• Sonuç bulunamadı

RUH TAŞIYICILARI Kader Dede

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "RUH TAŞIYICILARI Kader Dede"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

84

D E N E M E

TÜRK DİLİ HAZİRAN 2020 Yıl: 69 Sayı: 822

Sürekli hareket eden ve bir yere ait kalamayan; değişime mahkûm ve daima yenilenmeye âşık; hırstan uzak güce, çabadan ırak öz- gürlüğe sahip olan bir potansiyeldir, ruh. Gücünü görünmezli- ğinden, esnekliğinden, şeffaflığından alır. Mevcudiyetinde sınır kavramını barındırmayan, serbest dolaşımı sırasında sonsuzluğa karışandır o. Yazık ki belli dönemlerde, sınır ihlali tedirginliği ile beden hapishanesi içine hapsedilmiştir. Tanımı, sözcüklere sığ- mayan potansiyel bir bedene sıkıştırılmıştır. Kısıtlı, aciz, acınası, çelimsiz; kırılabilen ve kanayabilen bedene… Sıkışan ruh daralır ve bedenin sınırları onu boğar. Bu, özgürlük ateşiyle yanan ama bir bedene hapsedilmiş ruhun özgürleşme çığlığıdır. Bedenin sı- nırları içinde, tenin gerisine çekilmiş olarak bağırır, çağırır, hay- kırır, dövünür ruh ama bit türlü sınırların ötesine geçemez, boy- nunu büker; hapishanede demir parmaklıkları sıkan eller gibi, kaburga kemiklerinin gerisinden hayal kurmaya devam eder.

Kaba dökülen su, başta belirlenen şekli, kabın şeklini alır; böyle- ce, konulduğu kap kadardır su; izin verildiği kadar… Kabın dışı- na çıkmak için ya buharlaşacak veya taşacaktır. O da öyle yapar;

dolar, dolar, taşar sonrasında ve artık bir çeşme… Bedenin boş- luklarından fırsat bulup dışarı sızar ruh. Kabının fermanını tanı- mayıp taşarak boşluğa akan, sonra toprakla buluşan su gibi, ruh da bilincin bıraktığı boşluklardan cümlelere, satırlara akar durur.

Bilincin yemişleridir böylece her cümle, her metin, her eser; be- denin toprak, yüreğin ışık, bilincin rüzgâr olduğu tüm tahayyülat kendini varoluşun eşsiz vadilerine bırakır, yeşertir durur insanı ve insanlığı…

RUH TAŞIYICILARI

Kader Dede

(2)

85 ..Kader Dede..

HAZİRAN 2020 TÜRK DİLİ

Suyun kıraç toprakları beslemesi, ona nefes vermesi gibi ruh da beden kis- vesiyle düşer ortalığa, başlar o eşsiz yürüyüşüne; kitaplar bu yürüyüşün en güzel bahçeleridir. Satırlar sayfaları, sayfalar sayfaları kovalar durur ve ruh beslenir, semirir, dal budak salar, çiçeğe durur böylece… Ayaklar, bir yeşilliğe sürükler bedeni. Yeşile atılan her adımda, toprağa her temasta ruh bir zinciri daha kırar. Adım attıkça gelen ses, çalıların çıtırtısı mıdır yoksa derinde kırılan zincirlerin hışırtısı mı? Burun, geri durur mu hiç bu cazip ihanetten; pervasızca bozulan bir anlaşmanın keyifli seyrinden…

Burun, âdeta çiçeklerin tohumlarını çekercesine içine emer, koklar… Boş- luğa fırsat kalmayacak kadar doldurur benliği çiçek kokuları ile. Tohum- ları eker, gözden kaçan boşluklara kök salsın diye… Ruh büyüdükçe beden huysuzlaşır ve kulaklar düşer hataya bu kez; bedene ihanet eder. Cümlele- rin şarkısı süzülür kulaklardan içeri, ruh doyuma ulaşır, bedenin en yu- muşak yerinden sızıntıyı bulur… Kabına sığamayan suyun tazyikli çıkışı, kabın yok oluşudur bu…

Parmak uçlarında, gözlerin en derinlerinde saklıdır bedenin çatlakları, sı- zıntıyı onlar açığa çıkarır. Ruhun nesneye dokunuşu böyle mümkündür…

Beden ile nesnenin temasında parmak uçlarından sızar ruh, bir parçası- nı nesneye bırakır. Kitaptan, onun gerisindeki bilinçten sızan ruh, kitabı okuyanın gözlerinden içeri girer. Sessizce içeri giren kitabın satır aralarına sızan ruh, her okumada; okuyanın kirpiklerini aralayarak şenlendirir be- denin bütün odalarını… Kitap artık her ikisinindir; yazanın ve okuyanın…

Cümle artık her ikisinindir; başlayanın ve bitirenin. Yargı artık her ikisi- nindir; kuranın ve paylaşanın… Yürek artık her ikisinindir; hissettirenin ve hissedenin…

Bir daha hiç kabına dönmez oradan çıkan su. Buhar veya sızıntı olarak…

Cin şişeden çıkınca hangi Alaaddin onu yerine koyabilir ki? Yolculuğa çıkmış ruhu, dindirmek için kitaptan başka müsekkin var mıdır? Zamanı, mekânı, uzamı unutturarak birinin kurduğu cümleyi ötekinin tamamla- dığı bir buluşu var mıdır insanın, insanlığın kitaptan başka? Kitaptır ru- hun gökyüzü; kitaptır, oradan akar bütün ışık ruhun çatlakları arasına.

Kitaptır, kuraklık başlar, ne vakit ondan uzak kalsa ruh; kitaptır yetişir imdadına cümle, cümle bulutları, daha ilk kelimeyi damlatarak ruhun baygın dudaklarından içeri.

Referanslar

Benzer Belgeler

müdahaleyi gerçekleştirecek ruh sağlığı meslek mensubu tarafından kişiye uygulanacak işlemin sebebi, amacı, türü, yöntemi, riskleri, olası etki, yan etki ve

Kur’an, bir bilgi kaynağı olarak vahyi içeren rehber bir kitaptır ve bilgiyi vahiy şeklinde sunmanın yanı sıra insanı bilgilenme ve bilgi üretme

İşte şimdi ulaştı, ulaşması gereken yere; işte şimdi, yıldızlar çekip aldı onu kucağına; işte şimdi -tam da bu vakit- salıncak bü- yüdü, büyüdü, büyüdü, kocaman

Aidiyetle başlayan yolculuk, aidiyetle biter heyhat, arada sonsuz ayrılık- lar… Hiçliğe ait olan Tanrı’sına yaklaşır, dokunur hayata; ölüm gelir sonra, alır

Valiliğimizin desteği, Edirne İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz ve Trakya Kalkınma Ajansı iş birliği ile 2019 yılı Teknik Destek Programı çerçevesinde İlimiz Mesleki ve

Yani Kur'ân okumak; tüm kâinatı birlik içinde tutan Allah'ın birliğini anlamak için olan okuyuştur.. Kur'ân; canlı kitaptır, o da

Yapılan sistematik bir derlemede (Tay ve ark. 2018b), eğitimsel müdahalelerin toplumun çok bilmediği anksiyete ve yeme bozuklukları gibi ruhsal bozukluklar hakkında topluma

Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, Yaz ve Kış olmak üzere yılda iki defa yayımlanan ortak bir kitaptır. Her yıl bir cilt oluşturulur ve yılın kış sayısına dizin