• Sonuç bulunamadı

Anadolu mozaiği Eskişehir

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Anadolu mozaiği Eskişehir"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

www.ahaber.anadolu .edu.tr

ANADOLU Ü N V E R S T E S HAFTALIK LETİŞİM GAZETESİ r

Anadolu mozaiği Eskişehir

Edebiyat Fakültesi tarafından düzenlenen ve 100' e yakın akademisyenin katıldığı "1. Uluslararası Dünden Bugüne Eskişehir Sempozyumu"nda Eskişebir'in, siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel yapısı ele alındı.

Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr.

Cahit Bilim, yeteri kadar tanıtım yapılmadığı için Eskişehir'in Perge, Aspendos, Side, Efes, Milet ve Tru- va gibi turistik bir konuma sahip

olamadığına dikkat çekti. Edebiyat Fakültesi'nin birincisini düzenlediği sempozyum, Eskişehir'in tarihine ışık tuttu.

E

debiyat Fakültesi'nin dü-

zenlediği "1. Uluslararası

Dünden Bugüne Eskişehir

Sempozyumu" 12-15 Ma-

yıs günleri arasında Kongre Merke- zi' nde yapıldı. Eskişehir'in, siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel yapısı­

nın ele alındığı sempozyumda,

Eskişehir ile yakın çevresinde

Çağda

çalışmalar yapan yerli ve yabancı

akademisyenler bildirileri ile Eski-

şehir ve tarihine ışık tuttular.

Türkiye'nin öncü kenti Sempozyumun açılışında bir ko-

nuşma yapan Rektör Yardımcısı

Prof. Dr. Fevzi Sürmeli, Eskişe­

hir'in tarımı geliştirme ve tanına

Ülkemizde başka hiç bir üniversitede bulunmayan Çağdaş Sanatlar Müzesi, sürekli genişleyen koleksiyonuyla sanat- severleri ağırlamaya devam ediyor.

Hal»rı f'da

dayalı sanayi kuruluşları ile Türki-

ye' de öncü bir kent olduğunu söyle-

di. Eskişehir'in boraks, manyezit, krom, perlit ve lületaşı kaynakları ile hem ülkemizin hem de dünyanın sa-

yılı merkezlerinden biri olduğunu

belirten Prof. Dr. Sürmeli, "Eskişe­

hir, bir tarih beldesidir. Hitit, Frig, Kimmer, Galat, Roma, Bizans, Sel-

çuklu ve Osmanlı uygarlıklarının de- rin izlerini taşıyan Eskişehir, Cum- huriyet Türkiyesi'nin hedeflediği çağdaşlaşma sürecinin öncülerin- dendir. Bilinen 7 bin yıllık tarihinin birikimi ve yakın dönemde aldığı

göçlerle, Eskişehir, bir kültürler mo-

zayiğidir" dedi.

Devamı 6'da

çağdaş müzesi

Ayniyat sistemine yeni düzenleme

U

niversitemizin ayniyat sisteminde

geçtiğimiz dönemlerde klasik sis- temde kayıt tutulan demirbaş uygula-

ması, günün koşullarına ve teknoloji- sine uygun olarak elektronik ortama

aktarılacak. 1 Mayıs'tan itibaren çalış­

malarına başlanan yeni barkod siste- minde, üniversitemizin demirbaş bar- kod isimleri çıkarıldı ve demirbaşlara yapıştırılması için tüm birimleri dağı­

tıldı. Barkodlar ilgili mal ve malzeme- lere yapıştırıldıktan sonra, barkod okuyucularla okutularak oda bazında

bilgisayar ortamına aktarılacak ve bundan sonra daha verimli işleyen bir ayniyat sistemi haline dönüşecek.

Otistik çocuklara müzik terapisi

Yard. Doç. Dr. Bülent Ala- ner'in otistik çocuklar üzerin- de uyguladığı müzik terapisi son derece başarılı sonuçlar verdi.

3'te

'Dünya ülkelerine göre

çok ilaç tüketiyoruz'

Eczacılık Günü dolayısıyla düzenlenen panelde konuşan Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit Uçucu, Türki- ye'de tedavi giderleri arasın­

da ilacın oranının Avrupa, Amerika ve diger dünya ülke- lerine göre fazla olduğunu söyledi.

4'te

Başbakanlık

Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi

ile Anadolu'dan 19 Mayıs paneli

Panelde beden eğitimi ve spor açısından 19 Mayıs ele alındı.

3'te

Üniversite

Oyunları'nda madalyaları

topladık

lzmir'de yapılan 4. Üniver- site Oyunları'nda Anadolu Üniversitesi fırtına gibi esti.

Sporcularımız oyunlarda dört altın, beş gümüş ve 12 de bronz madalya kazandı.

Havuzda Serkan Aydın, üç rekor birden kırarak üç birincilik kazandı.

Spor'da

(2)

2

• •

l 0-16

Mayıs

2004 Anadolu Haber

Bu öğretim yılı size neler kazandırdı?

İİBF İşletme 3. Sııııf

Bu öğretim yılı geçen yıllardan farklı olarak me,leki anlamda bir takım şeyler kazandırdı. Örneğin fakülte kulüplerimizin seminerlerine katılmak gibi. Onun dı~ında şenlikler­

imiz önceki senelere oranla daha güzeldi. Pasif insanların bile daha aktif olduğunu gördüm. Bunun y,uıı sıra fakülte etkinlikleri. öğrenci temsilci,i seçinıi yeni yönetim, fakülte gazete,i gibi ,eni etkinlikleıin olması bizlere kendi görüşlerimizi rahatlıkla sunup, fakülte adına birşeyler yapmamızı ,ağladı. Bunların dışında okul spor okul içindeki beraberlik nıhumı aktifle~tirdi. Böylece zaman bulamayıp buluşamadığımız arkadaşlarla bile buluşma fırsatımız oldu. Bu öğretim yılının olumsuz yön- leri de olmadı denemez sanırım üçüncü sınıf olduğumdan yapmanı gereken birçok işe zamanım kalmadı. Çünkü 3.

sınıf az da olsa ağır geçti.

Kenan

Şener İBF Basııı-Yavııı 4. Sııııf Öğretim yılı özellikle ilk dönem o kadar yoğun geçti ki bana bahar özlemini yeniden kazandırdı. Bö) lesi bir güneş ve doğa özlemiyle baharı karşılayabildiğim için mutluyum çünkü hayatın tadını çıkarmaya başladım. Öğretim yılı büyütüp olgunlaştırırkan ben baharla aşkın çocuksu yanını yaşar oldum.

E,qiıiın Fa/... Sosyal Bilgiler Öğret­

nıeııli.~i 3. Sımf

Bu öğretim yılında geçen yıllara oranla daha farklı şekilde desler gördük. 1. ve 2. sınıfta öğrenmemiz gereken konular verilirken 3. sınıf- la na~ıl öğrencilere aktarmamız gerektiğine da- ir bilgiler verildi. Gelecek yıl yapacağını stajla da bu bilgilerimin daha iyi pekişeceğini düşünüyonım. Buse- ne deği~in dünya koşullarıyla evrensel bir bakış açısı kazanmamız sağlandı. Ulusal bakış açısına körü körü- ne bağlanmanın evrenselliği yok eniğini, bununla bir- likte insanlık ayıplarının arttığını görebildik. Özellikle bu dönem gündeme yönelmemiz, kendimizi dünya so- runlarından kopamıamamız gerektiğini aşılandı. Bu seneki gündemin ırak. ortadoğu. İsrail. filistin çatışma­

larıyla sıcak geçtiğini düşündüğümüzde iyi bir pekiş­

menin olduğunu görebiliriz.

Selçuk Tuna

Por~uk MYO. Makina Resim Konstiiriiksiyoıı 2. S111ıf

Bu öğretim yılı geçen seneye göre çok farklı geçti. Üniversiteye başladı­

ğım zaman pek fazla bilgim yoktu.

Çok farklı bir ortama girmiştim, onun için derslere adapte olmakta çok zor- luk çektim. Ama bu sene ikinci senem ve ben üniversite- ye alıştım. Bu ,eneki bahar şenliklerine katıldım. Korser- lere gittim, üniversiteye başladığımdan bu yana, daha önce katılmadığım sosyal faaliyetlere katıldım. Aynye- ten burada işe başladım. Burada tanıştığım arkadaşlarım ve sıcak ortam bulmama yardımcı oldu. Hayatı tanıttı, ayaklarımın üzerinde durmayı öğretti.

Anadolu Haber

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ HAFTALIK İLETiŞiM GAZETESİ

ISSN 1302-0005

Sahibi:

Rektör Prof. Dr. Engin ATAÇ Genel

Yayın

Yönetmeni:

Nilay

İnöntepe GSF- Sernmik 2. Sınıf Bu öğr~tinı yılı öncelikle benim daha çok aktiviıeye katılmamı sağla­

dı. Daha çok duyuru yapıldı bu yıl çünkü. Aynca bölüm içinde yapmak istediğim me,leğin ayrıntılarını öğ­

rendim. Tasarım konusunda kendimi çok geli~tirdinı ar- ıık bir konu verildiğinde eskisi gibi tıkanıp kalmıyorum.

Seramik sırlarım. teknolojisini öğrenmekte çok işime ya- radı.

Volkan

Mahmutoğlu İBF Bas111 Yaym 2. S111,j Buraya geldiğimde, kendinıi hiç iyi hazırlamadığımı gördüm. Özellikle ortaokul ve lise yıllarımı çok boşa Jıarcadığımın farkına vardım. Ama o kaybolmuş yıllar için üzülmenin de

hiç bir anlamı yok, ~u anda önemli olan bunun farkına va- rıp zaman kaybetmeden kendimdeki eksiklikleri kapat- maktı ve bende şu anda ona çalışıyorum. Üniversite bana hayata daha farklı bir gözle bakmayı öğreni. Sadece mes- leki anlanıda değil, külrürel yönden de gelişmeme yardım­

oldu. Burada olduğum için kendimi şanslı görüyorum.

Mine Aslan

İBF Siııeıııa TT' 3. Sııııf Bu öğretim yılında özellikle tek- nik anlamda bildiklerimi pekiştirdi­

ğimi düşünüyorum. Ama bunu ya- parken okulun sadece derslerden, sı­

nav !ardan v.s oluşmanıası gerektiğini bir kez daha hatırladım. Okul hayatı­

nın derslerle doldurup başka şeyleri

unutmanın gereksizliğini gördüm. Dengeyi kumıak lazım.

Emel Yavuz

Eğitim Fcıkii/tesi Sosyal Bilimler Ö,~retmeııliği 3. Sınıf

2003-2(JO-ı öğretim yılı geçmiş yıllardan çok farklıydı benim için.

Özellikle ÖMB der,lerinden çok şey kazandığımı düşünüyorum. Son

dönemde dünya görüşlerini geliştirme gündemdeki siyasi, sosyal, toplumsal olaylara ilişkin çok şey kazaıı­

dıın. Tabi ilköğretim ve orta öğretimden gelen ezberci eğiim anlayışınııı yine devam etmekte olduğnu gözlem- ledik. Özellikle Türkçe ağırlıklı derslerde. Zevkle yaptı­

ğını çalışmalar oldu. Küçük çapta bir araştım1a yaptım en azıııdan uygulamaya dönük en zevkli dersti benim için düşünce becerilerini geliştirme açısından proğraım­

rnızda olnıa~ı gereken dersleri gördük. Özellikle siyasal düşünceler tarihi, çağdaş dünya tarihi, siyasi coğrafya gi- bi dersler bana bugüne kadar yeterli derecede kazanama- dığını bir dünya görüşü, febefesi. gündemi takip etme gibi alışkanlık ve davranışları kazandırdı.

Bülent Kolcu

AÖF İşletme 3. Sııııj

Bu öğretim yılının daha önceki senelere göre farkı derslere devam etmemdi. Açıköğretiın fakültesi 3. ­ nıf öğrencisi olmama rağmen bugüne kadar derslere devamlılık zorunlulu- ğu olmamasından dolayı derslere

devam etmedim. Ama bu sene derslere devam etmek zo- runda olduğumu hissettim. Son olarak yapılan üniversi- temizdeki bahar şenliklerine ve dış ticaret danı~manlık üzerine kurulu olan pozitif plus daııışmanlığın düzenle- miş olduğu "Rekabet Üstünlüğü" üzerine yapılan semi- nere katıldım.

Yazı İşleri

Müdürü:

Doç. Dr. Halil

İbrahim

GÜRCAN

10- 16 Mayıs 2004 Sayı:277

Prof. Dr. Haluk GÜRGEN Haber

Merkezi

Müdürü : Uzm. Ufuk

TÖZELİK

Görüşler

Anadolu Haber·cten

Müzik terapisi

gelişiyor

...

M

üzik, "ruhun gıdası•· olmanın yaıımda, bazı hasıalıl.Jarm iyileştirilmesinde de önemli bir araç konumunda ...

Yüzyıllardır müziğin. bazı hastalıkların tc- j davisinde kullanıldığı, müzik enstrümanların-

dan ya da sanat müziğimizdeki makamlardan 1 ~ Osmanlı dönemindeki hastanelerde tedavi

i ,r

1

amaçlı yararlanıluığı bilinmekte.

Günümüzün modem yaşam koşulları ve yn- : ğun çalı~maya bağlı olarak ortaya çıkan ,tres j ve bunun yol açtığı hastalıklarla mücadelede, rahat davranma ve müzik dinleme öğütleniyor. .

Müzik ile terapi, . tres içinde olan insanlar ı için temel bir rahatlama unsuru ...

Peki ya çeşitli davranış ya da gelişim bozuk luğu olan çocuklarda müzik kullanılamaz mı'' ,

Bunun cevabı; "kullanılabilir''. ' Bu konuda da müzik terapistleri çalışıyor.

Müzik terapistleri. özellikle özel gerek~ini

i

mi olan çocuğun motor. iletişimse!, biliş,el \e

I

sosyal geli§iınini desteklemek için müzik un ı

~urlarından yararlanılıyor.

Üniversitemizde de otistik çocuklar iizeriıı­

de yapılan ve iki yıl süren bir araştırma. müzik 1 terapisinin. otistik çocukların eğitinıinueki ge- lişmeyi hızlandırdığı ve iletişim kumıalaıında çok hızlı yol alındığıııı gösterdi.

Çocuklarda gt'nellikle üç yaşından önce ve 10 bin çocuğun 6\ında görülme oranıııı olan

"otistik bozukluk"; konuşmada gecikme. ilgi alaııında sığlık, çevre ile ilişki kunııama. in- sanlar yerine cansız nesnelerle ilgilenme. ya-

şıtlarıyla oyun oynamama ve tekrar edici bas- ma kalıp davranışlarda bulunma şeklinde göz- lenebiliyor.

OtiMik bozukluk. erkek çocuklarda kız ço- cuklara oranla 4 kat daha fazla görülüyor.

Saldırgan davranışları olan ofütik çocul..lara ilaç tedavi,i uygulanma,ı yanında. Türkiye'de belli merkezlerde bu tür ralıatsıllığı olan ço- cuklara bireysel ve grup eğitimini veriliyor.

Üniversitemizde de bu yönde eğitim uygula malan yanmda araştırmalar da yapılıyor.

Otistik çocukların bazıları bu merkeLlerdeıı aldıkları eğitimlerle öz bakımlarını yapabilir hale gelmekte. sözcük uağarcıkları gelişmekte ve sosyal iletişimlerinde düzelmeler olmakta- dır.

Otı,tik eğitiminde uygulanan müzik terapisi ise. akademik kavramların öğrenilmesi ve uy- \ gun okul davranışlarını artırmak. iletişim yol-İ ]arını sağlamak, kendine saygı ve güveni artır-, mak, motor tepki ve atikliğini artumak. çocu-[ ğun yaşamını etkileyen sorunların gözlemi ve • keşfini teşvik etmek gibi hedeflenen amaçların gerçekleştirilmesinde önemli sonuçlar verdiği görüldü.

Bu tür araştmnalar, insan sağlığında doğal unsurların kullanımı yönünden önemli bulgu- lar sunuyor.

Her~ey insan ~ağ­

lığı ve mutluluğu için ...

Yaşam ciyle dolu sağlık I ı günler ...

Doç. Dr. H lbrahim

GÜRCAN

Sayfa dihenltme: Cenk KÖKSAL Anadolu Ünive~iW.i Basımevi'ııde 5(XX) adet basılmıştır.

Anadolu Univen;itesı. Yunusemre Kampu ü, Vakıf Bina~ı. 26470 &kişehir

Tel: 0-222-335 05 80 / 1790 Faks: 0-222-330 74 40 E-posta: haber@anadolu.edu..tr Web: www.ahaber.anadolu.edu..tr

==::=--::.==-=====:::...::==

(3)

Haber Anadolu Haber I 0-16

Mayıs

2004 3

Otistik çocuklara müzik~ isi

Yard. Doç. Dr. Bülent Alaner'in otistik çocuklar üzerinde uyguladığı müzik terapisi son dere '.r

D

evlet Konservatuaıı Müzik Bölümü öğretim üyesi Yard. Doç Dr. Bülent Ala- ner'in otistik çocuklar üze- rinde uyguladığı müzik terapisi olumlu sonuçlar verdi. Bülent Alaner, iki yıl­

dan bu yana 7-10 yaş arasındaki bq çocukla birlikte yürüttüğü, .. Otistik Çoculdarla Yaratıcı Müzik Terapisi Uygulamalarının çocukların eğitimin­

deki gelişimi hızlandırdığını ve iletişım kurınalarında çok hızlı biçimde yol al- malarını sağladığını söyledi.

Uygulamayı. Engelliler Ara'itııına Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gönül Kır­

caali İftar. Yard. Doç. Dr. Ayten Ümal ve Devlet Konservaruvarı Müzik Bö- lümü'nden Öğr. Gör. Mesut Tuncer ile birlikte gerçek lqtirdiğini belirten Yard. Doç. Dr. Bülent Alaner. ~arkı söylemenin ve ritm tutmanın öğrenci­

leri rahatlattığını ve bunun da öğrencı-

!eri en iyi öğrenme için hazır hale getir- diğini ifade etti. Alaner. --şarkıları ve tekerlemeleri ezberlemek okur-yazarlı­

ğın gelişmesi için yardımcı bir adım olabilir. Şarkıların sözlerinin ritmi ve bu sözlerin tekrarlanması, öğrencilerin.

dilin ses yapılarını içselleştirmelerini kola) laştırarak müLiğin işitsel. kinetik ve görsel/duyusal şek.illerde öğrenimin gerçekleşme~ini sağlıyor" diye konuş­

tu.

Müzik terapistlerinin özel gereksi- nimleri olan çocuğun motor, iletişim­

se!. bilişsel ve sosyal becerilerinin geli- şimini desteklemek için müzikal etkin- liklerden yararlandığını belirten Yard.

Doç Dr. Alaner ... Müzik terapisi, aka- demik kavramların öğrenilmesi \ e uy- gun okul davranışlarını artımıak. ileti- şim yolları sağlamak. kendine saygı ve güveni aıtımıak. motor tepki ve atikli- ği aıtınnak. çocuğun ) a'ıanıını erki le-

yen sorunların göz- lemi ve keşfini re~- vik. etmek gibi he- deflenen pek. çok amacın gerçekleşme­

si için k.ullanılıyor .. de- di.

Yani. Doç. Dr. Bü- lent Alaner. nitelikli bir müzik terapisti- nin yönlendirilme- siyle müzik terapisin- de öğrenilen yeni bece- rilerin çocuğun hayatının diğer boyutlarına da ıa­

şıııabilir olduğunu sözlerine ekledi.

Pembe

KARA

'Hedeflerinizi büyük tutun ama hedeften şaşmayın'

Panele Başbakanlık Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi Başkanı Prof. Dr. Taciser Onur, üniversitemiz Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. İhsan Güneş, Gazi Ünivcrsitesi'nden Prof. Dr. Özbay Güven ve Milli Eğitim Bakanlığı'ndan Eğitim Uz-

manı Ahmet Bekir Palazoğlu konuşmacı olarak katıldı.

Başbakanlık Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi ile Anadolu'dan 19 Mayıs paneli

B aşbakaıılık

Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi Bm1kanlığı ile Anadolu Üni- versitesi Rektörlüğü ·nün hirlikte düzen- lediği ··Beden Eğitimi ve Spor Açısın­

dan 19 \rlayıs, Atatürk"ü Anına. Gençlik ve Spor Bayramı" konulu panel 13 Mayıs Perşembe günü Atarürk Kültür ve Sanat Merkczi'nde gerçckh:şti.

Panele Ba!ıbakanlık Atatürk Kültür ve Sanat Merke,ı:ı Ba~kanı Prof. Dr. Taci,er Onur, üniversi- temiz Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü B~kanı Prof. Dr. İhsan Güneş, Gazi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Özbay Güven ve Milli Eğitim Bakanlı­

ğı'ndan Eğitim Uzmanı Ahmet Bekir Palazoğlu konu~macı olarak katıldı.

. Panelin açılış konuşmasını gerçekle}tıren Rek- tör Yardımcısı Prof. Dr. Fevzi Sürmeli, konuşma­

cılara p:ınele katıldıkları içın teşekkür etti ~e pa- nelin olumlu geçeceğine inandığını söyledi.

Panelin oturum başkanlığı ü,tlenen Prof. Dr.

Taci,er Onur da, bilim kurumlarıyla işbirliği yap- tıklarını ve siyasetten uıak olduklarını bdiıterek, .. Bi.ı'im kurum olarak görevimiz Türk kültürünü en ı:ı,i )ekilde tanıtmaktır .. dedı.

Anadolu Üniversite,i'nin çağdaşlıkla bütünle- şen ve bütünleştiren bir bilım yuva! ı olduğuna

dikkat çeken Onur. Türkiye'nin en iyi üniversite- si olan Anadolu Üniversitesi\le işbirliği yaparak yeni projeler gerçekleştireceklerini kaydetti.

Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof.

Dr. ihsan Güneş de konuşmasında. Türkiye'deki milli bayramların nasıl ortaya çıktığı ve yasalaştı­

ğı hakkında dinleyicilere bilgiler verdi.

19 Mayıs bayranıının üzerinde özenle durulma- gereken bir bayram olduğunu belirten Prof. Dr.

Güneş, bugünün öneminin 80 yıl öncesine dayan- dığını söyledi.

MEB Eğitim Uzmanı Ahmet Bekir Palazoğlu ise, Atatürk ·un savaş dönemlerindeki davranışları ve o dönemdeki komutanlarla dialoglanndan siiz etti.

Gaıi Üniversitesi'nden Prof. Dr. ÖLbay Güven de konuşmasında, 19 Mayı,'ın tarıhsel geli~imi.

geli}mesinde rol oynayan önemli faktörlere ve bir bayrama nasıl dönüştüğüne değinerek, 19 Mayıs Atatürk"ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı·nın ılk defa İstanbul Kadıköy Stadı'nda yapıldığını anlattı.

Mevlüt DEMIRCİOGLU

Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Savaş Özayde- mir'e göre bir çok sanayicinin ideal mühendis tipi

şöyle: Çok çalışacak, en az üç yıl iş deneyimi bulunacak, torpili olacak ve az maaş isteyecek.

M

ühendislik Mimarlık Fakülte,i·nin 10'nci kurulu~ yılı nedeniyle dü- zenlediği etkinlikler tüm hızıyla devam ediyor. Fakültenin 12 Mayıs günü MMF Seminer Salonunda düzenlediği

--sa-

nayici Perspektifiyle Mezun Beklentisi" k.o- mılu seminere Eskişehir Sanayi Odası Ba~- kanı Savaş Özaydemir konuşmacı olarak ka- tıldı.

Özaydemir konuşmasında sanayicilerin hangi kriterlere sahip mühendislere ilgi duy- duğunu ve Cumhuriyet'in IOO'ncü yılında yapılacak olan projeler için hazırlanmış İn­

ternet snesinden söz etti.

Birçok sanayi kuruluşunun çok çalı ·an, torpili olan, en az 3 yıl tecrübeli ve az maaş isteyen mühendisleri aradığını belirten Özaydemir, özellikle İstanbul'da bir çok tehtil mühendisinin kendi alanının dışında başka alanlarda faaliyet gfüıerdiğine dikkat çekti.

Nasıl

mühendi anyoruz?

Eskişehir Sanayi Odası olarak mühendis ararken. takım çalışması yapabılen, yarat1cı ve girişimci insanları ön planda tunuk.larını ifade eden Savaş Özaydemir, ·'Bunun yanın­

da. alınan kişinin mesleki temel bilgilerinin olma,ı önemli faktörlerden birini oluşturu­

yor .. dedi.

Savaş Özaydemir sözlerine şöyle devam eni:

"Geleceğin mühendisleri olarak sizlere tavsiyem staj ve gezi amaçlı da olsa mutlaka yurtdı}ına gidin ve en az bir kaç ülkeyi gez- me fır,atı yakalayın. Hedeflerinizi büyük ru- tun ama hedeften ~aşmayın. Unutmayın ki.

büyük hayalleıi olanl:ır büyük imzalar atar- lar:·

ESO Başkanı Savaş Özaydemir

Türkiye'nın eline geçen fusatların hiç bir ülkenin eline geçmediğini kaydeden Özay- demir ... Türkiye sahip olduğu kaynakları de- ğerlendiremiyor. Ülkemizde göze çarpan so-

nınlardan biri eğitimdeki amaçsızlık. Bana göre bireyleri kurtulmuş bir ülkenin kurtul- maması mümkün değildir'" diye konuştu.

2023

yılı

projeleri

Cumhuriyet'in l0ffncü yılında yapılması planlanan projeler içın hazırlanmış İnternet sitesi konusunda da bilgiler veren Savaş Özaydemir, sitede bütün sektörlerle ilgili projelerin ve görü}lerin yer aldığını belirtıi.

Özaydemir. bu çalışmanın Türkiye'de ciddi olarak. yapılmı~ ilk çalışmalardan biri oldu- ğunun altını çizdi.

(4)

4 10-16

Mayıs

2004 Anadolu Haber Haber

'Dünya ülkelerine göre çok ilaç tüketiyoruz'

Eczacılık Günü dolayısıyla düzenlenen panelde konuşan Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit Uçucu, Türkiye'de tedavi giderleri arasında ilacın oranının Avrupa, Amerika ve diğer dünya ülkelerine göre fazla olduğunu söyledi.

E ezacılık

F,akültesi

Dekanı

Prof. Dr. Umit Uçucu, Tür- kiye 'de tedavi giderleri arasında ilacın oranının Av- rupa, Amerika ve diğer dünya ülkele- rine göre oldukça fazla olduğunu söyledi. Eczacılık Fakültesi ve 9.

Bölge Eskişehir Eczacı Odası tarafın­

dan "Türk Bilimsel Eczacılığı'nın 165. yılı kutlamaları" kapsamında düzenlenen panelde konuşan Prof.

Dr. Ümit Uçucu, eczacının hasta odaklı bir eğitim almasının zorunlu- luk haline geldiğini kaydetti. 11 Ma- yıs Pazartesi günü Kongre Merkezi Salon Anadolu'da yapıldığı gerçek- leştirilen panele, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Gürgen, Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit Uçu- cu ve 9. Bölge Eskişehir Eczacı Oda- sı Başkanı Mukaddes Harmancı ko- nuşmacı olarak katıldı. Panelde, ec- zacılığın sorunları, vatandaş-eczacı ilişkileri, bilgi çağı ve eczacılık, ec- zacı ve iletişim gibi konular ele alın­

dı.

Panelin açılış konuşmasını yapan Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr.

Ümit Uçucu, Türkiye'de eczacılık mesleğinin akademik anlamda, İkinci Sultan Mahmut tarafından, 14 Mayıs

!839'da kurulan Mekteb-i Adliye-i Şahane'de başladığını anlattı.

Eczacıların da yurtiçi ve yurıdışı kaynaklı ekonomik, siyasal, sosyal ve kültürel sorunların etkisi altında

Prof. Dr. Haluk Gürgen

kaldığını belirten Uçucu, bu nedenle, her yıl bu tarihlerde düzenlenen et- kinliklerde, hem dünyanın hem de ül- ke sorunlannın eczacılık mesleğine olan yansımalarını ele almaya çalış­

tıklarını ifade etti.

Prof. Dr. Uçucu, "Bugün uygulan- makta olan 4 yıllık eczacılik eğitimi ile zaten hastanın farmasotik bakımı­

üstlenecek şekilde uzmanlaşacak bir eczacıyı yetiştirmek mümkün de- ğildir. Bugün eczacı kimliği taşıyan kişi, bilinen görevleri yanında ilaç

Euro: Avrupa Birleşik

Devletleri'ne do~ -bir adım

ltBF öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Özgür Tonus, Avrupa

Birliği'nin

Euro, ortak para birimini kabul etmesini, tek bir devlete

doğru

atılmış

önemli bir

adım

olarak

değerlendirdi.

i

ktisadi ve İdari Bilimler Fa- kültesi öğretim üyesi Yard.

Doç. Dr. Özgür Tonus, 11 Avru- pa Birliği ülkesinin kendi para- larını bırakarak Euro'yu ortak para birimi olarak kabul etmesi- nin, tek devlet olma yolunda önemli bir adım olduğunu söyle- di.

Avrupa Birliği Araştırma Uy- gulama ve Dokümantasyon Merkezi'nin Avrupa Birliği Ser- tifikalı Eğtim Programı çerçeve- sinde 14 Mayıs günü İİBF'de düzenlediği Avrupa Para Birliği konulu seminerde konuşan To- nus, uluslararası alandaki para birlikleri hakkında katılımcılara bilgiler verdi. Paranın bayrak gi- bi devletin sembolü olduğuna dikkat çeken Tonus, AB'nin Eu- ro'yu kabul ederek, ulusal para- ların birbirine dönüştürülmesi için ödenen vergi, komisyon gi- bi ek giderleri ortadan kaldırdı­

ğını ancak üyelerin bağımsız pa- ra politikaları izmele olanağını da ellerinden aldığını söyledi.

Para~al birliktelikte, aynı para

birimini kullanmanın gerekme- diğini ifade eden Yard. Doç. Dr.

Özgür Tonus, parasal birliğin bir grup ülkenin para değerlerini sa- bit kurlar üzerinden bağladıkları bir sistem olduğunu kaydetti.

Tonus, parasal birliği sağlamak için ülkeler arasında ekonomik yapıların benzer olması gerekti- ğini sözlerine ekledi.

Kemal TAŞÇlÔGLU

Prof. Dr. Ümit Uçucu

hakkında bilgi vermek, danışmanlık yapmak, hastayı tedavi konusunda bilinçlendirmek gibi konularla da il- gilenmek durumundadır. Yani eczacı­

nın bu konularda bilgi açısından do- nanımlı olabilmesi için klasik bilgi- ler yanında hasta odaklı bir eğitim al- ması zorunluluk haline gelmiştir" de- di.

Uçucu, "Bugün Türkiye'de, tedavi giderleri arasında ilacın oranı; Avru- pa, Amerika ve diğer dünya ülkeleri-

A

nadolu Üniversitesi Sinema Kulü- bü, Bahar Şenlikleri kapsamında, Sinema Akşamı adlı film gösterimi dü- zenliyor. Kulüp ilk olarak Türk sinema- sının önemli yapıtlarından olan, "Selvi Boylum Al Yazmalım" adlı filmi, 20 Mayıs günü, Migros yanındaki otopark- ta sinemaseverlerle buluşturacak.

Ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytma- tov'un romanından uyarlanan filmde Türkan Şoray ve Kadir İnarıır başroller­

de yer alıyor. Atıf Yılmaz Batıbeki'nin yönettiği, Ali Özgentürk'ün senaryosun yazdığı ve Cahil Berkay'ın da müzikle- rini yaptığı, "Selvi Boylum Al Yazma- lım", 15. Antalya Film Şenliği'ndeen iyi ikinci fiJm seçilirken, Atıf Yılmaz Batı­

beki bu film ile en iyi yönetmen, Çetin Tunca ise en iyi görüntü yönetmeni ödüllerini aldılar.

Sinema Kulübünün gösterimini yapa- cağı diğer film ise Hint sinema\ının en önemli filmlerinden "Muson Düğünü.

Film, 21 Mayıs Perşembe günü, saat 20.00'de, Migros yanındaki otoparkta

Mukaddes Harmancı ne göre oldukça fazladır" şeklinde konuştu.

9. Bölge Eskişehir Eczacı Odası Başkanı Mukaddes Harmancı da ko- nuşmasında, yaşlı nüfusun artmasıyla eczacıların da bilgi birikimlerinin art- ması gerektiğine dikkat çekti. Bu iş­

levin eğitimle sağlanacağına işaret eden Harmancı, "eczacılara verilen eğitimin süresinin uzatılması ve ders içeriklerininin değiştirilmesi gerekti- ğini söyledi. Dünyadaki ilaç kullanı-

gösterilecek.

Mira Nair'in yönettiği, Naseeruddin Shah ve Lillete Dubey'in baş rollerini paylaştığı film 2001 Venedik Film Festi- vali'nde En İyi Film ödüllü olan Altın Aslan'ı alırken, 2002Altın Küre Ödülle- ri'nde en iyi yabancı film adayı olarak g ö s t e ~ _ _ _ _ _ _ _

Çisil ALTAY

mm her geçen gün arttığını ve ülke- mizdeki ilaç cirosunun da büyüdüğü­

nü vurgulayan Harmancı, "Eczacı, üzerinde fiyat bulunmayan ilaçları piyasaya göre takip etmelidir. Hasta- tedavi ekmek yerine ise hasta ol- mamasını sağlamak gerekir. Bunun için de doğru kullanım, doğru koru- ma yapılmalıdır" dedi.

Panelde, "Eczacılık ve İletişim"

konulu bir konuşma yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Gürgen konuşmasında "Farklı olmayı, işlet­

mede yaratacılığı ve girişimciliği"

değerlendirdi. Herkesin birbirinden farklı olduğunu ve bu farklılıklardan dolayı doğada kalabildiğini dile geti- ren Prof. Dr. Haluk Gürgen, "Yaptı­

ğınız işte farklı iseniz diğerlerinden ayrılabiliyorsunuz. Ancak biz millet olarak farklı olanı yadırgıyor, onu ça- buk kabullenmiyor ve kendimize benzetmeye çalışıyoruz. Farklı olanla yaşama ve onu özümseme becerisi, çok daha üst bir kültürü gerektirir. Bu noktada farklılaşma konusu, şu anda eczacılık bölümünde okuyan ve gele- cekte eczacı olacak arkadaşlarımızı ilgilendiriyor. Farklılaşma, çok işlek bir caddede eczane açmakla olmaz.

Farklılaşma için yaratıcılık ve girim- şicilik çok önemlidir. Günümüzde farklı olan, yaratıcı ve girişimci olan ayakta kalıyor" diye konuştu.

İsmail İLKSELVİ

AÖF hocalarından Ankara'da bildiri

A

çıköğretim Fakültesi öğre­

tim üyeleri Ankara'da Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın dü- zenlediği sempozyum'a Katıldı.

Yard. Doç. Dr. Barış Baraz ve Yard. Doç. Dr. Cemil Ulukan 27-28 Nisan tarihleri arasında, Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanlığının düzen- lediği "Kişisel Gelişimde Çağ­

daş Yönelimler Sempozyu- mu"na katıldı.

Baraz ve Ulukan "Örgütsel Değişim ve E-Tabanlı insan Kaynakları Yaklaşımı" adlı bil- dirilerinde; bilgi teknolojilerin örgütleri nasıl etkilediğine ve özellikle intemet'in işe alma sü- recini nasıl etkilediğine değindi­

ler.

Pembe KARA

AIESEC 50 yaşında

Dünyanın en büyük gönüllü öğrenci organiza\yonu olan ve Türkiye'de de faaliyet gösteren AIESEC, 50'nci yaşını kutluyor.

Kurulduğu 1954 yılından bu ya- na, yaklaşık 5 bin öğrenciye yurt dışında taj yapma imkanı sağla­

yan AIESEC Türkiye, 50. yaşgü­

nünü Mayıs ayının 3. haftasında Ankara'da kutlayacak.Kutlama- lar çerçevesinde verilecek olan başarı ödülleri sahiplerini bula- cak.

(5)

Kültür-Sanat Anadolu Haber l 0-16

Mayıs

2004 5

Bu yıl da sinemaya doyacağız

lBF'nln düzenlediği Uluslararası Eskişehir Sinema Günleri'nin altıncısı 24 Mayıs'ta başlıyor.

H

eyecanla beklenen ve bu

yıl altıncısı gerçekleştiri­

lecek olan "Uluslararası Eskişehir Sinema Günleri" 24 Mayıs'ta başlıyor. İletişim Bilim- leri Fakültesi'nin düzenlediği Si- nema Gürıleri, yine birbirinden

ürılü konuklar ile Türk ve dünya

sinemasının seçkin filmlerini, Es- 1

kişehirlilerle buluşturacak. 10.00 Etkinliğin 24 Mayıs Pazartesi günü saat 18.00'de Sinema Ana- dolu' da gerçekleştirilecek olan

açılışına, ünlü oyuncu Şener Şen ıı----ı---t----+----F;;;;.;_--t----t---t----t----r----1"---1 ve yönetmen Yavuz Turgul onur

konukları olarak katılıyor. Şen ve Turgul ile yapılacak söyleşinin ar-

Nosferatu Yon: F.W.

umau dından Wolfgong Becker'in "El- Beklome

veda Lenin" adlı filmi gösterile-! 19_ Odası RaJa n ile$

cek. Sinema Günlerinin açılış ~~ı=uz Yön: Doilion voo

kokteyli ise aynı gün saat 1--4----11---h--:---+.:---:-:--t----l=---f.~-'---t:-:-:::-::---t----+.::::;::=•=nn:-1

21.00'de Anadolu Üniversitesi 21. ys

Akademik Kulüp'te gerçekleştiri-

lecek.

Yıldızlar geçidi

Etkinliğin ikinci günü, "Muh- sin Bey" ve "Karşılaşma" adlı

filmler gösterilecek ve izleyici- ler Şener Şen, Yavuz Turgul, Ömer Kavur, Macit Koper, Ay- taç Arman, Uğur Polat, Lale Mansur, Çetin Tekindor ve İsma­

il Hacıoğlu gibi ünlü isimlerin

yanı sıra Prof.Dr. Gülseren Güç- han ve Prof. Dr. Naci Güçhan ile

şöyleşi olanağı bulacak. Yine 25

Mayıs Salı günü saat 19.00'da İletişim Bilimleri Fakültesi fu- ayesinde açılacak olan Muam- mer Yanmaz'ın "Türk Sinema-

sı'ndan Portreler" adlı fotoğraf

sergisi sanatseverlerin beğenisi- 24.00

ne sunulacak.

Çarşamba ve Perşembe günle- ri i e "Çamur, Bekleme Odası, İnat Hikayeleri, Küçük Özgür- lük" filmlerinin ardından Derviş

Zaim, Taner Birsel, Mustafa

Uğurlu, Yelda Reynauld, Zeki Demirkubuz, Nurhayat Kavrak, Serdar Orçin, Reis Çelik, Yüksel Yavuz, Yard.Doç.Dr.Aysun Yük- sel, Yard.Doç.Dr. Ufuk Küçük- can, Yard. Doç. Dr. Alper Altu- nay ve Yard. Doç. Dr. Nezih Or- hon 'un katılacağı söyleşiler ger-

çekleştirilecek.

ansı Sineması Nosfentu Yön: F.W.

Murnau

Yalnızca

film

değil hetişim Bilimleri Fakültesi dü-

zenlediği Sinema Günleri'nde,

yalnızca film gösterimleri ve söy-

leşilerle yetinmiyor. Etkinlik çer- çevesinde seminer, panel ve atöl- ye çalışmaları da yer alıyor. "Bel- geselde Bilimin Sanatla Birlikte-

liği ve Suha Arın" konulu panel, 28 Mayıs Cuma günü İBF Mavi Salon' da gerçekleştirilecek. Saat 15.00'de başlayacak panele Prof.

Dr. Ersan İlal, Prof. Dr. Levend

Kılıç, Prof. Dr. Nazmi Ulutak ve

Yalçın Yelence katılacak.

"Stanley Kubrick Sineması"

konulu seminer ise 31 Mayıs-4

Haziran günleri arasında yapıla­

cak Seminere Paris Üniversite- si 'nden Nachiketas Wignesan ko- nuk olarak katılacak.

Sinema Günleri 'nde ilk kez dü- zenlenecek olan atölye çalışması

ise I Haziran' da gerçekleştirile­

cek. "Farklı Bakış Açıları ile Bir Film Çözümlemek - Çamur"

başlıklı çalışmaya Anadolu Üni- versitesi, Gazi Üniversitesi ve Osmangazi Üniversitesi 'nden öğ­

retim üyeleri katılacak.

- - Kemal

TAŞÇlOĞLU

Bahar Şenliklerinde Rock keyfi C

oca Cola firması İki Eylül Kampüsü Şenlik

Alanı'nda Rock sanatçılan Aslı, Kurban ve Nev'i öğrencilerle buluşturdu. Bahar Şenlikleri kap-

samında gerçekleşen konserlerde, 7 Mayıs Cuma günü Aslı, 8 Mayıs Cumartesi günü ise Kurban ile Nev sahne aldı. Konser öncesinde izleyicilerin de

katıldığı perküsyon gösterileri düzenlenirken öğren­

ciler keyifli saatler yaşadılar.

Komik Para Anadolu'da

S

adri Alışık Tiyatrosu'nun sahnelediği "Ko- mik Para" adlı oyun 06 Mayıs Perşembe gü- nü, Sinema Anadolu 'da tiyatro severlerle buluştu.

İngiliz yazar Ray Cooney'in kaleme aldığı ve Haldun Dormen'in dilimize çevirdiği "Komik Pa- ra", insanın para uğruna nelerden vazgeçebilece-

ğini, nasıl yalanlar uydurabileceğini anlatan bir komedi.

Çetin Akcan'ın yönettiği, ilgün Gürkan'ın de- korlannı, Çolpan İlhan'ın kostümlerini ıasarladığı oyunda rolleri ise Kerem Alışık, Mine Çayıroğlu,

Ali Suna!, Didem Uz.el, Çetin Akcan, Emre Tö- rün, Veysel Diker ve Hüseyin Elmalıpınar pay-

laşıyor.

Okuma

Köşesi Ahmet CEMAL

aa

AMAÇSIZ OKUMAK

T atil dönemi

artık kapıda.

Böylece,

"amaçsız

okuma"

denen o

tadına

doyum olmaz

çabanın

da

zamanı

gelmek üzere.

Daha önce de

değinmiştim:

Bir

insanı gerçek

okur

kılan alışkanlıkların başında,

o

insanın amaçsız

okumalara rahatça zaman

ayırabilmesi,

böyle bir

çabayı boşuna saymaması gerekir.

Amaçsız okumanın anlamı, insanın

bir

şeyleri sırf

"içi

çektiği"

için, hiçbir

sınava,

projeye vb.

hazırlanmak amacı olmaksızın,

somut

bir hedefe

yönelmeksizin

okumasıdır.

Edebiyat

okumaları_,

bu

çabaların başında

gelir.

Omeğin

roman,

şiir

ya da öykü

okumanın

-

örneğin

bir ödev

hazırlama

zorun- 1 ul

uğu bulunmadığı sürece

- hiçbir

somut amacı

yoktur.

Sevilen bir

yazarın,

bir

şairin yeni

bir eserini,

genelde sırf hoşlandığımız

için okuruz.

Bu

bağlamda başkaca somut

amaçlar aramak, okumak

açısından zararlıdır.

Çünkü bu tür- den okumalar,

insanın

birikim

sahibi olması

gibi soyut diye nite- lendirilebilecek

amaçların dışında,

hiçbir amaca hizmet etmez.

Ahmet Hamdi

Tanpınar'ın

"Huzur"unu okumak,

insanı

her- hangi bir

somut sınava hazırla­

maz.

Kafk.a'nın eserleri,

günlük

yaşama

herhangi bir

kolaylık

getinnez -

belki tam aksine,

aşın

bir

sorgulamaya yol

açarak,

gün-

lük

yaşamımızda bazı

tutukluklara

kapılmamıza

bile yol açabilir1 Dostoyevski 'nin ve Tolstoy'un

eserlerinin kalınlığı

ise

aşırı

zaman

yitirme tehlikesini

çağrıştırabilir.

Hele

şiir

okumak, bu konuda eni konu soru

işaretlerine

yol

aça-

bilir. Dizelerin

dünyasına dalıp

gitmenin herhangi bir

somut

amaçla

bağdaştırılabilir yanı

yok- tur.

.

Görünüşteki çelişki

ise,

şudur:

insanı

tüm ona

yakışan değerleriyle

insan

kılmaya,

belli bir

kimliğin taşıyıcısı

olabilmeye götüren

yolların

belki de en

başında,

bu türden

amaçsız

oku- malar

gelir.

Bunun en önemli nedeni ise, birikim denen o göze görünmez, ama

varlığını en

bek- lenmedik anlarda en büyüleyici biçimde

sergileyen

hazineye her

şeyden

önce bu tür okumalarla

varılabilmesidir.

İnsan

beyni,

mırsız hayranlık uyandıran

bir

mekanizmadır.

Birikim, bu

mekanizmanın işleyişiyle oluşturulan,

dev bir

arşivi

temel

alır.

Bu mekanizma öylesine

kendiliğinden işlenniş

gibi

harekete

geçer

ki,

yaşamın

türlü dönemeçlerini birikimlerinin beklenmedik

yardımlarıyla aşan

insan, kendi beynindeki bu

arşive hayxanlık

duymadan edemez.

üte yandan,

sırf

kritik bir anda

bir

şiiri okuduğu

için hayatta kala-

bilenlerin

sayısı,

küçüm enmeye-

cek kadar

fazladır ...

(6)

6 10-16

Mayıs

2004 Anadolu Haber Haber

Çağdaş sanatların çağdaş müzesi

Ülkemizde başka hiç bir üniversitede bu- lunmayan Çağdaş

Sanatlar Müzesi, sü- rekli genişleyen kol- eksiyonuyla sanatse- verleri ağırlamaya

devam ediyor.

T

ürkiye'deki üniversiteler ara- sında ilk olan ve yalnızca Anadolu Üniversitesi 'nde bu- lunan Çağda~ Sanatlar Müzesi, zen- gın ve sürekli genişleyen koleksiyo- nuyla sanatseverleri ağırlamaya de- vam ediyor.

Ulusal Mimarlık döneminde ask.eri kışla ve talinıgah binası olarak kulla- nılan Çağdaş Sanatlar Müzesi resto- rasyon çalı~nıaları taıııaııılanarak, ı.ı Kasım 2001 'de hiLmete açıldı.

ı ı--

- - - - - - - - -

GSF Dekanı ve müze sorum- lusu Prof. Atilla Atar, müzede- ki eser sayısının 2001 yılından

bu yana iki kat arttığını söyle- di.

Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı ve Çaı;.das Sanatlar Müzesi Sorumlu- su

Prıf.

Atilla Atar, müzede 10

yıl­

dan bu yana yaklaşık 80 sergi açıldı­

ğını belirterek, ·'1998 yılından itiba- ren üniver~itenıizin klitüphane ve sergi salonlarında açılan sergilerden bağışlanan ve satın alınan yapıtlarla üniversitemiz kolleksiyonu daha da Lenginleştirildi. Müzemizde şu an iti- bariyle 124 sanatçının 233 eseri bu- lunuyor" dedi.

- - - -

"

Çağd-:;-ş

Sanatlar Müzesi, Anadolu Üniversitesi'ni ziyaret eden

yabancı konukların

da ilgi

odağı.

Eser

sayısı

2 kat

arttı Çağdaş Sanatlar Müzesi bünyesin- deki eserlerin büyük bir bölümünün boya resim ve baskı resimlerden

oluştuğuna dikkat çek.en Prof. Atilla Atar, 2001 yılından bu yana eser sa- yısının iki kat arttığının altını çizdi.

Müzede ayrıca iki kez Merkez Bankası ve İş Bankası kolleksiyonla- rından kesitler birer ay süreyle sanat- sevelerin beğenisine açıldı.

Müzede bulunan yaklaşık 40 ese- rin Şubat ayında Türk Amerikan Der- neği 'nin sergi salonlarında sanatse-

verlerle buluştuğunu da belirten Prof. Awr. gelecek yılda Hannover- Lamspringe Ulw,lararası Quensin Li- tografi Atöyesi çalışmalarının 2005 Nisan ayında müzede sergilenmesi- nin planlandığını söyledi.

ÇAĞSAV Onur Ödülü

Prof. Atilla Atar, Çağdaş Sanatlar Vakfı 'nın 2004 Kurumsal Onur

Anadolu mozaiği Eskişehir

Baştarafı l 'de

Neolitik Dönemden Kurtu-

luş Savaşı'

na Köprü

Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof.

Dr. Cahil Bilim ise yaptığı konuş­

mada, Edebiyat Fakültesi 'nin daha önce, Tarihte Eskişehir Sempozyu- mu düzenlediğini belirterek, bu sempozyumda ise uluslararası bir nitelik kazanıldığını ve yine ulusla- rarası bir sempozyum düzenlemek umudu ve düşüncesi içerisinde ol- duklarını söyledi.

Zengin Anadolu

uygarlığının

bir

parçası

"Eskişehir'i zengin Anadolu uy- gar! ığının bir parçası olarak" nite- lendiren Prof. Dr. Cahit Bilim, böl- genin Eskiçağ Frig kült merkezi ol- duğunu ve bu alanda yer alan tarihi kalıntıların, özellikle de Yalllıka­

ya'nın bu uygarlığm en görkemli örneği olduğunu kaydetti.

Eskişehir'in tarih içindeki önemi- ne değinen Prof. Dr. Bilim, "Ancak Eski~elıir, yeteri kadar tanıtım ya- pılmadığı için Perge, Aspendos, Si- de, Efes. Milet ve Truva gibi turi,tik.

bir konuma sahip olamamıştır" de-

Edebiyat Fakiiltesi

tarafından

düzenlenen ve 100'e

yakın

akademisyenin

katıldığı

"1.

Uluslararası

Dün- den Bugüne

Eskişehir

Sernpozyumu"nda Eski-

şehir'in,

siyasal, ekono- mik, sos~al ve kültürel

yapısı

ele

alındı.

di.

Şarhöyük, Çavlum ve Frigy::ı'da kazılara devam ettiklerini ve bu ka- !arda Frig öncesi çağlara kadar inildiğini söyleyen Prof. Dr. Bilim,

"Bölge coğrafya yapısı olarak bir süre Roma ve Biüıns etkisinde kal- mış, Hatta Bizans ve Haçlılar'la ya- pılan Dorilaion Şava~ı da fakişehir Ovasında olmuştur. Daha sonraki dönem !erde ise Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçuklu Devletine kucak açmıştır. Osmanlı Döneminde önce- leri Osmanlı'nın en büyük. eyaleti olan Anadolu Eyaleti'nin Sultanönü Sancağı, sonra da kazası olmuştur.

19. yüzyılda ise Hüdavendigar

Eyaleti'nin kazası durumuna gel- miş ve tren yolunun yapılması ile sancak merkezi olmuştur. Tarih ve Sanat Tarihi Bölümü öğretim ele- manlarımız, Seyitgazi, Şeyh Sücu- addin, Üryan Baba, Sivrihisar ve İlk Osmanlı yerleşim yeri olan Karaca- şehir'de ve kent merkezindeki Sel- çuklu ile Osmanlı eserleri ÜLerinde- ki kazı ve çalışmalarını sürdürmek- tedirler" diye konuştu.

Eskişehir'in Kurtuluş Savaşı za- manında da büyük bir tren merkezi ve önemli stratejik konumu dolayı­

sıyla Türk ordusuna üs olduğunu ifade eden Prof. Dr. Bilim, bu a- vaşlarııı bir bölümünün Eskişehir ve çevresinde yaplıadığını belirtti.

Sosyoloji Bölünıü'nün kent ve çevresinde, sosyal ve demografik yapıyla, kadın-erkek-aile ilişkileriy­

le ilgili anketler ile çalışmalar yaptı­

ğının altını çizen Prof. Dr. Cahit Bi- lim, "Türk Dili ve Edebiyatı Bölü- mü akademisyenlerimiL ise, Eskişe­

hir ve çevresindeki dil ile folklor ile ilgili çalı~nıalar yapmaktadır·• dedi.

Üç gün ,üren sempozyum, yurtiçi ve yurt dışından gelen I

oo·

e yakın

akademisyene ev sahipliği yaptı.

ismai

İLKSEL Vİ

Ödüllerinden birinin Anadolu Üni- versitesi Güzel Sanatlar Fakültesi 'ne verilmesinde Çağdaş Sanatlar Müze- si'nin de önemli bir payı olduğunu ifade etti.

Mevlüt DEMİRCİOGLU

'Amaç kazaları 1 O yılda

yüzde 40 azaltmak' P

orsuk Meslek Yüksekokulu

2004 Trafik Yılı etkinlikleri çerçevesinde il Mayıs Salı günü ''Karayolu Trafik Güvenliğinde Yol Standartları" konulu bir kon- ferans düzenledi. Konferansa ko- nuşmacı olarak Karayollıırı Şube Şefi İnş. Müh. Nuri Akgül katıldı.

Akgül konuşmasında akıllı ulaşım sistemleri, karayolu iyileştirme, trafik güvenliği projesi ve trafik işaretleri gibi konularda bilgi ver- di.

Nuri Akgül. akıllı ulaşım sis- temlerinin çağdaş teknolojiyi ya- kalama çabası içinde olduğunu ve Karayolları'nda da hava durumu ön bilgilendirme, elekronik ücret toplama kapsammda otomatik ge- çiş. hareketli ağırlık ölçüm ve sü- rücü bilgilendirme sistemi gibi konularda uygulamanın başlatıldı­

ğını söyledi.

Karayolu iyileştirme ve trafik güvenliği projesinin ana hedefinin 10 yıllık bir dönemde trafik kaı.a­

larını yüzde 40 oranında azaltmak olduğunu belirten Akgül ayrıca.

trafik i~aretlerinin uluslararası bir dile sahip olduğunu ve dünyanın her yerıııde aynı dili konu~tuğunu vurguladı. Buna karşın, zaman za-

Karayolları Şube Şefi Nuri Akgül man yollarımızda standart dışı lev- halara rastlamamızın mümkün ol- duğun ve bu tür levhaların yaban- cı kişileri yanıltabileceğini kayde- den Nuri Akgül, trafik işaretlerini tehlike uyarı işaretleri, trafik tan- zim işaretleri, bilgi i~aretleri, dur- ma ve parketme işaretleri olmak üzere dörl ba)lık altında topladı.

Pembe KARA

Referanslar

Benzer Belgeler

Bitkisel materyallerden uçucu yağların elde edilme yöntemleri, tıbbi ve aromatik bitkilerden yararlanma, tıbbi ve aromatik bitkilerin tarımının yararları

4.Hafta Eczane teknikerinin serbest eczanede kullandığı araç ve gereçler. 5.Hafta Eczanede

Özet : Bitkilerde yaygın olarak bulunan, çeşitli fiziksel, kimyasal ve farmakolojik özelliklere sahip olan saponozitler, farmakognozide önemli bir grubu

(~) Çorlu Askeri Hastanesi Başeczacısı, 'Çorlu-Tekirdağ.. küçük ilaç dağıtım ünitelerinde görev alabilirler. Nadir olarak 'la farmasötik endüstri, kalite kontroR

YEŞİL CANTÜRK Y., Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, Türkiyede kozmetik amaç ile kullanılan bitkiler, 2016 - 2017 YEŞİL CANTÜRK Y., BOĞA M., MATARACI KARA E., ERTAŞ

Sonuç: Çalışmada elde edilen bulgular, geleceğin eczacısı olan eczacılık fakültesi öğrencilerinin obeziteye yönelik farkındalık düzeylerinin

Radyo işaretli Timo kino n Glukro nid Manyetik Nano parçacıkların Akciğer Kanseri Üzerine İn Vitro /İn Radyo işaretli Timo kino n Glukro nid Manyetik Nano parçacıkların

Uluslararası Hakemli SCI-Expanded Tür: Özgün Makale Yayın Yeri: PHARMAZIE. Crystal structure of the dipeptide cyclo glycyl