• Sonuç bulunamadı

DEPOLARDA MUHAFAZA KOŞULLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "DEPOLARDA MUHAFAZA KOŞULLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER"

Copied!
40
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

DEPOLARDA MUHAFAZA KOŞULLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Öğr. Gör. Ozan ZAMBİ

(2)

DEPOLARDA MUHAFAZA KOŞULLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

1. SICAKLIK 2. ORANSAL NEM 3. HAVA HAREKETİ

4. HAVA BİLEŞİMİ

(3)

1. SICAKLIK

Hastalık kayıplarını azaltmada en önemli faktör düşük sıcaklıktır.

• Sıcaklığın yükselmesi birçok üründe yüksek sıcaklık zararlarına neden olabilir. Bu nedenle

depolama için en uygun düşük sıcaklık derecesi uygulanmalıdır.

(4)

Düşük sıcaklıklar aşağıda sıralanan olayları ve gelişmeleri yavaşlatır veya geciktirir.

1. Enzim aktivitesini 2. Biyokimyasal olayları 3. Solunumu

4. Nişasta parçalanmasını 5. Tatlanmayı

6. Aromatik madde salgılama hızını 7. Kabuk renklenmesini

8. Protopektin ve hemiselüloz parçalanmasını 9. Yağların oksidasyonunu

10. Asit kaybını

11. Burukluk yapan maddelerin azalışını yavaşlatır veya

geciktirir.

(5)

Soğuk depolarda;

• Olgunlaşma, yumuşama ve içsel kalite değişikliklerinden meydana gelen yaşlanma ve renk değişiklikleri gecikmektedir.

• Arzu edilmeyen metabolik değişiklikler ve solunumla beraber ısı oluşumu yavaşlamaktadır.

• Nem kaybı ve buruşmalar azalmaktadır.

• Bakteri, fungus ve mayalara bağlı bozulmalar azalmaktadır.

• Patateslerin çimlenmesi gibi istenmeyen gelişimiler gecikmektedir.

(6)

Meyveler optimum depolama derecelerinin üzerinde veya altında ne kadar fazla bekletilirse zararlanma tehlikesi o kadar büyük olur.

Optimumun üzerinde depo ömrü kısalır ve muhtemelen fungus kaynaklı çürümeler artar.

Optimumun aşağısındaki derecelerde üşüme zararları ve daha aşağı derecelerde de

donma zararları görülebilir.

(7)

Sıcaklık ile ilgili dikkat edilmesi gerekenler;

• Deponun her yerinde üniform bir sıcaklık dağılımını sağlamak önemlidir.

• Depoda meyvelerin bulunduğu kısım, boş olan kısımdan daha sıcaktır ve boş olan kısımdan meyvelerin bulunduğu kısma doğru bir sıcaklık dağılımı vardır.

• Bu durum meyvelerin farklı olgunlaşma aşamalarında

olmalarına neden olur veya ulaşılamayan yerlerde

çürümelere ve bozulmalara neden olur.

(8)

• Ticari meyve depolarında termometreler genelde zeminden 1,5 m yükseğe konulmalıdır.

• Buna dikkat edilmezse termometre değeri meyvelerin maruz kaldığı sıcaklıktan daha soğuk veya sıcak okunabilir.

• Çabucak görülebilecek bir yerdeki sıralar arasına 1 veya iki termometre koymak gereklidir.

• Ürün termometreleri değişik yerlerdeki paketlerin veya kasaların içine

konmalıdır.

(9)

Kaliteli bir termometre kullanılmalıdır.

Adi olanlar yanlış okumalara neden olabilir. Taze ürünlerin sıcaklığını okumak için hem cam

gövdeli hem de metal termometre önerilmektedir.

(10)

Termometreler sıklıkla doğru okuyup okumadığı konusunda kontrol edilmelidir.

Kontrol buzlu suya daldırmak sureti ile yapılabilir. Yarım litrelik bir kaba buz parçaları konur ve üzerine su eklenir. 2 dakika kadar karıştırılır. Daha sonra termometre bu suya daldırılır tam ortasında iki dakika beklenir.

Termometrenin kabın dibine veya kenarlarına temas etmesi önlenir.

Termometrenin doğru gösterdiğini anlamak için 0°C den ±0,5°C okunmalıdır. Bazı ürünlerin ulaşılamayan bölgelerinde termometre okunamayabilir, bu bölgelere de uzak mesafede ki sıcaklıkları ölçen elektronik termometreler konmalıdır.

Kaliteli bir termometre kullanılmalıdır.

Adi olanlar yanlış okumalara neden olabilir. Taze ürünlerin sıcaklığını

okumak için hem cam gövdeli hem de metal termometre önerilmektedir.

(11)

• Oransal nem; havadaki su buharı basıncının aynı sıcaklıktaki doygun havanın buhar basıncına oranı olarak tanımlanır.

• Oransal nem su kaybı hızını belirleyen en önemli ortam faktörüdür. Fiziksel bir faktör olarak olgunlaşma ve yaşlanma üzerine doğrudan bir etkisi yoktur.

• Depo içerisinde ki hava oransal nemi içinde tutulan ürünün depolama kalitesini doğrudan etkiler.

2. ORANSAL NEM

(12)

DÜŞÜK BAĞIL NEM

• Aşırı su kaybına neden olarak kabuğun gaz geçirgenliğini azaltarak solunum ve metabolizmayı yavaşlatır.

• Kabuk renklenmesi geri kalır.

• Meyve sebze ve kesme çiçeklerin çoğunda kurumaya ve

buruşmaya neden olur.

(13)

YÜKSEK BAĞIL NEM

• Su kaybını azaltır.

• Aromatik madde çıkışını bozar.

• Aroma bileşimini değiştirir.

(14)

• Kabuk yanığına neden olur.

• Aromatik maddelerin kabukta birikimi sonucu hassas

türlerde kabuk yanığına neden olur. Çünkü su uçucu

maddeler için taşıyıcı görevi yapar. Bu nedenle kabuk

yanığına duyarlı çeşitlerin yüksek nemde muhafazasından

kaçınmak gerekmektedir.

(15)

• Hastalıkları artırır.

• Bu nedenlerle soğuk depoda yüzde nem oranı su kaybını azaltacak, fakat

hastalık kayıpları ve bozulmalar artmayacak bir değerde tutulmalıdır. Bu

değer tür ve çeşitlere, ürünün sağlık durumuna ve depolamanın etkinliğine

göre değişir.

(16)

SICAKLIK VE NEM ARASINDAKİ İLİŞKİ

Havanın su tutma kapasitesi sıcaklıkların artması ile beraber artar.

 10°C de %90 oransal neme sahip hava,

 0°C de %90 oransal nemdeki havadan daha fazla su içerir.

Bundan dolayı, her ikisinde de depo %90 oransal neme sahip olsa bile 10° C de bekletilen

ürünler 0°C de bekletilenlere göre iki kat daha fazla su kaybederler.

(17)

• Taze meyve ve sebzelerin çoğunda su kaybından dolayı zararlanma olmaması

için depoda yüksek nem önerilir.

(18)

Soğutma yapılmayan taze ve serin hava ile soğutmalı depolarda nemin yükseltilmesine ihtiyaç var ise;

• Depo zeminine ara sıra su serpilmeli VEYA

• Depoya duman şeklinde su veren mistleme sistemi kurulmalıdır.

(19)

• Depo odalarının hava oransal nemini muhafaza etmede başlıca önemli şeyler:

1. İyi izolasyon sağlamak

2. Hava sızıntılarından kaçınmak

3. Soğutulacak ürünle soğutucu yüzey arasındaki sıcaklık farkını mümkün olduğu kadar düşük tutacak yeterli miktarda soğutucu yüzey sağlamaktır.

• Bu nedenle mekanik soğutmalı depolarda yüksek nemi korumak esas

temeli oluşturur. Soğutucu yüzey ile depo havasının sıcaklığı

arasındaki farklılık artarsa nem düşer.

(20)

3. HAVA HAREKETİ

• Hava hareketi, ürünün çıkardığı ısı, nem, karbondioksit ve uçucu maddeleri uzaklaştırır.

• Uçucu maddelerin difüzyon hızını artırır.

• Depolamada; soğutma sistemi çıkan ısıyı, havalandırma

düzeni de gazları uzaklaştırarak etkili olur. Etkin bir

soğutma için yeterli ve dengeli bir hava hareketi gerekir.

(21)

• HAVA HAREKETİ DÜZENSİZ İSE;

• Depo içerisinde özel mikro ekolojiler oluşur. Bu noktalarda sıcaklık yüksek ve nem düşük olduğu için ürün hızla olgunlaşır veya yaşlanır.

• Su kaybı yüksek ve hastalık kayıpları fazla olur.

• Üründen çıkan su buharı yakın yerlerde yoğunlaşır ve mantarların

gelişmesine neden olur.

(22)

• Mantarların çıkardığı küf kokusu ürünün çıkardığı aromatik maddelere karışır ve depo içinde keskin, olgun ürün kokusu duyulur.

• Bu merkezler hastalık yuvası ve bulaşma kaynağı olurlar.

(23)

Hava hareketi ile ilgili dikkat edilmesi gerekenler;

• Meyvelerin ısısı düşürüldükten sonra yüksek bir hava hareketi

istenmez. Meyvelerin solunumu ile ortaya çıkan ve dış ortamdan

içeriye yüzey, kapı ve boşluklardan sızan ısının ortadan kaldırılması

için yetecek kadar hava hareketi yeterlidir.

(24)

• Hava akışı, tüm odada uniform olacak bir şekilde havanın yönlendirilmesi sağlanmalıdır.

Bu amaçla genelde ürünlerin kasalarının üzerine doğru olan havanın hareketi 15-23

m/dakika olacak şekilde ayarlanması uygundur.

(25)

• Soğuk depolarda havanın saatte 30 kez dolaşımı önerilmektedir.

• Soğuk depolarda kapaklar aracılığıyla hava giriş ve çıkışı sağlanmalı ancak havanın nem

oranı korunmalıdır.

(26)

4. HAVA BİLEŞİMİ

• Ortamın O 2 konsantrasyonu %21 değerinin altına düşünce:

1. Solunum ve metabolizma yavaşlar.

2. Klimakteriel yükseliş gecikir ve geriler.

3. Hem etilen sentezi hem de dokuların etilene duyarlılığı azalır.

4. Olgunlaşma yavaşlar.

5. Meyvedeki parçalanma olayları yavaşlar (Nişasta parçalanması, klorofil kaybı, şeker, asit, vitamin ve C vitamini v.b)

6. Aromatik madde sentezi geriler.

7. Bozulma ve hastalık kayıpları azalır.

(27)

• Ortamın O 2 konsantrasyonu aşırı düşerse:

1. Solunum düzeni bozulur.

2. Aneorobik solunum ağırlık kazanır.

3. Bu olay metabolizmanın bozulmasına yol açar.

4. Dokuda alkol ve asitaldehid birikir.

5. Aroma bileşimi kaliteyi yok edecek şekilde bozulur.

6. Dokular dağılır ve ürün tüketim dışı kalır.

• Burada sınır %1 O 2 konsantrasyonudur.

(28)

• Ortamın CO 2 konsantrasyonunun arttırılması durumunda:

1. Olgunlaşmayı yavaşlatır.

2. Solunum hızını yavaşlatır.

3. Klimakteriel yükselişi yavaşlatır ve geciktirir.

4. Etilenin etkisi kaybolur.

5. Şeker, organik asit ve aromatik maddelerin metabolizması yavaşlar.

6. Uçucu madde sentezi bozulur.

7. Aroma bileşimi değişir.

(29)

8. Etanol birikir.

9. Tat ve lezzet bozulur.

10. Klorofil kaybını azaltarak yeşil rengi korur.

11.Enzimatik kararmaları, hastalık etmenlerinin gelişimini geriletir.

12. Mantarların gelişimi engellenir.

• (Konsantrasyonun %0.03 ten fazla olması durumunda)

(30)

Ortamın CO

2

konsantrasyonu aşırı yükselirse:

1. Solunum düzeni bozulur.

2. Anaerob solunum ağırlık kazanır 3. Özel zararlar ortaya çıkar.

Örneğin, öz yanığı.

(31)

DEPOLARDA MUHAFAZAYI ETKİLEYEN HAYATSAL OLAYLAR

1. SOLUNUM

2. TRANSPİRASYON

(32)

• Solunumda;

• Bitki dokularında bulunan karbon ile havadaki oksijeninin birleşmesi sonucu, karbondioksit ve su ortaya çıkmaktadır.

• C 6 H 12 O 6 + 6O 2 → 6CO 2 + 6H 2 O + 673 KCAL

1. SOLUNUM

(33)

• Bu süreçte ortaya çıkan enerji ısının bir şeklidir ve ürünler arasında çeşit ve miktara göre ve 38-40 ºC ye kadar sıcaklığı artırır.

• Bu ısıya vital ısı (yaşam için gerekli ısı) denilir ve daima

soğuk depolarda meyve, sebze ve kesme çiçekler için bir

soğutucu yükü olarak hesaplanmalıdır.

(34)

• Bazı ürünler yüksek solunum oranlarına sahiptir ve bundan dolayı daha yavaş solunum yapan ürünlere göre daha yüksek soğutma isterler.

• Örneğin, kuşkonmaz, domatesten yaklaşık 10 kez daha hızlı solunum

yapar.

(35)

• Solunum oranı sıcaklıkla birlikte artar.

• Sıcaklıkta her 10°C artış, solunum oranında iki veya üç kat bir artışa neden olmaktadır.

• Örneğin elmalar 0°C de bekletilmesine göre 10°C de bekletilirse 3 kez daha hızlı solunum yaparlar.

• 20°C de bekletildiğinde ise 10°C ye göre 3 kez daha hızlı solunum

yapmaktadırlar.

(36)

Bir ürünün daha hızlı solunum yapması sıcaklık üretim miktarını daha da büyütecektir.

Bu nedenle soğutma, solunumu yavaşlatmada en önemli rolü oynar.

(37)

2. TRANSPİRASYON

Su buharı diğer gazlar gibi yüksek yoğunluklu bölgelerden düşük yoğunluğa doğru hareket eder.

Hemen hemen tüm meyve ve sebzelerde içsel oransal nem en

az %99 dur ve etraflarındaki çevrenin oransal nemi bu orandan

düşüktür. Bundan dolayı ürünler normal atmosferde

bekletildiklerinde, su buharları dokularından atmosfere doğru

hareket edecektir. Bu olay transpirasyondur.

(38)

• Daha kuru atmosferler daha hızlı bir şekilde ürünlerden su kaybına neden olmaktadır.

• Dış ve iç buhar basıncı arasındaki bu fark var olduğu müddetçe transpirasyon, evoparasyon devam edecektir.

• Basınçlar arasındaki bu farka buhar basıncı açığı

denmektedir.

(39)

• Su kaybı genelde ürün soğumaya devam ederken depolamanın ilk birkaç saatinde veya gününde en yüksek seviyededir.

• Örneğin; 20°C deki havuçlar 0°C deki bir depoya konulsa ve havuçların içsel buhar basıncı %100 ve deponun da %100 olduğu kabul edilirse buhar basıncı havuçlar için 17,54 mm ve depo havasının buhar basıncı 4,58 olacaktır.

• Depo Oransal nemi %100 bile olsa su buharı, daha ılıman olan

ürün üzerinden soğuk depoya doğru hareket eder.

(40)

• Bu ilişki depolamadan önce yapılması gereken ön soğutmanın önemini vurgular.

• Depolanacak ürünün sıcaklığını düşürme işlemi ne kadar uzun sürer ise nem kaybı da o derecede artacaktır.

• Nem kaybı koruyucu paketleme uygulamaları ile minimize

edilebilir. Polietilen film gibi plastik materyaller, depolanan

ürünleri korumak için kullanılmaktadır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Dimi kumaĢların kalınlık, hava geçirgenliği, ısıl izolasyon değerleri ve kapilarite oranları bezayağı kumaĢlardan daha yüksek, su buharı dirençleri

• Sıcaklık arttıkça, oransal nem azaldıkça, hava hareketi arttıkça ve rakım yükseldikçe buhar basıncı farkı artmakta, böyle ortamlarda ürünler daha hızlı ve

Stoma porları, bitkiler göre farklı şekillerde olmakla beraber genellikle epidermis hücrelerinden farklı olarak klorofilli, böbrek şeklindeki iki hücre ile çevrilmişlerdir

Bir baĢka anlatımla, evaporatör soğuk depo içindeki soğutma etkisini yarattığı için, soğuk deponun en önemli parçası olarak kabul edilmektedir.. Evaporatörün

Kondenser fanı için yaygın olarak kullanılan kapasite kontrol yöntemi sıvı hattı sıcaklığının veya basma hattı basıncının izlenerek fan hızının

Ancak soğuk depolama kalitesini, tasarım tekniği ve uygulanan soğutma teknolojisinin depolama parametreleri ile ne kadar iyi uyumlu olduğu sonucu belirleyecektir.. SOĞUK

RT PPP çözümlerinde, Viyana İzdüşüm Fonksiyonu1 (Vienna Mapping Function1 – VMF1) gibi sayısal hava modellerinden türetilen troposfer model yaklaşımlarının, Küresel

Bu çalışmada, modernleşme deneyimi, Mardin kentindeki 1915 yılında genişletilmeye başlanan ve Erken Cumhuriyet döneminde genişletilme çalışmaları devam eden Mardin