• Sonuç bulunamadı

Kanserle Savafl ‹çinRNA Arac› Mikrop da Laz›m T›p

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kanserle Savafl ‹çinRNA Arac› Mikrop da Laz›m T›p"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

B ‹ L ‹ M V E T E K N L O J ‹ H A B E R L E R ‹

20 Ekim 2005 B‹L‹MveTEKN‹K

ABD’de Purdue Üniversitesi’nden bilimciler, insanlar›n kal›t›m malzemelerinden küçük parçac›klar kullanarak kanser ilaçlar›n› do¤-rudan hastal›kl› hücrelere tafl›yacak araçlar gelifltirdiler. Bu baflar›n›n kronik hastal›klar için yepyeni tedavilere yol açmas› bekleni-yor.

Çok küçük ribonükleik asit (RNA) parçala-r›ndan yap›l› bu araçlar yaklafl›k 25-40 nano-metre boyutlar›nda olduklar›ndan, hücre za-r›ndan içeri girebilmek için son derece uy-gun yap›dalar.

Araflt›rmac›lara baflkanl›k eden moleküler vi-roloji profesörü Peixuan Guo, RNA’n›n kan-ser tedavisi için büyük potansiyel tafl›d›¤›n›, çünkü ayn› anda farkl› ifllevler görecek teda-vi arac›n›n hücre içine sokulabildi¤ini vurgu-luyor.

Daha önceki çal›flmalar›nda, phi29 adl› bak-teri öldürücü virüsün RNA’s›ndakileri taklit eden RNA parçac›klar› kullanarak bir mole-küler “motor” yapan ekip, aradan geçen sü-re içinde ipliksi yap›daki bu moleküllesü-re, çu-buk, üçgen ya da farkl› dizgelerden oluflan çeflitli biçimler vermekte ustalaflm›fl. RNA molekülleri birçok farkl› flekle sahip ve eki-bin phi29 virüsünden taklit etti¤i pRNA adl› türün özelli¤i, baflka türden RNA’lara ba¤la-nabilmesi ve araflt›rmac›lar›n istedikleri ifllev-lere göre montajlayabilecekleri, daha uzun karma moleküller oluflturabilmeleri. “Önceleri bu flekilleri, üzerlerine daha gelifl-kin nanoaraçlar›n yerlefltirilebilece¤i iskele-ler olarak düflünmüfltük” diyor Guo. “Ancak, as›l ifllevi hücre içinde genetik mesajlar› tafl›-mak olan RNA’n›n, ayn› zamanda birçok te-davi edici ifllevleri de var. Bizim RNA iskele-leri üzerine farkl› türlerden tedavi edici RNA yerlefltirerek tek bir yap› ortaya ç›kara-bilirsek, t›bb›n flimdiye kadar bafledemedi¤i

birçok soruna çözüm getirebilece¤imizi fark ettik”.

Guo, “Daha sonra, bir kanser hücresiyle kar-fl›laflt›klar›nda belirli bir davran›fl gösterecek RNA iplikleri aramaya bafllad›k; çünkü bun-lar›n her birinin, tedavinin farkl› bir ad›m›n› gerçeklefltirmesi gerekiyor” diyor. “Kansere karfl› etkili bir arac›n birçok farkl› görevi ba-flarmas› laz›m: Önce kanserli hücreyi tan›ya-cak ve içerisine girmenin yolunu bulatan›ya-cak, sonra da onu öldürecek. Ama arac›n bize ta-kip edebilece¤imiz bir iz b›rakmas›n› ve böy-lece molekülün izledi¤i yolu göstermesini de isteriz. Böylece hem kanserin yerini belirle-yebilir, hem de tedavinin sonuçlar›n› izleye-biliriz”.

Bu iflleri baflarmak için ekip hücre içindeki süreçleri etkileyebilecek öteki RNA türlerini araflt›rmaya bafllam›fl ve yerine getirilmesi is-tenen görevleri baflaracak üç tür belirlemifl. Bunlardan bir tanesi “küçük, müdahaleci RNA (siRNA) diye adland›r›lan ve hücre için-de belli genleri etkisizlefltiren bir tür. Öteki-lerse RNA “aptamer”leri denen ve kanser hücrelerinin yüzey iflaretçilerine ve “ribo-zim”lere ba¤lanan türler. Bunlar da kanser hücrelerinde ya da virüslerde belli RNA tür-lerinin yap›lar›n› bozmak üzere tasarlanabili-yorlar.

Guo, “üç tedavi edici RNA ipli¤inden her bi-rini bir pRNA’ya ba¤layarak üç karma iplik elde ettik, daha sonra da önceki çal›flmalar›-m›zda ö¤rendi¤imiz tekniklerle bunlar› 25-40 nanometre geniflli¤inde üçgenler haline getirdik. Bu boyut, vücutta kullan›labilecek herhangi bir nanoparçac›k için ideal boyut; ne fazla büyük, ne de fazla küçük” diyor.

Araflt›rmac›ya göre 100 nanometreden daha büyük parçac›klar, koruyucu zardan gecip hücre içine giremiyorlar. Buna karfl›l›k 10 nanometreden küçük parçalar da vücutta kolayca tutulam›yor.

Ekibin gerçeklefltirdi¤i parçac›klarsa hücre içine rahatl›kla girerek laboratuvar deneyle-rinde insan meme kanserlerinin ilerlemesini durdurmufl ve lösemi bulaflt›r›lm›fl lenfosit-lerde de olumlu sonuçlar vermifller. “Kanser hücrelerinin bir özelli¤i, büyümeyi durdura-mamalar›. Tümörler bu yüzden gelifliyor” di-yor Guo. “siRNA girdi¤indeyse, hücreye ‘durmamay› durdur’ komutu veriyor. Bizim nanoparçac›klar da meme kanseri hücre kül-türünde görevlerini yerine getirdiler”. Dahas›, ekip nanoparçac›klar›n canl› fareler-de kanser geliflimini tümüyle önledi¤ini fareler-de belirlemifl. Kanser oluflum sürecinin bafl›nda-ki bir grup fareye nanoparçac›klar afl›land›-¤›nda kanser ortaya ç›kmam›fl. Mutasyonla etkisiz hale getirilmifl RNA’lar afl›lanan bafl-ka bir grup faredeyse tümörler oluflmufl. Guo, sonuçlar›n çok umut verici oldu¤unu vurgulamakla birlikte, bu tedaviyi insanlarda denemeye bafllamadan önce birçok bilinme-yenin ayd›nl›¤a kavuflturulmas› gerekti¤i uya-r›s›nda bulunuyor. “Her fleyden önce, yönte-min gerçekten de bizim sand›¤›m›z kadar gü-venli oldu¤unu kesinli¤e kavuflturmak gere-kiyor. Baz› RNA’lar kanserli olmayan hücre-ler için de toksik olabilir; her ne kadar bizim nanoparçac›klar do¤rudan istedi¤imiz yere, kanser hücrelerine gidiyorlarsa da, bunlar› canl› bir kifliye afl›lamadan önce baflka hiçbir yere gitmeyeceklerinden emin olmam›z la-z›m.” Araflt›rmac›ya göre kesinlefltirilmesi ge-reken bir baflka nokta da, RNA’lar›n kal›c› ol-mas›. Bu da, yap›lar›yla birlikte ifllevlerinin de vücudumuzdaki çeflitli enzimler taraf›n-dan bozulmas›n› önleyecek daha güvenli ön-lemleri gerekli k›l›yor. Grubun küçük icatlar›-n›n güvenli¤ini tam olarak kan›tlamas› gerek-ti¤inin alt›n› çizmekle birlikte Guo, çal›flmala-r›n›n t›bbi nanoteknoloji alan›nda bir kilo-metretafl› oldu¤unu ve ekibin daha güvenli RNA nanoparçac›klar› yolunda daha da yeni sonuçlar elde etti¤ini belirtiyor.

Purdue Üniversitesi Bas›n Aç›klamas›, 14 Eylül 2005

Harvard Üniversitesi araflt›rmac›lar›nca yü-rütülen bir çal›flma, sanayileflmifl ülkelerde artan ast›m gibi alerjik hastal›klar›n, halk›n zarars›z mikroplarla bile tan›flmamas›ndan kaynakland›¤›n› ortaya koydu. “Hijyen hipo-tezi”ni destekleyen çal›flmada, tümüyle mik-ropsuz bir ortamda yetifltirilen farelerde bir-çok ba¤›fl›kl›k sistemi bozuklu¤u ortaya ç›k-m›fl. Bunlar aras›nda TH2 adl› ba¤›fl›kl›k hücrelerinin afl›r› miktarda üretilmesi de

var. Bu hücrelerin anormal faaliyetlerinin, alerjik rahats›zl›klarda önemli rol oynad›¤› biliniyor. Ayn› farelere Bacteroidis fragilis

adl› bir ba¤›rsak bakterisi püskürtüldü¤ün-deyse, ba¤›fl›kl›k sistemlerinin normale dön-dü¤ü görülmüfl. Araflt›rmac›lar bunu bakteri taraf›ndan üretilen PSA adl› bir flekerin et-kinli¤ine ba¤l›yorlar.

Nature, 21 Temmuz 2005

T›p

Kanserle Savafl ‹çin

RNA Arac›

Mikrop da Laz›m

Referanslar

Benzer Belgeler

Bektaş TEPE (Kaynak: Genetik Kavramlar, Klug, Cummings & Reece).. Çevresel etmenler insanlarda çeşitli kanserlere

Saç ve t›rnaklar› tutan yüzeyel mantar hastal›klar› ve hiperkeratotik tinea pedis d›fl›nda kalan tan›larda to- pikal tedavi temel tedavi uygulamas› olarak seçildi ve

Hücre Çevrimi: siklin bağımlı protein kinazlar ile düzenlenir.. •

Doketaksel + sisplatin tedavisi alan ve paklitaksel + karboplatin alan grup polinöropati oluşturması açısından karşılaştırıldığın- da, aralarında istatistiksel

Robustness of these results for these sub-indices to different country groupings strengthen our belief that tradability is the key to the validity of weak form

Bir türü, her dokuda bulunan ve ancak o dokuda bulunan birkaç çeflit hücre- ye dönüflebilen kök hücreler (Ör: Kalp kök hücreleri, kan kök hücreleri, saç kök hücre-

Cui ve arkadafllar›n›n bulgular›na gö- re IGF2 etkisizleflmesiyle, insanlar›n kal›t›msal olarak kolon kanserine ya- kalanma riskleri ve kanser öncülleri olan

Parkinson hastal›¤›n›n, beynin substantia nigra adl› bir bölge- sinde hücre ölümü nedeniyle ortaya ç›kt›¤› uzun süredir bilinmekte.. Dopa- min adl› bir