• Sonuç bulunamadı

ğa s BUZ ÇÖZ İLET LETİŞİM: TEL: (0312) (0538 ) Fevzi çakmak 1 sok.no:8/47 KIZILAY/ANKARA

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ğa s BUZ ÇÖZ İLET LETİŞİM: TEL: (0312) (0538 ) Fevzi çakmak 1 sok.no:8/47 KIZILAY/ANKARA"

Copied!
30
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ICE ICE

ICE ICE----TEK TEK TEK TEK

BUZ BUZ BUZ

BUZ ÇÖÇÖÇÖÇÖZZZÜÜCÜCCÜÜÜ SOLSOLSOLÜSOLÜÜÜSYONSYONSYONSYON İLETLETLETLETİŞİM:M:M:M:

TEL: (0312) 230 23 50 TEL: (0312) 230 23 50 TEL: (0312) 230 23 50

TEL: (0312) 230 23 50----(0538 )571 46 44(0538 )571 46 44(0538 )571 46 44(0538 )571 46 44 Fevzi

Fevzi Fevzi

Fevzi ççççakmak 1 sok.no:8/47 KIZILAY/ANKARAakmak 1 sok.no:8/47 KIZILAY/ANKARAakmak 1 sok.no:8/47 KIZILAY/ANKARAakmak 1 sok.no:8/47 KIZILAY/ANKARA

Doğa Dostu

(2)

Geleneksel yöntemlerde karla mücadelede

Klasik yöntemler, De active proseslerdir.

Yol üzerinde oluşan buzu ortadan kaldırarak, yoldaki sürtünmeyi arttırmak ve güvenliği sağlamak prensibi ile çalışır.

Bu tip mücadelede kaya tuzu ve abrasive (aşındırıcı) maddeler kullanılır.

Avantajları

Sanal düşük kimyasal madde maliyeti

Dezavantajları

Yüksek korozif etkisinden dolayı altyapı ve çevreye ciddi zararlar vermesi.

Kısıtlı sıcaklıklarda çalışması.

De active olduğu için, ancak yolda kar yağışından ve buz oluşumundan sonra müdahale edilebilmesi.

Yüksek işçilik maliyetleri.

Uygulamada yetersizlik, fazla zaman harcanması.

Tuz ve kum yolda donmaya karşı hazırlanırken (kırma karıştırma yapılırken), taşınırken, bu karışım yola uygulanırken ve uygulandıktan sonra, atık malzemeyi yoldan kaldırırken çok fazla işgücü, zaman ve para harcanmaktadır.

(3)

Karayollarında Kar - Buz Çözme Mücadelesi

Bugün ülkemizde karayollarında buzlanmayı engellemek amacıyla kullanılan tuz, görünüşte düşük maliyetli bir çözüm olarak yollara uygulanmaktadır. Hava derecesinin ve yol sıcaklığının çok düşük olmadığı durumlarda tuz, buzu eritebilir. Dünyada 1930’ lu yılların başlarında

kullanılmaya başlanan fakat, kötü etkileri hemen belli olmayan tuzun zararları 1950’ lere doğru ancak anlaşılabilmiştir. Tuzun sebebiyet verdiği zarar ve korozyon nedeniyle, özellikle beton ve metal aksamda meydana getirdiği olumsuz etkiler ve yol kenarlarındaki bitkilere zarar vermesi, toprağın yapısını bozması, yer altı su kaynaklarına zarar vermesi, tuz kullanımının sınırlandırılması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır.

Bu sorunların ortaya çıkmasına müteakip, tuz’ a kum katılmak suretiyle kumun sürtünmeyi artırıcı etkisinden faydalanılarak, tuz kullanımının azaltılması amaçlanmıştır. Tuz’ un kum katılarak kullanılması, kumun aşındırıcı olması sebebiyle asfalta zarar vermiş ve yol

kenarlarındaki direnajların tıkanmasına neden olmuştur. Yolda oluşturduğu tahribata bağlı olarak yol bakım maliyetleri yükselmiştir.

Bu istenmeyen durumlar günümüzde kullanılan uygulamaların yerine, karayollarında buzla mücadelede farklı kimyasalların kullanılması ile ilgili çalışmaların başlamasına sebep olmuştur .

(4)

İlk olarak sıvı kimyasal kullanımları, eriyik (tuzun eritilmesi esası) uygulaması ile başlanmıştır. Fakat tuzun sınırlı etkisi ve aşırı korozyon oluşturması sebebiyle,

kullanılan yerlerde ciddi sorunlar ortaya çıkarmıştır. Islatılan tuzun, yola uygulandıktan sonra seyreltilmiş olması, tuzun buz çözme performansını düşürmüş, bu nedenle de alternatif çözüm arayışları başlamıştır.

Son olarak 1990’ lı yılların başında karla mücadelede, sıvı kimyasal kullanımı ve Anti-ice uygulamaları için deneme çalışmaları başlatılmıştır. Bu çalışmalar neticesinde şu anda dünyada bir çok ülkede yaygın olarak Anti-ice teknolojisi uygulanmakta ve karla

mücadele de özel yapım sıvı kimyasallar kullanılmaktadır.

Ülkemizde ise ilk olarak 2004 - 2005 kış sezonunda Tem Otoyolu, Molla Gorani Viyadüğü ve Boğaz Köprülerinde uygulanmaya başlanmıştır. Bu uygulama neticesinde çok etkili sonuçlar alınmıştır.

Daha sonra Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin şehir içi ana arterleri ve tramvay rayları üzerinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile birlikte şehir içi ana arter ve yollarda, Bolu Tünellerinde ve ülke genelinde pek çok ilde denenmeye ve uygulanmaya başlanmıştır.

(5)

Geleneksel Tuzlama sistemleri

(6)

NaCl'nin(tuz) ve Diğer Buz Çözücü Kimyasalların Olumsuz Etkileri;

a. Yüzey ve yeraltı sularına etkisi b. Bitkilere etkisi :

c. Toprağa etkisi :

d. Araçlar ve yapısal korozyon üzerindeki etkisi e. Asfalt, beton ve kaldırımlar üzerindeki etkisi a.Yüzey ve yeraltı sularına etkisi :

NaCl–(Tuz) : Yollarda oluşan buz tabakasını çözmede yeterli performansı elde edebilmek için, tuzun fazla oranlarda kullanılması gerekmektedir. Fazla

oranlarda kullanılan tuz, yağmur ve kar suları ile yer altı su kaynaklarına,

özellikle ilkbaharda akan su ile birlikte denizlere ulaşmaktadır. Denizlere ulaşan tuz, denizdeki iyon değişimini artırarak, balıkların gelişimini olumsuz

etkilemekte, doğaya zarar vermektedir.

Üre : Su kaynakları için en tehlikeli ve en zararlı karla mücadele kimyasalıdır.

İçeriğindeki amonyum ve fosfat bileşenleri su kaynaklarında Otrofikasyon (besin zenginleşmesine,)’ a sebep olur.

Ürenin içerisindeki BOI (Biyolojik oksijen ihtiyacı) değerinin yüksek oluşu

nedeniyle, yüzeysel sularda oksijen azalmasına ve canlı türlerinin bu durumdan etkilenmesine, bazen toplu canlı ölümlerine dahi sebep olur.

Üre ayrıca yer altı su kaynaklarında Alg büyümesine sebep olur ve çevre kirlenmesine yol açar.

(7)

b. Bitkilere etkisi :

Fazla oranlarda kullanılan tuz, yola yakın yerlerdeki çiçek, ağaç ve canlıların gelişimini olumsuz etkiler. Toprağa ulaşan tuz, topraktaki tuz oranını artırarak bitki köklerinin kurumasına ve ölmesine neden olur. Bu sebeple tuzlamanın yapıldığı yol kenarlarında bitki ekilmesine rağmen, bitkilerin gelişiminde başarı elde edilemez.

Tuzun Bitkiler Üzerindeki Etkileri

(8)

c. Toprağa etkisi :

NaCl (Tuz) : Yollara uygulanan tuz, toprağa ulaşması ile toprağın kurumasına, toprağın geçirgenliğinin azalmasına (su geçirme özelliğinin azalması) ve toprağın Ph değerinin yükselmesine neden olur. Bu durum toprağın verimliliğini düşürür.

Toprağın yapısını ve stabilizesini bozar. Ph değerini negatif yönde değiştirerek, bitkilerin büyümesini olumsuz etkiler. Toprağın permabilitesini (geçirgenlik) düşürür. Erozyon

potansiyelini yükseltir. İz elementlerinin yer altı suyuna geçiş hızını artırır. Topraktaki gerekli bakterilerin popülasyonunu olumsuz etkiler. Özellikle Sodyum(Na) iyonu, toprağın elektron yapısını direkt bozar.

CaCl2 (Kalsiyum Klorür) : İz miktarı, toprak için gereklidir. Yüksek aşındırıcı etkisinden dolayı dikkatle uygulanmalıdır. Buz çözücü olarak kullanımında etkinlik sağlayabilmesi için fazla kullanılması gerekmektedir. Fazla kullanımı ise kanserojen etki yaratır.

Üre : Toprak üzerindeki en tehlikeli etkisi, yer altı sularına karışmasıyla ortaya çıkar. Yer altı sularında bakteri üremesine ve ciddi çevre kirliliğine neden olur. Yol üzerinde buz çözücü olarak kullanılan üre, hava sıcaklığının 2 0C’ nin üzerine çıkmasıyla tehlikeli miktarda bakteri oluşumuna neden olur.

(9)
(10)

Buz çözücülerin toprak üzerindeki etkileri

d. Araçlar ve yapısal korozyon üzerindeki etkisi:

Yollara uygulanan tuz, yolda seyir halinde olan araçların, köprü ve viyadüklerin demir, alüminyum aksamlarında aşınmaya ve korozyona neden olur.

Tuzun araçlar üzerindeki korozyon etkileri

(11)

e. Asfalt, beton ve kaldırımlar üzerindeki etkisi;

NaCl : Kış mücadelesinde kullanılan tuzun donma derecesi -7 ºC’ dir. Bu dereceden sonra tuz etkinliğini yitirir. Kışın yağan kar ile beraber atılan tuzun erittiği kar suları, asfaltta bulunan mikro çatlaklara sızar. Bu mikro çatlaklara sızan su, hava sıcaklığı düşünce buza dönüşür.

Dünyada bulunan tüm sıvıların aksine su, donunca genleşir. Dolayısıyla bu çatlaklarda donan suyun genleşmesi asfaltı çatlatır. Tuz beton alanları, kaldırımları, parke taşlarını, bitümü, regrasyon alanlarını aşındırır ve korozif etki gösterir.

Asfalt üzerinde ciddi bir kimyasal etkisi olmamakla birlikte, beton malzemelerin elastikiyet modülünde kayba, permabilitesi nin artmasına ve bozulmasına sebep olur. Asfalt üzerindeki donma-çözülme kaynaklı problemleri önleyemez. Ayrıca kritik konsantrasyonu da bu durumu hızlandırır.

CaCl2 : Beton ve taş malzeme üzerinde ciddi aşınmaya sebep olur. Yüksek korozif etkisinden dolayı dikkatli kullanılmalıdır. Asfaltta etkisi fiziksel kaynaklıdır. Donma-çözülme kaynaklı bozulmayı önleyemez. Kalsiyum klorürün buz çözme gücü, normal tuzun buz çözme

gücünden bile düşüktür. Normal tuzun buz çözme gücüne erişebilmesi için, 1.5 katı kalsiyum klorürün kullanılması gerekir.

Kalsiyum klorürün buz çözme gücü, magnezyumun buz çözme gücünden 5 kat daha

düşüktür. Magnezyum klorürün buz çözme gücüne erişebilmesi için magnezyum klorürün 5 katı kalsiyum klorür kullanılması gerekir. Bunu solüsyon olarak düşünürsek, kalsiyum klorür solüsyonu kullanılırsa normalden en az 5 kat fazla solüsyon sarfiyatı gerekmekte olup, bu durum da maliyetlerin artmasına ve fazla kimyasalın kullanılmasına sebep olur.

(12)

Çözeltinin 1 gramının çözdüğü buzun gram olarak miktarı

MgCl2 % 15lik çözelti 34 gr

CaCl2 % 32 lik çözelti 14.6 gr

NaCl2 % 26.3 lik çözelti 15 gr

MgCl2 : Muadilleri arasında en az zararlı kimyasaldır. Yinede tek başına kritik konsantrasyonda donma - çözünme kaynaklı bozulmaya engel olamaz.

Üre : Son çalışmalara kadar, ürenin beton malzeme üzerindeki etkisi bilinmiyordu. Son çalışmalarda özellikle kritik konsantrasyonda beton, asfalt malzeme üzerinde donma -

çözünme kaynaklı bozulmaya sebep olduğu, mukavemet ve yoğunluk kaybı gibi durumlara sebebiyet verdiği tespit edilmiştir.

Ürenin çevre üzerindeki olumsuz etkileri bilinmekle beraber, asfalt ve beton malzeme üzerindeki etkileri hakkında yapılan çalışmalar oldukça sınırlı idi. Son yıllarda yapılan

çalışmalarda ürenin, özellikle diğer buz çözücülerle kıyaslandığında kaplama malzemesinin permabilitesini artırıp, elastikiyet modülünde ve yüzey geriliminde düşmelere, diğer

standart buz çözücülülerden daha fazla sebep olduğu görülmüştür. (Bu yüzden dünyada sınırlandırılıyor. En son 2003’ de Kanada’ da hava alanlarında kullanımı sınırlandırıldı.) (Journal of Transport Engineering)

(13)

1. grafikte bir tuzlama aracı ile 80 km’lik yolun buzla

mücadelesini göstermektedir.

Toplam yaptığı yol 1280 km’dir.

2. grafikte ise yine 80 km’lik yolun buzla mücadelesinde solüsyon aracının sadece 80

km yol yaptığı gösterilmektedir.

Tuzlama aracı ile yapılan yol = 1280 km

Solüsyon aracı = 80 km

Solüsyon Aracı

(14)

Tuzun Asfalt Üzerindeki Etkileri

Tuzun Yol Üzerindeki Etkileri

(15)

Anti-ice nedir?

ANTİ-İCE kar yağışından önce, yola sıvı kimyasal ürün uygulanması sonucu, karın yola yapışmasının engellenmesi ve yolda buz oluşumunun önlenmesini amaçlayan, donmayı engelleme esasına dayalı kar ve buzla mücadele yöntemidir.

Kar yağışından önce, yola uygulanan sıvı kimyasal sonucu, karın yola yapışması

engellenmekte, böylece kimyasal sıvı kullanılan alanlarda, buzlanma oluşmamakta yol kolayca kar – buzdan temizlenmektedir.

Bu yöntem ile yol bakım düzeyi daha ekonomik olarak yükseltilmekte ve bu sayede yolda oluşan buzlanma ile daha kolay mücadele edilmektedir.

Anti-freeze gibi çalışan bu sistem suyun donma sıcaklığını düşürerek buz oluşumunu engeller.

Buz oluşumunu engellediği gibi yüzeyde oluşan buz tabakasını da eritebilir (Die-Ice).

Klasik yöntemlerde uygulanan tuzun yerine kullanılan sıvı kimyasal buz çözücüler sayesinde, daha az ürün, daha az işçilik ve daha az bakım maliyetleri ile sonuca ulaşılır. Yolda uygulanan sıvı kimyasallar ile taşıt kazaları önemli oranda azalır.

Dünyada kış şartları ile mücadelede çeşitli sıvı kimyasallar, kar - buz mücadelesinde kullanılmakta ve bu tip kimyasalların seçiminde üç ana unsur yer almaktadır.

(16)

Buz çözme kapasitesi.

Sıvı buz çözücüler için zaman ve sıcaklığın bir fonksiyonu olarak buz çözme kapasitesi

belirlenmektedir. Çözme kapasitesindeki sonuçlar ürünün buz çözmedeki etkinliğini ortaya koyar. Ayrıca sıcaklıkla uygulama miktarlarındaki değişimin belirlenmesini ve doğru

uygulama miktarının tespitini sağlar. Tek başına yeterli olmamakla birlikte yağış tipi, seyrelme kapasitesi, trafik ve yağış süresi gibi unsurları da göz önüne alarak etkili mücadelenin sırlarını verir.

Bu konudaki testler –7 ºC ile –18 ºC arasında yapılır. Bunlar buz çözücüler için standartta belirlenen deney sıcaklığı aralığıdır. Sıcaklık düştükçe aynı seyrelme oranında donma daha çabuk gerçekleşir. Bu sebeple buz çözücüler, düşük sıcaklıklarda daha az etki

gösterirler. Bu değer düşük sıcaklık etkinliğini belirlemek içinde kullanılan oldukça önemli bir parametredir. ml buz / ml buz çözücü . saat olarak formulize edilebilir.

Buz delme kapasitesi.

Sıvı buz çözücülerin zaman ve sıcaklık değişkenlerine bağlı olarak çeşitli sıcaklıklarda, birim zamanda buzu dikey olarak delme kapasitesini belirler.

Bu veri sıvı kimyasallar için oldukça önemli bir performans kriteridir. Buzun içine dik olarak işleyen buz çözücü, buzun kırılmasını ve çatlamasını sağlar. Böylece trafik gibi mekanik müdahalelerle yolda sürtünme kaybı olmadan, buzun yoldan parçalanarak uzaklaşmasına neden olur. Bu yolla trafik güvenliği sağlanmış olur.

Bu değer buzlanma sonrası uygulamada (Die-ice), uygulamanın şeklinin ve miktarının belirlenmesinde yol, yağış ve sıcaklık parametreleri ile birlikte kullanılır. mm kırılma/ml buzçözücü.saat olarak formulize edilebilir.

(17)

Buzu yerden kaldırma kapasitesi.

Yol yüzeyine yapışmış olan buzun, sıvı buz çözücü tarafından yoldan koparılabilme kapasitesini belirlemektedir.

Sıvı buz çözücü, buzu yolun yüzeyinden koparabilme özelliği sayesinde, buzun altına sızarak, buzu asfalttan söker (ayırır). Oluşturduğu film tabakası ile buzun yere tekrar yapışmasını engeller. Yer yüzeyinde oluşmuş olan çok miktardaki buzun, trafik gibi mekanik etkilerle yoldan parçalanarak atılır.

Böylece yolda kayganlık oluşmaz. Bu test sonuçlarından elde edilen sıvı buz çözücünün; ne kadar bir birimi ile yerdeki ne kadar hacimdeki buzu kaldırmasındaki büyüklük, buz

çözücünün etkinliğin belirlemede önemlidir. En az birim miktardaki buz çözücü ile, yerdeki buz tabakasını en fazla miktarda kaldıran sıvı buz çözücü, en yüksek performansı elde etmiş sayılır.

Ayrıca test sonuçlarının uygulama süre ve sıklıklarının belirlenmesinde de kullanılabilir. mm buz kaldırma/ml buz çözücü saat olarak formulize edilir. Sıvı buz çözücüler bu formülasyona göre deneye tabi tutulmakta ve elde edilen deney sonuçları diğer buz çözücülerle

kıyaslanmaktadır.

(18)

ICE-TEK’ın Özellikleri

• En önemli özelliklerinden biri Pro – active olmasıdır.

•Ice-tek; kar yağışından önce, kar yağışın ilk anlarında ya da kar yağışından sonra yola sıvı halde uygulanır. Bu sayede yolda buz oluşmaz. (Oysa klasik mücadelede yolda oluşan buzu çözmeye yönelik çalışma yağıştan sonra yapılmaktadır.)

• Ice-tek donma-çözülme kaynaklı bozulmaya sebep olmaz, asfalta zarar vermez. Dünyada bulunan tüm sıvıların aksine su donunca genleşir. Dolayısıyla donan suyun genleşmesi asfaltı çatlatır. Oysa Ice-tek’ ın donma sıcaklığı - 70 ºC’ dır. Ice-tek’ ın yoğunluğu sudan daha ağır olduğu için, asfalttaki mikro çatlaklara sızar ve o bölgeye yerleşir. İçerisindeki katkı

maddelerinden dolayı yere yapışma özelliği ile beraber sudan daha ağır olması, seyrelme olasılığını da zorlaştırır. Bu bölgede bulunan Ice-tek donmadığı için, asfalt donmaz,

genleşmez ve böylece zarar görmez.

• Oluşturduğu sıvı film tabakası sayesinde yağan karın yola yapışmasını engeller.

•Sıvı olarak uygulandığında trafikle taşınmaz. Su buharlaşsa bile hidrofilik (nem tutucu) olduğundan yoldan taşınmaz.

• ( - ) 70 ºC Dereceye kadar etkilidir.

• Die-ice (Buz çözücü) özelliği sayesinde oluşmuş bir tabakayı kolayca eritebilir.

(19)

• Yolda sürtünme kaybı oluşmasını engeller, sıcaklığa bağlı değişen bu değerler muadillerine karşı büyük avantaj sağlar.

•Sürtünme katsayısı ıslak yola göre daha yüksektir.

• Hava şartları, yol durumu, yağış şekli v.b. sebepler göz önünde bulundurulduğunda, yol yüzeyinde minimum 72 saat kalır.

•Korozif etkisi diğer kimyasallara göre yok denecek kadar azdır. Korozif Etkisi Saf Suya Eşittir.

•Asfalta, beton zemine, mermer yüzeyine, granit yüzeyine, parke taşlara, doğal ve andazit taşlara, araç metallerine, demire, çeliğe ve alüminyum v.b

malzemeye zarar vermez, korozif ve aşındırıcı bir etkisi yoktur.

•Çevreye zararlı kimyasal madde kullanımını ortadan kaldırır.

•Kabartma tozu ve aspirinden daha az toksittir.

•İnsanlara, hayvanlara, bitkilere ve diğer canlılara zarar vermez.

• Parlayıcı ve yanıcı özelliğe sahip değildir. Yangın söndürme özelliğine sahiptir.

• Sıvı bir uygulama olması sebebiyle, kar - buzla mücadelede işçilik ve zamandan büyük tasarruf sağlar.

• ICE-TEK: Geliştirilen formülü sayesinde, toprağın yapısının korunmasına yardımcı olur. Toprağın yapısını ve stabilizesini bozmaz.

•Toprağın Ph dengesini düzenler. Toprağın permabilitesini (geçirgenlik) düşürmez.

•Bitkiler için faydalı vitamin ve mineral bileşenlerini bünyesinde taşır.

•Uygulama alanına çok kolay ve hızlı uygulanır.

•Hazırlanan çözelti rahatlıkla tanklarda stok olarak saklanabilir.

•Çevre dostudur.

(20)

Karla Mücadelede Kimyasal Kullanımının Sürtünme Üzerindeki Etkileri

Yol yüzeyinde sürtünme katsayısı, karla mücadelede önemli bir etkendir. Yol

yüzeyinin sürtünme katsayısının düşmesi ile yol güvenliği azalır, yol kayganlaşır ve bu durum trafik kazalarına sebep olur. Yolun ıslanmasına ve neme bağlı olarak yol yüzeyindeki sürtünme katsayısı, kuru yola göre daha düşüktür.

ICE-TEK’ dan kaynaklanan sürtünme kaybı, sıcaklığa bağlı olarak sudan kaynaklanan sürtünme kaybına eşittir. +10 oC nin üstünde bu oran, biraz daha yükselebilir. Ama sıcaklıktaki azalma ile birlikte ICE-TEK kaynaklı sürtünme kaybı azalır, hatta -2 oC den sonra yolda sürtünmeyi pozitif yönde etkileyerek, yol tutuşunu arttırır.

Karla mücadele kimyasallarının sürtünme kaybı, büyük ölçüde sıcaklık ve neme bağlıdır. Bu tip kimyasalların bir çoğu hidrofilik (nem tutucu) özellik

gösterdiklerinden, nem sürtünme kayıplarında önemli bir parametredir.

(21)

Neden Sürtünme Kaybı;

Sıvı kimyasal maddelerin, yol üzerinde neden sürtünme kaybına sebep oldukları tam olarak bilinmemektedir. Bir teoriye göre bu tip kimyasalların kullanımı sırasında, yüzey üzerinde mikro boyutta geçici bileşikler oluşturdukları ve bu bileşiklerin “mermer” gibi davranarak kayganlığı artırdığı varsayılmaktadır. Yapılan çalışmalarda sürtünme

kaybının, maksimum düzeyde faz değişimi sırasında meydana geldiği gözlemlenmiştir.

(Sıvı- Katı; Katı-Sıvı)

ICE-TEK, sıvı olduğu için, faz değişimi sırasında meydana gelen sürtünme kayıpları minimum düzeydedir.

Yine bu çalışma kapsamında, performansı geliştirilmiş ürünlerin ürün yapısına bağlı olarak sebep olduğu sürtünme kaybının diğer ürünlerden daha az olduğu belirlenmiştir.

ICE-TEK MgCl2 kökenli bir ürün olmasına rağmen, sebep olduğu sürtünme kaybı, saf suyun sürtünme kaybına eşittir.

Sıcaklıktaki artışın, sürtünme kaybını artırdığı ve nemliliğin sürtünme kaybında önemli bir rol oynadığı yine bu çalışma kapsamında belirlenmiştir.

(22)

Bu buluşun konusu olan kompozisyonun korozyon etkisi, biyolojik çözünme ve farklı hava sıcaklık derecelerinde etkisini değerlendirmek amacıyla ek testler yapılmıştır. Test sonuçları aşağıda gösterilmiştir.

KOROZYON TESTLERİ

Farklı konsantrasyonlardaki ıslatma suyuna yumuşak çelikten üretilmiş vida daldırılmıştır.

Islatma suyunun içinde 4 ay boyunca kalan vidalarda fiiliyatta herhangi bir paslanma veya oksitlenme belirtileri tespit edilmemiştir. Laboratuar ortamında yapılan korozyon testlerinde yıllık korozyon etkisinin 13,4 mkm olduğu sonucuna varılmıştır. Buzlanmaya karşı kullanılan diğer ürünlerin korozyon etkisine göre bu oran son derece düşüktür ve temiz sudaki

korozyonun küçük bir kısmını teşkil etmektedir.

Yumuşak çelikten üretilmiş vidalar düzenli bir şekilde farklı konsantrasyonlardaki ıslatma suyu ile püskürtülmüştür. Püskürtme işlemi 4 ay boyunca düzenli bir şekilde tekrarlandıktan sonra vidalarda fiiliyatta herhangi bir paslanma veya oksitlenme belirtileri tespit

edilmemiştir. Korozyon yerine vidaların üzeri kurumuş ıslatma suyu ile izole edildiği

anlaşılmıştır, bu neden ile vidaları kaplayan tabaka zarar verici olmak yerine koruyucu rol oynamıştır.

Yumuşak çelikten üretilmiş vidaların kıyaslanması için yukarıda anlatılan benzer testlere tabi tutulmuşlardır, fakat %5 klorlu tuz konsantrasyon oranında su solüsyonu kullanılmıştır. Bu testlerde ciddi bir korozyon gözlemlenmiş ve metalin bozulduğu tespit edilmiştir.

(23)
(24)

Ekipmanlar

(25)

Kaldırımlarda solisyon uygulaması

(26)
(27)

Depolama Şekli

Sıvı olan ürün suyun saklanabildiği her yerde kolayca saklanabilir. Özel bir depolama gerektirmez

(28)

Magnezyum Klorür(MgCl2):

Nem % 30-50, sıcaklıkta 2 - 10 ºC arasında değişmiştir. Başlangıç sıcaklığı 2 ºC ve % 30 nem varken, sürtünme katsayısı 0,347, sıcaklık 10 ºC olduğunda sürtünme katsayısının 0,320’ ye düştüğü tespit edilmiştir. Bu testler 15 dakika devam etmiştir. Sıcaklık 15 ºC olduğunda ise bu değer; 0,278’e kadar düşmüştür.

1999 yılında yapılan bir çalışmada, Magnezyum Klorür sıvı olarak karla mücadelede

kullanımının da, yoldaki sürtünmeyi azaltmak yerine, sürtünme katsayısını artırdığı tespit edilmiştir. Uygulama miktarı 100lt / km olarak uygulanmıştır.

Kalsiyum Klorür (CaCl2):

Bu kimyasal madde ile ilgili yapılan deneylerde; belirli bir nemin altındaki değerlerde kalsiyum klorürür nemini kaybettiği ve çökeldiği anda sürtünme katsayısının 0.210’ a kadar düştüğü tespit edilmiştir.

Ayrıca kritik çalışma aralığının, neme bağlı olduğu açıkça tespit edilmiştir. Başlangıçta 0.340 olan katsayı, nem kaybıyla birlikte, yüzey üzerindeki sürtünme kaybı yükselmiştir.

(29)

ICE-TEK Kullanımı ile ;

•Kazaları önlenmesinde,

•Yolların daha hızlı ve kolay temizlenmesinde,

•İşçilik maliyetlerinin ve geleneksel kimyasalların kullanımının düşürülmesinde,

•Korozyonun önlenmesinde ,

•Yollarda yüksek bakım şartları oluşmasında,

•Yalnızca otoyol veya karayolları için değil havaalanları, yürüyüş yolları, kaldırımlar, parklar, otoparklar, alışveriş merkezleri, hastaneler, fabrika alanları, benzin

istasyonları, siteler, stadyumlar ve bahçelerde uygulanmasında Çok etkili sonuçlar alınmıştır.

Sonuç

(30)

1. Uygulanabilirlik açısından klasik kar ve buzla mücadele yöntemlerine göre üstünlüğü nedir?

Cevap: Uygulama yöntemi açısından klasik yöntemlere göre daha kolaydır. Uygulama amacıyla hazırlanmış tankerlerden yola püskürtme ile kolaylıkla uygulanabilir. Bu nedenle işçilik maliyetleri ve yolun her noktasına homojen uygulanabilirlik açısından daha avantajlıdır.

2. Düşük sıcaklıklarda etkisi nasıl ve ne kadar süre olmaktadır?

Cevap: Kar-buz çözücü solüsyon -45 derece gibi düşük sıcaklıklarda yolun fiziki şartlarına bağlı olarak 1,5-2 gün etki gösterebilmektedir.

3. Etkin sonuç almak için uygulama nasıl ve ne zaman olmalıdır?

Cevap: Solüsyon temel olarak kar-buz oluşumunu önleyerek etki göstermektedir. Bu nedenle buzlanma öncesi uygulama ile buz

oluşmadan önlem alınmaktadır. Oluşan buzun üzerine uygulama ile hemen etki göstermeye başladığı gözlenecektir. Buzun kalınlığına bağlı olarak birkaç dakikada etki göstermektedir.

4. Uygulanan yüzeye zararları var mı?

Cevap: Tuz uygulanmasıyla yol zemininde, köprü ve viyadük çelik aksamlarında büyük hasarlar oluşmaktadır. Solüsyonun inhibe edilmiş korozif özelliğinden dolayı yol , köprü, viyadük gibi uygulama noktalarına her hangi bir zararı yoktur.

5. Çevre açısından toksik mi?

Cevap: Solüsyonun içerisinde kesinlikle ağır metal bulunmamaktadır. Bitkiler için klorofil oluşumunu destekleyen mineral içerdiğinden bitki ve çevre sağlığı bakımından pozitif etkiye sahiptir. Solüsyonla ilgili alınan raporların gösterdiği gibi solüsyonun içerik açısından çevreye her hangi toksik bir etkisi yoktur. Hayvan sağlığı açısından da gıda tarım ve hayvancılık bakanlığı denekler üzerinde yapılan tetkiklerde

toksidasyon bulgularına rastlanmamıştır.

6. Satış fiyatı gerçekten yüksek midir?

Cevap: Tuz uygulanması esnasında kamyonlardan yola en az iki işçi ile sürekli tuz serpilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla her 2-3 km lik mesafede sürekli kamyona tuz yüklenmesi gerekir. Ancak solüsyonun uygulanmasında böyle bir durum söz konusu değildir. Yaklaşık 30 tonluk bir tankere tek bir sefer yükleme ile işçiye gerek olmaksızın 75-90 km lik bir mesafede uygulama yapılabilmektedir. Ayrıca kış sonrası yol bakım ve onarım maliyetleri ve yakıt tüketimi de göz önüne alındığında solüsyonun tuza göre çok daha ekonomik bir ürün olduğu görülür.

SIK SORULAN SORULAR

Referanslar

Benzer Belgeler

Sonra zaman- la, daha önce olduðundan çok daha büyük bir þeye

• Kara dik saplı kazmanın kafasına veya buraya geçirdiğiniz bir perlona karabina takıp emniyet alabilirsiniz... • Yarım kazık düğümü kullanmak kontrolü artıracaktır...

Ülkemizde tereyağları; inek yağı, manda yağı, krema yağı, yoğurt yağı, kahvaltılık yağ, pastörize tereyağı, tuzlu-tuzsuz tereyağları, Urfa yağı ve Trabzon yağı

Bir nitel araştırma örneği olarak ağız araştırmalarında görüşme, gözlem ve doküman incelemesi yöntemleri araştırmanın kapsamına göre birlikte ya da?.

Ağızlardaki Ermenice sözcükler söz konusu olduğunda Uwe Bläsing ile Robert Dankoff’un çalışmaları, ilave olarak Hasan Eren’in konuya ilişkin katkıları,

Ailənin bu günə qədər sənə çəkdiyi əziyyətləri gözünün önündən keçirirsən.. Təcrübən

1’den 9’a kadar, 9 adet rakam› üçgenlerin içine öyle yerlefltirin ki kenar uzunlu¤u 2 birim olan tüm eflkenar üçgenlerin içerisindeki rakam- lar toplam›

The signal of BC-M1 cell progress on apoptosis pathway induce d by AZ-1 were including the CH2/CH3 peak ratio increasing by dose-dependent manner dete rmined by NMR analysis, and