• Sonuç bulunamadı

KKTC Enformasyon Dairesi KKTC GÜNDEMİ. 2 Eylül 2020

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "KKTC Enformasyon Dairesi KKTC GÜNDEMİ. 2 Eylül 2020"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KKTC Enformasyon Dairesi

KKTC

GÜNDEMİ

2 Eylül 2020

(2)

KKTC GÜNDEMİ (HİZMETE ÖZEL)

Akıncı: "ABD’nin Rum tarafına silah satışı kısıtlamasını kaldırması doğru bir adım değil"

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, ABD'nin Rum tarafına silah satış kısıtlamasını kaldırma kararının doğru yönde atılmış bir adım olmadığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) GKRY’ye akredite Büyükelçisi Judith Gail Garber ile dün akşam bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Garber’in talebi üzerine gerçekleştirilen görüşmede, Garber, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya ABD’nin savunma amaçlı silahların Rum tarafına satış kısıtlamasını 1 Ekim 2020’den 30 Eylül 2021 tarihine kadar kaldırdığı kararını iletti.

Garber telefon görüşmesinde, ABD’nin halihazırda Rum lider Nikos Anastasiadis’e alınan bu kararı ilettiğini ve kendisinin de Kıbrıs Türk tarafına bilgi vermek istediğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Garber’e ABD’nin almış olduğu bu kararın Rum tarafını Kıbrıs’ta kapsamlı çözüme ulaşılması yönünde cesaretlendirmeyeceğini ve barışa hizmet etmeyeceğini, aksine Rum tarafının müzakere masasının dışında kalmasına yardımcı olacağını kaydederek, bu kararın yanlışlığını vurguladı.

Kıbrıs’ta ve Doğu Akdeniz’de silahlanma çabalarına katkı yapmak değil, diyalog ve uzlaşmaya yardımcı olmak gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Akıncı, ABD’nin bu kararının doğru yönde atılmış bir adım olmadığını belirtti.

Başbakan Tatar: “ABD’yi bu yanlış karardan dönmeye davet ediyorum”

Başbakan Ersin Tatar, “ Amerika Birleşik Devletleri’nin bir yıl süreyle de olsa Güney Kıbrıs’a silah ambargosunu kaldırmasının Rum uzlaşmazlığının artması ve ABD'nin para kazanmasından başka işe yaramayacağını” vurguladı.

“ABD’nin Rum tarafına silah satışı kısıtlamasını 1 Ekim 2020’den 30 Eylül 2021 tarihine kadar kaldırması yanlış bir karardır” diyen Tatar, “Bölgedeki Rum- Yunan tahriklerinin arttığı bir dönemde böyle bir karar alınması ABD gibi BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi bir ülkeye yakışmamıştır” ifadesini kullandı.

Başbakan Tatar, “Bu kararın barışa değil, Rum tarafının uzlaşmazlığına katkı sağlayacağı açıktır. ABD’yi kınıyor, derhal bu yanlıştan dönmeye davet ediyorum. Ancak herkes şunu bilsin ki, Türkiye ve onun desteklediği KKTC asla haklarından vazgeçmeyecektir. Yapılması gereken gerginliği artırmak değil gerçekleri görerek barış yoluna gelmektir” dedi.

‘TC ve KKTC, bölgede oynanan oyunların farkındadır, bu oyunları bozacağız’

Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, ABD’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne yönelik silah ambargosunu kaldırma kararına tepki gösterdi.

Oktay, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, ambargonun kaldırılmasının Avrupa’nın adada yaptığı hataların ABD tarafından tekrarlanması olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Oktay açıklamasında, “Bölgede çatışma riskini artıracak bu tür yaklaşımlara karşı Türkiye olarak KKTC’nin ve Kıbrıs Türkü’nün güvenliğini, huzur ve refahını garanti altına alacak adımları atmaya devam edeceğiz. Türkiye ve KKTC, bölgede kendilerine karşı oynanan

(3)

oyunların farkındadır. Millet olarak kararlılıkla ve kenetlenmiş bir halde bu oyunları birlikte bozacak, geleceğe beraberce yürüyecek, bu oyunların parçası olanları da affetmeyecektir”

dedi.

Özersay: “ABD’nin kararı bölgenin istikrarı ve barışı açısından bir hayal kırıklığıdır”

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde ABD’nin Kıbrıs Rum tarafına silah ambargosunu fiilen kaldırma kararını açıklamasının bölge istikrarı ve barışı açısından bir hayal kırıklığı olduğunu söyledi.

ABD’nin kararını eleştiren Özersay, “Kıbrıs sorununun çözüm çabalarını sekteye uğratmamak gerekçesiyle yürürlüğe konulan silah ambargosunu kaldırmak ne anlama geldiğini herkesin çok iyi düşünmesi gerekir. Kıbrıs Rum siyasi liderliğinin bu şekilde sırtının sürekli olarak sıvazlanması maalesef Doğu Akdeniz Bölgesi’nde tek yanlı ve haklarımızı gasp etmeye dönük tutumunda daha da ısrarcı olmasına yardımcı olacaktır” dedi.

Özersay, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Mevcut şartlarda dahi bizimle devleti, yönetimi ve zenginliği paylaşmaya yanaşmayan Kıbrıs Rum liderliğinin bu saatten sonra bu konuda daha da katı bir tutum içerisinde olacağını

görmek gerekir. Adil olmayan, uyuşmazlığın taraflarından sadece bir tanesini destekleyen çok sayıda yanlış karara tanıklık ettik bu coğrafyada. ABD’nin silah ambargosu konusunda almış olduğu bu son karar da bunlardan sadece bir tanesi olacak ama bölgedeki hak ve

menfaatlerimiz için bizi mücadelemizden bir an için dahi vazgeçiremeyecek.”

Özersay: “Ledra Palace’daki geçişlerde eski uygulamaya geçilecek”

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, salgın döneminde sınırlandırılan Ledra Palace’daki geçişlerde eski uygulamaya geçileceğini açıkladı.

Özersay’ın, sosyal medya hesabından yaptığı konuyla ilgili açıklama şöyle:

“Ledra Palace geçiş kapısından salgın döneminde sınırlandırılan geçiş saatleri, güneyde öğrenim gören öğrencilerimizin sabah erken saatte geçiş ihtiyacını da dikkate alarak

değiştirilip eski haline getirilecek. Bakanlar Kurulu az önce (dün) Pazartesi itibariyle bu yeni uygulamayı yürürlüğe koymaya karar verdi. Bu konuda sürekli sorular geldiği için bu

kanaldan hızlıca bir bilgilendirme yapmak istedim. Cuma günü itibariyle sınavları olan

öğrencilerimiz olduğu bilgisi geldiğinden bu uygulama Cuma gününden önceye yetiştirilecek”

Pandemi döneminde sadece diplomatik geçişlere açık olan Ledra Palace kapısı, salgın tedbirleri çerçevesinde alınan kararla 1 Temmuz’dan itibaren sadece 08.00-20.00 saatleri arasında geçişlere açılmıştı.

Çavuşoğlu: “Okul öncesi, özel eğitim, ilkokul 1. ve 2. sınıflar 7 Eylül’de yüz yüze eğitime başlıyor

Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Nazım Çavuşoğlu, okul öncesi, özel eğitim, ilkokul 1. ve 2.

sınıfların 7 Eylül Pazartesi gününden itibaren dönüşümsüz olarak yüz yüze eğitime başlayacağını açıkladı.

Çavuşoğlu, dün Bakanlar Kurulu toplantısında alınan karara ilişkin Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) açıklamalarda bulundu.

Nazım Çavuşoğlu, okul öncesi eğitim, özel eğitim, ilkokul 1. ve 2. sınıf öğrencilerinin 7 Eylül Pazartesi günü dönüşümsüz olarak yüz yüze eğitime başlaması yönünde karar alındığını belirtti.

(4)

Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı olarak bu yöndeki önerilerini dün Sağlık Bakanlığı’na ilettiklerini söyleyen Çavuşoğlu, Sağlık Bakanı Ali Pilli’nin de bugün toplantıda bu kararı onayladığını kaydetti.

Nazım Çavuşoğlu, ilkokuldaki daha üst sınıfların, ortaokul ve liselerin ise 14 Eylül Pazartesi gününden itibaren dönüşümlü olarak (1 gün gidip, 1 gün gitmeyecek şekilde) yüz yüze eğitime geçmesinin planlandığını ifade etti.

Çavuşoğlu, Pandemi Kurulu’nun da tavsiyeleri doğrultusunda okullara her türlü temizlik ve hijyen desteğini vermeye devam edeceklerini de söyledi.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı: “ABD’nin barış ortamını zehirleyen kararı müttefiklik ruhuyla bağdaşmamaktadır”

Türkiye Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin Kıbrıs Rumlarına silah ambargosunu kaldırma kararına ilişkin, "ABD’nin barış ortamını zehirleyen bir karara imza atması müttefiklik ruhuyla

bağdaşmamaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin Kıbrıs Rumlarına silah ambargosunu kaldırma kararını gözden geçirmemesi halinde mukabil adımlar atılacağını bildirdi.

Açıklama şu ifadelere yer verildi:

“ABD’nin Kıbrıs Rum Yönetimine yönelik silah ambargosunun kaldırılması yönünde bugün (1 Eylül) açıkladığı karar Ada’daki iki halk arasındaki eşitliği ve dengeyi yok saymaktadır.

Bu kararın Kıbrıs meselesinin çözüme kavuşturulması yönündeki çabaları olumsuz etkileyeceği de muhakkaktır.

Doğu Akdeniz’de gerginliğin azaltılması amacıyla çaba harcanan bir dönemde, ABD’nin bölge barış ve istikrar ortamını zehirleyen bu tür bir kararın altına imza atması müttefiklik ruhuyla da bağdaşmamaktadır.

ABD’nin bu kararını gözden geçirmesini, bölgede barış ve istikrarın tesisi için mevcut çabalara destek vermesini bekliyoruz.

Aksi takdirde Türkiye, garantör ülke olarak, hukuki ve tarihi sorumluluğuna uygun olacak şekilde Kıbrıs Türk halkının güvenliğini garanti altına alacak gerekli mukabil adımları kararlılıkla atacaktır.”

Oruç Reis gemisinin Doğu Akdeniz'deki çalışma süresi 12 Eylül’e kadar uzatıldı

Oruç Reis gemisinin, sismik çalışma yürüteceği alan için 12 Eylül'e kadar devam edecek yeni Navtex (Denizcilere Duyuru) ilan edildi.

İlgili bölgeye dair ilanda daha önce çalışmaların 1 Eylül'e kadar sürdürüleceği duyurulmuştu, yeni bildiriyle görev süresi 11 gün uzatılmış oldu.

Almanya’dan Kayıp Şahıslar Komitesi’ne 100 bin Euro bağış

Almanya’nın Kayıp Şahıslar Komitesi’ne 100 bin Euro bağışta bulunduğu bildirildi.

Kayıp Şahıslar Komitesi’nden yapılan açıklamada, son bağışla birlikte, Almanya’nın 2006 yılından beri devam eden mali yardım tutarının 700 bin Euro’ya ulaştığı kaydedildi.

Açıklamada, “Kıbrıs'taki Genel Kazı, Kimlik Tespiti ve Kalıntıların İadesi Projesi

çerçevesinde yapılan bu katkı, bunca yıldır birçok aileyi etkileyen belirsizliğe bir son vermek için mümkün olduğunca çok sayıda kayıp şahsın kalıntılarının tespit edilmesi ve iade edilmesi hedefini desteklemektedir. Şimdiye kadar, her iki toplumdan da 976 kayıp kişinin kimliği tespit edilmiş ve onurlu bir şekilde gömülmek üzere ailelerine teslim edilmiştir.” denildi.

Komite, söz konusu ailelerin çektiği acıyı hafifletmek için bağışçı desteğinin son derece önemli olduğunun altını çizdi.

(5)

Guterres’ ten Anastasiadis’e mektup

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e 27 Ağustos tarihli bir mektup gönderdiği belirtildi.

Rum haber kaynaklarına göre, Rum Hükümet Sözcü Vekili Panayiotis Sentonas konu hakkında yaptığı yazılı açıklamada, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in, Rum liderin kendisine gönderdiği mektuplara ve bunun akabindeki 25 Ağustos’ta gerçekleştirdikleri telefon görüşmesine cevaben

Anastasiadis’e bir mektup gönderdiğini ifade etti.

Sentonas, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in kendisine ilettiği “Maraş”

konusundaki endişelerini göz önünde bulundurduğunu ifade eden Guterres'in BM’nin 10 ve 13 Temmuz tarihli raporlarına atıfta bulunarak, gelişmeleri yakından izlediği teyidinde de bulunduğunu kaydetti.

Habere göre, Guterres, BM Güvenlik Konseyi’nin 9 Ekim 2019’daki açıklamasında, daha önceki Güvenlik Konseyi kararlarında kaydedildiği gibi, bir yandan Maraş’ın statüsünün önemini teyit ederken, diğer yandan da Güvenlik Konseyi kararlarına uygun olmayan Maraş ile ilgili hiçbir faaliyetin yapılmaması gerektiğine vurgu yaptığını anımsattı.

Gutteres ayrıca BM’nin durumu yakından takip ettiğini teyit ederken, arış ve güvenlik koşullarında, birleşik bir ada vizyonunun sağlanması amacıyla, müzakere sürecinin yeniden başlaması için taraflara yardım etme taahhüdüne de bağlı olduğunu dile getirdi.

Referanslar

Benzer Belgeler

▪ TDİOSB’de süt işletmelerinde elde edilen sütler sanayi alanında kurulacak süt işleme tesislerinde işlenerek katma değeri arttırılacak ve Bergama TDİOSB markası

Ankara: Ankara kaynakh bir haberden ogrenildigine gore, Lefkosa' daki Birlesmis __ filletler yetkilileri.haricte ogrenim yapmakta olan Turk ogrencilerin adaya sokulmalan.

Makarios dün yaptığı yeni bir konuşmada Türkiye ve Yunanistan arasında yapılacak olan Kıbrıs konulu bir dia loğa ve Kıbrıs konusunda beşli bir konferans düzenlenmesini

Semih birinci öğretim setinde yer alan daire kavramına yönelik düzenlenen ikinci, üçüncü ve dördüncü toplu yoklama oturumlarında %100 düzeyinde doğru

11 Eylül 2001 Terör Saldırısı Sonrası Değişen Terörizm Algısı, Yüksek Lisans Tezi, Ufuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, 32.. Milletlerarası Hukuk

11 Eylül öncesine baktığımızda ABD‟nin saldırı taktiği caydırıcılık üzerinedir. 11 Eylülden sonra ABD savaş tanımını değiştirdi. Artık yeni stratejileri tüm

20 Kamer Kasım “ABD’nin Orta Asya Politikasındaki İkilem” adlı makalesinde, 11 Eylül sonrası oluşan ortamda terörle mücadele konsepti içerisinde bölge ülkelerinin

Konuyla ilgili bakış açısının bu azınlık grubuna ait bireyleri yabancı gibi kabul etme yönünde olduğunu gösteren bir de Yüksek Mahkeme kararı bulunmaktadır: KKTC