• Sonuç bulunamadı

Obstrüktif Uyku Apne Sendromu ve Tedavisinin Lipid ve Glukoz Metabolizmasına Etkisinin Araştırılması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Obstrüktif Uyku Apne Sendromu ve Tedavisinin Lipid ve Glukoz Metabolizmasına Etkisinin Araştırılması"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

(SB-07)

Obstrüktif Uyku Apne Sendromu ve Tedavisinin Lipid ve Glukoz Metabolizmasına Etkisinin Araştırılması

1

Vasfiye İlbay,

2

Gülçin Benbir Şenel,

2

Derya Karadeniz

1Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, İstanbul

2İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji A.B.D. , İstanbul

Obstrüktif Uyku Apne Sendromu (OUAS) uykunun bölünmesine ve oksijen desatürasyonlarına neden olan uyku sırasında tekrarlayıcı apne ya da hipopne dönemleri ile karakterize bir sendromdur. Son yapılan epidemiyolojik çalışmalarda OUAS' nun prevalansının arttığı görülmüştür. Franklin ve arkadaşı OUAS prevalansını erkeklerde

%22, kadınlarda % 17 bulmuş, AHİ yanında gündüz aşırı uyku hali eşlik ettiğinde ise erkeklerde % 6, kadınlarda

% 4 bulmuşlardır. OUAS akut ve kronik kardiyovasküler olaylarla ilişkilidir. Son yapılan çalışmalarda, bazı çelişkili sonuçlara rağmen OUAS ile insülin direnci arasında ilişki olduğu belirtilmektedir. Devamlı pozitif hava yolu basıncı, Continuous Positive Airway Pressure (CPAP) tedavisinin insülin direncine etkisinin araştırıldığı plasebo kontrollü çalışmalarda farklı sonuçlar mevcuttur.

Bu çalışmada ilk kez OUAS tanısı alan 27 obez, 24 normal kilolu ve 16 tip-2 diyabet olan üç farklı hasta grubunda 3 aylık CPAP tedavisinin glukoz, lipid metabolizmasına ve leptin düzeylerine etkisini araştırdık. Tedavi sonrasında Epworth uykululuk ölçeği (EUÖ) ile değerlendirilen gündüz uykululuk halinde tüm gruplarda anlamlı iyileşme görülmüştür. Obez, normal kilolu ve tip-2 diyabet hasta gruplarında tedavi sonrasında Vücut kitle indeksi (VKİ), boyun çevresi, bel çevresi ve kalça çevresi ölçümlerinde anlamlı değişiklik izlenmemiş, çalışmaya katılan hastaların tamamında ise tedavi sonrasında boyun çevresi ölçümlerinde anlamlı azalma görülmüştür. HbA1c düzeylerinde CPAP tedavisi sonrasında tüm gruplarda anlamlı iyileşme saptanırken, HOMA, leptin ve lipid değerlerinde anlamlı farklılık görülmemiştir. CPAP tedavisinin insülin direncine etkisinin araştırıldığı çalışmaların sadece bir kısmında insülin direncinde iyileşme bulunmuştur. Bu nedenle CPAP tedavisinin daha uzun süre uygulandığı, kompliansın iyi olduğu çalışmalara ihtiyaç vardır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Kan lipid profili yüksek olan kilolu ve obez bireylerde diyetisyen kontrolünde sürdürülen tıbbi beslenme tedavisine ek olarak zerdeçal tüketiminin istatistiksel

In the present study, the observed prevalence rate of HAIs detected by WPS was similar to the prevalence rate calculated by the Rhame and Sudderth formula using the data of PIS..

Yaş aralığı 65-74 olan hastalarda psoriazis ve liken planus dışı papüloskuamöz hastalıkların görülme sıklığı %1,13; 75-84 yaş arası hastalarda %3

Antropometrik ölçümlerin OUAS ile ilişkisinin cinsiyete göre incelendiği bir çalışmada erkeklerde boyun çevresinin, bel çevresine göre OUAS açısından daha önemli bir

CPAP tedavisi öncesinde sistolik kan basıncı ortalaması 126,16±12,4, tedavi sonrasında 133,47±15,77 bulunmuş, ancak istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır.. CPAP

Diğer çalışmalardan farklı olarak çalışmamızda Polisomnografi (PSG) ile tanısı konulan hafif, orta, ağır OUAS’lı hastalarda ve hasta yakınlarında, tedavi

(JTSM 2014;2:38-42) Anah tar Ke li me ler: Obstrüktif uyku apne sendromu, çocuk yaş grubu, kardiyovasküler komplikasyonlar, cerrahi tedavi, pozitif havayolu basıncı

Şekil 3’de ısıl işlem öncesi ve sonrasında elektroeğirme yöntemi ile üretilen gümüş katkılanmış TiO 2 nanofiberlerin SEM ile çekilmiş.