• Sonuç bulunamadı

Rıhle Kitap 19. Baskı RAVZA YAYINCILIK ve MATBAACILIK Kale Đş Merkezi No: Davutpaşa-Topkapı / Đstanbul. 2. Baskı Temmuz 2013

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Rıhle Kitap 19. Baskı RAVZA YAYINCILIK ve MATBAACILIK Kale Đş Merkezi No: Davutpaşa-Topkapı / Đstanbul. 2. Baskı Temmuz 2013"

Copied!
15
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ijk

(2)

Rıhle Kitap 19

ISBN 978-605-5634-24-7

Baskı

RAVZA YAYINCILIK ve MATBAACILIK Kale Đş Merkezi No: 51-52 Davutpaşa-Topkapı / Đstanbul

2. Baskı Temmuz 2013

Yayınevi Sertifika No: 14183

RIHLEKĐTAP

Tel: (0212) 531 50 30 - 631 24 43 Fax: (0212) 532 11 34

www.rihlekitap.com www.darulhikme.org.tr

Bu kitabın tamamının ya da bir kısmının, önceden verilmiş yazılı izin olmaksızın herhangi bir şekilde çoğaltılması, basılması ve dağıtılması yasaktır.

(3)

Modern

Düşüncenin İslam

Anayışı

Dini Özünden ‘Koparmadan’ Okumak

“İmitasyon Din Anlayışına Eleştirel Bir Bakış”

S A L İ M Ö Ğ Ü T

Đ S T A N B U L 2 0 1 3

(4)
(5)

İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER

İçindekiler ... 5

Kısaltmalar ... 10

Önsöz ... 11

Neden Yazdım? ... 11

Nasıl Yazdım? ... 13

Muhalefet Ahlakı ... 15

Çağrışımlar ... 17

Neler Hissettim, Neler Düşündüm? ... 17

Şekvâ ... 24

Aklımda Kalanlar ... 25

Din Duygudur ... 29

Samimiyet ve Dürüstlük ... 29

Görevimiz Nedir? ... 31

İmitasyonculuk ... 33

Bir Eleştiri ve Bir Serzeniş ... 35

Ve bir tavsiye ... 38

Dini Özünden “Koparmadan” Okumak ... 41

Din İnsan İçin (mi)dir? ... 42

Birinci Bölüm İNSAN ve DİN

Kur’an Merkezli Bir İslam Anlayışı ... 53

Başlık Hoş Değil ... 59

Dosttan Korkulur mu? ... 67

İslam Nedir? ... 68

Hak Din Bölünüp Parçalandı mı? ... 72

İhtilafın Kaynağı ... 73

Fıtrat İçgüdü müdür? ... 78

İnsanı Parçalamak ... 80

(6)

6 •

Modern Düşüncenin Đslam Anlayışı

Retorik, Bu Olsa Gerek ... 87

Denge Hatırına: ... 88

Müthiş Bir Final Cümlesi ... 90

Müslüman Kimdir ... 93

Kur’an Sadece Müslümanların Kitabı mıdır? ... 96

Peygamber İmajı ve Sünnet Anlayışı ... 98

Misvak Meselesi ... 107

Kefenin Cebi Meselesi ... 108

Kefenin Cebi Var mı? ... 115

Dinin Parçalanması ve Dinsel Egoizm ... 117

Allah’ın Elçilerinin Durumu ... 123

“Dar Anlamda” Müslümanlık ve Talibanlık ... 126

Allah’ın Birliği-İnsanın Birliği ... 130

Hak Din “Teslimiyet” mi, “İslam” mı? ... 131

Din Savaşları ... 132

Cennet Kavgası ... 135

Sırat Köprüsü-Din Yolu-Ahlak Yolu Polemiği ... 138

Piyango ve Şans İşi Cennet ... 140

Şefaat Meselesi ... 141

Dini Mensubiyet ... 145

Doğal Değerler ... 152

Günaha Boğulan Din ... 157

Her Faaliyete Günah Demek ... 158

Hür Olmak ne Demektir? ... 167

Hüsün ve Kubuh Meselesi ... 167

Ümit Işığı mı Gerçekten? ... 173

Havf Hakkında… ... 174

Ümidi Yok Etmek Bu mu? ... 175

İnsanı Yücelten Dini Değerler ... 176

İbadetlerin Farz Kılınışı ... 181

Şekil mi, Amaç mı? ... 183

Yine “Korku Tanrısı” ve “Sevgi Allah’ı” Meselesi ... 185

Şükran Duygusu-Şükran Borcu ... 189

İbadet ve Meffaat ... 192

Yerinde Bir Tesbit ... 194

Çalışmak İbadet midir? ... 195

Bilgi ya da Kalem Kılıç Mukayesesi ... 201

Tek Boyutluluk ya da Dengenin Tam Yeri ... 206

Öyle mi Acaba? ... 208

Ateş mi, Toprak mı? ... 209

(7)

Đçindekiler

• 7

Anlamlı Bilgi ... 211

Allah’ın Rızası Meselesi ... 217

İctihad Taklid Meselesi ... 221

İyi Müslüman ... 224

Tabii Değerler ... 225

Sevgi ... 228

Ameli-i Salih Nedir? ... 231

Dar Anlamda İbadet-Geniş Anlamda İbadet ... 233

Salt Anlamda Ahiret Eylemi ... 237

Ahirette ne Sorulur? ... 237

Kalkın(a)ma(ma)daki Sorumluluk Kimindir? ... 238

Önemli Görüyorum ... 244

“Evrenin Ulu Mimarı” Adlandırması ve Çok Açık Bir Eleştiri ... 246

Başyapıt! ... 248

Yine Bir Meal Cinayeti ... 249

Din Kalitesi-İş Kalitesi ... 251

Bir Lokma Bir Hırka ... 257

Mucize ve Keramet ... 260

“Din” mi “Ben” mi? ... 266

Hz. Musa Halkı İçin mi Savaştı? ... 268

Hz. Ömer’in Faziletinin Kaynağı ... 269

İkinci Bölüm İNSAN HAKLARI ve DİN

İnsan Doğası ... 275

“Vicdan ve Ahlaki Donanım” ... 278

İnsan Hak ve Özgürlüklerin Dini Temelleri ve Temel Haklar ... 280

Cihad ve Tebliğ ... 282

Namaz mı, Dua mı? ... 287

Akıl ve Kalp ... 289

Soyun/Neslin Korunması mı Cinsel Özgürlük mü? ... 294

Zinanın Engellenmesi ... 297

“Takıntı”, Bu Olsa Gerek ... 299

Mâlî Ödevin Miktarı ve Yöntemi ... 302

Çok İddialı Bir Fetva Daha ... 305

Faizcilik mi Tefecilik mi? ... 308

Üretim ve İsraf Dengesi ... 311

Bu Kadar mı? ... 313

(8)

8 •

Modern Düşüncenin Đslam Anlayışı

Üçüncü Bölüm SİYASET ve DİN

İlahi Hâkimiyet Anlayışı ... 317

“Siyasi”liğin Kriteri Nedir? ... 322

Nasıl Bir Mantık? ... 323

Kur’an’ın İslam Devleti Talebi Var mıdır? ... 324

Din Şeriat- Evrensel Tarihsel Problemi ... 326

Yine Taliban Örneği ... 328

Ne Denilir Bilmem ki ... 330

“Hakkım” Sandığım Üç Beş Kelime ... 333

Dinin Siyasallaşmasının Sakıncaları ... 336

Yine Yanlış Değerlendirme ... 340

Bir Başka Çelişki ... 342

Yine Bir Meal Cinayeti ... 344

Yine Kaba-Saba Bir Değerlendirme ... 348

Eşitlik ... 349

Bir Hadis ve Bir Tahrif Daha ... 356

Dördüncü Bölüm SAVAŞ ve DİN

Teşekkür ve Tashih ... 361

Emek ve Cihad ... 363

Tenkit Değil ama Tembih ... 364

Bu Değerlendirmeye Katılmıyorum ... 367

Din Trajedisi Meselesi ... 370

Büyük Bir İddia Daha ... 373

Allah’a Yardım Meselesi ... 376

“Dini Mensubiyet” İddiasında Israr ... 381

Aynı İddialar ... 382

Yol Ayrımı ... 383

Habeşistan Devlet Başkanının Cenaze Namazı ... 384

Eksik Bilgi Tahrif Sayılır ... 389

Yine Taliban Benzetmesi ... 392

Küçük Bir Not ... 394

Çevrecilik, İmar Faaliyeti, Cehalet, Fakirlik ve Bölücülükle Mücadele Nasıl “Cihad” Olur? ... 394

A- Çevrenin çölleşmesini önlemek ... 395

B- İmâr etmek ... 396

(9)

Đçindekiler

• 9

C- Cehaletle mücadele ... 396

D- Fakirlikle mücadele ... 398

E- Bölücülükle mücadele ... 399

Can’ın Kutsallığı ... 400

Bir Hadis ve Bir Tashih ... 402

Yahudiler Unutulmamalı ... 403

Cemaatleşen Din Meselesi ... 404

İnsanlık ve İslamlık ... 407

28 Ekim 1965 ve 8 Şubat 2006 ... 408

Mabet ve Hakaret ... 410

Sonuç ... 412

Kaynakça ... 417

(10)

KISALTMALAR KISALTMALAR KISALTMALAR KISALTMALAR

Kısaltma Açıklama

s.a.v. (sallalahü aleyhi ve selem)

a.s. (aleyhisselam)

s. (sayfa)

sy. (sayı)

c. (cilt)

a.g.e. (adı geçen eser)

a.g.m. (adı geçen makale/madde)

a.y. (aynı yer)

ts. (tarihsiz)

DİA (Diyanet İslam Ansiklopedisi)

bkz. (bakınız)

vb. (ve benzeri/ve buna benzer)

vs. (vesâire)

md. (madde: Sözlük ve ansiklopediler için kullanılmıştır.)

a.y. (aynı yer)

a.su. (aynı sure)

s. (sayfa)

sy. (sayı)

terc. (tercüme eden)

Hz. (hazreti)

a. mlf. (aynı müellif)

(11)

ÖNSÖZ ÖNSÖZ ÖNSÖZ ÖNSÖZ

Neden Yazdım?

Neden Yazdım? Neden Yazdım?

Neden Yazdım?

Bu ülkede son onbeş yirmi-yıldır, bazı ilahiyatçı akademisyen- lerin, İslam dinini sunuşlarında, bugüne kadar bilinenden çok farklı bir yöntem uyguladıkları, çok belirgin bir biçimde görül- mektedir. Bendeniz sözünü ettiğim bu yılları, bütün bu olup bitenleri anlamaya çalışmakla geçirdim. Ancak her yeni günde karşılaştığım her yeni durum dolayısıyla hayretten hayrete düştüm; bu yüzde de bir türlü olup bitenleri kavramaya imkan bulamadım.

Ne amaçlarını, ne söylemlerini, ne hedef kitlelerini, ne de orta- lığı kaldırıp kaldırıp indirirken kullandıkları yönte- mi/metodu/usûlü anlayabildim.

Bu insanlar, kimilerine göre İslam’ın bugüne kadar ertelenmiş reformunu gerçekleştiren aydın, ilerici, çağdaş, uygar ve mo- dern ilahiyatçılar, kimilerine göre de, çağın ve insanının taleple- rini görmüş ve onların, tashih (yanlışlarını düzelten) değil, tas- vib eden (yaşadıkları hayatı onaylayan) ilahiyatçı tipine ihtiyaç duyduklarını fark etmiş, dolayısıyla onlara istediklerini veren, karşılığında da istediklerini alan şarlatanlardır.

Mizacım ve karakterim gereği bunların hiçbirini ciddiye alma- dım; belki biraz da böyle görmek ve davranmak işime geldi.

Çünkü kavga etmenin hiçbir konuda hiç kimseye yarar sağla-

dığını görmedim. Hele hele, Allah Tealanın, bütün insanlığa

(12)

12 •

Modern Düşüncenin Đslam Anlayışı

öğüt, , şifa, rahmet ve rehber olarak inzal buyurduğu mesajını

1

bile çıkar konusu görecek kadar basitleşen insanlarla kavga etmenin sadece “şer”den başka hiçbir sonuç doğurmadığını gördüm. Böyle kimselerden uzak durmak demek, -büyük- lerimden öğrendiğim terbiye gereği– Allah’a yakın olmak de- mekti. Çünkü bu çamur karakterli insanlar bana, artık rotalarını belirlemiş ve yol haritalarını çizmiş olarak gözüktüler. Bu du- rumda onlarla tartışmanın, hasbi, ilmî, ahlakî ve dinî bir boyu- tunu yakalamak mümkün olmayacak, sadece temiz yürekli, halis imanlı müminleri, “bizim hocalarımız bunlar mıydı ya- hu?” dedirtecek ve hakkımızdaki hüsnü zanları, hayal kırıklığı- na dönüşecekti.

Bu ve benzeri mülahazalarla bugüne kadar kenarda oturmayı ve olup bitenleri bazen ibretle, bazen dehşetle seyretmeyi yeğ- ledim. Ta ki, Doç. Dr. Hasan Elik’in Dini Özünden Okumak adlı eseri yayınlanana kadar…

Çok yakın dostum ve ağabeyim olan müellifin bu eserini gör- düm ve okudum. İşte o andan itibaren, o güne kadar takındı- ğım tavrımı değiştirmek ihtiyacı hissettim. Bu çalışmayı eleş- tirmek ve bu çalışma üzerinden, müellifin öne çıkardığı konu- lardaki kanaatlerini değerlendirmek ve kamuoyuyla paylaşmak istedim.

Doğrusu şu hususu düşünmemiş değilim: Bana ne oldu ki, bunca senedir bunca kıyamet koparan kitaplar yayınlandı, kı- lım kıpırdamadı da, onların yanında “mûnis ve makul” sayıla- bilecek bir üslupla kaleme alınan bu eser, bu kadar heyecan- lanmama sebep oldu.

Bu soruya iki cevap bulabildim:

Birincisi: Müellifi yakînen tanıyorum ve uzun zamandır dost-

luğuyla iftihar ettiğim bir ilim adamı olarak, yazdıklarımı an- cak, onun, anlayışla karşılayacağını ve iyi niyetime hamledece- ğini biliyorum. Zaman zaman haddimi aşsam bile, onun da

1 “Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, kalplere bir şifâ ve inananlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet (olan Kur’an) geldi.” (Yunus Suresi, 10/57)

(13)

Önsöz

• 13 bendenizi çok iyi tanıdığından emin olduğum için, kesinlikle art niyet aramayacağına, heyecanıma mağlup olmama hamle- dip geçeceğine bütün kalbimle inanıyorum.

Ayrıca onun,“Hakk’ın hatırı”nın en yüce değer olduğunu ve

“her şeyin hatırından” üstün tutulması gerektiğini en iyi bilen- lerden olduğunu, en iyi bilenlerdenim.

Bu durum, hem müellifi ciddiye almama, hem de iyi niyetinden emin olarak karşısında cüret göstermeme sebep olmaktadır.

İkincisi: Bu kitabı yayınlayan kurumu son derece önemsiyo-

rum. Hem öğrencisi olmakla, hem de bir müddet öğretim kad- rosu arasında bulunmakla övünç ve kıvanç duyduğum Marma- ra Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, bendenizin gözümde hep İlahiyat Fakülteleri’nin “amiral gemisi” mesabesinde olmuştur.

Gerek köklü geçmişi, gerek ta kuruluşundan itibaren öğretim kadrosunda yer alan ve her biri semasında bir yıldız olan ilim adamları, gerekse İslam dünyasının ilim, sanat, tarih, kültür ve estetik merkezi olan İstanbul’umuzda bulunmasının sağladığı avantajlar sebebiyle, bu fakülte geçmişte olduğu gibi bugün de hâlâ bu hüviyetini muhafaza etmektedir. Bu nitelikteki bir fa- kültenin vakfı tarafından yayınlanan bütün eserler, bendeniz için hep değerli ve önemli olmuştur. Bu kitabı, bu yönüyle de önemsedim ve değerlendirmeye layık gördüm.

2

Bu mülahazalarla kaleme aldığım bu eleştirilerin, hem müellif, hem bu satırların yazarı, hem de okuyucular için hayırlara vesi- le olmasını niyâz ediyorum.

Nasıl Yazdım?

Nasıl Yazdım?

Nasıl Yazdım?

Nasıl Yazdım?

Eleştirilerimi kaleme alırken, müellifi adım adım takip etmeye, onun izinden gitmeye çalıştım. Dil ve üslup olarak ona uymaya gayret ettim. Zaten gördüm ki bu husus kendiliğinden gerçek-

2 Bu çalışmanın, yukarıda andığımız Vakıf tarafından yayınlanmasını çok arzu ettik. Hatta bu yönde bizi ümitlendiren işaretler de almıştık. Ancak uzun süre Vakıf yöneticilerinin elinde tutulan müsvedde çalışmamız, bize bildirilmeyen sebeplerle iade edildi. Bu yüzden bu çalışmamızın basımı, hem tasarladığımız ve temenni ettiğimiz yayınlar arasından çıkmadı, hem de hatırı sayılır bir gecikmeye uğradı.

(14)

14 •

Modern Düşüncenin Đslam Anlayışı

leşmektedir. Onun ifadelerinin sert ve keskin olduğu yerlerde benim de ifadelerimin öyle olmasını engelleyemedim; mûnis bir dil kullandığı yerlerde ben de memnuniyetle ona uydum.

İlke olarak, kitabı taramak ve değerlendirmeye değer buldu- ğum cümleler üzerinde durmak gibi bir yöntem izlediğim için, müellifin tekrara düştüğü yerlerde bendeniz de tekrara düş- mekten sakınmadım. Bu yüzden, bazen çalışmanın niteliğini olumsuz etkileyeceğini düşünsem bile, bu usulü sonuna kadar sürdürdüm.

Müelliften ayrıldığım en önemli nokta, onun Kur’an-ı Kerim ayetlerini kendi serbest tercümesiyle vermesine rağmen bende- niz bir mealden yararlanmayı tercih ettim. Bu meal de Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yayınladığı meal oldu.

3

Müellifin ayet-i kerimelerin meallerini veriş şeklini çeşitli vesi- lelerle eleştirdim. Zira hem tırnak içinde gösterip, hem de met- ne sadık kalma gereği duymadan bir nevi yorumlu bir meal tekniği içinde vermesini, doğru bulmadım.

Hadisler konusunda da müellifin lafza/metne sadık kalmak gibi bir endişesinin bulunmadığını tesbit ettim ve dikkatimi çeken yerlerde bu hususa da işaret etmeye çalıştım.

Şu noktayı bütün samimiyetimle ifade edeyim ki, dinî düşünce başta olma üzere, her konuda farklı sesler duymak, değişik görüşler okumak, bendenizi sadece mutlu eder ve heyecanlan- dırır. İhtisas alanım gereği, “ihtilaf”ın zenginlik olduğunu bazı- larından daha iyi görecek noktadayım. Her vesile ile “alimleri arasındaki görüş ayrılıklarının ümmet için en büyük rahmet olduğunu” söylerim.

Ancak bunu yapanların, hem itibar ettikleri ilmin kaynakları veya disiplinin ilkeleri ile uyumlu bir tutum ve yaklaşım içinde olmalarını, hem de kendi içlerinde tutarlı bir tavır içinde olma- larını her zaman önemsedim ve önemsemekteyim.

3 http://kuran.gen.tr/ ve http://www.kurandaara.com adreslerinden yarar- landım.

(15)

Önsöz

• 15 Hele bir de “ilmi/bilgisi” ile değil de, “serveti/zenginliği”, “sos- yal çevresi”, veya “medyatik şöhreti” ya da “küstahlığı ve per- vasızlığı” ile konuşan veya yazan, yani gücünü ilmî birikimin- den ziyade, işaret ettiğim diğer unsurlardan aldığını hissettiğim kimselere hiç saygı duymadım, duymamaktayım.

Bu çalışmayı yaparken, yani sayın Hasan Elik’in kitabını eleşti- rirken de bu ölçülere riayet etmeye gayret ettim. Değerlendir- melerimi, ya müellifin itibar ettiğini gördüğüm ve bildiğim kaynaklarla yazdıklarının uyumlu olup olmaması, ya da kitabı- nın bir bölümünde söyledikleriyle diğer bölümünde söyledikle- ri arasında tutarlılık bulunup bulunmaması açısından yapmaya çalıştım.

Muhalefet Ahlakı Muhalefet Ahlakı Muhalefet Ahlakı Muhalefet Ahlakı

Diğer taraftan bu çalışmayı yaparken bir kere daha ve çok daha güçlü bir şekilde fark ettim ki, ilim adamına en çok yakışan tavır “muhalefet”tir.

4

Evet, bendeniz de biliyorum ki, bir insanın içinde yaşadığı ve nimetlerinden istifade ettiği çağı eleştirmesi çok basit bir “tavır alış” değildir. Çünkü o çağı sahiplenen, o halin devamını temin etmek isteyen, hatta bazen bunu bir amaç olarak gören çok güçlü kişiler ve kurumlar vardır.

Böyle bir durumda o çağın telakkilerine ve kıymet hükümlerine uygun düşecek düşünceler geliştirmek, onları tedavüle sokmak, onların sanuculuğunu yapmak gayet kolay ve kârlı bir iştir.

Hatta bazen böyle düşünmek, böyle konuşmak, böyle yazmak bir mecburiyet halini bile alabilir. Nitekim Cumhuriyet döne- minde din ilimlerinin yeniden ihyasının temel direklerinden biri olan Ahmed Hamdi Akseki’nin “İslam’a göre devlet halkçı ve demokratiktir.”

5

ifadesi kanaatimce bu kabildendir.

4 Bu tesbitim mevrid-i nas için geçerli değildir. Yani hakkında nas bulunan konular bunun dışındadır. Müctehedün fih olan, yani ictihada açık olan ko- nuların tamamı için geçerlidir.

Mevrid-i nassda ise mümin bir münevvere en çok yakışan, hatta elzem olan

“teslimiyet”tir. Aksi halde “nassa muhalefet” ile “nassa iman”ı tutarlı bir dille açıklamak imkânsızdır.

5 Elik, s. 146

Referanslar

Benzer Belgeler

Çok şey görüp geçirmiş biri ve birçok ünlü hayduttan, kraldan, hatta kim bilir belki kimi perilerden bile daha uzun yaşamış.. Salim Amca, Mahmud ve ben aynı

(1934 baharında, Durruti’nin yönetiminde Saragossa’lı işçiler, beş hafta, İspanya’nın İspanya olalı görmediği en büyük grevi yapmışlardı... Ödenek

Kararı almış ve 27 Eylül 2012 tarihli Olağanüstü Genel Kurul’da bu husus Ana Ortak tarafından onaylanarak kabul görmüştür. 27 Eylül 2012 tarihli

Bir Yapıda veya Bağımsız Bölümde Devre Mülk Hakkını Kuracak Kimseler, O Yapının veya Bağımsız Bölümün Ortak Malikleri Olmalıdır 1228.. Devre Mülk Hakkının

· Solunum yolları veya cilt hassaslaşması Mevcut bilgilere göre, sınıflandırma kriterlerini karşılamamaktadır. · Aşağıdaki grupların potansiyel etkilerine

· 4.3 Acil tıbbi müdahale ve özel tedavi gereği için işaretler Daha başka önemli bilgi mevcut değildir.. Bölüm 5: Yangınla

STOT RE 1: Belirli hedef organ toksisitesi (tekrarlı maruz kalma) – Kategori 1 STOT RE 2: Belirli hedef organ toksisitesi (tekrarlı maruz kalma) – Kategori 2 Aquatic Acute 1:

· 5.2 Madde veya karışımdan kaynaklanan özel zararlar Daha başka önemli bilgi mevcut değildir.. · 5.3 Yangın söndürme ekipleri