BİLİM
BİLİM
BİLİM BİLİM
Bilim, bilgi
temeline yani bilmek istek ve yeteneğine
dayanan bir sistem bir
gerçekler ve değerler
topluluğudur.
Kültür de
öncelikle onu
bilmekle edinilen ve sürdürülebilen bir bütün
olduğuna göre bilgi,bilim
kültürün
ayrılmaz bir
parçasıdır.
BİLİM BİLİM
Gerçekte insanlar,bir bakıma
alışkanlıklarının ve geleneklerinin tutsaklarıdırlar.Kiş i zorunluluk
olmadıkça alıştığı şeylerden kolay kolay
vazgeçemez.
Bilim toplumların durağanlaşma,ca nlılığını yitirme eğilimlerini
önleyen,onlara
canlılık getiren
bir etmendir.
BİLİM BİLİM
Kültürü
oluşturan öğeler ve
kavramlar gibi bilimin de
herkes
tarafından
kabul edilmiş tek bir tanımı yoktur.
Bertrand Russel’e göre bilimin tanımı şudur:Bilim gözlem yoluyla ve bu gözlem üzerine kurulmuş
akıl yürütme ile,önce dünya ile ilgili belirli olguları, sonra da bu olguları birbirine
bağlayan yasaları bulma ve geleceğin önceden
kestirilmesini
olanaklı kılma
girişimidir.
BİLİM BİLİM
Adnan
Adıvar’a göre ise bilim
gerçeklikler arasındaki bağıntının tümüdür.
Bir başka
görüşe göre ise bilim gözlem ve deney aracılığı ile olaylar ile olgular
arasındaki
ilişkileri bulma
çabasıdır.
BİLİM BİLİM
Bütün bu tanımlardan çıkan ortak görüş, bilimin evrende olup biteni öğrenme ihtiyaç ve isteğinden
doğduğudur.Amacı da olup
bitenlerin iç yüzünü,yani gerçeği bulmak, ortaya çıkartmak ve
geleceğe ilişkin kimi
varsayımlarda bulunabilmektir.
BİLİM BİLİM
İnsanoğlu, çevresinde gördüğü
olay ve olguların iç yüzlerini
öğrenmeye ve gerektiğinde onları
kullanmaya yöneldiğinde
bilimden başka 2 yolu ya da
sistemi daha kullanmıştır:Din ve
Sihir. Bu nedenle bilimi öteki
ikisinden ayıran özelliklerin
belirtilmesi gerekir.
BİLİM BİLİM
Dinde sezgi yoluyla edinilmiş,içe
doğmuş gerçekler vardır.Böyle bir
anlayış egemen olduğu içindir ki, söz konusu dinsel gerçekleri
tartışanlar ya da onlara
inanmayanlar
dinden uzaklaşmış sayılırlar.
Bilimde ise
deney, gözlem ya da
tecrübelerden elde edilmiş
gerçekler vardır ve bu gerçekler her zaman
tartışılmaya
açıktır.
BİLİM BİLİM
Dinde
değişmezlik esastır,
inançların ve kuralların
hiçbir şekilde değişmemesi görüşü
egemendir.
Oysa bilimde sürekli
değişme söz konusudur, çünkü
değişme
gelişmenin
önkoşuludur.
BİLİM BİLİM
Dinde
evrende olup biten olayların neden
anlayışları tanrıya
bağlanarak açıklanır.
Bilimde ise her olayı doğuran neden ya da nedenleri
bulmak
esastır.Bu
nedenler değişik oldukları gibi tek ya da çok
olabilirler.
BİLİM BİLİM
Sihir ve büyü ise
doğayı,dıştaki eşyayı insan iradesine
bağlamaya,bo yun
eğdirmeye uğraşır.
Gerçeğe
ulaşmaktan daha çok
özlemleri ve istekleri
gerçekleştir
mek esastır.
BİLİM BİLİM
Hırıstiyanlıkt a büyücülük yaygın
olmuştur ve şiddetli
kovuşturmala ra uğramıştır.
Papalık 1484’te büyücüler ile
savaşı öngören bir kararname
yayınlamıştır.1550 yılına kadar sadece Almanya’da
100.000 kişi
büyücülük
suçlaması ile
öldürülmüştür.
BİLİM BİLİM
Sihir ve büyü Müslüman
topluluklarda genelde
muskacılık ve üfürükçülük
olarak varlığını sürdürmüştür.
Arapça nüsha sözcüğünden türetilen
muska, üçken şeklinde
katlanmış bir
kağıttır.
BİLİM BİLİM
Muskaların
yapılış amacı 3 grupta
toplanabilir:
1.Günahlardan,k ötülüklerden,cinl erden korunmak.
2.Nazardan sakınmak.
3. Birine büyü
yapmak ya da yapılmış büyüyü
bozmak.
BİLİM BİLİM
Üfürükçülük ise
hastayı iyileştirmek ya da kötülüğe
uğramış birini
ondan kurtarmak için bazı duaların ya da gelişigüzel sözlerin söylenip sonunda kişinin yüzüne üflenmesi demektir.
Ne var ki
uygulamada bununla
kalınmamakta, kişinin bedenine kimi işaretlerin çizilmesi ve benzeri
eylemlere de
dönüştürülmekte
dir.
BİLİM BİLİM
Tıp alanındaki gelişmeler ve doğal
afetlerin nedenleri hakkındaki
bilgilerin artması,sihir ve büyüye
bağlanan özlemleri giderek azaltmış
olmakla beraber böylesi anlayış ve
davranışları yeryüzünden silmek
henüz mümkün olamamıştır.1989
yılında bazı İtalyan balıkçılarının
teknelerinin kötü ruhların cinlerin
saldırısına uğradıklarını söylemişlerdir.
BİLİM BİLİM
Bilim sağladığı sağlam ve kesin
veriler sayesinde insanın,
sonucu bilinmeyen kör
sınamalara girişmeksizin ve
boş hayallere kapılmaksızın
güncel ve geleceğe dönük
işlerde bilinçli olarak hareket
etmesini sağlar.
Aydınlanma ve Endüstri
Aydınlanma ve Endüstri
Çağı Çağı
Aydınlanma Çağı Aydınlanma Çağı
18. yüzyıl
Aydınlanma Çağı olarak adlandırılır.
Aydınlanmadan
kastedilen zihniyet alanında önceki
çağlara göre çok köklü değişimlerin yaşanmış
olmasıdır.
Ayrıca bu
çağda Fransız Devrimi ve
Amerikan Bağımsızlık
Savaşı gibi iki önemli olay
meydana
gelmiştir.
Aydınlanma Çağı Aydınlanma Çağı
Aydınlama Çağı’nın ilk dikkat çeken
bilimsel düşünsel akımı Diderot
öncülüğünde
başlatılmış olan Ansiklopedizmdir .
Diderot’un
öncülüğünde çıkartılan ilk
ansiklopedi bilim ve felsefe
alanındaki
çalışmaları
popüler hale
getirmiştir.
Aydınlanma Çağı Aydınlanma Çağı
Ansiklopedide Voltaire,
Montesque,Rous seau, Holbach gibi Fransız
Devrimin fikri altyapısını
hazırlayan kişiler maddeler
yazmışlardır.
Almanya,Amerik a, İngiltere,
Hollanda, Fransa gibi o zamanın gelişmiş
ülkelerinde bilim akademileri ve ilmi cemiyetler kurulmaya
başlamıştır.
Aydınlanma Çağı Aydınlanma Çağı
Bu cemiyetlerin en önemlisi The Lunar Society (Ay Cemiyeti)’dir.Bu cemiyete üye olan bilim adamları
yaptıkları
çalışmalar ile Endüstri
Devrimine önemli katkılarda
bulunmuşlardır.
Cemiyet
sayesinde ilk defa sülfirikasit imalathanesi
kurulmuş, buhar makinesi
geliştirilmiştir, ilk defa balon
uçurma
teşebbüsünde
bulunulmuştur.
Aydınlanma Çağı Aydınlanma Çağı
Aydınlanma
Çağı’nda astronomi önemli bir yer
tutmaktaydı.Mate matik ve teleskop yapımındaki
gelişmeler sayesinde astronomide önemli keşifler
gerçekleştirilmiştir.
1749’da d’Alembert dünyanın
eksenindeki değişmenin matematik
açılmasını yapmıştır.
Kant güneş
sisteminin bir toz bulutundan
meydana geldiğini
söylemiştir.
Aydınlanma Çağı Aydınlanma Çağı
1781’de Uranüs keşfedilmiştir.
1786 yılında
günümüz yıldız katalogunun ilk örneği
oluşturulmuştur.
1798’de Kara
deliklerin varlığı kanıtlanmıştır.
Aydınlan Çağı’nın önemli
keşiflerinden birisi de elektrik
olmuştur.Çağ
boyunca elektrik ile ilgili pek çok önemli gelişme yaşanmıştır.1775 yılında pillere
yönelik ilk çalışma
gerçekleşmiştir.
Aydınlanma Çağı Aydınlanma Çağı
1785 yılında manyetik kutuplar arasındaki itme ve çekme
kuvvetleri ölçülebilmiştir.
XVIII. Yüzyılına sonlarında
manyetik özelliği olan bir metal iğnenin bir elektrik akımının
yanına getirildiğinde yönünün
saptığı keşfedilmiştir.
Endüstri Çağı Endüstri Çağı
Endüstri Devrimi ile :
1.Geleneksel tarım ve ticaretten uzaklaşılarak üretimin
mekanizasyonu sağlanmıştır.
2.Fazla üretim yanında küresel pazarlama sistemini getirmiştir.
3. Hızlı nüfus artışları yaşanmıştır.
Endüstri Çağı Endüstri Çağı
Devrimi simgeleyen kaynaklar demir,
kömür ve buhardır.
Endüstri Devrimi’nin sonucunda yaşamın teknik, ekonomik, politik temelleri son 200 yıl içinde her yerde dönüşüme uğramıştır.
Kırsal yörelerden kentlere uzanan göç ve
endüstiriyelleşm e yanında işçi sınıfı sorununu getirmiştir.Sınıf kavgaları
yoğunlaşmıştır.
Endüstri Çağı Endüstri Çağı
19. Yüzyılda
Thomas Newcomen ilk pratik buhar
makinesini icat etmiştir.
John Cawley ise
atmosfer basıncının bir pistonu
itebilmesi için
buharı bir silindir içinde yoğunlaştırıp kısmi bir boşluk
yaratma yöntemini bulmuştur.
Bu süreçte demiryolu da önemli bir gelişme göstermiştir.1814’te George Stephenson ilk buharlı lokomotifi yapmıştır.
1830’da Liverpol ve Manchester arasına ilk demiryolu hattı yapılmıştır.
Demir üretiminin artması ile demir fiyatlarının
ucuzlaması özelikle
silah endüstrisini
hareketlendirmiştir.
Endüstri Çağı Endüstri Çağı
Tekstil alanında çok önemli değişiklikler yaşanmış bu
değişiklilerin
önemli ekonomik, sosyal değişmeleri olmuştur.
Dokuma sanayinin makinalaştırılması ile işçi
verimliliğinde 200 kat artış olmuştur.
1733’te dokumayı hızlandıran ama bunun sonucunda iplik eğirmenin
yavaş kaldığı Volanlı mekiği bulunmuştur.
1785’te ise
dokuma sanayi
makineleştirilmişti
r.
Endüstri Çağı Endüstri Çağı
Ekonomi 18. Yüzyılın sonlarından
itibaren gerçekleştirilen icatlarda itici rol oynamıştır.
Demirin kömürle ergitilmesi kömür endüstrisinin büyümesine yol açmış.
Kömür madenlerinden su boşaltma ihtiyacı buhar makinelerinin icadına yol açmış.
Kömür taşıma gereksinimi
demiryollarının gelişimini sağlamıştır.
1831’de
elektromanyetik indüksiyon
bulunmuş
1837’de elektrikli telgraf icat
edilmiştir.
1854’te Londra ve Paris telgrafla bağlanmıştır.
Telgraf
kullanımının iki önemli sonucu vardı:
1.Mesajların
insanlardan daha hızlı iletilmesi.
2. Geniş
organizasyonların
merkezi otoritece
daha kolay kontrol
edilebilmeleri.
1879’da Thomas Alva Edison akkor ışık ampulünü
bulmuştur.