Dilovası’nın Çerkeşli Köyü 600 yıllık tarihi bir yerleşim yeri. Köylülerin geçim kaynağı tarım ve hayvancılık. Uzun yıllar kiraz ve üzüm bağlarıyla anılan Çerkeşli köyü, Organize Sanayi Bölgeleri’nin (OSB) gölgesinde kaldı.
Köylülerden ucuza satın alınan araziler, fabrika sahiplerine satılmış. Köylüler ise bu duruma tepkili.
Etem Tüze, “Arazilerimiz kalmadı. Bizlerden metresini dört bin liradan aldılar. İMES’in aldığı arazilerin metrekaresinin fiyatı 300 dolar olduğu söyleniyor, Allahtan reva mı bu” diyerek tepkisini dile getiryor.
Kandırıldıklarını söyleyen Tüze, “Bizden alırken fabrika sahası olarak almadılar, istimlak edip aldılar. Bu yüzden de çoz ucuza aldılar” diyor. “Tarlalarımızı aldılar yetmedi” diyerek sözlerine devam eden Tüze, köyün 300 metre
yakınına elektrik santrali kurulduğunu anlatıyor. Köyün eski hallerini anlatmaya başlayan Tüze, “200 sandık şeftali yaptığımız günler oluyordu. Kendi bağımızdan 40 bin ton elma topluyorduk. 70 gün İstanbul’a üzüm çektiğim zamanlar oldu. Ancak şuan bir salkım üzüm parayla alıp yiyoruz” diyerek içinde olduğu durumu da özetliyor.
KİRAZLARA İLAÇ BİLE İŞLEMİYOR
Araziyi dolaşırken eşiyle birlikte kiraz ağaçlarını ilaçlayan Haşim Uzun ile karşılaşıyoruz. Uzun da, OSB ve taş ocaklarının gelmesiyle birlikte tarlalarının dar bir alana sıkıştığını söylüyor. 200-250 dönümlük kirazlık tarlalarının olduğunu söyleyen Uzun “Tozdan kirazlara attığım ilacın bir faydası bile olmuyor. Bütün kiraz ağaçları hastalık kapıyor. Bazılarımız geçinmek için, bazılarımız hobi olarak yapıyor bu işi. Şimdi sıkıştık kaldık. Hava kirliliğinden kaynaklı olarak, ilaç atsak 2 güne yine aynı hastlık beliriyor. 15 günde bir kiraz ağaçlarını ilaçlamak zorunda
kalıyoruz” diyor.
HAYVANLAR SATILIYOR
Ayhan Tüze de hayvancılıkla geçimini sağlıyor. Koyunlarını otlatırken karşılaştığımız Tüze, 17 yıldır bu işi yaptığını söylüyor. OSB’nin arazilerini neredeyse bedavaya aldığını söyleyen Tüze; “Geri kalan arazilerimizi de taş ocakları yedi. Köyümüz büyük rantların döndüğü yer haline geldi. Bu köyün yerlisiyiz. Bize gelince ekmek yok, ancak dışardan gelenlere büyük parsalar düşüyor” diyor. Tüze; “Fabrikaların elektriğini karşılamak üzere gerilim hattı kurduğunu dile getiren Tüze, “Bu gerilim hatları bizim arazilerimizin üzerinden geçirdiler. Bu fabrikaların faydasından çok zararı var.
Tamam halka istihdam sağlıyor, ama nasıl sağlıyor. Asgari ücretle bir insan nasıl geçinebilir. Eskiden hayvanclık yapıyorduk, bağımız bahçemiz vardı. Şimdi araziler elimizden alındı, insanlar asgari ücrete çalışmaya mahkum edildiler” diyor. Kendisi de iyi bir müşteri bulursa hayvanlarını satmayı düşünüyor.
(Kocaeli/EVRENSEL)-28-3-13