çık(mak) let up (phr v) : yumuşa(mak)
do harm (phr v) : zarar ver(mek) have a feeling (phr v) : içine doğ(mak)
Verb Fiil 7
NOT : (v) işareti, önünde yer aldığı kelimenin türünün bir “fiil” olduğunu göstermektedir.
NOT : (phr v) işareti, önünde yer aldığı kelimenin türünün bir “ deyimsel fiil” olduğunu göstermektedir.
Eylemi zaman, yer, yön, ölçü, nitelik, soru, durum ve benzeri açılardan niteleyen kelimelere
“Zarf” denir.
naturally (adv) : doğal olarak extremely (adv) : son derece
very (adv) : çok
still (adv) : hâlâ well (adv) : çok ; epey
always (adv) : daima ; her zaman ; hep often (adv) : sık sık, çoğunlukla sometimes (adv) : bazen ; arasıra first (adv) : ilk ; ilk olarak
a lot (adv) : çoğu kez ; birçok kez many times (adv) : birçok kez
Adverb Zarf 8
NOT : (adv) işareti, önünde yer aldığı kelimenin türünün bir “zarf” olduğunu göstermektedir.