İstanbul’un ciğerini delip geçecek 3. Boğaz Köprüsü projesinin Çevresel Etki Değerlendirmesi’ne tabi tutulmayacağı ortaya çıktı. ÇED ve Planlama Genel Müdürü Fevzi İşbilir, “Çevre ve Orman Bakanlığı, yönetmelik gereği izin verdi.
Ancak bu durumdan rahatsızlık duyuyoruz. Büyük bir orman alanı ve ekolojik sistem projeden zarar görebilir” dedi.
Karayolları Genel Müdürü Cahit Turhan güzergâh planının Büyükşehir Belediyesi’ne gönderildiği yönündeki iddiaları doğrulayarak, “Üçüncü köprünün güzergâhı Tarabya-Beykoz arası” dedi. Turhan trafik nedeniyle 3. köprünün gerekli olduğunu savunurken, Prof. Haluk Gerçek, köprünün yalnızca araç sayısını arttıracağını belirtti.
İstanbul Boğazı’na yapılması planlanan ve 200 hektardan fazla orman alanının zarar göreceği 3. köprü projesinin Çevre ve Orman Bakanlığı’nın denetimini sağlayan çevresel Etki Değerlendirmesi’ne (ÇED) tabi tutulmayacağı ortaya çıktı. Çevre ve Orman Bakanlığı ÇED ve Planlama Genel Müdürü Fevzi İşbilir, “ÇED Yönetmeliği nedeniyle
bakanlığın eli kolu bağlı. Ulaştırma Bakanlığı ile Karayolları Genel Müdürlüğü, böyle büyük bir proje için ÇED raporu istemekle yükümlü olmalıdır” diye konuştu. Karayolları Genel Müdürü Cahit Turhan ise 3. köprüye ilişkin güzergâh planının İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) üst planlara işlenmesi için gönderildiğini yönündeki iddiaları doğrulayarak, “Köprünün güzergâhı Tarabya-Beykoz arası” dedi.
Ulaştırma Bakanlığı’nca Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 10. Ulaştırma Şûrası kapsamında dün gerçekleştirilen
“İstanbul 3. köprü” paneline katılan çok sayıda akademisyen, bürokrat ve meslek odası temsilcisi 3. köprü projesini farklı yönleriyle değerlendirdi. Çevre ve Orman Bakanlığı ÇED ve Planlama Genel Müdürü Fevzi İşbilir, 1993’te yürürlüğe giren ÇED Yönetmeliği’nin 1993’ten önce yatırım programına alınan projeleri kapsamadığına dikkat çekerek, 3. köprünün ÇED raporundan muaf tutulmasının bakanlıkta rahatsızlık yarattığını söyledi. İşbilir, “Çevre ve Orman Bakanlığı, yönetmelik gereği 3. köprünün ÇED’den muaf tutulması için gerekli izni verdi. Ancak bu durumdan rahatsızlık duyuyoruz. Büyük bir orman alanı ve ekolojik sistem projeden zarar görebilir. Tek çözüm ilgili kurulların ÇED raporu talep etmesidir. Projenin birkaç ay uzamasına neden olsa da bütün kurumlar bu sorumlulukla hareket etsin ve ÇED raporu istesinler” diye konuştu. İstanbul Orman Bölge Müdürü İsmail Üzmez ise 3. köprü projesi nedeniyle 200 hektarlık bir alanın zarar göreceğini belirterek, “Bu kayıp 250 futbol sahası büyüklüğünde bir araziye denk gelmektedir” uyarısında bulundu.
GÜZERGÂH KESİNLEŞTİ
3. köprünün güzergâhı konusundaki çalışmaların tamamlandığını belirten Karayolları Genel Müdürü Cahit Turhan, müdürlükçe 1993’ten bu yana tartışılan 6 güzergâhtan Tarabya-Beykoz arasının uygun bulunduğunu söyledi. Turhan,
“2. köprünün günlük kapasitesi 260 bin araç olmasına karşın köprüden 430 bin araç geçmektedir. Bu araçların 40 binini ağır vasıtalar oluşturuyor. Beklemeler nedeniyle günlük 1.75 milyar dolar kayıp yaşanıyor. Köprülerdeki yoğunluk İstanbul için 3. köprüyü zorunlu kılmaktadır” dedi.
Turhan’ın açıklamalarının ardından konuşan İTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Haluk Gerçek ise Karayolları Genel Müdürlüğü’nün köprülerdeki trafik yoğunluğunu gerekçe göstererek 3. köprü projesini
onaylamasının yanlış bir yaklaşım olduğuna dikkat çekti. Gerçek, “1980-2006 arasında İstanbul’un nüfusu 2 kat artarken kentteki araç sayısı 8 kat arttı. 3. köprüyü otomobil sayısını dikkate alarak inşa etmek otomobil sayısındaki artışı daha da arttıracaktır. Amaç, insanların çağdaş bir şekilde kent merkezlerine ulaşımının sağlanmasıdır.
Karayolları 17. Bölge Müdürlüğü’nün 1990’larda hazırladığı fizibilite raporuna göre Tarabya-Beykoz arasında
yapılacak köprü, kentin ormanlarını ve su havzalarını yok edecek. Bu rapora karşın nasıl oluyor da Karayolları Genel Müdürlüğü bu güzergâhı uygun buluyor?” diye sordu.
DENİZ TATARER Cumhuriyet 01.10.2009
