• Sonuç bulunamadı

Ahzab Suresi 40.Ayet Baglam1nda Niibiiwet, Velayet ve Hatemiyet Meselesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Ahzab Suresi 40.Ayet Baglam1nda Niibiiwet, Velayet ve Hatemiyet Meselesi"

Copied!
26
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

tii.

ilahiynt Fnkiiltesi Dergisi Bahar 2015/6(1) 267-192

Ahzab Sure si 40.Ay et Baglam1nda Niibiiwet, Velaye t ve Hatemiyet Mese lesi

OsmanKAYA'

Ozet: Niibiivvet ve Risalet meselesi lslam'm en onemli inan~ esaslarmdan birini olu$turur. Hz.

Adem ile ba$lay1p Hz. Muhammed ile sona ermi$tir. Peygamberlik miiessesesi insanhk tarihi kadar eskidir. lnsanlan yaratan Yuce Allah onlan ba$1bO$ b1rakmam1$, kendilerine yo! gosteren Peygam·

berler gondermi$tir. Peygamberler, miite3l/a$lon bir varhk olan Allah ile insan arasmdaki iletl$imin saglanmasmm yamnda, kitlelere sosyal ve psikolojik apdan yol gosterme, tarihe yon verme ve top·

lumu biitiin kurum ve kurulu$1anyla yeniden yap•land1rmada kendilerine bi~ilen, olduk~ zor ba~a­

nlabilen bir rol iistlenml$lerdir. Ote yandan Hz. Muhammed'in vefatmdan sonra onun mirasm1 klm- lerin temsil edecetl konusu gundeme geldigi gibi, sona eren misyonunun da, nubiivvet mi risiilet mi oldugu konusu tartl$1fml$br. Buna bagh olarak vahyin kesilip kesilmedigi, Kur'an vahyinin dl$1nda ilhamm Peygamberlerin dl$mdaki insanlara da gelip gelmedigi meselesi uzerinde yanh$ alg•lamalar ortaya ~lkml$br. Aym $ekilde niibiivvet velayet konusu, niibiivvetle birlikte tart1$11ml$, peygamber- ligin risaleti ile velayeti loyaslama konusu yap1lm1$, vela yet ile niibiivvetin efdaliyeti giindeme geti- rilmi$tir. Bu ~ah$mam1zda niibuvvet- velayet ve hatemlyet konusundaki yanh~ algllamalan ele ala- cagtz.

Abstract: (Messenger, !Prophe, Sanctity And Finis issuesa In Terms Of Ahzab 40th Verse) Missions as a Prophet and a Messenger have always been among the major elements of Islamic belief. The process starts with Adam and ends in Muhammed. The prophecy institutions dates back to the very beginning of human history. The God, who created the human being. did not let them unattended;

but, sent them messengers leading them to the right course They played a vital role not only as messengers between the God, the supreme, and the human being but by leading the societies to the right course. shaping the history, and reshaping the societies within all of their institutions. Soon alter the decease of Muhammed, representation of his inheritance arose as an issue of discussion alongside whether his mission was in the form of prophecy or Messenger. This also triggered the miscoptions on whether the revelation ended, whether people out of prophets received inspritaion (ilham) In the same way, prophecy missios was discussed together with santity (velayet), santity and apostleship were compared, and santity and prophecy were claimed to be superior. Present study examined misconceptions about prophecy, sanctity and finis.

Key Words: Miracle, Magic, Ontological. Teleological, Prophecy, Kalam

Yrd. Do<;. Dr., Ad1yaman Oniv. Egitim Fakiiltesi Ogretim Oyesi, e-mail: okayaf!l'adiyaman.cdu.tr

(2)

Girl§

Niibiivvet konusu islam'in en 6nemli iman esaslanndan birini olu~turur.

\=i.inkii insanhgtn ilk peygamberinden bu yana gelmi~ ge~mi~ biitiin peygam- berleri ve teblig ettikleri esaslan, aralannda herhangi bir aymm yapmakstzm tasdik etmek islam dininin iman esaslarmdan biridir.1

Bir ba~ka ifade ile Niibiivvet, islam inan~ sisteminin inamlmas1 zaruri alan, i~gal ettigi konum ve yerine getirdigi g6rev itibariyle ihmali asia miirnkiin almayan inan~ konulanndan biridir. Peygamberler, her baktmdan miitefil (a?km) bir varhk alan Allah ile insan arasmdaki. ileti~imin saglanmas1 yarunda, sosyal ve psikalajik a9dan kitlelere yol gosterme, tarihe yon verme ve taplumu biitiin kurum ve kurulu§lan ile yeniden yaptlandtrmada kendilerine bic;ilen, alduk~a

zar ba§anlabilen bir ral iistle~rni~lerdir.

Kendilerine yiiklenen bu zar gorevi yerine getirirken, direktiflerine uy- duklan ve miiracaat ettikleri bilgi kaynagt Kutsal ve ~km bir varhgtn iradesini yansttan vahiy olmu~tur. hahi denetim ve kantraliin altmdaki niibiivvet mis- yanunun ilk halkast Hz. Adem, son halkastru ise temsil eden Hz. Muhammed (sav) ile bu kap~ a~tlmamak iizere kapattlrru~hr.

Peygamberligin nihailigi fikri, hayatta en sanunda heyecanlann bertaraf edilecegi ve yalruz aklm egemen alacagt anlanuna gelmez. Bu dii~iincenin aktl baktmmdan degeri §Udur: insanhk tarihinde dagaiisti.i bir kaynak iddia eden ki§isel egemenliklerin son buldugu inanc1ru geli§tirerek, tasavvufi duyulara kar§t bagtrnstz, ele§tirici bir taVIr meydana getirmeye yoneliktir. Boyle bir inan~

psikolojik bir giic; te§kil eder ve bu tarzda bir egemenligin geli~mesine-engel

alur. Bu itibarla tasavvufi hayat bir Miisliiman i~in gayet dagal almah ve insa- run diger ya§anhlan gibi ele~tirici bir gozle incelenmelidir2

insanl1k tarihi gozden gec;irildiginde Allah'm varhgt ve birliginden daha c;ak peygamberligin varhS~ ve peygamberlik kurumu konusunda ~iipheye dii-

~i.ildiigu goriilmektedir. Oysa peygamberler, tapluma yeni bir mesaj, yeni bir

gorii~, apayn bir hareket ve ilave bir enerji a§tlanu~lar; boylece anlar, insanlann hayat tarzlanru, inanoru, diinya go~iinii, kiiltiiriinii ve gidi§ini degi§tirmi~­

lerdir. Onlar, insanlann diinya ve ahiret saadetini ternin etrneleri hususunda serdettikleri derin gorii~ ve anlab§lanyla, soz ve davram§lartyla diger insanlara

Bkz. Bakara 2/136, 285; Al-i imran, 3/84; Nisa,4/152

1 Muhammed ikbal, islnm'da Diui Dii$iiuceuiu Yeuidcu Dogu~u, (~ev. Dr. N. Ahmct Asrar), Bir Yaymctltk, istanbul1984, s,174.

(3)

Ahzab Suresi 40.Ayet Baglammda Niibiivvet, Vela yet ve Hatemiyet Meselesi •169

omek te§kil etmi§ler, yeryiiziinde adil ve ahlakh bir toplum diizeni kurmu§lar- dir.l

Bununla beraber insanhk tarihinde, insanhgm kaderini degi§tiren hii- kiimdarlar, fatihler, reformcular, dli§liniirler vs. tarihiri her doneminde var olmu§lard1r. Bunlann her biri, kendilerine has alanlarda bir deger sahibi olmu~­

lardir. Biitiin bu vas1flann bir arada, tek bir insanda toplanmas1 pek nadirdir.

Ancak Hz. Muhammed (sav)'de biitlin bu ozellikler toplanm1~br. Onun hayab, bireysel ve toplumsal ahlakm, asil ve mutedil duygulann hakim oldugu bir hayatbr. 0, insanlar i~in omek bir ~ahsiyettir.4 .

Hz. Muhammed diger peygamberler gibi bir peygamberdir. Onun hak- kmda objektif ve sahih kaynak Kur'an-i Kerim'dir. Kur'an'da Hz. Muham- med'in hayah, e~leri. ile olan ili~kileri bile en ince detaylar~na kadar anlahlmak- tadtr.5 O'nun en biiylik Izdtraplanna da sevin~lerine de Kur'an'da rastlamr.

Kur'an, hi~ bir zaman ona ~ahsi dii~lincelerini soyletmez.6 0, gorevinin ~uurun­

da olarak Kur'an't tam ve eksiksiz bir ~ekilde ya~am1~ ve insaniann da onu ya-

~amalanna ~ah~mt~br.

Kur'an'a gore Hz. Adem ile ba~layan peygamberlik7 kurumu, acaba ne- den Hz. Muhammed ile sona erdi? Bu soruya cevap verebilmek, ancak Hz. Mu- hammed'in ~ahsiyeti hakkmda tam bir inceiemenin yap1imast ve Kur'an'daki ni.ibi.ivvet anla}'l~tnm ne oldugunun a~tklanmasma baghd1r. Bunu yaparken onun insanhga kazandJrdt& biitlin ba~anlan say1p dokmek degil, peygamber- Iigin ne oldugunu goz oniinde tutmak icap eder.

A)Nebi ve Resul KavramJ

islam dli~i.ince tarihi boyunca nebi, resul, be$ir-miibe$~ir, nezir-miinzir, hadi ve abd gibi Kur'an'da peygamberi ifade eden terimler etrafmda farkh anla}'l~lar

ortaya 9kml~ttr. Ancak daha ~ok peygamberler i9n kullarulan bu kavramlar- dan ozellikle "nebi" ve "resul" kavramlan onem arz eder.

Bkz. Kasas, 28/77. Aynca bkz. Al-i imran, 3/185; En'am 6/32; Ra'd, 13/26; Ankebut 29/64;

Hadid,57/25.

Bkz. Ahzab, 33/21

Ahzab,33/37-50;Tahrim,66, 1-5

Draz, Abdullah, Kur'an 'm Anla~rlmasma Dogru (~ev. Salih Akdemir), Ankara 1983, s, 129.

Al-i imran,3/33; aynca baloruz, et-Taberi, Ebu Ca'fer Muhammed b. Cerir, Tarilru'I-Umem ve'I-Miiluk, Kahire, 2012/1433, HI,1746; Kurtubi, Ebu Abdullah Muhammed b.Ahmed el- Ensari el-Kurtubi ei-Cami'rtl Ahkam'l Kur'an, Kahire,2012,IV,49.

(4)

Niibi.ivvet ve nebi kelimeleri ayru manalan ifade eden degi~ik kahplardii.

Neb! kelimesi s1fat, ni.ibi.ivvet kelimesi ise mastardtr. DolaytsJyla birinin sozliik anlamJ digerini d.e kapsamaktad1r. Neb! kelimesinin tiiretildigi kokle ilgili dilbi- limdler tarafmdan iki gori.i~ ileri si.iriilmi.i~tiir. Birindsi neb!, as!l hemzeli olup

"haber verme" anlammdaki "~t-b-e" kokiinden tiiretilmi~tir. Digeri ise hernzesiz olarak "yiikseklik, yiiksek olan yer, yi.ice, ~eiefli" anlarnlan ta~tyan "nebve" veya

"nebave" koki.inden tiiremi~tir.s Neb! kelimesi yaygm olarak hemzesiz, yani ke- limenin sonundaki "hernze", "ya" harfine doni.i~tiiri.ilerek "en-nebi' ~eklinde kul- lanllu-9

Risalet ve resul kelimeleri ise ayru 'kokten gelmektedir. Resul kelimesi, ismi meful anlammda "kendisine belli bir gorev verilerek bir yere gonderilen elc;i", if'al kaltbmdan gelen "risalet", "gondermek" manasma, "irsal"den isimdir.

Risalet, "gorev" a~lammad1r. Bu durumda er-resul, "kendisini gonderetlin de- vamlJ haberini bekleyen ve alan kimse" demektir.1o Resul kelimesi Kur'an'da Ii.igat manastyla elc;i anlammda kullarulm1~ ve bununla bazen "melek" kaste-

dilmi~tir.n

islam di.i~i.incesinde yer alan neb! ve resul kavramlan arasmda fark bu- lunup bulunmadJgl hususu hakkmda pek c;ok ~ey soylenmi~tir. Kur'an'da bazt ayetlerin12 nebl ve resul arasmda fark olduguna i~aret ettigini soyleyenlere gore nebilik peygamberligin ilk merhalesi olup onun iistii elc;ilik (resul) mertebesi- dir.13 Nitekim nebilik, peygamberligin haber verme niteligi, resulliik de elc;ilik yapma i~idir. Ancak Kur'an'a yoneldigimizde, bu kavrarnlar arasmda terim bak.Jmmdan bir farklthgm olmadJgt g6rilliir.14 <;iinki.i Kur'an'da neb! ve resul kavrarnlanrun her ikisi birden kullarulrru~br. Nitekim Kadl Abdiilceb- bar'a(V.415/1025) gore, terim olarak "nebf' ve "resul" arasmda bir fark yoktur.

ibn Manzur Cemaluddin Muhammed ibn Mukrim, Lisanu'l Arab,Beyrut,2008,XIV,169;

Ayrca Neb! ve Resul kelimelerinin etimolojik yaptlanyla ilgili olarak yap!lan tarh~malar

ic;in bkz. Golci.ik, $erafeddin-Toprak, Siileyrnan, Kelam, Konya 2001, s. 307-310; Asian, Ab- diilgaffar, Kur'mr'dn Vafriy, Ankara 2000, s. 115-121; Yavuz, Salih Sabri, islam Dii~iiucesindc Niibiiuvet, istanbul, ty, s. 12-20; Sinanoglu, Mustafa, Kitab-1 Mukaddes ve Kur'nu-1 Kerim 'de Niibiivvet (bastlmarru~ doktora tezi), Marmara Oniversitesi Sosyal Bilimler Enstitiisii, is- tanbul1995, s. 224-228.

ibn Manzur,Lisanu'l,Arab,XIV,l69.

IO Bkz. Aslan,a.g.e, s. 116; Yavuz,.a.g.e., s, 16.

11 Bkz. Hud, 11/69; Ankebut, 29/31,33; Miirselat, 77/11; Tekvir, 81/19.

1z Bkz. A'raf,7/157; Haec 22/52.

13 Atay, Hiiseyin, islam '111 iumr~ Esaslnn, Ankara 1992, s. 189.

" Bkz.Bakara, 2/153; Nisa, 4/152; Meryem, 19/51,54

(5)

Ahzab Suresi 40.Ayet Baglanunda Niibiivvet, Velayet ve Hatemiyet Meselesi • 171

Dolaytstyla her resul nebi'dir, her nebi de resul'dtir. Aynca o, bu iki kelimenin ayru ayette, "Senden once hi~ bir resul ve nebi gondermemi~,tik"15 ~eklinde kul-

larulrm~ olmasmm, onlann birbirinden farkh olduklan anlanuna gelmedigini belirtir.16

Taftazani (6.793/1390) de, nebi ve resul kelimelerini, "Allah'tan aldtklan bilgileri eksiksiz olarak insanlara haber vermeleri ve teblig etmeleridir" ~eklinde

manalanchrmaktadtr. Zira teblige memur olmayan nebl'nin varhgt anlamstzdtr.

M.Hamidullah'm, 'biz, adeten kendisine kitap verilmemi~ olana nebl, kendisine kitap verilmi~ olana da resul diyoruz"17 tarzmdaki yakla~tml da bu kavramlann arasmda terim anlamlan bakmundan bir farkm olmadtgtna dikkat- leri ~ekmektedir.

Terim olarak bu iki kavramm ayru anlamt ifade ettiginin bir delili de mu- cizedir. Kur'an'da resul'e mucize verildigi gibi nebi'ye de mucize verildiginden haber verilmektedir. Bu da, nebi ve resul kelimelerinin arasmda sozltik anlam- larmdan b~ka bir farkm olmadtgtru gostermektedir.1s <;:unkti eger nebi, resul olmasaydt, Allah'm nebilere mucize vermesi caiz olmamahydt. Bu manada Hz.

Peygamber, hem nebl'dir hem resul'dtir. Onun peygamberlik kurumunun ve peygamberlerin sonuncusu olu~u kesin deklesin bir ~ekilde ifade edil~tir19

B) Veli ve Velayet Kavramlan

Veil, Arap\a(<.j J _, ) kok fiilinden isim, velayet ise bundan masdar olup sozltikte, Stddtk, yardliDCl, dost, sevgili anlanuna gelmektedir.20 Mutasavvuflar- ca kavranun izalu yapthrken, kelimenin vezni dikkate ahnarak yaptlmaktadtr.

Velinin alim ve kadir vezninde mtibalagalt ism-i fail oldugu kabul edilirse, "Al- lah'a kar~1 kullugtmda her/umgi bir eksiklik bulunmayan ve isyana bula~madan

bunu devam ettiren kimse" anlanuna gelir. Fa'il vezninden meful anlarrunda olu-

~u dikkate ahmrsa, maktul manasma gelen katil ve mecrulz manasma gelen cerilz gibi, "ltimaye ve muhafazastru Allalz'm deruhte ettigi ve ozel korunum alhnda olan

15 Haec, 22/52.

16 I<adi Abdulcebbar, $erlw Usuli'l-Hnmse, I<ahire 1965, s. 567-568.

17 Hamidullah, Muhammed, islam Tnrilliue Gir4 (c;ev. Ruhi Ozcan), istanbul, I, 994, s, 28.

18 Nuh(as)mucizesi ic;in bkz.Ankebut,29/15; Salih (as) mucizesi ic;in bkz.A'raf,7/73; isra,l7/59;

Musa (as) mucizesi 19n bkz.isra,17/101; isa (as) mucizesi ic;in bkz.Taha,20/22;Nemi,27/12;Meryem,l9/17·2l;Al·i imran,3/49;Maidc,5/114.

19 Ahzab,33/40

» ibn Manzur, Lisnnu'l-Arnp, Beyrut, Ts, X:V/407; Firuzabadi, Mecduddin Muhammed Ya·

kub, Thk.Abdu'l Halik Seyyid Abdu'l Halik, ei-Knmusu'I-Muhit, Mektebetu'l iman, 2009/1430,1142.

(6)

ki~i" anlamma gelir ve ~ogulu "evliya" ~eklinde gelmektedir21, $iiphesiz bu iki anlam da vellnin aynlmaz stfatl(!nndan olup, velinin Allah'm emir ve yasakla- nna en ince teferruatma kadar uymasmm bir zaruret olu~unu ifade etmektedir- ler. Bu durumda Allah'm onu himaye ve gozetirni albnda bulunduracagt da

a~1kttr.22

"Veli'kavramt hem bir Kur' an terirni hem de Allah 'm isimlerinden bir isimdir.23 Kur'an-1 Kerimde hem "miim'rninlerin Allah'm dostu"24, hem de "Al- lah'm miiminlerin dostu"25 oldugu ifade edilirken, baZI ayetlerde ise inananlarla inanmayanlar arasmda tesis edilecek bir dostluk men edilrni~26 ve miirninlerin bir birinin dostu (vellsi) oldugu27 6zellikle ·vurgulannu~ttr.:zs Kelam alimlerinin veli tarifleri de yukandaki anlamlara yakm olarak "Allah't stfatlartyla birlikte bilip taruyan, miimkiin oldugunca ibadetlere devam edip yasaklardan sakman,

~ehvet ve lezzetlere dalmayan ki~i" ~eklinde olmu~tur.29

Vellnin ~ogulu olan "evliya"run Kur'an'da kullaruldtgt bir~ok anlamt ya- runda, 6zellikle Yunus Suresindeki manas1 konumuzu yakmdan ilgilendirmek- tedir. Bu surede, velllerin korkular1 olmayacag1 ve mahzun da olmayacaklan ifade edilmektedir.JO Ayette ge~en "evliyaullah" tabirinden miirninlerin kastedil- digini,31 onlann kar~lla~acaklan azaptan korku duymayacaklan ve geride btrak- ttklanna da mahzun olmayacaklan dii~nmek miimkiindiir. <;iinkii vel! isrni-

2' Ci.ircani, Seyyid ~erif, et-Ta'rifat, (Thk Abdurrahman Umeyra), Beyrut 1987,s,310; el- Ku~eyri, Ebu'l-Kas1m Abdulkerim b. Hevazin en-Neysaburi, er-Risale, (Thk Ali Abdulha- mid Baltaa). Beyrut 1993, s, 259; Alusi, Rulw'l-Menni, Beyrut, 1985, Xl,l48; Ahmed Subhi F1rat, a.g.e, Xlll,287; Siileyman Uludag, TaslfVvufTcrimleri Siizliigii, istanbul199l,s,517.

n el-Ku~eyri, a.g.e, s, 260.

23 Allah'm Veli isminin ne anlama geldigi konusunda bkz. Razi, Fahruddin, $erlw Esmailla- lti'l-Hiisna, Beyrut, 1990,s,300,335.

2~ Bakara,2/257;Araf,7/ 196.

25 Bakara,2/257; Al-i imran,3/68

16 Al-i imran,3/28.

77 Tevbe,9/ 71.

21 Bu konularla ilgili ayetler verdigimiz bu omeklerle SLnirh olma}'lp daha bin;ok ayet mev- cuttur. Bu konudaki diger ayetler ve Kur'an'da veli kavramrmn kullarulch~ anlamlar i~n

bkz. Ra~b el-isfahani, e/-Miifredat, (Thk Safvan Adnan Davudi) Beyrut 1992, s, 885.

19 Kelam alimlerinin veli tarifleri i~ bkz. Ciircani, a.g.e, s, 310; Taftazani Saduddin, $eriiii'I- Aknid, (Thk Ahmed Hicazi es-Seka), Kahire 1987, s, 92;$erlm'I-Mcknszd, (Thk Abdurrahman Umeyra), Beyrut, Ts. V,72;Kemalettin el-Beyazi, i~ar~ht'l-Meram an ibarati'l-imam, istanbul 1985,s. 338; Aliyyu'l-Kari, $crlm'I-Emnli, istanbul, Ts.s,23.

30 Yunus,10/62

31 Yunus,l0/63

(7)

Ahzab Suresi 40.Ayet Baglammda Niibuvvet, Velayet ve Hatemiyet Meselesi • 173

nin verilebilmesi konusunda asgari olc;ii, emirleri yaptp yasaklardan kac;arak farzlan yerine getirmek suretiyle Allah' a yakmla~makhr. Azami olc;ii ise Allah' a

yak.mla~hrmast _miimkiin alan her §ey ile O'na yakmla§makhr.32 ~iinkii velinin kendisinde ibadet, gokle yerin bulu~ma noktaSI olmu~tur. Boylece o, evreni ic;:inde banndmr ve evren de onunla beraber ibadet eder.33

Zemah~eri (6.538/1144) ise velinin, velilik derecesine ula~masmda rol oy- nayan faktoriin kerametlerden ziyade itaat ve takvast oldugunu, buna bir son- raki ayetin i§aret ettigini belirterek,ll bu hususta belirleyid nitelige parmak basmaktadtr. Ote yandan en ilginc; yorum ise Fahreddin er-Razi'nin (6.606/1209) yorumudur. Zira o, veli kavramtru tiiredigi kelime baktmmdan da sozliiklerde rastlamlandan farklt anlamda ele almaktadtr. Ona gore, bir §eyin vely'i kendisine yak.m olarudtr. Allah'a yakmhk zaman, mekan ve dhet bakt- mmdan olamaz. O'na yakmhk, kalb ve ma'rifet nuru ic;inde istigrakla gerc;ekle-

§ir. Bu durumda kul gordiigunde Allah'm kudretinin delillerini goriir; i~ittigin­

de, Allah'm ayetlerini duyar; konu~tugun da, Allah'm kudretini metheder; ha- reket ederse, Allah ugrunda hareket eder; c;ah~trsa Allah ic;in c;ah~tr. Boylece, Allah 'a yakm olur, O'nun velisi konumuna gec;er.35

Ayette, korku ve hiizniin vellde bulunmayacagmm zikredilmesiyle, Al- lah korkusunun veli iizerindeki tesirinin derecesine i~aret olunmu§tur. Zira onlarda Allah korkusu her korkuyu sildigi ic;in ba~ka korku kalmarm~hr.36

Vel1 kavramt tasavvuf literatiirii ic;erisinde, zamanla tshlah anlam ka-

zanmt~ bir Kur' an l<elimesidir. ilk devirden beri Kelami eserlerde bu kavrarmn ele altrup incelenmesi, niibiivvet miiessesesini ilgilendiri~i yoniiyie olm~ ve

"Velilerin kerametleri hakbr" ifadesini tekrarlamaktan oteye gec;memi§tir.

Veliler nebiye tabi olmakla birlikte toplumun yonlendirilmesi ve ir~admda ol- dukc;a aktif bir rol oynamt~lar,37 daima saygt ve hiirmete laytk olmu~lardtr.

Velilik ve velayet kavramlan Harraz (o. 286/899), Sehl et-Tusteri (6.283/896) ve Hakim et-Tirmizi (o. 320/932) 'nin bu konudaki denemelerini yazdtklan miladi

32 Alusi, a.g.e, XI,148.

JJ Seyyid Hiiseyn Nasr, islamdn Dii~tince Ve Hayat, (<;ev: Fatih Tathltoglu),istanbul 1988, s, 296.

l> Zema~ri, Ke?$af, Beyrut1983, U,243.

» Fahreddin Razi, Mefntilnt'I-Gnyb, Mlsrr, 1938, XVU, 126

36 Yaztr, Muhammed Hamdi, Hak Dini K11r'an Dili, Eser Yaymaltk, istanbul, Ts. IV ,2731

37 Anadolu'nun fethedilip islamla~hnlmasmda, maddi fetihten once, Horasan erenlerinin

ir~ad ve faaliyeUeriyle manen fethedildigi ve bunun da fethi kolayla~hrdt8J kabul edilen bir husustur. Bunu velilerin kitieleri yonlendirmedeki ba~nlanna omek gostennek miimkiindur

(8)

dokuzuncu yiizyilm sonlarmdan bu yana, sufiler arasmda tarb~tlan en onemli konu olmu~tur.38 Veil kavranu, asularca baz1 meseleleri de beraberinde getir-

mi~tir. Soz konusu meseleleri mutasa'Vv1flann hayat ve gorii~lerinden bahseden eserlerde bulmak mi.imkiindi.ir. Vellnin mi.imtaz ~ahsiyeti ve kerametlerinin, cemiyetin ilahi lideri olan nebinin ~ahsiyeti ve mucizeleriyle mukayesesine ve boylece her ikisinin de mevkilerinin tespitine liizum hissettirmi~ gozi.ikmekte- dir.l9 Vellnin mi yoksa peygamberin mi daha yiiksek mertebede oldugu sorunu, Hakim et-Tirmizi (6.320/932)'den beri tartt~1la gelmi~tir.40

Ashnda Kelam ilmini de ilgilendiren.bu bahisler, sistematik tasavvuf ki- taplanndan once Ebu Bekr e~-$ibli (6.334/945) gibi bazt mutasavvtflann sozle- rinde kendine yer bulm~, daha sonralan da Ebu Nasr es-Sarrac (6.378/988)

"Kitabu'l-Lum'a" da, Abdulkerim el Ku~eyri (6.465/1072/ "er-Risale"de, el-Cami (6.898/1492) "Nejlzatu'l-Uns" da daha ge~ bir yer bulmu~tur.41 Yap1lan bu kar-

~ila~ttrmalann dogrudan dogruya niibiivvet mi.iessesesinin derece ve mertebe- siyle ilgili olu~u Kelam alimlerini de harekete gec;irmi~ ve dokuzuncu yiizytl sonras1 Kelam alimlerinin eserlerinde ni.ibi.ivvet ve velayetin derecelerinin tes- piti cihetine gidilmi~tir.

Tasavvufta onemli bir yer i~gal eden veli kavram1, hadislerde de kulla-

rulnu~hr. Rasulullah (sav) Hay1rhlann kimler oldugunun sorulmas1 iizerine

"Goriildiiklerinde Allah habra gelm kimselerdir"41 buyurmu~tur. Yakmlarrnda bu- lunmak, halleri, duru~ ve davraru~lan Allah't hanrlabr ki, Abdullah b. Abbas {6.68/687) "semt ve hey'etleri" yerine "ihbat ve sekinet" yani duru~ ve yiiri.iyii~­

leri olarak tefsir etmektedir . .o Diger bir kutsi hadis ise velayetin ~artlanru ve ozelliklerini gostermesi baklnundan ilgi ~ekicidir: "Kim benim bir veli J.:ululna

dii~manltk ederse, ben ana kar$1 harp ilan ederim, kuium bana kendisine Jarz ktldzgtm

$e1jlerden dalta lza$ bir ~eyle yakla~amaz. Kulumun bana alan yakmlzgz nafilelerle devam eder ve ben de anu severim. Ben onu sevince de onun i~iten kulagt, gore11 gozii, tutan eli, yiiriiyen ayagz alurum. Benden bir $ey isterse veririm. Benden kendisini bir $eyden karumamt isterse korurum. "~ Baz1 hadislerde ise onlarrn ahirette ula~acaklan

makamdan bahsedilrni~tir: "Allalz'm kullanndan birtakzm insanlar vardrr ki, pey-

38 Annemarie Schimmel, TasalllJufim Boyutlart, (<;ev: Ender Giirol), istanbul,1982,s,177.

39 Ahmed Subhi Frrat, i.A, HVe/i"Maddesi, istanbul1986, X111,290.

40 Annemarie Schimmel, a.g.e, s,l81.

" Bu konuda daha geni~ bilgi ir;in bkz. Ahmed Subhi Ftrat, a.g.md., 290.

• 2 ibn Mace, Ziilld, 4.Hadis No:4119

" Yazrr, a.g.e, IV,2731.

.. Buhari, Riknk, 38.

(9)

Ahzab Suresi 40.Ayet Baglammda Niibiivvet, Velayetve Hatemiyet Meselesi •175

gamber ve §eltit degillerdir ama ktyamet giiniiltde Alla/1 yanmdaki makamlanndan dolayt §eltitler ve nebller imrenerek bakacaklardtr." Bun/arm kimler. oldugunun sorul- masl iizerine de "Bu11lar bir kavimdir ki, aralarmda ne akrabalzk, ne ticaret ve i§ ili§kisi olmakszzm, Allah· i~in birbirini severler. Vallahi yiizleri bir nur, kendileri nurdan min- berler iizerindedirler. jnsanlar korktuklan zaman bunlar korkmazlar, insanlar mahzun olduklarz zaman bunlar ltiiziinlenmezler' '45 buyrulmu§tur.

Hadiste ge~en "Allah'm, vellnin goren gozi.i, i§iten kulagt" ibaresi,"Ben onlann duyulanru ve biiti.in azalanru korurum, bunlan yapbklan zaman Allah onlardan raz1 olur ve onlar da inayet albnda olurlar. Aynca bu hadis velilere hiirmeti de gerekli ktlmaktadtr" §eklinde yorumlaruru§br.46 Bu noktaya kadar zikredilen ayet, hadis ve yorumlann J§Igtnda vellnin "Allah'a inanan, bununla birlikte biiti.in davraru§ ve fiillerinde takvayt gozeten, farzlann yarunda nafilele- ri de yerine getiren Allah dostu" oldugunu soylemek dogru olur. 0 halde Al- lah'a iman eden ve miimin stfahna kazanan herkesin veli olmas1 laZJm geldigi

dii~iincesinden hareketle velayet iki kategoride ele ahnrru~br:

l.Velayet-i amme: Dinin emirlerinin farz ve vadpler dairesindeki topla-

mma, bu onemli emirlerin ifast i~ ~alt§maya verilen isimdir ki, bunu ogren- mek ve tahsil etmek her miikellef iizerine vaciptir. Bunu yerine getiren herkes velayet kapsamma dahil edilmi§fu.47 Bu anlayt§m inananlar arasmda ahlaki bir prensibin tesisinde onayak oldugunu, her insarun veli olabilecegi ihtimalinden dolayt, insanlar arasmda hiisnii zanrun yerle§mesini sagladtgtru dii§iiniiyoruz.

2.Velayet-i hasse: Farz ve vacip olan amelleri tam olarak yerine getirme- ye ~ah§makla birlikte, Kur'an'm zikir ve tefekkiir konusundaki emirlerine sart- larak, ayakta, oturarak ve yanlan iizerine yatbklarmda bile zikir ve fikir uya- rukltgma ermi§, murakabeden gafil olmayan, biiti.in ibadctlerinde "iltsan" sevi- yesine ula§mJ§ ki§ilerin halidir. Bu derece kurb ve huzur derecesidir.4s Zaten veli'yi "§u!tut" ve "kurbiyet" derecesine ula~hracak olan "takva", "insaru Hakk'tan al1koyan her §eyden temizlenmesi ve tarnamen Hakk'a yonelmesi" ile ifade edilmi§tir.49

45 Hakim, cl-Miistedrck, IV,170; Ayno Bkz. Alusi, a.g.e, XI,150; YaziC, a.g.e, IV,2731.

46 Alusi, a.g.e, X1,149.

47 Abd el-Bari en-Ned vi, Tasauvuf ve Hayat, (c;ev: Mustafa Ate~), istanbul 1974, s. 272; Hasan Kamil Ytlmaz, NVelayet ve VcW, Altmoluk Dergisi, Say• 114, YII1995, s, 32; Siileyman Ulu- dag, a.g.e, s, 518.

4$ en-Nedvi, a.g.e, s, 2672; Hasan Kamil Y1lmaz, a.g.mk. s, 32.

49 Alusi, a.g.e, Xl,148.

(10)

Hi~bir veil, peygamberler gibi ma'sum degildir, bu konuda soylenebile- cek nihai soz, onlann mahfuz ol~landtr ki mutasaVVlflar da bunu ifade etmi~­

lerdir. Hatta Ku~eyri (o.465/1072), bunu veliligin ~artlanndan biri olarak kabul etmektedir.so Peygamberlerin, Allah'm denetim ve kontrolii altmda olduklan konusunda biitiin Miisliimanlar miittefiktir. Ancak velinin mahfuz olu~u ne anlama gelmektedir? Bu konu da Miisliimanlar miittefik degildir. Bunun anla- mt: "Velinin giinah i~lemesi de miimkiin olmakla birlikte, giinahm onlardan sudur etmeyecegi veya i~ledikleri giinahlarda tsrar etmeyi~leri" ~eklinde anla-

~tlmaktadtr. "Giinalt i~lemesi miimkiin olmakla birlikte" kaydmm konulmas1 ismet stfahndan aYirmak i~indirS1 demekle velilerin de giinah i~lemeyecegini anlat- mak istemi~tir. Oysa peygamberler bile "zelle"S'- i~lemi~lerdir. Melekler hari~

insan ve cinlerin hepsinde giinah i~leme ihtimali varken velilerin hi<; giinah

i~lemeyecegi dii~iincesinin dogru olmad1gt dii~iincesindeyim.

MutasaVVIflar arasmda velinin, vell oldugunu bilip bilmeyecegi konu- sunda da ihtilaf vuku bulmu~, baztlan bunun bilinmeyecegini zira akibetin hiisnii hatimeye bagh oldugunu belirtmi~lerdir. Kendisinden keramet zuhur etse de bunun bir mekr-i ilahi ve bir istidrac oimas1 ihtimali dahilindedir bu nedenle bu gorii~te olanlar hi.isnii hatimeyi de veliligin ~artlanndan sayiDJ~lar­

dtr. Hi<; kimse aktbetinin ne olacagtru bilemeyecegine gore veli olarun da veli oldugunu bilemeyecegini belir~lerdir. Bu konuda diger bir gorii~~ velinin, veli oldugunu bilmesinin caiz oldugu yoniindedir. <;iinkii Allah'm onlara akt- betinin giizelligini bildirmi~ olmas1 da miimki.indi.ir. A~re-i miibe~~erenin du- rumu buna delildir. <;iinkii Ashab-t Kiramdan olan bu on sahabe Allah Rasulii tarafmdan cennetle miijdelenmi~lerdir. Onlar hayatlarmda bunu bilebildikleri- ne gore, daha sonrakilerinin de hayatlannda veli olduklanru bilmeleri caizdir.S3

Ku~eyri'ye gore, "fliisnii lzatime" velayetin ~artlanndan biri degildir. Caiz olan, i9nde ya~amt~ oldugu anda ger~ekten veil olu~udur. Sonu~ta hali de~ebilir.

Ancak bir keramet olarak aktbetinin giizelligini de bilmesi caizdirs.! demektedir.

Oysa Hz. Peygamber, Allah' tan ald!gt vahyin dt~mda ileri yonelik bir ~ey

bilemeyecegini belirtmektedir.ss A~ere-i miibe~~ere meselesi de tam te'yid edil-

50Ku~eyri, a.g.e, s, 260.

s• Ku~eyri, a.g.e, s, 359; Alusi, a.g.e, Xl,148.

51 Bakara,2/36.

,, Ku~eyri, a.g.e, s, 261; Hasan Kamil Yilmaz, a.g.mk, s, 33.

>~ Ku~eyri, a.g.e, s, 261.

53 Ahkaf,46/9

(11)

Ahzab Suresi 40.Ayet Baglammda Niibiivvet, Velayet ve Hatemiyet Meselesi •177

mi~ bir durum degildir. Dolaytstyla mutasaVVIflann bu gori.i§leri dogrulanma- ya muhtac;ttr ve ger-;egi yansttmadtgt kanaatini ta~tyorum.

C) Hatemiyet Meselesi

l.Hatm-i Niibiivvet (Niibiivvetin Sona Ermesi):

$iiphesiz Hz. Muhammed'in son peygamber olu~una dair deliller hem tarihte hem de getirdigi dinin mahiyet ve i~eriginde bulunmaktadtr. Bu deliller herkesin anlayt~ma, anlamak istemesindeki samimiyetine ve objektif bir tutum takmmasma gore degi~ir.56 Biz de ktsaca, Hz. Muhammed'in ni~in son peygam- ber oldugu sorusuna cevap olarak Kur'an'dan 9kard1gtmtz bazt delilleri sun- maya ~ah~acag.z.

Hz. Muhammed, son peygamber olmastyla:beraber peygamberlik kuru- mu, kurum olarak tarihe mal olmu~tur. Kur'an't Kerim'de peygamberlik kuru- munun Hz. Muhammed ile son buldugunu a9k~a ifade eden sadece bir ayet bulunmaktadtr.s7 Ancak, dolayh olarak i~aret eden ayetlerin saytst ise yorum farklanna gore k.trk ile yiiz arasmda degi~mektedir.sa

Kur'an'da a~1k bir ~ekilde peygamberligin Hz. Muhammed ile sona erdi- gi, arttk ondan ba~ka peygamber gelmeyecegi, bundan sonra herhangi bir ~ah­

sm ortaya 9k.tp peygamberlik iddiasmda bulunmasmm imkanstz oldugu ve boyle bir iddiarun kabul edilemeyecegi, "Muhammed sizin erkeklerinizde11 lti~ biri- nin babast degildir. Allall'm resulii ve nebilerin sonwzcusudur. Allah her ~eyi bilen- dir,"59 ayetiyle vurgulanmt~hr.

Yahudilerde ise peygamberlik, istisnalar olsa da1 genellikle babadan ogu- la ge~er ve bir sulale takip ederdi.60 Dola}'lstyla "Muhammed sizin erkekleriniz- den hi~ birinin babast degildir"61 ciimlesi, onlarm yeni bir peygamber beklentisi

i~de o!mamalan gerektigine dair bir i~aret olarak algtlanmt~hr. "62 Allah her

§eyi bilendir" ciimlesi de onun ilminin her ~yi ku~athgtru, bu ilmin i~de Hz.

56 Atay,a.g.e.s,ISS.

u Ahzab,33,40 .. ~ .-. : :.: ' . . ..

58 Daudi, Khalid Zaferullah, "Hntm-i Niibbiivvet, Literntiir", Tii'rkiye Diy~;1et islan=i Ansiklopedisi (DiA), istanbul, 1997, XVI, s, 479-484. ' .... · ;~

59 Ahzab 33/40. · \ ~-_ : · . ·, J _.

60 Atay, s,189. } .. : 't .. '~·~ : .;.

61 Ahzab 33/40.

61 Atay, s.l89; Yurdagiir, XVl, s. 478. Geni~ bilgi i~n bk. er-Razi, Fahredd'ln, Mefntilw'I·Cnyb, Tahran, Ts. VI, s, 786-787.

(12)

Muhammed'den sonra hi~bir peygamberin gelmeyecegi bilgisinin de mevcut oldugu ~eklinde anla~tlm1~hr.63

Bu ayette ge~en ve "Jr-t-m" fiilinden ti.ireyen ':Jtatm" kelimesini, "lratem" ve- ya "hatm" ~eklinde okumak miimkiindi.ir, iki okuyu~ tarz1 da aym anlama gel- mektedir.rH "Hatem" ~eklinde okunursa, "bir ~eyi I<apa}'lp mi.ihiirlemek i¢n kul- larulan ~ey, mi.ihi.ir, sonu~", "lzatim" ~eklinde okunursa, !'bir i§i sona erdiren, miihiirleyen" demektir.6s Her iki okuyu~a gore Allah, Hz. Muhammed ile pey- gamberlik silsilesini sona erdirmi§tir. Bununla beraber o, kendinden onceki bi.itiin peygamberleri tasdik eden ve belgeleyen ilahi mi.ihiirdfu.66

Bagdadi, "Hz. Muhammed'in peygamberligini kabul eden kirnse, dolayt- Siyla onun nebilerin ve resullerin sonuncusu oldugunu da kabul eder; onun neb! ve resullerin sonuncusu oldugunu kabul eden kimse, on~n getirdi&i dinin ebediligini de kabul eder"67 demektedir. Yine o, yukandaki ayetin Hz. Mu- hammed'in, peygamberlerin sonuncusu olduguna apa~1k bir deli! oldugunu ve bunun ayru zamanda onun tebliginin evrensel boyutunu da i~crdigini belirt- mektedir.6s "Hatemi.i'n-neblyyin" tarnlamas1 hi.ikiim ba!<Jmmdan, oncelikle Hz.

Muhammed'in peygamber oldugunu, onun peygamberligini ispat ettigini; ikin- ci olarak da "neb!" ve "resul"lerin sonuncusu oldugunu69 ve ondan sonra her- hangi bir kirnsenin peygamber vasfma haiz olarak gonderilmeyecegini70 goste- rir.

63 el-Mesir, Muhammed Seyyid Ahmed,fi'u- Nuri"l-Akideti"l-islamiyye, Kahire, 1990, s, 377:

"' el-Cevheri, Tsmail b. Hammad, es-Sllthah ( TIU<. Ahmed Abdiilgaffar Attar), Bey- rut,l984,s,1908. Ayette ge~en ve Astm klraahna gore "'hatem"' olarak okunan kelime ~o­

gunlugun klraahna gore "halim" olarak okunmaktad1r. Mi.ifessirlere gore her iki okuyu~ta

kelime, "peygamberlerin sonuncusu" manasma geldigi belirtilmektedir (Yurdagi.ir, Metin,

"Hatm-i Niibiivvet", Tiirkiye Diynuet islam Ausik/opedisi (DTA) istanbul1997, XVI, s,1781).

63 Bkz. ibn Di.ireyd, Ebu Bekr Muhammed b. ei-Huseyn, Kitabu Cevhereli'l-Liiga, Beyrut 1987,1,5, 389; Cevheri, 5,1908; ez-Zebidi, Muharruned Murtaza, TaCii'I-Arus, Beyrut 1994,5,1414.

66 ibn Di.ireyd, I, 5, 389; ibn Manzur, Ebu'l-Fadl Cemaluddin Muhammed, Lisami'I-Arnb, Beyrut, Trs, XII, s.l64; el-Mevdudi, Ebu'I-A'Ia, Kadtyauilik Nedir? (<;ev. Ah5en Batur), T5·

tanbul1975, s,161.

67 el-Bagdadi, Ebu Mansur Abdi.ilkahir, Usulu'd-Diu, Beyrut 1981, s, 162. Aynca bk. Et- Taftazani, Sa'duddin Mes'ud b. Orner, $erltu '1-Makasrd (lltk. Abdurraltmau Umayra), Beyrut 1989,

v,

5,46.

68 Bagdadi, Usulu'd-Din, s, 162.

69 ed-Deyyani, Muhammed Fevzi, Cemal nln'I-Cclal, istanbul1257, s,355.

10 el-Aiusi, Rullm'I-Mcani, XXII, s,34.

(13)

Ahzab Suresi 40.Ayet Baglammda Ni.ibiivvet, Velayet ve Hatemiyet Meselesi • 179

Hz. Muhammed'in son peygamber oldugu inanc1 kadar, islam'm son din ve bu dinin tamamlanmt~ olduguna dair delillerin mevcudiyeti onem arz et- mektedir. Bunlarla ilgili deliller Kur'an'm bildirmesiyle sabittir. "Bugiin sizin dininizi kemale erdirdim, size olan nimetimi tamamladtm ve sizin i~in din olarak is- lam 'a raz1 oldum. "71 Tamamlama anlammda "ekmeltii" kelimesi kullarulrru~tu. Bu da "mi.ikemmel ktld1m" demektir. Mi.ikemmel alan bir ~eyde egrilik, yanl1~hk,

eksiklik vs. olmaz. Dolayts1yla din Allah tarafmdan tam ve mi.ikemmel hale

getirilmi~ ve Kur'an'da bunun ~er~evesi ve muhtevast tam anlanuyla verilmi~­

tir.n Ayette dinin AJlah'a izafe edilmesi, dinin kurucusunun Allah olduguna delildir. Yine dinin itikadi, ahlaki ve ameli yoni.inden tamamlandtgtru bildiren Allah'hr. "Size olan nimetimi tamamladam" ci.imlesindeki nimet kelimesi orfteki

kar~ahgt ile degil, burada dinin ve hi.iki.imlerinin tamamlanmas1 yani "Nimet-i islam" ~eklinde anla~dmahd1r. Ba~ka bir ifade ile, ay~tte gec;en nimetten kasat, Hz. Muhammed'in teblig ettigi islam dinidir.73 Aynca islam dini de, insanlar i9n bir nimettir. Bunun dclili de yine Allah'm, "sizin i9n din olarak islam' a raz1 oldum" ci.imlesidir. Dolayisiyla islam'm son din olmas1 onun tebligcisinin de son peygamber olmasmt gerektirir.7~

Hz. ibrahim, Ka'be'yi in~a ederken, "Rabbimiz, onlara kendi i~lerinden, senin ayetlerini kendilerine okuyacak, onlara Kitabt ve hibneti ogretecek, on/an temizleyecek bir el~i gonder"75 ~eklinde duada bulundugu, bunun da, Hz. isa ile israil ogwla- nndan ni.ibi.ivvetin son bulmas1 ve Hz. ibrahim'in oglu Hz. ismail'in soyundan peygamberlik kuru munun sonland1racak bir peygamberin gelecegi anlamma geldigi belirtilmektedir.76

israil ogullanrun son peygamberi olan Hz. isa, kendisinden sonra gele- cek peygamberin isminin Ahmet oldugunu mi.ijdelemif7 ve s1fabru zikretmi~­

tir.18 Hz. Peygamber'in de: "Ben ibrahim'in duast ve isa'nm miijdesiyim''79 demesi

n Maide 5/3.

n Yaklt, ismail, "Hz. Peygamber'in Dindeki Konumu", III Kutlu Dogum Sempozyuum, Isparta,2000. s,l3.

n F.Razi,Mefatih, ill, s,529.

1~ Bkz. Al-i imran, 3/85.

73 Bakara 2/129. Bu ayette soz konusu edilen Resuli.in Hz. Peygamber oldugunu destekleyen diger baz1 ayetler ~unlard1r: Bakara 2/125; Al-i imran 3/164; Tevbe 9/128; Cuma,62/2.

16 ibn Kesir, Ebu'l-Fida Ismail, Knsasu 'i-Eubiya (fhk. Abdulkadir Ahmet Ata), Beyrut, trs, s, 418.

77 Bkz. Saf 61/6.

78 Bkz. Bakara 2/146; A'raf,7/157

;9 Ahmed b. Hanbel, Miisued, rv, s, 127-128.

(14)

Hz. ibrahim'in duastyla Hz. Peygamber'e i~aret ettigi tarzmdaki gori.i~ destek-

lenmi~ olmaktadrr.

Hz. Muhammed'in son peygamber olduguna clair ba~ka bir delil de, ona gelen Kur'an vahyinin muhafaza edilmi~ olmastdtr. Kur'an'rn korunmu~lugu­

nun sebebi, oncelikle Allah'm onu klyamete kadar korumaya soz vermi~ olma- stdtr.so Diger taraftan ba~ta Hz. Peygamber olmak i.izere, islam toplumunun da

~e~itli be~eri onlemlerle Kur'an'a kar~t gorevini yerine getirmi~ olmalandtr. Zira Allah, Kur'an't indirdikten sonra, kitabtru peygamberine ve ona inananlara emanet etmi~tir. Hz. Peygamber ve ona inananlar da bu emanete sahip 9karak ona kar~t gorevlerini tam olarak yerine getirmi~lerdir.B1 Boylece Hz. Peygam- ber'in teblig ettigi vahiy kaybolmamt~, tahrife ugramamt~ ve ash degi~memi~­

tir.s2

2-Hatm-i Vela yet Teorisi Velayet i.Ie Niibiivvet Arasmdaki Fark

Ni.ibi.ivvet makammda bulunan bir peygamberin, her zaman i~, her

~eyden mi.inezzeh olan a~km bir varhkla ili~ki i~erisinde bulunmasmm yarunda, bu ili~kinin tesisinde araa konumunda bulunan vahiy melegi ile de mi.i~erref

olmaktadtr. Bi.iti.in kurum ve kurulu~lanyla birlikte iflas etmi~ bulunan bir top- lumun yeniden 1slah ve yap!landmlmastru c;ok k1sa ba~arabilmektedir. Ula~bgt

bu b~an onu, hie; ~i.iphesiz derece ve makam itibanyla hi~bir ki~i ve kururnla

kar~tla~tmlmas1 mi.imki.in olmayacak bir payenin sahibi yapmaktad1r. Bu ne- denle ilk donem kelam alimlerimiz boyle bir derecelendirme ve kar~lla~brma

yapma geregini duymamat~lardtr.

Ancak ozellikle miladi dokuzuncu astrdan itibaren ba21 mutasaVVlflar:m, mi.ibi.ivvet-velayet. kC'ramet-mucize gibi konular aras:mda bir taktm mahiyet benzerlikleri gorerek kar~1la~tumalar yapmalan i.izerine, sonraki kelam eserle- rinde de ni.ibi.ivvet vc velayetin derecelerinden bahsedilerek bir durum tespiti- ne gidilmi~tir. Hakim et-Tirmizi (o.320/932)'nin velayet konusunu ele ahp i~le­

yerek, ni.ibi.ivvet ile yapbgt kar~tla~hrmalardan sonra Muhyiddin ibn arabi (o.638/1240)'de de bu ti.irden kar~tla~hrmalan gormekteyiz.

ibn arabi Hz. Peygamber (sav)'in son nebi olu~una kaqthk velilerin de sonuncusunun bulundugunu ifade etmektedir. Ona gore, "Tann hakkrndaki bilginin en yi.ice mertebesi, peygamberlerin ve velilerin sonuncusuna verilmi~­

tir. Bu ilmi, nebi ve resullerden gorebilenler ancak son peygamberin ·~•g-tyla

60 Bkz. Hicr 15/9. Ayrtca bk. Maide,S/67

81 Elik, Hasan, Kur'n11 'm Kontmllll$lugu Uzeri11e, 5,157.

r- Bkz. Abduh, Muhammed, Risnleht't-Troltid, 5.169.

(15)

Ahzab Suresi 40.Ayet Baglarmnda Niibi.ivvet, Velayet ve Hatemiyet Meselesi • 181

goriirler. Velllerden gorebilenler ise onun mirasc;tst olan son velinin kandilin- den mii~ahede ederler. Hatta o hali ne zaman mii~ahede etseler ancak hatem-i velayet kandilir:lln l~t~yla goriirler".sJ Bu izahlyla ibn arabi, meseleye bilgi teo- risi ac;tsmdan yakla~makta ve bu ac;tdan nebl ile veli arasmda benzerlik gormek- tedir. Velayeti daha gene! bir manada ele alan ibn arabi, niibiivveti velayet ic;e- risinde hususi bir derece olarak gormektedir. Bunu onun ~u gorii~leri de teyid etmektedir: "<;iinki.i resulliik ve nebllik, yani §eriat kurma keyfiyeti sona ermi~­

tir. Velilik asia sona ermeyecektir. Kitap ile gonderilen peygamberler ayru za- manda velilerden olduklanndan, bahsettigimiz ilmi ancak hatem-i evliyarun

1~1~ndan ahrlar. Herne kadar hatem-i evliya hiikiimde son peygamberin ~eria­

hna bagh ise de bu onun mertebesine eksiklik vermez. Bu nedenle hatem-i evli- ya olan zat bir cihetten yiiksek, diger bir cihetten ise geri sayll1r."84

ibn Arabi'nin son vellye vermi~ oldugu fonksiyon, velinin bulundugu konum itibanyla son peygamber ile benzerlik arz etse ~7-hiikiimde ona tabi oldugunu soyleyerek, onun tabi durumunda oldugunu v'Urgulamakta ve eseri- nin bir ba~ka yerinde bu hususu i~lemektedir. Bu itibarla resullerin sonuncusu hem veli, hem nebi, hem de resuldiir. Hatem-i evliya ise, irfaru ashndan alan bir

.:;)0

varistir. Mertebeleri mii~ahade eder,

1

~r:M:at kaptstru ac;mak hususunda iO:ffla- nn efendisi, cemaatin lideri olan Hz. Muhammed'in faziletlerinden bir fazilet

;) s;.llr

omegidir."85 .,Q Iii·

ibn 'Arabi'ye gore velilik stfah umumi, geni~ bir·mana ta~tr. Bunun ic;in velilik son bulmarru~tu. <;iinkii bu stfat hem nebide ve hem nebi olmayanda bulunur.86 Bu durumda niibiivvet, velayetin hususi bir tezahiirii olmaktadtr.

Zira her nebi velldir, ancak her veil nebi degildir.87 ibn Arabl'nin bu tespiti dog- ru bir tespittir. Veli kavram1 daha gene! ve kapsamh bir kavramdtr. <;iinkii Allah'a inanan ve miimin olma ozelligini kazanmt~ herkesin veli olabilme ihti- mali mevcuttur. Ni.ibiivvet ise, velayet ic;erisinde hususi bir mertebe olmast bir yana, ayru zamanda ula~tlmas1 insanm iradesine bagh olmaytp Allah'm iradesi- ne bagll oldugu ic;in hem eri~ilmez ve hem hepsinden yiice bir mertebedir.

83 Muhyiddin ibn arabi, Fususu'I-Hikcm, (<;ev: Nuri Gen~ Osman), M.E.B.Y, istanbul 1992, 5,4_4.

~ ibn 'Arabi, a.g.e, s, 84.

ss ibn arabi,a.g.e, s, 47.

56 ibn arabi,a.g.e, s, 176.

P Ahmet Subhi Furat, i.A, Veli,maddesi,Xill,291. Kelamctlanmtzdan Muhammed Ali Ebu'l-

izz de niibi.ivveti velayetten daha hususi gormekte ve bunu "risalelin ni.ibuvvetten daha hususi" olu~una benzelmektedir. Bkz. Ebu'l-izz, $crlw't-Tahaviyye ft Akideti's-Selcftyye, Beyrut 1988, s, 334.

(16)

ibn Arabi niibiivvetin sona ermesi ve velayetin devam etmesi, Allah'm kendisini veli adtyla isimlendidp nebi ve resiil adlanyla adlandnmamast nede- niyle velayeti niibiivvetten iistiin gormektedir.ss Ancak bu iistiinliigii mutlak manada ele almamakta ve ~u gorii~leriyle kaYitlamaktadtr. Neblnin hem alim bir peygamber, hem de veil olmast baktmmdan makam ve mertebesi, sadece resul ve ~eriat sahibi olmas1 baktmmdan i~gal ettigi makamdan daha ileri ve daha yiicedir. Allah erlerinden birinin,(muhtemelen kendisini kast etmektedir) 'velilik niibuvvetten iistiindiir' dedigini veya ondan boyle bir rivayetin nakledil- digini duyarsan bil ki, o sadece bu hakikab kastetrni~tir der. Hatta onlardan birinin 'veli, neb! ve resulden iistiindiir' dedigini de i§itsen o bu soziiyle bir tek

§ahst kast etrni§tir. <::unki.i o ~ahsm neb! ve resul olmast dolaYistyla i~gal ettigi makamdan, veil olmas1 yoniiyle i~gal ettigi mertebe daha tam ve kamildir. Yok- sa nebiye baglt alan vell N~bir zaman neb1den iistiin degildir. Zira., tabi olan kimse tabi oldugu ~eyde asia metbuunu ge~mez. $u halde resuliin ve §eriat sahibi neblnin stgtnacagt makam velilik makamtdtr."B9 Boylece ibn Arabi, neblnin makamlanm birbiriyle kar§IIa§hrmakta, nebinin velayetinin niibiivve- tinden iistiin oldugunu sarih bir §ekilde belirtmekte ve herhangi bir velinin derece bai<Imm9an tabi bulundugu bir neblyi asia ge~emeyecegini ifade etmek- tedir. <::unkii ona gore, velayet peygamberin Hakk'a doniik yiizii, niibiivvet ise halka doniik yiiziidiir. Aynca Allah'm kendisini veli olarak isimlendirmesini,90 delil gostererek velayetin O'nun slfah oldugunu belirtir.91 Buna dayanarak mut- lak olarak velayetin niibiivvetten iistiin oldugunu soylemek miimkiin degil- dir.92 <::unkii ibn Arabi, bunu yaparken Allah'rn isimleriyle baglanh kurmakta ve O'nun vel! isminin son bulmaYIP devam etmesinden velayetin de devam edecegi hiikmiinii ~1kararak peygamberin velayetinin niibiivvetinden -daha iistiin olacagt sonucuna varmaktadtr.

0 halde ibn Arabi'nin"Veliyi nebiden iistiin" gordiigune dair gorii~ii ne- reden kaynaklanmaktadtr? Kanaatimizce onun ozellikle hatemu'l-evliya ile neb!

arasmda kurmu§ oldugu benzerlik ve yapmt§ oldugu kar§tla~hrmalar boyle bir

anla~tlmaya sebebiyet vermi§tir. Hatta onun bu nevi kar§tla§hrmalart bu kadar- la da smtrh kalmamt§ ve bu gorii§lerine §oyle bir temsille devam etmi~tir: "Bir

" ibn 'Arabi, a.g.e, s, 177, 178

89 ibn arabi, a.g.e, s,179.

90 Bu hiikme Kerimdeki Allah'm kendisi i~in kulland1~ "veli'' kavrammdan hareketle van- yor. Bkz.Bakara,2/257; Al-i lmran,3/68; Ankebut,29/22.

91 Mu'tezile vela yeti Allah'm fiili olarak gormektedir. Bu konu i~in bkz. E~'ari, Ebu'I-Hasen, Mnknlatii '1-islamiyyiu, (Thk Muhammed Abdulhamid), Beyrut, 1990, D/255.

92 Siileyrnan Uludag, a.g.e, s, 218.

(17)

Ahzab Suresi 40.Ayet BaAiarrunda Niibiivvet, Velayet ve Hatemiyet Meselesi • 183

defasmda peygamber efendimize nebllik tugladan yap1lmt~ bir duvar olarak temsil olundu. 0 duvarda yalruz bir tugla eksik idi. Hz. Pe.ygamber de bu son tugla oldu.93 $u kadar ki, Tann Resuli.ini.in buyurdugu gibi o, ancak eksik olan bu tugladan ba~kastru gormedi. Hatimu'l-evliyaya gelince, onun i9n de bu riiya sahihtir. 0 da Hz. Peygambere temsil olunan ~eyi goriir. Duvarda eksik olan ve onun yerini tamamlayan tuglanm birini alhndan digerini ise giimi.i~ten oldu- gunu goriir. Gi.imi.i~ olan tugla Hatemu'l enbiya ile tamamlamrken, alhn olan tuglarun hatemu'l evliya ile tamamlandtgt gorii~iini.i savunmaktadtr .. Hatemu'l evliyanm onu iki tugla gormesinin sebebi de zahirde son nebtnin ~eriahna tabi olmastdtr. Ona bagltltgmtn tirnsali ise giimi.i~ tugladtr. Bu da zahirdir ve Al- lah'tan ahr. ibru Arabt, Hatemu'l evliyanm da ilrni, peygambere getiren melekle ayru kaynaktan yani dogrudan Allah' tan aldt~ru soyler.9-l

ibn Arabi bu·gorii~leri ile kendi ic;erisinde c;eli~kiler ya~amaktad1r.

<;iinkii

taraftan hatm-i velayet teorisiyle velayetin de son buldugunu soylerken, diger taraftan veli, Allah'm isimlerden bir isim oldugu i9n devam ettigini ileri si.ir- mektedir. Ote yandan alhn tugla teorisiyle de kendisini peygamberden i.istiin gormektedir.

Kelam alimleri ise, velayetin ni.ibi.ivvetten i.istiin gorillmesini kelam ki.i- fiir olarak degerlendirilerek reddetrni~lerdir.9s Zira veil asia neb! derecesine

yeti~emez. Bu nedenle de ba~kastrun velayeti ni.ibi.ivvetten asia i.isti.in olmaz.96 Bizzat ibn Arabl'yi ismen muhatap sayarak ele~tiren ve tekfir eden Ebu'l-izz, ibn arabi ve benzerlerinin niibi.ivvetin sona ermesi ve velayetin sona ermemesi nedeniyle velayeti .daha i.isti.in gordi.iklerini, hatta bi.iti.in peygamberlerin hpkt ni.ibi.ivvet makamtrun berzahta resuliin i.isti.inde velinin alhnda bulundugunu soyledikleri gibi velayetten mi.istefid olduklanru soylemi~lerdir. ibn Arabi'nin bu konuda vermi~ oldugu tugla omegini hahrlatan Ebu'l-izz, kendisini albn tugla ve resuli.i de giimi.i~ tugla konumunda goren, kendisini resulden daha faziletli gorenin ki.ifriinden daha bi.iyiik kiifiir olmayacagmt,97 hatta nebilerin Allah bilgisini son velinin mi~kanndan alaca~ru soyleyerek, kendinin de son

93 Buhari,Mennkib,16;Mii5lim,Fedai/,20-23; ibn Hanbel,e/-Mrisned,XII,457.

ou ibn arabi,a.g.e, 5, 45. 0<,345.

~ tbn Hazm, a.g.e, IV,20; Taftazani, $crlw'l- Meknsrd, V,57; Aliyyu'I-Kari, $crlru Frklu'l-Ekber, s, 183; Kemalettin el-Beyazi, a.g.e, 5, 338.

90 Kemalettin el-Beyazi, a.g.e, 5, 338.

97 Ebu'l-izz, a.g.e, s, 335.

(18)

velioldugunu soylemenin Firavun'un soziine benzedigini ifade edip, tek bir neb!nin biiti.in evliyadan daha iisti.in oldugunu belirtmektedir.9s

Konu ile ilgili ayet ve hadislere baktldt~nda, ayetlerde velayetin iistiin- liigilne delalet eden bir hiikum bulunmamaktadtr. Ancak yukandaki zikredilen hadislerden birinde ge~en "Onlar ne neb! ve ne §ehld olmadtklan halde, Al- Jah'm yarundaki derecelerinden dolayt ana nebiler ve §ehitler gtpta ederler"

§eklindeki ibare, velayetin ula§tlan derece bakumndan nubiivvetten iistiin ol- dugunu gosteriyor gibi goriinse de bu boyle degildir. Zira sozi.in soyleni§ gaye- si ve makarru iimmetini ir§ad ve te§viktir. Nebllerin bu §ekilde stfatlandmlmast, iimmetlerinin durumlanyla ugra§maktan dolayt peygamberlere anz alan endi-

§elerden velilerin uzak oldugu belirtilmi§tir. Aynca bu onlann hi.isnii hallerini temsil yoluyla beyandu. Aynca bu nebinin velayeti, niibuvvetinden iistiindiir

§eklinde de yorumlanabilir olmast bile mutlak olarak velayetin niibi.ivvetten iistiinli.igunii gostermez.99

"Ni.ibiivvetin velayetten i.isti.in olu§u" konusuna geni§ yer ayuan Tafta- zani (6. 793/1390), velayette kurbiyyet ve ihtisas manas1 var olmast, niibi.ivvette ise halk ile Hakk arasmda vasttahk ve halkm maslahatm1 gozetmek anlam1 mevcut oldugundan dolayt velayetin ni.ibiivvetten iistiin oldugunu iddia etme- nin mi.imkiin olmadt~ru belirterek, nebiden ba§kas1run velayetinin nebiden

hi~bir §ekilde i.isti.in olmayaca~ru a~tk~a ifade etmektedir. 0, bu g6rii§i.inii §Oy- le izah etmektedir:

1. Peygamber velayet §erefine sahip olmakla birlikte, giinahlardan ko- runmu§, a~1k naslarla kotii akibetten emin kthnrru§, vahiyle ve melekle mi!§er- ref olmti§ ve diinya ve ahiret i§lerini tanzim ic;in gonderilrni§tir.

2. Niibi.ivvet Hakk'tan halka tebligle ilgilidir. Bu kesin olarak velayetin kurbiyyet ve §erefini de ihtiva eder. Bu yoniiyle neb! olmayan velinin mertebe- sinden geriye kalmaz. Zira velayetin nihai derecede miikemmelligi dii§iiniile- mez. <;iinkii son derece miikemmel derecede bulunmanm aiameti niibi.ivvet derecisine ula§makla miimkundfu.tOO

Bu gorii§Ieriyle Taftazani, nebinin velinin vasillanru ta§tdi~ru, zira her nebinin ayru zamanda miikemmel derecede veli oidugunu belirtmekte ve daha sonra da neblnin velide asia bulunmayan bazt ozelliklerini zikrederek, niibiiv-

95 Alusi, a.g.e, XI,150.

99 Alusi, a.g.e, XI,150.

100 Taftazani, $erhu'l Mekastd, V,77-78.

(19)

Ahzab Suresi 40.Ayet Baglammda Nubiivvet, Velayet ve Hatemiyet Meselesi •185

vetin velayet kar§ISmdaki mutlak ustiinlugunii ortaya koymaktad1r. Diger baz1 kelamolar da Taftazani'ye benzer fik.irler ileri siirmektedirle!;1o1•

Niibiiv':'etin velayetten iistiinliiguniin akli ve nakli olmak iizere iki yon- den ispat edilebilecegini soyleyen Fahreddin er-Razi (6.606/1209), nakli delil olarak Hz. Peygamber (sav)'in Hz. Ebu Bekir hakkmdaki "Va/lalzi nebiden so11ra Hz. Ebu Bekir' den daft a faziletli bir gi.ine~ ne dogmu~ ve ne de batm19hr. "102 Hadis- i ~erifini gosterir. Bu hadis Hz. Ebu Bekir'in neb! olmayan herkesten daha fazi- Ietli oldugunu gostermektedir. 0, neb! olanlann daha a9ag-tsmda bir mertebede bulunmaktadtr. Bu ise nebllerin hal olarak herkesten daha faziletli olduklanm gostermektedir.

Akll delile gelince veli yalruz zatmda kamildir. Neb} ise hem kamil hem de kemale erdiricidir. _DolayJstyla neblnin daha iistiin oldugu a~tkhr.IOJ

Bir mutasavvufun "Hz. Muhammed (sav) Mira{ta, giikleri11 en yiiksegine, cennetin en yiicesine ula~tp geri diindii.71Jl Allah'm ltuzurunda yemin ederim ki, eger iiyle bir mertebeye ula~m19 olsaydtm asia geri diimnezdim." 9eklindeki gorii~iinii

nakleden Muhammed ikbal, bu omegi, neb!ler ve velilerin ~uurunda mevcut psikolojik farka ni.ifuz edip bir tek ciimle halinde bunu dile getiren, en isabetli ciimle olarak degerlendirmektedir.

Zira mutasavvuf tevhidin i~ huzurundan aynllp madde a!emine donme- yi arzu etmez. Zorunlu olarak doniince de, madde alemine bu donii~ be~er i9n bir fayda saglamaz. Oysaki neb! veya peygamberin donu~ii yaraho mahiyette- dir. Peygamberler ~arihe yon veren gi.i~leri kontrol edip, bu suretle yeni bir gayeler dunyast kurmak amaoyla, geri doner ve kendini zamanm akt~ma btra- ktr. Velinin tevhit yolunda elde ettigi huzur son hedeftir. Halbuki peygamberde tevhit, insanm diinyas1m tamamen degi~tirecek 9ekilde ayarlanmt~hr ve diin- yayt sarsacak psikolojik gi.i9er uyandmr.I05 Boylece ikbal, velilerin tevhit deni- zinden elde edebildigi nihai noktayt ve neblnin bu konudaki ustiinliigune i~aret

ederken, ayru zamanda neb! ile veli arasmdaki psikolojik farka da i9aret etmek- tedir.

tot Kar~1la~bnruz, Aliyyu"l-Kari, $. Frkhr'I-Ekber, s, 182.

102 Heysemi, Nurettin Ali b. Ebi Bekr, Mccmau'z-Zevaid ve Mcnbau'l Fevaid,Beyrut, 1988, IX/44, ancak Heysemi bu ve buna benzer hedisleri zayif olarak degerlendirmektedir.

103 Razi, Mealimrt Usuli'd-Din, Knhire, Ts. 101.

101 "<;iinkii peygamber Allah'm kendisine vermi~ oldugu vizyonu yerine getirmektedir. Geri

doniip Allah'm iradesini ve ilahi olaru halkma anlatmaktadtr" (Annemaria Schimmel, a.g.e, s, 180).

tc; Muhammed ikbal, a.g.e. s, 171-172.

(20)

Mutlak olarak velayetin niibiivvetten iistiin almayacagt kanusunda fikir birligi i~erisinde alan kelam aliml~ri, hem velayet ve hem ni.ibi.ivvet mertebesini kendisinde birle~tirmi~ alan nebide, hangi rnakamm daha i.istiin aldugu kanu- sunda susmayt tercih etrni~lerdir.106 Taftazani bu kanuda mutasaVVIflann go-

rii~lerinin mutlak manada degil, "Nebinin velayet tarafmm ni.ibi.ivvetinden iistiin" oldugunu ~eklinde anla~Ilmasi gerektigini belirtmektedir.1o1 Bu go~y­

le a, nebinin ni.ibi.ivvetinin iistiinliigunii kabul etmekle birlikte, mutasavvLflann

gori.i~lerinin bu ~ekilde SJrurlandmlmasmda bir sakmca g6rmemektedir.1os Veil ile neb! hakkmda rnahiyetlerinin benzerligi itibartyla bir durum tes- pitine ihtiya<; duyulan kanulardan biride mucize ve keramet kanusu almu~tur.

Her tiirli.i fiil ve hareketinde nebiye tabi alan vellnin elinde kerametin zuhur edebileceginin imkaru, Allah'm kudretinin her ~eye ~ami! alu~udur. Kerametin peygamberin mucizesi nevinden almast gibi, vellnin iradesiyle almas1 da caiz- dir. Bunlara kar~1 9kan kelamalar da bulunmaktadu. Baz~ nrkalar bu naktadan hareketle, mudzeyle kar1~tlgt, dalaytstyla niibi.ivveti ispat kapts1run kapandtgt gerek<;esiyle kerameti kabul etmerni~lerdir.109 Kelarnla ilgili eserlerde ikisi ara- stru aytran bir~ak ayma noktaya ternas edilse de onlardan bir~ogu keramette de bulunmast caiz olmast nedeniyle, bu konuda en aytna nakta "nubuvvet iddi- asJrun" keramette bulunmay1~1dtr. i~te bu, kera~ette bulunrnast asia caiz olrna- yan ve ikisi araslnl kesin ~izgiyle aytran husus olmaktadtr. Zira veil, niibiivvet iddia etmesi halinde velilik bir tara fa, islam' dan bile 9kar.11o

Neb! ve vellyi aydmlatan bilgi kaynagt olan vahiy ve ilham arasmda da biiyi.ik 6l~de farkhhklar bulunmaktadtr. Vahiy her tiirlii ~ek ve ~i.ipheden uzak kesin bilgi kaynagt iken, ilharrun bilgi ifade edebilmesi i9n evhamdan uzak

alu~unun bilinebilme ~arb bulunmaktad1r. Zira ilharrun kaynagt her zaman ilahi almayabilir. Aynca vahiy herkese gore bilgi ifade etrnesine ragmen, ilham sadece s1rurlt ki~iler i-;in bilgi ifade etmektedir.

106 Aliyyu'J-Kari, $. F1.klu'I-Ekber, s, 183.

107 Taftazani, $er/m'l Meknsld,V,73

105 Ahmed Subhi Furat, a.g.e., XI11,291; Aliyyu'l-Kari, $. Frklu'I-Ekber, s, 183.

109 Kerameti kubul etmeyenierin gorii~leri i9n bkz. ~hri.stani, ei-Mile/ ve'u-Nilml, Beyrut, Tsz, s, 1,84; Bagdadi, el-Fark, S, 352; ibn Haldun, a.g.e, m,557; Nesefi, a.g.e, 1/0536; Ciircani,

$crlm'I-MI.'lltlkif, Mls1r, 1907, VIII,288.

110 Bu konuda geni~ bilgi i')in bkz. Adududdin el-ici, el-Mevaklf, Beyrut, Tsz, s,370; Ciircani,

$erlm'I·MClJ{Iktf, VIn,288; Bagdadi, Usulu'd-Oiu, s, 184; Nesefi, a.g.e, 1,0536; K. Beyazi;

a.g.e, s, 338; Aliyyu'I-Kari, $. F1k/u'/Ekber, s. 113;Aliyu'l Kari,~. Emali, s. 23; Ebu'J.izz, a.g.e, s,336.

Referanslar

Benzer Belgeler

Avukatlar ve uzmanların bir kısmı (n=13), ailelerin süreçte çocuklarının dinlenmesini tercih etmeyebildiklerini ancak hâkim talebi doğrultusunda çocuklarının

Medeni Kanun madde 348/ b.1’de yer alan ana babanın başka bir yerde ol- ması sebebinden anlaşılması gereken, ana babanın uzaklık nedeniyle çocuğa gereken sevgi ve

Elbette ki taraflar olayın özelliğine göre boşanmaya neden olan olaylar nedeniyle velayeti boşanmadan sonra birlikte kullanabilecek durumda değilseler ve ya boşanmadan

“İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.”(Necm Suresi 39.Ayet). 2019 - 2020 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MENGEN ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ DİN KÜLTÜRÜ VE

 Yarışmaya kendi sınıf seviyesindeki kitapçıktaki hadislerin tamamını ezberleyen ve ilgili meslek dersi öğretmeni tarafından hadis takip cetveli onaylanan

Madde 16 - Vasiliğe atanma kararının kesinleşmesi üzerine, vasi ile vesayet makamının görevlendireceği bir kişi tarafından, hakimin belirleyeceği süre içinde ve

 Fotoğraf Yarışması: Öğrencilerden ayetlerin temalarına uygun fotoğraf çekmeleri ve oluşturulan seçici kurul tarafından uygun görülenlerin

 Kanunen gerektiği halde vasinin yetkili vesayet dairelerinin iznini almadan yapmış olduğu işlemler, vesayet altındaki kişinin vasinin izni olmaksızın