• Sonuç bulunamadı

Bozkır a bal tesisi yapılıyor. Selçuklu yine Vefası nı gösterdi. Karatay haşereye geçit vermeyecek. Duyarlı vatandaşlardan örnek bir davranış

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Bozkır a bal tesisi yapılıyor. Selçuklu yine Vefası nı gösterdi. Karatay haşereye geçit vermeyecek. Duyarlı vatandaşlardan örnek bir davranış"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bozkır’a bal tesisi yapılıyor

Selçuklu yine

‘Vefası’nı gösterdi

Karatay haşereye geçit vermeyecek

Konya Büyükşehir Belediyesi Bozkır’a bal dolum, paketle- me ve işleme tesisi yapıyor.

Başkan Altay, tesisin ilçeye kazandırılmasıyla bölgedeki bal üreticilerinin önemli bir ih- tiyacının karşılanmış olacağını dile getirdi n HABERİ SAYFA 3’TE

Selçuklu Kaymakamlığı ve Selçuklu Belediyesi koordi- nesinde kurulan ve pandemi sürecinde vatandaşların yardımına ara vermeden koşan Selçuklu Vefa Sosyal Destek Ekipleri tam kapanma süre- cinin başlamasıyla ile yoğun olarak çalışmaya başladı.

n HABERİ SAYFA 4’TE

Karatay Belediyesi, havaların ısınmasıyla birlikte vatandaş- ların açık ile kapalı alanlarda daha rahat vakit geçirmesini sağlamak ve haşerelerin zararlı etkilerini en aza indirmek için uçkun ve larvaların bulunduğu alanlarda ilaçlama çalışmaları- na başladı. n HABERİ SAYFA 3’TE

12 06

04 Meram, can dostları

yalnız bırakmıyor Çumra’nın imar

revizyonu tamamlandı Nisan ayının zam

şampiyonu domates

En hayırlı sofra

Salgın sebebiyle toplu iftar organizasyonlarında bir araya gelemeyen Müslümanlar Afrika’da bulunan yetimhanelerde ve Kuran kurslarında verdikleri iftarlarla yetimleri sevindiriyorlar

İFTARDA YETİMLERİ SEVİNDİRİYORLAR Orta Asya’dan Afrika’ya tek yürek olan Müslümanlar salgın nede- niyle kısıtlanan hayat şartlarına rağmen Ramazan’ı gerektiği gibi yaşamak için çabalıyor. Konya’da yardım çalışmalarını aralıksız sürdüren Hayatı Paylaşanlar Der- neği yaşanılan pandemi salgını ile bir araya gelinemeyen iftar soflarını hayırseverlerin desteği ile Afrika’da yetimhanelerde ve kurslarda hayırseverlerin desteği ile kuruyor.

HER GÜN 2 BİN YETİMİ SOFRADA BULUŞTURUYOR İftar organizasyonları hakkında bilgi veren Hayatı Paylaşanlar Derneği Başkanı Şahin Akkaş, “Af- rika’da bulunan10-15 farklı yetim- hanelerde günde yaklaşık Bin500- iki bin kişiye iftar ikramımız oluyor.

İftar vermek isteyenler derneğimiz ile irtibata geçiyor. Bizler de gerekli bağlantıları kuruyoruz. İftar verecek kişinin isteğine göre iftarı veriyoruz ve iftardan fotoğraf ve videoları ulaştırıyoruz” ifadelerini kullandı. n HABERİ SAYFA 6’DA

Konya ihracatta

yine rekor kırdı Duyarlı vatandaşlardan örnek bir davranış

Konya’nın ihracatı Nisan’da tarihinin en yüksek artış oranına ulaştı. Nisan ayında Konya, ihracatını yüzde 78,18 artırarak 279 milyon dolar ihracat yaptı. En fazla ihracat yapan ilk on şehir arasında yer almaya devam eden Konya, Türkiye ihracatından yüzde 1.63

pay aldı. n HABERİ SAYFA 6'DA

Meram Divan Park Konutları 2. Etap sakinleri Kızılay'ın kan stoklarının kritik seviyeye düştüğünü açıklamasının ardından bir kan bağışı kampanyası düzenledi. İftardan sonra sitenin bahçesinde biraraya

gelen site sakinleri, Kızılay’ın kurduğu çadırda kan bağışında bulundu. n HABERİ SAYFA 3’TE

4 MAYIS 2021 SALI

1,5 TL

www.konyayenigun.com

RAMAZAN'DA YENİGÜN KONYA’YA HAYRAN KALDI,

HEMEN TAYİNİNİ İSTEDİ

İŞİNDE TİTİZ DAVRANIR TİTİZLİĞİ TAVSİYE EDERDİ

‘DÜNYANIN ANLAŞILABİLEN EN İYİ DİLİ MÜZİK DİLİDİR’

‘İNSANLARA DOKUNUP

MUTLULUK ÇİZİYORUM’ ‘MEVLANA’YA İLGİ,

MUHTERİSLERİ ARTIRDI’ ZALİMİN KARŞISINDA,

MAZLUMUN YANINDALAR VAKIF TESİSİNDEKİ GAYE ALLAH RIZASI

Konya’ya gerçekleştirdiği bir ziyarette hayran kalan Aile Hekimi Dr. Mehmet Duran, bu hayranlığının üzerine hemen tayinini isteyip Konya’ya taşındı. Aslen Adıyaman

Kahta’lı olan Duran, 1995’ten bu yana Konya’da yaşıyor.

n KONYA İLE YOĞRULANLAR 16'DA

Yakın zamanda Hakk’a yürüyen Konya’nın önemli isimlerinden olan merhum Ahmet Yüksel, iş hayatın- daki titizliğiyle biliniyordu.

“Yaptığımız işi en iyi şekil- de yapmamız lâzım” diye- rek herkese nasihatlerde bulunan merhum Yüksel, alışveriş yaptığı kişilere de verdiği güvenle takdir

topluyordu. n PANDEMİ DÖNEMİNDE KAYBETTİĞİMİZ

DEĞERLERİMİZ 2’DE

Türk Sanat Müziğinden Tür- külere, Tangodan Rumca şarkılara kadar derin bir repertuarı olan Haliç Üni- versitesi Öğretim Görevlisi Melihat Gülses, “Gerçekten

müzik meleklerin dili, diye düşünüyorum. Dünyanın en güzel anlaşılabilen dili”

ifadelerini kullandı.

n GURBETTEN KONYAYA BAKANLAR 7'DE

Şair-Yazar Büşra Ateş,

“İnsanların yaşamına dokunarak bir açıdan kendi içimde mutlu- luğun resmini çizmek istiyorum. Karanlık bir kuyuda ışıltı bulabilmek ve o ışığı diğer insanlara da gösterebilmek istiyo-

rum” diye konuştu.

n KONYALI ŞAİR, SÖZ YAZARI, BESTEKARLAR 8’DE

Mevlana ve Mesnevi denince akla gelen ilk isimlerden olan Hicabi Kırlangıç “verdiği bir röportajda Mesnevi

insanı can damarından yakalıyor” diyor. Mevlana ve Mesnevi’nin zamanlar sınırı olmadığını anlatan

Kırlangıç Mesnevi ile tanışmasını da anlattı.

n MEVLANA AŞIKLARI 9'DA

Hayra hizmet etmek için kendini vakfetmiş insanların biraraya gelerek 2005 yılında kurdukları AYDER Ana- dolu İnsani Yardım Derneği, ‘Zalime karşı mazlumdan

yana’ mottosuyla hayır hizmetleri gerçekleştiriyor.

n KONYA'NIN STK'LARI 10'DA

İslam, vakıf kültürünü önemsiyor ve bu kültürü koyduğu net kurallarla yaşatıyor. Vakıf tesisindeki esas gayenin,

Allah’ın rızasına nail olup ahiret selametine ermek olduğu; vakıfların, bu minval üzere kurulduğunu söylüyor.

n İLMİHAL SAYFASI 5'TE

(2)

Yakın zamanda Hakk’a yürü- yen isimlerden olan Ahmet Yük- sel, aslen Muşlu bir ailenin evladı.

Merhum Yüksel 5. Sınıftayken Konya’ya gelerek buraya yerleşti- ler. Ticari hayatı da burada şekille- nen merhum Yüksel, Konya’da et sektöründe tanınan bir isim haline gelir. Ticari hayatında örnek olan merhum Yüksel, oldukça sevilen, sayılan biriydi. Merhum Yüksel’le ilgili detayları Araştırmacı-Yazar Salih Sedat Ersöz şöyle paylaşı- yor;

ÇİFTÇİ ÇOCUĞUYDU 1952 Muş – Varto – Kara- köy’de Mehmet – Hatice çiftinin 5 evladının dördüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. Babaları Mehmet, çiftçilik yapan, okuma yazması olan ve dindarlığı ile bilinen biridir.

1963 yılında abisi Mustafa, bir akrabası ile birlikte Adana’ya çalışmaya giderler. Sezonluk olan çalışma bittikten sonra daha önce Konya’ya gelmiş olan amcasını ziyarete gelir. Abisi Mustafa’ya, Adanalı Ahmet Yüksel namıyla bi- linen amcaoğlusu, köyde şartların zor olduğunu, Konya’ya yerleşme- lerini tavsiye eder.

Bu tavsiyeyi uygun bulan Mustafa öncülüğünde tüm aile 1964 yılında eşyaları ve büyükbaş hayvanları ile birlikte Konya’ya ge- lirler.

Ahmet Yüksel, Konya’ya gel- diğinde 5. Sınıftadır ve oldukça başarılıdır. Öğretmeni, babasını çağırarak “bu çocuğu mutlaka okutun” der ama maddi şartla- rın zorluğundan dolayı okuması mümkün olmaz. Çalışıp eve mad- di katkı sağlaması gerekmektedir.

Bu sebeple daha ilkokulda iken çakmak taşı ve gaz satarak ve ayakkabı boyacılığı yaparak aile bütçesine katkıda bulunur. İlko- kuldan mezun olunca 1965 yılında Kara Mustafa’nın yanında kasap çıraklığına başlar. Daha sonra Bekir Aykol’un yanında bir süre, Mustafa Güllüoğlu’nun yanında da uzun bir süre aynı iş üzerin- de çalışır. 1973 -1974 yıllarında Kıbrıs’ta askerliğini yapar. 1974 yılında yapılan Kıbrıs çıkarmasına katılır ve gazi olarak terhis olur.

Askerlikten sonra yine Mustafa Güllüoğlu’nun yanında çalışmaya devam eder.

Çalışkanlığı, dürüstlüğü ve güler yüzü ile ustasının dikkatini çeker. Ustası Mustafa Güllüoğlu Ahmet Yüksel’e ortak olmayı tek- lif eder. Böylece ortak olarak ve uzun bir süre kasaplık yaparak ticari hayatlarına devam ederler.

Ortaklığı daha sonra Mustafa Gül-

lüoğlu’nun oğlu Ali Güllüoğlu ile sürdürmüştür. 1990’ların başında ortaklık yaptığı Ali Güllüoğlu’ndan ayrılarak ticari hayatına Arapoğlu Makasında “Yüksel Et” olarak de- vam eder.

KTB’DE 8 YIL GÖREV YAPTI Bu arada 2 dönem toplam 8 yıl Konya Ticaret Borsasında Meclis Üyeliği yapar. Bir dönem de Borsa yönetiminde bulunur.

Üçüncü dönemde, “artık bu gö- revi başka arkadaşlar yapmalı” di- yerek kendi isteğiyle Meclis üyeliği için aday olmaz.

Uzun yıllar yakın arkadaşlık yaptığı Remzi Bural, Ahmet Yük- sel’i şöyle anlatır: “Ahmet abim hayatımda her zaman örnek ola- rak yer aldı. Esnaflığı, ticareti, yar- dım severliği, cömertliği, insanlığı ve yaşantısı ile bana örnek olan bir insandı.”

Kendisine yakın olan İsa Yıl- maz’da Ahmet Yüksel için şun- ları söyler: “Ahmet abi bizleri bir arada tutan, herkesin derdiyle ilgilenen bir büyüğümüzdü. Uzun süre sohbetlere devam ettik. Bir gün kendisine ‘Ahmet abi sürekli sohbetlere gidiyoruz, bu sohbet- lerin bize nasıl bir faydası var?’

diye sordum, şu cevabı verdi:

“Sohbetler bize fren vazifesi yapı- yor. Bir şey yapacağımız, bir adım atacağımız zaman sohbetlerden öğrendiğimiz ayet ve hadisleri ha- tırlıyor, davranışlarımıza ona göre yön veriyoruz, yanlışlardan koru- nuyoruz.”

EDEP TİMSALİYDİ Yine dostlarından Sıddık Ba- hadır, Ahmet Yüksel için, “o be- nim yarımdı” diye tarif eder ve “ne zaman maddi-manevi bir sıkıntım olursa yanımda herkesten önce Ahmet abimi görürdüm” der.

Kendisi gibi gayet kibar ve son derece efendi olan oğlu Celal Yüksel ve Halis Nükte abimizin yeğeni olan damadı Harun Nükte, babaları Ahmet Yüksel’i anlattılar.

Verdikleri bilgiler nedeniyle kendi- lerine teşekkür ederek, görüş ve düşüncelerini aktarıyorum:

“Babamız Ahmet Yüksel, edep timsali idi. Evde çocuklarının ve torunlarının yanında dahi pijama veya eşofman ile bulunmazdı. Biz- ler evine geldiğimiz zaman hemen gider, elbiselerini giyer, yanımıza çorapsız dahi çıkmazdı. Torunları geldiği zaman mutlaka ayağa kal- kar, onları ayakta karşılar ve onlara

elini ayakta iken öptürürdü.

Gerek evine, gerek işyerine gelen çocuklara hediyeler verir on- ları eli boş karşılamazdı. Ziyaretle- rine giderken de yine aynı şekilde eli boş gitmez çocuklara hediyeler götürürdü.

Düğünlere, cenazelere katılır, hastaları ziyaret ederdi. Dostla- rının, yakınlarının hüzün ve se- vinçlerinde hep yanlarında olurdu.

Özellikle bildiği garip ve fakirlerin düğün ve cenazelerine katılmaya çok önem verir, önceliği onla- ra tanırdı. Düğünü, cenazesi ve hastalığı olan yakınlarını arayarak,

“bugünlerde size para lâzım olur, ne kadar ihtiyacınız varsa çekin- meyin ben de fazla para var, baş- kasından istemenize gerek yok”

diyerek ihtiyaçlarını görmek için gayret ederdi.

İş hayatında çok titiz davra- nır, “yaptığımız işi en iyi şekilde yapmamız lâzım” derdi. Alış veriş yaptığı kişilere öyle güven telkin etmişti ki “ödemeyi ne zaman ya- pacaksın?” diye sormazlardı. Bilir- lerdi ki işyerine geldikleri zaman alacakları, zarf içinde kendilerine takdim edilirdi. Kendisine böylesi- ne güven duyulurdu.

Bir gün sabah erkenden gelen bir alacaklısına ilk defa “şimdi ha- zır değil öğleden sonra gel, zarfını o zaman al” deyince kendisini iyi tanıyan alacaklı şöyle der: “Ahmet abi gerçekten şaşırdım. Banka bile öğleden sonra gel der de sen de- mezdin. Şimdi niçin böyle dedin?”

Bu söz onu öyle etkiler ki haya- tında bir daha hiç kimseye “daha sonra gel” dememiştir. Günün hangi saatinde gelmişse ödemesi daima hazırdır.

Ruh ve gönül temizliğine, kalp temizliğine çok önem verdiği gibi beden ve elbise temizliğine de çok önem verirdi. Evi, işyeri, arabası, bulunduğu her ortam çok temiz olurdu. Bir iş yapacağı zaman mutlaka istişare eder, çevresinde- ki insanların görüşlerini alırdı. Bir mülk alacağı zaman vakıf mı değil mi diye araştırır, vakıf olmadığına tam kanaat getirirse ancak o za- man alırdı.

Dostları ile sohbet etmeyi, se- yahat etmeyi severdi. Evinde, işye- rinde misafir eksik olmazdı. Kimin özel veya resmi bir işi olursa çöz- mek için gayret ederdi. Yakınları- nın resmi kurumlarda, hastaneler- de çözülemeyen işlerini çözmek

için koşar, çabalar, yardımcı olur- du. Böyle işi olanlar “bunu Ahmet abi halleder” derlerdi. Arkadaşları arasında toplayıcı görev ifa eder- di. Herkesin her işine koşar, her şeyine yetişirdi. Yakın arkadaşları onu; “insanlığını, ticaretini, mu- habbetini, şahsiyetini ve yaşantı- sını kendimize örnek aldığımız bir abimizdi” diye tarif ederlerdi.”

Ahmet Yüksel, benim de yıl- lardır tanıdığım bir abimizdi. Za- man zaman alış veriş için dükkâ- nına gider, biraz sohbet ederdim ve her defasında güler yüzüne, saygısına, efendiliğine şahit olur- dum. Her müşterisine mutlaka ikramda bulunurdu.

Benim daha yakından tanıdı- ğım Yüksel kardeşlerin en küçüğü olan Sadi Yüksel idi. Sadi karde- şimle 1970 li yılların sonuna doğ- ru tanışmıştık. 1978 – 1982 yılları arasında çalıştığım Türkiye’de Yarın Gazetesine sık sık gelirdi.

O yıllarda Âşık Kul Sadi namıyla tanınırdı. Hem sohbet ederdik, hem de yazdığı şiirleri gazetede yayınlanmak üzere getirirdi. Her gelişinde de bizlere irticalen, anın- da deyişler söyler, biz de kendisini zevkle dinlerdik.

Şu anda İstanbul’da olan ve yayımcılık işleri ile meşgul olan Sadi Yüksel kardeşimin de aynı ağabeyi Ahmet Yüksel gibi kibar, nazik, efendi, saygı dolu aynı za- manda da imanlı ve ihlaslı yapı- sına ayne'l-yakîn şahit olmuşum- dur. Kendisine buradan selam ve dualarımı gönderiyorum.

Konyalılara güler yüzüyle yıl- lar boyu hizmet eden Yüksel Et’in sahibi Ahmet Yüksel ve eşi Mü- zeyyen Yüksel 2020 yılı Ağustos ayının ilk haftasında Koronavirü- se yakalanırlar. Hemen hastane- ye müracaat ederler ve özel bir hastanede tedavi altına alınırlar.

Hastanede yapılan her tür teda- viye rağmen durumları gittikçe ağırlaşınca 15 gün sonra yoğun bakıma alınırlar. 15 gün de yoğun bakımda tedavi gören Ahmet Yük- sel ve eşi bütün çabalara rağmen sağlıklarına kavuşamazlar. Önce 5 Eylül 2020 tarihinde eşi Müzeyyen Yüksel hanımefendi, bir gün sonra 6 Eylül 2020 tarihinde de Ahmet Yüksel peş peşe ebedi âleme irti- hal ederler.

Geride 4 hayırlı evlat, hayırse- verliği ile tanınan ve unutulmayan bir isim bırakarak ahirete yürüyen Ahmet Yüksel ve eşi Müzeyyen hanıma Allah’tan sonsuz rahmet diliyorum. Mekânları cennet ol- sun. Rabbim şehitler sınıfına dâhil eylesin.

İş hayatında çok titizdi

Yakın zamanda Hakk’a yürüyen Konya’nın önemli isimlerinden olan merhum Ahmet Yüksel, iş hayatındaki titizliğiyle biliniyordu. “Yaptığımız işi en iyi şekilde yapmamız lâzım” diyerek herkese nasihatlerde bulunan merhum Yüksel, alışveriş yaptığı kişilere de verdiği güvenle takdir topluyordu

haber@konyayenigun.com

SALİH SEDAT ERSÖZ

(3)

Hicrî: 4 Zil-ka’de 1441 - Rûmî: 12 Haziran 1436

4 MAYIS 2021

Hicrî: 4 Zil-ka’de 1441 - Rûmî: 12 Haziran 1436

KONYA NAMAZ VAKİTLERİ

İMSAK GÜNEŞ ÖĞLE İKİNDİ AKŞAM YATSI 04:11 05:44 12:52 16:39 19:50 21:17

DURUMU HAVA

Gece Gündüz Konya 15 °C 30°C Karaman 17 °C 28°C Aksaray 14 °C 28°C

Ankara 14 °C 23°C Hicrî: 22 Ramazan 1442 - Rûmî: 21 Nisan 1437

Şehir geneline kuş evleri monte edildi

Konya Büyükşehir Belediyesi, kuşların korunmasını ve barın- masını sağlamak amacıyla şehir genelinde farklı noktalara 1.250 adet kuş evi monte etti. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Konya’nın sahipsiz hayvanlar için merhamet yuvası bir şehir olduğunu söyledi.

Konya Büyükşehir Belediye- si, şehir genelinde belli noktalara kuş evleri monte ederek kuşlar için sıcak yuva oluşturuyor. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Konya’da yaşayan bütün canlılara sahip çıktıklarını belirterek, Selçuklu ve Osman- lı’dan bugüne önemli bir yere sahip olan kuş evleri kültürünü Konya’da yaşattıklarını söyledi. Başkan Altay,

şehir genelini kuş evleriyle donat- tıklarını ifade ederek, “Geçtiğimiz günlerde düzenlemiş olduğumuz Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin en zarif örneklerinin yansıtıldığı

‘Kuş Evleri’ sergimizin ardından şehrimizde farkındalık oluşturmak ve kuşlara sıcak bir yuva kazandır- mak amacıyla; caddeler, mezarlık- lar parklar gibi noktalara 1.250 kuş evini astık. Sahipsiz hayvanlar için merhamet yuvası olan Konya’mız- da tüm yaratılanları yaratandan ötürü seviyoruz. Tüm hemşehrile- rimizden tam kapanma sürecinde kapılarının önlerine bir kap su, bir avuç yem ile sokak hayvanlarına destek olmalarını da rica ediyo- rum.” diye konuştu.

n HABER MERKEZİ

Konya Büyükşehir Belediyesi Bozkır’a bal dolum, paketleme ve işleme tesisi yapıyor. Başkan Altay, tesisin ilçeye kazandırılmasıyla bölgedeki bal üreticilerinin önemli bir ihtiyacının karşılanmış olacağını dile getirdi

Büyükşehir, Bozkır’a bal tesisi kazandırıyor

Göksu Taşeli Havzası Kalkınma Projesi kapsamında Konya Büyük- şehir Belediyesi tarafından Bozkır’a Bal Dolum, Paketleme ve İşleme Tesisi kazandırılıyor.

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, “Boz- kır için büyük önem taşıyan bal do- lum, paketleme ve işleme tesisini ilçemize kazandırarak bölgedeki bal üreticilerinin çok önemli bir ihtiya- cını karşılamayı hedefliyoruz.” dedi.

Konya Büyükşehir Belediyesi

tarafından Bozkır ilçesine bal do- lum paketleme ve işleme tesisi ka- zandırılıyor.

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemir- li’nin Göksu Taşeli Havzası Kalkın- ma Projesi çerçevesinde destek ka- zanan projeler arasında daha önce açıkladığı Bozkır Bal Dolum, Paket- leme ve İşleme Tesisinin kurulumu için geçtiğimiz yıl işbirliği protokolü imzalandığını hatırlatarak, bu kap-

samda Bozkır’a çok önemli bir tesis kazandırmak için çalışmalara başla- dıklarını söyledi.

Merkezi hükümet ve yerel yö- netim işbirliğinin güzel bir örne- ğinin Bozkır’da sergilendiğini kay- deden Başkan Altay, “Büyükşehir Belediyesi olarak kırsal kalkınma- nın ve hayvansal üretimin gelişti- rilmesi için bal üreticisine destek oluyoruz.

Üreterek şehrimize ve ülkemize katkıda bulunan vatandaşlarımızın

her zaman yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Bu kapsamda Bozkır için büyük önem taşıyan bal dolum, paketleme ve işleme tesisi- ni ilçemize kazandırarak bölgede- ki bal üreticilerinin çok önemli bir ihtiyacını karşılamayı hedefliyoruz.

İlçemize ve şehrimize hayırlı olma- sını diliyorum.” diye konuştu. Boz- kır’a yapılacak bal dolum, paketle- me ve işleme tesisi 1 milyon 300 bin liraya mal olacak.

n HABER MERKEZİ

Karatay Belediyesi, havaların ısınmasıyla birlikte vatandaşların açık ile kapalı alanlarda daha ra- hat vakit geçirmesini sağlamak ve haşerelerin zararlı etkilerini en aza indirmek için uçkun ve larvaların bulunduğu alanlarda ilaçlama çalış- malarına başladı.

Karatay Belediyesi, havaların ısınması ile birlikte, insan sağlığını tehdit eden faktörlerle mücadele etmek üzere ilçe genelinde 2021 yılının kapsamlı ilaçlama çalışmasını

başlattı. Karatay Belediyesi Veteri- ner İşleri Müdürlüğüne bağlı ekipler tarafından gerçekleştirilen ilaçlama faaliyetleri, çevre sağlığı açısından hiçbir yan etkisi bulunmayan ilaç- larla birlikte sivrisineklerin ve haşe- relerin üreme noktaları olan; kanali- zasyonlardaki uçkun ve larvalarının bulunduğu alanlarda çalışmalar ti- tizlikle gerçekleştiriliyor.

SAĞLIK BAKANLIĞI TARAFINDAN ONAYLI İLAÇLAR KULLANILIYOR

Vatandaşların sağlıklı ve konfor-

lu bir yaz geçirmeleri için 80 mahal- lenin tamamında ekolojik dengeye ve diğer canlılara zarar vermeden sürdürülen ilaçlama faaliyetleri fi- ziksel ve kimyasal yöntemlerle des- teklenerek etkin bir şekilde uygula- nıyor.

Haşerelerle mücadelede isten- meyen canlıların kontrolü sağlanır- ken Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ta- rafından önerilen ve Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı ilaçlar kullanılıyor.

Karatay Belediyesi Veteriner İşleri

Müdürlüğü yetkilileri, ilçe sınırları içerisinde bulunan 80 mahallenin tamamının uzman kişiler tarafından hafta da 2 kere olarak ULV cihazlı 6 araç, 1adet mist blower,1 adet ter- mal fog(sıcak sisleme) ile ilaçlandığı belirtti.

Kullanılan ilaçların Sağlık Ba- kanlığından onaylı olduğunu akta- ran yetkililer; uluslararası standart- lara uygun ilaçlarla belirli bir takvim çerçevesinde Karatay’ın tüm mahal- lelerinde ilaçlama çalışmasının uy-

gulanacağını söyledi.

İLAÇLAMA ÇALIŞMASI KASIM AYINA KADAR SÜRECEK

Veteriner İşleri Müdürlüğü kont- rolünde yürütülen ilaçlama çalışma- sı, insan ve çevre sağlığı göz önünde bulundurularak, vatandaşların sıcak yaz günlerinde huzurlu ve rahat et- mesini sağlayacak.

Yapılan ilaçlama çalışmalarıyla;

karasinek, sivrisinek gibi haşerele- re karşı hava şartlarına bağlı olmak kaydıyla Kasım ayına kadar Kara-

tay’ın tamamın da mücadele devam edecek.

KILCA: MODERN BİLİM YÖNTEMLERİ KULLANILIYOR Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca konuyla ilgili yaptığı açıkla- mada gerçekleştirilen çalışmaların önemini vurgulayarak; zararlılarla mücadele ederken doğal dengenin korunması konusunda son derece hassas ve modern bilimin yöntem- leri çerçevesinde hareket ettiklerini söyledi. n HABER MERKEZİ

Karatay’da haşerelere karşı ilaçlama çalışmaları başladı

Divan Park Konutları 2. Etap sakinleri kan bağışında bulundu

Meram Divan Park Konutla- rı 2. Etap sakinleri Kızılay'ın kan stoklarının kritik seviyeye düşmesi nedeniyle kan bağışı kampanyası düzenledi.

Düzenlenen kan bağış organi- zasyonuna site sakinleri yoğun ilgi gösterdi. Kan bağışının ardından değerlendirmelerde bulunan Me- ram Divan Park Konutları 2. Etap

Yönetim Kurulu Başkanı Recep Okumuş, “Düşen kan stoklarına karşı Kızılay’a bağışlayacağımız kan ile kan ihtiyacı olan insanlara site sakinleri olarak umut olmak is-

tedik. Türk Kızılay Konya Kan Bağış Merkezimizin sitemizde bir etkinlik yapmak istemesinin ardından bu kampanyayı komşularımıza ilettik.

Komşularımızda çağrımıza du-

yarsız kalmadı. Sosyal sorumluluk projesi kapsamında gerekliliğimizi yerine getirdik. Mutluyuz, herkese de böyle bir şey organize etmelerini tavsiye ederiz. Sağlığı yerinde olan

her Konyalı hemşerilerimizin Kan Bağış Noktalarına giderek kan ba- ğışlamalarını rica ediyorum” ifade- lerini kullandı.

n FAHRİ ALTINOK

(4)

4 HABER 4 MAYIS 2021

Dünya olarak zor günlerden ge- çerken ülke olarak da genel anlamda sıkıntılı günler devam ediyor. Ekono- mik, sosyolojik, psikolojik olarak va- tandaş çok ağır dönemlerden geçiyor.

Çok ağır olarak geçirilen bu dönemde ülkemizde alınan kararlar vatandaşın, üreticinin, ihracatçının, turizmcinin her sektörü etkisi altında bıraktı maalesef.

Turizm, hizmet ve eğlence sektörleri uzun süredir kapandı. Bu sektörlerden ekmek kazanan insanlar çok sıkıntılı ve dertli. Son dönemlerde sosyal medya üzerinden okuduğum ve gördüğüm haberlerde esnafın bu zor durumdan çıkacak gücü olmadığından intiharlar

başladı. İçinde bulunduğumuz durum üzücü olmakla beraber de bazı sin- yallerin geldiğinin işaretçisi. İlerleyen dönemlerde sıkıntılı olan esnaf ve dü- zeni bozulmuş, işini kaybetmiş insan- lar baş kaldırabilir. Ülkemizdeki bilim kurulunda umarım sağlık doktorları olduğu kadar da psikolog ve sosyolog- larda vardır. Bu pandemi döneminde insanları virüs kapmamak için evlere kapatıyor fakat evlere kapanan hane halkının başka dertleri başlıyor. Bu ül- kede günübirlik çalışan insan sayısı çok fazla bu durumlar göz önünde bulun- durulmalı. Devlet olarak vatandaşımıza sahip çıkmalı ve bu sıkıntılı durumlarda

varlığını her daim hisset- tirmelidir. Tıpkı yıllar önce Şeyh Edebali'nin Osman Gazi'ye demiş olduğu gibi "Ey oğul insanı yaşat ki devlet yaşasın".

Gelelim asıl konu- muza... Alınan kararalar doğrultusunda sokağa çıkma yasakları bu sefer- de ülkemizin can damar- ları olan ihracat ofisleri

ve üretimin dış pazarlara satılmasını

sağlayan firmaların çalı- şamadıklarından durma noktasında. Zaten ülke olarak döviz gelirlerimi- zin azalmış olduğu bu dönemlerde tam bitirme kararı almışız gibi geliyor bana. Azalan hatta biten turizmden döviz geliri yok şimdi de tam kapan- ma ile ihracata çalışan şirketlerin çalışma ofisle- rinin izine tabi olmadığından siparişler

iptal edilmeye ve sıkıntılar yaratılmaya başladı. Mümessil ofislerinin ve dış ticaret şirketlerinin sokağa çıkma ya- sağından muaf olmaması, muafiyet kapsamında olan sektörlerde faaliyet gösterenlerin ise NACE kodu nedeniyle sıkıntı yaşaması, üretim ve ihracatı teh- dit eder duruma geldi. Kararlar alınırken aslında ihracatın düşülmesi gerektiği ve bu doğrultuda kararların alınması ülke- miz için önemli hususlardan. Artan dö- viz talebini ve azalan döviz rezervlerini başka türlü artırmak mümkün değildir.

Pandemi dolayısıyla yaşanılan eko- nomik sıkıntılar ve Çin' ne karşı alınan ekonomik yaptırımlardan dolayı ülke

olarak biz bu durumu lehimize çevir- meliyiz. Ülkemiz sahip olduğu karşılaş- tırmalı (comparative advantage) saye- sinde içinde barındırdığı genç nüfus ve jeopolitik coğrafyasıyla küresel tedarik zincirinde önü çok açıktır. Bu durumu iyi değerlendirmeli ve değişen ve yeni- lenen dünya düzeninde hak ettiğimiz konumu almalıyız. Artık millet olarak zaman kayıplarına tahammülümüzün olmadığını ve her anlamda üretmek ve iş başarmak için can atar olduğumuzu ve hevesli olduğumuzu tüm dünya bil- meli. Biz büyük bir ülkeyiz ve her sıkın- tının altından kalkacak gücümüz vardır olacaktır da...

İHRACATA TAM KAPANMA TEHDİDİ

haber@konyayenigun.comEMRE AKGÖZ

Üretici enflasyonu Nisan’da zirve yaptı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Yurt İçi Üretici Fiyat Endek- si, Nisan 2021 verilerini açıkladı.

Nisan 2021’de yükselişini sürdü- ren Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE), yıllık yüzde 35,17, aylık yüzde 4,34 arttı.

Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) Nisan 2021’de yıllık yüz- de 35,17, aylık yüzde 4,34 artışla, yükselişini sürdürdü. Üretici fi- yatları gıda sanayinde aylık yüzde 1,77, yıllık yüzde 29,85; içecek sa- nayinde ise aylık yüzde 2,04, yıllık yüzde 15,74 artış gösterdi.

Yİ-ÜFE (2003=100) 2021 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 4,34, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 12,91, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 35,17 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 19,44 artış gösterdi.

SANAYİNİN DÖRT ANA SEKTÖRÜNDE ÜRETİCİ FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİMLER

Sanayinin dört sektörünün yıl- lık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 27,07, imalat- ta yüzde 38,11, elektrik, gaz üreti- mi ve dağıtımında yüzde 4,50, su temininde yüzde 28,32 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 42,59, dayanıklı tüketim malında yüzde 29,24, dayanıksız tüketim malında yüzde 24,97, enerjide yüzde 38,64, sermaye malında yüzde 27,24 artış olarak gerçek- leşti.

Sanayinin dört sektörünün ay- lık değişimleri; madencilik ve taş

ocakçılığında yüzde 5,02, imalatta yüzde 4,55, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 2,22, su te- mininde yüzde 0,27 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında yüzde 6,63, dayanıklı tüketim malında yüzde 2,05, dayanıksız tüketim malında yüzde 1,99, enerjide yüz- de 3,51, sermaye malında yüzde 2,85 artış olarak gerçekleşti.

SEKTÖRLERE GÖRE ÜRETİCİ ENFLASYONU Nisan’da yıllık en düşük artış;

yüzde 4,50 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve da- ğıtımı, yüzde 8,49 ile deri ve ilgili ürünler, yüzde 8,92 ile giyim eşya- sı olarak gerçekleşti. Buna karşılık kok ve rafine petrol ürünleri yüzde 159,53, ham petrol ve doğal gaz yüzde 109,10, ana metaller yüzde 71,71 ile endekslerin en fazla arttı- ğı alt sektörler oldu.

Aylık en düşük artış; yüzde 0,27 ile su ve suyun arıtılması ve dağıtılması, yüzde 0,78 ile mobil- ya, yüzde 1,00 ile giyim eşyası ola- rak gerçekleşti. Buna karşılık ham petrol ve doğal gaz yüzde 15,25, ana metaller yüzde 10,78, tütün ürünleri yüzde 9,45 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

GIDA VE İÇECEK SANAYİNDE ÜRETİCİ FİYATLARI

Nisan 2021’de üretici fiyatları gıda sanayinde aylık yüzde 1,77, yıllık yüzde 29,85; içecek sanayin- de ise aylık yüzde 2,04, yıllık yüzde 15,74 artış gösterdi.

n BÜŞRA GÜLTAŞ

TÜİK tarafından açıklanan verilere göre Nisan ayında yüzde 17,14 seviyesine yükseldi. Bu rakamla son zaman- ların en yüksek enflasyon oranına ulaşılırken, Nisan ayının zam şampiyonu ise yüzde 24,91 ile domates oldu

Nisan ayının zam

şampiyonu domates

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), martta yıllık yüzde 16,19 olan tüketici enflasyonunun nisanda yüzde 17,14 seviyesine yükseldiğini açıkladı.

Mayıs 2019 sonrasındaki en yüksek enflasyona oranına ulaşıl- dı. Nisanda zam şampiyonu, yüzde 24,91'lik fiyat artışıyla domates oldu.

ENFLASYON RAKAMLARI AÇIKLANDI Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) 2021 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 1,68, bir önceki yılın ara- lık ayına göre yüzde 5,45, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 17,14 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 13,70 arttı.

Martta yüzde 16,19 olan yıllık enflasyon, nisanda yüzde 17,14’e yükselirken, Mayıs 2019 sonrasın- daki 23 ayın en yüksek enflasyonu kaydedildi.

Nisanda, endekste kapsanan 415 maddeden, 92 maddenin orta- lama fiyatında düşüş gerçekleşirken, 42 maddenin ortalama fiyatında de- ğişim olmadı. 281 maddenin ortala- ma fiyatında ise artış gerçekleşti.

YILLIK EN YÜKSEK ARTIŞ ULAŞTIRMADA: YÜZDE 29,31 Yıllık en düşük artış yüzde 3,60 ile alkollü içecekler ve tütün gru- bunda gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük oldu- ğu diğer ana gruplar sırasıyla, yüzde 9,05 ile haberleşme, yüzde 10,21 ile eğitim ve yüzde 11,03 ile giyim ve ayakkabı oldu.

Buna karşılık, bir önceki yılın

aynı ayına göre artışın yüksek oldu- ğu ana gruplar ise sırasıyla, yüzde 29,31 ile ulaştırma, yüzde 22,27 ile ev eşyası ve yüzde 19,20 ile sağlık oldu.

AYLIK EN YÜKSEK ARTIŞ GİYİM VE AYAKKABIDA: YÜZDE 7,57 Aylık en yüksek düşüş göste- ren grup yüzde 0,28 ile haberleşme oldu. Ana harcama grupları itibarıy- la 2021 yılı Nisan ayında azalış gös-

teren diğer ana grup yüzde 0,03 ile ev eşyası oldu. En az artış gösteren diğer ana gruplar yüzde 0,56 ile sağ- lık ve yüzde 0,73 ile alkollü içecekler ve tütün oldu. Buna karşılık, 2021 yılı Nisan ayında artışın yüksek oldu- ğu gruplar ise sırasıyla, yüzde 7,57 ile giyim ve ayakkabı, yüzde 2,13 ile gıda ve alkolsüz içecekler ve yüzde 2,09 ile eğitim oldu. İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içki- ler ve tütün ile altın hariç TÜFE’de 2021 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 1,65, bir önceki yılın Ara- lık ayına göre yüzde 5,44, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18,11 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 13,82 artış gerçekleşti.

NİSANDA ZAM ŞAMPİYONU DOMATES Nisanda ortalama fiyatı bir önce- ki aya göre yüzde 24,91 artan doma- tes, bu ayın zam şampiyonu oldu.

Domatesi, yüzde 15,76’lık fiyat artı- şıyla çocuk gömleği, yüzde 14,95’lik fiyat artışıyla elbise, yüzde 14,56’lık fiyat artışıyla erkek gömleği, yüzde 13,57 fiyat artışıyla ampul takip etti.

n MERVE DURGUT

Selçuklu Kaymakamlığı ve Selçuklu Belediyesi koordinesin- de kurulan ve pandemi sürecinde vatandaşların yardımına ara ver- meden koşan Selçuklu Vefa Sos- yal Destek Ekipleri tam kapanma sürecinin başlamasıyla ile yoğun olarak çalışmaya başladı.

Selçuklu Vefa Sosyal Destek Grubu Selçuklu Kaymakamlığı koordinesinde Selçuklu Belediye- si tarafından araç,personel bina ve diğer alt yapı desteği ile pan- demi sürecinde örnek bir hizmet anlayışı içersinde çalışmalarını

aralıksız sürdürüyor.

Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nda alınan kararlar doğrultusunda 29 Nisan'dan 17 Mayıs'a kadar sürecek sokağa çık- ma kısıtlaması kapsamında göre- vini sürdüren Vefa ekipleri, 444 8083 ve 0332 224 371 numaralı telefonlardan kendilerine ulaşan 65 yaş ve üzeri vatandaşlarla ka- rantinada bulunan vatandaşların temel ihtiyaçlarını karşılıyor.

VEFA SOSYAL DESTEK GRUBU İLÇE SAKİNLERİNDEN TAM NOT ALDI

Günlük ortalama 30 aile ya da

ilçe sakinine ulaşan Vefa Sosyal Destek Grubu 7/24 esasına göre ara vermeden çalışmalarını sür- dürüyor.

Bu kapsamda Vefa ekipleri tarafından ilaçları teslim edilen koah hastası olan 65 yaş üstü bir ilçe sakini; “ Ben bir yıldır koah hastası olduğum için dışarı çıka- mıyorum bir alo dediğimiz zaman geliyorsunuz Allah razı olsun he- pinizden.

Selçuklu Belediye Başkanımız Ahmet Bey’e personele, vefaya çok teşekkür ediyorum hizmetten

memnunum devamını bekliyo- rum.

Allah devletimize, milletimize zeval vermesin” diyerek teşek- kürlerini ifade etti.

Evine ekmek teslim edilen bir başkan 65 yaş üstü ilçe sakini de; “sağlanan tüm hizmetlerden memnunuz Allah başta Cumhur- başkanımıza, devletimize zeval vermesin bu hizmetler kapımıza kadar geliyor sizlere de çok teşek- kür ediyoruz” diyerek memnuni- yetlerini ifade etti.

n HABER MERKEZİ

Selçuklu Vefa ekipleri tam kapanmada da görev başında

(5)

Kur’an’dan Mesaj

21. “İnsan ise; Rabbi onu deneyip de kendisine ikram- da bulunduğunda, ona bol bol nimetler verdiğinde,

“Rabbim bana ikram etti” der. Ama onu deneyip rızkını daraltınca da, “Rabbim beni aşağıladı” der.”

(Fecr 89/15-16)

Hadis

Ebû Hüreyre (r.a.)’den nakledildiğine göre, Rasûlüllah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Kendisini ilgilendirmeyen şeyleri (mâlâyâniyi) terk etmesi, kişinin Müslümanlığının

güzelliğindendir.” (Tirmizî, Zühd, 11.)

Günün Duası

Rabbimiz! Sen, gizlediğimizi de açığa vurduğumuzu da bilensin. Bizi, ailemizi ve

müminleri açığa vurma. Tüm imtihanları kaybetmiş olsak da bizi rahmetine kabul et

VAKIFLARIN AMACI

EV İÇİ MAHREMİYET

DUALARIN KABULÜ

Vakıf hususunda derin bir has- sasiyete sahip olmak ve bu ilahi emanete büyük bir dikkatle riaayet etmek zaruridir. Tarih boyunca bu konu üzerinde titizlikle durulmuş ve bu emanetin ihlal edildiği zam- anlarda da acı akıbetlere duçar olunmuştur. Nitekim Salih aley- hisselama mucize olarak verilen deve, kimseye ait olmayıp Allah Teala’nın peygamberi vasıtasıyla insanların istifadesine sunduğu bir emanet idi ve adeta bir vakıf malı hükmündeydi. Sütü, bir sebil gibi- ydi. Sahibi de Cenabı Hak’tı. Fakat azgın kavim, deveyi öldürerek bu emanete ihanet etti. Neticede helake duçar oldu. Halk ağzında kıssa olarak anlatılagelen Süley- man aleyhisselam ile serçe kuşu arasındaki şu hadise de çok ibret- lidir: Bir gün Süleyman aleyhis- selam, serçe kuşunu azarlamıştı.

Bunun üzerine serçe, Süleyman aleyhisselamı tehdid ederek:

Senin saltanatını mahvederim!”

dedi. Süleyman aleyhisselam:

Senin cüssen ne ki, benim saltan- atımı mahvedeceğini söylüyorsun dedi. O küçük kuş, şöyle cevap verdi: Kanatlarımı ıslatır ve bir vakıf toprağına sürerim. Sonra da kanatlarıma bulaşan bu toprağı sarayının damına taşırım. Böylece benim taşıdığım o vakıf toprağı, senin sarayını çökertmeye yeter!..

Allah yolunda infakta, sevilen şey- lerden ve gönülden verme hususu çok mühimdir. Ayeti kerimede buyrulur: Sevdiğiniz şeylerden in- fak etmedikçe asla birre (yani hay- rın kemal noktasına) eremezsiniz!

Her ne infak ederseniz, Allah onu hakkıyla bilir.” (Ali İmran, 92)Bu ayeti kerime nazil olduğu zam- an ashabı kiram, hemen Hazret-i Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin yüksek huzuruna çıkarak en sevdikleri şeyleri infakta bulun- dular. Bunların bir kısmı sadaka, bir kısmı köle azadı, bir kısmı da vakıf şeklinde tahakkuk etti. Bazı ırmak ve sebiller vardır ki, dün- ya kurulduğundan beri berrak bir şekilde ve deruni nağmelerle ak- maktadır. Susamış sinelere hayat, elemli yüreklere haz ve ümit, aşık ruhlara da ilham verircesine serin ve tatlı şırıltılarla kıyamete kadar da akmaya devam edecektir. İşte Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem, Allah yolunda yapılan bazı hayırları da bu akarlara benzetme- ktedir. Ancak Rasulullah sallalla- hu aleyhi ve sellemin bahsettiği akar, daha başkadır ki, o, kıyam- ete kadar değil ebediyete kadar akacak bir çeşmedir. Durmadan akan, kula dua getiren bir hayır çeşmesidir. Aktıkça sahibinin amel defterini ve hayır havuzunu dolduracak, onu ebedi nura gark

edecek bir sebildir. Yani sadakayı cariyedir. Hadisi şerifte buyrulur:

Kişi öldüğü vakit üç sayfası hâriç amel defteri kapanır. Açık kalan amel sayfalarından biri, sadakayı cariyedir; diğeri, insanların fay- dalanacağı bir ilimdir; üçüncüsü de, kendine dua eden hayırlı bir evlattır.” (Müslim, Vasiyyet, 14) İslam alimleri ekseriyetle sada- kayı cariye ile vakfın kastedildiğini beyan buyurmuşlardır. Sadakayı cariye, Allah rızası için hizmet veren bir eser bırakmaktır. Bu, ilim ve irfan yuvaları tesis etme, yol, köprü, kütüphane yapma veya müessese kurarak talebelere burs vs. imkanlar sağlayıp insan yetiştirme ve bütün fedakarlıkları- na katlanarak hayırlı bir evlat büyütmedir. Vakıfname beddu- aları, manevi birer tehdittir. Çünkü ebedi istikbal endişesi taşıyan gerçek müminler, ahiretteki hes- abın azab ile neticelenmesinden korkarak, böyle bir bedduaya maruz kalmak istemezler ve dai- mi bir hassasiyet içinde hareket ederler. Vakıfların maksadına uy- gun kullanılmaları hususundaki ciddiyetin daima hatırda tutulması için, umumiyetle vakıfnamelerin başında veya sonunda hem hayır dua, hem de beddualar bulunur.

Hayır dua, vakfa hizmette kusur etmeyenler içindir. Beddua ise,

vakfiyede belirtilen hizmeti yerine getirmeyen, yani vakfa kötülüğü ve zararı dokunan kimseleredir.

Böyle kimseler için ekseriyetle şu beddua cümleleri kullanılır: “Her kim bu vakfın şartlarını bozar veya değiştirirse, Allahın, peygam- berlerin, meleklerin, insanların ve bütün mahlukatın laneti onun üzerine olsun!.. Nitekim Fatih Sultan Mehmed Han da, Ayasofya vakfiyesinde bu bedduayı aynen zikretmiştir. Vakıfnamelerde bu- lunan bu nevi beddualar, manevi bir tehdittir. Çünkü ebedî istikbâl endişesi taşıyan gerçek mümin- ler, ahiretteki hesabın azab ile neticelenmesinden korkarak, böyle bir bedduaya maruz kalmak istemezler ve daimi bir hassasi- yet içinde hareket ederler. Vakfın idaresi ve korunması hususundaki hassasiyet, İslam’da o derecede ehemmiyet kazanmıştır ki, yani Bir malı vakfedenin koyduğu şart, Cenab-ı Hakk’ın koyduğu hüküm gibidir. sözü bir düstur olmuştur.

Nasıl ki bir ayetin değiştirilmesi düşünülemezse, aynen onun gibi vakfedenin şartlarının değiştirilm- esi de düşünülemez. Asırlar önce yapılmış vakıfların pek çoğunun mahiyet değişikliğine uğramadan bize kadar intikal etmeleri, hep bu temel kaideye riayet bereketiyle- dir.

Bir adam Peygamber Efen- dimiz’e gelerek:

“-Annemden de (eve girerk- en) izin isteyecek miyim?” diye sormuştu. Efendimiz:

“-Evet, annenden de izin ist- eyeceksin!” buyurdu. Adam:

“-Ama onun benden başka hizmet edeni yok, her girişimde izin mi isteyeyim?” deyince:

“-Annenin mahrem yerini görmeyi arzu eder misin?” cev- abını verdiler. (Süyuti, ed Dürrül Mensur, VI, 173) Ergenlik çağına yaklaşan, hatta namaz kılmaya alıştırılan (yedi yaş ve üstü) her kız ve erkek çocuk; anne-babası- na, kardeşlerine, aile fertlerine karşı mahremiyetin sınırlarını da çizmiş olmalıdır. Bilhassa kız çocukları babası ile, erkek çocukları annesi ile yumuşak geçişler yaparak araya hafif sınırlar koymalı; bunu yapmayı da anne-baba, çocuğuna öğret- melidir. Ensest (sapık) ilişkiler- in duyulmaya, hatta yayılmaya başladığı günümüzde yukarıdaki hadisi şerif, büyük değer kazan- maktadır. Hiç kimse ne annesini, ne de babasını uygunsuz halde görmek istemediği gibi, hiçbir ebeveyn de evladına uygunsuz görüntü vermek istemez. Ca- hiliye devrinde indirilmiş olan İslam Dini, hem dönemin Arap toplumunu terbiye etmiş, hem de asırlardan günümüze ve geleceğe kadar bizlere adab, düstur öğretmiştir. Bu durumda

ebeveynler, daha küçük yaşların- da çocuklarına ayıp kavramını abartmadan, eğlenceli bir şekil- de öğretmelidirler. Çocuğun bezini değiştirirken çok hassas olunmalı, onun mahremiyeti gi- zlenmelidir. Anneler, evlatlarını doyururken de hassas olmalı, mahremi bile olsa bakışlardan sakınmalıdır. Zira dedikoducu bazı hanımlar, emziren annenin vasıflarını ailesine, eşine dos- tuna anlatabilir. Yine Allah Ra- sulü bir hadisi şeriflerinde: “Bir kimse izinleri olmaksızın insan- ların evlerinin içine bakarsa, gözünü çıkarmaları onlara helâl olur.”(Müslim, Adab, 43) buyur- arak, böyle kimselerin yaptıkları cürmün ne kadar büyük olduğu- na işaret etmiştir. Yavrularımıza Kuran, hadis, ezber öğretmeden evvel, edeb adab öğretmeliyiz.

Zira isteyen bir müslüman, hele ki günümüzde, Kuranı Kerim’i okumayı ve ezberi çok rahatlıkla öğrenebilir. Fakat erken çocuk- luk döneminde, bilhassa okul çağına kadarki dönemde temel adab kuralları çocuklara drama, oyun, eğlence, kukla gibi türler kullanılarak öğretilmeli; şuur hâline getirmesi sağlanmalıdır.

Bu yönde eğitilen çocukların zamanla ebeveyninin hatalarını düzelttiği, onları yönlendirdiği görülmüştür. Bunların eğitimi geciktirilmeden verilmeli yahut çocuk bu yönde eğitim veren ku- rumlara gönderilmelidir.

Dua, acizliğinin bilincinde olarak Allah’a el açıp, her du- rumda halini O’na arz etmektir.

Yüce Mevla; “Kullarım sana, beni sorduğunda (söyle onlara):

Ben çok yakınım. Bana dua et- tiği vakit, dua edenin dileğine karşılık veririm...” ayeti ile bu fırsatı kullanmamızı istiyor.

Dua kapısının her zaman herk- ese açık olduğunu ilan ediyor.

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), bize işin özünü öğretiyor. “Ku- lun Rabbine en yakın olduğu hal, secde hâlidir. Bu sebeple secdelerde çok dua etmeye bakın.” diye tembih ediyor.

Yine o (s.a.v.); dualarının kabul olunması için kendisine dua edi- vermesini isteyen Sad ibni Ebi Vakkas (r.a.)’a; “Helal ve temiz şeyler ye, duaların makbul ol- unsun.” gibi umumî bir kaideyi hatırlatıyor. Başka bir hadisi

şerifte “mazlumun ve misafi- rin duası ile babanın evladına duasının reddolunmayacağını”

bildirmekle, dua ederken hususî durumları değerlendirmenin gereğine işaret ediyor. Bir de- fasında Efendimiz’in okuduğu duaları ashabı kiram hatırında tutamamışlardı. “Ya Rasulullah, pek çok dua okudun. Onları ez- berleyemedik.” dediler. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.) on- lara; “Allahım, Peygamberin Muhammed (a.s.)’ın senden dilediği hayırları ben de dilerim.

Onun sığındığı şerlerden ben de sana sığınırım...” demelerini buyurdu. İslam, müminlerini hem duaya çağırıyor hem de duaların nasıl makbul olacağını öğretiyor. Bugünkü soru şu ol- malı; “Rabbime halimi arz et- mek gibi bir nimeti, ne kadar değerlendiriyorum?”

ABBAS BİN UBADE (R.A.)

Hicret’ten önceydi… Peygamber- imiz, İslamiyet’i yayması ve oradaki Müslümanlara öğretmesi için saha- bilerden Mus’ab bin Umeyr’i (r.a.) Medine’ye göndermişti. Hz. Mus’ab iyi konuşan, meselesini insanları kırmadan rahatça anlatabilen bir ka- biliyete sahipti. Zaten Resûlullah onu bunun için böyle mühim bir vazifeye göndermişti. Gerçekten de Hz. Mus’ab bu vazifeyi en güzel şekilde ifa etti.

Peygamberliğin 13. yılında 73’ü erkek 2’si kadın 75 kişiyle Akabe’ye geldi.

Peygamberimizle buluştu. İşte Peyg- amberimize biat etmek üzere gelen bu 75 kişiden biri de Abbas bin Ubâde idi (r.a.). Hz. Abbas’ın çok tesirli hitabeti vardı. Burada çok güzel bir konuşma yaptı: “Siz Resûlullah’a, Araplarla ve Arap olmayanlarla savaşmak üzere söz vereceksiniz. Birçok tehlikeye maruz kalacaksınız. Bu işte ölmek var, mal kaygısı ve dağılmak tehlikesi var.

Bu tehlikeleri göze alıyorsanız biat edi- niz. Eğer bir tehlikeyle karşılaştığınızda

Resûlullah’ı düşman eline bırakacak- sanız şimdiden bu işten vazgeçiniz.

Söz verip de bunu yerine getirmeyecek olursanız, vallahi, bu hem dünyada hem de ahirette yüz karasıdır! Eğer her türlü tehlikeye karşı onu koruy- acaksanız, bu, dünyada da ahirette de hayırlıdır.” Bu konuşma üzerine Akabe Biatı’na gelenler hep bir ağızdan: “Onu korumak uğrunda her türlü tehlikeye razıyız!” diye bağırdılar. Sonra da teker teker Resûlullah’a biat ettiler.

Bu durum Resûlullah’ı çok memnun etti. Akabe’de biat işi devam ederken müşrikler bunu haber aldılar. Peyg- amberimiz, Medineli Müslümanlara:

“Hemen konak yerlerinize dönünüz.”

buyurdu. Hz. Abbas bin Ubâde bütün samimiyetiyle: “Yâ Resûlallah, Seni hak dinle gönderen Allah’a yemin ederim ki, eğer arzu ederseniz yarın sabah Mina’daki halka hücum eder, onları kılıçtan geçiririz!” diye bir tek- lifte bulundu. Fakat Peygamberimiz (a.s.m.): “Henüz bu şekilde hareket

etmemiz emrolunmadı.” buyurarak buna müsaade etmedi. Hz. Abbas, Akabe Biatı’ndan sonra Mekke’ye ye- rleşti. Peygamberimize yakın olmak istiyordu. Oysa o sırada müşrikler, Müslümanlara karşı giriştikleri işkence ve tazyiki artırmışlardı. Fakat Hz. Ab- bas’ın Resûlullah ile beraber olmak uğruna göze alamayacağı tehlike yok- tu. Nitekim Mekke’de bulunduğu müd- detçe birçok sıkıntıyla karşılaştı. Hicret emri çıkınca da Medine’ye hicret etti.

Böylece hem Muhacir, hem de Ensar olma şerefini kazandı. Müslümanlar arasında “Ensar’ın muhaciri” diye isimlendirilirdi.

Peygamberimiz onunla Muhacirîn ileri gelenlerinden Osman bin Ma’zun (r.a.) arasında kardeşlik tahsis etti.

Abbas (r.a.) mazereti dolayısıyla Be- dir Savaşı’na katılamadı. Fakat bunun ıstırabını yaşadı. Peygamberimizin Uhud Savaşı için hazırladığı orduya ilk iştirak edenlerdendi. Okçuların Resûlullah’ın emrine muhalefet et-

meleri sebebiyle bozguna uğrandığı bir sırada sebat edenlerden birisi de Hz. Abbas’tı. Abbas (r.a.) bir yandan düşmana kılıç sallıyor, bir yandan da:“Ey Müslümanlar topluluğu! Sizin uğradığınız bu musibet, Peygamber- inize isyanınızın neticesidir. O size, sabır ve sebat ederseniz yardıma nail olacağınızı vaat etmişti. Eğer biz Resû- lullah’ı koruyanların arasında bulun- maz da ona bir zarar gelecek olursa, artık Rabb’imiz katında ileri sürebi- leceğimiz hiçbir mazeret yoktur.” diye bağırıyordu. Hz. Abbas, konuşmasını tamamladıktan sonra kılıncının kınını kırdı. Zırhını ve miğferini çıkardı. Ve müşriklerin arasında kaldı. Birçok yara almasına rağmen müşrikler Resûlull- ah’a bir zarar verirler endişesiyle ayak- ta durmaya, düşmana kılıç sallamaya çalışıyordu. Nihayet kuvveti tükendi.

Son nefesine kadar Resûlullah’ı ko- rumanın saadeti içerisinde şehadet mertebesine erdi. Allah ondan razı olsun!

Menkıbe

Hazırlayan:

MEVLÜT EGİN

4 Mayıs 2021

Hicrî: 22 Ramazan 1442 Sahur:

04:11 İftar:

19:50

İsmail Detseli

Günün Manisi

Ramazandır bol sevap kazanılan ay Her günü her saati için bol ecri var Size de Ramazan-ı Şerif mübarek ola Büyükşehir başkanımız Uğur İbrahim Altay

Vakıf tesisindeki esas gaye, Allah’ın rızasına nail olup ahiret selametine ermektir.

Başlangıcından beri vakıflar, bu minval üzere kurulmuş ve aynı şekilde devam etmiştir

(6)

HABER

6 4 MAYIS 2021

Bu Gazete Basın Meslek İlkeleri’ne uymaya söz vermiştir Yeni Bahar İletişim Yayıncılık Reklam

San. ve Tic. A.Ş. Adına Sahibi Mustafa ARSLAN

Hususi İlan Reklam Fiyatları Logo Üstü Reklam : 350+KDV Çeyrek Sayfa Siyah Beyaz : 175 +KDV Arka Sayfa Renkli Tam : 1.600+KDV Yarım Sayfa Siyah Beyaz : 350+KDV Tam Sayfa Siyah Beyaz : 700+KDV Çeyrek Sayfa Renkli (iç) : 350+ KDV Yarım Sayfa Renkli (İç) : 700+KDV Tam Sayfa Renkli (İç) : 1.400+KDV Arka Sayfa Renkli Yarım : 900+KDV Arka Sayfa Renkli Çeyrek : 450+KDV Sütün Santim fiyatı (S/B) : 18+KDV

• İletişim Adresi:

Musalla Bağları Mahallesi Dereboyu Sokak No:10 Selçuklu/KONYA

• İletişim Hattı: 444 5 158 Fax: 0332 342 20 20 Haber Mail: haber@konyayenigun.com Reklam Mail: reklam@konyayenigun.com

www.konyayenigun.com

• Baskı Merkezi

Arslan Güneydoğu Gazetecilik, Matbaacılık ve Kağıtçılık A.Ş.

Saray Osmangazi Mh. Sütçü İmam Sk. No: 33 Pursaklar/ANKARA Tlf: 0312 419 20 01

• Dağıtım Şirketi

Burçak İletişim Dağ. Paz. Kargo Nak. Tütün ve Tütün Ür. Tic. Ltd. Şti.

Musalla Bağları Mah. Elmalı Cd. Güzide Sk. No:23 Selçuklu / KONYA Yayın Danışmanı : Behçet BÜYÜKGÖKMEN

Yazıişleri Müdürü : Rasim ATALAY Yeni Medya Koordinatörü: Mehmet Ali ELMACI

Spor Yazıişleri Müdürü : Yunus ALTINBEYAZ S. Yazıişleri Müdürü : Abdullah Akif SOLAK

Kuruluş: 21 Temmuz 2008 4 Mayıs 2021 Salı • Yıl: 13 • Sayı: 4253

Yayın Türü: Yerel Süreli

ÜÇ AYLAR: Recep, Şaban, Ra- mazan ümmeti Muhammed için ilahi ihsan ve ikramdır. Rabbani lütuftur.

Bu aylarda bulunan ve ümmet-i Mu- hammed’in değer verdiği, manevi bir atmosferde ihya ettiği Regaip, Miraç, Berat ve Kadir geceleri hususiyle bu ümmete ikram edilmiştir.

Oruç ibadeti, sevap derecesi indi ilahide bir sır gibi saklanmıştır. Bu üm- met-i Muhammed için ayrıcalıktır.

Teravih namazı: Ramazan ayına has bir ibadettir. Oruç tutmanın se- vinciyle, kıyam, kıraat, rüku ve sücutla Rabbani kapıyı çalmaktır.

İtikaf: Kabir hayatına tefekkür ve

masivadan sıyrılmaktır.

Bayram, Rahmani ziyafet sofrasına davete layık görülmektir.

Allah Resulünün (s.a.v) ruhaniye- tinin riyasetinde oturmak, bu ziyafet sofrasına davete layık görülmektir.

Bu manevi ikram ve ihsanlar Mu- hammed ümmeti içindir peki neden?

Allah, Al-i İmran suresi 110. Ayet- te “Küntüm hayra ümmetin uhrivet linnasi…” buyurmaktadır. Yani; “Siz insanlık için çıkarılmış en hayırlı üm- metsiniz…” Sizler Levh-i mahfuzda ümmetlerin en hayırlısı ve en faziletlisi olarak tescil edildiniz takdir-i ilahi böyle tecelli etmiştir, itiraz edilemez.

Bu ümmetin diğer ümmetlerden hayırlı ola- rak kainata ilan edilmesi- nin sebebi, emri bil maruf ve nehyi anil münkerle va- zifelendirilmiş olmasıdır.

Bu kutsal vazife sadece Muhammed Ümmetine hastır.

Diğer ümmetlerde bu görev kabilevidir. Mu- hammed ümmetininki ise

cihanşümüldür. Bütün insanlığı kaplar.

Bu ayet (Al-iİmran 110) Müslüman’ın uydu ol- mayacağını (olamaya- cağını), kendisine uyula- cağını ve yenileneceğini haber veriyor. Bu ayda temeli atılan İslam niza- mı Müslümanın kuyruk olamayacağını tebliğ ve davet yoluyla beyan edi- yor. Yüce Allah, Ümmeti Muhammed’e liderlik, önderlik hakkı ve vazifesi ermiştir. Bu

kaçınılmaz bir gerçektir. Zira ahiret hesabının ağırlığı bu konudadır.

Allah, Bakara suresi 30. ayette, ferden ferda her mümini, her muvah- hid Müslümanı yeryüzünde kendine halife ilan etmiştir. Buna ferdi halifelik deniyor.

Her Mümin bu makamına gereğini yüklediği sorumluluğu yerine getir- mekle mükelleftir. Yarın ahrette bunun da hesabı sorulacaktır.

Rahmet, mağfiret ve kurtuluş ayı Ramazan ve bu ayda ayet ayet inmeye başlayan Kur’an bize şunları hatırlatı- yor.a) Siz yükselmek ve yeryüzüne

hakim olmak ve ilayikelimetullah için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz.

b) Siz, insanlığın kumandasını ele almak ve sürdürmek için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz.

c) Siz, ehl-i şirkin, ehl-i küfrün, haçlının, Siyonist yahudinin piyonu ol- mak için çıkarılmadınız.

ç) Bu ayet bize kimliğimizi hatırla- tıyor.

Bir biçare bir Allah dostuna:

-Efendim bir dua et de Muham- med Ümmeti Kurtulsun.

O ZAT: Sen bana Muhammed ümmetini göster o zaten kurtulmuştur diye cevap verir.

RAMAZAN VE ÜMMET-İ MUHAMMED

Konya’nın ihracatı Nisan’da tari- hinin en yüksek artış oranına ulaştı.

Nisan ayında Konya, ihracatını yüz- de 78,18 artırarak 279 milyon dolar ihracat yaptı. En fazla ihracat yapan ilk on şehir arasında yer almaya de- vam eden Konya, Türkiye ihracatın- dan yüzde 1.63 pay aldı.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Nisan ayı ilk dört aylık ihracat rakamlarını açıkladı. Nisan ayında Türkiye'nin ihracatı, geçtiğimiz yılın

aynı ayına göre yüzde 109'luk artışla, 18 milyar 766 milyon dolara ulaştı.

Ocak - Nisan döneminde 2020 yılın- daki ilk dört aya göre yüzde 33,1'lik artışla 68 milyar 752 milyon dolarlık ihracata imza atıldı.

TİM’in açıklamış olduğu verile- re göre Konya’nın Nisan ayı ihracat rakamı 279.392.189 USD olarak gerçekleşti. Bu rakama göre Konya il bazında Nisan ayında Türkiye ih- racatından yüzde 1,63 pay alarak

10. sırada yer aldı. 2021 yılı ilk dört aylık ihracat rakamı da 978.081.454 USD olarak gerçekleşti. 2021 yılı ilk dört aylık rakamı, 2020 yılı ilk dört aylık rakamı göre yüzde 45,87 artış gösterdi.

Nisan ayı ihracat rakamlarına yönelik Konya Ticaret Odası’ndan yapılan açıklamada, “Mart ayında 284 milyon dolar olarak gerçek- leşen ihracatımız Nisan ayında da yüzde 78 artarak 279 milyon dolar

oldu. İlk dört ayda da 1 milyar dolara yaklaşan ihracatımızın hızlı yükselişi hedeflerimizde ilerlediğimizi gös- termektedir. İlk dört ayda Türkiye ortalaması üzerinde ihracat artışı- mız devam etmektedir. Şehrimiz ve ülkemiz ekonomisinin büyümesine ihracatıyla katkı sağlayan müteşeb- bislerimizi ve emeği geçenleri kut- luyor, başarılarının artarak devamını diliyorum” ifadelerine yer verildi.

n HABER MERKEZİ

Konya tarihinin en yüksek ihracat artış oranı

Çumra’nın imar

revizyonunda sona gelindi

Lokanta, büyük bir gürültüyle patladı

Çumra Belediye Başkanı Re- cep Candan, Çumra’nın yıllardır sorunu olan imar probleminin çö- zümü ile ilgili önemli bir duyuru ile müjdeyi verdi. Çumra Belediye Başkanı Recep Candan, “Çalış- tık, çabaladık ve ilçemizde imar sorununu çözüme kavuşturmak anlamında çok şükür sona geldik.

Belediye Meclisimizin 03.02.2021 tarih ve 10 sayılı kararıyla uygun görülen; Büyükşehir Belediyesi- nin 12.03.2021 tarih ve 201 sa- yılı kararıyla onaylanan Çumra Merkez 1/1000 Ölçekli Revizyon İmar Planı Mekansal Planlar Ya- pım Yönetmeliğinin 33. Maddesi uyarınca 30 gün süreyle Büyük- şehir Belediye Başkanlığı, İmar ve Şehircilik Dairesi 3. katında yer alan ilan panosu ile dijital ekranda ve Büyükşehir Belediyesi internet sitesinde (imar planlama portalı /

kbs.konya.bel.tr), Belediyemiz in- ternet sitesinde (www.cumra.bel.

tr) ve Belediyemiz 2. Katında yer alan İlan Panosunda eş zamanlı olarak 30.04.2021 tarihinde hal- kın tetkik ve görüşlerine çıkarıl- mıştır. İlçemize hayırlı olsun” ifa- delerini kullandı.

n HABER MERKEZİ

Konya’da bir lokantada patla- manın ardından çıkan yangında iş yeri kullanılamaz hale geldi.

Olay, saat 23.00 sıralarında mer- kez Meram ilçesi Ünzile Sokak’ta bir lokantada meydana geldi. Edi- nilen bilgiye göre, iş merkezinin üst katında bulunan lokantada henüz belirlenemeyen bir sebeple patlama meydana geldi, ardından alevler yükseldi. İhbar üzerine olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Patlamanın

ardından çevrede güvenlik önle- mi alınırken, doğalgaz ve elektrik dağıtım firması görevlileri tarafın- dan doğalgaz ve elektrik panoları kapatıldı. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangını kısa sürede kont- rol altına aldı. Yangında ölen ya da yaralanan olmazken, patlama- nın doğalgaz nedeniyle meydana geldiği ihtimali üzerinde duru- luyor. Yangınla ilgili soruşturma sürüyor.

n İHA

Salgın sebebiyle toplu iftar organizasyonlarında bir araya gelemeyen Müslümanlar Afrika’da bulunan yetimhanelerde ve Kuran kurslarında verdikleri iftarlarla yetimleri sevindiriyorlar

Yetim sevindiriyorlar

Orta Asya’dan Afrika’ya tek yürek olan Müslümanlar salgın ne- deniyle kısıtlanan hayat şartlarına rağmen Ramazan’ı gerektiği gibi yaşamak için çabalıyor. Konya’da yardım çalışmalarını aralıksız sür- düren Hayatı Paylaşanlar Derneği yaşanılan pandemi salgını ile bir araya gelinemeyen iftar soflarını hayırseverlerin desteği ile Afrika’da yetimhanelerde ve kurslarda hayır- severlerin desteği ile kuruyor. İftar organizasyonları hakkında bilgi ve- ren Hayatı Paylaşanlar Derneği Baş- kanı Şahin Akkaş iftar organizasyon- ları hakkında bilgi verdi.

‘GÜNDE YAKLAŞIK 2 BİN KİŞİYE İFTAR İKRAMIMIZ OLUYOR’

Hayırseverlerin desteği ile Af- rika’da bulunan yetimhanelerde ve kurslarda iftar organizasyonları ver- dikleri ifade eden Hayatı Paylaşan- lar Derneği Başkanı Şahin Akkaş,

“Ramazan her yıl büyük bir coşku ve şenlikle gelir. Hayatımıza nizam veren Kuran-ı Kerim’in Rabbimiz

katından vahyolunuşunu, her Ra- mazan günü kutlar gibi, bugün de ne hayır işleyip Rabbimize şükran- larımızı sunsak der Müslümanlar.

İslam’ın ne derece tüm varlığın hak- kını gözeten bir din olduğunu oruç tutarken bir kez daha idrak ederiz.

Ve el uzatılacak kim var diye daha dikkatli bakarız etrafımıza. Kurulan iftar sofraları büyük aileleri, arkadaş ve dostları, nice yetim ve ihtiyaç sa- hibi aileyi bir araya getirir. İki yıldır dünyada yaşanan pandemi nedeniy- le her ne kadar özlediğimiz bir sere-

moniye dönüşse de bu manzaralar2 seneden bu yana dünya genelinde ve ülkemizde pandemi salgını ile karşı karşıyayız. Müslümanlar olarak bu buruk geçirdiğimiz ikinci rama- zanımız. Toplu iftar organizasyonları gerçekleşemiyor. Bizler de Hayatı Paylaşanlar Derneği olarak rahmet ve mağfiret ayı Ramazan’da iyiliği yaymaya davet ediyoruz. Dernek olarak Afrika’nın çeşitli ülkelerinde yetimhanelerde ve kurslarda özel- likle yetimlere iftar ikram ediyoruz.

İftar organizasyonlarımızı hayırse- verlerimizin desteği ile gerçekleştiri- yoruz. Afrika’da bulunan10-15 fark- lı yetimhanelerde günde yaklaşık Bin500- iki bin kişiye iftar ikramımız oluyor. İftar vermek isteyenler der- neğimiz ile irtibata geçiyor. Bizler de gerekli bağlantıları kuruyoruz.

İftar verecek kişinin isteğine göre iftarı veriyoruz ve iftardan fotoğraf ve videoları ulaştırıyoruz” ifadelerini kullandı.

n MUHAMMED ESAD ÇAĞLA

haber@konyayenigun.comAHMET AKÇAEL

Referanslar

Benzer Belgeler

Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı Yolcu Hizmetleri ve İletişim Dairesi Başkanlığı Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Otobüs İşletme Dairesi Başkanlığı

Bu ön fizibilite raporu, TR81 bölgesinde defne ve ayırt edici özellikleri, defnenin yöresel ürün olarak değerlendirilerek özgün ve katma değerli hale getirilmesi amacıyla

Saıgon Investment Import Export Group Corporatıon 30 Vietnam Ho Chi Minh Saıgon Tourıst Import Export Joınt Stock Company 130 Vietnam Ho Chi Minh San Mıguel Pure Foods

Ancak, şekerler içersinde büyük çoğunluğu früktoz (levüloz) ve glikoz (dekstroz) oluşturur. Mineral Maddeler: Balda; demir, bakır, potasyum, kalsiyum, magnezyum,

2008 Yılında Yakın Doğu Üniversitesi Görsel İletişim ve Tasarımı Bölümüne başlamış ve Lisans Programını tamamlamıştır.Yakındoğu Üniversitesi Bilgisayar ve

2019 yılı gıda ürünleri imalatı sektörü dış ticaret dengesi 7 milyar 735 milyon dolar ile son 5 yılın en yüksek rakamına ulaşmıştır.. 2020 yılında, salgın

Gürsu Belediyesinin 2020 Mali Yılı Performans Programı ile Performans Esaslı Gelir Gider Bütçesinin, Kanun ve Yönetmeliklere göre Bütçe Kararnamesinin madde

Görme engelli oldu¤um için, yaflanmas› do¤al baz› sorunlarla karfl›laflm›fl olmama ra¤men kampüs ve Da¤c›l›k Kolu’nun ortam› benim için