• Sonuç bulunamadı

Bergamo ruh sağlığı sitesi ulusal yarışması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bergamo ruh sağlığı sitesi ulusal yarışması"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Kuşbakışı görünüşü

Bergamo

ruh sağlığı sitesi

ulusal yarışması

İTALYA Dr. Mimar Walter Barbero Dr. Mimar Baran Çağa Dr. Mimar Mariagrazia Furlani Prof. Dr. Mimar Giuseppe

Gambirasio Jr. Dr. Mimar Stefano Levi

Dr. Mimar Giorgio Zenoni

RUH SAĞLIĞI DANIŞMANLARI

Prof. Christian Muller (Lausanne Üniver-sitesi)

Dr. Gianpaolo Lai

TEKNİK TESİSAT DANIŞMANI

Dr. Müh. Mario Mascheroni Müessese-bina lıastahane yerine ser-vis-temel tesis hastahane.

Bütün arsa boyunca Doğu-Batı yö-nünce gelişen yapı, bütün tedavî ve top-lum hayatı için gerekli elemanların bulun-duğu örtülü bir sokak şekil ve karakte-rindedir.

Hastahane, yalnız hasta ve doktor-has-tabakıcı personelin değil aynı zamanda şehrin bu kısmında yaşıyanların kullanabi-leceği şekilde düşünülmüştür.

Örtülü bir sokak, bir şehir parçası yani servis-temel tesis hastahane anlayışı bu servisten yararlananda sorumluluk do-ğuracaktır.

Dışarıya kapalı, içerde, hastanın katı bir sınıflandırma ve toplumdan uzaklaştı-rılmasını öngörerek kurula gelmiş olan müessese-bina hastahanenin tersine, ser-vis-temel tesis hastahane; dışarıya

açıla-rak, hastanın toplumsal ilişkilerini yeni-den kazanmasını yanı iyileşmesini kolay-laştıracaktır.

Bu yeni hastahane anlayışı ile, hasta-lığın önlenmesi, tedavisi ve tedavi sonrası arasında süreklilik sağlıyarak, kişiler ara-sında tehlikeli sınıflandırılmanın önlene-bileceğini sanıyoruz.

Yapı, birbirini dik açı ile kesen iki düz aks boyunca gelişmektedir. Doğu-Batı yönünde, esas tedavî ve toplum hayatı üni-teleri, ve. servis girişine doğru da teknik tesisler bulunuyor. Kuzey-Güney yönünde ise; doktor, hastabakıcı ve tedavi sonrası lojmanları, misafirhane ve gece hastahane-si yerleştirilmiştir. Aynı yönde, esas giriş yanında, çocuk hastahanesi konmuştur.

(2)
(3)

(Sahife 168'den devam)

Yatak blokları silsilesi yapının ka-burgasıdır. Bu blokların kubbelerinden sü-zen ışıkla aydınlanan zemin kattaki gale-ri boyunca stand şeklinde dükkânlar bu-lunur. Bu yol çevresine, aksa dik olarak gelişen tedavî laboratuarları ve yemek-otur ma hacimleri arasına, aşağıdaki fonksiyon-lar yerleştirilmiştir:

a) Kuzey-Güney aksının galeriyi kes-tiği yerde, Güneye idare ve müdürlük, Ku-zeye bütün doktor büroları; Batıya, tek-nik tesislere doğru, eczane, bulaşıcı has-talıklar, manastır, hastabakıcı okulu ve bü-yük yemekhane;

b) Doğu'ya doğru, esas tedavî lâbo-ratııarları ve muayene ve konuşma odaları;

c) Yapının ortasında, tiyatro-sinema, toplantı salonları ve bar-foyer;

d) Ambulatuarlar ve fizik tedavî sa-lonları;

e) Açık ve kapalı spor tesisleri ve (gürültülü olduğu için esas yapı dışında bulunan) iş atölyeleri.

Yatak odaları, birinci kattaki, servis-lerle birbirine bağlanan kare plânlı blok-lardadır. 20 yatak ve bir hastabakıcı oda-sından ibaret her bölüm karenin iki ke-narını kaplar. 4 yataklı her odanın antre-sinde 2 lavabo bulunur. Herbiri 20 yataklı 4 bölümden doğrudan doğruya (tek mut-faktan servis yapılan) iki yemek salonuna ve bir yandan galeriye diğer yandan Gü-ney'deki bahçeye açılan oturma salonları-na inilir.

Her 4 bölüm için, Kuzey'deki tedavî atölyeleri ve doktor bürolan yatak-yemek-oturma sistemine bir köprü ile bağlanmış-tır.

Batı'da teknik tesisler ve Doğu'da spor tesislerini birbirine bağlıyan bodrum ka-tındaki servis galerisi belirli şekilde ikiye bölünmüştür. Biri «temiz» galeri (ilâç, ye-mek salonlarının ye-mekanik servisi, dükkân-ların malzemesi) diğeri «kirli» galeri (çöp, kirli çamaşır, v.s.). Bu galeriden katlara servis 5 adet monşarj ile yapılır.

Bodrum katı kotunda, etrafında garaj-ların bulunduğu, yuvarlak alandan geniş bir rampa ile teknik tesislere ve servis giri-şine ulaşılır. Ayrıca, servis girişi esas gi-rişe, bu alanın üzerinden geçen Kuzey-Gü-ney yönündeki yol ile bağlanmıştır.

Bergamo, 14 ağustos 1971

çevre

sorunları

Zeki SAYAR

Son yıllarda çevrenin bozulması bü-tün hükümetleri meşgul etmekte, tabiatın korunması için çareler aranmaktadır.

Bilhassa ikinci dünya harbinden sonra Endüstrinin dev adımlarla gelişmesi, şehir-leşme hareketlerinin artması, motorlu va-sıtaların süratle çoğalması, bütün memle-ketleri bu sorunlara çare bulmağa zorla-maktadır.

Kirlenen tatlı sular ile şehirlerin hava-sının ne şekilde arıtılacağı problemi ön plânda gelmektedir. Endüstri artıkları ile bozulan nehir ve göllerin sularında artık canlılar yaşayamaz hale gelmiştir.

Şehirlerde motorlu vasıtaların yakıt-larından, çıkan gazlar fabrika ve kalorifer dumanlarından, şehirleri kuşatan havanın gün geçtikçe daha fazla nisbette kirlen-mektedir.

İkinci plânı deniz kıyı sularının bo-zulması teşkil etmektedir. Limanlarda ge-milerin mazot artıklarını sulara serbest bı-rakması, zararlı kimyevî maddeler işleyen fabrikaların keza artıklarının kıyılardaki sulara sorumsuzca dökmeleri çevreyi yıl-dan yıla etkilemekte ve bu sularda yaşa-yan balık nesillerinin biyolojik gelişmesi-ne mani olmakta, hattâ gelişmesi-nesillerini tama-men tüketecek derecede zararlı olmaktadır-lar.

Son senelerde, bu sorun bizde de ken-disini hissettirmeğe başlamıştır, istanbul bölgesindeki sanayiin toplu bulunduğu, Ha-liçte ve Maltepe ile İzmit arasındaki sa-hillerde bu olay kendisini belli etmek-tedir. Son on yıldanberi, göçmen balıkla-rın kışlağı ve kuluçka bölgesi olan İzmit körfezi suları bilhassa orada kimyevî mad-de artıklarını sorumsuz bir şekilmad-de mad-denize bırakan fabrikalar yüzünden ölü hale gel-miş, balıklar yumurta bırakmak için körfe-ze giremez olmuşlardır. Pendikteki Çimento fabrikasının bıraktığı keşif duman, esen rüzgârların istikametine göre, bazen bütün Maltepe, Bostancı, Yakacık ikamet bölge-lerini bazen de Sedef adası ve Büyük ada-yı kaplamaktadır.

Bizde çevrenin bozulması Sanayi ba-kımından gelişmiş Avrupa memleketlerin-deki kadar mühim olmamakla beraber, şimdikten tedbir almak ve bu sahada başka memleketlerde alınan tedbirlerden faydalanmamıza gerektirmektedir. Bilhassa O.C.D.E. sanayileşmiş Avrupa memleket-lerinde bu hususta geniş bir çalışma ya-pılmaktadır.

3u nedenle, bir çok memleketlerde (Pollution)a karşı aranan çareleri ve alın-makta olan tedbirleri gözden geçirmeyi ya-rarlı bulduğumuzdan bunları aşağıda top-lu olarak, okuyucularımıza vermekteyiz.

RUSYA'DA :

U.R.S.S. deki büyük şehirlerde hava-nın kirlenmesine çare olarak geniş yeşil sahalar meydana getiren denenmiş klâsik bir çareye baş vurmaktadırlar. Bu suretle ağaçlandırma sayesinde, şehirlerde alçak basınca karşı bir mukavemet elde etmek-tedirler. Bu suretle hava kirlenmesine kar-şı 105 botanik bahçesi tesis edilmiştir. Şe-hirlerde tesis edilen bu ağaçlandırılmış ge-niş sahalar nebatat bahçeleri ve parklar, ve müteaddit gölcükler halinde kurulmuş-tur. On yıl zarfında, bu münasebetle ku-rulan bahçelerin yüz ölçümü (Kiev) şeh-rinde adam başına 9,6 M2 den 18.00 M2 ye çıkarılmıştır. Yaratılan 30 parkın sı 1.352 hektar teşkil etmekte, yeşil: saha-ların yüz ölçümü şehir sahasının % 53'e tekabül etmektedir.

Moskova'da ise şehirdeki yeşil saha-ların yüz ölçümü her yıl 650 hektar ci-varında arttırılmaktadır. Her yıl 250.000.00 ağaç 2.8 milyon bodur ve dekoratif ağaç-lık dikilmektedir.

Moskova şehrinin parklarına ve yeşil sahalarına yılda ortalama olarak 11-12 milyon ruble sarf edilmektedir.

BATI A L M A N Y A ' D A

ÇEVRE D Ü Z E N İ N İ N KORUNMASI İÇİN YAPILAN SAVAŞ

Belçika Millî Mesken Enstitüsü No. 3. Eylül 1971 Haber bülteninden Q Son zamanlarda Almanya Federal

Cumhuriyetini meşgul eden en önemli konu halkın yaşama şartlarını bozan sebeplerin izalesi ve insan toplulukları çevresinin korunmasıdır.

Bilindiği gibi insanların yaşantısını, tehlikeye sokan bir çok faktörler var-dır.

Örneğin pis su kanalizasyon şebekesi nüfus'un 1/4 oranına dahi karşılaya-maz durumdadır.

Büyük merkezlerde şehirleşme olayı-nın ve sanayileşmenin hızlanması kar-şısında kanalizasyon şebekesi ile ıslah

istasyonları yetersiz kalmıştır. Şimal denizi ile Baltık denizi o derece1

kir-lenmiştir ki, yılda binlerce kuş heba olmakta ve balık nesli yenemez hale gelmektedir.

Şehirli nüfusun yarısı temizlik hiz-metlerinden yoksun olduğu cihetle, çöplerin taşınması ve imhası işi yapı-lamamaktadır. Yakında 10000 nüfus-lu şehirlerde depo yetersizliği yüzün-den bu duruma düşülecektir. Bir taraftan doğal manzaralar ve

(4)

gü-zellikler (sitler) korunmaya çalışılırken, eski araçların bu doğal güzellikler or-tasında çirkin araba mezarlıkları ya-ratması yeni bir problemdir. Münih - Stuttgart gibi büyük şehirle-rin toksik gazlara karşı açtığı savaşa rağmen, Almanya'da 14 milyon aracın ve fabrika bacalarının neşrettiği za-rarlı gazlar, havanın kirlenmesine se-bep olmakta devam etmektedir. Gürültüye gelince, insanların huzuru-nu kaçıran gürültü artmıştır. 1950 den beri inşaattan ileri gelen gürültü 6 ile çarpılıyor, motoı'lu trafik gürültüsü 7 ile ve uçak gürültüsü ise 300 defa artmıştır.

Yeşil saha mıkdarı şehirde oturanlara yetersizdir. Ona rağmen, mevcut ye-şil saha alanı askerî veya kamu hiz-metine tahsis edilen bölümler dolayısi-le günde 110 hektar yeşil saha yok olmaktadır.

Durumun önemini idrak eden Alman Federal hükümeti bazı tedbirleri

dü-şünmekle beraber 1970 Eytûlünde «Acil programı» tesbit ederek günün şartlarına daha uygun olacak kanunî yeniliklerle problemleri hal edebilecek teknik çarelere baş vurulmuştur. Hükümetin bütün bu gayretlerine rağ-men çevrenin korunması yönünde baş vurulan tedbirler büyük manilerle kar-şılanıyor. Evvelâ koordinasyon zor te-min" edilebilmekte ilgili her Bakanlık daha önce kendi projesini uygulama çabasında ısrar edip genel program amacını unutmaktadır.

Diğer taraftan milyarlar mertebesine varan masrafları ilgili bölgeler karşı-lamak istememektedirler.

Fransa'da; çevrenin korunması için Fransa hükümeti, bir bakanlık kurmuştur, bakanlığın görevi doğayı korumak ve çevrenin bozulmalına mani olmak için bil-hassa diğer bakanlıklar arasında koordinas-yon kurmaktır. Malum konulardan başka bakanlık, bilhassa doğal özellikleri olan bölgelerin korunmasını sağlayacaktır.

ÇEVRE SORUNLARI HAZIRLIK KONFERANSI

l ] 1972 yılında Stockholm'da toplanacak olan Uluslararası Çevre Sorunları Kon-feransının hazırlığı mahiyetinde olmak üzere Kanada'nm Başkenti Ottawa'da 42

ülkeden gelen temsilcilerin katıldıkları konferansta 23 prensip kararı kabul edilmiştir.

Kabul edilen bu kararlar başlıca 3 ana grup altında toplanmaktadır :

1 — Kendi kıyıları boyunca denizi kirleten ülkeler, bu kirlenmeden zarar gören devletlerin zararını tazmin ede-ceklerdir.

2 — Kıyıları olan ülkeler, açık deniz-de meydana gelecek kazalar nedeniz-deniyle kendi kıyılarının kirlenme tehlikesi ile karşı karşıya kalması halinde, bu kir-lenmeyi önlemek amacıyla gerekli her türlü tedbiri almakta serbest olacak-lardır.

3 — Bütün ülkeler, gemilerinin inşa ve faaliyetlerinde, uluslararası kural-lara uygun hareket edildiğini taahhüt edeceklerdir.

Hazırlık konferansında, denizlere, ze-hirli maddeler atılmaması hususu da kabul edilmiştir.

* 1

BÜYÜK ŞEHİRLERDE İKAMET İNSANI R U H E N HASTA EDİYOR

• Stuttgart (DaD) — Hekim ve bilgin-ler, büyük şehirlerde medeniyet has-talığının insanları fizikî yönden de gün geçtikçe daha zayıf düşürdüğünü endi-şeyle izliyorlar. Stııttgart'ta çevre tıb-bı uzmanlarının yaptığı bir kongrede insanları hasta dahi edebilecek bu un-surların neler olduğu şu şekilde açık-landı : Acele, telâş, mânevî huzursuz-luk. zihnî teksif edebilme yeteneğinin azalması, manevî değerlerin altüst ol-ması v.s. Uzmanların kanısınca bu un-surların bir araya gelmesi bazı insan-larda, meslek veya toplum hayatında olsun başarısızlığa, uyuşturucu madde iptilâsma ve yahııtta cinayete yol aça-bilir. Gene aynı uzmanlara göre, çok kere teknik ve ekonomik hususlar göz-önünde tutularak inşa edilen mesken-ler. şahısların manevî ihtiyaçları na-zarı itibare alınmamış olması dolayı-siyle ruhî hastalıklarda önemli bir rol oynamaktadırlar. Bu bakımdan, Fede-ral Almanya'da bundan böyle büyük şehirlerdeki anonim ve monoton yapı şeklinin yerine ailelerin ihtiyaçlarını daha çok dikkate alan meskenlere yer verilecektir. «Alman mesken tababeti cemiyeti» meskenlerin hâlen gösterdiği içler acısı duruma bir son vermeğe çalışmaktadır. Bu çalışmalar arasında yeni inşa edilecek meskenlerde doktor ve psikologların da söz hakkına sahip olmaları teşebbüsü yer almaktadır. Ce-miyetin bir sözcüsünün ifadesine göre, büyük şehirlerde oturan halkın taham-mül derecesi artık aşılmıştır.

AVRUPA KONSEYİ'nin ÇEVRE DÜZENİ HAKKINDA BEŞYILIJK PROGRAMI

Q Avrupa konseyi eksperleri Avrupa ül-keleri işbirliğiyle uygulanacak çevre düzeni yerleşme projeleri safhalarını tesbit etmişlerdir.

Program tesbitinde üç ana konu gö-zetilmiştir :

— Doğal kaynaklar ve temiz hava ko-nusu ile tatlı su, canlı mahlûk ve ne-bat konuları. Kirletici cisimlerin kon-trolü kalın cisimlerin yok edilmesi. — Sahillerin ve kırsal alanların kolay çarelerle sıhhîleştirilmesi metodarı. Toprak ve sulardan azamî faydalan-ma usullerinde teşvik edici tedbirler. — Çevre düzeninin sanayi, tarım, tu-rizm, ayrıca mahallî ve millî idareci-lik bölümlerinde eğitilmesinin önemi ile kamunun bu konularla ilgilenmesi. Yukarıdaki programın ana esasları Av-rupa konseyi Bakanları Komitesinden geçirilerek, Konsey üyesi hükümetle-rin kabul ve iştirakları temin edilecek-tir. Bu program çerçevesine uyarak Avrupa konseyi örgütü, çevre düzeni konusunda alâkalı hükümetlere tavsi-ye ve yardımlarda bulunmakla bera-ber, çevrenin ahengini tahrip

edebile-cek hareketleri önleyici teşebbüslere yönetmek üzere harekete geçecektir. Örgüt millî nizam ve kanunları bu hu-sustaki kanunlarla ahenkleştirmek ve lüzum oldukça milletlerarası yeni ka-nunların, anlaşmaların kabulüne ön ayak olacaktır.

1972 yılında tatlı suların kirlenmesi-ne ait önleyici tedbirler beykirlenmesi-nelmilel çapta bir anlaşma haline getirilecektir. Diğer taraftan eksperler 1972 yılın-da arazi kullanışı hakkınyılın-da bir beyan-name neşretmeği düşünüyorlar. Bu ko-nuda bir reklâm kampanyası yapıl-ması söz konusudur.

Fabrikalar, otomobil, gemi ve uçak-lar tarafından neşredilen zararlı gaz-ların azaltılması yolunda yapılan araş-tırmalar yoğunlaştırılarak eksperler ko-mitesinin çalışmalarına hız verilecek-tir.

Bu konuda 1972 son baharında Avru-pa Konseyi Bakanlar Kurulu toplan-tısı ön görülmüştür.

LE BRUİT

DÛ A LA C1RCULATİON URBAİNE «Bir çevre ıslahı çalışması.»

O.C.D.E.'in araştırma istişare grubu tarafından hazırlanan rapor.

O.C.D.E. teşkilâtının bir çok sosyal ve iktisadî sahalarda yaptırmakta olduğu araş-tırmalar arasında, süratli şehirleşme ve ik-tisadî gelişmeler sebebile, bilhassa şehir-lerde ve banliyöşehir-lerde seyrüsefer sebebile artan gürültüye karşı etkili olacak çareler hakkında, mütehassıslara hazırlattırılan bir rapordur.

Raporda muhtelif O.C.D.E. memleket-lerinde gürültü ile yapılan mücadeleleri ve resmî makamların aldıkları idarî ve kanunî tedbirleri de ihtiva etmektedir.

Referanslar

Benzer Belgeler

• Etkin üyelik: Araştırmacı bir üyelik rolü olduğunu varsaydığında ve üye olunmaya benzer bir süreçten geçerek bir üye gibi katılım gösterdiğinde ortaya çıkan

• Eğer duman gazı sıcaklığı, , 400 o C’nin üzerinde ise refrakter tuğla kullanılması, paslanmaz veya alaşımlı çelik kullanılması gerekir. Her iki durumda da

Daha önceki araştırıcılar Kuzgun Formasyonu ile bunun üzerine gelen Handere Formasyonu’ nun dokanağını kil/kum oranının belli yüzdeye eriştiği yerden yani Memişli üyesine

Kuzgun formasyonu içerisinde tabanda S albaş tüfit üyesi, tavanda ise Handere formasyonu ile geçişli bir dokanak ilişkisi olan birim Kuzgun formasyonunun Memişli üyesi

Saha (Yakut) Türkçesinde vahşi ve evcil geyik adlandırılmasına baktığımızda, vahşi geyik adlandırmasının daha zengin olduğunu ve özellikle Saha Yeri’nin Even ve Evenk

a) İllerde oynanan Saha Birinciliklerinde birinci olan Gençler kategorisindeki 86 takım ve Büyükler kategorisindeki 86 takım kendi kategorilerinde 8 takımdan oluşan 1 grup ve 6

Proksimal algılama halkasına distal konumda EMBLEM S-ICD Subkutan Elektrot (Model 3501) gövde kırıkları gerçekleşme oranı 41 ayda %0,2'dir ve 10 yılda yaşamı tehdit edici

Bulgular: Araştırmada, kadınların erkeklere göre daha fazla yalnızlık hissettiği, eğitim düzeyi arttıkça yalnızlık düzeyinin azaldığı; dul olan yaşlı