• Sonuç bulunamadı

konulu sunumla başlandı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "konulu sunumla başlandı"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İstanbul'da 1-4 Temmuz 2010 tarihleri arasında gerçekleştirilecek Avrupa Sosyal Forumu'na Doğru Ekososyalist Forum hazırlık toplantılarının üçüncüsü Bursa'da gerçekleştirildi. DOĞADER, KESK EğitimSen, DİSK Dev Sağlık İş, Livane Kültür Evi ve Halkevleri temsilcilerinin katıldığı forum, 14:00 -17:00 saatleri arasında DOĞADER toplantı salonunda gerçekleştirildi.

Foruma Caner Gökbayrak'ın yaptığı "Kapitalizmin Can Damarı: Tüketim" konulu sunumla başlandı. Sunumda ve daha sonra yapılan söyleşide öne çıkan görüşler şöyledir. Kapitalizm var oluşu tüketimin sürekli artışına bağlıdır.

Reklamlar, kredi kartları cazip ödeme koşulları ile tüketime yönlendiren insanlar, kapitalizmin var oluşunun temel dayanak noktası durumuna getirilmiştir. Dünya kaynaklarının bu tüketimi karşılama noktasında aşırı zorlanmakta, çevre ve doğa hızla yıkıma uğratılmakta ve kirletilmektedir.

Gelişmiş ülkelerdeki sıradan bir vatandaşın tükettiği kadar dünyadaki tüm insanların tüketmesi durumunda dünya kaynaklarının buna yetmeyeceği ve dünya gibi 5 gezegene daha gereksinim duyulacağı hesaplanmıştır. Kapitalizm, teknolojik gelişimi, tüketimi arttırmakta ana kaldıraç olarak kullanmaktadır. Geliştirilen teknolojilerin pazara girişi 5- 10 yılı bulabilmektedir. Bu süre içinde şirketler, ellerinde yeni teknolojiler olmasına karşın eski teknolojik ürünleri üretmeyi sürdürmekte, bu eski teknolojiler üzerinde yeterince kar sağladıktan sonra yeni teknolojileri alt sınıflara ayırarak pazara sürmekte ve böylelikle piyasada tüketimin sürekliliğini sağlamayı hedeflemektedirler. Arızalan teknolojik ürünlerin

garanti sürelerinin sonunda onarılması için biçilen fiyat çoğu zaman yenisini aldırmayı teşvik edecek boyutta yüksek olmakta ve bu da tüketimi arttırıcı bir ivme yaratmaktadır. Toplum, farkında olmadan tüketim canavarı durumuna getirilmiştir. Kapitalimin başta ucuz insan gücü kullanımı olmak üzere üretim süreçlerini optimize etmesiyle, bol ve ucuz ürünlerin pazara çıkmasına yol açmakta ve bu da tüketimi hızlandırarak çevresel kirlilik ve

yıkımlara neden olmaktadır. Kapitalimin, son icadı olan kullan-at ürünleri çeşitlendirerek günlük yaşantımıza daha çok sokmasıyla tüketim son evresine erişmiş olmaktadır. Topluma, aşırı tükettiği (satın aldığı) her üründe, çevresel sorumluluğu bilince çıkartacak çalışmalar yapılmalıdır.

Forum, Ahmet Keskin'in yaptığı "Suyun Ticarileşmesi" konulu sunumla sürdürüldü. Sunumda ve daha sonra yapılan söyleşide öne çıkan görüşler şöyledir. İçinde insanla birlikte tüm canlıların ortak malı olan su kaynakları, giderek hızlanan bir oranda ticari şirketlere devredilmektedir.

Bu kaynakların devredildiği coğrafyayı paylaşan doğada yaşayan canlıların suya erişimi engellenmektedir. İnsanların ancak parasını ödediği zaman suya ulaşabileceği bir ortam yaratılmaktadır. çoğunluğu şişelenmiş olarak satılan bu sular, pet şişelerin sağlıksız koşullarda oluşturduğu zararlardan ötürü aynı zamanda insan sağlığı için bir tehdit oluşturmaktadır. Şehir şebekeleriyle dağıtılan suyun insani ölçüde hane başı 10 m3'lük kısmının ücretsiz olması konusunda mücadele çalışmaları yürütülmektedir. Yurdumuzun bazı yörelerinde dere ve akarsulardan akan suyun kullanım hakkını alan şirketler silahlı adamlar tutarak su kenarlarını çembere alınmışlar, insan ve hayvanların suya erişimlerini engellemeye başlamışlardır. Yöre insanları ile su kullanım hakkını alan şirketin adamları arasında taşlı sopalı çatışmalar yaşanmaktadır. Türkiye'nin birçok yerinde yöre halkları, yüzyıllardır doğanın bağrında tutuğu suyu ticari şirketlere devredilmesi karşısında öncü mücadelelere girişmiştir. Yerelden örgütlenen ve daha geniş kitlelere erişen örgütlenmelerin yanında bazı sivil toplum örgütlerinin tepeden inme ve temelde suyun ticarileşmesini önemsemeyen oluşumlar, su konusunda mücadeleyi bölmekte, kafa karışıklığı yaratmakta ve bir eksen kaymasına uğratmaktadır. Suyun ticarileşmesine karşı yürütülen mücadele sermayenin egemen olduğu medya kuruluşları tarafından göz ardı edilmekte ve böylelikle toplumun bilgi ve haber alma hakkı engellenmektedir.

Forumun açık kürsü ve söyleşi bölümünde ise bu güne kadar yürütülen mücadelenin önemi büyük olmasına karşın artık mücadelenin de ötesine geçerek var olan ve karşı duruş sergilediğimiz olumsuz gelişmelerin bugünkü hızıyla sürmesi durumunda bizi nasıl bir gelecek beklediği konusunda çalışmalar yürütülmesi görüşü ortaya çıkmıştır. Bu olumsuz yönelişin karşısında düşlediğimiz "Başka bir dünya mümkün" sloganının temelinde özgür, paylaşımcı ve doğayla uyumlu bir gelecek söylemiyle nasıl bir dünya düşlendiği ortaya konulması gerekmektedir. Başka bir dünyanın halka anlatılarak hedef gösterilmesinin mücadelede önemli kazanımlar yaratacağı dile getirilmiştir.

Örnek vermek gerekirse, aşırı tüketim konusunun örgütlenmesi temelinde bir yaklaşım olarak, aşırı tüketimin bağlı

(2)

olduğu aşırı üretim ve üretimin temel ögesi işgücü kullanımında resmi günlük 8 saat çalışma yerine 5-6 saatlik çalışmayla herkese iş, sağlıklı, dengeli ve doğayla uyumlu bir yaşamın mümkün olacağı ilkesi üzerinden çalışma yürütülebileceği önerisinde bulunulmuştur.

Caner GÖKBAYRAK DOĞADER/ BURSA 13.06.2010

Referanslar

Benzer Belgeler

Günlük yaşamda sıkça karşılaştığımız ve yoğun olarak kullanılan taşınabilir teknolojiler; dizüstü bil- gisayarlar, akıllı cep telefonları, tabletler ve akıllı gözlük

gözlerin senin dizlerimde bağ bırakmaz binlerce ordu tuzak kurar alnıma atlarıyla üzerime yığılır gözlerinden umrunda değil karanlık.

Altta: Solda depreme dayanıklılığı klasik tekniklerle sağlanmış, ortada darbe emiciler, çelik çerçeveler ya da çelik perde duvarları gibi yön- temlerle

ABD Kuzeybatı Pasifik Ulusal Laboratuvarı (PNNL) tarafından geliştirilen yeni bir sistem ile güneş enerjisini kullanarak doğal gazın daha düşük karbon içerikli alternatif

Su kaynaklı ısı pompaları olarak açık devreli sistemler ele alınmıştır. Burada kaynak su kuyularıdır. Kuyudan bir pompa ile basılan su ısı pompasından geçerek

Marka yaratma aşamasında öncelikle söz konusu ürünün, markanın, çevrenin ve rakiplerin çok iyi etüt edilmesi gerekmektedir. İşletmeler gerekli saha araştırmasını

• Dış kaynaklardan yazılım edinmenin diğer bir şekli de işletmenin yeni bir yazılım geliştirmesi veya mevcut eski yazılımların sürdürülmesi için..

• Web ortamında birbirine link objelerin iletilmesini sağlayan protokol Hyper Text Transfer Protocol (HTTP) (Sosyal Medya Platformları, Anadolu Ünv. 6)».. Herhangi bir hizmet