• Sonuç bulunamadı

İlk gün, toplantı başlamadan önce Nyeleni Avrupa Gıda Egemenliği Hareketi Komitesi bir araya geldi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İlk gün, toplantı başlamadan önce Nyeleni Avrupa Gıda Egemenliği Hareketi Komitesi bir araya geldi"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Geçtiğimiz yıl ağustos ayında Avusturya’nın Krems şehrinde gerçekleşen ilk Nyeleni Avrupa Gıda Egemenliği Forumu’nun ardından devam eden takip toplantılarının ikincisi 6-7 Mart 2012 tarihlerinde Brüksel’de yapıldı.

Avrupa’nın yaklaşık 25 ülkesinden gelen katılımcılar,Çiftçi örgütleri, tüketiciler, akademisyen araştırmacılar, gençlik örgütleri bulunuyordu. Toplantıya Türkiye’denÇftçi Sendikaları Konfederasyonu (Çiftçi-SEN) ve Tohum İzi Derneği katıldı. Toplantıda, Nyeleni Avrupa Gıda Egemenliği Forumu’ndan sonra Gıda Egemenliği konusunda bu ülkelerde ne gibi gelişmeler olduğu, toplantı, etkinlik ve eylem benzeri aktivitelerin nasıl gerçekleştiği hakkında değerlendirme ve deneyim aktarımı yapıldı. Ayrıca Avrupa düzeyinde gerçekleşmekte olan ortak bir Gıda Egemenliği Hareketi’nin geleceği, atılacak adımlar ve çalışma yapısı gibi konular tartışıldı.

İlk gün, toplantı başlamadan önce Nyeleni Avrupa Gıda Egemenliği Hareketi Komitesi bir araya geldi. Aralık 2011 yılında, komitede yer almak için gönüllü olan delegelerden oluşturulan komite, bu toplantı ile ilk defa biraraya geldi.

Komitede hangi gruplardan (Çiftçi, tüketici, Çevre örgütleri, araştırmacılar gibi) katılımcıların yer aldığı ve bu katılımcıların hangi bölgelerden geldikleri açıklandı. Komitenin, çalışma prensipleri ve nasıl yol alacağı konusunda tartışmalar gerçekleşti. Komitenin, Hareketi temsil etme amaçlı değil alınan kararları uygulamaya geçirecek bir yapı olacağı karara bağlandı. Ayrıca Komite dışında bir de çalışma grupları oluşturulmasına karar verildi. Komite, kişi sayısı olarak küçük bir grup iken, çalışma gruplarının çok daha fazla sayıda insanı barındıracak daha geniş katılımlı yapılar olması karar bağlandı. Ayrıca iş ve süreç takibi açısından her çalışma grubunda, Komiteden en az 2 kişinin bulunması gerekliliği vurgulandı. Oluşturulan çalışma grupları şunlar oldu: İnternet Sitesi, İletişim ve Ağ Oluşturma, FoodSovCAP (Gıda Egemenliği Ortak Tarım Politikası) ve Kaynak Geliştirme.

Komite toplantısının hemen ardından, 25 ayrı Avrupa ülkesinden gelen katılımcılar biraraya gelerek, her ülkede Gıda Egemenliği ile bağlantılı önemli gelişmeler paylaşıldı. Bu aktarımlardan bazıları şöyleydi:

*İngiltere’de toprağa erişimin çok zor olduğu, neredeyse boş toprak kalmadığı tespiti yapıldı. Ayrıca İngiltere’de Gıda Egemenliği Platformu oluşturulduğu bilgisi verildi.

*İsviçre’deyse Gıda Egemenliği’nin kavramının daraltılmış anlamda olsa da, Ulusal Tarım Belgesi’ne girdiği aktarıldı.

*İsveç’te Gıda Egemenliği’nin Anayasa’ya girmesi için 100 bin imza toplandı.

*İtalya’da kolektif kamu arazilerinin özel mülkiyete devri için sürecin başlatıldığı, küçük Çiftçi üretiminin %32 oranında tasfiye edildiği anlatıldı. Ayrıca İtalya’da da Gıda Egemenliği Platformu varolduğu bilgisi verildi.

*Almanya’da Dayanışmacı Tarım Ağı’nın kurulduğu,Toplum Destekli Tarım’ın yaşama geçirildiği ve Gıda Egemenliği konusunda kampanyaların yapıldığı anlatıldı.

*Avusturya’da Gıda Egemenliği ve Tohum Egemenliği konusunda kampanyalar başlatıldı.

*Norveç, Danimarka ve Finlandiya gibi İskandinav ülkelerinde endüstriyel tarımın ön planda olduğu ve Gıda Egemenliği kampanyalarının henüz çok yetersiz olduğu tespiti yapıldı.

*Makedonya’da Genç Gıda Hareketi oluşturuldu.

*Bulgaristan ve Sirbistan’da toprak gasplarına karşı öncelikle Balkan dayanışması gerektiği vurgusu yapıldı. Yeni çıkarılan bir yasa ile Avrupa şirketlerinin Sırbistan da toprak satın alabileceği aktarıldı.

*Çek Cumhuriyeti’nde Toplum Destekli Tarım Kampanyaları yapıldı.

*Yunanistan’da Demokrasi hareketleri Gıda Egemenliğini odaklarına aldı.

Türkiye de Biyogüvenlik Yasası’nın çıkmasının ardından 3 adet genetiği değiştirilmiş soya çeşidi ve 13 adet genetiği değiştirilmiş mısır çeşidinin ithaline izin verildi, Tohum Yasası ile de yerel çeşitlerin varlığının korunmasının

zorlaştığı vurgusu yapıldı. Yerel tohumların korunması ve çoğaltılması konusunda Kokopelli Derneği ile bir eğitim çalışması yapıldı. Türkiye’de henüz bir Gıda Egemenliği kampanyası veya Platformu oluşturulmadığı, ancak GDO Hayır Platformu ve Suyun Ticarileşmesine Hayır Platformları içerisinde çalışmaların devam ettiği aktarıldı. Ayrıca

(2)

hidroelektrik santrallere ilişkin süreç, bu sürecin gıda egemenliği ile bağlantısı ve bu konudaki mücadele anlatıldı.

Tüm bu gelişmeler çerçevesinde ortak mücadele hareketi oluşturmak için bir eylem planına ihtiyaç duyulduğu, bu eylem planının hemen gerçekleşemeyeceği ama en azından bir yol haritası oluşturacağı vurgusu yapıldı. Bu eylem planının direnmek,dönüştürmek ve yeniden inşa etmek gibi üç önemli ayağının olduğu yeniden hatırlandı. Daha sonra katılımcılart 4 çalışma grubuna ayrıldı ve bu konularda tartıştı:

1- Toplum Destekli Tarım

2- Politikalar(Ortak tarım politikası vb.) 3- Ortak varlıklara erişim (toprak, su, tohum)

4- Ortak bir Gıda Egemenliği Platformu-Hareketi Oluşturma

2012 ve 2013 yıllarında bu gruplar üzerinden önerilebilecek somut eylemlerin neler olabileceğine yanıtlar arandı. Bu bağlamda ;

a-2011 yılının Ağustos ayında gerçekleşen Nyeleni Avrupa Gıda Egemenliği Forumu’ndan ortaya çıkan sentez raporunun ve belgesel filmin her ülkede yaygınlaştırılması,

b-17 Nisan Uluslararası Çiftçi Mücadele Günü’nde her yerelde farklı etkinlikler de olsa Gıda Egemenliği’ne vurgu yapan ortak mesajların verilmesi,

c-Nyeleni Avrupa Gıda Egemenliği internet sitesinin yaygınlaştırılması,

d-2012 Ekim ayında Milano’da yapılacak Toplumsal Destekli Tarım (CSA) toplantısında ve Ortak Tarım Politikası’nın 50. yıl dönümünde Gıda Egemenliği konusunda bir dizi eylem ve etkinliklerin yapılması kararları alındı.

Toplantının ikinci günü ise Avrupa Birliği’ne bağlı Bölgesel Komiteler Merkezi’nde gerçekleşti. Burada Nyeleni Avrupa Gıda Egemenliği Forumu’nun belgesel filmin ilk gösterimi ve basın duyurusu gerçekleşti. Ardından, Forum’a katılan farklı ülkelerden delegelerin kendi ülkelerinde gıda egemenliği ağı oluşturmak, ortak varlıklara erişim, toplum destekli tarım çalışamaları ve tarım politikaları konusundaki önemli deneyim aktarımları sunuldu. Bu bölümde Çiftçi- SEN Türkiye’de ortak varlıklardan tohum ve suya erişimde yaşanan sorunları hakkında bir sunum gerçekleştirdi.

Yazanlar: Kutsi Yaşar, Ekin Kurtiç karasaban.net

Referanslar

Benzer Belgeler

BİYOGÜVENLİK ve GIDA EGEMENLİĞİ FORUM ve ATÖLYE ÇALIŞMALARI ANKARA'DA BA_LIYOR GDO'ya HAYIR PLATFORMU taraf ından organize edilen "Biyogüvenlik Hemen Şimdi -Gıda

B İYOGÜVENLİK ve GIDA EGEMENLİĞİ FORUM ve ATÖLYE ÇALIŞMALARI ANKARA'DA BAŞLIYOR GDO'ya HAYIR PLATFORMU tarafından organize edilen "Biyogüvenlik Hemen Şimdi -Gıda

Özellikle son günlerde giderek artan gıda fiyatlar ına paralel olarak ülkeye başta pirinç ve mısır da olmak üzere pek çok gdolu ürünün girmiş olabileceğine dikkat

topraklarında mor renkleriyle feminist çiftçi, balıkçı, göçebe, yerli, göçmen, kentli tüketici, tarım işçisi, topraksız kad ınlar emperyalizme, kapitalizme,

• Toprak, su, tohum gibi doğal kaynakların metalaştırma ve özelleştirme süreçleri gıda egemenliği kavramının oluşması önünde en büyük engellerden biri ve bu

G ıda egemenliği konusunda yürütülecek politik mücadelenin, tarımsal politikanın kapitalist ve endüstriyel kimliğinden sıyrılması zorunluluğu, tarımsal yapılarda

*Son tüketim tarihi geçmiş veya üretim izni olmayan ürünleri satan işyerleri, Alo Gıda 174 Hattı aracılığıyla Tarım İl.

Bu kaygıyı tema olarak ele aldığı ilk şiirlerinde varoluş kaygısını bütün boyutla- rıyla hisseden şair, 1980 sonrası yazdıklarında bilge bir insan kimliğine