• Sonuç bulunamadı

FAZ II Enzimlerine bağlı genetik

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "FAZ II Enzimlerine bağlı genetik"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

FAZ II Enzimlerine bağlı genetik

polimorfizmler - 2

(2)

2

UGT enzimlerindeki genetik polimorfizmler

İnsanlarda birçok UGT enziminin genetik olarak

polimorfik olduğu belirlenmiştir. UGT1A1 genindeki mutasyonlar UGT1A1 enziminin bilüribin

detoksifikasyon kapasitesini azaltır.

Crigler-Najjar sendromu:

•1952 de ‘kongenital familial nonhemolitik jaundice’ olarak tanımlanmış.

•Konjenital ailesel hemolitik olmayan sarılık •İki tip: Tip1 ve tip 2

Bilirubinin glukuronik asitle konjugasyonu

gerçekleşemez ve bebeklerde hiperbilirubinemi ve sarılık oluşur.

(3)

• Bu kişilerde UGT1A1 enzim aktivitesi tamamen

kaybolmuş durumda.

• Sonuç: MSS üzerinde bilüribinin toksik etkileri.

• Bu kişilerde ayrıca: Morfin, kodein,

kloramfenikol, indometazin etkinliği ve toksisitesi

artar.

(4)

4

Gilbert sendromu

Toplumlardaki sıklık %2-12 civarı

UGT1A1 promoter bölgesindeki TA tekrarları mevcut; 6

veya 7 tekrar glukuronozil transferazın karaciğerdeki ekspresyonunu etkiler.

•Bu sendrom, UGT1A1 transkripsiyon miktarında ve enzim aktivitesinde azalmaya yol açar.

•Aktivitedeki azalma nedeniyle irinotekanın aktif metabolitinin (SN38) plazma düzeyi artar.

•Glukuronidasyon detoksifiye olan SN38, kalıtsal olarak düşük UGT1A1 aktivitesine sahip bireylerde toksisiteye neden olur.

(5)

SULT enzimlerindeki genetik polimorfizmler

Sülfotransferazlar, birçok ksenobiyotiğin metabolizmasına katılır.

Asetaminofen, minoksidil, dopamin, iyodotironinler SULT1A1 ile sülfonasyona uğrar.

SULT1A1 geninde TNP sonucunda:

• Arg213 → His amino asit değişimi olur. • Beyaz ırkta sıklığı %25-36 oranındadır.

• His213/His213 homozigot mutant bireylerde sülfotransferaz aktivitesi oldukça düşüktür.

(6)

6

NAT-1

Substratı: PABA-para amino benzoik asit

NAT-2

Substratları: İzoniazid, hidralazin, prokainamid, kafein, sülfonamidler.

Karaciğerde NAT-2 enzimi ile asetillenerek inaktive edilirler. NAT-2 aktivitesi düşük olanlar yavaş asetilleyicilerdir.

Yavaş asetilleyicilerde sözkonusu ilaçların plazma düzeyi yüksek olur.

Türkiye’de popülasyonun % 60’ı yavaş asetilleyicidir.

(7)

Bazı GST İzozimleri

GST-A(α)

GST-M (µ)

GST-P(π)

GST-T(θ)

GST-Z(Z)

GST-S(

δ)

GST enzimlerindeki polimorfizmler

GSTler ksenobiyotiklerin

detoksikasyonunda majör Faz II enzimlerinden biridir. Ayrıca

oksidatif strese karşı hücrenin korunmasında önemli rol

üstlenirler.

Dolayısıyla substratları reaktif ve elektrofilik ksenobiyotiklerdir.

Çoğu reaktif kimyasal bileşik glutatyon ile konjugasyon

(8)

8

GST genleri y

üksek oranda polimorfiktir.

Polimorfizmler nedeniyle GST enzim aktiviteleri

bireyler ve toplumlar arasında büyük farklılıklar

göstermektedir.

GST genlerindeki polimorfizmler kanser

kemoterapisinin etkinlik ve toksisitesinde rol

oynarlar.

GST genlerindeki polimorfizmler

aynı zamanda

çeşitli antikanser ilaçlara dirençten sorumlu

tutulmaktadır.

(9)

GST’ lerde görülen polimorfizmler çoğunlukla tek

nükleotid polimorfizmleri ve daha az olasılıkla da

genin silinmesi tarzındadır.

Kanser hastalarında kemoterapiye yanıt ve bu

polimorfizmler arasındaki ilişki, özellikle de

GSTM1, GSTT1 ve GSTP1 genlerindeki

polimorfizmler, birçok bilimsel araştırmaya konu

olmuştur.

Çizelge 2’de önemli GST polimorfizmleri ve bu

polimorfizmler sonucunda enzim aktivitesinde

(10)

10 Sınıf Kromozom Alt ünite Kodon/nükleotid

değişimi Enzim aktivitesi GSTM 1q13 GSTM1 Silinme Yok GSTT 22q11 GSTT1 Silinme Yok GSTP 11q13 GSTP1 İle105Val, Ala114Val Azalma Önemli GST polimorfizmleri ve enzim aktivitesinde olan değişiklikler

GSTM1 geni, beyaz ırkta %50 oranında, GSTT1 geni ise %15-20 oranında eksiktir. GSTP1 İle105Val mutant aleli taşıyan bireyler %45-50 oranında, GSTP1 Ala114Val mutant aleli taşıyan bireyler ise %10-15 oranındadır.

(11)

İlaçlar Diğer Ksenobiyotikler GSTM1 1,3-bis(2-kloroetil)-1-nitrozoüre

(BCNU), brostallisin, tiyopürinler, etakrinik asit

PAH’ lar, kimyasal

epoksitler, aromatik nitro bileşikleri, reaktif oksijen türlerinin yan ürünleri

GSTT1 BCNU Halometanlar, organik peroksitler, reaktif oksijen türlerinin yan ürünleri

GSTP1 Brostallisin, sisplatin, klorambusil, dosetaksel, doxorubisin, etoposid, siklofosfamid, ifosfamid, tiyotepa, etakrinik asit

PAH’ lar, kimyasal

epoksitler ve diol epoksitler, aromatik nitro bileşikleri

(12)

12

Merkaptopürin ve azatiyoprin gibi tiyopürin sınıfında olan kemoterapötiklerin metabolizmasından TPMT enzimi

sorumludur.

Tiyopürinlerin terapötik aralığı dar olduğundan tüm hastada aynı doz uygulanması toksisite görülme riskini artırır.

Bu yüzden tiyopürin dozlarının, tedavi öncesinde TPMT genotipi belirlendikten sonra ayarlanması önerilmektedir.

Tiyopürin metiltransferaz (TPMT)

polimorfizmi

(13)

2008 yılında TPMT geninde 23 alel tanımlanmıştır.

Defekt olan alele veya alellere homozigot olarak

sahip olan kişilerde TPMT enzim aktivitesi çok

düşüktür.

Bu kişilerde merkaptopürin ve azatiyoprin gibi

tiyopürin sınıfında olan kemoterapötikler ile

toksisite görülme riski çok yüksektir.

Diğer taraftan TPMT enzim aktivitesi hızlı olan

bireylerde standart dozlarda toksisite görülmez

(14)

14

TPMT aktivitesi otozomal ko-dominant

kalıtımsal

bir

özelliktir.

Dolayısıyla:

 Ailedeki bireylerden birinde mevcutsa

diğer

bireylerde de olabilir,

ilaç dikkatli verilmelidir.

 Eliminasyon

hızının genetik faktörlere bağlı

değiştiği bilinen ilaçlarda doz kişiye göre

ayarlanmalıdır.

 Bu tip

ilaçlar kullanılırken ilaç plazma düzeyi ile

klinik ve biyokimyasal parametreler

ölçülerek

doz

ayarlamasına gidilmelidir.

(15)

Kateşolamin metil transferaz (COMT)

polimorfizmi

COMT enzimleri, kateşolaminlerin

metilasyonundan sorumludur.

Sinir sisteminde norepinefrin, epinefrin ve

dopamin gibi kateşolamin taşıyıcıları ile

kateşol yapısındaki ilaçların inaktivasyonu

COMT aracılığıyla olur

(16)

COMT

geninde tanımlanan fonksiyonel TNP

(Val158Met)’ dir (G

A geçişi nedeniyle).

Bu polimorfizme bağlı olarak COMT enzim

aktivitesi değişmektedir. Mutant genotipe

sahip bireylerde COMT enzim aktivitesi 3-4

kat azalır. Dolayısıyla:

Dopamin, levodopa, izoproterenol,

metildopa gibi kateşolamin türevi ilaçların

metabolizması etkilenir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Biyotinidaz enzim aktivitesinin en yüksek oldu¤u yerin karaci¤er olmas›, izotretinoinin de karaci¤erde s›kl›kla toksik etkilere yol açmas›, izotretinoin kullanan

En yüksek alkali fosfataz enzim aktivitesine (121 mg fenol/100 g toprak) inkübasyon süresinin 28. Farklı Çay Atıklarının Uygulandığı Toprakta İnkübasyon Sürelerine

yanı sıra ıspanaklı kari­ des, tavuklu ve mântarlı tost, beykınlı midye, isti­ ridye şiş, krep, deniz mah­ sulleri, pilavlı karides, Çin böreği, kurbağa

Mutations can be defined as the exchange of one nucleotide (single nucleotide polymorphism-SNP) or the addition or the deletion of nucleotide from the DNA

1) PCR main mixture: PCR buffer, MgCl 2 , nucleotide mixture, Taq polymerase enzyme. 2) Primers: They are synthesized specifically for the amplified gene region. 3) DNA solution

To make the PCR products visible by nucleic acid gel dye: Incubate the gel with a help of low-speed shaker in a plate with diluted SYBR Green nucleic acid gel dye

Fakat bireyler arasında var olan genetik farklılıklar, ilaç alımı sonucunda oluşan etkiler, ilacın aktivitesi üzerine en büyük etkiye sahiptir... Metabolizma

Bakteriyel olmayan bir kinolon türevi olan vosaroksin, en yeni topoizomeraz II enzimi üzerinde zehir etkisi oluşturarak enzim inhibisyonu ile aktivitesini gösteren ve