• Sonuç bulunamadı

TÜRKİYE’DE AVRUPA BİRLİĞİNE UYUM SÜRECİNDE KADASTRAL BOYUT

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "TÜRKİYE’DE AVRUPA BİRLİĞİNE UYUM SÜRECİNDE KADASTRAL BOYUT"

Copied!
32
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

7. KAYNAKLAR

1. Dallas, R. W. A., 1996. Architectural and Archaeological Photogrammetry, Clo- se Range Photogrammetry and Machine Vision, Whittles Publishing, Ed. By K. B. At- kinson.

2. Ayhan, E., 1996. Dönel Yüzeylerin Yak›n Resim Fotogrametrisi Yöntemleriyle Belirlenmesi, Doktora tezi, KTÜ Trabzon.

3. Kraus, K., 1993. Photogrammetry, Fundamentals and Standart Processes, Volu- me 1, Ümmler, Bonn.

4. Instruction Manual, Nikon Digital Still Camera E2/E2s.

5. User’s Guide to Elcovision 10 , PMS Photo Mess System, Austria.

6. Trabzon, İl Turizm Müdürlüğü yay›n›, 1993.

(2)

ÖZET

Gün geçtikçe artan nüfus ve yerleşim hareketliliği sonucu ortaya ç›kan kentsel yeni- lenme ve yeni yerleşim alanlar› ihtiyac›, beraberinde bu alanlar›n tespit ve kontrol edil- mesini de gerekli k›lm›şt›r. Yerleşim alanlar› kentsel yenilenme ile değişime uğrarken, kentleri çevreleyen alanlar yeni kentleşme problemleri ile karş› karş›ya kalmaktad›r.

Kentsel alandaki değişim, imar planlar› ile belediye kontrolünde sürdürülürken, bele- diye s›n›r› d›ş›nda valilik kontrolü alt›ndaki alanlarda çoğunlukla ise plans›z bir yap›- lanma söz konusu olmaktad›r. Yap›lan çal›şmada harita ve inşaat faaliyetleri aras›nda- ki ilişkiden yola ç›k›larak plans›z alanlardaki hareketlilik belirlenerek gelecekte imar talebi alabilecek alanlar belirlenecektir.

1. GİRİŞ

Kentleşme hareketleri yerel yönetimlerin karar verme organlar›n› zor durumda b›rakmakta ve sonunda sağl›ks›z kentsel dokular oluşmaktad›r. Yerel yönetimler yapm›ş olduklar› planlama kademeleriyle kente yön vermekte ve gelişim alanlar›n›

belirlemektedir. Naz›m ve uygulama planlar›nda, kentleşme hareketleriyle birlikte zamanla ilave, tadilat ve revizyon ihtiyac› duyulmaktad›r. Önceleri köy durumunda olan alanlar mücavir saha kapsam›na al›nmakta daha sonra ise kentsel alan içinde kalmaktad›rlar. Yaşanan bu süreçte yap›lan, zamanlama hatas› ve yetkilerin kullan›lamamas›, gelecekte yap›laşma bağlam›nda kötü sonuçlar doğurabilmektedir.

3194 say›l› İmar Kanun’u gereğince belediye s›n›rlar› içindeki alanlar› belediyeler, belediye s›n›r› d›ş›ndaki alanlar› ise valilikler kontrol etmektedir. Bu çal›şmada valiliğin sorumlu olduğu alanlar esas al›nm›şt›r. Valilik sorumluluğu alan›ndaki taş›nmaz sahipleri harita faaliyetlerinin hukuki bir geçerlilik kazanmas› için il idare kurulu karar›

ald›rmak amac›yla valiliklere başvuruda bulunurken, inşaat aşamas›nda yasal bir başvuruya gerek duymamaktad›rlar. Oysa 3194 say›l› İmar Kanunu valiliklere (Bay›nd›rl›k ve İskan Müdürlüğü) bu alanlardaki, inşaat ruhsat› ve yap› kullanma izni düzenleme görevini yüklemesine rağmen, Bay›nd›rl›k müdürlükleri ancak başvuru halinde ya da şikayet durumunda bu görevini yerine getirebilmektedir. Bu alanlar plans›z yap›laşma tehdidi ile karş› karş›ya bulunmakta ve artan yap›laşma takip edilememektedir. Bu tür alanlarda imar faaliyetleri önceden tespit edilir ve bu alanlarda gerekli tedbirler al›nabilirse gelecek için doğru ve sağl›kl› kentleşme sağlanabilir.

HARİTA FAALİYETLERİNİN KENTSEL GELİŞME BÖLGELERİNİN TESPİTİNE ETKİSİ :

TRABZON ÖRNEĞİ

Recep Nişanc›*

Selçuk Reis*

________________________

*Karadeniz Teknik Üniversitesi Mühendislik - Mimarl›k Fakültesi, Araşt›rma Görevlisi, Trabzon

(3)

2. ÇALIŞMANIN AMACI

Gelişmiş ülkelerde yere yönetimler çeşitli yöntemler (Uzaktan alg›lama, fotogrametri vb.) kullan›rak kent içi ve çevresindeki yap›laşmalar›

belirleyebilmektedirler. Ülkemizde ise birkaç belediye d›ş›nda, kentsel talep alanlar›n›n takibini sağlayacak mekanizmalar›n olduğu söylenemez. Yap›lan bu çal›şmada harita ve inşaat faaliyetleri aras›ndaki ilişkiden hareketle kentsel talep alanlar›n›n belirlenmesine yönelik bir yöntem geliştirilmiştir. Geliştirilen yöntemde Trabzon ili pilot bölge seçilerek, mahalle baz›nda harita ve ve inşaat faaliyetleri aras›ndaki ilişki incelenmiştir. bu ilişkiden yola ç›k›larak harita faaliyetlerine göre valilik kontrolü alt›ndaki olas› alanlar› belirlenmiştir. Çal›şmadan elde edilen sonuçlar, bölge ile ilgili yap›lan kentsel talep alanlar›n›n belirlenmesine yönelik diğer çal›şmalarla karş›laşt›r›larak değerlendirilmiştir. Çal›şmada s›ras›yla:

• Trabzon ili Mahallelerinin belirlenmesi,

• Trabzon Belediyesi 1991-1999 y›llar› aras›ndaki inşaat ruhsatlar›n›n mahalle baz›nda belirlenmesi,

• TMMOB Harita Kadastro Mühendisleri Odas› (HKMO) Trabzon şubesinden 1991-1999 y›llar› aras›ndaki harita işlemlerinin tespit edilmesi,

• Elde edilen inşaat ve harita verilerinin düzenlenmesi

• Verilen istatistiksel olarak test edilmesi.

3. VERİ TOPLAMA

Trabzon Belediyesinden, 1991-1999 y›llar› aras›ndaki inşaat ruhsatlar› al›narak mahallelere göre say›s› belirlenmiştir. TMMOB HKMO Trabzon Şubesinden de ayn›

y›llara ait 3669 adet harita faaliyeti bilgileri al›nm›şt›r. Ancak 1992 y›l›na ait harita faaliyetleri ilgili kurumda olmad›ğ›ndan elde edilememiştir. Bu nedenle 1992 y›l›na ait inşaat verileri de değerlendirmeye kat›lmam›şt›r. Harita faaliyetlerinin tümü Excel yaz›l›m›na il, ilçe, köy, mahalle, pafta, ada, parsel, işlem cinsi, yap›l›ş tarihi (Tablo 1) ve inşaat verileri de farkl› veri taban›na girilmiştir. Mahalle, köy s›n›r› vb. gösteren grafik bilgiler AutoCad ortam›nda say›sallaşt›r›larak ArcView yaz›l›m›na aktar›lm›ş grafik uygulamalar ve gösterimler bu yaz›l›mda gerçekleştirilmiştir.

Tablo 1. HKMO Trabzon iline ait harita faaliyet verileri

(4)

4. VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Çal›şmada hedeflenen amaçlar›n gerçekleştirilmesi için 25 adet mahallede harita ve inşaat faaliyetlerinin mahalle - y›l - işlem say›lar› oluşturulan veri taban›ndan elde edilerek değerlendirmeye al›nm›şt›r. Değerlendirme de her bir harita faaliyeti, tek bir işlem kabul edilmiş, faaliyet sonucu elde edilen parsel say›s› dikkate al›nmam›şt›r. Bu da imar uygulamas› yap›lan bölgelerde harita faaliyetlerinin say›s›n›n düşük gözükmesine neden olmuştur. İnşaat ve harita faaliyetlerinin y›llara göre dağ›l›m›

Grafik 1 ve Grafik 2’de görülmektedir.

Grafik 1: 1990-1999 y›llar› aras›ndaki Grafik 2. 1990-1999 Y›llar› aras›

harita faaliyetleri inşaat faaliyetleri

Mahalle, y›l ve işlem say›s›na göre veritaban›nda bulunan bilgiler SPS (Statistical Products Services and Solutions) yaz›l›m›n›n “varyans” analizi kullan›larak değerlendirilmiştir. Analiz sonucunda inşaat ve harita faaliyetleri aras›ndaki korelasyon katsay›s› r=0.55 bulunmuştur. Bir başka deyişle yap›lan bu uygulama da inşaat ve harita faaliyetleri aras›nda %55’lik bir ilişkinin olduğu belirlenmiştir.

Tablo 2. Harita ve inşaat faaliyetlerin en fazla ve en az olduğu mahalleler

En Fazla İşlem Görenler En Az İşlem Görenler

Harita Ort. İnşaat Ort. Harita Ort. İnşaat Ort.

Pelitli 20.6 Erdoğdu 31.0 Ortahisar 1.7 Gülbaharhatun 3.0 Erdoğdu 17.6 Pelitli 25.7 Gülbaharhatun 1.9 Ortahisar 3.0

Toklu 16 Toklu 25.8 Cumhuriyet 3.0 Cumhuriyet 3.8

Çukurçay›r 13.1 Konaklar 24.3 Kemerkaya 3.3 Kemerkaya 5.0 Konaklar 10.4 Beşirli 22.6

Beşirli 9.7 Çukurçay›r 16.3

Tablo 2’de istatistiki değerlendirmeden sağlanan bigilerden anlaş›lacağ› üzere, mahalle baz›nda inşaat faaliyetlerinin yoğun olduğu bölgelerde harita faaliyetlerinin de yoğun olduğu görülmektedir. İnşaat faaliyetlerinin yüksek olduğu bir mahalle de, harita faaliyetinin daha düşük olmas› işlem cinsine, alan›na vb. nedenlere bağl› olduğu unutulmamal›d›r. Yap›lan çal›şmada say›sal olarak bir denklik kurmaktan çok faaliyet

(5)

say›s›n›n hareketliliği incelenmiştir. Benzer şekilde incelendiğinde harita faaliyetlerinin az olduğu mahallelerde, inşaat faaliyetlerinin de azl›ğ› gözlenmektedir. Tablodan elde edilen sonuçtan harita faaliyetleri ile inşaat faaliyetleri aras›nda doğrusal bir ilişki vard›r ve bu faaliyetlerden herhangi birinin yoğun olduğu alanlarda diğer faaliyetin de yoğunlaşacağ›n› söyleyebiliriz.

Mahalle baz›ndaki harita ve inşaat faaliyetlerindeki ilişkinin belirlenmesi sonucunda kentsel talep alanlar›ndaki harita faaliyetlerinin fazla olduğu köylerde de bu ilişkinin gerçekleşeceği kaç›n›lmazd›r. Bu amaçla tüm köylerdeki harita faaliyetleri incelenmiş ve faaliyetlerin yoğun olduğu köyler belirlenmiştir. Grafik 3’te belirlenen köylerin y›llara göre harita faaliyetleri görülmektedir. Bu grafikten yola ç›karak kentin büyümesinin gelecekte bu yönde olacağ›n› söylemek mümkündür. Bir başka deyişle bu alanlar gelecekte şu anda olduğundan daha fazla yap›laşma talebi ile karş› karş›ya kalacakt›r.

Grafik 3. 1990-1999 aras›ndaki köylerdeki harita faaliyetleri

4.1. Belirlenen Köy Talep Alanlar›n›n İrdelenmesi

Çal›şma ile amaçlanan, kentin sahil boyunca büyümesine alternatif olan ve coğrafik konumu itibariyle yap›laşma için uygun olan kent güneyi incelendiğinde; Köy alanlar›nda 1993-1994 y›llar›ndan sonra bir hareketlenme olduğu gözlenmektedir. 1994 y›l›nda Trabzon için inşaat m2birim alanlar›na göre yap›lan bir çal›şmada; kentin bat›ya doğru Toklu ve Beşirli, güneybat›da ise Soğuksu ve Erdoğdu bölgelerine doğru büyümekte olduğu tespit edilmiş ve gelecekteki gelişim bölgeleri olarak da, Erdoğdu, Soğuksu, Kisarna, Çukurçay›r, Bostanc›, Konaklar, Yeşilköy, Pelitli, Çimenli yönünde olacağ› tahmin edilmiştir (KÖSEOĞLU, 1994).

(6)

Şekil 1. Kentsel gelişme potansiyeli olan alanlar›n puansal olarak dağ›l›m›

(SANCAR, 2000)

SANCAR (2000) taraf›ndan gerçekleştirilen bu çal›şmada Trabzon bölgesi için alternatif kentsel gelişim alanlar› belirlenmiştir (Şekil 1). Bu çal›şmada Trabzon ili gridlere bölünerek, puanlama yap›lm›şt›r. Puanlama’da topoğrafya, toprak niteliği, jeolojik özelliği, iklim tipi, flora, fauna ve hava, gürültü, su kirliliği faktörleri dikkate al›narak her bir grid değerlendirilmiştir. Sonuç olarak kentin güney köyleri belirlenen faktörlere göre gelişmeye aç›k alanlar olduğu belirlenmiştir.

Yukar›da ifade edilen çal›şmalar ile harita faaliyetlerinden yola ç›k›larak belirlenen kentsel talep alanlr›n›n büyük bir k›sm› örtüşmüştür. Özellikle kenti güneyden çevreleyen köyler kentsel talep alanlar› olarak ortaya ç›km›şt›r.

UZUN (2000)’e göre yol-yerleşme ilişkisi, kentlerin biçimlenmesi ve gelişmesinde en etkili unsurdur. Kentler ulaş›m akslar› boyunca ›ş›nsal büyümüş, kent merkezinde yoğunluk düşerek kent mekan› d›ş›na h›zl› bir yay›lma göstermiştir.

Yolun sosyo-politik, ekonomik, planlama ve taş›nmazlara değer aktarma bak›m›ndan da etkisi vard›r. Bu bağlamda şekil 2 incelenecek olursa; Trabzon güney çevre yolu harita faaliyetlerinin yoğun olduğu ve çal›şma sonucu belirlenen kentsel talep alanlar›ndaki köyleri takip ederek geçmektedir. Mevcut durumda da yap›laşma talebi olan bu alanlar gelecekte çevre yolunun geçmesiyle birlikte yoğun yap›laşma talebi ile karş› karş›ya kalacakt›r. Dolay›s›yla yoğun yap›laşma talebinin önceden belirlenememesi gelecekte yap›lacak olan imar planlar›n›n uygulanabilirliğini de olumsuz yönde etkileyecektir.

(7)

Şekil 2. Harita faaliyetleri sonucu belirlenen kentsel talep alanlar›

5. SONUÇ VE ÖNERİLER

Geliştirilen yöntem sonucunda harita faaliyetlerinin hareketliliği kentin muhtemel talep alanlar›n›n tespitinde kullan›labileceği belirlenmiştir. Harita faaliyeti yap›laşman›n ilk aşamas›n› oluşturmaktad›r. Bu nedenle harita faaliyetlerinin başlamas›, bir anlamda o bölgedeki yap›laşman›n da başlayacağ›n›n göstergesidir. Bu yöntemin en belirgin özelliği, yap› aşamas›na geçilmeden önce kentsel hareketliliğin tespit edilmesidir. Çal›şma sonucunda Trabzon için muhtemel talep alanlar› Kisarna, Çilekli, Uğurlu, Yeşilköy, Aktoprak, Beştaş ve Akoluk olduğu gözlenmektedir.

Düzensiz kentleşme hareketinin problemlerinden biri de plans›z yap›laşmad›r.

Kentsel talep bölgelerindeki köy statüsüne sahip alanlarda yap›laşma, Bay›nd›rl›k Müdürlüklerinin kontrolündedir. Yap›laşma mekanizmas›n›n bu kurum ile tam olarak sağlanamamas› nedeni ile plans›z ve kontrolsüz yap›laşma sürekli artmaktad›r. Talep bölgelerindeki köylerin harita faaliyetleri gözönüne al›narak belirlenmesi ve bunlar›n öncelikle mücavir saha içine dahil edilmesi düzenli kentleşmeye katk› sağlar.

KAYNAKLAR

KÖSEOĞLU, Ö., F., 1990-1994 y›llar› aras›nda Trabzon’daki İmar ve İnşaat Hareketlerinin Proje Baz›nda İncelenmesi ve Yorumlanmas›, TMMOB İnşaat Mühendislik Bülteni İMO Trabzon Şubesi, Say›: 44, Eylül 1994, Trabzon, s.4-11

SANCAR, C., Kentsel gelişim alanlar›n›n saptanmas› ve planlanmas›nda GIS ve ekoloji-ekonomi duyarl› planlama modeli, KTÜ, FBE, Doktora tezi, Trabzon, Mart 2000.

UZUN, B., Çevre yolu - mülkiyet ilişkilerinin imar haklar› aç›s›ndan irdelenmesi ve arazi düzenlemesi yaklaş›m› ile bir model önerisi, KTÜ, FBE, Doktora tezi, Trabzon, Temmuz 2000.

(8)

ÖZET

Gelişmekte olan ülkemizin en önemli sorunlar›n›n baş›nda eğitim gelmektedir. Eği- tim ve öğretim süreci okul yap›m›, öğrenci ve öğretmen üçlüsünden oluşmaktad›r. Üç y›l önce eğitim alan›nda bir reform yap›larak, temel eğitim süresi sekiz y›la ç›kar›lm›ş- t›r. Ancak bu reformu gerçekleştirmek üzere eğitim alanlar›n›n elde ediminde kamulaş- t›rmaya seçenek oluşturacak biçimde yeni bir yasal düzenleme ise yap›lmam›şt›r. Bu çal›şma da, böylesi bir yaklaş›m›n mevcut arsa ve arazi düzenlemesi konsepti içinde ge- liştirilebilirliği değişik uygulama örnekleriyle irdelenmiş ve baz› önerilerde bulunul- muştur.

1- GİRİŞ

Eğitim, bireylerin ve toplumun geleceğini şekillendiren en önemli unsurlardan biri olmakla birlikte, kentsel fonksiyonlar›nda en dinamik olan›d›r. Toplumlar›n gelişmişlik düzeyleri, doğrudan eğitimin bir sonucu olup, ülkelerin önemli ölçüdeki bir yat›r›m pa- y› bu alanda gerçekleşmektedir. Devletçe yap›lan yat›r›mlar içinde beşeri yat›r›m olarak nitelendirilebilecek eğitim yat›r›m›n›n amac›, insan kalitesinin yükseltilmesi ile alakal›- d›r.

Genel olarak yaşam standard›n›n yükseltilmesi doğrultusunda fiziki ve sosyal altya- p› yat›r›mlar›, ekonomik refah› dolayl› etkilemektedir. Bir başka deyişle ekonomik kal- k›nmay› doğrudan belirleyen üretici yat›r›mlar›n oluşumu ve gelişimi alt yap› yat›r›m- lar›n›n varl›ğ›na bağl›d›r (BAYRAKTUTAN, 1992). Altyap› yat›r›mlar› içinde, ekono- mik büyüme ve sosyal gelişmeye katk› sağlayan›n insan unsuru olmas› nedeniyle eği- tim altyap›s› önemli bir faktördür. Yeterli düzeyde eğitim altyap›s›n›n sağlanmas› ile ekonomik kalk›nma için gerekli nitelikli, yarat›c› ve verimli bireyler oluşturulurken ay- n› zamanda bireysel gelir art›ş› ile sosyal katmanlar aras›nda zenginleşme bağlam›nda geçişler de sağlanm›ş olacakt›r (BAYRAKTUTAN, 1992).

TEMEL EĞİTİM ALANLARININ DOP KAPSAMINA ALINABİLİRLİĞİNİN İRDELENMESİ

Tahsin YOMRALIOĞLU * Bayram UZUN **

________________________

*Karadeniz Teknik Üniversitesi Mühendislik - Mimarl›k Fakültesi, Öğretim Üyesi, Trabzon

** Karadeniz Teknik Üniversitesi Mühendislik - Mimarl›k Fakültesi, Dr. Arş. Gör., Trabzon

(9)

Eğitim altyap›s›, ilköğretimden yükseköğretime değin uzun ve sab›rl› bir süreç ge- rektiren çok yönlü bir sistemdir. Bir ilköğretim yat›r›m›n›n ilk fiziksel boyutunu arazi edinme ve okul inşas› oluşturur. Bu çal›şmada, arazi edinme yöntemi olarak bilinen kla- sik kamulaşt›rma yöntemine alternatif bir yaklaş›m irdelenerek, imar plan› kapsam›nda ilköğretim altyap›s›n›n gerçekleşmesinde, eğitim amaçl› olarak kamuya arsa-arazi ka- zand›r›lmas› hususu mülkiyet yönetimi aç›s›ndan incelenmiştir.

2- İMAR PLANLARI VE EĞİTİM KURUMLARI

Anayasam›z›n eğitim ve öğrenim hakk› ve ödevi kenar başl›kl› 42. maddesinin 5.

f›kras›, "ilköğretim eğitimi zorunlu ve devlet okullar› için paras›zd›r" kural›n› getirmiş- tir. Eğitimin ilk aşamas›n› oluşturan ilköğretim eğitimi 16.8.1997 tarih ve 4306 say›l›

yasayla 5 y›ll›k ilkokul ve 3 y›ll›k ortaokul eğitim birimleri birleştirilmiş ve böylece 8 y›ll›k temel ilköğretim eğitimi zorunlu eğitim olarak belirlenmiştir.

Eğitim kurumlar›n›n fiziksel mekanda yerleştirilmesi imar planlar› ile yap›lmakta- d›r. Bu amaçla eğitim tesisleri için alan büyüklükleri ve nüfus ile ilgili standartlar yasa ve yönetmeliklerle belirlenmiştir. Bu bağlamda ilkokul ve ortaokul biçiminde eğitimin ayr›ld›ğ› dönemde alan büyüklüğü standartlar› yürürlükteki 3194 say›l› İmar Yasas›n›n ilgili yönetmeliğinde düzenlendiği biçimdedir. Ancak 02.10.1999 tarihinde, imar plan›

yap›lmas› ve değişikliklere ait esaslara dair yönetmelik de yap›lan değişiklik ile 4306 say›l› yasaya uygun olarak ilköğretim alan standartlar› Tablo 1 deki gibi yeniden belir- lenmiştir. Bu standartlar ülkenin toplumsal, ekonomik, kültürel ve politikalar›na bağl›

olarak belirlenmiştir (BAYRAKTUTAN, 1992).. Kent planlamas›nda bu donat› ölçüt- lerine bağl› olarak, ilkokul yerleşme birimi ünitesi diğer donat›larla birlikte tasarlan- maktad›r. İlkokul esas›na dayal› planlama alan› ortalama 5000 kişilik nüfusu kapsamak- tad›r (1).

Tablo 1. Eğitim Alanlar› Standard› ve Alan Büyüklükleri Eğitim Türü Nüfusa Bağl› En Az Alan Büyüklüğü

Alan Standard›

İlkokul 2.0 m2/kişi 3,500 – 5,000 m2

Ortaokul 1.8 m2/kişi 5,700 – 8,800 m2

İlköğretim 4.0 m2/kişi 8,000-15,000 m2

İmar planlar›nda eğitim kurumlar› için yer tespitindeki sorunlar

İlgili yönetmeliklerde öngörülen nüfus ölçüsüne göre belirli alan büyüklüğünde, is- tenilen konumda, belli uzakl›kta olmak üzere ilköğretim alanlar› farkl› mülkiyetteki ta-

(10)

ş›nmazlara isabet ederek plana işlenmektedir. Ancak plan›n uygulama aşamas›nda eği- tim donat›lar› aç›s›ndan baz› sorunlar ile karş›laş›lmaktad›r. Bu sorunlardan baz›lar›

şunlard›r:

• Kentsel gelişme alanlar›nda, imar planlama aşamas›nda özel mülk sahiplerinin planc› ve belediyeler üzerindeki bask›lar› sonucu, yeterli ve uygun konumda eğitim ala- n› oluşturulmas› mümkün olmamaktad›r. Bu durumda eğitim amaçl› tahsis edilen alan- lar, maliyeti art›r›c› topoğrafyas› uygun olmayan kötü olarak vas›fland›r›lacak araziler- dir.

• Eğitim donat›s› için seçilen alanlar›n kamulaşt›rma külfetinden kaç›nmak düşünce- siyle hazine veya belediyelerin mülkiyetinde olmas›na dikkat edilmesi karş›s›nda; bu tür arazilerin yetersizliği veya hiç olmamas›, olsa dahi eğitim için gerekli konumda bu- lunmamas›.

• Kamulaşt›rma işleminde eğitim için ayr›lan ödeneklerde kamulaşt›rma pay›n›n az olmas›, bu işleminin hukuki-teknik yönden karmaş›k ve uzun bir süreç gerektirmesi gi- bi nedenlerle arsa edinmede sonuç alamama veya gecikme olmaktad›r (2).

• İmar planlar› haz›rlan›rken, mülkiyet edinme biçimi dikkate al›nmaks›z›n eğitim alanlar› belirlenmektedir. Bu alanlar›n kamulaşt›r›lmas› yasal süresi içerisinde yap›la- mad›ğ›ndan, mağdur olan taş›nmaz sahiplerince plan değişiklikleri teklif edilmekte ve- ya dava aç›lmaktad›r. Bu yaklaş›m taş›nmaz sahipleri ile yerel idareler ve merkezi ida- re aras›nda çeşitli sorunlara neden olmaktad›r.

Yukar›da ifade edilen baz› sorunlar›n temelinde büyük oranda imar planlar›n›n ya- p›m›nda özel taş›nmaz sahiplerinin arazilerine eğitim donat›s›n›n isabet etmesi ve ka- mulaşt›rma mekanizmas›ndan kaynaklanmaktad›r. Bu durumda imar planlar›n›n uygu- lanmas› ve eğitim donat›lar›n›n kamulaşt›r›lmas› aşamas›nda ortaya ç›kan sorunlar ne- deniyle mülkiyet konusunda yeni çözümler geliştirilmelidir.

İlköğretim alanlar›na isabet eden mülklerin idareye kazand›r›lmas›

yöntemleri

Yürürlükteki mevzuatlara göre üç türlü yöntem ile Milli Eğitim Bakanl›ğ›nca okul alanlar› için taş›nmaz mal edinimi söz konusudur. Bunlar;

a. Sat›n alma yöntemi: Arsa ve arazi edinmede en çok kullan›lan yöntemlerden bi- ridir. Buna göre, 2886 say›l› Devlet İhale Yasas›’n›n 1.maddesine istinaden sat›n alma yöntemi ile taş›nmaz mal edinilmektedir.

b. Tahsis yöntemi: Devletin taş›nmaz mal edinme bak›m›ndan tüzel kişiliğini ifade eden Hazine tasarrufundaki özel mallar›n, 09.06.1927 tarihli 1050 say›l› Muhasebeyi Umumiye Kanunu’nun 23.maddesine dayan›larak idari bir işlemle kamu mal› haline getirilmesidir. Bu yöntemle tapunun devredilmesi söz konusu değildir.

(11)

c. Kamulaşt›rma yöntemi: Bu yöntem bir kamu hizmetinin görülebilmesi için ilgi- li kamu tüzel kişiliklerince tek yanl› irade ile kamu gücüne dayanarak kamu yarar› ama- c› ile özel taş›nmaza ait mülkiyetlerin zorla kamu mülkiyetine geçirilmesidir (3). Temel eğitim alanlar›n›n kamulaşt›rma kararlar›n›, köylerde köy ihtiyar heyeti, iller/ilçeler de ise il daimi encümeni al›r. Kamulaşt›r›lan taş›nmaz mallar›n bedelleri, Milli Eğitim Ba- kanl›ğ›nca karş›lanmaktad›r. Ancak bilindiği üzere bakanl›klar gibi Genel Bütçeye bağ- l› kuruluşlar›n taş›nmaz mal edinme yönünden tüzel kişilikleri yoktur. Sözü edilen yön- temlerle elde edilen taş›nmazlar 12.01.1961 tarih ve 222 say›l› İlköğretim Ve Eğitim Kanunu’nun 65.maddesine göre farkl› tüzel kişilikler ad›na tapuya tescil edilmektedir.

Edinilen taş›nmazlar›n hangi kurum ad›na tescil edileceği Tablo.2’de gösterilmiştir.

Tablo.2 Kamulaşt›r›lan Eğitim Alanlar›n›n Tescil Edileceği İdareler

İdare İlköğretim okullar› Lise ve dengi okullar

Köy İl/ilçe İlçe İl

Köy Tüzel Kişiliği İl Özel İdaresi Maliye Hazinesi

Okul yap›m› için taş›nmaz ediniminde genelde kamulaşt›rma yöntemi kullan›lmak- tad›r. Ancak bu yöntem devlet ve taş›nmaz mülk sahipleri aç›s›ndan birçok olumsuzluk- lar içerir.

Kamulaşt›rma yönteminin olumsuzluklar›

Kamulaşt›rma h›zl› toprak edinimini sağlamas›na karş›n, ülkemizin aksine, çağdaş ülkelerde bu yöntem baz› olumsuzluklar› nedeni ile en son başvurulacak bir işlem nite- liğindedir. Yöntemin olumsuzluklar›n›n baz›lar› şunlard›r:

a) Teknik bir irtifak biçimi olan imar planlamas› ile; kamusal külfet ve nimetler kar- ş›s›nda eşitlik ilkesi göz ard› edilerek kamu ihtiyac› için gerekli sosyal ve teknik dona- t›lar ile taş›nmazlar›n mülkiyet haklar› k›s›tlanmaktad›r. Örneğin, bir veya birkaç özel parsel üzerine konumland›r›lan okul alan› için yaln›z bu taş›nmazlar›n kamulaşt›r›lma- s› ile mülkiyet haklar› sona erdirilerek bedele dönüştürülmektedir. Bu durumda;

• Eğitim tesisinden yararlanacak halk›n kamulaşt›rma sürecine kat›l›m› ayni veya nakdi sağlanamamaktad›r.

• Kamulaşt›r›lan arazi sahiplerinin mülkiyet haklar› korunamamakta, mülkiyetin olabildiğince yayg›nlaşt›r›lmas› öngörüsü gerçekleşememektedir. Buna karş›n, çevre parseller lehine okul kamulaşt›rmas›ndan kaynaklanan konjonktürel değer art›ş›ndan dolay› haks›z gelir transferi yap›lmaktad›r.

(12)

• Kamulaşt›rma d›ş› kalan taş›nmazlarda ortaya ç›kan reel değer art›şlar› herhangi bir mekanizma ile kamuya geri kazand›r›lamamaktad›r.

b) Kamulaşt›rma sistemi içinde bedel ile ilgili süreçler devlet ve taş›nmaz sahipleri aç›s›ndan sorun olduğundan kamulaşt›rma kurumuna olan güven azalm›şt›r. Şöyleki;

• Kamulaşt›rma bedellerinin tespitinde karş›laş›lan en önemli sorun, değer takdir ko- misyonu ile yarg› taraf›ndan belirlenen birim değerler aras›ndaki farkt›r. Her ne biçimde olursa olsun bir fiyat›n tespit kalitesi, ancak sürüm değere yaklaşt›ğ› orana göre belirle- nir (4). Yarg›ca sürüm değere en yak›n değerlere ulaş›lmaktad›r. Nitekim, mahkemeler genelde komisyonca takdir edilen bedelleri Tablo 3’de görüldüğü üzere en az 3 kat art- t›rmakta ve bu durum karş›s›nda yat›r›m için ödenek problemi ortaya ç›kmaktad›r.

• Kamulaşt›rma maliyetlerinin, ilköğretim binalar›n›n yap›m maliyeti ile karş›laşt›- r›lmas› halinde Tablo.4’de görüldüğü üzere, bazen bu maliyetin iki kat›na varan kamu- sal kaynaklar›n arazilerin elde edilmesi için harcand›ğ› görülmektedir.

• İlgili kurumlar›n yarg› taraf›ndan art›r›lan kamulaşt›rma bedellerini "ödenek yete- rince ayr›l›rsa" biçimindeki ödeme plan› ve 15.12.1998 tarihinde Anayasa Mahkeme- since iptal edilen 4.12.1984 tarih ve 3095 say›l› "Kanuni Faiz Ve Temerrüt Faizine İliş- kin Kanun"un temerrüt faizinin enflasyon oran› alt›nda %50 oran›nda belirlemiş olma- s›, taş›nmaz sahiplerini kamulaşt›rma mağduru yapmaktad›r. Sonuçta iç hukuk yollar›- n› tüketen kamulaşt›rma mağdurlar›, uluslar aras› mahkemelerde haklar›n› arama yolu- na gitmektedirler. Tablo.5’de görüldüğü üzere bu husustaki kamulaşt›rma amaçl› baş- vurular %20 düzeyine ulaşm›şt›r (5).

c) Kamulaşt›rma davalar› nedeniyle ortaya ç›kan zaman kayb›, özellikle yat›r›m ve planlama projelerini aksatmaktad›r.

d) Tüm bunlar›n ötesinde doğup büyüdüğü ve yaşad›ğ› mekanla bütünleşen insanlar›n topraklar›n›n kamulaşt›r›lmas›, sosyo-ekonomik sorunlar› da beraberinde getirmektedir.

Tablo 3. Trabzon İlindeki Baz› İlköğretim Alanlar›n›n Bilirkişi ve Yarg› Taraf›ndan Tespit edilen Kamulaşt›rma Bedel Örnekleri

İlköğretim Senet Alan› Bilirkişice Takdir Mahkemece Oran Okulun Ad› (m2) Edilen br. Fiyat* (I) Takdir Edilen II/I

br. Fiyat* (II)

Erdoğdu 1506.00 53 $/m2 169 $/m2 3.2

Yavuz Selim 5408.00 47 $/m2 160 $/m2 3.4

Beşirli 6346.00 28 $/m2 86 $/m2 3.1

Ayasofya 4389.00 69 $/m2 230 $/m2 3.3

* : Enflasyon karş›s›nda fiyatlar›n güncelliğini koruyabilmesi için USD kullan›lm›şt›r.

(13)

Tablo 4. Trabzon İlinde Baz› İlköğretim Alanlar›n›n Yap›m ve Kamulaşt›rma Maliyetlerinin Karş›laşt›r›lmas›

İlköğretim Okulun İnşa Bedeli Kamulaşt›rma Oran II/I

Okulunun Ad› (USD) (I) Bedeli (USD) (II) %

Erdoğdu 1.103.681 253.821 23

Yavuz Selim 664.439 863.762 130

Beşirli 565.958 545.542 96

Ayasofya 493.044 1.008.636 205

Tablo 5. Avrupa İnsan Haklar› Mahkemesi’nde Ülkemizdeki Kamulaşt›rma İle İlgili Dava Say›s›

Mahkeme 1998 Y›l› Sonu İtibariyle

AİHM Toplam Dava Say›s› Kamulaşt›rma Dava Say›s› Oran (%)

2205 475 20

1. İLKÖĞRETİM ALANLARININ KAMULAŞTIRMA DIŞINDA BİR YÖNTEM İLE EDİNİLMESİ

Bilindiği üzere ülkemizde her y›l ortalama 1.3 milyon çocuk eğitime başlamaktad›r.

Nüfus art›ş› ve iç göçler nedeniyle başta büyük kentlerde olmak üzere ikili ve kalabal›k s›n›flarda öğretim yan›nda eğitime ayr›lan kaynaklar›n yetersizliği çağdaş ülkelerdeki standartlarda gelişim amac›n› s›n›rland›rmaktad›r (6). Nitekim Eylül 1997 y›l› itibariy- le kesintisiz sekiz y›ll›k temel eğitim altyap›s›na 3 y›l içinde ulaş›labilmesi için bir kat- rilyon (5.2 milyar$) Türk Liras› üzerinde finansal kaynağa gereksinim olduğu ifade edilmiş (7) ve bu rakamlar Tablo.6’da gösterilmiştir.

Tablo 6. 1997-2000 Y›llar› Aras› Okul Yap›m ve Kamulaşt›rma İçin Tahmini Maliyetler

Yat›r›m Türü TL (1997 Eylül) Oran II / I Okul İnşas› 793 Trilyon (I)

Kamulaşt›rma 48 Trilyon (II) % 6

Ancak Tablo.6’de görülen kamulaşt›rma bütçesi için ayr›lan ödenek, okul yap›lacak alanlar›n büyük oranda hazineye ait yerler olacağ› varsay›m›na dayanmakta ve takdir edilen bedellerin yarg› süresinde en az 3 kat artt›r›lacağ› gerçeği göz ard› edilmektedir.

(14)

Dolay›s›yla kamulaşt›rma için 1 milyar dolar gerekeceği iyimser bir tahmin olacakt›r.

Hem hukuki hem de ekonomik bak›mdan sorun olan mevcut yaklaş›m›n iyileştirile- rek, kamulaşt›rma maliyetinin yüzde 5-10’u düzeyinde bir maliyetle temel ilköğretim alanlar›n›n planl› sahalarda kamuya kazand›r›lmas›n› sağlamak teknik olarak mümkün- dür.

Arsa ve Arazi Düzenlemesi (AAD)

İmar planlar›n›n uygulanmas› için kamulaşt›rma yan›nda bilinen en etkin araçlardan biri de 3194 say›l› İmar Kanunu’nun 18.maddesine göre yap›lan Arsa ve Arazi Düzen- lemesidir. Yöntemin işleyişi, Şekil 1’de görüldüğü üzere, kadastral mülkiyetlerin ge- ometrik yap›lar›n›n imara uygun biçime dönüştürülmesi ve ayn› zamanda kamu için ge- rekli alanlar›n Düzenleme Ortakl›k Pay› (DOP) ad› alt›nda taş›nmazlarda oluşacak bi- rim değer art›ş› karş›l›ğ›nda kamuya bedelsiz b›rak›lmas›na dayan›r (8).

Şekil 1. Arsa ve arazi düzenlemesinin genel işleyiş mekanizmas›

AAD ile kadastral taş›nmazlar; imar plan› esaslar›na uygun olarak konum, şekil, bü- yüklük ve malik yap›s› bak›m›ndan amaca uygun olarak yeniden biçimlendirilmektedir.

Ayn› zamanda baz› teknik ve sosyal altyap› donat› alanlar› da ilgili kamu kurumuna be- delsiz olarak aktar›lmaktad›r. Ülkemizdeki imar mevzuat›n›n günümüze kadarki gelişi- mi içinde bu donat›lar›n neler olduğu Tablo.7’de gösterilmiştir. Tabloda, DOP; kamu- ya kat›l›m pay›n› ve donat›lar; ise mülkiyet sahiplerinden karş›l›ks›z yap›lan kesintiler ile sağlanan alan› göstermektedir.

(15)

Tablo 7. Ülkemizde AAD’ nin tarihsel Gelişimi İçinde DOP Oran› ve Kapsam›

Yasa Tarihi No DOP Donat›lar 20.06.1930 1663 %15 Yol, meydan

21.06.1933 2290 %15 Yol, meydan, yeşil saha

17.01.1957 6785 %25 Yol, meydan, yeşil saha, otopark 11.07.1972 1605 %25 Yol, meydan, yeşil saha, otopark, park,

çocuk bahçesi

03.05.1985 3194 %35 Yol, meydan, yeşil saha, otopark, park, çocuk bahçesi, cami ve karakol

AAD tarihsel gelişim sürecinde Düzenleme Ortakl›k Pay› kapsam›nda kamu yarar›- na ayr›lan alanlar Tablo.7’de görüldüğü üzere yerel hizmet donat›lar› biçiminde geliş- miştir. Bu gelişme içinde yürürlükte bulunan 3194 say›l› İmar Yasas›n›n 18. maddesi ile cami ve karakol gibi merkezi idarenin yetki genişliği ilkesine dayal› olarak taşra teş- kilatlar›n›n görev alan›nda bulunan donat›lar da yer alm›şt›r. Bu bağlamda toplumun de- ğişen ve çeşitlenen ihtiyaçlar› ile uyumlu olacak biçimde DOP kapsam› ve oran› artan biçimde gelişim içinde olduğu görülmektedir.

Arsa-arazi Düzenlemesi Kapsam›nda İlköğretim Donat›s›n›n Yeri

AAD ile ilgili haz›rlanan 3194 say›l› İmar Yasas›’n›n ilk tasar›s›nda cami ve kara- kol donat›lar› DOP kapsam›nda yer almam›şt›r. TBMM Bay›nd›rl›k ve İmar Turizm Komisyonu bu iki donat›y› daha sonra DOP kapsam›na alm›şt›r. Ancak okul, sağl›k ocağ› ve hastane gibi kamu tesis alanlar› yerel donat›lar kabul edilmeyip kapsam d›ş›n- da b›rak›lm›şt›r. Oysa kapsam içine dahil edilen cami ve karakol donat›lar› da merkezi idarenin görev ve yetki alan› içinde yer almaktad›r.

Buna karş›n AAD’ne ait yönetmeliğin 12. maddesi ile okul, hastane, kreş gibi kamu tesisleri kapsam›nda yer alan alanlar›n, düzenleme bölgesindeki tüm parsellerin alan›

oran›nda hisselenmesi ile kazan›lmas› amaçlanm›şt›r. Bu düzenlemeden amaç, AAD kapsam›nda yer alan parsellerin maliklerinin DOP kapsam›ndaki donat›lar gibi bu do- nat›lardan da yararlanacaklar› kabulüne dayanmaktad›r. Bu kabul ile; nas›l ki düzenle- me kapsam›nda yer alan arazilerden DOP kapsam›ndaki donat›lara karş›l›ks›z kesinti yap›l›yor ise ayn› biçimde ama bir farkla karş›l›ks›z olmamak üzere pay verilmektedir.

Daha sonra ilgili kamu kuruluşu yani okul alanlar› için Milli Eğitim kurumu bu alan›

kamulaşt›rmaktad›r. Her ne kadar AAD mevzuat›nda yer alan bu yöntem plan uygula- mas›nda sosyal adaleti sağl›yor olsa da beraberinde baz› sorunlar› getirmektedir. Şöyle ki;

• Çoğu kez AAD 5 y›ll›k imar program› kapsam›nda yap›lmad›ğ›ndan, Milli Eğitim

(16)

kurumu AAD uygulamas› sonras› 3194 say›l› imar yasas›n›n 13. maddesine istinaden s›n›rs›z bir sürede bu alan› kamulaşt›rma durumundad›r. Bu ise ilgili mal sahibinin mül- kiyet hakk›ndan kaynaklanan kullanma, yararlanma ve tasarruf yetkilerini kullanama- mas›na neden olmaktad›r.

• Baz› AAD projelerinde bu tür alanlara kesinti yap›lmas› nedeni ile kadastral par- sellere yeterince tahsis alan› kalmad›ğ›ndan müstakil imar parseli tahsis edilememekte- dir. Böylece hisseli parselin müstakil parsele göre negatif yöndeki değer farkl›l›ğ›, ta- ş›nmaz malikinin mağduriyetine sebep olmaktad›r.

• Eğer milli eğitim kurumu, böyle bir yöntemle oluşan alanlar›n› kamulaşt›rmak is- ter ise, yüzlerce hatta binlerce malikten oluşan 0.50 m2 düzeyindeki hisseleri kamulaş- t›rmak durumunda kalmaktad›r. Bu durum kamulaşt›rma mevzuat› kapsam›nda yer alan işlemlerin görülmesi için çok uzun zaman gerektirmektedir.

Temel Eğitim Alanlar›n›n DOP Kapsam› İçine Al›nmas›

Bir tarafta nüfusu giderek artan, diğer taraftan eğitimli meslek sahibi vas›fl› insan- lar› yetiştirmek ülküsü ve temel eğitimin zorunlu olduğu eğitim yat›r›mlar›na kaynak yaratmak çabas› içindeki bir ülkede; yaln›z otomobil sahiplerinin yararland›ğ› otopark ve çoğu kez devlet d›ş› sivil organizasyonlarca toprak edinimi ve yap›m› gerçekleştiri- len camilerin DOP kapsam› içinde yer ald›ğ› yürürlükteki mevzuatta temel eğitim alan›

da pek ala yer alabilir. Nitekim Tablo 4’de görüldüğü üzere kamulaşt›rma maliyeti ço- ğu zaman yap›m maliyetine ulaşmakta ve yine Tablo 6’deki sonuçlara göre bir milyar dolar eğitim alanlar›n›n kamulaşt›r›lmas› için kamusal kaynaklar›n ayr›lmas› gerekmek- tedir. Bu dramatik maliyetleri, okul yap›m› için gerekli olan araziye ay›rmak yerine, mevcut yönetmeliğe teknik bir ilave ile AAD kapsam›nda temel eğitim alanlar›n›n ka- muya kazan›m› sağlanmal› ve bu yönde yap›lan maliyetler okul yap›m›na aktar›lmal›- d›r.

Mevcut DOP Oran› Kapsam›nda Temel Eğitim Alanlar›n›n İrdelenmesi Teorik olarak 5000 kişilik bir ilkokul komşuluk ünitesinde kişi baş›na ayr›lmas› ge- reken donat›lar Tablo 8’de gösterildiği biçimdedir. Buna karş›n DOP kapsam›nda yer alan donat›lar ise Tablo 9’da gösterildiği gibi ilkokul komşuluk ünitesindeki donat›la- r›n hepsini kapsamamakta, birden fazla ilkokul komşuluk biriminde veya semt ölçeğin- de yer almas› gereken donat›lar› da kapsamaktad›r.

Tablo 8. İlkokul Komşuluk Ünitesinde Donat›lar

Donat› Ana İlkokul Yeşil Sağl›k Teknik Yol + Toplam

Okulu Alan Altyap› Otopark

Meydan

Alan m2/kişi 0.7 2.0 7.0 1.0 0.1 9.0 19.80

(17)

Tablo 9. DOP Kapsam›nda Yer Alan Donat›lar

Donat› Yeşil Alan Yol+Otopark Cami + Karakol Toplam

Ç.Bahçe+Park Meydan

Alan m2/kişi 7.0 9.0 1.0 17.0

Buna göre 10 bin m2 alan için donat› ve konut alan› dağ›l›m› şöyle olmaktad›r;

10.000 m2*0.35=3500 m2DOP kapsam›nda kamuya ayr›lan donat› alan› olmak üzere;

3500 m2/17 m2= 205 kişilik nüfus yoğunluğuna karş›l›k gelmektedir. Diğer taraftan;

205 kişi*3.80 m2=779 m2 ise kamulaşt›r›lacak donat› alan›d›r. Toplam kamusal alan ise 3500 m2+ 779 m2= 4279 m2yani yüzde 42.8 olmaktad›r.

Burada görüldüğü üzere ilkokul komşuluk birimindeki donat›lar›n tamam›n›n DOP kapsam›nda yer almas› halinde DOP oran›n›n yüzde 42.8 düzeyinde olmas› gerektiği anlaş›lmaktad›r. Ancak teorik ve ideal donat› rakamlar›n›n Türkiye’de tam olarak sağ- lanamad›ğ› bilinen bir gerçektir.

Bu araşt›rman›n amac›n› oluşturan temel eğitim alanlar›n›n bedelsiz edinimi, %35 kesinti oran› sabit kalmak üzere DOP kapsam›nda yer almas› halinde kamulaşt›rma ya- p›lmaks›z›n bu gerçekleşememektedir. Öncelikle %35 oran›n›n yetersiz olduğu anlaş›l- maktad›r. Ancak aşağ›da aç›klanacağ› üzere DOP hakk›nda bir düzenlemeye gidilerek temel eğitim alanlar›n›n kazan›m› mümkün olabilecektir.

Temel Eğitim Alanlar›n›n DOP Kapsam›nda Yer Almas› İçin Gerekli Düzenleme

Öncelikle imar programlar›na paralel olarak düzenleme s›n›rlar›n›n geçirilmesi ve hangi düzenleme alan› içinde temel eğitim alanlar›n›n ne oran›ndaki DOP ile sağlana- bileceğini belirlenebilmesi için Trabzon Belediyesi mücavir sahas› içinde yer alan ilko- kullar merkez kabul edilerek düzenleme s›n›rlar› oluşturulmuş ve Tablo.10’da görüldü- ğü üzere yeni DOP oranlar› elde edilmiştir. Yap›lan irdeleme neticesinde Tablo.10’da- ki sonuçlara göre temel eğitim alanlar›n›n DOP kapsam›na al›nmas› halinde okul ve dü- zenleme alan›n›n büyüklüğüne bağl› olarak %35 oran›n %1.2 ile 4.2 puan art›ğ› gözlen- miştir. Diğer taraftan imar plan› yap›lmas› ve değişikliklere ait yönetmelik de 2.10.1999 tarihli değişiklik ile ilköğretim alan kullan›m standartlar› 15.000 m2 düzeyine ç›kar›l- m›şt›r. Bu durumda DOP oran› % 40 düzeyine ulaşmaktad›r.

(18)

Tablo 10: İlköğretim Donat›s›n›n DOP Kapsam› İçinde ve D›ş›nda Olmas› Halinde DOP Oranlar›

İmar D.Giren İmar Ada İlkokul Alan› DOPO (I) DOPO (II) II – I Pafta No Alan (m2) Alan› (m2) Alan (m2)

20-Ö-IV 374 777 237 838 44700.00 0.3535 0.3654 %1.2

20-J-II 350 065 227 771 5507.00 0.3336 0.3494 %1.6

19-Ö-III 448 572 280 109 7430.00 0.3589 0.3756 %1.7

20-K-I 447 050 269 051 14180.00 0.3664 0.3982 %3.2

20-M-IV 426 531 264 633 17909.00 0.3610 0.4030 %4.2

Görülmektedir ki yürürlükteki 3194 say›l› imar yasas›n›n 18. inci maddesine göre

%35 DOP oran› kapsam› %40 düzeyine ç›kar›lmad›kça temel eğitim alanlar›n›n DOP kapsam›na al›nmas›n›n önemli bir kazan›m› olmamaktad›r. Dolay›s›yla, temel eğitim alanlar›n›n DOP kapsam›nda kamuya bedelsiz kazan›m›n› sağlayacak biçimde mevcut yasaya ilave hükümler getirilmelidir.

ÖNERİ: 3194 say›l› İmar Yasas›’n›n 18. Maddesinin İkinci ve Üçüncü F›k- ralar›na Yeni Bend Eklenmesi Hakk›nda Yasa Teklifi;

Buna göre;

"Belediyeler veya Valiliklerce düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsalar›n dağ›t›m›

s›ras›nda bunlar›n yüzölçümlerinden yeteri kadar saha, düzenleme dolay›s›yla meydana gelen değer art›şlar› karş›l›ğ›nda düzenleme ortakl›k pay› olarak düşülebilir. Ancak bu maddeye göre al›nacak düzenleme ortakl›k paylar› düzenlemeye tabi tutulan arazi ve ar- salar›n düzenlemeden önceki yüzölçümlerinin %35’ini geçemez, düzenleme kapsam›n- da temel eğitim alan› bulunmas› halinde düzenleme ortakl›k pay› %40’a kadar al›nabilir.

Düzenleme ortakl›k paylar›, düzenlemeye tabi tutulan yerlerin ihtiyac› olan yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, cami, karakol ve temel eğitim alan›

gibi umumi hizmetlerden ve bu hizmetlerle ilgili tesislerden başka maksatlarda kul- lan›lamaz."

2. ÖNERİLEN YENİ DOP ORANININ FAYDALARI

a) 1999 y›l› AAD birim fiyatlar› üzerinden tablo 5’de verilen temel eğitim alan-

(19)

lar›n›n sözü edilen yöntemle elde edilmesi halinde, uygulama masraf›n›n kamulaşt›rma masraf›na oran›n›n yüzde 10 düzeyinde kald›ğ› görülmüştür. Yani kamulaşt›rma maliyetlerinin yüzde 90’n›n okul yap›m›na ayr›labileceği görülmektedir.

b) İmar plan›nda temel eğitim alanlar›nda taş›nmazlar› kalan mülk sahiplerine, kamusal külfet ve nimetler karş›s›nda sosyal eşitlik ilkesince düzenleme kapsam›nda yer alan diğer parseller gibi yap›laşmaya uygun arsa tahsis edilebilecektir. Böylece okul alan›nda taş›nmaz› kalan ve kullan›m› k›s›tlanan mülk sahipleri plan değişikliği istemi için belediyeye veya yarg›ya başvurmayacaklard›r.

c) Kamulaşt›rma ile salt okul yeri kamuca elde edilirken geri kalan taş›nmazlar›n imara uygun çağdaş kent parçalar› oluşturamamas› ortadan kalkacakt›r. Böylece hem devlet hem de özel taş›nmaz sahipleri AAD ile çağdaş kentleşmede yerlerini alm›ş olacaklard›r.

d) Karş›l›ks›z okul yapt›rmak isteyen hay›rseverlere, okul yeri için arsa tahsisleri kolayl›kla sağlanabilecektir.

3. SONUÇ

Merkezi ve yerel idareler aras›nda görev ve yetki dağ›l›m›n›n yeniden gündeme gel- diği bugünlerde, merkezi idarenin görevi olan yerel milli eğitim hizmetlerinin belediyelere devredilmesi düşüncesi ile bu çal›şmadaki önerinin düşünce altyap›s›

hukuksal dayanak yönünden örtüşmektedir. Kamusal hizmet donat›lar›n›n en önem- lilerinden biri olan ve toplumsal faydan›n büyük olduğu temel eğitim okul alanlar›n›n DOP kapsam›na al›nmas› ile yararlanan halk›n toprak kesintisi biçiminde ayni kat›l›m›

sağlanm›ş olacakt›r. Fakat ayn› zamanda taş›nmaz sahipleri için Anayasal temel bir hak olan mülkiyet hakk›n›n içeriğinden kaynaklanan yetkiler daha elverişli hale getirilmek- tedir. Taş›nmazlar›n değer art›şlar› içinde en önemli faktörlerden biri olan eğitim tesis- lerinin yap›m›ndan ileri gelen rant›n bir k›sm›n›n sosyal adalet ilkesine uygun olarak kamuya geri dönüşümü sağlanmaktad›r. Böylece mülk sahiplerine kamusal yat›r›mlar- dan kaynaklanan taş›nmaz değer art›ş› yoluyla gelir transferi kabul edilebilir ölçülere indirgenmektedir. Hepsinden önemlisi de kamulaşt›rma ile okul alanlar›n›n elde edil- mesi planl› alanlarda büyük ölçüde ortadan kalkarak, kamulaşt›rma için ayr›lan yat›r›m ödenekleri eğitimin diğer hizmetlerine aktar›labilecektir.

(20)

KAYNAKÇA

(1) Yusuf Bayraktutan, "Kalk›nma ve Altyap›", Ankara 1992, AÜ-SBF Dergisi, Cilt:47, Say›:3-4, s.83-93.

(2) Kenan Bulutoğlu, Kamu Ekonomisine Giriş, Filiz Yay›nlar›, İstanbul, 1988.

(3) Emre Aysu, Şehir Planlamas›nda Yoğunluk, Y›ld›z Teknik Üniversitesi Mat- baas›, İstanbul, 1990, s.180.

(4) Ayten Çetiner, Şehircilik Çal›şmalar›nda Denetim İlkeleri, İTÜ Bask› Atölyesi, İstanbul, 1991, s.223

(5) Melih Ersoy, Kentsel Alan Kullan›m Normlar›, ODTÜ Bas›m İşliği, Ankara, 1994, s.301.

(6) Cemal B›y›k ve Bayram Uzun, "Mevzuat ve Uygulamalar›n Iş›ğ›nda Arsa ve Arazi Düzenlemesinin Proje Çerçevesinde İncelenmesi", Ankara 1992, 3194 Say›l›

İmar Kanunu 18. Madde Uygulamalar› Semineri, TAU Yay›n No:49, s.25-34.

(7) Tahsin Yomral›oğlu ve Bayram Uzun, "Özelleştirme Mevzuat›n›n Taş›nmaz Mülkiyeti Aç›s›ndan İrdelenmesi", İşletme ve Finans Dergisi, Ankara 1997, Say›:130, s.36-46.

(8) Hasan Denizkurdu, "Türkiye’ye Karş› Avrupa İnsan Haklar› Mahkemesinde Aç›lm›ş Davalar", 09.01.1999 günlü Yeni Yüzy›l Gazetesi.

(9) DPT Raporu, Yedinci Beş Y›ll›k Kalk›nma Plan› (1996-2000), 1995,Ankara (10) Hikmet Uluğbay, 16.08.1997 günlü TRT1 program›ndaki aç›klamas›.

(11) Tahsin Yomral›oğlu, "A Nominal Asset Value-Based Approach For Land Readjustment and Its Implementation Using Geographical Information Systems", Dok- tora Tezi, Dep of Surveying University of Newcastle Upon Tyne, 1993, UK.

(21)

ÖZET

1999 y›l›n›n Aral›k ay›nda, 21. yüzy›la ramak kala, bizim için çok önemli olan ve y›llard›r istemekte olduğumuz tarihi bir olay gerçekleşti: Türkiye, 15 üyesi bulunan Av- rupa Birliğine aday ülkelerden biri olarak kabul edilmişti. Bu tarihten sonra, ülkemiz birçok yönüyle topluluk ülkeleri standartlar›na eriştirilmek için akreditasyon çal›şmala- r› başlat›lm›şt›r. Acaba kadastro çal›şmalar›m›z ve sonuçlar› akredite edilebilmiş midir?

Bu konuda ne gibi çal›şmalar yap›lmaktad›r? Uzun süredir tart›ş›lmakta olan; ilk tesis kadastrosunun ne zaman biteceği, yap›lan kadastro çal›şmalar›n›n günün ihtiyaçlar›n›

karş›lay›p karş›lamad›ğ›, ikinci kadastronun gerekli olup olmad›ğ› gibi konulara bir de, yap›lan kadastro çal›şmalar›n›n AB standartlar›na uygun olup olmad›ğ› konusu eklendi.

Bu araşt›rmada, Ülkemizde 2000 y›l›na kadar yap›lm›ş olan kadastro çal›şmalar› teknik ve hukuki yönden incelenmiş ve Avrupa Birliğine üye Ülkelerin kadastral durumlar›y- la mukayese edilerek, topluluğa üyelik için uyum sürecinde Ülkemizin kadastral aç›dan üstleneceği rol belirlenmeye çal›ş›lm›şt›r.

1. GİRİŞ

Her yeni gün biraz daha gelişen Dünyam›zda mülkiyet ve kadastro olgusu önemli bir rol oynamaktad›r. Toprağa ilişkin her türlü planlama ve projelendirmede kadastro altl›ğ› esas al›nmas› dolay›s›yla, planlanan ve yap›lan çal›şmalarda hedefin gerçekleş- tirilebilmesi için kadastronun güncel, doğru ve ihtiyaçlar› karş›lar nitelikte olmas› gere- kir.

Kadastro, her ülkenin kendi ihtiyaç ve amaçlar›na göre yönlendirdiği bir kamu hiz- metidir. Kadastro, uygulanmakta olduğu ülkenin toplumsal ve ekonomik gelişmesine bağl› bir içerik kazanmakta, toplumun ihtiyaçlar›n› karş›lamak üzere uygulanmakta, toplumsal yap› ve ihtiyaçlar değiştikçe kadastronun kapsam ve içeriği de değişmektedir (ERKAN, 1991).

Uluslararas› Ölçmeciler Birliği (FIG) taş›nmaz mallar kadastrosunu, "Kadastro dairesi taraf›ndan yürütülen, kütüklerden ve büyük ölçekli haritalardan oluşan, idari birimlere göre bölümlenmiş olarak bütün taş›nmazlar› hukukun, kamu yönetiminin,

TÜRKİYE’DE AVRUPA BİRLİĞİNE UYUM SÜRECİNDE KADASTRAL BOYUT

Ayşe YAVUZ*

________________________

*KTÜ Mühendislik - Mimarl›k Fakültesi, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü, Araşt›rma Görevlisi.

(22)

ekonominin ve istatistiğin ihtiyaç duyduğu biçimde gösteren ve tan›mlayan bir kamu hizmetidir" şeklinde tan›mlamaktad›r (ERKAN, 1991).

Kadastroda, kişi-hak-parsel (obje) ilişkisi mevcuttur. Tapu Sicili (arazi kayd›) pren- sip olarak, kişi-hak ilişkisini irdeleyerek kim ve nas›l sorular›n› cevaplarken, Kadast- ro hak-obje ilişkisini irdeleyerek nerede ve ne kadar sorular›n› cevaplamaya çal›ş›r. Bu yüzden, Tapu Sicili ve Kadastro, birbirini tamamlayarak interaktif biçimde çal›ş›rlar ( HENSSEN, 1995).

Kadastronun mevcut gelişiminde; vergi kadastrosu (mali kadastro), hukuki kadast- ro, teknik kadastro ve çok amaçl› kadastro aşamalar›ndan geçtiği görülür. Kadastro, tüm Dünya ülkelerinde taş›nmazlardan eşit ve adil vergi almak amac›yla ortaya ç›k- m›şt›r. Zamanla, bütün hak ve s›n›rlamalarla bir parselin yasal statüsünün önemi anla- ş›larak hukuki kadastroya geçilmiştir. Teknolojinin gelişmesiyle ortaya ç›kan ihtiyaçlar teknik kadastroyu öne ç›kartm›şt›r. Günümüzde ise kadastronun kapsam› genişletilerek, hukukun, ekonominin, tekniğin, sosyal yaşay›ş›n, istatistiğin ve bilimin farkl› ihtiyaçla- r›n› karş›layacak niteliklerde çok amaçl› kadastro ön plana ç›km›şt›r.

Ülkemizde kadastro çal›şmalar› Osmanl› döneminde başlat›lm›şt›r. Ancak gerçek manada kadastro çal›şmalar›na, 1934 y›l›nda 2613 say›l› Kadastro ve Tapu Tahriri Ka- nunu ile başlanm›şt›r. Bu kanunun amac›; taş›nmaz mallar›n s›n›rlar›n›n arazi ve plan üzerinde belirlenmesi ve s›n›rlamas› yap›lan taş›nmazlar›n maliklerinin tespit edilmesi- dir. 1950 y›l›nda 5602 say›l› Tapulama Kanunu ç›kar›larak, köylerdeki taş›nmaz mal- lar›n kadastrosu bu kanun hükümlerine göre yap›lmaya başlanm›şt›r. Bu kanun 1964 y›- l›nda 509, 1966 y›l›nda da 766 say›l› tapulama kanunlar›yla değiştirilmiştir. Bu arada, il ve ilçelerin belediye hudutlar› içerisindeki arazilerde kadastro çal›şmalar›na 2613 sa- y›l› kanun ile devam edilmiştir. Ülkemizdeki kadastro çal›şmalar›, 1987 y›l›nda 3402 say›l› Kadastro Kanunu nun yürürlüğe girmesiyle, yasal olarak birleştirilmiştir.

Orman alanlar›n›n kadastrosu ise, 1937 y›l›nda ç›kar›lan 3116 say›l› Orman Kanu- nu hükümlerine göre Orman Genel Müdürlüğüne bağl› Orman Kadastro Komisyonlar›

taraf›ndan yap›lmaya başlanm›şt›r. Günümüzde bu çal›şmalar, 1956 tarih 6831 say›l›

Orman Kanunu na göre yürütülmektedir.

3402 say›l› kanunun amac›; "memleketin kadastral topoğrafik haritas›na dayal› ola- rak taş›nmaz mallar›n s›n›rlar›n› arazi ve harita üzerinde belirterek hukuki durumlar›- n› tespit etmek ve bu suretle Türk Medeni Kanununun öngördüğü tapu sicilini kurmak- t›r (Md.1). Buna göre, kadastro çal›şmalar›na üçüncü boyut olan yükseklik boyutu ek- lenmiştir. Ancak, mevcut çal›şmalara bak›ld›ğ›nda kadastro haritalar›n›n halen iki bo- yutlu yap›ld›ğ› görülmektedir. Sadece, kadastronun teknik işleri ihale yoluyla yapt›r›l- d›ğ›nda üçüncü boyut istenmektedir.

Avrupa’n›n birçok ülkesinde, kadastro çal›şmalar› 19. yüzy›l›n başlar›nda başlat›l- m›ş ve k›sa bir sürede tamamlanm›şt›r. Daha sonraki y›llarda, bu çal›şmalar sürekli içe-

(23)

rikleri genişletilerek, güncelleştirilmiş veya ikinci, üçüncü defa yeniden yap›lm›şt›r.

Günümüzde ise, çoğu say›sal olarak yap›lmakta olan kadastro ürünleri, coğrafi bilgi sis- temlerinin temel altl›ğ› olarak değerlendirilmektedir.

2. TÜRKİYE’DE MEVCUT KADASTRO DURUMU

Ülkemizde kadastro çal›şmalar›, Devlet taraf›ndan finanse edilen Tapu ve Kadast- ro Genel Müdürlüğü (TKGM) taraf›ndan yürütülmektedir.

Türkiye’de halen yap›lmakta olan kadastro, ağ›rl›k olarak hukuki kadastrodur. Ka- dastro çal›şmalar› sonucunda, taş›nmazlar hakk›nda hukuki bilgileri içeren Tapu Kütü- ğü bilgileri ve geometrik durumlar›n› gösteren kadastro haritas› üretilmektedir. Kesin- leşen kadastro çal›şmalar› sonucunda, tescil edilen taş›nmaz sahiplerine tapu belgesi ve- rilerek, bu konuda Devlet güvencesi sağlanmaktad›r.

TKGM’ce, ülkemizde kadastrosu yap›lacak toplam alan kentsel olarak 40 357 890 dönüm, k›rsalda ise 465 168 048 dönüm olarak tespit edilmiştir. Yani, kadastrosu yap›- lacak olan toplam alan 505 525 938 dönümdür (AKAY / ŞAHİN,1999).

Türkiye’de toplam olarak 81 il ve 950 ilçe mevcuttur. 2000 y›l›na kadar illerin 79’unda, ilçelerin ise 794’ünde çal›şmalar bitirilmiştir. Kentsel alanda, tesis kadastrosu tamamlanan parsel say›s› 5 778 258 adet ve 37 987 880 dönüm olduğundan, alan baz›n- da gerçekleşme % 94.13’tür (Grafik 1). K›rsal alanda, tesis kadastrosu tamamlanan par- sel say›s› 27 003 679 adet olup, alan olarak 311 883 703 dönüm; dolay›s›yla, alan ba- z›nda gerçekleşme %67.05’dir (Grafik 2) (DPT, 1999).

Grafik 1. Kentsel Alanda Kadastro Grafik 2. K›rsal Alanda Kadastro

Ülkemizdeki kadastro çal›şmalar›n›n seyrini tespit etmek amac›yla, yaklaş›k 6 y›ll›k bir süreçteki çal›şmalar incelenmiştir. Buna göre, 31.12.1993 tarihi itibariyle tesis ka- dastrosu kentsel alanda 32 677 589 dönüm, köylerde 252 043 419 dönüm alanda yap›l- m›şt›r. Bu tarihten 30.09.1999’a kadar geçen sürede (69 ay) kentsel alanda 5 310 291 dönüm, köylerde 59 840 284 dönüm alan›n kadastrosu yap›lm›şt›r. Bu çal›şma tempo- suna göre, kalan kentsel alan›n kadastrosu yaklaş›k 31 ayda (2.5 y›l), köyler ise yakla-

Kadastrosu bitmifl alan Kadastrosu yap›lacak ala

Kadastrosu bitmifl alan Kadastrosu yap›lacak alan

(24)

ş›k 177 ayda (yani 14.5 y›lda) bitirilebilecektir. Sonuç olarak, Ülkemizdeki ilk tesis ka- dastrosu bu h›zla yaklaş›k 14 y›lda tamamlanabilecektir.

Tapu ve Kadastro teşkilatlar› ilk tesis kadastrosu çal›şmalar›n› sürdürürken, diğer taraftan da yenileme çal›şmalar›, imar aff› çal›şmalar›, mera, yaylak ve k›şlaklarla ilgi- li çal›şmalar, orman d›ş›na ç›kar›lan alanlar›n kadastrosu, yaşatma ve güncelleştirme gi- bi çal›şmalar› da yürütmektedir.

2000 y›l›na kadar parsel olarak 222 307 adet, alan olarak da 1 147 535 dönüm alan- da yenileme çal›şmalar› yap›lm›şt›r (DPT, 1999).

Yar›m asr› geçen bir sürece yay›lm›ş olan kadastro çal›şmalar›nda, teknolojik geliş- melerden olabildiğince yararlan›lmaya çal›ş›lm›şt›r. Dolay›s›yla kadastro çal›şmalar›n- da farkl› yöntemler kullan›lm›şt›r. 2000 y›l›na kadar yap›lan çal›şmalar›n kullan›lan yönteme göre s›n›fland›r›lmas› (Tablo 1)’de verilmiştir.

Tablo 1

Yap›m Yöntemi Oran› Pafta adedi

Fotogrametrik %16 42374

Grafik %42 110710

Kutupsal (Takeometrik) %20 53318

Ortogonal (Prizmatik) %17 45389

Say›sal %5 12916

Kaynak: Doğan, 1999.

Bu tablodaki bilgilerden; ülkemizde bugüne kadar yap›lm›ş olan kadastronun, tek- nik standartlar bak›m›ndan eşdeğerde olmad›ğ› anlaş›lmaktad›r. Yap›lan çal›şmalardan büyük bir k›sm›n›n günümüzdeki ihtiyaçlar› karş›layamad›ğ› tespit edilmiştir. Örneğin, grafik yöntem art›k terk edilmiş olmakla birlikte, mevcut paftalar›n % 42’si bu özelliğe sahiptir.

3. AVRUPA TOPLULUĞU ÜLKELERİNDE ARAZİ KAYITLARI ÇALIŞ- MALARI VE KADASTRO

Avrupa Birliği (AB)’ne Almanya, Belçika, Hollanda, Fransa, İtalya, Lüksembourg, İngiltere, Danimarka, İrlanda, Yunanistan, İspanya, Portekiz, Avusturya, İsveç ve Fin- landiya olmak üzere 15 ülke üyedir. Bu ülkelerin ilk alt›s› kurucu üyedir.

(25)

Avrupa ülkelerinde arazi mülkiyeti kay›t sistemlerinin çoğunluğu, 18. ve 19. yüzy›l- larda, eskiden oluşturulan kapsaml› arazi kay›tlar› üzerine kurulmuştur. Bu kay›tlar, ka- dastral s›n›rlar› gösteren büyük ölçekli haritalarda tan›mlanan araziyi kaps›yordu.

1723’de Avusturya, 1/2000 ölçekli kadastral haritalara dayal› olan bu tamamlanm›ş ka- dastral ölçülerin ilkini oluşturdu. Daha sonra 19. yüzy›l›n başlar›nda, kral Napolyon I, Fransa için benzer kadastral ölçüleri tamamlatm›şt›r (JEFFRESS, 1991).

Avrupa Ülkelerinin çoğunda, kadastro ve arazi mülkiyet kayd› (tapu kütüğü) yerel ofisler şeklinde işleyen ayr› kurumlar taraf›ndan yürütülmektedir. Örneğin, Avustur- ya’da yasal kadastral haritalar Federal Ölçme Daireleri’nin sorumluluğu alt›nda, kü- tükler ise yerel mahkemeler taraf›ndan tutulmaktad›r.

Finlandiya’da, birbiri ile uyumlu 2 kütük vard›r. Biri, harita ve yüzölçümü gibi ge- ometrik verilerler ilgilenen ölçmeciler taraf›ndan işletilir. Diğeri ise arazi mülkiyeti ve diğer yasal verileri ele alan avukatlar taraf›ndan işletilir. Anlaşmazl›klar ise, Özel Ara- zi Mahkemeleri taraf›ndan incelenir (ALLAN, 1995).

Almanya’da da bu iki sistem yani kadastro ve tapu kütüğü farkl› organizasyonlar ta- raf›ndan yürütülmektedir ve durum (Tablo 2)’de özetlenmiştir.

Tablo 2. Almanya’da Arazi Kayd›nda Çift Sistem

Kadastro Tapu Sicili

Eyalet Kanunu Federal Kanun

Arazi Ölçme ve Mülkiyet

Kadastrosu Kanunu Arazi Sicili Kanunu

Ölçme ve kadastro ofisi Yerel Mahkeme Departman›

Kadastro, tüm parselleri grafik ve text Arazi sicili tüm gayrimenkullerin verileri ile tan›mlayan resmi kay›tt›r. yasal statüsünü gösterir.

Her iki sistemde uyum içinde sürdürülmesi için veri exchange taraf›ndan sürekli güncelleştiriliyor.

Kaynak: Hawerk, 1995

Hollanda’da, tüm arazi, arazi kay›t sistemi alt›nda toplan›r. Bu sistem, tapular›n ar- şivi (resmi kay›tlar), parsele dayal› mülkiyet kay›tlar› (kadastral kay›tlar) ve indeks ha- rita (kadastral harita) olmak üzere üç bilgi topluluğundan oluşur. Bu arazi kay›t sistemi, Kadastro ve Resmi Kay›tlar Kurumu ve noterler taraf›ndan çal›şt›r›l›r. Kadastro, 1994’te yar› özelleştirildi ve şimdi başar›l› ekonomik anlamda kendini yöneten Devlet kurumu olarak iş görmektedir ve 15 bölge ofisi vard›r (ZEVENBERGEN, 1998).

(26)

Arazi kay›t sistemi konusuna gelince, ülkeler aras›nda farkl›l›klar söz konusu olma- s›na rağmen genel olarak tan›mlanabilen 4 temel prensip vard›r. Bunlar; deftere kay›t prensibi (booking principle), r›za gösterme prensibi (consent principle), alenilik prensi- bi (the principle of publicity), uzmanl›k prensibi (the principle of specialty)’dir (HENS- SEN, 1995).

Tüm Dünya’da, tapu kay›t sistemlerinin farkl› kategorileri vard›r. Avrupa ülkeleri- nin bu kategoriler bak›m›ndan değerlendirilmesinde; İngiltere ve İrlanda İngiliz grup olarak, Almanya, Avusturya, Alsace-Lorraine, İsveç, Danimarka ve Türkiye, Alman / İsveç grubu’nda yer almaktad›r. Bu s›n›fland›rma geniş oranda coğrafidir ve kay›t pren- siplerindeki farkl›l›klardan ziyade arazi kanunundaki farkl›l›klar› yans›t›r (HENSSEN, 1995).

İngiliz grup büyük ölçekli askeri haritalar›; Türkiye’nin de içinde bulunduğu Al- man/İsveç grubu parsele dayal› kadastral haritalar› kullanmaktad›r.

Diğer bir s›n›fland›rma ise tapu kay›t sistemi ve senet kay›t sistemidir. Senet kay›t sistemi negatif veya pasif sistem ile eş anlaml›d›r, tapu kay›t sistemi pozitif veya aktif sistem olarak gösterilir.

Avusturya’daki arazi kay›t sistemi, geleneksel s›n›fland›rmadaki tapu kayd›d›r (tit- le registration). Buna göre, kaydedilen sahip, resmi malik olma güvenine sahiptir. Tapu kayd›, Napolyon’a ait anlamda kadastro ile yak›n işbirliğinde iş görür. Avusturya siste- minde, parseller s›n›r taşlar›yla belirlenir, ulusal koordinat sisteminde kaydedilir ve ka- dastral haritada gösterilir (say›sal kadastro). Her s›n›r ölçümü, tapu plan› içinde belge- lerle ispat edilir (tasdikli ölçme doküman›). Malik devir senedinin bir kopyas›n› ve ta- pu sertifikas›na benzeyen arazi kitab› hakiminin ilgili karar›n› al›r. Avusturya sistemi, çok tutarl› görünen ve pratikte iyi işleyen bir sistemdir (ZEVENBERGEN, 1998).

Geleneksel s›n›fland›rmada Hollanda sistemi, Napolyon’a ait anlamda kadastro ile birleştirilmiş iyi geliştirilmiş senetler kayd›d›r (deeds registration). Parseller genel s›n›r- lar› ile belirlenir ve indeks haritalarda gösterilir (grafik kadastro). Bağ›ms›z s›n›r ölçme taslaklar› önemli bir rol oynamas›na rağmen tapu planlar› yoktur. Malik, bir tapu serti- fikas› almaz ancak kadastro taraf›ndan damgalanan kay›tl› devir senedinin bir kopyas›- n› al›r. Hollanda sistemi teorik baz› kusurlara sahip olmas›na rağmen pratikte iyi çal›ş›r (ZEVENBERGEN, 1998).

Finlandiya’da tapu kayd› pozitif sisteme dayal›d›r. Kay›tlar›n otomasyonu bak›m›n- dan nitelik verileri (kadastro) 1994’te tamamlanm›şt›r. Tapu sicili ise 1995’te tamam- lanm›şt›r (FIG, 1995).

İrlanda’da, arazi kayd›, genel s›n›r sistemine dayal›d›r. Devlet, senetlerin kayd› ve tapular›n kayd› olmak üzere iki sicili işletmektedir (ALLAN, 1995).

Kadastronun, taş›nmaz maliklerinden adil vergi alma amac›yla ortaya ç›kt›ğ› düşün-

(27)

cesi Avrupa Ülkelerinde de değişmemiş ve 19. yüzy›l›n başlar›nda kadastro, mali amaç- l› olarak ortaya ç›km›şt›r.

Kadastro, Avusturya’da, vergi amaçl› olarak 1820’de başlat›ld› ve 1861’de tüm ül- kede tamamland›. 1883’den beri kadastro ve arazi kay›t sistemi (Grundbuch), ayn› pa- ralelde güncelleştirilmektedir (HAWERK, 1995).

Almanya’n›n ilk ülke nirengi ağ›na dayal› kadastro ölçmeleri 1826-1833 y›llar› ara- s›nda yap›lm›ş ve bunlar büyük ölçekli vergi haritalar›n›n oluşturulmas› için temel ol- muşlard›r. 1872 y›l› Prusya Tapu Sicil Yönetmeliği ile vergi kadastrosu mülkiyet ya da hukuk kadastrosu içeriğini de kazanm›şt›r. Kadastro yöneticileri ayn› zamanda bölgele- rinde Taş›nmaz Vergi Komisyonu’nun başkanl›ğ›n› da yapm›şlard›r (ERKAN, 1982).

Fransa’da, Napolyon kadastrosu ad›yla da an›lan ilk plana dayal› kadastro 1808 y›- l›nda başlam›ş 1850 y›l›nda tamamlanm›şt›r. Başlang›çta tamamen mali amaçl› idi. Ma- li amaç yan›nda taş›nmazlar›n varl›ğ›n› belgeleme ve s›n›r anlaşmazl›klar›n› çözme gü- cü görülmüş ve bu aç›dan da yararlan›lm›şt›r (ERKAN, 1982).

Danimarka’da 1844 y›l›nda başlayan kadastro, başlang›çta kadastral kay›t ve ka- dastral harita olmak üzere iki k›s›mdan oluşuyordu. 1860’l› y›llardan beri kadastro, tüm ülkeyi kaplamakta ve sürekli güncelleştirilmektedir. Bu ülkede de kadastro vergi amaç- l› başlam›ş ancak daha sonra arazideki maddi menfaatler ve yasal haklar›n güvenliğinin önemi anlaş›larak yeni bir boyut eklenmiştir. Günümüzde Danimarka kadastrosu, Ulu- sal Ölçme ve Kadastro Dairesi taraf›ndan sürdürülen hukuki kadastrodur (ALLAN, 1995).

Lüksembourg’da kadastro, grafik ve malidir. Bu ülkede ulusal resmi haritalama, Lüksembourg Kadastro ve Topoğrafik Ölçme Bölümü ile birlikte IGN (Fransa) taraf›n- dan yap›l›r (ALLAN, 1995).

Avrupa ülkelerinin hepsinde mali amaçl› başlayan kadastro hukuki boyut kazanm›ş hatta farkl› hizmetlere cevap verebilecek niteliğe ulaşm›şt›r. Bu durum yani çok amaç- l› kadastroya geçişe ilk örnek olarak Almanya verilebilir.

Almanya’da 1934 y›l›nda tar›msal topraklar›n ülke çap›nda derecelendirilmesine başlanm›ş ve derecelendirme sonuçlar› 1936 y›l›ndan itibaren kadastro belgelerine ak- tar›lm›şt›r (ERKAN, 1982). Böylece Almanya’da, çok amaçl› kadastroya yönelme baş- lam›şt›r. Almanya’da, kadastro, Arazi Bilgi Sistemi (LIS)’nin temelidir. İçerik çok çe- şitlidir, planlama, istatistik, politik ve ticari tüm gereksinimler için esnektir.

Ortak referans yüzeyi olarak Gauss-Krüger koordinat sistemini kullanan Almanya gayrimenkul kadastrosu, bir eyaletin s›n›rlar› içerisinde yer alan gayri menkulleri (par- seller, binalar) tan›mlar ve grafik formda sunar. Kadastro, arazi kay›t kanunlar›na göre resmi bir kay›tt›r ve arazi vergi kayd› (metinsel k›s›m) ve kadastral harita (grafik k›s›m) isimli iki bileşenden oluşur. Arazi vergi kayd›, ayr› ayr› parseller üzerindeki, hisse nu-

(28)

mara kodu, yüzölçümü ve yer ad›, toprak değerlendirme sonuçlar›, arazi kullan›mlar›, malikler ve diğer hak sahibi kişiler gibi verileri içerir. Kay›t, eyaletler taraf›ndan say›- sal formda sürdürülür, Otomatik Kadastro Envanteri ( Automatisiertes Liegenschafts- Buch= ALB) vas›tas›yla veri yap›s› ve içeriği uyum içinde düzenlenmektedir (DE- GERSTEDT / MÜLLER, 2000).

Kadastral harita, tek tek parsellerin s›n›rlar› ile birlikte grafiksel sunumu, binalar, s›- n›rlar› ile birlikte arazi kullan›m s›n›flar›, topoğrafik özellikler ve toprak s›n›fland›rma- s›n› (sadece baz› eyaletlerde) içerir. Orijinal biçimde, bir analog harita olarak dizayn edilen ve güncelleştirilen tüm kadastral haritalar›n içerikleri, sürekli olarak Otomatik Yasal Parsel Harita Sistemi’ne (Automatisierte LiegenschaftsKarte= ALK) dönüştürü- lüyor. Şu anda, analog ve dijital haritalar›n her ikisi de mevcuttur fakat gelecek y›llar- da, say›sal kadastral haritalar aşama aşama analoglar›n yerini alacak (DEGERSTEDT / MÜLLER, 2000).

Avusturya’da planlama ve diğer amaçlar için, taş›nmaz mallar hakk›nda bilgi elde etmek mümkündür. Bu mevcut bilgiler, yüzölçümü, tar›msal kullan›m, bahçeler, üzüm bahçeleri, ormanlar, sular ve say›sal kadastro haritas› gibi arazi kullan›m› ile ilgili taş›n- maz mal göstergelerinden özetler içerir. Ülkenin bir çok bölümünde, yer alt›ndaki alt yap› hizmetlerinin (boru hatlar› vb), geometrik ve diğer özellikleri ölçmeciler taraf›n- dan devaml› olarak talep esnas›nda kaydedilmektedir. Bu veriler direk olarak kadastro koordinat sistemine bağlan›yor. Dolay›s›yla, zamanla alt yap› verilerinin tam bir envan- teri elde edilecektir (ALLAN, 1995).

Hollanda’da, tüm araziler, arazi kay›t sistemi alt›nda toplan›r. Bu sistem, üç bilgi topluluğunu içerir. Bunlar, tapular›n arşivi (resmi kay›tlar), parsele dayal› mülkiyet ka- y›tlar› (kadastral kay›tlar) ve indeks harita (kadastral harita) d›r. Bu bilgi topluluklar›- n›n temeli, birbiri ile ilişkili üç nesnedir. Kişi varl›ğ›, bir birey ya da bir grup insan› tem- sil eder ve "kim?" sorusuna cevap verir. Parsel belirli bir arazi bölümünü temsil eder ve

"nerede?" ve "ne kadar?" sorular›na cevap verir. Hak, belirli bir yasal ilişkiyi temsil eder (mülkiyet, kira ya da zilyetlik türü) ve "nas›l?" sorusunun cevab›n› verir. Sistemin etkin olmas› için, bu üç nesnenin her biri, doğru ve aç›k bir şekilde belirlenmek zorun- dad›r (ZEVENBERGEN, 1998).

Günümüzde, Avrupa ülkelerinin gündemini kadastro ve arazi kayd› ile ilgili verile- rin say›sallaşt›r›larak bilgisayar ortam›na aktar›lmas› oluşturmaktad›r. Bu durum baz›

ülkelerde hemen hemen tamamlanmak üzereyken baz›lar›nda daha başlang›ç aşamas›n- dad›r.

Avusturya’da, gayrimenkul veri taban›, üç bölümden oluşur. Bunlar; gayrimenkul kayd› (tamam› say›sal), koordinatlar veri taban› (say›sallaşt›rma devam ediyor) ve ka- dastral harita (say›sallaşt›rma devam ediyor)’d›r (HAWERK, 1995).

Avusturya’da, kadastral kay›tlar›n say›sal formata dönüşümü 1984’te, tapu sicili ve-

Referanslar

Benzer Belgeler

table-layout: table etiketine eklenen bu özelliğin karşısına fixed yazıldığında bütün sütunlar eşit.

Bulguların şekiller yardımı ile açık ve kolay biçimde sunulmasını sağlayan bir araçtır.. Grafik Yapımında dikkat

Toplam Karadeniz Teknik Üniversitesi Mersin Şehir Hastanesi Balıkesir Üniversitesi Ankara Üniversitesi Osmangazi Üniversitesi Celal Bayar Üniversitesi Bezmialem Vakıf

İlgililik Tespitler ve ihtiyaçlarda herhangi bir değişim bulunmadığından performans göstergesinde bir değişiklik ihtiyacı bulunmamaktır.. Etkililik Gösterge

Sütun ve satır etiketleri gibi, birden fazla sütun veya satır boyunca yayılan verileri ortalamak veya hizalamak için, ilk olarak seçili bir hücre aralığını birleştirin

Bu tabloda, Mesleki ve Teknik Eğitim Bölgeleri (METEB) içinde alfabetik sırada olmak üzere her üniversitenin adından sonra bu üniversitede yerleştirme yapılacak

Taksitli olarak yapılacak ödemelerde, anlaşmalı bankanın tahsilat sistemi kullanılarak 10, kredi kartlarına 9 taksite kadar ödeme imkanı sağlanmaktadır. Öğrenim ücretleri

Bk. Ýstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesinde eðitim-öðretim ücrete tabidir. 2013–2014 akademik yýlýnda tüm lisans programlarý ve yabancý dil hazýrlýk sýnýflarý