• Sonuç bulunamadı

II. YILLIK VE DÖNEMSEL TÜRK

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "II. YILLIK VE DÖNEMSEL TÜRK"

Copied!
76
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T T E E K K S S T T İ İ L L S S E E K K T T Ö Ö R R Ü Ü İ İ H H R R A A C C A A T T P P E E R R F F O O R R M M A A N N S S

D D E E Ğ Ğ E E R R L L E E N N D D İ İ R R M M E E S S İ İ 2 2 0 0 1 1 1 1 O O C C A A K K - - A A R R A A L L I I K K

İ İ TK T K İ İ B B G GE EN N EL E L S SE EK K RE R ET TE E R R L L İĞ İ Ğİ İ

ARAR & & GGEE VEVE MMEEVVZZUUAATT ŞŞUUBBEESSİİ OCOCAKAK 22001122

(2)

. 2 İÇİNDEKİLER

YÖYÖNNEETTİİCİCİ ÖZÖZEETTİİ... 4

2011 Ocak – Aralık Oniki Aylık Tekstil İhracatı ... 4

Ülke Grupları Bazında Tekstil İhracatındaki Gelişmeler ... 4

Belli Başlı Pazarlara Tekstil İhracatında Gelişmeler ... 6

Fasıl Bazında ve Belli Başlı Ürün Grupları Bazında İhracat ... 7

Dokuma ve Örme Kumaşta en büyük Pazar Rusya olurken İtalya en çok iplik ihracat edilen ülke... 8

Ev Tekstili İhracatı 2 Milyar Dolara Ulaştı... 9

Tekstil İthalatı ... 9

Üretim ve Kapasite Kullanımındaki Gelişmeler ... 10

Euro/Dolar Paritesi’nin Tekstil İhracatına Etkisi ... 10

II. . DDÜÜNNYYAA VVEE TTÜÜRRKKİİYYEE EEKKOONNOOMMİİSİSİNNDDEEKKİİ GGEELLİİŞMŞMEELLEERR ... 11

Dünya Ekonomisi Risk Altında ... 11

ABD Ekonomisi Toparlanıyor ... 12

Avrupa Birliği Krizde ... 13

Almanya Ekonomisi ... 13

İngiltere Ekonomisi ... 14

Fransa Ekonomisi ... 14

İtalya Ekonomisi ... 15

İspanya Ekonomisi ... 16

AB'de Perakende Satışlar... 16

Diğer Bazı Hedef Pazarlardaki Gelişmeler... 16

BDT Ülkelerinde Gelişmeler ... 17

Rusya Pazarındaki Gelişmeler ... 17

Diğer BDT Ülkeleri ... 18

Ortadoğu Pazarında Gelişmeler ... 19

Türkiye Ekonomisi Büyümeye Devam Etti ... 20

III.I. YIYILLLLIIKK VVEE DDÖÖNNEEMMSSEELL TTÜÜRRKKİİYEYE GGEENNEELL İHİHRRACACATATII VVEE TETEKKSSTTİİLL İİHHRRAACCAATTII ... 23

2007–2011 Yılları Arasında Beş Yıllık Süreçte Türkiye’nin Genel İhracatı Ve Tekstil Sektörü İhracatı ... 23

Genel İhracat Artışı %21,7 ... 24

Tekstil İhracatında Genel İhracattan Daha Yüksek Artış: %21,9 ... 25

Yılın İlerleyen Aylarında Tekstil İhracatı Artmaya Devam Etti, Ancak İvmede Küçüldü ... 26

IIIIII.. BBAŞAŞLLIICACA ÜÜLLKKEE GRGRUUPPLLAARRII İİTİBABARRİİYYLLEE İHİHRRACACATAT ... 28

AB Ülkeleri En Önemli Tekstil Pazarı... 28

En Fazla Tekstil Mamulü İhraç Edilen Ülkeler... 29

AB Ülkeleri... 30

AB Ülkelerinin İhracat Artışı Yüksek İvmeyle Artmaya Devam Ediyor, %23,930 İtalya, Almanya, İngiltere, Polonya ve Romanya En Fazla Tekstil İhraç Edilen AB Ülkeleri ... 31

Eski Doğu Bloku Ülkeleri’ne Tekstil İhracatı %28,8 ile Yüksek Oranda Arttı ... 33

Ortadoğu Ülkeleri’ne Tekstil İhracatı Artış Oranı %17,1 ... 35

Afrika Ülkeleri’ne İhracat Artıyor Ancak İvme Küçük: %7,9 ... 36

(3)

. 3

Amerika Ülkeleri’ne İhracatta Artış Oranı %23,9... 37

Asya ve Okyanusya Ülkelerine İhracatta Artış Oranı Toplam Tekstil İhracat Artış Oranının Biraz Üstünde: %27,8 ... 39

Serbest Bölgelere İhracat Artışı %31,4 ... 40

Türk Cumhuriyetleri’nde İhracatta Performans Kaybı Devam Ediyor: Düşüş Oranı %1,7 ... 41

Diğer Avrupa Ülkeleri’nde İhracat Artışı %5,7 ile Düşük Oranda Oldu ... 42

IV. BAŞLICA ÜRÜNLER VE ÜRÜN GRUPLARI BAZINDA TEKSTİL İHRACATI ... 44

Fasıllar Bazında İhracat ... 44

En Fazla İhraç Edilen Tekstil Ürünü : Dokuma Kumaş... 46

En Çok İplik İhraç Edilen Ülkeler İtalya, Rusya ve İngiltere... 49

Dokuma Kumaş İhracatında En Önemli Pazar: Rusya ... 51

Rusya Federasyonu Örme Kumaş İhracatında En Önemli Pazar... 55

EvEv TeTekkssttiilili İhİhrraaccaattıı AArrtmtmaayyaa DDeevvaamm EEddiiyoyorr... 56

V.V. HHAAMMMMADADDDEE İİTHTHAALLAATTII... 60

VIVI. . KKAPAPAASSİİTTEE KKUULLLLAANNIIMM ORORAANNII ... 63

VIVI. . PPEERRFFOORRMMAANNSSAA ETETKKİİ EEDDEENN FFAAKKTTÖÖRRLLEERR... 65

Türkiye’de Pamuk Fiyatları Ucuzluyor... 65

Euro/Dolar Paritesi’nin Tekstil İhracatına Etkisi ... 67

Dış Pazarlardaki Koşullar ... 69

Ek 1: Sektörler ve İhracatçı Birlikleri Bazında Türkiye İhracat Kaydı 2011 Ocak-Aralık ... 74

EKEK 2:2: TTÜÜRRKKİİYYEE TTEEKKSSTTİİL L İİHHRARACCAATT KKAYAYDDII ... 75

EKEK 3:3: TTÜÜRRKKİİYYEE HHAZAZIIRRGGİİYİM MVEVE KKOONNFFEEKKSSİİYOYONN İİHRHRAACCAATT KAKAYYDDII ... 76

(4)

. 4 YÖYÖNNEETTİİCİCİ ÖZÖZEETTİİ

2011 Ocak – Aralık Oniki Aylık Tekstil İhracatı

Türkiye’nin tekstil ihracatı, 2011 yılının Ocak–Aralık döneminde 2010 yılının eş dönemine kıyasla %21,9 oranında artarak 8 milyar dolara ulaşmıştır.

2008 yılı genelinde %3,9 oranında ihracat artışı kaydeden, ancak 2009 yılını

%19,1 oranında ihracat düşüşü ile kapatan tekstil sektörü, 2010 yılında

%18,4 oranında ihracat artışı gerçekleştirmiştir. 2011 yılında ise ihracat artış oranı %21,9’a ulaşmıştır.

2011 yılının Ocak-Aralık döneminde Türkiye’nin genel ihracatı %18,2 oranında artışla 113,9 milyar dolardan 134,6 milyar dolara yükselirken;

sanayi ihracatı %19,3 oranında artarak 93,5 milyar dolardan 111,5 milyar dolara, tarıma dayalı işlenmiş ürünler ihracatı ise %20,7 oranında artışla 9,1 milyar dolardan 11 milyar dolara çıkmıştır.

Sektörün 2011 yılında kaydettiği performans dolayısıyla tekstil ihracatının Türkiye genel ihracatı içindeki payı %5,7’den %5,9’a, sanayi ihracatı içindeki payı %7’den %7,1’ye yükselmiştir.

Yıl genelinde ulaşılan yüksek performans tek tek ay bazında incelendiğinde 2011 yılının istisnasız tüm aylarında devamlı artış görülmektedir. Özellikle 2011 yılının ilk yarısında tekstil ihracatında yüksek ivmeyle artış eğilimi dikkat çekmektedir. Bununla beraber yıl ilerledikçe dalgalı bir seyir izleyen aylık ihracat artış oranı ivmesini yitirerek Aralık ayı sonunda %0,6 oranına gerilemiştir.

Ülke Grupları Bazında Tekstil İhracatındaki Gelişmeler

2011 yılının Ocak-Aralık döneminde Türk Cumhuriyetleri ülke grubu hariç, AB ülkeleri, Eski Doğu Bloku ülkeleri, Afrika ülkeleri, Ortadoğu ülkeleri gibi belli başlı tüm ülke gruplarına Türkiye’den yapılan tekstil ihracatında %5,7 ile

%28,1 arasında değişen oranlarda artışlar olmuştur. Türk Cumhuriyetleri ülke gurubunda %1,7 oranında ihracat kaybı görülmüştür.

Yılın tamamında gerçekleştirilen 8 milyar dolarlık tekstil ihracatının 3,7 milyar dolarlık kısmı, diğer bir ifade ile %47,1’lik bölümü 27 AB ülkesine yapılmış ve ihracat 2010 yılına kıyasla %23,9 oranında artmıştır. 27 AB ülkesine yönelik tekstil ihracatındaki %23,9’luk artış, toplam tekstil ihracat artışının (%21,9) üzerindedir. Bu yüksek oranlı artış sonucunda 2011 yılında AB ülkelerine yönelik ihracatın toplam tekstil ihracatından aldığı pay %46,3’den

%47,1’e yükselmiştir. Bununla beraber, yıllık olarak ihracat artışı yüksek hesaplanan AB ülkelerine yönelik tekstil ihracatının aylık bazda incelendiğinde durum biraz daha farklılık göstermektedir. Yılın ilk aylarında

(5)

. 5 AB ülke grubuna yapılan ihracat aylık bazda %40’lar seviyesinde artarken, hatta Mart ayında %50,1 ile zirveye ulaşmışken, yılın ilerleyen aylarında AB ülkelerine yönelik tekstil ihracatının artış ivmesi küçülmüş, Ekim ayında

%2,9’a kadar gerilemiş, Kasım ayında ise %3,7 olarak kayda alınmıştır.

Aralık ayında ise ihracat %11,1 oranında düşmüştür. AB ülkelerine ihracatta görülen bu düşüş, 2010 yılının Eylül ayından itibaren aylık bazda kaydedilen ilk düşüş olarak dikkat çekmektedir. Rakamlardan görüldüğü üzere AB ülkelerinin genelinde yaşanan ekonomik durgunluk Türkiye’nin tekstil ihrcatını da olumsuz olarak etkilemektedir.

Rusya Federasyonu, Ukrayna, Beyaz Rusya, gibi ülkelerin yer aldığı ve Türkiye’nin AB ülkelerinin ardından en büyük ikinci tekstil pazarı olan “Eski Doğu Bloku Ülkeleri” grubuna yönelik tekstil ihracatı, 2011 yılında %25,8 oranında artarak 1,5 milyar dolara yükselmiştir. Eski Doğu Bloku ülkelerinin Türkiye toplam tekstil ihracatından aldığı pay %19,2 seviyesine çıkmıştır.

Tekstil ihracatında üçüncü en büyük pazar konumundaki Cezayir, Libya, Mısır, Tunus, Fas ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nin dahil olduğu Afrika ülke grubuna 2011 yılının Ocak-Aralık döneminde %7,9 oranında artışla 705,6 milyon dolarlık tekstil ihracatı yapılmıştır.

Toplam tekstil ihracat artış oranına göre düşük kalan bu artış oranı dolayısıyla Afrika ülkelerinin Türkiye toplam tekstil ihracatından aldığı pay

%10’dan %8,9’a gerilemiştir.

Ortadoğu ülkelerine, 2011 yılında %17,1 artışla 684,2 milyon dolar değerinde tekstil ürünü ihraç edilmiştir. Suudi Arabistan, Irak, İran, İsrail, Kuveyt gibi ülkelerin yer aldığı Ortadoğu ülke grubuna yönelik tekstil ihracatının artış oranı, genel tekstil ihracat artış oranının altında kaldığından Ortadoğu ülke grubunun Türkiye toplam tekstil ihracatından aldığı pay

%9’dan %8,6’ya gerilemiştir.

ABD, Kanada, Brezilya ve Meksika gibi Amerika kıtasında yer alan ülkelerden oluşan Amerika ülke grubuna yönelik tekstil ihracatı 2011 yılının Ocak-Aralık döneminde %23,9 oranında artışla 447,3 milyon dolara yükselmiştir. Söz konusu ülke grubuna yönelik ihracatın toplam tekstil ihracatından aldığı pay %5,6 seviyesinde olmuştur.

Japonya, Çin, Hong Kong, Hindistan gibi ülkelerin yer aldığı Asya ve Okyanusya ülkelerine yönelik ihracat, 2011 yılında %27,8 oranında artışla 441,8 milyon dolara yükselmiştir. Bu ülkelere yapılan ihracatın artış oranının genel tekstil ihracatının artış oranının (%21,9) biraz üzerinde olduğundan Asya ve Okyanusya ülke grubunun toplam tekstil ihracatındaki payı %5,6’ya yükselmiştir.

2011 yılının Ocak-Aralık döneminde Serbest Bölgeler’e yapılan tekstil ihracatı ise %28,1 artış oranı ile 282,8 milyon dolar seviyesine ulaşmıştır. En yüksek oranlı ihracat artışına sözkonusu ülke grubunda ulaşılmıştır.

(6)

. 6 Diğer yandan, 2011 yılında Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan gibi Türk Cumhuriyetlerinin yer aldığı ülke grubuna yapılan tekstil ihracatı %1,7 oranında azalarak 103,1 milyon dolara inmiştir. Söz konusu ülke grubuna yönelik ihracatın düşüşü sonucunda, Türk Cumhuriyetleri’ne yönelik tekstil ihracatının toplam tekstil ihracatından aldığı pay ise %1,6’dan %1,3’e gerilemiştir.

Norveç, İsviçre ve KKTC’nin dahil olduğu diğer Avrupa ülkeleri grubuna yönelik tekstil ihracatı, 2011 yılında %5,7 artışla 17,1 milyon dolar olmuştur.

Söz konusu ülke grubunun toplam tekstil ihracatından aldığı pay %0,2 seviyesindedir.

Belli Başlı Pazarlara Tekstil İhracatında Gelişmeler

Türkiye’nin en fazla tekstil ve hammaddeleri ihracatı yaptığı ilk on ülkeden yedisi AB ülkesidir.

Ülke bazında incelendiğinde, 2011 yılında Türkiye’den en fazla tekstil ve hammaddeleri ihraç edilen ülkeler Rusya Federasyonu, İtalya, Almanya, İngiltere, İran, Polonya, Romanya, ABD, Bulgaristan ve İspanya olarak sıralanmaktadır.

En fazla tekstil ihracatı yapılan ilk on ülkenin istisnasız hepsine yönelik tekstil ihracatında %6 ile %29,6 arasında değişen oranlarda artışlar olmuştur. En yüksek oranlı ihracat artışının görüldüğü pazar %29,6 artış oranı ile İtalya olurken, en düşük oranlı ihracat artışının görüldüğü pazar %6 ile Romanya’dır.

Ocak-Aralık 2011 döneminde Türkiye’den Rusya Federasyonu’na 1 milyar dolarlık tekstil ürünü ihraç edilmiş, ihracat 2010 yılına kıyasla %23,1 oranında artmıştır. Rusya Federasyonu’nun Türkiye toplam tekstil ihracatından aldığı pay %12,8 olarak hesaplanmaktadır.

Aynı dönemde İtalya’ya tekstil ve hammaddeleri ihracatı %29,6 oranında artışla 813,3 milyon dolara yükselmiştir. İtalya’nın Türkiye toplam tekstil ihracatında payı %10,2 düzeyindedir.

Tekstil ihracatında üçüncü büyük pazar Almanya’ya ihracat 2011 yılında 2010 yılına kıyasla %21 oranında artarak 471,2 milyon dolara yükselmiştir.

Almanya’nın Türkiye toplam tekstil ihracatında payı %5,9 olarak hesaplanmaktadır.

Dördüncü büyük pazar İngiltere’ye 2011 yılında %29,3 oranında artışla 302,4 milyon dolar değerinde tekstil ihracatı gerçekleştirilmiştir. İngiltere’nin tekstil ihracatından aldığı pay %3,8 olarak hesaplanmaktadır.

(7)

. 7 İran beşinci büyük pazar olup, bu ülkeye 2011 yılında %27 artışla 302,3 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilmiştir. İran’ın Türkiye toplam tekstil ihracatındaki pay %3,8 olmuştur.

Polonya, %23,6 oranında artış ve 296,2 milyon dolar ihracat değeri ile altıncı büyük tekstil ihracat pazarıdır. Bu ülkenin toplam tekstil ihracatından aldığı pay %3,7 olarak hesaplanmaktadır.

Türkiye’nin en çok tekstil ihracatı gerçekleştirdiği diğer pazarlar %6 artış ve 295 milyon dolar ihracat değeri ile Romanya, %28,8 artış ve 277,3 milyon dolar ihracat değeri ile ABD, %7,8 oranında artış ve 237,7 milyon dolar ihracat değeri ile Bulgaristan ve %28,4 oranında artış ve 226,9 milyon dolar ihracat değeri ile İspanya olarak sıralanmaktadır.

Türkiye’nin en fazla tekstil ve hammaddeleri ihracatı yaptığı ilk on ülkeden altısı AB üyesidir.

Fasıl Bazında ve Belli Başlı Ürün Grupları Bazında İhracat

2011 yılında fasıl bazında tekstil ihracatı incelendiğinde, ipek elyafı, ipek ipliği ve ipekli dokuma kumaşların yer aldığı Fasıl 50 hariç diğer tüm fasıllarda %10,4 ile %37,5 oranında artışlar olduğu tespit edilmiştir.

Fasıl 52 kapsamındaki pamuk elyafı, pamuk ipliği ve pamuklu mensucatın en çok ihraç edilen ürünler olduğu görülmektedir. Pamuklu tekstil ürünlerinin ihracatı 2011 yılında, 2010 yılına kıyasla %33,6 oranında artış ile 2 milyar dolar olarak kayda alınmıştır. Değer bazında en fazla tekstil ihracatı gerçekleştirilen ikinci Fasıl, örme kumaşların yer aldığı Fasıl 60 olmuştur. Bu fasılda yer alan örme kumaşların ihracatı, 2010 yılına kıyasla %18,3 artarak 1,5 milyar dolara ulaşmıştır. Suni-sentetik filamentlerin, ipliklerin ve kumaşların yer aldığı Fasıl 54 kapsamındaki ürünlerin ihracatı %16,1 oranında artarak 1,5 milyar dolara erişmiştir.

2011 yılınında elyaf, iplik, dokuma kumaş, örme kumaş ve dokusuz yüzeyler, keçeler ve vatkalar olarak belirlenen belli başlı tekstil ürün gruplarında ihracat incelendiğinde ipek lifi, bitkisel lifler, ipek ipliği, ipekli dokuma kumaş ve örme tüylü kumaş ihracatlarında %19,5 ile %87,1 arasında değişen oranlarda düşüş görülürken, diğer tüm ürün gruplarında 2010 yılının eş dönemine kıyasla %7,5 ile %101 arasında değişen oranlarda artış kaydedilmiştir.

Ocak-Aralık 2011 döneminde, 2010 yılının aynı dönemine kıyasla, Türkiye’den %36,5 oranında artışla 759,6 milyon dolar değerinde elyaf,

%29,7 artışla 1,7 milyar dolar değerinde iplik ve %16,5 oranında artışla 2,6 milyar dolar değerindeki dokuma kumaş ihraç edilmiştir. Diğer önemli ihracat kalemlerinden örme kumaşların ihracatı %18,3 oranında artışla 1,5 milyar

(8)

. 8 dolara yükselirken, dokusuz yüzeylerin ihracatı %49,3 ile yüksek oranda artarak 300,2 milyon dolar olmuştur.

Toplam tekstil ihracatında elyaf ihracatının payı %9,6, iplik ihracatının payı

%21,2, dokuma kumaş ihracatının payı %33,2, olarak hesaplanmaktadır.

Dokuma kumaşların yanı sıra, konfeksiyon sanayiinin bir diğer temel hammaddesi olan örme kumaşların ihracatının toplam tekstil ihracatındaki payı %19,1 olurken, kullanımları ve dolayısıyla önemleri gün geçtikçe artan dokusuz yüzeyler (non-woven), vatka ve keçelerin payı ise %3,8 olarak kayda alınmıştır.

Elyaf, iplik ve dokuma kumaşların alt ürün grupları incelendiğinde 2011 yılında en çok ihraç edlilen elyaf türü %13,2 artış ve 443 milyon dolarlık ihracat değeri ile sentetik-suni devamsız lifler olmuştur. Pamuk lifleri, ihracatında %101 ile en yüksek oranda artış görülen ürün grubu olarak dikkat çekmektedir.

2011 yılında Türkiye’den en fazla ihraç edilen iplik çeşidi %17,3 artışla 557,4 milyon dolarlık ihracat düzeyiyle sentetik-suni filament iplikleridir. Pamuk ipliği ihracatında ulaşılan %56,1 oranında artış dikkat çekicidir.

Aynı dönemde, en fazla ihraç edilen dokuma kumaşlar, %17 oranında artış ve 1,2 milyar dolarlık ihracat değeri ile pamuklu dokuma kumaşlardır.

2011 yılında en çok ihraç edilen örme kumaş türü ise %21,2 artış ve 873,6 milyon dolar ihracat değeri ile diğer örme kumaşlar olmuştur.

Dokuma ve Örme Kumaşta en büyük Pazar Rusya olurken İtalya en çok iplik ihracat edilen ülke

En fazla iplik ihraç edilen ülkeler sırasıyla İtalya, Rusya Federasyonu, İngiltere, Almanya ve Belçika olarak sıralanmaktadır.

İtalya’ya %45 artışla 237,3 milyon dolar, Rusya’ya %21,9 artışla 116,3 milyon dolar, İngiltere’ye %40,6 artışla 114,7 milyon dolar, Almanya’ya

%26,9 artışla 99,1 milyon dolar ve Belçika’ya %19,4 artışla 71,3 milyon dolar değerinde iplik ihraç edilmiştir.

En fazla dokuma kumaş ihraç edilen ülkeler sırasıyla Rusya Federasyonu, İtalya, Almanya, Romanya ve İran olarak sıralanmaktadır.

Rusya’ya gerçekleştirilen dokuma kumaş ihracatı %16,6 artışla 230,7 milyon dolara, İtalya’ya ihracat %24,1 artışla 198,7 milyon dolara, Almanya’ya ihracat %20,6 artışla 197,8 milyon dolara, Romanya’ya ihracat %3,6 artışla 133 milyon dolara ve İran’a ihracat %1,5 artışla 127,2 milyon dolara ulaşmıştır.

(9)

. 9 En çok örme kumaş ihraç edilen ülkeler Rusya Federasyonu, İtalya, Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan olarak sıralanmaktadır.

2011 yılının Ocak-Aralık döneminde, Rusya Federasyonu’na %22,2 artışla 452,1 milyon dolar, İtalya’ya %30,4 artışla 260,1 milyon dolar, Romanya’ya

%0,5 artışla 84,8 milyon dolar, Bulgaristan’a %17,4 düşüşle 64 milyon dolar ve Yunanistan’a %34,6 artışla 60,9 milyon dolar örme kumaş ihracatı gerçekleştirilmiştir.

Ev Tekstili İhracatı 2 Milyar Dolara Ulaştı

Türkiye’nin ev tekstili ihracatı, 2011 yılında %14 oranında artarak 1,8 milyar dolardan 2 milyar dolara çıkmıştır.

Türkiye’nin ev tekstili ihracatı, 2011 yılında, 2010 yılına kıyasla %14 oranında artarak 2 milyar dolar olmuştur. Toplam tekstil ve konfeksiyon ihracatından (%14,2) oransal olarak çok az altında ihracat artışı kaydeden ev tekstili ihracatının Türkiye tekstil ve konfeksiyon ihracatı içindeki payı da

%8,4’den %8,3’e inmiştir. Son dönemlerde ev tekstili ihracatı toplam tekstil ve konfeksiyon ihracat performansının altında performans göstermektedir.

2011 yılında ev tekstili ürün grupları içinde dokuma bornozlar ve perde, perde ve yatak farbelaları hariç diğer tüm ürün gruplarında %0,2 ile %475,6 arasında değişen oranlarda artışlar olmuştur.

Ev tekstili sektöründe en büyük ihracat kalemi olan havlular dahil tuvalet ve mutfak bezlerinin ihracatı %11,1 artış ile 602 milyon dolara ulaşmıştır. En çok ihraç edilen diğer ev tekstili ürünleri sırasıyla, %16,5 artış ve 600,3 milyon dolarlık ihracat ile yatak çarşafları, %32,7 artış ve 250,8 milyon dolarlık ihracat ile diğer mefruşat eşyası gelmektedir.

Türkiye’nin en büyük ev tekstili pazarı aynı zamanda en önemli tekstil ve konfeksiyon ihracat pazarlarından biri olan Almanya’dır. Bu ülkeye gerçekleştirilen ev tekstili ihracatı 2011 yılında, 2010 yılına kıyasla %22,3 orannında artarak 634,3 milyon dolara yükselmiştir. Almanya’dan sonra en çok ihracat yapılan diğer ülkeler %6,5 artışla 195,1 milyon dolarlık ihracat yapılan ABD ile %9,9 artışla 186,9 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilen Fransa’dır. Diğer önemli pazarlar %5,1 artışla 96,6 milyon dolar ihracat gerçekleştirilen İtalya, %17,1 artışla 95 milyon dolar ihracat gerçekleştirilen Hollanda ve %29,8 artışla 90,4 milyon dolar ihracat gerçekleştirilen Rusya’dır.

Tekstil İthalatı

2011 yılının Ocak-Kasım döneminde, Türkiye temel hammaddeler itibariyle toplam 9,6 milyar dolar değerinde 2,3 milyon ton elyaf, iplik, dokuma ve

(10)

. 10 örme kumaş ile dokusuz yüzey ithal etmiştir. Sözkonusu ithalatta, 2011 yılının Ocak-Kasım döneminde, 2010 yılının aynı dönemine kıyasla miktar olarak %6,2 oranında düşüş, dolar bazında ise %19,2 oranında artış olmuştur.

Türkiye değer bazında en çok elyaf italatı gerçekleştirmiştir. Yapılan ithalatın değeri 3,1 milyar dolar olup miktar bazında 1 milyon tona ulaşmıştır. Ayrıca 2,8 milyar dolar değerinde 821,1 bin ton iplik ve 2,3 milyar dolar değerinde 259,3 bin ton dokuma kumaş ithalatı gerçekleştirilmiştir. Bir diğer önemli tekstil ürünü olan örme kumaşların ithalatı 69,2 bin ton olup 488,7 milyon dolar değerine ulaşırken, dokusuz yüzey, vatka ve keçelerin ithalatı 330,7 milyon dolar değerinde 70,7 bin ton olmuştur. Diğer tekstil ürünleri ithalatı ise 567,2 milyon dolar değerinde 76,6 bin ton olarak kaydedilmiştir.

Üretim ve Kapasite Kullanımındaki Gelişmeler

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından en son açıklanan verilere göre, tekstil sektörü için 2010 Aralık ayında %80,1 olarak verilen kapasite kullanım oranı, 2011 Aralık ayı itibariyle %76’ya düşmüştür. Bu düşüşle tekstil sektörünün kapasite kullanım oranı, 2011 yılının Aralık ayında 2010 Aralık ayına kıyasla %5,1 oranında azalmıştır.

Euro/Dolar Paritesi’nin Tekstil İhracatına Etkisi

Tekstil sektörünün ihracat performansına etki eden en temel hususlardan bir tanesi euro/dolar paritesidir. 2011 yılı Ocak-Aralık döneminde gerçekleştirilen 7,95 milyar dolarlık tekstil ihracatının 3,75 milyar dolarla

%47,1’i ihracatın Euro üzerinden gerçekleştirildiği AB27 ülkelerine yapılmaktadır.

2010 yılı Ocak-Aralık döneminde 1 Euro 1,33 ABD Dolarına eşit iken, 2011 yılının Ocak-Aralık döneminde Euro’nun değeri ABD Dolarına karşı %4,81’lik artışla 1,39 dolar düzeyine yükselmiştir. Bu durumda, 2011 yılı Ocak-Aralık döneminde Euro bazında yapılan ihracat, dolar olarak istatistiklerde yeralırken, dolar bazındaki istatistiklerde %4,81 oranında fiktif bir artış yaratmaktadır.

Bu çerçevede 3,75 milyon dolarlık Euro bölgesine yapılan ihracat, %4,81’lik pariteden kaynaklanan fiktif artıştan arındırıldığında, AB’ne ihracatın gerçek değeri 3,57 milyar dolar olmakta ve bu durumda 2011 yılı Ocak-Aralık döneminde reel toplam ihracat tutarı 7,77 milyar dolar olmakta ve böylelikle tekstil sektörünün ihracat performansında reel %21,9’luk değil, reel bazda

%19,2’lik artış meydana gelmiş olmaktadır.

(11)

. 11 II. . DDÜÜNNYYAA VVEE TTÜÜRRKKİİYYEE EEKKOONNOOMMİİSİSİNNDDEEKKİİ GGEELLİİŞMŞMEELLEERR

Dünya Ekonomisi Risk Altında

2011 yılı zor bir son çeyrek dönemden sonra tamamlanırken, dünya ekonomisi 2012 yılına başta Euro Bölgesi olmak üzere gelişmiş ülkelerdeki borç krizinin gölgesinde girmiştir. Euro Bölgesi borç krizinin derinleşmesi ihtimali dünya ekonomisini tehdit etmekte ve güven artırıcı politikalara ihtiyaç duyulmaktadır. ABD ekonomisi ise son dönemde toparlanma yoluna girse de AB’deki krizden olumsuz etkilenmektedir.

Bu çerçevede, IMF verilerine göre 2011 yılında % 4 büyüyen dünya ekonomisinin 2012 yılında yavaşlayarak % 3,3 büyümesi beklenmektedir.

Bu noktada, gelişmiş ekonomiler ile gelişmekte olan ülkeler arasındaki ayrışma göze çarpmaktadır, zira gelişmekte olan ülkelerin 2012 yılında % 5,4 büyümesi beklenirken, gelişmiş ekonomiler için öngörülen büyüme oranı ise ancak % 1,2 düzeyindedir.

Bu kapsamda, Dünya Bankası da Ocak ayının ortasında yayımladığı

‘Küresel Ekonominin Görünümü: Belirsizlikler ve Kırılganlıklar’ raporunda, dünya ekonomisini zor bir yıl beklediğini açıklayarak gelişmiş ülkelerin yanısıra gelişmekte olan ülkeleri de yaklaşan yeni bir küresel ekonomik krize karşı uyarmaktadır. Sözkonusu rapora göre dünya ekonomisinin 2012 yılında % 2,5 büyümesi beklenirken, 2013 yılında ise % 3,1 büyüme öngörülmektedir. Yine aynı rapora göre dünya toplam ticaretinin 2011 yılında % 6,6 arttığı tahmin edilirken, 2012 yılında ise % 4,7 büyüme öngörülmektedir.

Önümüzdeki dönemde dünya ülkelerini bekleyen önemli sorunların başında ekonomik sorunlar ve bu kapsamda alınan tedbirler sonucunda tüketim harcamalarının gevşemesi ve bunun da dış ticaret yansıması riski yeralmaktadır.

Son dönemde, küresel ekonomiye ilişkin aşağı yönlü risklerin artmasıyla birlikte dünya genelinde uygulanan para politikalarında gevşeme eğilimi ağırlık kazanmıştır. Kasım ayındaki faiz indiriminin ardından, Aralık ayında da Avrupa Merkez Bankası (ECB), gecelik faizleri 25 baz puan indirerek

%1’e düşürürken, ABD Merkez Bankası da (Fed), Ocak ayında ekonomik görünümün para politikasında daha fazla gevşemeyi gerektirebileceğini vurgulamıştır. Ekonomik aktivitenin ivme kaybettiği Çin’de zorunlu karşılık oranları indirilirken, Avustralya ve Brezilya’da da politika faizleri düşürülmüştür.

Gelişmiş Batı ekonomileri borç krizi, ekonomik durgunluk ve işsizlik sorunlarıyla boğuşurken, dünyanın 2. büyük ekonomisi Çin ise son dönemde

(12)

. 12 artan üretim ve işçilik maliyetlerine rağmen 2011 yılının son çeyrek döneminde % 8,9 büyüme göstermiştir. Çin ekonomisi yılın ilk çeyreğinde % 9,7, 2. çeyrek dönemde % 9,5, 3. çeyrek dönemde ise % 9,1 büyüme göstermişti. Çin ekonomisinin 2011 yılının tamamında ise % 9,2 büyüdüğü tahmin edilirken, AB ve ABD pazarlarındaki dış talepdeki azalma ve üretim maliyetlerindeki artışlara bağlı olarak 2012 yılında ekonominin daha da yavaşlayarak % 8,2 büyümesi beklenmektedir.

Öte yandan, 2010 yılında 183 milyar dolar seviyesine çıkan Çin’in yıllık dış ticaret fazlasının, 2011 yıl sonu verilerine göre 160 milyar dolara gerilediği açıklanmıştır.

Asya’nın diğer önemli ekonomisi Japonya, Mart ayındaki deprem ve tsunaminin de olumsuz etkileri nedeniyle 2011 yılında % 0,9 küçülürken, 2012 yılında ise % 1,7 büyümesi beklenmektedir. Hindistan ekonomisi 2011 yılında % 7,4 büyürken, 2012 yılında ise % 7 büyüme öngörülmektedir.

ABD Ekonomisi Toparlanıyor

ABD’de açıklanan son veriler, küresel kriz sonrası dönemde, inşaat ve işgücü piyasalarındaki toparlanmanın tedrici bir şekilde gerçekleştiği ve ekonomik aktivitenin bir miktar ivme kazandığına işaret etmektedir. Ancak, küresel ekonomiye yönelik endişelerin arttığı son dönemde ABD ekonomisindeki toparlanmanın sürdürülebilirliğine ilişkin tartışmalar piyasaların gündeminde yer almaya devam etmektedir.

Bu çerçevede ABD ekonomisi, 2011 yılı ilk çeyrek döneminde sadece % 0,4 büyürken, 2. çeyrek dönemde % 1,3 büyümüş, 3. çeyrek dönemde ise nispeten toparlanarak % 1,8 büyüme kaydedilmiştir. IMF tahminlerine göre ülke ekonomisinin 2011 yılında % 1,8 oranında büyüdüğü öngörülmektedir.

Güncel IMF tahminlerine göre ABD ekonomisinin 2012 yılında % 1,8 büyümesi beklenirken, Dünya Bankası ise % 2,2 büyüme öngörmektedir.

Ülke genelinde perakende satışlar 2011 yılında geçen yılın aynı dönemine göre % 7,7 yükselirken, aynı dönemde hazırgiyim ve aksesuar ile ayakkabı perakende satışları ise geçen yıla göre % 5,9 artmış bulunmaktadır.

Son dönemdeki kısmi toparlanma tüketim harcamalarına da yansımış durumdadır zira, 2011 yılının ikinci çeyrek döneminde ülke genelinde özel tüketim harcamaları bir önceki çeyrek döneme göre % 0,7 artış gösterirken, üçüncü çeyrek dönemde ise bu oran % 1,7’ye yükselmiştir.

2011 yılı Ocak-Kasım verilerine göre ABD toplam mal ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre 200 milyar dolar (% 17,1) artarak 1 trilyon 372 milyar dolar olarak gerçekleşirken, toplam mal ithalatı ise 284 milyar dolar (% 16,1) artışla 2 trilyon 48 milyar dolara yükselmiştir. Bu verilere göre mal bazında ABD dış ticaret açığı bu dönemde 84,8 milyar dolar (% 14,3) artarak 676,3 milyar dolara yükselmiştir.

(13)

. 13 Öte yandan, yaklaşık son 3 yıldır % 9 ve üzerinde seyreden işsizlik oranı, Ekim ayında % 9 olan seviyesinden Kasım ayında % 8,6’ya gerilerken, Aralık ayında ise % 8,5 ile 2009 yılı Mart ayından beri en düşük seviyeye gerilemiş bulunmaktadır.

Ülke genelinde sanayi üretimi ise, Aralık ayında yavaşlayarak geçen yılın aynı dönemine göre % 0,4 artsa da, 2011 genelini % 3 ortalama büyüme ile kapatmayı başarmıştır.

Avrupa Birliği Krizde

AB ekonomisinde gündemden hiç düşmeyen Yunanistan borç krizi ve İtalya’nın da yüksek oranlı dış borçları nedeniyle krize girebileceği yönünde beklentiler, Euro Bölgesi finansal ve ekonomik istikrarının geleceği konusunda endişeleri günden güne artırmaktadır.

Euro Alanı liderler zirvesinden piyasaları tatmin edici bir sonuç çıkmaması risk algılamasının yükselmesinde etkili olurken, global düzeyde artan Dolar ihtiyacı yanında yatırımcıların güvenli limanlara yönelmesiyle Dolar diğer gelişmiş ülkelerin para birimleri karşısında değer kazanmıştır. Nitekim, Aralık ayında aşağı yönlü bir seyir izleyen €/$ paritesi 1,30 seviyesinin de altına gerileyerek 2011 yılını 1,28 seviyesinde kapatmıştır.

Euro Bölgesi’ndeki borç krizine ilişkin net bir çözüme varılamamış olması ile bölgede faaliyet gösteren bankalara ilişkin endişelerin artması kredi derecelendirme kuruluşlarının Aralık ayında yapmış olduğu olumsuz değerlendirmelerde etkili olmuştur. Bu çerçevede, kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s Ocak ayında Fransa’nın da dâhil olduğu dokuz Euro Bölgesi ülkesinin kredi notunu indirmiştir. En üst düzey kredi notu olan AAA notuna sahip olan Fransa ve Avusturya’nın notları birer basamak indirilirken; Malta, Slovakya ve Slovenya, notları bir basamak indirilen diğer ülkeler olmuştur. İtalya, İspanya, Portekiz ve Kıbrıs Rum Kesimi’nin notları ise 2 basamak indirilmiştir. S&P’den yapılan açıklamada, Euro Alanı’nda politika yapıcıların borç sorununa ilişkin aldıkları önlemlerin süregelen sistemik sıkıntıların giderilmesinde yeterli olmayabileceği ifade edilmiştir.

Güncel gelişmeler ışığında, Eurostat verilerine göre, bir önceki yılın aynı dönemine göre 2011 yılının 1. çeyreğinde % 2,4, 2. çeyreğinde % 1,7 büyüyen Euro Bölgesi, 3. çeyrek dönemde ise % 1,4 büyümüş bulunmaktadır. 27 üyeli AB ekonomisi de bir önceki yılın aynı dönemine göre 2011 yılının 1. çeyrek döneminde % 2,4, 2. çeyrek dönemde % 1,7 ve 3. çeyrek dönemde % 1,4 büyümüştür.

Öte yandan, IMF tarafından açıklanan güncel tahminlere göre 2012 yılında Euro Bölgesi ekonomisinin % 0,5 daralması beklenirken, Dünya Bankası ise

% 0,3 daralma tahmin etmektedir.

Almanya Ekonomisi

İhracat sektörlerimizin en önemli pazarı olan Avrupa Birliği’nin en büyük ekonomisi Almanya’nın GSYH’sinin 2011 yılının 3. çeyrek döneminde geçen

(14)

. 14 yılın aynı dönemine göre % 2,6 büyüdüğü açıklanmıştır. Bilindiği gibi Almanya yılın ilk çeyrek döneminde % 4,6, 2. çeyrekte ise % 2,9 büyüme göstermişti.

Alman ekonomisinin 2011 yılı genelinde ise % 3 büyüdüğü tahmin edilmektedir.

Güncel IMF tahminlerine göre Alman ekonomisinin 2012 yılında % 0,3 büyümesi beklenmektedir.

Almanya’da sanayi üretiminde 2011 yılı Kasım ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 3,2 artış gerçekleşirken, Ağustos ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 8,5, Eylül ayında % 5,4, Ekim ayında ise % 4,1 artış göstermişti.

Öte yandan, ülke çapında perakende satışlar Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre % 0,8 artış göstermiştir. Perakende satışlar geçen yılın aynı dönemine göre Eylül ayında % 1,3 artarken, Ekim ayında ise % 1,2 artmıştı.

Almanya’da işsizlik oranı Kasım ayında Ekim ayına göre değişmeyerek

% 5,5 seviyesinde gerçekleşmiştir.

İngiltere Ekonomisi

Avrupa Birliği’nin önemli ekonomilerinden İngiltere’nin GSYH’sinin 2011 yılının 3. çeyrek döneminde geçen yılın aynı dönemine göre % 0,5 büyüdüğü açıklanmıştır. Bilindiği gibi İngiltere yılın ilk çeyrek döneminde % 1,6, 2. çeyrekte ise % 0,6 büyüme göstermişti.

İngiltere ekonomisinin 2011 yılı genelinde ise % 0,9 büyüdüğü tahmin edilmektedir.

Güncel IMF tahminlerine göre İngiltere ekonomisinin 2012 yılında % 0,6 büyümesi beklenmektedir.

İngiltere Perakende Konsorsiyumu (BRC) verilerine göre, İngiltere genelinde gıda dışı perakende satışlar Ekim-Aralık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre % 0,1 artarken, yalnız Aralık ayında ise % 4,1 artmıştır.

İngiltere sanayi üretiminde 2011 yılı Kasım ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 3,8 düşüş gerçekleşirken, Ağustos ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 1,4, Eylül ayında % 1,4, Ekim ayında ise % 2,8 düşüş göstermiştir.

İngiltere’de işsizlik oranı Kasım ayında Ekim ayına göre değişmeyerek % 8,3 seviyesinde gerçekleşmiştir.

Fransa Ekonomisi

Avrupa Birliği’nin önemli ekonomilerinden Fransa’nın, 2011 yılının 3. çeyrek döneminde geçen yılın aynı dönemine göre % 1,6 büyüdüğü kaydedilmiştir.

(15)

. 15 Bilindiği gibi Fransa yılın ilk çeyrek döneminde % 2,2, 2. çeyrekte ise % 1,6 büyüme göstermişti.

Fransa ekonomisinin 2011 yılı genelinde ise % 1,6 büyüdüğü tahmin edilmektedir.

Güncel IMF tahminlerine göre Fransa ekonomisinin 2012 yılında % 0,2 büyümesi beklenmektedir.

Ekonominin önemli göstergelerinden sanayi üretiminde 2011 yılı Kasım ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 0,8 artış gerçekleşirken, Ağustos ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 5,3, Eylül ayında % 1,2, Ekim ayında ise % 1,4 artış göstermiştir.

Ülke çapında perakende satışlar Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre % 2 düşüş göstermiştir. Perakende satışlar geçen yılın aynı dönemine göre Eylül ayında % 1,8 artarken, Ekim ayında ise % 2,9 artmıştı.

Fransa’da işsizlik oranı Kasım ayında Ekim ayına göre değişmeyerek % 9,8 seviyesinde gerçekleşmiştir.

Diğer yandan, Fransa Meclisi’nin 22 Aralık 2011 tarihinde kabul ettiği ve Senato’nun da 23 Ocak 2012 tarihinde onayladığı sözde Ermeni soykırımı inkar yasası, iki ülke ilişkilerinde ciddi sıkıntılara yolaçarken, henüz siyasi gerilimden etkilenmeyen ikili ticari ve ekonomik ilişkilerin de önümüzdeki dönem olumsuz etkilenmesi kaçınılmaz görünmektedir.

İtalya Ekonomisi

Avrupa Birliği’nin önemli ekonomilerinden ve ihracat sektörlerimizin başlıca pazarlarından İtalya’nın GSYH’si 2011 yılının 2. çeyrek döneminde geçen yılın aynı dönemine göre % 0,8 büyümüş bulunmaktadır. İtalya yılın ilk çeyrek döneminde % 1 büyüme göstermişti.

İtalya ekonomisinin 2011 yılı genelinde ise % 0,4 büyüdüğü tahmin edilmektedir.

Güncel IMF tahminlerine göre İtalya ekonomisinin 2012 yılında % 2,2 daralması beklenmektedir.

İtalya’da sanayi üretiminde 2011 yılı Kasım ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 4,1 düşüş gerçekleşirken, Ağustos ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 4,7 artış, Eylül ayında % 2,7 düşüş, Ekim ayında ise

% 4,1 düşüş kaydedilmiştir.

Öte yandan, ülke çapında perakende satışlar Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre % 1,4 düşüş göstermiştir. Perakende satışlar geçen yılın aynı dönemine göre Ağustos ayında % 0,9 azalırken, Eylül ayında ise % 3,3 azalmıştı.

İtalya’da işsizlik oranı Kasım ayında Ekim ayına göre 0,1 puan artarak % 8,6 seviyesinde gerçekleşmiştir.

(16)

. 16 Güncel IMF tahminlerine göre İtalya ekonomisinin 2012 yılında % 2,2 daralması beklenmektedir.

İspanya Ekonomisi

Avrupa Birliği’nin önemli ekonomilerinden ve hazırgiyim başta olmak üzere ihracat sektörlerimizin önemli pazarlarından İspanya’nın GSYH’si 2011 yılının 2. çeyrek döneminde geçen yılın aynı dönemine göre % 0,8 büyürken, 3. çeyrek dönemde de % 0,8 büyümüş bulunmaktadır.

İspanya ekonomisinin 2011 yılı genelinde ise % 0,7 büyüdüğü tahmin edilmektedir.

Güncel IMF tahminlerine göre İspanya ekonomisinin 2012 yılında % 1,7 daralması beklenmektedir.

İspanya’da sanayi üretiminde 2011 yılı Kasım ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 7 düşüş gerçekleşirken, Ağustos ayında geçen yılın aynı dönemine göre değişmemiş, Eylül ayında ise % 1,4 düşüş kaydedilmiş, Ekim ayında ise % 4,2 düşüş yaşanmıştır.

Öte yandan, ülke çapında perakende satışlar Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre % 7 düşüş göstermiştir. Perakende satışlar geçen yılın aynı dönemine göre Eylül ayında % 5,6 düşerken, Ekim ayında ise % 7 azalmıştı.

AB’nin en yüksek işsizlik oranına sahip İspanya’da işsizlik oranı Kasım ayında Ekim ayına göre 0,1 puan artarak % 22,9 seviyesinde gerçekleşmiştir.

AB'de Perakende Satışlar

Eurostat verilerine göre 2011 Kasım ayında perakende satışlar geçen yılın aynı dönemine göre Euro Bölgesinde % 2,5, AB-27’de ise % 1,3 oranında gerilemiştir.

Perakende satışlar geçen yılın aynı dönemine göre Euro Bölgesinde Eylül ayında % 1,2, Ekim ayında ise % 0,7 düşerken, AB-27'de ise Eylül ayında % 0,7, Ekim ayında ise % 0,1 gerilemişti.

Tekstil, giyim ve ayakkabı perakende satışları ise 2011 yılı Ekim ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre Euro Bölgesinde % 4,1 azalırken, AB-27 genelinde ise aynı dönemde % 3,3 düşmüş bulunmaktadır.

Tekstil, giyim ve ayakkabı perakende satışları geçen yılın aynı dönemine göre Eylül ayında Euro Bölgesinde % 8,4, AB-27 genelinde ise % 6,5 azalmıştı.

Diğer Bazı Hedef Pazarlardaki Gelişmeler

(17)

. 17 BDT Ülkelerinde Gelişmeler

Rusya Pazarındaki Gelişmeler

İhracat sektörlerimizin en önemli ihracat pazarlarından Rusya ekonomisinin, 2011 yılının ilk çeyrek döneminde geçen yılın aynı dönemine göre % 4,1 büyürken, ikinci çeyrek dönemde ise büyüme oranı % 3,7 olarak açıklanmıştır. 3. çeyrek dönemde ise % 4,8 büyüyen ekonominin son çeyrek büyüme oranı ise henüz resmen açıklanmasa da % 3,8-3,9 aralığında gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Rus ekonomisinin 2011 yılının tamamında ise % 4’ün üzerinde bir büyüme yaşadığı öngörülmektedir.

Ülke genelinde işsizlik oranı Ekim ve Kasım aylarında bulunduğu % 6,4 seviyesinden Aralık ayında % 6,3'e gerilerken, sanayi üretimi ise Kasım ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 3,9 artış göstermiştir.

Resmi işsiz sayısının halen 4,7 milyon kişi civarında olduğu Rusya’da Resmi İstatistik Kurumu Rosstat, 2012 yılında işsiz sayısının 5,2 milyona çıkacağını, sonra yeniden düşüşe geçeceğini öngörmektedir. Yapılan bir araştırmaya göre ise şirketlerin çoğu yeni yılda maaşlara zam yapmayı düşünmemektedir.

Rusya genelinde perakende satışlar ise Eylül ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre % 9,2 artarken, Ekim ayında % 8,8, Kasım ayında ise % 8,6 artmıştır.

Özellikle AB kaynaklı borç sorununun dünya ekonomisinde yeni bir krize doğru giderek diğer emtia fiyatlarıyla birlikte petrol fiyatlarında da düşüşe yol açması ihtimali, 2011 yılının son çeyrek dönemi ile 2012 yılının tamamında gelirlerinin büyük bölümü petrol ve doğalgaz ihracatına bağımlı olan Rusya ekonomisi için ciddi risk teşkil ederken, bu durum Rusya'yı en önemli hedef pazarlardan biri olarak belirleyen Türk ihracat sektörlerini de yakından ilgilendirmektedir.

Öte yandan, Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) üyelik başvurusunu 1993’te yapan Rusya Federasyonu’nun DTÖ üyeliği, 15-17 Aralık 2011 tarihlerinde gerçekleştirilen DTÖ VIII. Bakanlar Konferansı’nda onaylanmış bulunmaktadır. Rusya'nın DTÖ üyeliği, gerekli iç hukuk prosedürlerinin tamamlanmasıyla kesinleşecektir. Bu çerçevede DTÖ üyelik kararının Rusya Parlamentosu Duma’ya sunularak onaylanması gerekmektedir. Söz konusu iç onay sürecinin 15 Haziran 2012 tarihi itibarı ile tamamlanmış olması beklenmektedir.

Rusya’nın DTÖ’ye katılım paketi, ülkenin ekonomik ve ticari konulardaki mevzuatının kapsamlı bir şekilde DTÖ kurallarına uyumu konusundaki taahütlerini içermektedir. Katılım paketindeki geçiş süreleri nedeniyle Rusya’nın DTÖ üyeliğinin tam etkileri ancak 5-7 yıl sonra görülebilecektir.

(18)

. 18 DTÖ üyeliği sonrasında, Türkiye ile Rusya arasındaki ticari ilişkilerin daha da güçlenmesi beklenmektedir. Rusya’nın DTÖ’ye katılımının, ülke mevzuatının şeffaflaşması, ticaretin önündeki engellerin kaldırılması ve uluslar arası anlamda kabul görmüş kuralların uygulamaya geçecek olması bakımından ikili ticari ilişkilere olumlu katkı yapacağı umulmaktadır.

Öte yandan, Rusya ekonomisini yakından ilgilendiren petrol fiyatları ise Ocak ayının 2. haftası itibariyle 100 dolar / varil seviyesini aşmış bulunmaktadır. Özellikle deri ve tekstil ürünleri ihracatımız açısından önemli olan Rusya ekonomisinde 2012 yılında, halen 100 doları aşan petrol fiyatlarının da etkisiyle canlılığın devam etmesi beklenirken, olası bir küresel ekonomik krizde petrol fiyatlarının düşmesi sonucunda gelirlerinin büyük bölümü petrole bağlı olan Rusya ekonomisinin orta ve uzun vadede sıkıntıya girme olasılığı da mevcuttur.

Diğer yandan, 2012 yılında küresel ısınma ve gelişmiş ülkelerin ekonomilerindeki yavaşlamalar nedeniyle petrol fiyatlarında meydana gelebilecek 1 dolarlık düşüşün bile Rusya ekonomisine maliyetinin 1,7 milyar dolar olacağı hesaplanmaktadır.

IMF verilerine göre Rus ekonomisinin 2012 yılında % 3,3 büyümesi öngörülürken, Dünya Bankası ise % 3,5 büyüme öngörmektedir.

Diğer BDT Ülkeleri

Deri ve deri ürünleri başta olmak üzere bir çok sektör açısından potansiyel vaadeden pazarlar arasında yeralan Kazakistan ekonomisi büyük oranda petrol ve doğalgaz ihracatına bağımlı olup, ekonomideki performansı petrol fiyatlarına paralel gelişmektedir. Petrol fiyatlarının 2011 yılında nispeten yüksek seyretmesi sonucunda Kazakistan’da kişi başına düşen gelir resmi verilere göre 11 bin dolar düzeyine yükselmiştir.

IMF verilerine göre Kazak ekonomisi 2011 yılında % 6,5 büyümüş bulunmaktadır. IMF’nin 2012 yılı büyüme tahmini ise % 5,6 düzeyindedir.

BDT ülkeleri içinde büyük petrol rezervleri ve büyüyen ekonomisiyle önemli ülkelerden biri olan Azerbaycan ekonomisinin 2011 yılında ancak % 0,2 büyüdüğü tahmin edilmektedir.

2012 yılına ilişkin büyüme tahminleri ise Dünya Bankası verilerine göre % 3,1 düzeyinde beklenmektedir.

Resmi rakamlara göre ülkede işsizlik oranı ise halen % 5,5 düzeyindedir.

Azerbaycan ekonomisi ile ilgili olarak önümüzdeki dönemde GSYH'de artışın devam etmesi, özel sektörün ekonomideki payının yükselmesi, petrol dışı sektörün büyüme oranının ve yatırımların artması beklenmektedir.

BDT üyeleri arasında diğer önemli bir ülke olan Ukrayna'da ise, önceki yıllara göre nispeten daha istikrarlı seyreden siyasi ortam, ülkenin ekonomik krizin etkilerinden sıyrılma sürecini de hızlandırmış görünmektedir. Öte

(19)

. 19 yandan, ülke ekonomisinin önemli bir kısmı hala kayıtdışı ekonomiden oluşması ekonomi yönetiminin önündeki en ciddi sorunlardan biridir.

Ukrayna Hükümeti'ne göre ekonomi 2011 yılında % 4,5-5,0 aralığında büyürken, Dünya Bankası tahminlerine göre 2012 yılında büyüme oranı % 2,5’e gerileyecek.

Ortadoğu Pazarında Gelişmeler

Özellikle tekstil ve hammaddeleri ihracatımızda başlıca pazarlardan olan ve bölge ülkelerine yapılan ihracatlarda da önemli transit geçiş noktası olan İran, son dönemde sıkıntılı bir süreçten geçmektedir. BM yaptırımlarının yanı sıra ABD tarafından ek yaptırımlara maruz kalan ülke ekonomisi, büyük oranda petrol ihracatına bağımlıdır. Ülkede kamu gelirlerinin % 60'ı petrol ve doğalgaz üretimi ve ihracatından gelmektedir.

Son dönemde sıkılaştırılan uluslararası yaptırımların yanısıra son olarak AB ülkelerinin de İran’dan petrol alımlarını durduracaklarını açıklamalarının İran ekonomisini ciddi derecede olumsuz etkilemesi beklenmektedir. Son olarak ABD’nin yaptırım kararlarına AB’nin de destek vermesi karşısında İran Yönetimi Hürmüz Boğazını kapatma tehdidinde bulunmuş ve bölgede sular yeniden ısınmaya başlamıştır.

Bu çerçevede, ABD’nin öncülük ettiği ek mali yaptırımlara AB’nin de destek vermesinin de etkisiyle Türk bankacılık sistemi de İran bankaları ile çalışmama noktasında baskı altında olup, İran ile ticaret yapan Türk firmalarının ödemelerini tahsil etme seçenekleri sınırlanmış bulunmaktadır.

Bilindiği gibi İran üzerindeki BM yaptırımları daha çok İran’ın nükleer silah geliştirme kapasitesini ve uranyum zenginleştirme faaliyetlerini engellemek amacıyla uluslararası yaptırımları içerirken, ABD öncülüğündeki yaptırımlar ise İran ile neredeyse bütün ticari ve ekonomik ilişkileri (insani konular dışında) yasaklamaktadır. AB’nin son aldığı yaptırım kararları da İran’dan petrol ve petrol ürünleri ithalatını yasaklarken, İran Merkez Bankası’nın AB’deki varlıklarını dondurmakta ve AB firmalarının İran’da petro-kimya sektöründe yatırımlar yapmalarını ve İran’a petro-kimya sektörü ile ilgili araç- gereç, makine ve teknoloji ihracatını engellemektedir.

Öte yandan, İran’ın ulusal para birimi riyalin, dolar ve euro karşısında aşırı değer kaybetmesi sonucunda alıcıların indirim talep etmeleri de ihracat sektörlerimiz için ayrı bir olumsuz gelişme olarak önümüzde durmaktadır.

Öte yandan, İran ekonomisi 2011 yılında % 2,5 büyüme gösterirken, uluslararası finans kuruluşları, ağırlaşan yaptırımlar nedeniyle ülke ekonomisinin 2012 yılı büyümesinin olumsuz etkileneceğini belirtmektedirler.

İran ekonomisinin 2012 yılında % 2,5-3,0 düzeyinde büyümesi öngörülürken, işsizlik oranı ise % 15’in üzerinde tahmin edilmektedir.

Ortadoğu pazarının önemli ülkelerinden Irak ekonomisinin 2011 yılında

% 7-8 aralığında büyüdüğü kaydedilirken, IMF, Irak ekonomisinin 2012 yılında ise % 12 civarında büyüyeceğini öngörmektedir.

30 milyona yakın nüfusu ve gelecekte artması beklenen petrol gelirleri sayesinde alım gücünün de artması beklenen Irak’ta, başta güvenlik ve yüksek işsizlik olmak üzere halen ciddi sorunlar mevcuttur ve ülke nüfusunun % 25'inden fazlası yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır.

(20)

. 20 Başta kanalizasyon, temiz su temini ve elektrik gibi altyapı sorunları da çözüm beklemeye devam etmektedir.

Bunlara rağmen özellikle ayakkabı, halı ve konfeksiyon sektörlerimiz için gittikçe büyüyen pazar haline gelen Irak’ın önemi ihracat sektörlerimiz açısından giderek daha da artmaktadır.

Öte yandan, yabancı petrol şirketlerinin Irak'ta petrol üretmeye başlamasıyla birlikte petrol ihracatının artması, buna paralel ülkenin mali durumunun düzelmesi ve büyümenin devam etmesi beklenmektedir.

Dünyanın başlıca petrol ihracatçılarından Suudi Arabistan'da, ülkenin GSYH'si yaklaşık 600 milyar dolar olarak hesaplanırken, satın alma paritesine göre kişi başına gelir ise 24 bin dolar seviyesinde bulunmaktadır.

Bütçe gelirlerinin % 75'ini, toplam ihracatın ise % 90'ını petrol gelirlerinin oluşturduğu ülkede, son dönemde petrol fiyatlarındaki toparlanma ile birlikte ekonomide olumlu gelişmeler beklenmektedir.

IMF tarafından yapılan projeksiyonlar doğrultusunda Suudi Arabistan’ın 2011 yılında % 6,5 büyüdüğü öngörülürken, 2012 yılında ise % 3,5-3,6 oranında büyüme beklenmektedir.

Başta tekstil ve hammaddeleri olmak üzere ihracat sektörlerimizin önemli bir pazarı olan Ortadoğu grubundaki Suriye tarafından Serbest Ticaret Anlaşması’nın askıya alınması ve Türkiye’den yapılan ihracatlarda % 30 oranında ek gümrük vergisi uygulanması sonucunda önümüzdeki dönemde genel ihracatın yanısıra tekstil ve hammaddeleri ihracatında da sert düşüş beklenmektedir.

Tekstil sektörümüzü etkileyen diğer bir gelişme de, Mısır’ın 5205, 5206 ve 5207 4’lü başlıklarında yeralan pamuk ipliği ithalatına karşı 24 Kasım 2011 tarihinde bir korunma önlemi soruşturması açılması ve 29 Aralık 2011 tarihinden itibaren geçici önlem olarak kg başına 3,33 Mısır poundu uygulanmaya başlanmasıdır.

Türkiye Ekonomisi Büyümeye Devam Etti

2011 yılının ilk yarısında iyice ısınan ekonomiyi soğutmak için alınan önlemlere rağmen Türkiye ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde de %8,2 oranla beklentilerin üzerinde büyümüştür. Sözkonusu dönemde sanayi sektörü % 8,4’lük büyümeyle genel ekonomik büyümeye katkı yapmaya devam etmiştir.

Türkiye ekonomisi yılın ilk üç çeyrek dönem toplamında ise 2010 yılının aynı dönemine göre %9,6’lık büyüme kaydetmiştir.

Türkiye genel ihracatı 2011 yılında % 18,2 artışla 134,6 milyar dolara yükselirken, yılın ilk 11 aylık döneminde dış ticaret açığı % 55,3 artışla 97,7 milyar dolara ulaşmış ve ihracatın ithalatı karşılama oranı geçen yılın aynı döneminde % 61,9 iken, bu yılın Ocak-Kasım döneminde % 55,6'ya gerilemiştir. Sadece Kasım ayında ise ihracat % 18,5 artarken, ithalat % 8,8 artmış ve aylık bazda dış ticaret açığı uzun zamandan beri ilk kez

(21)

. 21 daralma sürecine girerek Kasım ayında geçen yılın aynı ayına göre % 2,8 azalmıştır.

Güncel dış ticaret verilerinin de gösterdiği gibi, son aylarda iç ve dış talepteki dengelenme eğiliminin dış ticaret verileri üzerindeki etkileri belirginleşmeye başlamıştır. İç talebin seyrine bağlı olarak dış ticaret açığındaki daralmanın önümüzdeki aylarda da devam etmesi öngörülmektedir. Önümüzdeki aylarda dış ticaret açığındaki daralmanın cari açıktaki gerilemeye daha fazla katkıda bulunması beklenmektedir. 2012 yılında sektörlerimizin en büyük ihracat pazarı olan AB’nin yanısıra alternatif pazarlar olarak değerlendirilen Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Rusya’daki gelişmelerin de dış ticaret dengesinin seyrinde etkili olacağı düşünülmektedir.

Sanayi üretim endeksine göre imalat sanayi endeksi geçen yılın aynı dönemine göre Eylül ayında % 12,8 artarken, Ekim ayında % 7,2, Kasım ayında ise % 7,6 artış göstererek son 2 ayda nispeten yavaşlasa da büyümesini sürdürmüştür.

Kapasite kullanım verilerine göre ise imalat sanayi kapasite kullanım oranı 2011 yılı Ekim ayında geçen yılın aynı ayına göre % 1,7 artışla % 77'ye yükselirken, Kasım ayında % 1 artışla % 76,9’a çıkmış, Aralık ayında ise % 0,1 düşüşle % 75,5’e gerilemiş bulunmaktadır.

TÜİK tarafından açıklanan verilere göre işsizlik oranı 2011 yılı Ekim ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 2,1 azalarak % 9,1’e gerilemiştir. İşsizlik oranı 2011 yılı Ağustos ayında % 9,2 olarak açıklanırken, Eylül ayında ise % 8,8 ile son 10 yılın en düşük seviyesine inmişti.

İhracat sektörlerimizi yakından ilgilendiren döviz kurlarıyla ilgili olarak, Döviz kurlarındaki yükseliş ihracatçılar için olumlu gibi görünse de, döviz kurlarındaki kısa vadeli iniş-çıkışlar ve euro/dolar paritesinin gerilemesi, ihracatının önemli bir bölümün euro, ithalatının ise büyük kısmını dolar ile yapan ihracat sektörlerimiz açısından olumsuz bir gelişmedir.

Aralık ayı sonunda 2012 yılına ilişkin Para ve Kur Politikası’nı açıklayan Merkez Bankası, gelecek dönemde uygulayacağı politikalara ilişkin önemli mesajlar vermiştir. Merkez Bankası, küresel ekonomiye dair belirsizliklerin yüksek seviyelerde seyretmesi ve risk iştahındaki aşırı oynaklık nedeniyle önümüzdeki dönemde de para politikasındaki esnekliğin korunacağını açıklamıştır. Bununla birlikte Merkez Bankası’nın uygulayacağı politikaların piyasalar tarafından öngörülebilirliğinin artırılması amacıyla iletişim stratejisinde değişikliğe gideceğini açıklaması piyasalarda olumlu algılanmıştır.

Son çeyrekte Merkez Bankası ve ekonomi yönetiminin yurtiçinde ekonomik aktiviteyi kontrol altına almak için uyguladıkları politikalarda “belirgin” bir sıkılaşmaya gitmesi, kredi hacmindeki yıllık artışın yavaşlamasında etkili olmuştur. İzlenen politikaların önümüzdeki dönemde de kriz sonrasında büyümeye en fazla katkıyı sağlayan özel tüketim ve yatırım harcamaları

(22)

. 22 üzerinde etkili olacağı ve yurtiçindeki ekonomik aktivitenin yavaşlayacağı tahmin edilmektedir. Öte yandan, net ihracat kaleminin büyümeye katkı sağlamaya devam edeceği öngörülmektedir.

Bu çerçevede, yılın son çeyreğine ilişkin açıklanan öncü göstergeler yurtiçindeki ekonomik aktivitenin ivme kaybetmekle birlikte artmaya devam ettiğine işaret etmektedir. Bu kapsamda, yılın ilk üç çeyreğinde güçlü büyüme performansı sergileyen Türkiye ekonomisinin 2011 yılında % 8,3 düzeyinde büyüdüğü tahmin edilmektedir. 2012 yılında ise, Merkez Bankası’nın izlediği sıkılaştırıcı politikaların yanı sıra Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı olan Euro Alanı’ndaki yavaşlamanın gecikmeli etkilerinin yurtiçi piyasaları etkileyeceği düşünülmektedir. Söz konusu etkilerle, 2012’de büyümenin ivme kaybederek %3,5 düzeyinde gerçekleşeceği öngörülmektedir.

Başta Euro Bölgesi kaynaklı olmak üzere küresel ekonomiye ilişkin risklerin 2012 yılında da varlığını koruyacağı tahmin edilmektedir. Bu çerçevede, döviz kurundaki gelişmelerin sağladığı nispi rekabet avantajına rağmen dış talepte 2012 yılında önemli bir toparlanma beklenmemektedir. Enflasyondaki yükselişi sınırlamak için para politikasında ek sıkılaştırmaya giden Merkez Bankası’nın bu tavrını bir süre daha devam ettireceği düşünülmektedir. İç talebin de genel olarak tedrici bir artış sergileyeceği öngörüsü paralelinde, 2012’de reel ekonomik büyümenin yavaşlaması, kredi hacmindeki artış eğiliminin de 2011’e kıyasla daha ılımlı bir seyir izlemesi beklenmektedir.

Bu noktada, Türk ihracat sektörlerini yakından ilgilendiren diğer önemli bir sorun da ülkemizin ticari ilişkilerinin ağırlıklı olduğu başta AB olmak üzere gelişmiş ülkelerde istihdam alanındaki toparlanmanın çok zayıf olması ve bununla bağlantılı olarak önümüzdeki dönemlerde bu ülkelerde özel tüketim harcamalarının zayıf kalmasının sonucunda bu ülkelere ihracatlarda yavaşlama riski artmaktadır.

Öte yandan, Dünya Bankası tarafından Ocak ayında yayımlanan Küresel Ekonomi raporunda, Türkiye yüksek cari açık nedeniyle gelişmekte olan ülkeler arasında kırılgan ülke olarak değerlendirilmesine rağmen yine de 2012 yılında % 2,9 büyüme öngörüldüğü belirtilmiştir.

(23)

. 23 III.I. YIYILLLLIIK K VEVE DÖDÖNNEEMMSESELL TÜTÜRRKKİİYEYE GEGENNEELL İHİHRRACACATATII VEVE TETEKKSSTTİİLL İİHRHRAACCAATTII

2007–2011 Yılları Arasında Beş Yıllık Süreçte Türkiye’nin Genel İhracatı Ve Tekstil Sektörü İhracatı

Türkiye’nin son beş yıllık süreçte gerçekleştirdiği genel ihracat incelendiğinde, ihracatın dalgalı bir seyir ile 2007 yılında 106 milyar dolardan 2011 yılı sonu itibariyle 134,6 milyar dolara ulaştığı görülmektedir. Genel ihracatın yıllık ortalama artış oranı ise %7,5 olarak hesaplanmaktadır. Genel ihracat 2008 yılında, bir önceki yıla göre %20,3 oranında artarken, küresel krizin tüm dünyayı etkisine aldığı 2009 yılında %19,9 oranında gerilemiştir.

2010 yılında %11,5 oranında artan genel ihracat 2011 yılı sonun %18,2 artış oranı ile 134,6 milyar dolara ulaşmıştır.

Türkiye’nin tekstil ihracatı da genel ihracata benzer şekilde 2007 yılından 2011 yılı sonuna kadar dalgalı bir seyirle artarak 6,6 milyar dolardan 8 milyar dolara ulaşmıştır. 2009 yılında, diğer tüm sektörlerde olduğu gibi tekstil sektöründe de ihracat kaybı görülmüştür. Sektörde 2009 yılında %19 oranında ihracat kaybı yaşanması ile beraber, 2010 yılında %18,3 oranında artarak 6,5 milyar dolara yükselen ihracat 2011 yılı sonu itibariyle %21,9 artışla 8 milyar dolara ulaşmıştır.

2000’li yılların başında Türkiye Genel ihracatında %9,5 oranında pay alan tekstil sektörü yıllar içerisinde bu payını koruyamamış ve 2007 yılında payı

%6,2’ye gerilemiştir. 2008 yılında söz konusu pay %5,3’e kadar gerileyerek en düşük orana inmiştir. 2009 yılında ise Tekstil sektörünün payı %5,4 oranına yükselirken, 2010 yılı sonunda %5,7’ye çıkmış ve 2011 yılı sonu itibariyle %5,9 olmuştur.

2007-2011 yılları arasında Türkiye genel ihracatının ve tekstil sektörü ihracatının değişimi izleyen tabloda verilmektedir.

(24)

. 24

YIL GENEL İHRACAT

(1000 $) DEĞİŞİM %

TEKSTİL İHRACATI (1000 $)

DEĞİŞİM

%

TEKSTİL'İN PAYI %

2007 105.964.665 6.554.050 6,2

2008 127.498.828 20,3 6.807.831 3,9 5,3

2009 102.142.613 -19,9 5.513.638 -19,0 5,4

2010 113.883.219 11,5 6.522.737 18,3 5,7

2011 134.571.338 18,2 7.953.651 21,9 5,9

7,5 6,3

Kaynak: İhracatçı Birlikleri Kayıt Rakamları

- 20 40 60 80 100 120 140

Milyar $

2007 2008 2009 2010 2011

TOPLAM İHRACAT TEKSTİL İHRACATI

Genel İhracat Artışı %21,7

2011 yılı sonu itibariyle Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından açıklanan verilere göre, Türkiye genel ihracatı 134,6 milyar dolar olmuştur.

2010 yılına kıyasla ihracat artışı %18,2 olarak hesaplanmaktadır.

2009 yılında %23 oranında düşüş gösteren Türkiye ihracatı 2010 yılı sonunda %21,3 artış oranına ulaşmıştır, 2011 yılında ise artış oranı %18,2 olmuştur.

Türkiye sanayi ihracatı 2011 yılında %19,3 artış ile 111,5 milyar dolara ulaşmıştır. Rakamlardan görüldüğü üzere Türkiye’nin sanayi ihracatı artış oranı genel ihracatın artış oranının biraz üzerindedir.

Ayrıca, Türkiye’nin tarıma dayalı işlenmiş ürünler ihracatı 2011 yılında

%20,7 artış ile 11 milyar dolara ulaşmıştır. Rakamlardan Türkiye’nin tarıma

(25)

. 25 dayalı işlenmiş ürünler ihracatı artış oranının, hem genel ihracatın hem de sanayi ihracatının artış oranının üzerinde olduğu hesaplanmaktadır.

Tekstil İhracatında Genel İhracattan Daha Yüksek Artış: %21,9

2011 yılı genelinde Türkiye’den 8 milyar dolar değerinde tekstil ihracatı yapılmıştır. 2010 yılına kıyasla ihracat artışı %21,9 olmuştur.

Ayrıca, sektörün ihracat artışı oransal olarak Türkiye genel ihracat artışının (%18,2) üzerindedir. Bunun bir sonucu olarak, tekstil ihracatının genel ihracattaki payı 2010 yılında %5,7 iken, 2011 yılında %5,9 seviyesine çıkmıştır.

Benzer şekilde, tekstil sektörünün kaydettiği ihracat artış oranının (%21,9) sanayi ihracat artış oranından (%19,3) daha yüksek olması sonucunda, tekstil ihracatının Türkiye’nin sanayi ürünleri ihracatı içerisindeki payı da %7 düzeyinden %7,1 düzeyine çıkmıştır.

Türkiye’nin tarıma dayalı işlenmiş ürünler ihracatı içinde tekstil sektörünün payı da %71,4’ten %72,2’ye yükselmiştir.

Tekstil ve konfeksiyon sektörü birlikte değerlendirildiğinde, 24,1 milyar dolarlık toplam ihracat rakamı ile Türkiye’de en fazla ihracat yapan bir numaralı sektör konumuna yükseldiği görülmektedir.

Birim: 1000 $

2010 2011 2010/2011

Ocak-Aralık Ocak-Aralık Değişim %

Türkiye Genel İhracatı 113.883.219 134.571.338 18,2

Tekstil ve Hammaddeleri İhracatı 6.522.737 7.953.651 21,9 Teks.ve Hammaddeleri İhracatının Payı % 5,7 5,9

Sanayi İhracatı 93.456.511 111.537.870 19,3

Teks.ve Hammaddeler İhracatının Sanayi

İhracatındaki Payı % 7,0 7,1

Tarıma Dayalı İşlenmiş Ürünler İhracatı 9.135.608 11.023.599 20,7 Teks.ve Hammaddeler İhracatının Tarıma

Dayalı İşlenmiş Ürünler İhracatındaki Payı % 71,4 72,2

Kaynak: İhracatçı Birlikleri Kayıt Rakamları

Genel İhracat Performansı İçinde Tekstil ve Hammaddeleri İhracatının Payı

(26)

. 26

- 20.000 40.000 60.000 80.000 100.000 120.000 140.000

Türkiye Genel İhracatı

Tekstil ve Hammaddeleri

İhracatı

Sanayi İhracatı

Milyon ABD Dola

2010 Ocak-Aralık 2011 Ocak-Aralık

Yılın İlerleyen Aylarında Tekstil İhracatı Artmaya Devam Etti, Ancak İvmede Küçüldü

2011 yılını 2010 yılına göre %21,9 artışla 8 milyar dolar ihracat değeri ile kapatan tekstil sektörünün ihracatı aylık bazda incelendiğinde, 2011 yılının istisnasız tüm aylarında devamlı artış görülmektedir. Özellikle 2011 yılının ilk yarısında tekstil ihracatında yüksek ivmeyle artış eğilimi dikkat çekmektedir.

Bununla beraber yıl ilerledikçe dalgalı bir seyir izleyen aylık ihracat artış oranı ivmesini yitirerek Aralık ayı sonunda %0,6 oranına düşmüştür. Ocak ayında %26,7, Şubat ayında %32,5, Mart ayında %33,9, Nisan ayında

%35,7, Mayıs ayında %36,8 oranında ivme kazanarak artan tekstil ihracatı Haziran ayında bir miktar ivme kaybı ile %28,2 oranında artmıştır. İvme kaybı izleyen ayda da sürmüş ve 2011 Temmuz ayında 2010 Temmuz ayına kıyasla %16,2 oranında artış olmuştur. Bununla beraber Ağustos ayında

%28,4 oranında ihracat artışı ile ivmesini bir miktar arttırmış ancak Eylül ayı sonunda artış ivmesi %14,3’e gerilemiştir. Ekim ayında ise artış oranı ivmesi biraz daha küçülerek %12,3 oranına gerilerken, Kasım ayında da ivmenin küçülme eğilimi devam etmiş ve %11,2 olmuştur. 2011 yılının en düşük artış oranlı ihracat artışı ise %0,6 ile Aralık ayında kaydedilmiştir.

Aylar itibariyle tekstil ihracatının seyrini gösteren bir tablo ve grafik aşağıda verilmektedir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Üç çeşit ipek ipliği olduğu için üç şekilde iplik üretimi yapılır. Ø

Düz Kadife: Temel dokuma ipliklerine, düzenli bir şekilde bağlanan ilave ipliklerin, dokuma işleminden sonra kesilerek kumaş yüzüne düzgün bir havlı (tüylü) görünümün

 Reçeteye göre tartılıp boyama için gerekli olan kimyasal maddeleri ( asetik asit pH 5–5.5, dispergatör, sodyum sülfat ve katyonik boyar madde) banyoya ilave ediniz..  Asit

3 Polyester ve yün lifinin boyanması için kullanılacak flotte, boyarmadde ve kimyasal maddeleri hesaplanan oranlarda hazırladınız mı?. 4 Hazırlanan kimyasalları ilave

 Pamuk kısmının boyanması için kullanılacak flotte, boyarmadde ve kimyasal maddeleri hesaplanan oranlarda makineye ilave ediniz..  Hazırladığınız reçeteye göre

Reaktif boyarmadde ile yapılan boyama sonrasında yapılan ard işlemler ile boyama sırasında life bağlanmayan, banyo veya lif yüzeyinde kalan boyarmaddelerin sonraki aşamalarda

Şekil 4’te desen ve örnek dokuma raporu birlikte verilmiş, iki farklı renk “kırmızı ve beyaz” kullanılarak baklava efektli ekose deseni ile üçüncü boyut

Her nevi ihtiyaca yönelik elyaf, iplik, örme dokuma kumaş, keçe ve tufting yüzeylerin dahil olduğu dokusuz yüzeyler, ev tekstili ürünleri, halılar, bunların yanında ağ, ip,