• Sonuç bulunamadı

1.5 TL ANKARA-SAM. PYD KANTONUNA gereken yapılacak Erdoğan, ABD nin koridor planına karşı operasyon sinyali verdi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "1.5 TL ANKARA-SAM. PYD KANTONUNA gereken yapılacak Erdoğan, ABD nin koridor planına karşı operasyon sinyali verdi"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

canlı bomba operasyonu

canlı bomba operasyonu

canlı bomba operasyonu

canlı bomba operasyonu

canlı bomba operasyonu

ESK Genel Yayn Yönetmenimiz

lker Yücel, MT Müstear Hakan Fidan’n “8 füze attrp sava gerek- çesi üretirim” dedii toplantnn ses kaytlarn yaynladmz için bugün hâkim karsna çkacak. Yücel, as- kerde olduu için telekonferans yöntemiyle ifade verecek. 10’da

TAYYP Erdoan, “PYD, Tel Abyad’ kantona dönütürmek istiyor. Bu, Türkiye için tehdittir.

Gerei yaplacak” dedi. Aydnlk, Frat’n batsna szmaya çalan PYD/YPG’lilere yaplan operas- yonun ayrntlarna ulat. Ankara, Washington’a

“Böyle bir giriime yine müdahale ederiz” mesaj

gönderdi ve bu konuda mutabakata varld. 8’de

ESKİ19MayısÜniversitesiRektörüFeritBernay,Yargıtay’daki Ergenekondavasındasavunmayaptı:DoğuPerinçek’lebirlikte ErmenisoykırımıyalanınakarşıBerlin’deyürüyüşekatılmıştık.

AİHM’dekimücadelesindendolayıkendisinikutluyorum.7’de

ISSN 2146-2356

SİYASİ ve askeri kaynaklar: Yakın bir zamanda başlayan görüşmeler, henüz alt düzeyde sürüyor. Yetkililer, üst düzey bir profil çizmek istemiyor, yumuşak geçiş olacak. Temaslar, 1 Kasım sonrası hızla- nacak. Devlet yetkililerine göre Türkiye’nin çıkarları Rusya ve Suriye ile ortak.

Yumuşak geçiş olacak

GÖRÜŞMELERİ yapan Dışişleri yetkili- lerinin üst düzey siyasi ve askeri yetkililere bilgi verdiği öğrenildi. Moskova’nın Ankara ile yakın temas içinde olmak istediği be- lirtiliyor. Yetkililer: Moskova ve Şam, Kürt koridorunun ABD-İsrail ortak projesi ol- duğu konusunda hemfikir.

Koridor görüşülüyor

YAVUZ ALOGAN

Biraz gülelim

2

sayfa

MUSTAFA MUTLU

Aklı 2,5 yıl sonra başına gelen editör

3

sayfa

ŞAHİN MENGÜ

‘Ayağa Kalk CHP’

4

sayfa

SABAHATTİN ÖNKİBAR

5. partinin lideri

10

sayfa

2PARTİNİNgençlik kolları dün Ankara Garı önünde 10 Ekim saldırısında ha- yatını kaybedenleri andı. Ortak açıkla- mada “Savaşa karşı kol kola gireceğiz.

Üniversitelerde güvenlik komiteleri oluşturacağız. Okul okul, mahalle ma- halle yan yana geleceğiz” denildi. 9’da

VATAN Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek dün Beykent Üniversitesi’nde AİHM zaferiyle ilgili konferans verdi: Artık dünyada başımız dik dolaşabiliriz. 7’de ULUSAL Kanal ailesi, önceki gün 16. yaşını kutladı. Geceye Vatan Partisi Genel Başkanı

Doğu Perinçek, TGB Genel Başkanı Çağdaş Cengiz, Beşiktaş Belediyesi Başkanı Murat Hazi- nedar, Veli Küçük, Oktay Ekşi, Kemal Alemdaroğlu, Lütfü Akdoğan ve Mustafa Mutlu dahil çok sayıda seçkin davetli katıldı. Levent Kırca’nın eşi Aslı Çetiner’e plaket sunuldu. 2’de

DÖNEMİN Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun: Hrant Dink iddia- namesinde sanık olmaktan rahatsız de- ğilim. Cumhuriyet savcısının görevi, Cumhuriyet’i korumaktır. Hatta iyi oldu.

Ben o mahkemede olmazsam, malum kişiler adaleti yanıltabilir.

DİYARBAKIR’da dün IŞİD’e ait hücre evine baskın yapıldı. Operas- yon 4 saat sürdü. Şiddetli çatışma- lar yaşandı. 7 IŞİD üyesi öldürüldü, 12’si canlı yakalandı. Teröristler, evin etrafına tuzaklanmış bombayı patlattı. Polis memurları Gökhan Çakıcı ve Sadık Özkan şehit düştü.

5 polis yaralandı. 8’de

CHP-HDP gençliği:

Artık birlikteyiz

ANKARA-SAM

TEMASI BASLADI

PYD KANTONUNA gereken yapılacak

KURULUŞ: 1921 27 EKİM 2015, SALI

www.aydinlikgazete.com

1.5 TL

VATAN EMEK NAMUS

Görevi kötüye kullanmaktan 1 yıla kadar hapsi istenen Sabri Uzun, Aydınlık’a konuştu

7 terörist öldürüldü 2 polisimiz şehit düştü

Fidan’ı değil AYDINLIK’ı yargılıyorlar

Erdoğan,ABD’nin koridorplanına karşıoperasyon sinyaliverdi

Yeter ki Dink’in katilleri bulunsun

Savaş kışkırtmak değil haberleştirmek suç oldu

HİKMET ÇİÇEK’in haberi 7’de

ERDEM ATAY’ın haberi 8’de

Üniversite öğrencileriyle AİHM BULUŞMASI

Sabri Uzun

Türk Dışişleri ile Suriye arasındaki görüşmelere Rusya aracılık ediyor. Taraflar, koridor planının ABD projesi olduğu konusunda hemfikir. Temaslar, 1 Kasım sonrası hızlanacak

CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, Aydınlık’ta yayımlanan,

“PKK’yla masaya otururuz” sözleriyle ilgili açıklama yaptı: Terör örgütüyle te- masta olacak aktör, devlet olmaz. Meş- ru aktörler, siyasi partilerle meseleyi çözer. PKK silahları gömmeli. 9’da

Böke: Yanlış anlaşıldık

16. yılda yeni hedeflere

SAVUNMASINDA

Perinçek’i kutladı

(2)

İSTİHBARAT SERVİSİ

TÜRKİYE’nin milli televizyonu Ulusal Kanal ailesi, önceki gün İs- tanbul’daki Büyük Kulüp’te 16. ya- şını kutladı. Kutlama yemeğine Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar, emekli Tuğge- neral Veli Küçük, eski Basın Kon- seyi Başkanı Oktay Ekşi, Vatan Partisi 2. Bölge Milletvekili Adayı Hasan Korkmazcan, eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ke- mal Alemdaroğlu, usta gazeteci Lütfü Akdoğan, Görev Vakfı Yö- netim Kurulu Başkanı Mustafa Pa- mukoğlu, Türkiye Gençlik Birliği Genel Başkanı Çağdaş Cengiz, ga- zetemiz yazarı Mustafa Mutlu gibi birçok önemli isimler ve çok sayıda seçkin davetli katıldı.

‘HEP BİRLİKTE İKTİDARA GELME ZAMANI’

Gecenin başında Ulusal Kanal’ı 16. yılına taşıyan, emek ve gönül veren isimler Levent Kırca, De- mirtaş Ceyhun, Uçkun Geray, Ok- tay Ekinci ve Onur Belge anıldı.

Ardından Ulusal Kanal’ın 16 yıllık mücadelesi görüntülerle davetlilere aktarıldı. Buluşmada konuşan Ulu- sal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Hulki Cevizoğlu “Ulusal Kanal’ın tarihi mücadele tarihidir. Hep bir- likte gaz ve cop yedik. Şimdi hep birlikte iktidara gelme zamanı.

Bundan sonra da Ulusal Kanal’ın çizgisi Atatürk devrimlerinden ödün vermeden ilerleyecektir” dedi.

Ulusal Kanal Yayın Kurulu Baş- kanı İsmail Hakkı Pekin de ko- nuşmasında şunları söyledi:

‘2 KANALLA YAYIN HAYATINDA OLACAĞIZ’

Kanalımız her türlü görüşe açık- tır. Ancak bu ülkenin bütünlüğüne, Atatürk ilkelerine ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bu kanalda küfür et- tirmeyiz. Kanalımızı daha iyi yerlere götürmeye çalışıyoruz. Kısa zaman sonra bir kanalımız daha olacak.

O kanalın RTÜK’ten yayın ruh- satlarını almak üzereyiz. Böylece 2 kanalla yayın hayatında olacağız.

Bir radyo kanalı kurma hedefimiz de var.

Konuşmaların ardından Görev Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Pamukoğlu, vakfın isim babası Levent Kırca anısına eşi Aslı Çetiner’e plaket sundu. Pa- mukoğlu, “Bu fedakâr grubun fe- dakâr çalışmalarına katkıda bu- lunmak için bir vakıf kurduk. İlk olarak ‘Anadolu’nun Kadim Sazları’

isimli dev bir proje ile göreve baş- lıyoruz. Projenin sahibi Diyarbakırlı Demir Akyol’dur. Projenin orkestra yöneticisi de Cahit Berkay” dedi.

Konuşmasında Ulusal Kanal’ın 15 yılı geride bıraktığı mücadelesinden bahseden Yönetim Kurulu Başkanı Turhan Özlü de “Yoktan var edil- miş bir televizyon. Kanalımız bir iradenin, kararlılığın televizyonu- dur” ifadelerini kullandı. Gazetemiz yazarı Mustafa Mutlu da “Bizim

verdiğimiz kavga insan olma kav- gasıdır. Gücümüz yettiği kadar

‘Kral Çıplak’ diyeceğiz” dedi.

Konuşmaların ardından usta oyuncu Levent Kırca’nın veda mek- tubu okundu.

Daha sonra da yarımı asrı aşkın Türk basınının önemli isimlerinden

usta gazeteci Lütfü Akdoğan’a da Ulusal Kanal’a katkılarından dolayı plaket verildi. Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek de söylediği tür- külerle geceye renk kattı. Gece, Ulusal Kanal programcıları ve spi- kerlerinin sahnede konukları se- lamlamasıyla sona erdi.

Bi̇raz güleli̇m

S

eçim sathı mailinde hızla düşüşe geçen sistemin partileri 2 Kasım günü sandığa çarpıp parçala- nacak gibi görünüyorlar. Gıcırtılar şimdiden duyuluyor. Özellikle AKP kendi kurucularını ve ağır toplarını geride bırakarak hızlandı, “Reis ve çevresi” son kez şansını denemeye hazırlanıyor. Belirli illerde mahalle hatta hane bazında para saçarak ve şantaj yaparak birkaç puan için sür- dürdükleri ince seçim mühendisliğinin nasıl sonuç vereceğini, halkımızın bir bölümünün beş günlük tatilde sayfiye yerlerini sandığa tercih edip etmeye- ceğini dört gün sonra göreceğiz.

AKP’nin en büyük sorunu, baş- bakan değil de bir komedyen figürünü andıran çöpçatan genel başkanı. Bir başka yerde de yazdığım gibi büyük komedyen Altan Erbulak’a fiziksel benzerliği bir yana, son zamanlarda diline bulaşan ve psikoloji biliminde

“lapsus” (dil sürçmesi) olarak adlan- dırılan dertten mustarip olması da AKP’nin sorununu ağırlaştırıyor. Ge- çenlerde Hak-İş Genel Kurulu’nda konuşma yaparken, izleyicilerin gö- zünün içine bakarak, azimli sert vur- gularla, “Nerede bir zalim varsa onun yanında olacağız!” diye haykırdı ve büyük alkış aldı. Ankara bombasından sonra sürekli kekelemesi, “Davutoğlu Ahmet Hoca/Bir bilge adam, bir yiğit adam” şarkısına tempo tutarken yap- tığı çocuksu el kol hareketleri, toplam mizansendeki “güldürü öğesi”ni artı- rıyor. Toprağı bol olsun, Altan Erbulak bile o sahneyi daha komik oynaya- mazdı.

Sadece bu kadar da değil. Zihninde şöyle bir akademik cümle var mesela:

“Kriz ve şiddet koşullarında seçmen kitlesi merkeze sığınır.” Doğru olabilir, fakat bu analitik düşünceyi şu sözlerle ifade ediyor: “Ankara’daki terör saldırısı sonrasında ... oylarımızda yükseliş var.” Bu sözlerin mantıksal sonucu,

“bir bomba daha patlarsa tek başımıza iktidar oluruz” şeklinde olacaktır ki vahimdir. Bu adam Türkiye’nin baş- bakanı!

ALTI OK’UN YENİ YORUMU

Benzer bir komedyen tarzı, daha dramatik öğelerle süslenmiş olarak Kılıçdaroğlu için de geçerli. Reklam filminde, gri, kasvetli bir koridor bo- yunca düşünceli bir yüz ifadesiyle baston yutmuş gibi yürürken, mem- leketin makus talihinden örnekler ve- rerek nihayet kurtuluş anının geldiğini müjdeliyor ve koridorun sonunda ken- disini çılgınca alkışlayan kitleyle bulu- şuyor. Amerikan reklam şirketi bu mizansenin etkili olacağını düşünmüş anlaşılan. Sanki Michael Jackson ya da Barack Obama... Bizi kurtaracak!

Dikkat edin, pop starların ve Amerikan siyasetçilerinin sahneye ya da ünlü boksörlerin ringe çıkışında hep bu mizansen kullanılır: karanlıktan ışığa çıkış. Mesela Doğu Perinçek’i böyle bir Amerikan reklamasyon mizanseni içinde, “Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır!” sözleriyle düveli muaz-

zama’ya meydan okurken düşünebilir misiniz? Düşünemezsiniz, uymaz!

İnsan ister istemez CHP’nin 1998’de yapılan 28. Kurultay’ında Baykal’ın konfeti yağmuru altında pembe bulutlar içinde, Ricky Martin’in

“La copa de la vida” şarkısı eşliğinde göklerden sahneye koşarak inişini hatırlıyor. Dinamik lider! Sultangazi’de kara çarşaflı hanımlara “Türkiye’yi kaynaştırmak, bütünleştirmek lazım”

diyerek Cumhuriyet’in kuruluş sembolü olan altı oklu rozeti takmasına o sırada sadece on yıl kalmıştı. Her so- nucun bir sebebi vardır. Şeriatçıları, Amerikan muhiplerini, Kemal Derviş iktisatçılarını, kendi ayakları üzerinde duramayan sabırsız ve muhteris ulu- salcıları, Alevileri, Ergenekon davası sanıklarını ve Kürt ayrılıkçılarını aynı torbaya doldurup karıştırarak ve böy- lece altı oka “yeni bir yorum” getirerek merkez partisi olunacağını sanmak nasıl bir düşüncedir?

Biri daha var. Nedense bana Yü- züklerin Efendisi dizisinde, aslında basit bir “hobbit” olmasına rağmen, günün birinde Tek Yüzük’ü bularak karanlık güçlerin etkisine giren Gollum karakterini hatırlatıyor. Cazgır, agresif, hiperaktif bir avukat. “Ben sana mec- burum, bilemezsin/Adını mıh gibi ak- lımda tutuyordum zaten” falan diyerek, bir araba eleştirel lafla yerden yere vurduğu CHP’ye iltihak etmesi, siyasi söylemde tutarlılık açısından önemli bir ders niteliğindedir.

İKİ İHTİMAL

Analitik düşünme yeteneği Ümit Özdağ’ın varlığıyla sınırlı MHP bu kez HDP’den daha az milletvekili çı- karma korkusu nedeniyle felç olmuş gibi. Bu korkunç ihtimal gerçekleşirse mumyalar müzesini andıran yapıda, tabandan yükselen öfkeli alevlerin et- kisiyle hızlı bir erime mukadderdir.

“Acil sıkıyönetim” talebi toplumda yankı bulmadı, ancak bir mesaj olma niteliğini koruyor. Amerikancı bir askeri cunta bütün denklemleri boza- bilir. Öyle mi? Burada bir anakronizm (zamanı şaşırma) hadisesi, bir tür refleks var ki bana nedense 1977- 1980 dönemini ve bu geleneğin ya- şadığı büyük hüsranı hatırlatıyor.

Burjuvazinin ve ABD’nin arzuladığı AKP-CHP koalisyonu mu, yoksa kü- reselcilerin arzuladığı yeni anayasa açısından bana daha mantıklı gelen bir AKP-HDP koalisyonu mu, yoksa yeni bir “Milliyetçi Cephe” hükümeti şeklinde bir AKP-MHP koalisyonu mu kurulur; yoksa ve yoksa “MHP’yle koalisyon kurmak isteriz” diyen Kılıç- daroğlu’nun dediği mi olur, veyahut AKP’nin ince seçim mühendisliği so- nuç verir de Hilafet’e mi kavuşuruz, bilemeyiz. Ancak şu var: mevcut siyasi sistemin sürdürülebilir olma özelliği kesinlikle ortadan kalkmıştır. Ne kadar gülersek gülelim durum çok ciddi ve vahimdir. Ülkemiz yeni bir sürece girmiştir. İki ihtimal vardır: devrim ya da karşı-devrim; ya tam bağımsız Tür- kiye ya da emperyalizmin çok parçalı yeni kölesi!

Yavuz ALOGAN

alogan@aydinlikgazete.com

G G ÜNDEM ÜNDEM

halklailişkiler@aydinlik.com

İSTİHBARAT SERVİSİ KIŞ saatine geçişin ertelen- mesi nedeniyle dün SGK Me- dula Provizyon Sistemi çöktü.

Reçeteyle eczaneye giden has- talar ilaçlarını alamadan geri döndü.

Türkiye’de 1 Kasım’da ya- pılacak seçim nedeniyle kış saa- tine geçişin 8 Kasım’a ertelen- mesi karmaşayı beraberinde getirdi. Saat karmaşası dün de hastaları mağdur etti. Reçete- leriyle eczanelere giden hastalar,

“Kış saati uygulamasıyla ilgili sistem çöktü” denilerek ilaçla- rını alamadan geri gönderildi.

TARİH KARMAŞASI Yaşanan mağduriyet üzerine açıklama yapan İstanbul Eczacı Odası, SGK Medula Provizyon Sistemi’nin çöktüğünü duyur- du. Açıklamada, “SGK Me- dula Provizyon Sistemi reçete girişinde, reçete düzenleme tarihi 26 Ekim olmasına karşın, sistemin reçete tarihini 25 Ekim olarak algılamasından dolayı reçete girişi yapılamamakta ve ekrana ‘ileriye dönük fiyat he- saplaması yapılamaz’ uyarısı

yansımaktadır. Konu ile ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu ile yaptığımız görüşmede, teknik bir sorun olduğu ve en kısa sürede giderileceği bilgisi alın- mıştır” ifadelerine yer verildi.

Türk Eczacıları Birliği ta- rafından yapılan açıklamada da “Medula Provizyon Siste- mine reçete girişi konusunda yaşanan tarih sorunu ile ilgili olarak SGK Bilgi İşlem Daire Başkanı ile görüşülmüş olup yapılan görüşmede; Medula Hastane Provizyon Sistemi’nde sorun yaşanmadığı, sorunun sadece Medula Eczane Pro- vizyon Sistemi tarafında ya- şandığı, çözümü için çalışma yapıldığı bilgisi alınmıştır” de- nildi.

BAKAN’DAN SAAT ÖZRÜ Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Alaboyun, seçimin güvenli bir ortamda yapılması ve gün ışığından yararlanmak için yaz saati uygulamasını kendilerinin önerdiğini belirterek, “Saat- leri karıştıranlar varsa mü- sebbibi benim. Hepsinden özür diliyorum” dedi.

Saat krizi ilaçsız bıraktı

AYDINLIK / ANKARA

TMMOB’abağlıŞehirPlancılarıOdasıAnkaraŞube BaşkanıEmreSevim,Ljubljana’dadüzenlenenyarışmada AnkaraBulvarı’naverilen‘AkıllıKentlerdeEnİyiUlaşım’

ödülünün‘kolpa’olduğunusöyledi.Sevim,“FinaldeLon- dra,AnkaraveTiflisyarışmış.AnkaraileLondra’nınyarış- tığıveAnkara’nınulaşımödülüalabildiğibirödül kriterlerinimerakediyoruz”dedi.

Sevim,AnkaraBüyükşehirBelediyesiBaşkanıMelih Gökçek’in,AnkaraBulvarı’nınLjubljanaForum’danbir ödülaldığınıduyurduğunukaydetti.Sevimşunlarısöyledi:

“Ankara’nınbilimselolarakyönetilmeyenbirşehiroldu- ğunudefalarcavurguluyoruz.AnkaraBulvarı’nıniçinde bulunduğuhukuksuzlukbelli.Buödülle,körlerinvesağır- larınbirbiriniağırladığınıdüşünüyoruz.Ödülün‘kolpa’bir ödülolduğunudüşünüyoruz.AnkaraileLondra’nınyarış- tığıveAnkara’nınulaşımödülüalabildiğibirödülkriterle- rinimerakediyoruz.”

Sevim,“Gökçek’in,buödülügündemegetirerekyargı kararlarınıbaypasetmeyeçalıştığınıdüşünüyoruz”dedi.

Şehir Plancıları:

BU NASIL ÖDÜL!

Ulusal Kanal mücadeleyle dolu 15 yılı geride bıraktı. Kanal yayın hayatındaki 16. yaş gününü önceki akşam yoğun katılımla İstanbul’da kutladı

görkemli KUTLAMA

Vatan Partisi Genel Bakan Dou Perinçek söyledii

türkülerle geceye renk katt.

Gecede Görev Vakf’nn isim babas Levent Krca ansna ei Asl

Çetiner’e (sada) plaket verildi.

16. yıla

smail Hakk Pekin Hulki Cevizolu

(3)

“Kabataş’taki bacı” yalanını anım- sıyorsunuz değil mi?

Hani; siyah deri eldivenli, belden yukarısı çıplak 70 adamın taciz edip dövdüğü...

Sonra da üzerine idrarlarını yaptı- ğı...

Bebekli kadın!

Gezi olaylarının en ateşli günlerinde

“beyefendi” tarafından ortaya atılan bu iddianın doğruluğu zaten hiçbir za- man kanıtlanamadı da...

Şimdi “nasıl uydurulduğu” or- taya çıktı...

  

Biliyorsunuz; “beyefendi”nin bu iddiasından hemen sonra yandaş ga- zeteciler bu “bacı”yı bulmak için bir- birleriyle yarışa girdiler...

Aranan bacıyı, kısa sürede Star Gazetesi’nin “türbanlı” yazarı Elif Çakır buldu ve “tarihi” bir röportaja imza attı...

Sözüm ona “mağdur bacı” olduğu iddia edilen kişi, Bahçelievler Bele- diye Başkanı’nın gelini Zehra De- velioğlu’ydu...

Öyle bir röportajdı ki bu; okuyanın tüyleri diken diken oluyordu...

  

Sözü uzatmayayım; o dönemde Star’da politika editörü olarak çalışan Murat Seçkin isimli arkadaş, Fet- hullahçı Taraf’a geçmiş...

Geçer geçmez de bizzat yaşadığı o günleri şöyle kaleme almış:

“Çakır, gazetecilik hünerlerinin hepsini kullanarak gelini nasıl

‘konuşturuyor’ anlatamam...

Darp oluyor neredeyse tecavüz, birkaç kişi oluyor deri eldivenli 70 adam... Kadının üstüne işeyeni mi ararsın, pornografik girişim- lerde bulunanları mı?

Röportaj bitiyor ve geriye ya- yınlanması kalıyor. ‘Gazeteci’ Elif,

‘mağdur’ gelinle yaptığı ‘röportajı’

gazetenin sistemine atıyor. Say- fanın editörü okuduklarını gö- rünce şaşkınlığını gizleyemiyor...

Bir ara yaptığı büyük haberin coşkusu ve gururuyla yazı işlerine gelen Çakır’a birkaç soru soruyor editör arkadaş... İlk soru şu:

Bunları bu kadın mı anlattı?

Elif’in cevabı: Psikolojik olarak anlatacak hali yoktu. Ne anlata- bilirdi ki? Ama ne demek istedi- ğini ben anladım!!!

  

Bu haber dün birçok gazetenin manşetindeydi...

Nasıl olmasın ki; büyük bir halk hareketini sona erdiren bu “iddia”nın bırakın yalan olduğu, nasıl uydurulduğu detaylarıyla ortaya çıkıyordu.

Eminim; Murat Seçkin’in yazısını okuyan herkes, Elif Çakır’ın yaptığı rezalete büyük bir tepki duymuştur.

Ama... Bana göre, Murat kardeş de en az Elif kardeş kadar suçlu...

Madem böyle bir olayın tanığı oldun, madem yazacak kadar içindesin; o za- man neden yazmak için Star’dan atıl- mayı ya da ayrılmayı bekledin?

Atılmasaydın ya da ayrılmasaydın;

ömür boyu susacak mıydın?

Böyle tarihi bir yalanı saklamak da en az söylemek ve kullanmak kadar ağır bir suç değil mi?

  

Ah be yandaş medyada çalışıp ken- dilerini gazeteci sanan kardeşler...

Üç beş kuruş için bu kadar kirlen- meye değdi mi?

Mustafa MUTLU

mustafamutlu@aydinlikgazete.com

Fenerbahçe-Galatasaray derbisinin oynandığı Fenerbahçe Sta- dı’nın dış cephesindeki dev ekrandan maç öncesinde, AKP’nin İstanbul Mitingi canlı olarak yayınlanmış... Benzer bir olay 20 Eylül’deki Bursaspor maçında da yaşanmış; o zaman da Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması aynı ekrandan verilmişti. Sorum Fe- nerbahçe’de “uçan kuş”tan bile haberdar olan Aziz Başkan’a:

Hayırdır; ne iş? AKP’ye mi meylediyorsunuz? Yoksa o gö- rüntüleri yayınlamak için para mı aldınız?

GÜNÜN SORUSU

Recep Tayyip Erdoğan’ın baskısıyla işten atıldım. Bu yetmiyormuş gibi meslek hayatımın önemli bir bölümünü beyefendinin şikayetleri yüzünden adliyelerde geçirmeye başladım. Daha dün, “Sıfırlatabildiniz mi?” başlıklı yazımla ilgili ifade verdim. İsyanım, kendilerini eleştirdiğim için beni ve gazetemi “AKP’li” diye etiketleyip gözden düşürmeye çalışan ama daha düne kadar adı geçen kişiye toz kondurmayan PKK’lı ve Fethullahçı tetikçilere:

Hadi oradan bukalemunlar! Ateş olsanız cürmünüz kadar yer yakarsınız!

GÜNÜN İSYANI

SÖZ SİZDE (156+152)

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e soru sorma sırası Kadıköy’den U. A.’da... Sizin de kendisine sorularınız ya da söyleyecekleriniz varsa mustafa0mutlu@gmail adresine gön- derin...

  

“Hani; Abdullah Bey, bir yılı aşkın bir süredir Mustafa Bey’in sorularını yanıtlamıyor ve bu kö- şeye mektup gönderen birçok okur da onun ‘kör, sağır ve dilsiz’

olduğunu söylüyor ya... Mustafa Bey’in üslubuyla, sözüm onlara:

Körlük, sağırlık ve dilsizlik; bu soruları duymaya, görmeye ve

yanıtlamaya asla engel değil.

Bunun canlı kanıtıyım.

Çünkü ben doğuştan görme, işitme ve konuşma engelliyim.

Bu halimle üniversiteyi bitir- dim.

Dünyada olup biten her şeyin farkındayım.

Lütfen Abdullah Bey’in sus- kunluğunu, görme, işitme ve ko- nuşma engellerine bağlamayın.

Sanırım onun çok daha büyük bir sorunu var.

Allah yardımcısı olsun!

Mustafa Mutlu’nun bütün yiğit okurlarına sonsuz sevgiler...”

Dilek öldü...

Henüz 24 yaşındaydı...

Polis, canlı bomba aramak için evlerini basmış o da “Ayakkabı- nıza galoş geçirir misiniz” de- mişti...

Bunun üzerine çıkan tartışmada polisin silahından çıkan kurşunla komaya girmişti.

Kırık kalbi pazar günü durdu...

Emniyet, “Abisi polisin elin- deki silahı almak istedi; Dilek, o sırada silahtan çıkan mer- miyle vuruldu” diyor...

İyi de; abi de serbest, polis de...

Yoksa kazayla da olsa “öldür- mek” suç olmaktan çıktı mı?

  

Kaçışınız yok beyler; o katil polisi yargıya teslim edeceksiniz!

Biliyorum; bu ülke artık hukuk devleti değil, sizin devletiniz... Yani polis devleti!

Ancak yine de o arkadaşınızı istiyoruz!

Bu istekten vazgeçen na- mert olsun!

DİLEK!

ANKARA’nın Bala ilçesinde 20 Aralık 2007 tarihinde meydana gelen 5.7 büyüklüğündeki depremin ar- dından yaptırılan ancak müteahhidin kaçması sonucu elektrik ve suyu dahi bağlanamayan afet konutlarını teslim alamayan depremzedeler şimdi de borç şokuyla karşı karşıya kaldı.

Depremzedeler, konutlar için istenen 74 bin lira bedelin iptali için Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Toplu Konut İdaresi’ni (TOKİ) dava etmeye başladı.

Depremzedelerin avukatı Sadi Olcay, evlerin bedelinin 74 bin lira

gösterilmesinin kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle mahkemeye değer tes- piti yaptırdı. Mahkemenin, ödenmesi istenen bedellerin fahiş olduğuna karar vermesi üzerine ‘konut bede- linin belirlenmesi işleminin iptali’

davası yolu açıldı.

DAVALAR KABUL EDİLİYOR

Avukat Olcay, depremzedelerin dava açma noktasına gelinmesindeki son aşamayı şöyle aktardı: “Afet- zedelerin belirttiğini göre konutların yapımı ve teslimi sırasında ilçeye

gelen devlet yetkilileri, konut bedel- lerinin en çok 25 ila 30 bin lira ola- cağını, devletin bedellerin yüzde 40- 50’sini karşılayacağını beyan et- mişler. Ancak 2014 yılı Mayıs ayında AFAD tarafından Ziraat Bankası Bala Şubesine ve Bala Kaymakamlığı’na gönderilen borç listesinde konut bedelleri yaklaşık 74 bin lira olarak gösterilmiştir. Belirlenen bedellerin 7269 Sayılı Kanun’a aykırı olabileceği düşüncesi ile afet konutlarının rayiç bedelleri tarafımızca Bala Sulh Hukuk Mahkemesi’nce tespit ettirilmiş, ödenmesi istenen bedellerin fahiş

olduğunun anlaşılması üzerine ‘konut bedelinin belirlenmesi işleminin iptali’

davası açılmıştır.”

Avukat Olcay, şu an için açtığı davalardan yaklaşık 20-30 tanesinin Ankara 12. İdare Mahkemesi Baş- kanlığı tarafından kabul edildiğini belirterek kalan davaların yargıla- masının ise halen devam etmekte olduğunu söyledi.

Olcay, “Bu durumda daha ön- ceden yaklaşık 74 bin lira olarak belirlenen deprem konut bedellerinin en az 15-20 bin lira düşürülmesi gerekecektir” diye konuştu.

Depremzedeler devletle mahkemelik oldu

G ÜNDEM

G ÜNDEM

HAZIRLAYAN: DENİZ BİLİCİ halklailiskiler@aydinlikgazete.com

ADANA’da çektiği 50 bin lira kredi borcundan dolayı 22 aydır maaş alamayan bir emekli, banka müdü- rünün odasında kendini yakmaya ça- lışınca gözaltına alındı.

Adana’nın merkez Yüreğir ilçesi Yavuzlar Mahallesi Kozan Cadde- si’ndeki bir bankadan “panik butonu”

alarmı alan polis ekipleri, olay yerine geldiğinde şubeden duman çıktığını gördü. Polisin haber verdiği itfaiye ekipleri, yangını söndürdü. Polis ekip- leri, banka müdürünün odasını benzin döküp ateşe verdiği ileri sürülen Tun- cay K.’yi (45) gözaltına alarak, Akın- cılar Polis Merkezi Amirliği’ne gö- türdü. Buradan Emniyet Müdürlü-

ğü’ne götürülen zanlı, kendisini gö- rüntüleyen gazetecilere, kredi borcu nedeniyle bankanın yaklaşık 2 yıldır emekli maaşının tamamına el koy- duğunu öne sürdü.

‘ÇOCUKLARIM EVDE AÇ’

“Çocuklarım evde aç” diyen Tun- cay K., “Bankaya gidip defalarca yal- varmama rağmen sözümü dinleme- diler. 2 yıldır maaş alamıyorum. Ço- cuklarım için ekmek parası istedim, onu da çok gördüler. Bugün kendimi yakmak için oraya gitmiştim. Şahsa yönelik değildi. Her şeyi kendime yaptım. 50 bin lira kredi borcum vardı, bitmedi” ifadesini kullandı.

Banka müşterilerinden Selahattin Yarımca da işlem yaptırmak için bek- ledikleri sırada, bankanın üst katından bir kişinin, “Maaşıma el koydular, gasp ettiler” diye bağırdığını, daha sonra çevreye duman yayıldığını söyledi.

Bu arada, maaş çekmek için banka önünde bekleyen emeklilerle polis arasında tartışma yaşandı. Emekliler, banka görevlisinin, öğleden sonra iş- lem yapılacağını söylemesi üzerine buradan ayrıldı. Olayla ilgili soruş- turma sürüyor.

Aklı, tam iki buçuk yıl sonra başına gelen

editör kardeşe...

Çektiği krediyi ödeyemeyince emekli maaşına el konulan Tuncay K. banka müdürünün odasında kendini yakmaya çalışınca gözaltına alındı. 2 yıldır maaşını alamayan Tuncay K.

‘Çocuklarım evde aç’ diyerek isyan etti

Emekliyi ateşe attılar

İSTİHBARAT SERVİSİ

DHKP-C operasyonu sırasında polisin silahından çıkan kurşunla hayatını kaybeden 25 yaşındaki Dilek Doğan dün son yolcu- luğuna uğurlandı.

Dilek Doğan İstanbul Sarıyer’de 18 Ekim günü evlerine yapılan DHKP-C ope- rasyonu sırasında vurulmuş ve ağır yara- lanmıştı. Baskın sırasında evde olan Do- ğan’ın abisi Emrah Doğan, polisin kız kar- deşini hedef alarak ateş ettiğini ileri sürmüş, Dilek Doğan’ın annesi Aysel Doğan da,

“Polisler eve ayakkabıyla girdi. Kızım da

‘galoş giyin’ deyince tartışma çıktı. Silah sesi duydum ve kızım yere yığıldı” ifadesini kullanmıştı.

Günlerdir komada olan Dilek Doğan önceki gün Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Memleketi Kahramanmaraş’ta bugün toprağa verilecek olan Dilek Doğan için, dün Sarıyer Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Boğaziçi Cemevi’nde tören düzenlendi. Dilek Do- ğan’ın annesi cenaze töreninde yaptığı açıklamada “Hiçbir şey yokken kızımı vurdu. O polisin yüzünü tanıyorum.

Kızımın katilini getirsinler” diye konuştu.

DİLEK DOĞAN UĞURLANDI

‘Kasıt varsa

gerekli ceza verilir’

BAŞBAKAN YardımcısıveHükümetSözcüsüNumanKurtulmuş katıldığıbirpanelsonrasıDilekDoğan’ınölümüyleilgiliyürütülen soruşturma sorusunu şöyle yanıtladı: “Yine bir operasyon sırasında ev sahipleriyle polis arasındaki kargaşadahayatını yitirengençbirkızımız.Allahrahmeteylesin.Ailesinearkadaşlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. Bütün operasyonlar çok zor.Neredenkurşungeleceğibellideğil.Çoktitizolmakzorundayız.

Ama aynı zamanda vatandaşlarımızın güvenliğini sağlamak mecburiyetindeyiz. Eğerbirhata,kusurvarsahelehelekasıt varsaortayaçıkarılırvegereklicezalarverilir.”

(4)

T OPLUM

T OPLUM

HAZIRLAYAN: ÖZGE ÖZTÜRK halklailiskiler@aydinlikgazete.com

‘Ayağa Kalk CHP’

B

u başlık 1946 seçimlerinden bugüne ya- şananları öğrenmek isteyen her CHP’li- nin kütüphanesinde bulunması gereken bir kitabın adıdır.

Kitap, CHP’nin yaşayan birkaç belleğinden biri olan, eski milletvekili ve o zamanki adıyla Tu- rizm ve Tanıtma bakanlarından Orhan Birgit ta- rafından yazılmış.

Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Benim iki büyük eserim vardır. Bunlardan birincisi Cumhuriyet, ikincisi de Cumhuriyet Halk Partisi’dir” diye ta- nımladığı iki ulu çınar da 92 yaşlarını geride bı- rakacaklar.

Geride kalan 92 yıl içinde bu iki çınar, büyük badireler atlatmıştı. Bugün de aynen geçmişte ol- duğu gibi, ikisi de zor günler yaşıyor.

Her ikisini de kurucusunun amaçları dışına çı- kartmak için dün olduğu gibi bugün de girişimler oluyor.

Bu kitap birçok tarihi belgeyi içerdiği gibi si- yaset adamlarına olaylar karşısında nasıl soğuk- kanlı ama kararlı davranmaları gerektiğini de anlatıyor.

Kitabın yazarı hiçbir şekilde tarihten husumet çıkartmaya çalışmıyor, dili, üslubu sadece tarih- ten ders almak isteyenlere yardımcı olmak isti- yor.

Sonuçları itibariyle bir devrim olan 27 Mayıs’ı, Yassıada mahkemeleri nedeniyle de bir hukukçu hassasiyetiyle eleştiriyor.

Bu kitap, İnönü Meydan Muharebelerinin muzaffer komutanı, Garp Cephesi komutanı, Lozan’ın büyük diplomatı, Milli Şef İsmet İnönü’nün çok partili rejime geçilmesi için nasıl çırpındığını gözler önüne seriyor.

Partili Cumhurbaşkanlığı anayasal bir pozis- yonken nasıl tarafsız davrandığını, bugün tek adam olma hevesi içinde olanlara - tabii ki okursa ve okuduğunu da anlayabilirse- Cumhurun başı- nın nasıl tarafsız davranması gerektiğini anlatıyor.

“Milli Şef’in” iktidarı, kansız, darbesiz ve dü- rüst yapılmış seçimlerle kazanan partiye devret- meyi nasıl heyecanla düşlediğini ve bunun için elinden geleni yaptığını anlatıyor.

Bunun sadece bir söylem olmadığını ortaya koyan, siyasi tarihimize “12 Temmuz Beyanna- mesi” diye geçen, o ünlü beyannameyi okuyu- cuya sunuyor.

Bu beyannameyi Tayyip Erdoğan’ın her sabah kalktığı zaman bir kere okuyarak güne başlamasını salık veririm.

Bu kitapta bulacağımız bir başka şey de Cum- huriyet Halk Partisi’nin değişmeyen kaderidir.

Cumhuriyetle sorunu olanlar Cumhuriyetin temel değerlerine saldırırken, dün de CHP’yi ve İnönü’yü kullanıyorlardı; bugün de aynı şeyi ya- pıyorlar.

Bu kitapta, en az Yassıada Mahkemeleri ka- rarlarının eleştirisi kadar, bir demokrasi ayıbı olan tahkikat komisyonu ayıbını ve İsmet Paşa’nın buna karşı bir demokrasi dersi olan meclis ko- nuşmasını bulacaksınız.

Bu kitapta, 12 Ocak 1959 günü Ankara’da toplanan CHP’nin 14. Kurultayında, o günden bugüne yıllar geçmiş olmasına rağmen hala çö- zümlenememiş demokratik mücadelenin hedef- lerini topluma anlatma açısından tarihsel bir belge olan “İlk Hedefler Beyannamesini” bula- caksınız.

Bu beyannameyi, “Bu CHP 1930’ların CHP’si değil” diyenlerin, Cumhuriyet Halk Par- tisi’nin genlerinde bulunan devrimciliği anlama- ları açısından defalarca okumaları gerekmektedir.

Yazar ülkenin içinde bulunduğu ve 60 yıldır çözülemeyen sorunları çözebilmenin, üstesinden gelebilmenin ilk şartının; Türkiye Cumhuriye- ti’nin kurucu felsefesine geri dönebilmesi oldu- ğunu söylüyor. Tabii biz de buna önce CHP’nin kurtarılmasını ilave edebiliriz.

Millet egemenliğini, tam bağımsızlığı, halkçı ve devletçi bir anlayışla, planlı ekonominin ışı- ğında ve “hayatta en hakiki mürşidin bilim” ol- duğu gerçeğine bağlı kalarak, yeniden elde edilebileceğine işaret ediyor, yazar.

Yazar, genç kuşaklara, gerçekten Cumhuri- yeti kuran, o muhteşem devrimleri yapan, ilk he- defler beyannamesini yazan CHP’nin genci iseniz, “HADİ AYAĞA KALKIN, VAKTİ GELDİ” diyor.

Kitabın ekler kısmında 1946 seçimlerinden 2011 seçimlerine kadar tüm seçimlerin sonuçları veriliyor.

Kaynak Yayınları’ndan çıkan bu kitap, başta da söylediğim gibi, CHP’nin kuruluş amaçların- dan uzaklaştırılıp, Ortadoğu bataklığında Sevr’in hortlatılmak istendiği bir dönemde, her CHP’li- nin ve özellikle de genç CHP’li arkadaşlarımın baş ucu kitabı olması gerekir diye düşünüyorum.

Şahin MENGÜ

Geçen aralık ayında yağan karda seraları tahrip olan köylü, Tarım Müdürlüğü’nün projelendirdiği seraların sigorta kapsamında olmadığını öğrendi. 57 milyon liralık zarar tespitine rağmen, sadece 6 milyon lira ödeme yapılan köylü ortada kaldı

Bölgeye her yl Dou ve Güneydou Anadolu’dan çok sayda içisi geliyor.

Seralarn yklmas tarm içilerini de madur etti.

VAN’ın Gürpınar ilçesi Toygun Mezrası’nda yıllardır evi bile andırma- yan tek bir odada eğitim öğretim gören köy çocukları Her Çocuk Bir Umuttur Derneği’nin aracılığıyla yeni okullarına kavuştu. Sınırda yer alan mezraya pre- fabrik okul yapıldı. Köy çocuklarına bot, mont ve kırtasiye malzemeleri verildi.

Her Çocuk Bir Umuttur Derneği Baş- kanı Veysel Özaras, Aydınlık’a yaptığı açıklamada “Öğrenciler, prefabrik

okula geçtiler. Sınırın sıfır noktasında olan bu okulumuzda teröre rağmen Atatürk posterleri açıp çocuklarımıza bu yardımların vatansever yurttaşlarımız aracılığıyla gönderildiğini söyledik.

Onlar da Atatürk’ü çok sevdiklerini, onu örnek alacaklarını ve yardımda bu- lunan herkese çok teşekkür ettiklerini ifade ettiler. Biz de çocukları soğuklar- dan kurtardıkları için yardımseverlere teşekkür ediyoruz” dedi.

Eski okulun yanna yeni prefabrik okul yapld

İstanbul’da kuyumcu soygunu

İSTANBUL Gaziosmanpaşa’da ku- yumcu dükkanından silah tehdidiyle bir miktar altın çalan 2 şüpheliden 1’i yaralı yakalandı. Cahit Tekiner’e ait kuyumcu dükkanına giren ve kimliği henüz belirlene- meyen şüpheli, silah tehdidiyle çalışanları etkisiz hale getirdi. Bir miktar altın çalan şüpheli daha sonra dışarıda bekleyen oto- mobille buradan uzaklaştı.

Bölgeye gelen polis, söz konusu aracı takibe aldı. Kovalamaca sırasında duvara çarparak duran otomobildeki şüphelilerden biri kaçarken, diğeri yaralı olarak yakalandı.

Yaralının üzerinde kuyumcu dükkanından

çalınan altınlar da bulundu. Şüpheli özel bir hastanede tedavi altına alındı. İş yerindeki güvenlik kameralarını inceleyen polis ekip- leri, diğer şüphelinin yakalanması için ça- lışmalarını sürdürüyor.

Sınır köyüne yardım eli

Balıkçılara palamut sürprizi

AV yasaklarının sona erdiği 1 Eylül’den bu yana istenilen seviyede avlanamayan palamut Sinop’ta ba- lıkçıların yüzünü güldürdü. Kasta- monu-Sinop Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği Başkanı Ali Bayrak, son gün- lerde az miktarda avlanan palamudun Sinop’ta balıkçılara sürpriz yaptığını söyledi. Kentte denize açılan balık-

çıların 300 kasa palamutla limana döndüklerini vurgulayan Bayrak,

“Böyle bir palamut akını açıkçası beklemiyorduk, biraz sürpriz oldu.

Palamut bir aydır zaman zaman ken- dini gösterse de istenilen seviyede olmadı. Havaların artık soğumasıyla bölgede balık akını bekliyoruz. İlk meyvelerini arkadaşlarımız aldı” dedi.

SALİH ALTIPARMAK

BİLECİK’in Söğüt ilçesine bağlı Çaltı ve Yakacık köylerinde geçen yıl yağan kar nedeniyle 2 bine yakın köylünün seraları tahrip oldu.

Bu olayla, Tarım İlçe Müdürlü- ğü’nün projelendirdiği seraların tarım sigortası kapsamında olma- dığı ortaya çıktı. Köylüler, Tarım İlçe Müdürlüğü’nün 57 milyon li- ralık zarar tespitine karşılık 6 mil- yon liralık yardım alabildi. Ban- kalara borçlanan köylü, “Üretim yapamayacak durumdayız. Yardım değil hakkımızı istiyoruz” diye isyan etti.

Çaltı ve Yakacık köylüleri, 2004

yılında Tarım İlçe Müdürlüğü’nün projelendirdiği seraları için Ziraat Bankası’ndan kefil ve ipotek kar- şılığı kredi çekti. 31 Aralık 2014 gecesi yağan kar, on yıllık emeği yere serdi. 3200 dönüm sera için- deki ürünlerle birlikte zarar gördü.

Tarım İl Müdürlüğü 57 milyon li- ralık zarar tespit etti. Seralarının tarım sigortası kapsamında oldu- ğunu sanan köylüler, bir kere daha hüsrana uğradı. Yakacık Köyü Muhtarı Hüseyin Yıldırım, “Ma- dem sigorta kapsamında değildi, Tarım Müdürlüğü nasıl bunu pro- jelendirdi” diye tepki gösterdi.

Yıldırım, Eskişehir’in Mihalgazi ilçesine bağlı komşu köylerde se-

raların sigortalı olduğunu söyledi.

Hüseyin Yıldırım şöyle konuştu:

“Aynı kişinin hem bizim köyde hem de komşu köyde serası var.

Bizim köyde hasar olduğu halde dönüm başına 2 bin lira alırken komşu köyde hasar olmadığı halde 14 bin lira verdiler. Bizim kızgın- lığımız bu haksızlığa.”

‘HER ŞEYİMİZ İPOTEKLİ’

Afetten önce zaten bankalara borçlu olan köylünün borcu kat- landı. Çaltı köylüsünün bankalara toplam borcu 100 milyon liraya ulaştı. Vatandaşlar, “Her şeyimiz ipotekli, artık üretemeyecek du- ruma geldik” diye konuştular. Köy-

lülerden Ramazan Kömürcü “Yar- dım değil, hakkımızı istiyoruz”

dedi.

Yakacık köyünde yaşayan Yaşar Norman da, 500 bin lira borcunun olduğunu, afetten sonra her şeyini kaybettiğini söyledi. Norman,

“Günlük 25 lira için öğrenci servisi sürüyorum. Bununla biri öğrenci 5 kişilik aile geçinmeye çalışıyoruz”

diye konuştu. Köylüler, Ziraat Bankası’ndan borçları ertelemesini istedi. Vatan Partisi Bilecik İl Baş- kanı Niyazi Güner, zarar gören ve mağdur olan çiftçinin sorunla- rını titizlikle dinledi ve çözüm için köylünün yanında olduklarını dile getirdi.

Kar nedeniyle 2 bine yakn köylünün seralar

tahrip oldu.

DÜNYA Sağlık Örgütü (WHO), işlenmiş et tüketme- nin kanser riskini artırdığını duyurdu. WHO ve Uluslararası Kanser Araştırmalar Ajansı (IARC) kanser ve et tüketi- mine dair ortak rapor yayım- ladı. İşlenmiş et ve kırmızı et tüketiminin kanser hastalığıyla bağlantısının araştırıldığı ra- porda, işlenmiş et tüketiminin insanlarda kanser hastalığına neden olduğuna dair güçlü ka- nıtlara ulaşıldı.

Raporda, etin raf ömrünü uzatmak veya tadını değiştir- mek için bazı işlemlerden ge- çirilerek hazırlanan işlenmiş et tüketiminin, özellikle kalın bağırsak kanserini tetikleyebi- leceği, aynı zamanda pankreas

ve prostat kanserine de neden olabileceği kaydedildi. Araş- tırmacılar, farklı ülkelerdeki et tüketiminin karşılaştırıldığı raporda, her gün 50 gram iş- lenmiş et yiyen kişilerde kalın bağırsak kanseri riskinin yüzde 18 oranında arttığını ortaya koydu.

Raporla ilgili açıklama ya- pan, IARC’den Uzman Dok-

tor Kurt Straif, kırmızı et tü- ketiminin kalın bağırsak kan- serini doğrudan tetiklemesi riskinin az olduğunu ancak tüketilen et miktarı arttıkça kansere yakalanma riskinin yükseldiğine dikkati çekti. Ra- por 10 ülkeden 22 uzman ta- rafından 800’den fazla aka- demik çalışma incelenerek ha- zırlandı.

İşlenmiş et tüketmeyin!

Ulusal Gönüllümüz, örnek insan, işadamı

OSMAN NURİ CİVELEK

’i

BAŞSAĞLIĞI

Önce afet

sonra devlet vurdu

kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz.

Ailesinin ve yakınlarının acılarını paylaşıyor, başsağlığı diliyoruz.

Cenazesi,27EkimSalıgünü(Bugün) Ataköy 5. Kısım Camisi’nde kılınacak öğle namazı ardından

Küçükçekmece Kanarya Mezarlığı’nda toprağa verilecektir.

(5)

dolar

2.8853

 avro 3.1767  cumhuriyet alt›nı BİST - 100

79.894

faiz

10.13 720 TL

b. petrol

$ 47.73



 



‘Lefta iparhun’

ya da

yok mu artıran?

1

Kasım’da tekrar yapılacak olan nafile seçimler öncesi başını Meclis’teki siyasi partilerin çektiği “bol keseden para-vaat-yardım” dağıtma yarışı iyice kontrolden çıkmış görünüyor.

Cumhuriyetin bekası, varlığı, sınırları, dili, ağır ve açık tehdit altındayken, laiklik ilkesi, kuvvetler ayrılığı prensibi, basın özgürlüğü yerle yeksan olmuşken, Meclis’teki siyasi partiler ve mecburen onların peşine takılan parlamento dışı bazı partiler

“bol kepçe” parasal vaat ve yardım dağıtma yarışında adeta kendilerinden geçmiş vaziyetteler.

Elbette yoksul, dar gelirli, emekli ve işsiz geniş halk kesimlerinin, refahlarını yükseltecek vaat ve öneriler işin doğası gereği yapılır, yapılmalıdır ve normaldir.

Ama ekonomi bileşik kaplar gibidir.

Bütçeden verdiğin için başka yerden alman ya da bulman gerekir. Bu parasal vaatlerin bazı partilerde toplamda milli gelirin yüzde 5’ine hatta yüzde 10’una yaklaştığını görünce, bunların inandırıcılığının ve hayata geçirilebilirliğinin de o denli sorgulanması elbette kaçınılmaz oluyor.

Vergileri mi arttıracaksınız? Borç yüküne yeni ilaveler mi katacaksınız? Tasarruf mu edeceksiniz? Ekonomiyi her yıl en az yüzde 5-7 arasında mı büyüteceksiniz? Bunları nasıl yapacağınızı hesabı-kitabıyla ortaya koyabiliyor musunuz?

Örneğin asgari ücret; AKP 1.300 TL, MHP 1.400 TL, CHP 1.500 TL vereceğini açıklayınca DSP 2.000 TL, BTP 5.000 TL’ye kadar çıkartıverdi vaadini. Çalışanlar için iyi hoş ama diğer mali vaat ve yardım taahhütleriyle birlikte inandırıcı bir hesabı doğru dürüst ortaya koyan yok.

Dağıtım ve bölüşüm kadar, üretim ve büyümenin önemine dikkat çeken yok.

Bugünkü sıcak para politikalarını terk edeceğini, neoliberal kumarhane kapitalizminin çıkmaz sokak olduğunu, ülkede tarıma, üretime, istihdama dönük büyüme politikalarını hayata geçireceğini söyleyen ve bu konuda inandırıcı bir programı sunan yok.

Bol kepçeden yapılan bu maddi-vaat ve yardım taahhütlerini seçim sonrası gerçekleştirememelerinin mazereti de hazır.

Nasıl olsa tek başına hiçbirisi iktidar olamayacağı için, “Söz verdik ama tek başına iktidar olamadık, o nedenle vaatlerimizi bir başka seçime kadar tatlı bir rüya gibi kabul edin” diyecekler.

Geçtiğimiz günlerde bu konuları enine boyuna konuşup- tartıştığımız Prof. Dr. Sn. Hasan Ünal Yunanistan örneğini ha- tırlattı. Kıbrıs-Yunanistan, Balkanlar başta olmak üzere Uluslararası İlişkiler konusunda yetkin bir uzman olan Prof. Ünal, kriz öncesi Yunanistan’daki seçim kampanyasını örnek gösterdi.

PASOK lideri Yorgo Papandreu’nun 2009 erken seçimlerinde Yunanistan’ın bugün hala içinden çıkamadığı tarihi ekonomik çöküşe 5 kala sloganı neydi biliyor musunuz? “Lefta iparhun”

yani “Para var”

Ona inanan ve kandırılan Yunan halkı PASOK’u iktidara getirdi ve ardından da ne paranın ne umudun kalmadığını ağır yoksulluk, borçluluk, işsizlik ve sosyal dramları bizzat yaşayarak gördü ve öğrendi.

Daha sonra PASOK da ağır bir yenilgiye uğradı. “Amerikan Solcusu” Y. Papandreu da hem rezil oldu, hem siyaseten yok oldu.

Kıssadan hisse; bol kepçeden vaat, maddi sosyal yardım ta- ahhütleri iyi güzel de, biz okullarda “Ne Mutlu Türküm diyene”

cümlesiyle biten “Andımızı” kimin yeniden okutacağını öğrenmek istiyoruz.

F-Tipi cemaat görünümlü ABD iltisaklı çeteyle kimin kararlılıkla mücadeleyi sürdüreceğini bilmek istiyoruz.

PKK/HDP ile “çözüm” adı altında bir bölünme ve çözülme sürecini akan bunca şehit kanına rağmen kimin yeniden başlat- maya hevesli olduğunu kimin olmadığını da anlamak istiyoruz.

Ekonomizm ve popülizm coşkusuyla fakir-yoksul ve işsiz geniş halk kesimlerini parasal vaatlerle ikna ederek, bu temel meseleler yok sayılıp, geçiştirilemez.

Bizi sadece parasal, bol kepçe vaat ve yardım sözleriyle ikna edemezsiniz.

Söyleyin bize, “...Milletin tüm sorunlarını -yalnızca- ekonomiye indirgeyerek, ülkenin karşı karşıya kaldığı “beka” sorununu yok sayanlara mı oy verelim?

Bölünme anayasası yaparak, kukla Kürdistan inşa ederek böl-kurtul diyenlere mi yoksa Kıbrıs’ta ver-kurtul, Ermenilere tanı-kurtul, ekonomide ise sat-kurtul diyenlere mi oy verelim?

Milli duruşla, ulusal çıkarlardan yana olan, hiçbir emperyal gücün yedeğinde, güdümünde veya kuklası olmadan, bağım- sız- laik Cumhuriyet değerlerinden yana, karma ekonomiyi uy- gulayabilecek siyasi bir parti yerine niye bu Amerikan muhiplerine oy verelim?

Barajı aşsın aşmasın, bugün ihtiyacımız olan ve yapılması gereken şey, milli duruş ve ulusal çıkarlardan yana, bağımsız laik Atatürk Cumhuriyetinin ilkelerine gönülden bağlı, karma ekonomi anlayışını hayata geçirecek, F tipi kumpaslara da, Kürtçü PKK/ HDP bölücülüğüne de, yobazlığa da, yolsuzluğa da cepheden karşı çıkıp, yürekli bir mücadeleyi ortaya koyacak, önce “Vatan” diyecek yeni bir siyasi partinin Meclise girmesi için destek olmaktır.

TÜRKİYE’de 22 il merkezi, 26 ile bağlı toplamda 104 ilçe ve beldede abonelerine doğalgaz dağıtım hizmeti veren Aksa Doğal Gaz, yeni bir sosyal sorumluluk projesi baş- lattığını duyurdu.

Buna göre şirketin, ‘’Can Yoldaşı Projesi’’

kapsamında, abone sistemine engelli oldu- ğuna dair kayıt yaptıranlar, “Doğal Gaz Acil

187 Hattı”nı aradığında sistem, çağrının en- gelli bir aboneden geldiğini otomatik olarak gösterecek. Çağrı merkezindeki görevli de engelli abonenin talebini anlatmasını bekle- meden, doğalgaz acil ekiplerini olay yerine yönlendirecek. Aksa Doğal Gaz, uyguladığı bu projeyle tehlike anında yalnız olan engelli abonelerine acil hizmet sunmayı amaçlıyor.

Proje hakkında bilgi veren Aksa Doğal Gaz CEO’su Yaşar Arslan “Ülkemizde 8 mil- yonun üzerinde engelli vatandaşımız var.

Projenin adını özellikle ‘Can Yoldaşı’ olarak belirledik. Çünkü hepimizin, doğuştan ya da sonradan engelli olan abonelerimizin yaşa- dıkları sıkıntılara dair duyarlı olmamamız ge- rekiyor” dedi.

ULUSLARARASI Enerji Ajansı İcra Direktörü Dr. Fatih Birol, petrol yatırımlarının önümüzdeki yıl da düşeceğini bildirdi. Singapur’da dü- zenlenen Uluslararası Enerji Haftası etkinliğinde bir sunum yapan Dr. Birol, petrol yatırımlarının 2016’da 2015’ten daha fazla düşeceğine işaret ederek, yatırımların son 20 yılda ilk kez üst üste 2 yıl düşmüş olacağını söyledi.

Küresel petrol piyasasında arz bolluğunun 2016 yılı ortasına kadar devam edeceğini öngören Birol, cari düşük fiyatların bu arz bolluğunun azaltılması ve piyasada istikrarın sağlanması için çok güçlü bir yönlendirici ol- duğunu, ancak piyasada başa baş seviyesinin

ne zaman yeniden yakalanacağının hala be- lirsizliğini koruduğunu kaydetti.

Petrol yatırımları 2015’te, geçen yıla göre yüzde 20’den fazla bir oranda gerilemişti.

2014’ün Haziran ayında başlayan petrol fi- yatlarındaki önlenemez düşüş 2015’in Ocak ayına kadar sürmüştü. 2014 Haziran’ında 113 dolar seviyelerinde olan Brent petrolün varil fiyatı, Ocak 2015’te 46 dolarla ilk dip seviyesini görmüş, daha sonra dalgalı bir seyir izlemişti. Petrol fiyatı büyük düşüşünden sonra ikinci dip seviyesini ise 2015 Ağustos ayı sonunda 42 dolar seviyelerine kadar ge- rileyerek gördü.

E KONOMİ E KONOMİ

HAZIRLAYAN: RECEP ERÇİN halklailiskiler@aydinlikgazete.com

Tarihi kalkınmayı planla gerçekleştirdi

ÇİN Komünist Partisi Merkez Komi- tesi (ÇKP MK), dün başladığı 4 günlük toplantıda, ülkenin 2016-2020 dönemini kapsayan 13. planına son biçimini verecek.

Planın ana hedefi “orta-müreffeh”

bir toplum yaratmak, kişi başına düşen geliri 2010 düzeyinin iki katına çıkarmak.

Yüksek büyüme düzeyinden orta düzey büyüme sürecine geçilirken ekonomik faaliyet bu “yeni normal” ile uyumlu hale getirilecek, yüksek kaliteyi, yüksek verimi gerçekleştirmeye yönlendirilecek.

Planın alt başlıkları bu amaca hizmet edecek.

Daha uzun vadedeli hedefler: 2025 yılında “sağlam bir üretim gücü haline gelmek”; 2050 yılında zengin, güçlü, de- mokratik, kültürel olarak gelişmiş ve uyumlu bir modern sosyalist ülke hedefini gerçekleştirmek.

BÜYÜME YÜZDE 9.8

Çin, beşer yıllık ekonomik ve sosyal kalkınma planları uygulamasına 1953 yı- lında başladı...

Çin’in dışa açılma ve reform politika- sının uygulamaya konduğu 1978 yılından günümüze 37 yıl geçti. 37 yılda Çin, in- sanlık tarihinin en hızlı kalkınmasını ger- çekleştirdi. Bu dönemde Çin hanehalkı tüketimi yılda ordalama yüzde 7.7 büyüdü.

Eğitim ve sağlık dahil toplam tüketim yılda ortalama yüzde 8 arttı. Yine aynı dönemin yıllık ortalama milli gelir bü- yümesi yüzde 9.8 oldu.

KAMU MÜLKİYETİNDE ISRAR ÇKP MK yaklaşırken Çin medyası

“plan gerekli mi” sorusu etrafında bir tartışma yürüttü. Reformların derinleş-

tirildiği bir ortamda böyle bir tartışmaya gereksinim duyuluyordu. Verilen yanıtlar genellikle olumlu yöndeydi.

Çin, “sosyalist piyasa ekonomisi” ile planlı ekonominin diğer uygulayıcıların- dan farklı bir çizgide ilerliyor. Çin, dev kamu işletmelerinin özel sektöre geç- mesine asla izin vermedi, vermiyor. ÇKP MK, 2013 toplantısında “Kamu mülki- yetinin hakim durumunda ısrar edecek- lerini, bundan hiç sapmayacaklarını”

ilan etmişti. Buna karşılık “Sosyalist Planlama”nın anavatanı Sovyetler Bir- liği’nden farklı olarak Çin’de, küçük ve orta ölçekli işletmelere sahip milyonlarca milyarder bulunuyor. Batı’nın karma ekonomilerine ise özel sektör hakim.

1934’te planlı ekonomiye geçen Türkiye de 1980’den sonra o yolun yolcusu oldu.

YATIRIMLAR GÜVENCEDE Büyük şirketler kamuda olmakla bir- likte Çin’de kamu ekonomisi büyük payı

oluşturmuyor. Planlar da esas olarak büyüme oranı, yatırım, tüketim ve en- düstriyel hedefler gibi makro ekonomik hedefler belirliyor. Bunun dışında piyasa mekanizması işliyor.

Çin Renmin Üniversitesi Finansal Araştırmalar Enstitüsü’nden John Ross, Çin’in üstünlüğünün, yatırımları güvence altına almış olmasında görüyor. Eski Londra Ekonomi ve İşletme Politikaları Enstitüsü Müdürü Ross, Batılı iktisatçı Keynes’e göndermede bulunarak şöyle diyor: “Bugünkü hacmiyle yatırımlar özel ellere bırakılamaz.”

John Ross, 2 Ağustos günkü Global Times gazetesinde yayımlanan makale- sinde, ABD’den çarpıcı rakamlar vermiş:

Özel şirketlerin kârlılığı 1980’den 2013’e yüzde 20’den yüzde 26’ya yükseldi. Ancak özel sektör sabit sermaye yatırımları yüzde 19’dan 15’e düştü. Ross, “Yatırımı zorlamak için ABD’nin elinde meka- nizma yoktu. Düşen yatırım durgunlukla sonuçlandı” diyor.

TSKB

sürdürülebilirlik endeksinde

yerini aldı

TÜRKİYE Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) Borsa İstanbul (BIST) Sürdürüle- bilirlik Endeksi’nde yerini aldı.

Sürdürülebilirlik konusundaki anlayış, bilgi ve uygulamalarının artması ve mev- cut uygulamaların takdir edilmesi ama- cıyla geçen yıl hayata geçen BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde şirketler;

çevre, biyoçeşitlilik, iklim değişikliği, insan hakları, yönetim kurulu yapısı, rüşvetle mücadele, iş sağlığı ve güvenliği kriterle- rine göre değerlemeye tabi tutuluyor. Bu değerleme çalışmaları sonucunda belirle- nen şirketler 2 Kasım 2015 tarihinden iti- baren endekste yer alacak.

TSKB Genel Müdür Yardımcısı Çiğ- dem İçel, konuya ilişkin açıklamasında,

“BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde yer almak sorumlu bankacılık anlayışı ile ül- kemizin sürdürülebilir kalkınmasına destek olma yönünde doğru yolda ilerlediğimizi teyit ediyor ve bize bu alanda daha iyisine ulaşmak yönünde kuvvet veriyor” dedi.

Şampiyon şirketler buluşacak

TÜRKİYE İhracatçılar Meclisi’nin (TİM), Aralık ayında düzenleyeceği ‘İstan- bul İnovasyon Haftası’nda bu yıl bir ilk ya- şanacak. ‘İnovasyon Haftası’nda TİM’in 2.’sini düzenlediği ‘İnovaLİG’in finallerinin yanı sıra “Küresel IMP³rove Ödülleri” de sahiplerini bulacak. Yarışmanın uluslar- arası ayağı olan ve şampiyonlar ligi olarak da nitelenen “Küresel IMP³rove Ödülleri”

böylece dünyada ilk kez ‘İstanbul İnovas- yon Haftası’nda sahiplerine verilecek.

Avrupa ve Türkiye dâhil olmak üzere toplam 18 ülkeden 4 binden fazla firmanın temel alındığı kıyas analizi raporunda finale kalan firmalar, ‘Küresel IMP³rove’un ödül töreni için İstanbul’da bir araya gelecek.

Küresel şampiyona için 100 firmanın aday gösterildiği yarışmaya 15 büyük ölçekli ve 15 küçük ölçekli firma katılacak.

Çidem

çel

Fatih Birol

EKONOMİ SERVİSİ

HÜKÜMETİN Ali Babacan’ın önerisi ile makro ihtiyati tedbirler kapsamında 2013 yı- lında uygulamaya koyduğu kredi kartı taksit sınırlaması gevşetiliyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Meh- met Ali Akben AA’ya yaptığı açıklamada, kredi kartına taksit sınırlamasının gevşetilmesi ko- nusunun Finansal İstikrar Komitesi’nde görü- şüldüğünü, görüşe açılan düzenlemelere göre eğitim, mobilya ve beyaz eşyada kredi kartı ile yapılan harcamalarda taksit sayısının 9’dan 12 aya çıkarılmasının, eğitim tarafında verilen kredilerin taksit süresinin ise sınırsız olmasının

planlandığını bildirdi.

Kredi kartı ile yapılan alışverişlere taksit sınırlaması özellikle mobilya, beyaz eşya ve elektronik eşya sektöründe tepkiye yol aç- mıştı.

ÖNERİ SUNDULAR

Bazı teknoloji marketleri 9 aylık sınırı çe- şitli yöntemlerle aşmışlardı. TOBB Mobilya Sektörü Meclis Başkanı ve Doğanlar Holding Yönetim Kururulu Başkanı Davut Doğan, Eylül ayı içerisinde gazetemize yaptığı açıklamada BDDK’ya mobilyada taksit sınırının 12 ve yu- karısına çıkarılması için öneri sunduklarını bil- dirmişti. Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği

(MOSDER) Başkanı İsmail Doğan ise geçen günlerde yaptığı açıklamada, taksit sınırının senetli satışları artırdığını ve sektörü kayıt dı- şına ittiğini belirtmişti.

H. Ufuk SÖYLEMEZ

ufuksoylemez@aydinlikgazete.com

UFKA BAKIŞ

Sanayinin kapasite kullanımı azaldı

EKONOMİ SERVİSİ

TÜRKİYE İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Merkez Bankası (MB) dün sektörlere ilişkin güven endekslerini ve kapasite kullanım oranlarını açıkladı.

MB’nin yayımladığı verilere göre, Ekim ayında imalat sanayi kapasite kul- lanım oranı bir önceki aya göre 0.4 puan azalarak 75.5 seviyesinde oluştu.

Mevsimsellikten arındırılmış veri de 0.8 puan azaldı ve endeks 74.6 değe- rini aldı.

Bunun yanında reel kesim güven en- deksi ise bir önceki aya göre 1.4 puan artarak 100.5 seviyesine çıktı. Reel ke- sim güveni Eylül’de 99.1 puana kadar inerek kötümser duruma işaret etmişti.

SEKTÖRLER KÖTÜMSER Mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güveni de Ekim’de 3.7 puan ar- tışla 103.2 değerine ulaştı. Diğer yandan TÜİK’in açıkladığı verilere göre, hizmet sektörü güven endeksi Eylül’de 97.54 iken yüzde 0.1 oranında artarak Ekim

ayında 97.63 değerine yükseldi. Ekim ayında yüzde 2.7 oranında yükselen pe- rakende ticaret sektörü güven endeksi de 98.68 değerine çıktı.

İnşaat sektörü güven endeksi ise yüzde 0.5 oranıda azalarak, Ekim ayında 80.02 değerine indi.

Hizmet ve perakende sektörleri gü- veni artışa rağmen 100 puanın altında değer alarak kötümserliğe işaret etti. İn- şaat sektörü ise aylardır kötümser du- rumda olan konumunu 80 puan sınırına gerileyerek pekiştirdi.

ÇİN 13. PLANINI YAPIYOR

Çin son 37 yılda hanehalkı tüketimini yılda ortalama yüzde 8 büyüttü. Aynı dönemin yıllık ortalama milli gelir büyümesi yüzde 9.8 oldu. Hedefler, artık daha da büyük...

Z. RUHSAR ŞENOĞLU

Kredi kartında kemer gevşetilecek

Referanslar

Benzer Belgeler

Turizm ekonomisi, Turizm fiziksel planlaması , turizm pazarlaması, turizm politikası ve planlaması , turizmin sosyal etkileri. başta olmak üzere turizmle ilgili birçok

Ancak sınıf dışında görüşme yapılırken öğrencinin ders- lere katılmamasını istemek doğru bir ifade değildir.. Doğru yanıt

"Tabii bu mektupları bugün Sayın Başkan'a ben tekrar takdim ettim ve özellikle de Ferhat Abdi Şahin denilen bu teröristin Amerika gibi bir ülkenin başkanı tarafından

Karşınızdaki bir kişiye yapması ya da yapmaması gereken bir durumla ilgili tavsiyede bulunurken ya da bulunduğunuz herhangi bir ortamda etrafınıza öneride bulunurken;.. -

Hazine nakit dengesi 2013 y ılı Mayıs ayında 3 milyar 908milyonTL, faiz dışı dengede ise 8 milyar 158 milyon TL fazla gerçekle şti.. 2013 yılının Ocak-Mayıs döneminde

Muhsin Ertuğrul Sahnesi öğrenci ve öğretim elemanlarının ders yapmasına uygundur..

KORİDOR 10 NOLU SINIF... KORİDOR 11

- "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar Kurulu Arasında Sürücü Belgelerinin Karşılıklı Tanınması ve Değişimi Anlaşması"- "Türkiye