• Sonuç bulunamadı

İNSAN LÖKOSİT ANTİJEN (HLA) CLASS I EKSİKLİĞİ SENDROMLU HASTANIN CİLT BULGULARI: NADİR BİR OLGU SUNUMU

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İNSAN LÖKOSİT ANTİJEN (HLA) CLASS I EKSİKLİĞİ SENDROMLU HASTANIN CİLT BULGULARI: NADİR BİR OLGU SUNUMU"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

www.turkplastsurg.org

Cilt 18/ Sayı 2

CASE REPORT OLGU SUNUMU

Geliş Tarihi : 11-02-2010 90

Kabul Tarihi : 28-04-2010

* Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı

**S.B. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Kliniği

*Mert Demirel, *Savaş Serel, **Burak Kaya, *Zeki Can

SKIN FINDINGS OF HUMAN LEUKOCYTE ANTIGEN (HLA) CLASS I DEFICIENCY SYNDROME: A RARE CASE REPORT

ABSTRACT

Human Leukocyte Antigens (HLA) Class I deficiency is a very rare immune deficiency syndrome. Deficient situation of the molecules of HLA Class I, showed itself as recurrent bacte- rial infections and granulomatous skin lesions. (TAP) deficien- cy is used for the same pathologic condition. These patients have typical skin lesions which help them recognised as well as systemic problems. We evaluate a12-year-old male who ad- mitted to our clinic with these lesions.

During physical examination, endurated, well limited skin lesions were detected on nasal dorsum, both malar re- gion, perioral region and over the lateral malleolar region.

During systemic examination a 1x1 cm anterior septum per- foration was revealed. Initial decision about the reconstruc- tion was debridement and partial thickness skin graft prose- dure. However after pediatric consultation about this specific disease which the boy had and the possible complications on the graft donor site, we decided to debride the defect and follow the evaluation with frequent moist wound care only.

Although the lesions healed with local wound care and sys- temic antibiotics, the lesions showed execerbations periodi- cally with attact fashion after a while.

Although there are some published therapeutic op- tions in treatment, even if speculative, yet there is no curative method. In the differential diagnosis typical clinical admission of with mid-facial and lower extremity located lesions this syndrome should not be forgotten. We recommend only local wound care and systemic antibiotherapy for this syndrome.

Possible reconstructive options would last diasterous results.

GİRİŞ

İnsan Lökosit Antijen (HLA) Class I eksikliği dün- yada çok nadir görülen bir immün yetmezlik sendro- mudur. Sahip olduğu sistemik problemlerin yanında tanınmasına yardım eden tipik cilt lezyonlarına sa- hiptir. Bu tip cilt lezyonlarıyla kliniğimize başvuran 12 yaşındaki erkek çocuğun mevcut doku defektleri değerlendirilmiş ve tedavi seçenekleri gözden geçi- rilmiştir.

OLGU SUNUMU

On iki yaşında erkek hasta Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastalıkları Bölümünce cilt lez- yonlarının değerlendirilmesi amacıyla kliniğimize da- nışılmıştır. 2004 yılında 10 yaşındayken perioral ve burun bölgesinde gelişen krutlu lezyonlar nedeniyle başka bir merkezde değerlendirilmiş. Lezyonlardan alınan biyopsilerde lupus vulgaris ile uyumlu olmak- la birlikte EZN boyası ile tüberkülozis açısından desteklenmeyen granülomatöz iltihabi olay olarak ÖZET

İnsan Lökosit Antijen (HLA) Class I eksikliği dünyada çok nadir görülen bir immün yetmezlik sendromudur. HLA Class I moleküllerindeki eksiklik kendini klinik olarak, rekürren bak- teriyel enfeksiyonlar ve granülomatöz cilt lezyonları ile gös- termektedir. (TAP) eksikliği olarak da literatürde yer almıştır.

Sahip olduğu sistemik problemlerin yanı sıra, tanınması- na yardım eden tipik cilt lezyonlarına sahiptir. Bu tip cilt lez- yonlarıyla kliniğimize başvuran 12 yaşındaki erkek çocuğun mevcut doku defektleri değerlendirilmiştir.

Burun dorsumu, her iki malar bölge, perioral bölgede ve sağ ayak dış malleol anteriorunda üzeri kurutlu, endüre, iyi sı- nırlı cilt lezyonları saptandı. Yapılan sistemik muayene sırasın- da septum anteriorunda 1x1 cm.lik bir perforasyon saptandı.

İlk başta ayağındaki defektin debridmanı ve sonrasında kısmi kalınlıktaki deri grefti ile onarım önerilen hastanın, Ço- cuk Hastalıkları ile yapılan görüşmelerde greft donör alanında gelişebilecek problemler nedeniyle debridman ve sonrasında pansumanla takip edilmesine karar verildi. Günlük nemli pan- suman ve sistemik antibiyotiklerle lezyonlarda gerileme sap- tanan hastanın ilerleyen zamanlarda lezyonlarında ataklarla karakterize ilerlemeler saptandı.

Tedavide spekülatif tedavi seçenekleri olsa bile, küratif yöntem henüz yoktur.

Orta yüz bölgesinde ve alt ekstremitede bu tip lezyonlar ile gelen hastaların ayırıcı tanısında, bu sendrom unutulma- malıdır. Orta yüz bölgesini veya vücudun diğer kısımlarını ilgi- lendiren bölgelerde rekonstrüktif girişimler, geri dönüşümsüz sonuçlar doğurabilir. Bu tip hastalarda sadece ısrarlı lokal yara bakımı, gerekli durumlarda sistemik antibiyoterapi ve takip önermekteyiz.

İNSAN LÖKOSİT ANTİJEN (HLA) CLASS I EKSİKLİĞİ SENDROMLU HASTANIN CİLT

BULGULARI: NADİR BİR OLGU SUNUMU

(2)

Turk Plast Surg 2010;18(2)

91 www.turkplastsurg.org

rüşmelerde greft donör alanında gelişebilecek prob- lemler nedeniyle debridman ve sonrasında pansu- manla takip edilmesine karar verildi. Debride edilen defektin, zemininde küboid kemiği açıkta bırakacak kadar derin olduğu görüldü. İzotonik solüsyon ile ıs- lak pansuman ile kapatılan hasta, günlük ıslak pan- suman ile takip edilmek üzere taburcu edildi.

Bir ay sonra kontrole gelen hastanın fasiyal böl- gedeki defektlerinin değişmediği fakat debride edi- len ayak bölgesindeki defektin zemininde yetersiz de olsa granülasyon dokusunun geliştiği gözlendi.

Islak pansuman ile takibe devam edildi (Şekil 3 ve 4).

İki buçuk ay sonra 2. kez kontrole gelen hasta- nın fasiyal bölgedeki defektlerinin değişmediği göz- lendi. Fakat ayak bölgesindeki defekt boyut olarak küçülmüştü (2x2 cm). Defektin daha iyi granülasyon dokusu gelişen posterior kısımdan epitelize olduğu, açıkta kalan küboid kemiğin üzerinin krut ile kaplı olduğu görüldü (Şekil 5). Hasta tekrar debride edile- rek, ıslak pansumanlarına devam etmesi önerilerek kontrollere çağırıldı. İkinci debridmandan 3 ay sonra gelen hastanın defektinin büyük bir kısmının epiteli- ze olduğu görüldü (Şekil 6).

TARTIŞMA

HLA Class I ağır zincirleri 6. kromozomda kod- lanırlar. HLA Class I molekülleri bütün insan çekir- dekli hücrelerin yüzeylerinde bulunur. Üç kısımdan oluşur, birinci kısım HLA Class I genleri tarafından kodlanan ağır zincir, ikinci kısım hafif zincir ve üçün- cü kısım da endojen proteinlerin proteolizisi sonu- cunda oluşan küçük peptidlerdir. Bu küçük peptidler HLA Class I moleküllerince CD8 T lenfositlerine ta- nıtılır. Antijenik peptidler varlığında (viral enfeksiyon gibi) CD8 T hücreleri çoğalır ve aktive olur. Bunun sonucunda uyarılmış CD8 T hücreleri yüzeylerinde HLA Class I Eksikliği Sendromu

Şekil 1: Yüz bölgesinde iyi sınırlı, epitelize olmuş, deprese gö- rünümlü granülomatöz lezyonlar

değerlendirilmiş. Ablasında mevcut geçirilmiş plev- ra tüberkülozu nedeniyle lupus vulgaris ön tanısı ile Mart 2005’te INAH, Rifampisin ve Pirazinamid’ten oluşan üçlü anti-tüberküloz tedavisi başlanmış. Altı ay devam eden tedavi sonrası, lezyonlarda kısmı gerileme olmuş fakat 2 ay sonra lezyonlarda tekrar artış meydana gelmiş. Çocuk Hastalıkları bölümün- de yapılan ileri tetkik ve tedavi sonrası HLA Class I Sendromu tanısı konmuş ve tedavisine başlanmış- tır.

Hasta kliniğimizde yapılan muayenesinde genel durumu iyi, mental motor gelişimi normal olarak de- ğerlendirildi. Burun dorsumu, her iki malar bölge ve perioral bölgede üzeri krutlu, endüre, iyi sınırlı cilt lezyonları saptandı (Şekil 1).

Bunlardan ayrı olarak sağ ayak dış malleol an- terioruna denk gelen bölgede 3x3 cm çapında sir- küler, üzeri sarı-gri renkte krut ile kaplı, iyi sınırlı, sınırları sağlıklı cilt yüzeyinden hafif kabarık, atonik görünümde bir doku defekti mevcuttu (Şekil 2). Ya- pılan sistemik muayene sırasında septum anterio- runda 1x1 cm.lik bir perforasyon saptandı. Bunun dışında gövde ve ekstremitelerde ek patolojik bul- guya rastlanılmadı.

İlk başta ayağındaki defektin debridmanı ve sonrasında kısmi kalınlıktaki deri grefti ile onarım önerilen hastanın, Çocuk Hastalıkları ile yapılan gö-

Şekil 2: Sağ ayak lateralinde sirküler etrafı eritematöz görü- nümde, üzeri nekrotik fibrin doku ile kaplı atonik görünümlü doku defekti. Travmaya bağlı olmadan gelişmiştir.

(3)

TÜRK PLASTİK REKONSTRÜKTİF ve ESTETİK CERRAHİ DERGİSİ - 2010 Cilt 18 / Sayı 2

www.turkplastsurg.org 92

progressif olarak yayılır ve ülsere olur. Granülom- lar kendilerini, fasiyal bölgede orta hat granülomları sonucunda septal perforasyon gelişimi şeklinde de belli edebilir. Ayrıca asimetrik olarak alt ekstermi- teleri tutabilirler. Ölüm genellikle ilerleyen akciğer enfeksiyonları sonucu, bronşiektazi ve solunum yet- mezliği nedeniyle gelişir.

Tanıda, Wegener granülomatozu, sarkoidozis, mikobakteriyel enfeksiyonlar, kistik fibroz, primer sil- yer diskinezi, kronik granülomatoz hastalık, sık de- ğişken immün yetmezlik ile karışabilir.2

Tedavide küratif sonuç henüz yoktur. Solunum yolu semptomları için akciğer transplantasyonu bir seçenek olarak gözükse de henüz hiçbir olguda uy- gulanmamıştır. Bunun dışında koruyucu ve sempto- matik tedavi uygulanmaktadır. Aşılamalar yapılma- lı, solunum egzersizleri ve fizyoterapi uygulanmalı, enfeksiyonların erken agresif tedavisi yapılmalıdır.

Hastalara bazı yayınlarda TMP-SMX profilaksisi ve intravenöz immünglobin (IVIG) tedavisi önerilmek- aynı HLA Class I/Peptid kompleksi içeren hücrele-

re sitolitik etkide bulunur. Bu peptidler, endoplazmik retikulumun dış zarında yerleşmiş TAP tarafından içeri alınır, endoplazmik retikulumda işlenir ve hücre yüzeyine taşınır.1 TAP eksikliği durumlarında hücre yüzeyindeki HLA Class I moleküllerinde ciddi bir dü- şüş olur ve bu durum kendini klinik olarak, rekürren bakteriyel enfeksiyonlar ve granülomatöz cilt lez- yonları ile gösterir.2

Cilt lezyonları, küçük bir püstül veya subkutan nodül şeklide kendini belli eder. Daha sonra da Şekil 3: İzlemde olan hastanın 1. ay görünümü, yüz bölgesi

Şekil 4: Lateral malleol, debridman sonrası postoperatif 1. ay

Şekil 5: Debridman yapılan ve ıslak pansumanla izlenen has- tanın postoperatif 2,5 ay görünümü

Şekil 6: Hastanın postoperatif 4. ay görünümü, defektin bü- yük bir kısmı epitelize olmuştur.

(4)

Turk Plast Surg 2010;18(2)

93 www.turkplastsurg.org

KAYNAKLAR

Zimmer J., Andres E., Donato L. Clinical and immunological as-

1.

pects of HLA Class I deficiency. Q J Med 2005; 98: 719-727.

Gadola S.D., Moins-Teisserenc H.T., Trowsdale J. TAP deficiency

2.

syndrome. Clin Exp Immunul 2000; 121: 173-178.

Doğu F., İkincioğulları A., Fricker D. A novel mutation for TAP de-

3.

ficiency and its possible association with Toxoplasmosis. Parasi- tology Int 2006; 55(3):219-222.

tedir. Bu şekilde hem sinopulmoner hem de deri lezyonlarının gerilediği gözlemlenmiştir.3 Kesinlikle immünsüpresif ajanlar kullanılmamalıdır. Bu konu- da ayırıcı tanıda bahsedilen tanılardan kesin olarak ayırımı önemlidir.

Cilt lezyonları için de lokal yara bakımı dışında önerilen greftleme gibi bir cerrahi operasyon yoktur.

Sadece iki hastada uygulanan Psöralen ve UVA tedavisinden kısmi fayda sağlanmıştır. Günlük izo- tonik solüsyon ile yapılan pansumanlarla hasta iz- lenmelidir. Doku defektlerinden alınacak sürüntü ve doku kültürlerinde üreyen bakteriler için uygun anti- biyotikler sistemik ve topikal olarak kullanılmalıdır.

SONUÇ

Orta yüz bölgesinde ve alt ekstremite bu tip lezyonlar ile gelen hastaların ayırıcı tanısında, bu sendrom kesinlikle unutulmamalıdır. Otoimmün hastalıklar gibi tedavi edilmeye çalışıldığında akci- ğer enfeksiyonlarında ciddi artışlar, hastayı ölüme kadar götürmektedir. Tedavi, lokal yara bakımı ile yapılmalıdır. Olguda sunulan hastada olduğu gibi debridman ve bunu izleyen izotonik solüsyon ile yapılan pansuman ile defektlerin boyutları normale göre çok yavaş olsa da azalmaktadır.

Dr. Mert DEMİREL

Esat Cd 94/19 06660 Çankaya, ANKARA E-posta: drmertdemirel@yahoo.com

HLA Class I Eksikliği Sendromu

Referanslar

Benzer Belgeler

Döl verimi özelliklerinden; doğum sonrası ilk tohumlama ara- lığında orijin ve buzağılama mevsimi (P<0.05 ve P<0.001), ilk tohumlama-gebelik aralığında orijin ve

Kurutuş 1963 ’te Kadıköy Kızıl- toprak’ta kurduğu fabrikasında ilk defa otomasyona girdi.. 1975 ’te Kızıltoprak tesisleri çevre yoluna gidince, Çamlıca gazozu da

îlk tanıdığım günlerin Said’i ile son günlerin, ruhan hâlâ çocuk ve temiz, fakat bedence çökmüş ih­ tiyarı arasında ne kadar da büyük fark var.. Alın

Ekokardiyografi ve anjiyografi ile yapılan muayenede sağ koroner arter ile sağ ventrikül arasında ilişki olan bir fistül tespit edildi.. Sternotomi yapılarak atan

Bu yazıda, sağ ayak tabanına sınırlı ekzematöz görünümde lezyonlar ile başvuran ve başlangıçta kontakt dermatit yanlış tanısı alan bir lokalize uyuz olgusu

Sonuç olarak unilateral orbital kistik kitlelerin ayırıcı tanısında kist hidatiğin görülebileceği mutlaka aklımızda olmalıdır.. Böylece kistin rüptürü ve

Bizim olgumuzda da lenfoma ayırıcı tanısı yapıldıktan sonra cerrahi tedavi dışında ek bir tedavi uygulanmadı ve bir yıllık takip süresince rekürrens

Bu vaka takdiminde; baş ağrısı ve orbital ağrı yakınması ile başvuran, nörolojik ince- lemesinde sağ gözde dışa bakışta, sol gözde ise aşağı bakışta kısıtlılık